07.04.09, 02:01 | #71 |
Adana Müzeleri
Adana Arkeoloji Müzesi (Seyhan) Adana’nın ve bütün Çukurova’nın tarihi eserlerinin sergilendiği Müze, Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yılında kurulması için çalışmalara başlanmıştır. Bunun için Alyanakçızade Halil Kamil Bey görevlendirilmiş ve çevredeki eserleri toplamıştır. Türkiye’nin en eski on müzesinden birisidir. İlk olarak çevredeki sütun, sütun başlıkları ve lahitlerin Polis Dairesinde toplanmış sonra da , 1928’de Taşköprü’nün başındaki şimdi yıkılmış olan Cafer Paşa Camisi’nin Medresesi’nde ziyarete açılmıştır. 1950 yılında, Kuruköprü’de şimdiki Etnografya Müzesi’ne taşınmıştır. Özellikle Tarsus/Gözlükule (1934), İçel/Yumuktepe (1936), Ceyhan/Sirkeli (1938) ve Yüreğir/Misis (1958) höyüğü kazılarında bulunan, Çukurova’nın ilk çağlarına ait eserler müzede toplanmıştır. Müzenin etnografik eser açısından zenginleşmesine Müze Müdürü Ali Rıza Yalman’ın (Yalkın) büyük katkıları olmuştur. 1950-1972 yıllarında Kuruköprü semtindeki eski kiliseyi kullanan müze, 1972 yılında inşa edilen bugünkü Arkeoloji müzesine taşınmıştır. Müze girişinde Hitit dönemine ait Kapı Arslanı, Silifke/Taşucu’ndan ve Uzuncaburç’tan getirilen iki adet Augustus heykeli ile girlantlı lahitler, küpler, mancınık gülleleri, yazıtlar, sunaklar ve çeşitli mimari parçalar sergilenmektedir. Müzenin giriş katı Taş Eserler salonu olarak düzenlenmiştir. Burada, Troya Savaşlarını yüksek kabartma biçiminde betimleyen ve Tarsus’tan getirilen mermer "Akhilleus Lahti" lahdi, Seyhan Baraj gölünde kalan Augusta antik kentinden getirilen Medusalı Lahit ile Karataş/Magarsus antik kentinden getirilen insan boyutundaki bronz Karataş heykeli sergilenmektedir. Kronolojik Eserler Salonu, İlk çağlardan Osmanlı dönemine kadar Çukurova’da kurulan uygarlıklara ait eserleri bir araya getirmiştir. Bunların arasında; adak eşyaları, kap, kandil, tanrı, tanrıça, insan ve hayvan figürleri de bulunmaktadır. Ayrıca Adana/Tepebağ’da bulunan "Lir Çalan Orpheus Mozaği" de bu salondadır. Bölgesel Eserler Salonunda Adana Müzesi’nin yapmış olduğu kazılarda ortaya çıkan eserler ile, satın alma yoluyla müzeye kazandırılan eserler sergilenmektedir. Zengin formlu cam örnekler, Selçuklu çinileri ve çeşitli uygarlıklara ait mühürler de bunların arasındadır. Sikke, Mühür ve Mücevher Eserler Salonunda, Lydia döneminden başlayarak çeşitli tarihlere ait sikkeler, takılar ve Adana’nın ilçelerinde bulunan defineler sergilenmektedir. Müzedeki eserler arasında Hitit İmparatorluk dönemine ait "Dağ Kristali Heykelciliği" çok ilgi gören bir heykeldir. Seyhan Caddesi, Adana Tel. 0322 454 38 55 Fax.0322 454 38 56 ww.uydulife.tv
|
|
07.04.09, 02:01 | #72 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Adana Etnoğrafya Müzesi (Seyhan)
