07.04.09, 01:30 | #41 |
Osman Şahin(Mersin)
(1938- ) Öykü yazarı. Mersin’in Aslanköyü’nde doğdu. İlk öğrenimini Aslanköyü’nde, orta öğrenimini Diyarbakır Dicle Köy Enstitüsü’nde tamamladı. Siverek çevresinde öğretmenlik yaptı. Gazi Eğitin Enstitüsü’nü bitirdikten sonra öğretmenliğini Malatya, İzmir ve İstanbul ve Trabzon’da sürdürdü. 12 Eylülde emekli edildi. Bir kitabı yüzünden kovuşturma geçiren Osman Şahin, bir buçuk yıl hapse mahkum edildi. Sanat hayatına, Cumhuriyet gazetesinin Kültür-Sanat sayfası ekinde yayımlanan “Kırmızı Yel” adlı öyküsüyle başlayan Osman Şahin, bu öyküsüyle TRT Hikâye Büyük Ödülü’nü kazandı. “Ağız İçinde Dil Gibi” adlı yapıtıyla da 1980 Nevzat Üstün Hikâye Ödülü’nü aldı. Halen yazı faaliyetlerini çeşitli gazete ve dergilerde sürdürmektedir. Eserlerinden başlıcaları:Hikaye Kitapları:Kırmızı Yel (1971), Acenta Mirza (1974), Ağız İçinde Dil Gibi (1980), Acı Duman (1983), Kolları Bağlı Doğan (1988) , Ay Bazan Mavidir (1989), Selam Ateşleri (1993), Bütün Öyküleri (I ve II, 1999) Roman:Başaklar Gece Doğar (1991). Mete Şamilgil(Mersin) (1934- ) Şair. Mersin’de doğdu. İlk ve ortaöğrenimini çeşitli il ve ilçelerde yaptı. Ortaöğrenimini İstanbul Haydarpaşa Lisesi’nde tamamladı (1951). İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni bitirdi (1955). Bir ilaç fabrikasında çalıştıktan sonra serbest eczacı olarak çalışmaya başladı. İlk şiirleri 1955’te İstanbul dergisinde çıktı. Yelken, varlık, Hisar dergilerinde şiirleri yayınlandı. Eserlerinden başlıcaları: Gücengil Ayna (şiirler 1960), Cumartesi Acıları (şiirler, 1969), Islak Çizgilerde (şiirler, 1969). Osman Şahin(Mersin) (1938- ) Öykü yazarı. Mersin’in Aslanköyü’nde doğdu. İlk öğrenimini Aslanköyü’nde, orta öğrenimini Diyarbakır Dicle Köy Enstitüsü’nde tamamladı. Siverek çevresinde öğretmenlik yaptı. Gazi Eğitin Enstitüsü’nü bitirdikten sonra öğretmenliğini Malatya, İzmir ve İstanbul ve Trabzon’da sürdürdü. 12 Eylülde emekli edildi. Bir kitabı yüzünden kovuşturma geçiren Osman Şahin, bir buçuk yıl hapse mahkum edildi. Sanat hayatına, Cumhuriyet gazetesinin Kültür-Sanat sayfası ekinde yayımlanan “Kırmızı Yel” adlı öyküsüyle başlayan Osman Şahin, bu öyküsüyle TRT Hikâye Büyük Ödülü’nü kazandı. “Ağız İçinde Dil Gibi” adlı yapıtıyla da 1980 Nevzat Üstün Hikâye Ödülü’nü aldı. Halen yazı faaliyetlerini çeşitli gazete ve dergilerde sürdürmektedir. Eserlerinden başlıcaları:Hikaye Kitapları:Kırmızı Yel (1971), Acenta Mirza (1974), Ağız İçinde Dil Gibi (1980), Acı Duman (1983), Kolları Bağlı Doğan (1988) , Ay Bazan Mavidir (1989), Selam Ateşleri (1993), Bütün Öyküleri (I ve II, 1999) Roman:Başaklar Gece Doğar (1991). ww.uydulife.tv
|
|
07.04.09, 01:30 | #42 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Cavit Orhan Tütengil(Mersin-Tarsus)
