..:: BİLGİ VADİSİ ::.. BİLGİ VADİSİ RSS   TWİTTER   BİLGİ VADİSİ FORUM FACE GRUBU  

Anasayfa Kimler Çevrimiçi Bugünkü Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   ..:: BİLGİ VADİSİ ::.. > GENEL KONULAR > İL İL TÜRKİYEMİZ > Marmara Bölgesi
Google

   

 
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
EDİRNE tanıtım videosu ve tarihi
Konudaki Cevap Sayısı
95
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
5716

Yeni Konu aç Cevapla
 
Seçenekler Stil
Eski 08.04.09, 01:22   #21
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44086
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Kuşçu Doğan Cami (Merkez)

Edirne Karanfiloğlu Mahallesi, Kuşçu Doğan Cami Sokağı’nda bulunan bu camiyi Kuşçu Doğan yaptırmıştır. Kitabesi bulunmamakla beraber yapı üslubundan XV.yüzyıla ait olduğu sanılmaktadır.

Kuşçu Doğan, Kurt Doğan, Kurtçu Doğan, Korucu Doğan isimleri ile de tanınan Kuşçu Doğan bir Yeniçeri Ağası’dır. Aynı zamanda bu isim bir Yeniçeri Ortasını da simgelemektedir.

Cami kesme taştan, kare planlı olarak yapılmıştır. Üst örtüsünü dört köşedeki oldukça büyük trompların taşıdığı merkezi bir kubbe örtmektedir. Caminin doğu, batı ve güney cephelerinde ikişer dikdörtgen söveli penceresi bulunmaktadır. Bunlar içten sivri kemerlidir. Caminin batı yönünden girilen giriş kapısının yanında bir mihrap nişi bulunmaktadır. Mihrap sekiz köşelidir.

Minaresi caminin batısında olup, kesme taş kaide üzerinde, kesme taştan köşeli gövdeye sahiptir. Tek şerefelidir. Caminin avlusunda XVII.-XIX.yüzyıllara ait taş işçiliği yönünden önemli ve tarihi belge niteliğinde olan mezar taşları bulunmaktadır.

Lari Camisi (Merkez)

Edirne Eski İstanbul Caddesi ile Saraçlar Caddesi’nin birleştiği noktada, Bat Pazarı denilen yerde bulunan Lari Camisi’ni Fatih Sultan Mehmet’in Hâkim Lari-i Acemi isimli hekimi 1514 yılında yaptırmıştır. Tıp kaynaklarında Abdülhamid Lari olarak tanınan bu hekim ile ilgili bir takım iddialar ortaya atılmıştır. Bunlara göre Fatih Sultan Mehmet’i yavaş yavaş zehirlemiş, Karamanlı Mehmet Paşa’ya uyarak padişahı yanlış tedavi etmiştir. Ancak Sultan II.Beyazıt zamanında da padişahın yanında hekimliğini sürdürmesi bu iddiaların yersiz olduğunu göstermektedir.

Halk arasında Laleli Cami olarak da bilinen Lari Camisi 1752 depreminde kubbesi yıkılmış, revaklarının büyük bir bölümü hasar görmüştür. Bunun ardından İplikçi Ahmet Ağa camiye ahşap bir kubbe yaptırmış, sonraki dönemlerde de yenilenmiştir. Caminin giriş kapısı dışarıya doğru taşkın taş silmelidir. Bunun üzerinde Arapça 1514 tarihli sülüs yazılı kitabesi bulunmaktadır.

Kitabe:

Kemmil-ül ma’rûf birrûn mâcid
Talib-ül gufrân min rabb-ül gâfur
El-müsemmâ bi-hâmid-ül din-i kadd
Kasîdel-ihlas-lillahi eşşekûr
Lem yuhib mes’ahü iz tarihi
Teme ihsan-ül Hamidûn len yebur
920 (1514)

Cami revaklı ve iki kubbelidir. Kareye yakın 11.65x11.70 m. ölçüsündeki cami kesme taştan yapılmış, üzeri de pandantifli, yüksek kasnaklı merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Caminin önünde beş bölümlü üzerleri kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Burası duvar uzantıları ve birbirlerine yuvarlak kemerli dört sütundan oluşmuştur. Günümüzde bu son cemaat yerinin önü camekanla kapatılmıştır. Caminin doğu ve batı duvarlarında üçü alt sırada, üçü de üst sırada, bunların da arasında birer yuvarlak pencere ile aydınlatılmıştır. Giriş kapısının iki yanında birer ve üstünde de bir olmak üzere üç penceresi daha bulunmaktadır. Bu pencereler dikdörtgen sövelidir.

Minare kaidesi üzerinde yükselen sekizgen gövdeli ve mukarnaslı, tek şerefelidir. Caminin medresesi ve şadırvanı günümüze gelememiştir.


Kasım Paşa Camisi (Merkez)

Edirne Kirişhane semtinde, Tunca Nehri’nin yanında bulunan bu camiyi Fatih Sultan Mehmet ve II.Beyazıt zamanında Vezirlik ve bir süre de Sadrazamlık yapmış olan Kasım Paşa 1479’da yaptırmıştır. Kasım Paşa, Halk arasında Evliya Kasım Paşa olarak tanınmış, Rumeli Valisi iken ölmüş ve caminin haziresine gömülmüştür.

Kasım Paşa Camisi Tunca Nehri’nin zaman zaman taşmasından ötürü sürekli sular altında kalmış ve bu yüzden de harap olmuştur.

Cami kare planlı, kesme taştan yapılmıştır. Üzerini dışarıya doğru çıkıntı yapan trompların taşıdığı bir kubbe ile örtülüdür. Caminin kuzey cephesindeki duvarlarda görülen izlerden önünde sütunlu ve kemerli bir son cemaat yerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Sonraki yıllarda buraya ahşap bir son cemaat yeri eklenmiştir. Giriş kapısı anıtsal bir görünümde olup, giriş kemeri kırmızı ve beyaz taşlardan oluşan yuvarlak bir form ortaya koymuştur. Kapının iki yanında birer pencere bulunmaktadır. Giriş kapısının üzerinde sülüs yazılı kitabesi bulunmaktadır.