İl merkezinde, Kuruköprü mevkiindeki 1845 yılında yapılmış ve terkedilmiş kilise binası 1924 yılından sonra müze olarak düzenlenmiştir. 1972 yılında eserlerin yeni müze binasına taşınmasının ardından kilise restore edilmiş, 1983 yılında ise Etnografya Müzesi’ne dönüştürülmüştür. Müzenin bahçesinde kûfi, sülüs ve nesih hatla yazılmış kitabe ve mezar taşları teşhir edilmektedir. Ayrıca sade, sikkeli, mecidiye tipi, kavuklu, fesli ve barok başlıklı, XVII.yüzyıldan kalma Osmanlı kadın ve erkek mezar taşları yer almaktadır. Bunlar arasında yörenin ileri gelenlerinden Adana Valisi Süleyman Paşazade Ahmet Paşa, Karaisalı Kaymakamı Hasan Fevzi Bey, Adana Askeri Alaybeyi Miratizade İbrahim Bey, Adana Defterdarı Sofyalı Mustafa Bey, Orman Başmüfettişi Akif Efendi’nin mezar taşları da bulunmaktadır. Bahçenin batı kısmında Türk-İslâm eserlerine ait kitabeler sergilenmektedir. Bunlar arasında Misis Hanı, Adana Vilayet Konağı, Bahripaşa Çeşmesi, Taşköprü ve Misis köprüsü tamir kitabeleriyle Osmanlı devlet armaları bulunmaktadır. Müzenin etnoğrafik eserler bölümünde; ham deriden çarıklar, zemzem takımları, bakır kahve ibrikleri, ahşap kahve değirmenleri, mangallar, hedik, ellik, körük, kirkit, keserler, gelin takunyaları, usturlaplar, neyler, kavallar, aşiret zurnaları, altın küpe, kolye ve bilezikler, gümüş kemerler ve kemer tokaları, gümüş hamaylı kolyeler, tespihler, gümüş halhallar, yüzükler, tepelikler, bilezikler, ağızlıklar, sürmedanlar, köstekli saatler, yaylı kabak kemane, yaylı tanbur, kemençe, kılıç ve kalkanlar, cepken, sırmalı kadın giysileri ile mankenler üzerinde simle dokunmuş kadın kıyafetleri, iki adet bindallı ve cepken bulunmaktadır. Ayrıca müzenin İstar bölümünde, el dokuma tezgâhları, ıstar, mekik, kirkit, yay, ılkıdır, kirmen, çıkrık ve duvarda kilim örnekleri yer almaktadır. Yörük Çadırı ile Şark Odası ayrı bir bölümde yer almaktadır. Ziya Paşa Bulvarı No:114 Adana Tel. 0322 352 24 17 ww.uydulife.tv
|
|||||||||
07.04.09, 02:02 | #73 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Adana Misis Mozaik Müzesi (Yüreğir)
Adana Ceyhan arasındaki tarihi İpek yolu üzerinde, Adana’ya 26 km. uzaklıkta bulunan müzede, Misis Antik kenti sınırları içerisinde yer alan bir Bazilika’ya ait zemin mozaikleri sergilenmektedir. MS.IV.yüzyıla tarihlenen bu mozaikler 1956 yılında Misis Höyüğü’nde kazı yapan Alman arkeoloji heyetinden Prof. Dr. H. Theodor Bossert ile Dr. Ludwig Budde tarafından ortaya çıkarılmıştır. Mozaiğin tam ortasında bir masa veya sehpa şeklinde yapılmış bir kümes ve etrafında Nuh Peygamber’in tufanda gemisine aldığı 23 adet kuş ve kümes hayvanları, bu grubun etrafında ise vahşi ve evcil hayvanlar yer almaktadır. Müzede; Misis Höyüğü’nde yapılan kazılar sonucu elde edilen bazı eserler de sergilenmektedir. Yakapınar Beldesi Yüreğir Tel: 0322 554 38 55 Fax:0322 554 38 56 Adana Atatürk Müzesi (Seyhan) Adana Atatürk Müzesi, Seyhan Caddesi üzerinde, XIX.yüzyılda yapılmış geleneksel Adana evlerindendir. İki katlı, çıkmalı, kırma çatılı, kâgir bir yapıdır. Bu özellikleri nedeniyle yapı Bakanlıkça "Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı" olarak tescil edilmiş ve koruma altına alınmıştır. 