(1921-1979) Bilim adamı, eğitimci, yazar. Tarsus’un Sebil Köyü’nde doğdu. İlk ve ortaokulu Tarsus’ta okudu. Parasız yatılılık sınavını kazandığı İstanbul Haydarpaşa Lisesi’ni 1940’da bitirdi. Siyasal Bilgiler Fakültesi sınavını birincilikle kazandı, ancak Yüksek Öğretmen Okulu Felsefe Bölümü’ne girdi. Yüksek Öğretmen Okulu öğrencisi olarak 1944’te İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü ve 1958’de aynı üniversitenin İktisat Fakültesi’ni bitirdi. 1944-1953 yılları arasında Antalya ve Diyarbakır liselerinde felsefe, Kepirtepe ve Aksuköy enstitülerinde “meslek dersi” öğretmeni olarak bulundu. 1950-1951 öğretim yılını Milli Eğitim Bakanlığı’nca mesleki incelemelerde bulunmak üzere gönderildiği Fransa’da geçirdi. Askerliğini topçu subayı olarak Erzincan’da yaptı. 1953’te İktisat Fakültesi’nde sosyoloji asistanı olarak görev aldı. 1956’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde savunduğu “Montequieu’nun Siyasi ve İktisadi Fikirleri” adlı doktora tezi ile Türk Dil Kurumu Bilim Ödülü’nü kazandı 81957). 1960’ta “İçtimai ve İktisadi Bakımdan Türkiye’nin karayolları” adlı çalışmasıyla doçent oldu. 1962-1963 öğretim yılını, İngiltere’de geçirdi. Rıza Nur’un elyazması kitaplarını ve Ziya Gökalp’in Londra’da yayınlanan “ilk” yazısını bularak kamuoyuna tanıttı. Arkadaşları ile birlikte 1942’de İstanbul’da Değirmen ve 1953’te Diyarbakır’da Çizgi adlı düşün ve sanat dergilerini çıkardı. İktisat Fakültesi’nde ve fakülteye bağlı Gazetecilik Enstitüsü’nde öğretim üyesi iken anarşinin büyük boyutlara ulaştığı dönemde silahlı bir saldırı sonucu öldürüldü. Eserlerinden başlıcaları: Ziya Gökalp’in Bibliyografyası (1945), Köy Enstitüleri Üzerine Düşünceler (1948), Ziya Gökalp Hakkında Bir Bibliyografya Denemesi (1949), Prens Sabahattin (1954), Ziya Gökalp Üzerine Notlar (1956), Dr.Rıza Nur Üzerine Üç Yazı (1965), Diyarbakır Basını ve Bölge Gazeteciliğimiz (1966), Köy Sorunu ve Gençlik (1967), Ağrı Dağı’ndaki Horoz (1968), Atatürk’ü Anmak ve Tamamlamak (1975), Temeldeki Çatlak (1975), Kırsal Türkiye’nin Yapısı ve Sorunları (1975 ww.uydulife.tv
|
|||||||||
07.04.09, 01:30 | #43 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Halil Uysal(Mersin-Anamur)
(1939- ) Şair. Anamur’un Gürleviş Köyü’nde doğdu. Ortaöğrenimini Mersin Lisesi’nde, yükseköğrenimini Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamladı. Askeri yargıç olarak orduya katıldı. Sarıkamış, Sivas ve İzmir’de yargıç ve savcılık yaptı. “Türkü” adlı şiiri ile TRT 1970 Sanat Ödülleri Yarışması’nda başarı ödülü kazandı. Şiirleri Dost, Türk Dili dergilerinde yayınlandı. Başlıca eserleri: Yersu (1966), Alkoldönem (1968). Zekai Yiğitler(Mersin) (1940- ) Şair. Mersin’de doğdu. Ortaöğrenimini Akşehir İlköğretmen Okulu’nda, yükseköğrenimini İstanbul Eğitim Enstitüsü’nde tamamladı. Tarsus, Elbistan ortaokullarında Türkçe öğretmenliği yaptı. Eserlerinden başlıcaları: Mavi Güvercin (şiirler, 1961), Kutup Gülü (şiirler), Susan Toprak (şiirler, 1972), Öğretmenim (1975), Savaşın Soluğu (1976). ww.uydulife.tv
|
|||||||||
07.04.09, 01:30 | #44 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
silifke