Kitabe:

Mimmen yuğmeru mesacid-allahi ve minha yepna
Binaen münifen camian lâtifen ve mecmaan şerifen
Kasımpaşa veffika-hullahü limaye-şâe fi seneti
Selâse semânine ve semânemieti min hicretin
Nebeviye aleyhi salât-ı behiyyetün.
883 (1479).

Caminin duvarlarında dikdörtgen söveli ikişer pencere ilk sırada, bunun üzerinde de yuvarlak kemerli ikişer pencere bulunmaktadır. Ayrıca trompların dışarıya yansıttığı yüksek alınlıklarda da birer yuvarlak kemerli penceresi vardır. Mihrap harap durumdadır. Caminin yanındaki minaresi kesme taştan yüksek bir kaide üzerine yuvarlak gövdelidir. Minarenin şerefeden yukarısı yıkıktır.

Kasım Paşa Camisi günümüzde harap durumdadır.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 08.04.09, 01:22   #22
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44086
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Sitti Şah Sultan Camisi (Merkez)

Edirne Karacabevvap Mahallesi, Mahkeme Bayırı’nda bulunan Sitti Şah Sultan Camisi, Fatih Sultan Mehmet’in eşi Dulkadiroğlu Süleyman Bey’in kızı Sitti Hatun tarafından 1484 yılında yaptırılmıştır. Sitti Sultan bu cami ile ilgili 1520, 1530 ve 1574 tarihli üç ayrı vakfiye düzenlemiştir.

Cami kare planlı, kesme taş ve tuğladan yapılmıştır. Üzeri tromplu ve yüksek kasnaklı merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Caminin önünde son cemaat yerinin olduğunu gösteren izler duvarda bulunmaktadır. Giriş kapısı kesme taştan ve silmeli olup üzerinde sülüs yazılı Arapça kitabesi bulunmaktadır.

Kitabe:

Rusisât Bünyan hazel mâkâmel-kerim fi devletis-sultânil-azim
Essultan ibn-i sultânil-gazi ebü-l-feth Bayezıd han edâm-Allahü
Bil-hayr ve d^rret-ül hasenati tihân havâtinız-zeman Sitt şah
Bint-i Süleyman ibn-i Zülkadir tarih fi senete tis’a ve semanine ve semanemie.
889 (1484).

Caminin içerisi doğu ve batı cephelerinde dikdörtgen söveli üçgen alınlıklı beşer pencere ile aydınlatılmıştır. Ayrıca mihrap yönünde altlı üstlü ikişer, giriş kapısı yanlarında da birer penceresi bulunmaktadır. Batı cephesinde bulunan minare kesme taş kaide üzerine köşeli olarak oturtulmuş tek şerefelidir.

Caminin kuzeyinde şadırvanı bulunmaktadır.


Defterdar Camisi (Merkez)

Edirne Talat paşa Caddesi üzerinde bulunan Defterdar Camisi’ni Kanuni Sultan Süleyman ve Sultan II.Selim dönemi defterdarlarından Mustafa Paşa yaptırmıştır. Caminin kitabesi bulunmadığından yapım tarihi bilinmemektedir. XVI.yüzyılda Mimar Sinan tarafından yapılmıştır.

Geniş bir avlu ortasındaki cami kare planlı, kesme taştan yapılmış olup, üzeri pandantiflerin ve trompların taşıdığı merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Caminin önünde hafif sivri kemerlerle birbirlerine bağlanmış dört sütunun taşıdığı, dört bölümlü, üzeri kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Caminin giriş kapısı köfeki taştan olup, silmelerle çerçeve içerisine alınmıştır. Girişin iki yanında dikdörtgen söveli ikişer penceresi vardır. Caminin kesme taşlar arasında tuğla derzli silmeleri bulunmakta olup, giriş dışındaki duvarlara her birinde üç sıra halinde dokuzar pencere açılmıştır.

Mihrap yedi köşeli olup stalaktitlerle sona ermektedir. Ayrıca çevresinde birer sütunçe bulunmaktadır. Minberi ve kadınlar mahfili geç devirlerde yapılmış ve herhangi bir özellik taşımamaktadır.

Minare kesme taştan köşeli ve tek şerefelidir. Şerefe altı mukarnaslıdır.

ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 08.04.09, 01:23   #23
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44086
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Arif Ağa Cami (Merkez)

Edirne Baba Demirtaş Mahallesi, Salı Tekke Sokağı’nda bulunan Arif Ağa Camisi’nin yapım kitabesi bulunmadığından ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Halk tarafından Künbet Camisi ismi ile de anılmaktadır. 1446 yılı Vakıf tabu kayıtlarında Arif Ağa Mahallesi’nin ismi geçmektedir. Buna dayanılarak bu caminin XV.yüzyılın ortasında Arif Ağa isimli biri tarafından yaptırılmış olması ihtimal dahilindedir.

Cami kesme köfeki taşından kare planlı olup, üzerini trompların yardımı ile merkezi bir kubbe örtmektedir. Tromplar dışa doğru taşkın olup, içeride pandantiflidir. Caminin kuzey ve doğu duvarlarında alt sırada üç, üst sırada iki, kasnakta da bir penceresi bulunmaktadır. Alt pencereler dikdörtgen söveli, üst pencereler de sivri kemerli ve alçı şebekelidir. Caminin kuzey köşesinde giriş kapısı bulunmaktadır. İbadet mekanındaki mihrap stalaktitli olarak sona ermektedir. Ayrıca mihrapta çarkıfelek ve gülbezek motifleri vardır.

Kuzey cephesinin batı köşesinde yer alan minare kesme taştan kaide üzerinde yükselmekte olup, tek şerefelidir. Dikey yivlerle hareketlendirilmiştir. Şerefesi oldukça sadedir.

Cami Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1993 yılında onarılmıştır.


Yahya Bey Camisi (Merkez)

Edirne, Saruca Bey Mahallesi, Yahya Bey Sokağı’nda bulunan camiyi Sultan II.Selim’in nedimlerinden 1577’de Yahya Bey yaptırmıştır. Yahya Bey Bursa’daki Sultan Orhan ve Yıldırım Beyazıt’ın yaptırdığı eserlerin vakıf mütevellisidir.