15 Mart 1923’te Atatürk eşi ile birlikte Adana’ya geldiğinde, Ramazanoğulları’ndan Suphi Paşa’ya ait olan bu binada ağırlanmışlardır. Bina Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi Koruma ve Yaşatma Derneği’nce zamanın Kolordu Komutanı Bedrettin Demirel’in önderliği ve halkın yardımıyla kamulaştırılıp restorasyonu yapılmış ve 1981 yılında Adana Arkeoloji Müze Müdürlüğü’ne bağlı bir müze olarak hizmete açılmıştır. Atatürk’ün Adana’ya gelişi her yılın 15 Mart’ında resmî törenle bu binada kutlanmaktadır. Müzede Kurtuluş Savaşı sırasında ve sonraki yıllarda çıkan yerel gazetelerden Yeni Adana, Türk Sözü, Çukurova, Dirlik gazetelerinin yer aldığı bölümler, kitapların çoğu bağış yoluyla sağlanan kütüphanesinde Osmanlıca ve Türkçe (Latin harfleriyle) yazılı 2000’e yakın kitap vardır. Müzenin üst katında, Emekli Subay Nevzat Duruak tarafından yapılmış olan Atatürk’ün mumdan heykeli, pirinç karyola, sim işlemeli yatak, masa örtüsü, ayrıca Maraş işi iki koltuk ve elbise dolabı bulunmaktadır. Ayrıca, Atatürk’ün portresi, vitrin içerisinde Yeni Adana Gazetesi’nin ciltlenmiş Pozantı nüshaları ve çalışanlarının çerçeveli resimleri vardır. Müzenin Mücahitler Odası’nda Gani Girici’nin ve bazı mücahitlerin portreleri, Gani Girici’ ye ait madalya ve Atatürk’ün ölüm anına, 9:05’e ayarlanarak durdurulmuş bir saat bulunmaktadır. Hatay Odası’nda ise, Atatürk Adana’ya geldiğinde, Ayşe Fıtnat Hanım’ın başkanlığında bir grup Fransız işgalindeki Hatay’dan gelerek Atatürk’ ün huzuruna çıkmış ve ona siyah gül hediye etmiştir. Buna karşılık, Atatürk de "Kırk asırlık Türk yurdu düşman elinde kalamaz." demiştir. Bu olayı anlatmak için mankenler konmuştur. Ayrıca ceviz oymalı sehpa, Türk bayrağı ve Hatay’dan gelen heyetin çeşitli boylarda fotoğrafları bulunmaktadır. Müzenin silah odasında çeşitli tüfekler, tabancalar, paşa apoleti, Atatürk’ ün doğduğu evin maketi, Anıtkabir’e Osmaniye’den giden taşın örneği ve vitrin içerisinde çeşitli yıllara ait madeni paralar yer almaktadır. Atatürk’ün yaverinin kaldığı odada pirinç karyola, sim ve gümüş işlemeli yatak örtüsü, ceviz kaplamalı elbise dolabı, madeni ibrik ve leğen bulunmaktadır. Kuva-yi Milliye Odasında da Atatürk, İsmet İnönü ve Kuva-yi Milliye döneminde emeği geçen ve Kuva-yi Milliye hareketini başlatanların büstleri bulunmaktadır. Kayalıbağ Mahallesi, Seyhan Caddesi No:59 Tel: 0322 359 78 66 Fax: 0322 454 38 56 ww.uydulife.tv
|
|||||||||
07.04.09, 02:02 | #74 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Adana Vakıf Sarayı