COĞRAFİ KONUM Silifke Doğusunda Erdemli Batısında Gülnar ve Mut ilçeleri ;kuzeyinde Karaman ili; güneyinde Akdeniz ile çevrili şirin bir ilçedir. Toros Dağlarının eteğinde, Göksu Irmağının iki yakasında kurulmuş bulunan Silifke; Güneydoğu Anadolu, Doğu ve Batı Akdeniz ile İç ve Batı Anadoluyu birbirine bağlayan Devlet Karayolu ağının kavşak noktasında olup , İl merkezi Mersin’e 80 Km. mesafededir. İKLİMİ Kıyı kesiminde tipik Akdeniz iklimi hakimdir. Yazları kurak ve sıcak,kışlar ılık ve yağışlıdır. Sahilden iç kesimlere doğru yükseldikçe iklim değişmekte; yazlar serin, kışlar ise soğuk ve kar yağışlı geçmektedir. FLORA VE FAUNA Ova ve kıyıdan itibaren kuzeye doğru yer alan dalgalı arazi kuşağındaki makiliklerde defne ,zakkum ,menengiç , murt , harnup, gibi tipik Akdeniz bitkileri vardır. Makilerden sonra başlayan ormanlar 2000 m’den sonra seyrekleşerek ; yerini 2500 m’den sonra çalılıklara ve geniş otlaklara bırakır. Yaylaların ve Toros Dağlarının yamaçlarında oluşmuş bulunan ormanlar Çamdüzü, Gelinsuyu, Ali Baba ve Göksu Vadisi boylarında yoğundur. Ağaç türü olarak , baltalık ormanlarda meşe, pırnal, sandal, sakızlık, tesbih, gürgen ve pek az da olsa kayın ağacı ; koru ormanlarında ise kızıl çam, kara çam, yükseklerde akçam , katran, ardıç ve sulak yerlerde de köknar yetişmektedir. İlçenin 1.600.000 dekarı orman arazisidir. YÜZÖLÇÜMÜ VE YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ Silifke İlçesi %89’u dağlık % 11’i ovalık olmak üzere 2943 km2 yüzölçümüne sahip olup İl yüzölçümünün % 18,5’ini kaplamaktadır. Taşucu ile Atakent kasabaları arsındaki Devlet Karayolu hattı ile Akdeniz Arasındaki bölgeyi kapsayan Silifke Ovası 640.000 dekarlık yüzölçümüne sahip olup arasından Göksu Irmağı geçer. Kıyı ve ovadan 5 km. kuzeye doğru 200-300 m. Yükseklikteki dalgalı araziden sonra başlayan Toroslarda yükseklikleri 500 ile 2000 m. Arasında değişen dağlara rastlanır ww.uydulife.tv
|
|||||||||
07.04.09, 01:31 | #45 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
TARİHİ GELİŞİMİ
İklim ve coğrafi yapısı ile ilkçağda insanların dikkatini çeken yörede , İ.Ö. VII.yy.da şimdiki Taşucu’ nun olduğu yerde İonlular Holmi adıyla bir koloni kurmuşlardır. Korsanların devamlı baskın ve talanlarından dolayı gelişme imkanı bulamayan Holmi İ.Ö. VII.yy.dan itibaren zayıflamaya başlmıştır. Büyük İskender'in kumandanlarından ve Suriye Krallığının kurucusu Selefkos Nikator, Holmi şehrinin bu zayıf durumunu fırsat bilerek kolayca ele geçirmiş; halkını da kıyıdaki Holmi’den 12 km içeriye bugünkü Silifke’nin bulunduğu yere nakledip yerleştirerek Selefkos’un Şehri” anlamına gelen Seleukia kentini kurmuştur. Bu, Selefkos Nikator’un kendi adına kurduğu 9 şehirden biri olup varlığını ve yaşamını günümüze kadar sürdürebilmiş tek Seleukia şehridir. Seleukia , Helenistik dönemde Selefkoslar ve Ptolemeos(Mısır) Krallıkları arasında sıkça el değiştirmiştir. İ.Ö.I.yy’da Romalıların yönetimine giren kent bu dönemde kale eteklerinden ovaya doğru yayılmış , İmparator Diocletianus (İ.S. 284-305) zamanında oluşturulan ve 10 kenti sınırları içine alan İsauria Eyaletinin başkenti olmuştur. Roma İmparatorluğunun 395 yılında ikiye bölünmesinden sonra Bizans Yönetimine giren Seleukia, Ayatekla ’ nın varlığından dolayı Hristiyanlığın önemli bir hac merkezi konumuna gelmiştir. Bizanslıların elinde iken XIII.yy’da Selçukluların ; XIV.yy’da Karamanoğullarının yönetimine girmiş ; 1471 yılında Gedik Ahmet Paşa tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Başlangıçta Seleukia olan adı zamanla değişerek Silifke’ye dönüşmüştür. Osmanlılar döneminde bazen sancak , bazen vilayet merkezi olmuştur. Kurtuluş savaşından sonra İÇEL İli merkezi (1924-1933) olan Silifke 1933’den sonra İçel İline bağlı bir İlçe merkezi durumuna gelmiştir. KRONOLOJİ TARİH OLAYLAR İ.