Cami tuğla hatıllı kesme taştan, kare planlı olup, üzeri tromplu bir kubbe ile örtülmüştür. Duvarlarında bir sıra kesme taş, bir sıra da tuğla hatıl kullanılmış ve böylece yapıya daha hareketli bir görünüm kazandırılmıştır. Caminin önünde ahşap direkli bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Camiye giriş kuzey duvarının doğu ucunda olup silmelerle kapı nişi çevrelenmiştir. Giriş kapısının üzerinde 1577 tarihli kitabesi bulunmaktadır.

Kitabe:

Sahibül hayr yani Yahya bey
Kıldı bu Mescidi şerifi bina
Yaptı anınla dâr-ı ahiretin
Kıldı cenette kendüye me’va
Dedi tarihini anın Mecdi
Mescid-i hûb ve mecma’i âli
985 (1577).

İbadet mekânı doğu ve batı cephelerinde iki sıra halinde üçer pencere, güney cephesinde iki sıra halinde ikişer pencere ile aydınlatılmıştır. Mihrap yedi köşeli olup, mukarnaslı olarak sona ermektedir. Alçı bezemelidir.

Caminin doğusunun kuzey ucunda minaresi bulunmaktadır. Kesme taş kaide üzerinde minare yuvarlak gövdelidir. Caminin yüksekliğine göre minarenin hem kısa hem de kalın oluşu sonradan yapılmış olabileceği izlenimini vermektedir.


Hıdır Ağa Camisi (Merkez)

Edirne Selimiye Camisi’nin güneyinde, Kilerci Yakup Mahallesi’ndeki Hıdır Ağa Camisi’nin kitabesi bulunmamaktadır. Vakıf kayıtlarında Hıdır Ağa’nın buradaki hamamı bu camiye vakfettiği yazılıdır. Mimari üslubundan ve vakıf kayıtlarından caminin XVI.yüzyılın ortalarında yapıldığı anlaşılmaktadır.

Cami 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda zarar görmüş, daha sonra çeşitli dönemlerde onarılmıştır. Son olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1993 yılında onarılmıştır.

Cami kare planlı, kesme taştan yapılmış olup, üzerini tromplu bir kubbe örtmektedir. Son cemaat yeri iki köşedeki paye ve ortadaki bir sütunun yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanması sonucunda üç bölümlü olup üzeri kubbelidir. Caminin yan duvarları iki sıra halinde ikişer pencere ve trompların arasında da birer pencere ile aydınlatılmıştır. Caminin mihrabı yedi köşelidir. İç mekanda orijinal süsleme elemanı bulunmamaktadır.

Caminin doğu ucunda bulunan minare kesme taştan olup, taş bir kaide üzerinde yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir.


Gazi Hoca Cami (Merkez)

Edirne, Gazi Hoca Mahallesi, Gazi Hoca Sokağı’nda bulunan bu camiyi Sultan II.beyazıt döneminde Gazi Hoca yaptırmıştır. XV.yüzyıla ait olduğu sanılan caminin kitabesi bulunmamaktadır.

Kare planlı olan cami kesme taş ve tuğla hatılla yapılmıştır. Caminin girişi doğu ucunda yer almaktadır. İbadet mekanı iki yan kenarda altta dikdörtgen söveli, üstede yuvarlak alçı pencereler ile aydınlatılmıştır. Girişin yanında birer ve mihrap duvarında da altlı üstlü ikişer pencere bulunmaktadır. Ayrıca trompların arasındaki kasnakta da birer penceresi vardır.

Doğu duvarının kuzey ucunda bulunan minare, kesme taş kaide üzerinde yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 08.04.09, 01:23   #24
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44086
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Edirne Türbeleri


Has Yunus Kaptan Türbesi (Enez)

Edirne, Enez ilçe merkezi dışında, Bizans ve Osmanlı dönemlerine tarihlenen mezarlığın ortasında Has Yunus Kaptan’ın türbesi bulunmaktadır. Has Yunus Kaptan ilk Türk deniz kumandanlarından olup, Fatih Sultan Mehmet tarafından idam edilmiştir. Has Yunus Kaptan hakkında kaynaklarda yeterli bilgi bulunmamaktadır. Yunus Kaptan’ın İspanyol ve Katalonyalı olduğuna dair iddialar ortaya atılmışsa da bunların hiçbiri kesinlik kazanamamıştır.

Yunus kaptan’ın türbesi Bizans döneminde yapılmış küçük bir şapeldir. Kapalı Yunan haçı planındaki bu şapelin naosunu 1.65 m. yüksekliğinde dört pencereli kasnağı olan pandantifli bir kubbe örtmektedir. Haçın kollarının üzeri beşik tonozlarla örtülmüştür. Doğusunda yarım yuvarlak, dışarıya taşkın ve yarım kubbeli bir apsidi bulunmaktadır. Prof.Dr.Semavi Eyice bu yapının İtalya’daki Ravenna’da Gala Placidia (450-452) ve Karadağ’da Doclea ile benzerlikleri olduğunu, aynı tip şapellere Orta Anadolu’da Karaman bölgesi’ndeki örneklerle de karşılaşıldığını belirtmiştir.

Şapel türbeye dönüştürüldükten sonra giriş kapısı örülmüş, yan duvarlarda yeni bir kapı açılmıştır.

Sinaneddin Yusuf Paşa (Sinan Bey) Türbesi ( Merkez)

Edirne merkezden Sarayiçi’ne giden yolun sağında bulunan Beylerbeyi Camisi’ni yaptırmış olan Tırhala Beyi, Rumeli Beylerbeyi olan Mirimiran Sinan Bey’in (Sinaneddin Yusuf Paşa) türbesi caminin haziresinde bulunmaktadır.