Seyhan ilçesinde, Adana Ulu Camisi’nin güneyinde Ziya Paşa Parkının doğusunda bulunan bu sarayı, kitabesinden öğrenildiğine göre; Ramazanoğlu Halil Bey 1494 yılında yaptırmıştır. Yavuz Sultan Selim Mısır seferine, Sultan IV.Murat’da Bağdat seferine gidrken burada üçer gece kalmışlardır. Yapının harem dairesi, 16.00x10.00 m. ölçüsünde olup, mimari düzeni oldukça karışık bir şekil göstermekle beraber Osmanlı Sivil Mimarisinin önemli örneklerindendir. Katların yanlarına ayrıca asma katlar da eklenmiştir. Harem dairesinin alt kısmı taş, üst kısmı tuğladan inşa edilmiş ve bu da yapıya farklı bir görünüm kazandırmıştır. Çeşitli dönemlerde yapılan onarımlarla orijinalliğinden uzaklaşmıştır. Harem dairesinin kuzeyinde yer alan selamlık bölümü, sonradan değişikliğe uğrayarak Tuzhanı’na dönüştürülmüştür. Muntazam kesme taşlardan yapılan selamlığın bir çok bölümleri yıkılmıştır ww.uydulife.tv
|
|||||||||
07.04.09, 02:02 | #75 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Basında Adana
Kozan kültür ve tarih turizmine açılıyor Yumuşak iklimi, yaylaları, tarihi evleri ve milattan önce kurulan medeniyetlere ev sahipliği yapmış kaleleriyle Adana’nın Kozan İlçesi, önümüzdeki yıllarda Çukurova bölgesinde yıldızı parlayacak bir turizm bölgesi olmaya aday. Lezzetli balı ve narenciye ürünleriyle ünlü Kozan, sahip olduğu kültür, tarih ve turizm potansiyeliyle de ön plana çıkmak istiyor. Belediye öncülüğünde ilçede kentsel dönüşüm projeleri başlatıldı. Kozan’a 8 kilometre mesafedeki Karasis Kalesi’nde kazı çalışmaları sürüyor. Kozan ve Anavarza kaleleri yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Adana’ya 68 kilometre uzaklıkta, nüfusu hızla büyüyen ilçelerden biri Kozan. Narenciye bahçelerinde her türlü meyvenin yetiştiği Kozan, narı ve balıyla da ünlü. Türkiye genelinde marka haline gelmiş Binboğa balı Kozan’da üretiliyor. İlçe, narenciye ve baldaki iddiasını artık kültür ve tarih turizminde de sürdürmek istiyor. Bu amaçla geçen yıl Kozan’da ilk kez geniş katılımlı bir sempozyum düzenlendi. Sempozyuma Türkiye’nin farklı bölgelerinde, tarihi mirası koruma altına almayı başarmış ilçelerin yöneticileriyle, çeşitli üniversitelerden akademisyenler katıldı. İki gün süren sempozyum sonucunda kentin tarihi ve kültürel mirasının yeniden canlandırılması yönünde kararlar alındı. Kozan gezimizin ilk durağı Yaverin Konağı. Bölgenin en eski sivil mimari örneklerinden biri. Belediye öncülüğünde başlatılan çalışmalar meyvesini vermeye başlamış. Yaverin Konağı da restorasyon programına alınmış. Çalışmalar bitince Yaverin Konağı misafirhane ve restoran olarak turistlere hizmet verecek. Kozan’da Yaverin Konağı gibi ilgi bekleyen onlarca ev var. Kozan Belediyesi, Yaverin Konağı’nın restorasyonunu üstlenerek, her geçen gün sayıları azalan tarihi evlerin dönüşümüne öncülük yapmak istiyor. Sonraki durağımız tarihi Bedesten. Osmanlı’nın son dönemlerinde yapılan bedesten de ilgisizlik ve bakımsızlıktan ciddi hasar görmüş durumda. Restorasyon projesini Gazi Üniversitesi üstlenmiş, yakın zamanda eski görünümüne kavuşacak. Birinci derecede SİT alanı ilan edilen kent merkezindeki dükkanlar tek tek elden geçirilerek, ortak bir görünüme kavuşturulacak. Belediye, kent merkezindeki diğer yapıların da ortak bir görünüm kazanması için