XV.yüzyıl eseri olan türbe sekizgen planlı olup, kesme taştan yapılmıştır. Günümüze harap ve yıkık bir durumda gelen bu türbenin üzerinin kubbeli olduğu sanılmaktadır. Zengin silmeli çerçeveler içerisine alınmış giriş kapısı bulunmaktadır. Bu kapı çift bademler ve bitkisel motiflerle bezelidir. Türbenin içerisinde mihrabı bulunmaktadır. Ayrıca türbe içerisindeki sırlı tuğla kalıntılarından da iç kısmının bezeli olduğu anlaşılmaktadır
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 08.04.09, 01:23   #25
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44086
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Edirne Medreseleri

Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nde Edirne’de on iki medresenin bulunduğunu belirtmiştir. Bu medreselerden Muradiye Medresesi, Yıldırım Medresesi’nin önde geldiğini belirtmiştir. Ahmed Badi Efendi’de “Rıyaz-ı Belde-i Edirne” isimli eserinde, Edirne’de 46 medresenin olduğundan söz etmiştir.


Darül Hadis Medresesi (Merkez)

Edirne’de Tunca Nehri kıyısında, demiryolu köprüsünün yanında bulunan Darül Hadis Medresesini Sultan III.Murat 1435’de yaptırmıştır. Sonraki yıllarda bu medreseye bir minare eklenerek camiye dönüştürülmüştür. Bu minare Balkan Savaşı sırasında, l913’de medresenin üç kubbesi ile birlikte yıkılmıştır.

Medrese kesme taştan yapılmış, avlusunun ortasına da sonraki dönemlerde bir şadırvan eklenmiştir.


Selimiye Medresesi Darülkurra (Merkez)

Mimar Sinan, Selimiye Camisi’nin etrafına iki medrese ile altına da bir çarşı yapmıştı.
Selimiye yapı topluluğunun bir bölümünü oluşturan bu medrese kıble duvarının solunda bulunmaktadır.

Mimar Sinan yapı topluluğunun avlusundaki bu yapıları camiyi gölgelememesi için gözden uzak tutmuştur. Bununla beraber son derece güzel bir işçiliği olan medrese kesme köfeki taşından kare planlı olarak yapılmıştır. Avludan dikdörtgen söveli bir kapıdan içerisine girilen medrese avlusunu çepeçevre bir revak çevirmektedir.Yuvarlak kemerlerin birbirine bağladığı sütunların iki yönünde medrese hücreleri sıralanmıştır. Girişin solunda ise kare planlı, üzeri kubbeli bir darülkurra yerleştirilmiştir. Burada üzeri kubbeli on iki hücre bulunmaktadır. Hücrelerin her birinin içerisinde ocaklar ve nişler bulunmaktadır.


Darül Tedris Medresesi (Merkez)

Edirne Selimiye Camisi’nin bir bölümünü oluşturan Darül Tedris Medresesi caminin arka avlusundadır. Sultan II.Selim tarafından cami ile birlikte Mimar Sinan’a yaptırılmıştır.

Avludan gösterişli dikdörtgen söveli bir kapıdan medrese avlusuna girilmektedir.
Kare planlı avlunun çevresinde yuvarlak sütunların birbirine bağlandığı revaklar ve bunların arkasında da avlunun iki yönüne on üç küçük medrese odası sıralanmıştır. Kare planlı bu hücrelerin üzerleri kubbelerle örtülüdür. Odaların içerisinde niş ve ocaklar bulunmaktadır.
Edirne Müzesi kurulduğu sırada bu medreseden yararlanılmıştır. Günümüzde Türk İslam Eserleri Müzesi işlevini sürdürmektedir.


Saatli Medrese (Merkez)

Edirne, Üç Şerefeli Cami’nin ve Peykler Medresesinin yanında bulunan Saatli Medrese Sultan II.Murat zamanında 1437-1447 yıllarında yapılmıştır.

Avlulu medreseler gurubundan olan medresenin çevresinde medrese hücreleri sıralanmıştır. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmaktadır.





Peykler Medresesi (Merkez)

Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmış olan Peykler Medresesinin kitabesi günümüze gelmemiştir. XV.yüzyıla tarihlenen medresenin görkemli bir giriş kapısı bulunuluyordu.

Kare planlı bir avlunun etrafında kubbeli bir revakın arkasında 18 medrese hücresi sıralanmıştı. Medresenin biri giriş kapısı yanında diğeri de eyvan görünümünde, girişin karşısına gelen dershanesi bulunmaktadır.

Medrese Sultan II.Beyazıt yapı topluluğunun bir bölümü olup yakın tarihlerde restore edilmiştir.


Yıldırım Medresesi (Merkez)

Yıldırım Beyazıt’ın cami ile birlikte yaptırmış olduğu medrese XV.yüzyılın başlarına tarihlendirilmektedir. Medresenin plan düzeni daha geliştirilerek Bursa Yeşil Medresede uygulanmıştır.

Giriş kapısından dikdörtgen planlı bir avluya girilmektedir. Bu avlunun çevresini üç yönlü kubbeli revaklar çevirmiştir. Yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanan bu revakların arkasında tonozlu odalar yer almıştır. Girişin karşında kare planlı kubbeli dershane bir kemerle avluya açılmaktadır. Bu medrese de Selçuklu ve Beylikler Devri medreselerinin bir bakıma Osmanlı medrese mimarisine uyarlanışı olarak düşünülmektedir.


Sultan II.Beyazıt Medresesi (Merkez)

Sultan II.Beyazıt’ın (1447-1512) 1484-1488 yıllarında Akkirman Savaşı’nın ganimetleri ile yaptırdığı Beyazıt Külliyesinin bir bölümü olan Sultan II.Beyazıt Tıp Medresesi Edirne Tunca Nehri yanındadır.

Dikdörtgen planlı medresenin revaklı avlusunun çevresinde 18 oda, girişin karşısına gelen yerde de büyük kubbeli, dışarı taşkın bir dershanesi bulunmaktadır. Kesme taş yapılan medresenin duvarlarında tuğla frizler bulunmaktadır. İki uzun kenarda kubbe ile örtülü yedişer hücre bulunmaktadır. Medrese duvarları iki sıra halinde pencerelerle aydınlatılmıştır. Bunlardan alt sıradakiler dikdörtgen, üst sıradakiler de yuvarlak alçı şebekelidir.