ayrı bir proje hazırlıyor. Bu arada, kentin en büyük ve en eski camii olan Hoş Kadem Camii’ni de görmeyi ihmal etmeyin. Bedesten’den sonraki durak Kozan Kalesi. Yapımı milattan önceye uzanan kalenin dört bir yanından Çukurova’yı ve Kozan’ı seyretmek mümkün. Kaleye tırmanış biraz zahmetli ancak yukarı çıkınca karşılaştığınız manzara yorgunluğunuzu unutturuyor. Bu arada, Hıristiyan dünyasının en önemli manastırlarından biri olan Meryem Ana Manastırı’na ait kalıntıların kalenin içinde olduğunu hatırlatalım. Kozan gezimizin en önemli duraklarından biri Anavarza Kalesi. Anavarza’yla Kozan arası 25 kilometre. Seyhan yolu üzerinden ulaşılıyor. Kalenin altındaki Dilekkaya Köyü, o dönemlere ait kalıntıların arasında kurulmuş bir köy. Binlerce yıllık kalıntılar ve parçalanmış sütun başları ve süslemeler köyün farklı noktalarında duruyor. Anavarza Kalesi, Kozan Ovası’nın tam ortasında. Yüksek kayalıkların üzerinde duran bir kartal yuvasını andırıyor. Yirmi dakika süren hafif tempolu bir yürüyüşten sonra kaleye ulaşılıyor. Kaleye tırmanmak için 330 basamak çıkmak zorundasınız. Merdivenler yorucu olur diyorsanız kaya mezarların arasından çıkmanız da mümkün. Kalenin dört bir yanı lahit mezarlarla çevrili. Hiçbir koruma önleminin bulunmadığı antik kent ve kale, hazine avcıları tarafından didik didik edilmiş. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
07.04.09, 02:02 | #76 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
ANAVARZA’NIN HÜZÜNLÜ EFSANESİ
Anavarza’nın bir efsanesi var. Anavarza krallarından birinin güzel kızına, hem yakındaki bir Ermeni kralının oğlu hem de bir Türk beyinin oğlu aşık olur. Kral kızını hangisiyle evlendireceğine karar veremez. Hangi prens en kısa zamanda Anavarza’ya içme suyu getirirse, kızını onunla evlendireceğini söyler. İki aşık kalenin farklı yönlerinde işe koyulurlar. Küçük bir bölümü bugüne kadar ayakta kalan su kemerlerini yaparlar. Ermeni prens elini çabuk tutar, yarışı kazanır ve kralın kızıyla evlenmeye hak kazanır. Ancak prensesin gönlü Türk gencindedir. Babasının kararı karşısında çaresiz kalan prenses Anavarza kalesinin en sarp yerinden kendini boşluğa bırakır ve ölür. Anavarza kadar önemli bir bölge de Karasis Kalesi. Torasların uzantısı olan Dağılcak mevkiindeki kaleye 8 kilometrelik bir yoldan ulaşılıyor. Karasis yamaçlarında biten yolun kalan kısmı yürüyerek katediliyor. Karasis’in tarihi çok eski. Yapılan arkeolojik kazılarda Kartacalılar ve Büyük İskender’e ait nişanlar bulunmuş. Karasis’teki kazı çalışmaları Prof. Dr. Mustafa Sayar gözetiminde sürüyor. Ulaşımı kolaylaştırmak için yeni bir yol inşaatına başlanmış. Yol çalışması bittikten sonra ziyaretçi trafiğinin artması bekleniyor. Kozan’da Akdeniz iklimi hakim. Her mevsim gezmeye elverişli bir havası var. Yaylaları da görülmeye değer. Kentin yakınındaki Horzum, Suluhan, Savruk ve Çumluuşağı yayları bunlardan birkaçı. Kozan barajının etrafı ve Dağılcak bölgesi mesire yeri