Sokollu Medresesi (Havsa)

Sokollu Mehmet Paşa’nın oğlu Kasım Paşa’nın 1576-1577 yılında yaptırdığı Sokollu Külliyesi cami, kervansaray, medrese, imaret, hamam, tekke, köprü ve arastadan meydana gelmiştir. Mimar Sinan yapısı olan bu yapı topluluğunun medresesi günümüze gelememiştir.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 08.04.09, 01:24   #26
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44086
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Edirne İmaretleri


Yıldırım Beyazıt İmareti (Merkez)


Edirne’de yapılan ilk imaret şehrin fethinden 37-38 yıl sonra Yıldırım Beyazıt tarafından 1399’da yapılmıştır. Yıldırım Beyazıt’ın burada yaptırdığı camisinin yanında bulunan imaret 1877 Osmanlı-Rus Savaşına kadar hizmet vermiş, Rusların Edirne’yi istilası sırasında yanmış, günümüze yalnızca mutfak bacası, temel kalıntıları ile duvarlarından bazı izler gelebilmiştir. Kuruluşundan sonra 478 yıl hizmet veren imaretin ortada kare planlı bir avlusu ve bunun çevresinde de mutfak, yemek yenilen yerlerin bulunduğu kalıntılarından anlaşılmaktadır. Büyük olasılıkla bu bölümlerin üzeri kubbe ile örtülü idi.


Gazi Mihal İmareti (Orta İmaret) (Merkez)

Osmanlı akıncılarından Gazi Mihal Edirne’de camisi ve köprünsün yanı sıra 1421’de bir de imaret yaptırmıştır. Bu imarete gelir kaynağı olarak Edirne’nin Çavaroş Köyü’nü vakfetmiştir. Kaynaklardan öğrenildiğine göre bu imaretin 1519 yılında geliri 4.603 akçe, XVI.yüzyılın sonlarına doğru da 7.047 akçeye ulaşmıştır. Abdurrahman Hıbri günümüze gelemeyen bu imaretten söz etmiş: “Orta imaret demekle meşhur. Halen mamurdur”.

Gazi Mihal İmareti 1900’lü yılların başına kadar çalışır durumda iken, Balkan Savaşı sırasında ortadan kalkmıştır.


Muradiye İmareti (Merkez)

Edirne, Muradiye semtindeki tepenin üzerinde yapılan Sultan II.Murad yapı topluluğunun bir bölümünü imaret oluşturmuştur. Sultan II.Murad bu imareti için oldukça geniş vakıflar kurdurmuştur. Bunların başında Edirne’ye bağlı Daya Hatun, Halil Hayat, Bıyıklı (Aksakal), Köşan, Nasırlu, Çingene, Kabrine (Uyruklu), Üyüklü, Tatar, İskender ve Çömlekçi köyleri bunların başında gelmektedir. Ayrıca Sultan II.Murad bu imaretine Edirne dışında da zengin vakıflar vakfetmiştir. Vakfiyesinde imarette çalışanları ayrı ayrı belirlemiş ve bunların alacakları ücretleri de göstermiştir.

Ahmet Badi Efendi Muradiye Camisi’nin imaretinden şöyle söz etmektedir:
“Muradiye Mahallesi’nde, Muradiye Cami avlusunda Muradiye İmareti demekle meşhur ve halen mamurdur. Yapılışı h.839”

Muradiye İmareti 1435 yılında yapılmış, 1900’lü yılların başına kadar faal olarak işlevini sürdürmüştür. Muradiye İmareti Edirne’nin dokuz imareti içerisinde varlığını en uzun süre sürdürenlerden birisidir. Balkan ve I.Dünya Savaşlarında varlığını koruyabilmiş, 1935 yılında ortadan kalkmıştır.

İmaret kesme taş ve tuğladan yapılmıştır. İmaret Muradiye Camisi’nin diğer bölümleri ile birlikte geniş bir avlunun etrafında bulunuyordu. Bu avlunun çevresinde de imareti oluşturan bölümler vardı. Muradiye İmareti ile ilgili belge olarak bugün 1920 yılında Dr.Rıfat Osman Bey tarafından çekilmiş bir fotoğraf bulunmaktadır. Muradiye Külliyesinden günümüze yalnızca cami ve haziresi gelebilmiştir.


Mezit Bey (Yeşilce) İmareti (Merkez)

Sultan II.Murat döneminde, Rumeli Beylerbeyi Sinan Paşa 1430 yılında Alacahisar’ı (Semendire) ele geçirmiş ve bu yeni vilayetin başına da Mezit Bey’i getirmiştir. Daha sonra II.Murad tarafından Eflâk bölgesine akınlar düzenlemiştir.

Mezit Bey Edirne, Ayşekadın semtinde, nehir kenarında 1440 yılında yaptırmış olduğu camisinin yanına bir de imaret eklemiştir.

Abdurrahman Hıbri XVII.yüzyılın ilk yarısında bu imaretten söz etmiş; Ahmet Badi Efendi de 1441 yılında bu imaretin yapıldığını yazmıştır.

Mezit Bey İmareti cami ile birlikte 1752, 1889-1890 yıllarında onarılmış, bunu belirten bir kitabe de yapıya eklenmiştir. Mezit Bey bu imaretine gelir sağlamak için Edirne’de han ve hamam yaptırmıştır. Ayrıca Edirne’de Helvacı Köyü ile Burnu Pamukçu köylerini de bu imarete vakfetmiştir.

Mezit Bey İmareti kesme taştan, dikdörtgen planlı olarak yapılmıştır. İmaret bölümlerini ve mutfağın üzerini sekizgen kasnaklı kubbeler örtmüştür. Kesme köfeki taşlarının üzerine bir sıra tuğla şeritler yerleştirilmiş ve böylece alternatifli bir duvar örtüsü ortaya konulmuştur. İmaret uzun süre harap durumda kalmış ve XX.yüzyılın başlarında yıkılmıştır. Arsası üzerinde Kadri Paşa İlkokulu yapılmıştır.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 08.04.09, 01:24   #27
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44086
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Balaban Paşa İmareti (Merkez)

Sultan II.Murat döneminde Menteşe Eyaletinin yönetiminde bulunan Balaban Paşa 1446 yılında ölmüş, Edirne’de kendi adı ile tanınan bir cami ve bir de imaret yaptırmıştır. Bu imaret camisi ile birlikte Edirne’den Karaağaç yolu üzerinde 25 Kasım Stadyumu ile Tunca Köprüsü arasında kalan yerde bulunuyordu.

Balaban Paşa bu imareti için Edirne’nin Akpınar Köyü’nü gelir olarak vakfetmiştir. Bu imaretin 1412 yılında yapıldığı vakfiyesinden anlaşılmaktadır. Edirne araştırmaları yapan Osman Peremeci bu imaret için şunları söylemektedir:
“Tunca Köprüsü civarında mescidi olan ve kendi de orada gömülü bulunan II.Murad devri beylerinden balaban Paşa’nın Edirne’de bir imareti varmış ki bu imaret çok eskiden kapanmış, yeri yurt olmuştur.”


İbrahim Paşa İmareti (Merkez)

İbrahim Paşa, Edirne Kadısı, Kazasker, Rumeli Beylerbeyi, Vezir ve II.Beyazıt döneminde de Sadrazam olmuştur.

Edirne’nin Kıyık semtinde Cami-i İbrahim Paşa Mahallesi’nde kendi ismini taşıyan imaretini yaptırmıştır. Bunun yanı sıra aynı mahallede medrese, cami, okul ve zaviye gibi yapılar da yaptırmıştır. Bu yapıları ile ilgili düzenlediği vakıfları Nusretli, Yenice Sarı Danışment köylerini buraya vakfetmiştir.

Günümüzde bu yapılardan herhangi bir iz gelememiştir.


Evliya Kasım Paşa İmareti (Merkez)

Fatih dönemi vezirlerinden Kasım Paşa Edirne’de Kirişhane semtinde, Tunca Nehri kıyısında cami ve imaret yaptırmıştır. XV.yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen bu imaret 1829 Rus işgaline kadar faaliyet göstermiş, bu dönemde de yıkılarak yok olmuştur.


Fazlullah Paşa (Darüssiyade-Seyitler) İmareti (Merkez)

Sultan II.Murat dönemi Gebze Kadısı ve Veziri olan Fazlullah Paşa’nın Ayşekadın semtinde kendi ismini taşıyan bir mahallesi vardır. Tarihi kaynaklardan bu mahallede mescidi, tabhanesi ve bir de imareti olduğu öğrenilmektedir. Vakıf kayıtlarına göre Fazlullah Paşa Tatarcık’taki üç köyü buraya vakfetmiştir.

Abdullah Badi Efendi 1900’lü yılların başında bu imaretin varlığından söz etmektedir. İmaret Balkan Savaşları ve Edirne’nin işgali sırasında yakılmıştır.


Sultan II.Beyazıt İmareti (Yeni İmaret) (Merkez)

Sultan II.Beyazıt’ın 14841488 yıllarında yaptırmış olduğu külliyesinin bir bölümünü imareti oluşturmaktadır. Yapı topluluğunu Mimar Hayrettin yaptırmıştır. II.Beyazıt’ın yapı topluluğu 1488 yılında büyük bir törenle açılmıştır. Bu töreni Hoca Sadettin Efendi şöyle anlatmaktadır:

“Bu uğurlu yıl içinde h.894 (1488), padişahın Edirne2de kurdurduğu cami, medrese, darüşşifanın yapım işleri tamamlandığından bu görkemli cami’in ve ferah alanlı mescidin rahmet yolu olan kapısının açıldığı parlak günde fakirlere, yoksullara dağıtılan sadakanın sayılmasına zaman yetmez, belde ileri gelenlerine, bilgelere kurulan sofralar ve sunulan yemeklerse anlatılmaz bir ölçüde idi.

Yemek sofraları şöyle döşendi ki, muhallebi ve güllaç adını işitmemiş aç ve yoksullar tekrar tekrar yemekten bıktı.

Fakirler ve yoksullar için yaptırdıkları imaretin sahip olduğu nimetlerin bolluğu anlatılmaya kalkılsa konunun abartıldığı sanılır. O şölene özgü anılması gereken özelliklerden biri de şekerle yapılmış reçelleriydi. O türlü nefis ve kıvamında reçel, hatırı sayılan yolcular için imarette her an hazır bulunmakta idi.

Bal helvaları orta halli yolculara sunulurdu. Şanlı medresesi ise ücret bakımından (Hocalara ödenen ücret) bu güzel kentte bulunan medreselerin en yükseği ve en değerlisi oldu. Hocaya verilen ücret günde 60 Osmanlı akçesidir. Bütün bu yapılar bereket yapısı ve mutluluk kapısıdır.

Bunun için de yapılarına Hurrem-bina (Gönül açıcı bina) tamlaması tarih olmuştur”.

Sultan II.Beyazıt imareti ile ilgili olarak biri Arapça olmak üzere üç vakfiye düzenlemiştir. Bunlar 1487, 1489-1490 ve 1493 tarihlidir. Günümüzde bu vakfiyelerin kopyaları Edirne İl Halk Kütüphanesi Selimiye bölümünde bulunmaktadır. Bu vakfiyelerde imaret birimlerine hizmet verme koşulları, buralarda çalışacak personel ile gelir ve giderler hakkında ayrıntılı bilgiler bulunmaktadır. Sultan II.Beyazıt imareti bugün ayakta kalabilmiş, İstanbul’daki Süleymaniye İmaretinden sonra ikinci imarettir. Bu imaretin içerisinde değirmen, su dolabı, helvahane, fodlahane, mumhane, yemekhane, kiler, depo ve ahır bölümleri vardır.

Kesme taştan yapılmış olan imaretin planı birbiri içerisine geçmiş bölümlerden ibarettir. Bunlardan iki tanesi birbirinden bir yol ile ayrılmakta olup, her ikisinin de bu yola kapısı bulunmaktadır. Her bölümün üzeri dördü fenerli olmak üzere 23 kubbe ile örtülmüştür.