olarak düzenlenmiş. NASIL GİDİLİR Kozan Adana’ya 68 kilometre uzaklıkta. Adana-Kozan arasında ulaşımı sağlayan otobüs ve minibüsler var. Çevre illerden ve ilçelerden Kozan’a gitmek için alternatif yollar mevcut. İstanbul’dan hem THY’nin hem de özel havayolu şirketlerinin Adana’ya tarifeli seferleri bulunuyor. NEREDE KALINIR Tarihi ve kültürel zenginliklerinin çokluğuna rağmen Kozan yoğun turist olan bir bölge değil. Bu nedenle otellerin sayısı sınırlı. Yerli ve yabancı turistler konaklamak için Adana’yı tercih ediyorlar. Adana, beş yıldızlı otellerinden küçük pansiyonlara kadar farklı alternatifler sunuyor. Kozan’da küçük otellerin yanısıra tercih edilen büyük tek otel Avşaroğlu Oteli. Tel: 0322 515 16 75 NEREDE NE YENİR Adana denilince akla ilk gelen yemek tabii ki kebap. Kozan’da da böyle. Adım başı bir kebapçıyla karşılaşıyorsunuz. Büyük, küçük onlarca ocakbaşından dumanlar yükseliyor. Izgara et çeşitlerini, farklı kebapları ve dürümleri Kozan’daki her lokantada yemek mümkün. Bu arada kebabın yanısıra içli köfte, mantı ve sarma yapan restoranlar da var. Kebap çeşitlerinin ve Kozan’a özgü lezzetlerin yenilebileceği lokantalar şunlar: Devecioğlu Restoran, Sağmenler Restoran, Özkanlar Restoran ve Ali Ustanın Yeri. Metin YÜKSEL - Hürriyet ww.uydulife.tv
|
|||||||||
07.04.09, 02:02 | #77 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Adana Şehitlikleri
Adana Yeşiloba Şehitliği (Seyhan) Milli Mücadele sırasında, 1920 yılının Haziran ayında büyük çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu yüz kadar Türk’ün yolu Sarıhamzalı ve Yolgeçen köyleri civarında Ermeniler tarafından kesilmiştir. Bu gurup Ermenilerce Kahyaoğlu çiftliğine ***ürülmüş ve orada öldürülmüşlerdir. Bu katliamdan sadece bir kadın ile iki çocuk kurtulabilmiştir. Bu katliamın yapıldığı yere 1955 yılında Türkiye Kuva-i Milliye Mücahit ve Gaziler Cemiyeti’nce bir anıt yaptırılmıştır. Küçükdikili Köyü Şehitliği (Seyhan) Milli Mücadele sırasında 1920 yılının Haziran ayında Karahan’daki milli kuvvetlere ulaşabilmek için yola çıkan bir Türk gurubu Yeşiloba yakınındaki Ermeni çiftliğinde öldürülmüşlerdir. Çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu bu şehitler Küçükdikili Köyü’ne gömülmüşlerdir. Sonraki yıllarda bu olayı simgeleyen bir anıt buraya dikilmiştir. Saimbeyli Şehitliği (Saimbeyli) Milli Mücadele sırasında Saimbeyli’yi Fransızlardan kurtarmak için yapılan çarpışmalarda şehit olan 80 kişinin mezarı Saimbeyli’de bulunmuştur. Bu nedenle de buraya 1946 yılında bir anıt dikilmiş ve bu anıt 1968’de Milli Savunma Bakanlığı’nca onarılmıştır. Şehit Duran Mezarı (Seyhan) Milli Mücadele sırasında Adana’nın güneyindeki bahçelerde, Köşkler Duran Kalfa Fransızlarla yapılan çarpışmalarda şehit olmuştur. Duran Kalfa’nın şehit olduğu, bugünkü Şehit Duran Mahallesi, Manisalı Ali Bey Caddesi’nde Mücahitler Derneği ve halkın yardımı ile mermerden bir mezar yaptırılmıştır. Adana’nın ilk şehitlerinden olan Duran Kalfa’nın mezar kitabesi: En son deminde son kurşunu ile attığını vuran Ey şehit olduktan sonra da eli tetikte duran Bu hür ovanın hür beldesinin arslan çocuğu Duran Yazılan destanın ve hatıran Okunsun mevlûtlar okunsun Kur’an 1315-1336 (1920) ww.uydulife.tv