Sokollu Mehmet Paşa İmareti (Havsa)

Sokollu Mehmet Paşa Külliyesi ile birlikte 1576-1577 yıllarında yapılan imaretten herhangi bir kalıntı günümüze ulaşamamıştır. Ayrıca imaretin külliyenin neresinde yer aldığı da kesin olarak bilinmemektedir. Sokollu Camisi’nin yanındaki bazı duvar kalıntılarının buna ait olduğu düşünülmekle beraber bu da kesin değildir. Buradaki İlköğretim okulunun temellerinde bulunan kalıntıların da imaretle bağlantılı olması muht
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 08.04.09, 01:25   #28
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44086
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Edirne Bedesteni



Edirne Eski Cami yanında, Rüstem Paşa Kervansarayının da karşısında olan bedesteni Osmanlı Padişahı Çelebi Sultan Mehmet 1418’de yaptırmıştır. Bedesten Eski Cami’ye vakıf olarak yapılmıştır. Kitabesi bulunmamaktadır. Mimarı Konyalı Hacı Alaaddin’dir. Bedesten XVIII.yüzyıla kadar önemli bir alış veriş merkezi olma özelliğini korumuştur. Bedesten 1965 yılında restore edilmiş, günümüzde de kapalı çarşı olarak kullanılmaktadır.

Evliya Çelebi bedestendeki elmas ve takıların Mısır hazinelerinden daha fazla değerde olduğunu ve bunları 60 gece bekçisinin koruduğunu yazmaktadır.

Bedestenin duvarları, kırmızı ve beyaz iki renkli kesme taş ve tuğladan yapılmıştır. Bedestenin her köşesinde birer kapısı bulunmaktadır. Dikdörtgen planlı olup, 40.54x74.94 m. ölçüsünde olan bedestenin içerisinde dört köşeli altı sütun bulunmaktadır. Bedestenin uzun kenarlarında tonoz örtülü on dörder, kısa kenarlarında da dörder hücre bulunmaktadır. Üzeri 14 kubbe ile örtülmüştür. Kubbeler bedestenin orta mekanının üzerinde bulunmakta, bunun dışında kalan alanlar da eğimli kurşun çatı ile örtülmüştür. Bu kubbelerin altında sivri kemerli pencereler sıralanmıştır. Bedestenin dış cephelerine dükkanlar yapılmıştır
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 08.04.09, 01:25   #29
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44086
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Edirne Kervansaray ve Hanları


Rüstem Paşa Kervansarayı (Merkez)

Edirne kervansaray ve hanlarının en büyük örneklerinden olan Rüstem Paşa Kervansarayını Rüstem Paşa (l500-1561) l753’de yaptırmıştır. Rüstem Paşa Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Hürrem Sultan ile evlenmiş, Mohaç seferine katılmış, Diyarbakır ve Anadolu beylerbeyliklerinden sonra l544’de sadrazam olmuştur.

Rüstem Paşa Kervansarayı, Eski Cami’nin yakınında, Bedestenin de karşısındadır. Bazı kaynaklarda bu kervansarayın ismi Rüstem Paşa Hanı olarak da geçmektedir. Mimar Sinan’ın eserlerinin listesini veren kaynaklarda ve Tuhfet-ül Mimarin’de Mimar Sinan’ın yaptırdığı eserler arasında ismi geçmektedir.

Bu yapı konaklama amaçlı olmasına rağmen sağlam ve korunaklı oluşundan ötürü Edirneli tüccarlar paralarını ve değerli mallarını burada koruyor, bunun için de kira ödüyorlardı.

Kervansarayın l00x85 cm.lik kırık kartuşlu iki satırlı kitabesi:

Açıldıkça kâpânsun Ayn-ı a’dâ
Bi-hakkın sure-i innâ fetehna
1167 (1753)

Kervansaray birbirlerine bitişik dikdörtgen iki ayrı bölümden meydana gelmiştir. Bunlardan küçük olanı hayvanlara ayrılmıştır. Arazi konumundan ötürü dış cephede bazı uyumsuzlukların olduğu dikkati çekmektedir. Kesme taş ve tuğladan yapılan kervansaray iki katlı olup, avlunun önünde yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanan sütunların oluşturduğu bir revak bulunmaktadır. Bu revağın uzun kenarlarında karşılık iki merdivenle ikinci kata çıkılmaktadır. Hanın l00 odası olup bu odaların ve üsk kat revaklarının üzerleri kubbelerle örtülüdür. Odaların içlerinde birer niş ve ocak bulunmaktadır. Avluya bakan pencereleri ise tuğla işçiliği ve bezeme yönünden diğerlerinden farklıdır.

Avlunun ortasında bulunan, altında bir de şadırvanı olan bir mescidi varsa da bu yapı günümüze gelememiştir. Mescit l877-l878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında yıkılmış, l968 yılında yapılan restorasyonda da yenilenmemiştir. Avlunun iki uzun kenarındaki karşılıklı merdivenlerle ikinci kata çıkılmaktadır. Üst katın avluya açılan pencereleri tuğla bezemelidir. Ayrıca sokağa bakan yüzünde de dikdörtgen söveli pencereler sıralanmışlardır.

Rüstem Paşa kervansarayı l968-l972 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmış ve otel konumuna getirilmiştir. Bugün burası Kervansaray Otelidir.


Ekmekçizade Ahmet Paşa Kervansarayı (Ayşe Kadın Kervansarayı) (Merkez)

Edirne Ayşe Kadın semtinde bulunan bu kervansaray bulunduğu semtten ötürü Ayşe Kadın Kervansarayı olarak da tanınmaktadır.

Kervansaray, Sultan I.Ahmet’in isteği ile Defterdar Ekmekçioğlu Ahmet Paşa l609 tarihinde yaptırmıştır. Mimari Sedefkar Mehmet Ağa ile Edirneli Hacı Şabandır.

Edirne’nin girişinde bir menzil hanı olarak yapılan kervansaray kesme ve yontma taştan yapılmıştır.Giriş kapısı, kervansarayın avlusuna develerin girebilmesi için oldukça yüksek tutulmuştur. Bu nedenle de bazı kaynaklar buradan Deve Hanı diye de söz etmişlerdir. Kapı oldukça görkemli olup dışarıya doğru da çıkıntılıdır.