|
|||||||||
07.04.09, 02:03 | #78 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Adana İçmeleri ve Kaplıcaları
Kurttepe İçmesi (Seyhan) Adana Kurttepe Köyü’nün 1.km. kuzeybatısında bulunan Kurttepe İçmesi, genellikle bağırsak hastalıklarına iyi gelmektedir. Ali Hocalı İçmesi Adana’nın 12 km. batısında Ali Hocalı Köyü yakınında bulunan bu içme on kaynaktan oluşmaktadır. Çeşitli bağırsak hastalıklarına iyi geldiği söylenmektedir. Acıdere İçmesi (Misis) Adana’nın 20 km. doğusundaki Misis ilçesinin 5 km. batısındaki Acıdere İçmesi halk arasında Kürkçüler veya Samuca Dere İçmesi diye de tanınmaktadır. Bu kaplıcanın suyu bağırsak kurtlarına iyi geldiği gibi böbrek taşlarını da dökmektedir. Tahtalıköy Kükürtlü kaynağı (Ceyhan) Ceyhan’ın 6 km. güneyinde Tahtalıköy yakınlarında sıcaklığı 20 C olan bir su kaynağıdır. Sudan kabarcıklar halinde kükürtlü hidrojen gazı çıkar ve bu suyun cilt hastalıklarına iyi geldiğine inanılır. Kokarpınar İçmesi (Ceyhan) Ceyhan’a 10 km. uzaklıktaki bir tepenin eteğinden kaynaklanan bu suyun kokusu geniş bir alana yayıldığından Kokar Pınar olarak tanınmıştır. Çeşitli hastalıklara iyi geldiğine inanılır. Ilıca İçmesi (Kozan) Adana Kozan ilçesinin 5 km. batısında Ilıca Köyü’ndedir. Kükürtlü suyunun ağrılı hastalıklara iyi geldiğine inanılmaktadır. Bağözü İçmesi (Kozan) Adana Kozan ilçesinde Bağözü Köyü’nde bulunan bu içme de müsil niteliği taşımaktadır. Düziçi Haruniye Kaplıcası (Ceyhan) Adana Haruniye’ye 15 km. uzaklıkta Bülbül Dağı eteğinde bulunan bu kaplıcanın suyu kaynadığı yerden 10 m. yükseklikten aşağıya dökülmektedir. Bu kaplıcanın suyu içerisinde sarkıtlar bulunan bir mağaradan kaynamakta olup, 33 C sıcaklığındadır. Bu suyun romatizmaya, cilt yaralarına ve mide rahatsızlıklarına iyi geldiğine inanılmıştır ww.uydulife.tv
|
|||||||||
07.04.09, 02:03 | #79 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Seyhan
-------------------------------------------------------------------------------- 1990 sayımına göre toplam nüfusu 672.121 olup, 642.321'i ilçe merkezinde, 29.800’ü köylerde yaşamaktadır. İl merkezini meydana getiren ilçelerden biridir. Toroslardan inip güneye akan Seyhan’ın batı kıyısında kurulmuştur. Adana'nın merkez ilçesiyken, 5 Haziran 1986 tarihinde 3306 sayılı kanunla ayrı bir ilçe haline gelmiştir. Yüzölçümü 420 km2 olup nüfus yoğunluğu 1600'dür. Yüreğir -------------------------------------------------------------------------- 1990 sayımına göre toplam nüfusu 369.529 olup, 273.829'u ilçe merkezinde, 95.700'ü köylerde yaşamaktadır. İl merkezini meydana getiren ilçelerden biridir. Seyhan Nehrinin doğu kısmında kurulmuştur. Adana'nın merkez ilçesiyken 5 Haziran 1986 tarihinde 3306 sayılı kanunla ayrı bir ilçe haline gelmiştir. İlçe Yüreğir Ovasında kurulduğu için bu adı almıştır. Yüzölçümü 1532 km2 olup, nüfus yoğunluğu 241'dir ww.uydulife.tv
|
|||||||||
07.04.09, 02:03 | #80 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Adana
-------------------------------------------------------------------------------- Bir toplumun maddi ve manevi değerlerinin birikimi, o toplumun kültürünü meydana getirir. Bir çok iç ve dış etkenlerin yarattığı sentez, toplumun belli bir dönemdeki kültürünü belirler. Verimli topraklar ve coğrafi konumu nedeni ile tarih öncesi çağlardan başlayarak değişik ulusların akınına uğramış bölgede Çukurova kültürünü bu uygarlıklardan parça parça briktirilmiş taşlarla oluşturulmuş bir yapı olarak tanımlamak da mümkündür. Bu kültür sentezini oluşturan etkenler içinde Hitit kültürü ağırlıklı bir yer tutmakla birlikte, diğer ulusların verdiği katkılarla da tarih boyunca zenginleşmiştir. Burada hüküm sürmüş 10 medeniyetin etkileri Adana'nın kültür yaşamında, hala görülmekte ve hissedilmektedir. Adana ve Çukurova kültürünü önemli şekilde etkileyen gruplar özellikle göçebe, Türkmen ve yörük aşiretleridir. 7-11.yy. arası Bizanslılar, Araplar ve aradaki küçük bir çok siyasi toplulukların kültür etkileri altında gelişen Anadolu, 11,yy. dan itibaren tamamen Selçuklu kültürü etkisi altına girmiştir. Selçukluların ve onları takiben beylik devrinin etkileri Çukurova'da çok belirgindir. Beylik devrine damgasını vuran Ramazanoğlu Beyliğinin zengin kültür varlıkları bugün de hala görülmektedir. Beylikler sonrası Osmanlı devrinden kalma yazılı kaynaklar (Şeri/mahkeme Sicilleri veya Ziya Paşa devri kayıtları) zamanın gelişimine ışık tutmaktadır. Ovadan çok Toroslarda yerleşen Türk (Yörük, Türkmen) aşiretleri uzun yüzyıllar dış etkenlere kapalı kalmış ve en az 10-15 asırlık Türk Müslüman kültürünü pek fazla değişmeden muhafaza etmeyi başarmışlardır. Adana'nın daha ovalık kesimlere yerleşmesi 19.yy. (Osmanlı devrine, Cevdet ve Derviş Paşalar dönemine ) rastlamaktadır. Özellikle 19.ve20. yüzyıllarda Adana ovasında yerleşimin artmasıyla tarımda ve sanayileşmede büyük atılımların olması, yörenin kültüründe büyük değişiklikler yaratmıştır. Ayrıca yörede yayla, deniz ve ova kültürünün de karışımı ile yeni bir kent kültürü meydana gelmiştir. Çeşitli Kültürlerin Yörede Bıraktığı İzler İlde çeşitli uygarlıklara ait toplam 65 adet büyük boyutlu sit alanı bulunmaktadır. Bu sit alanları içinde Kozan merkez ve Seyhan ilçe merkezi gibi kentsel sitler, Misis, Magarsus, Anavarza gibi arkeolojik sitler, Ağyatan, Akyatan, Yumurtalık Lagünü gibi doğal sitler, ayrıca anıtsal nitelikli kültür varlıkları da bulunmaktadır. Bunlar Misis ve Adana Taşköprüsü, Ulucami, Arasta, han-hamam gibi dini, askeri ve resmi yapılardır. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
Bookmarks |
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
|
|