Kervansaray dikdörtgen planlı ve tek katlıdır. Burada ayrı ayrı odalar yerine ortak mekanlar yapılmıştır. Uzun kenarlar dışa kapalıdır. İç mekanı kısa kenarlardaki üçgen alınlıkların içerisindeki üç sıra halinde düzensiz pencereler aydınlatmaktadır. Çatı bunların üzerine meyilli olarak oturtulmuştur. Bu kervansarayın benzeri Bilecik Vezir Han ile Enez’deki kervansaraylardır.


Enez Kervansarayı (Enez)

Enez Trakya’nın Eğeye, oradan da Batı Anadolu’ya yönelik bir ticaret yolu üzerinde bulunmasından ötürü önemli bir yerleşim yeri idi.

Burada bulunan bir kervansaraya halk arasında Deveci Hanı ismi verilmiştir. Bu yapının kitabesi olmadığından ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir.Günümüze iyi bir durumda gelen bu kervansaray dikdörtgen planlıdır.Taş ve moloz taştan yapılmış yapının üzeri kırma bir çatı ile olduğunu gösteren kısa kenarlarda üçgen alınlıkları bulunmaktadır. Kervansarayın içerisinde bölümleri birbirinden ayıran duvarlar yeterli bir vermemekle beraber duvar kenarlarında yüksek sekiler de yolcuların oturdukları, ortadaki geniş alanda da hayvanların bulunduğu açıkça görülmektedir.

Taş Han (Merkez)

Edirne şehir merkezinde, Üç Şerefeli Cami’nin karşısında, Sokollu Hamamı’nın yanında bulunan Hanı Sokollu Mehmet Paşa yaptırmıştır. XVI.yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirilen han Mimar Sinan eseridir.

Taş Han L planlı olup, alt katta dükkanlar, üst katta da odalar bulunmaktadır. Alt kattaki dükkanların üzeri tuğla sağır kemerlidir. Kesme taştan yapılan hanın üst katı bir sıra kesme taş, iki sıra tuğladan örülmüş olup, derzlidir. Beden duvarları kirpi saçakla sonlandırılmıştır. Hanın pencereleri dikdörtgen sövelidir. Pencereler üç sıra tuğla dizisi ile birbirlerine bağlanmıştır.

Hanın girişi Horozlu Bayır Sokağı’ndadır. Buranın sağında üst kata çıkan merdiven bulunmaktadır. Odaların içerisinde birer ocak ve dışa açılan birer penceresi vardır.

Han uzun süre kendi haline bırakılmış, hanın büyük bir bölümü yıkılmış, 1967-1969 yıllarında Anıtlar Kurulu Kararı ile kalan kısımları da yıkılarak yeniden yapılmıştır.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 08.04.09, 01:26   #30
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44086
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Deveci Han (Merkez)

Edirne Üç Şerefeli Cami’nin karşısında, Edirne Valilik binasının ön kısmında yer almaktadır. Kitabesi bulunmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Yapı üslubundan XV.yüzyılın ilk yarısında yapıldığı sanılmaktadır.

Deveci Hanı iki katlı olup, 31 odası vardır. Düzgün bir plan düzeni bulunmamaktadır. Duvarları kesme taştan örülmüş olup, aralarına tuğla derzler yapılmıştır. Uzun süre harap bir durumda kalan Deveci Hanı Vali Rüstem Paşa tarafından 1846 yılında onarılarak cezaevine dönüştürülmüştür. Sonraki yıllarda Vali Hacı İzzet Paşa tarafından 1891-1892’de bir kez daha onarılarak bir revir ile dört oda daha eklenmiştir. Hanın güney cephesinde bu onarımı belirten Mustafa Razi’nin yazdığı bir kitabe bulunmaktadır.

Deveci Hanı 1946 yılına kadar cezaevi olarak kullanılmıştır. Bundan sonra yapı Kültür Bakanlığı tarafından restore edilmiştir. Günümüzde Edirne İl Kültür Müdürlüğü burada bulunmakta olup, aynı zamanda da Kültür Merkezi konumundadır. Merkezin konferans salonunda çeşitli etkinlikler yapılmaktadır.

Sokollu Mehmet Paşa Kervansarayı (Havsa)

Sokollu Mehmet Paşa Kervansarayı, Sokollu Külliyesi ile birlikte 1576-1577 yıllarında yapılmıştır. Bu yapı günümüze gelememiştir. Sokollu Mehmet Paşa vakfiyesinden ve Evliya Çelebi ile Kâtip Çelebi’den öğrenildiğine göre külliyenin biri kervansaray olmak üzere iki hanı bulunuyordu. Ayrıca Mimar Sinan’ın yapmış olduğu eserleri belirten tezkirelerde de buradaki bir kervansaraydan söz edilmektedir.

Günümüzde bunlara ait hücrelerden bazı kalıntılar külliyenin batısında dikkati çekmektedir. Kervansaray Sokollu Mehmet Paşa Camisi ile Dua Kubbesi aracılığı ile birleştirilmişti.

Evliya Çelebi’nin Havsa Hatun Hanı diye sözünü ettiği hanın yeri de kesinlik kazanamamıştır.

Ergene Kervansarayı (Uzunköprü)

Ergene Kervansarayı Şehrliyan (Muradiye) Mahallesi’nde, Gazi Mahmut Saokağı ile Cumhuriyet Caddesi arasında bulunuyordu. 1443 yılında yapılan bu kervansaray 18x20 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı ve iki katlı idi. Kervansarayın altı hayvanlar, üstü de insanlar için düzenlenmişti.

Kervansaray 1914-1918 yılları arasında kaymakamlık olarak kullanılmış, daha sonra meyve haline dönüştürülmüştür. Hal olarak kullanılırken özel bir şahsa satılmış, yıkılmış ve üzerine yeni bir bina yapılmıştır
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla

Bookmarks


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz Aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Dizayn ve Kurulum : Makinist
Forum SEO by Zoints

E-Marine Education | Vbulletin | Tosfed |
www.bilgivadisi.biz   www.bilgivadisi.biz