Ö.2500-2000 : Göksu(Kalykadnus) Nehri'nin Ağzına "Hyria" Kolonisinin Kurulması İ.Ö.712 : "Hyria" kolonisinin Asur Kralı Sargon II tarafından güçlendirilerek isminin "Harrua ad Kue" olarak değiştirilmesi İ.Ö.VII yy : Şimdiki Taşucu'nun bulunduğu yerde, İon'lar tarafından "Holmi" kolonisinin kurulması İ.Ö.546 : Pers İmparatoru Cyrus'un Kilikya'yı alması İ.Ö.333 : Büyük İskender'in Kilikya'yı Alışı İ.Ö.295-280 : "Harrua" ve Holmi kolonilerinin birleştirilerek bunlara "Göksu Silifkesi" (Seleucia ad Calycadnus) isminin Suriye Kralı Seleukos I. tarafından verilmesi ve bugünkü Silifke'nin kurulması İ.S.14-37 : İmparator Tiberius zamanında Olba'nın dini merkezi olan Uzuncaburç'un "Diocaesarea" adıyla müstakil bir kent olarak kurulması İ.S.69-79 : İmparator Vespasianus zamanında Kilikya'nın tam bir Roma Eyaleti olması İ.S.77-78 : Silifke Taşköprüsünün Kilikya Valisi L.Octavius Memor tarafından yaptırılması İ.S.I. yy 2.yarı : Azize Tekla'nın Silifke'ye yerleşmesi İ.S.II.yy : Silifke kent merkezindeki Roma Tapınağının yapılması 284-305 : İmparator Diocletianus zamanında oluşturulan ve 39 kenti içine alan İsauria eyaletinin başkentinin Silifke olması 359 : Roma İmparatorluğunun Doğu Yarısı için yüksek düzeyde "Hristyan Din Kurulu"(Konsil)'nun Silifke'de toplanması 705 : Silifke ve Yöresinin Müslüman Araplar tarafından ele geçirilmesi 1190 : III.Haçlı Seferi Başkomutanı, Roma Germen İmparatoru Frederik Barbarossa'nın Silifke'de Göksu Nehrinde boğulması 1471 : Silifke'nin Gedik Ahmet Paşa Tarafından alınıp Osmanlı topraklarına katılması ww.uydulife.tv
|
|||||||||
07.04.09, 01:31 | #46 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
ww.uydulife.tv
|
|||||||||
07.04.09, 01:31 | #47 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
COĞRAFİ KONUM
Silifke Doğusunda Erdemli Batısında Gülnar ve Mut ilçeleri ;kuzeyinde Karaman ili; güneyinde Akdeniz ile çevrili şirin bir ilçedir. Toros Dağlarının eteğinde, Göksu Irmağının iki yakasında kurulmuş bulunan Silifke; Güneydoğu Anadolu, Doğu ve Batı Akdeniz ile İç ve Batı Anadoluyu birbirine bağlayan Devlet Karayolu ağının kavşak noktasında olup , İl merkezi Mersin’e 80 Km. mesafededir. İKLİMİ Kıyı kesiminde tipik Akdeniz iklimi hakimdir. Yazları kurak ve sıcak,kışlar ılık ve yağışlıdır. Sahilden iç kesimlere doğru yükseldikçe iklim değişmekte; yazlar serin, kışlar ise soğuk ve kar yağışlı geçmektedir. FLORA VE FAUNA Ova ve kıyıdan itibaren kuzeye doğru yer alan dalgalı arazi kuşağındaki makiliklerde defne ,zakkum ,menengiç , murt , harnup, gibi tipik Akdeniz bitkileri vardır. Makilerden sonra başlayan ormanlar 2000 m’den sonra seyrekleşerek ; yerini 2500 m’den sonra çalılıklara ve geniş otlaklara bırakır. Yaylaların ve Toros Dağlarının yamaçlarında oluşmuş bulunan ormanlar Çamdüzü, Gelinsuyu, Ali Baba ve Göksu Vadisi boylarında yoğundur. Ağaç türü olarak , baltalık ormanlarda meşe, pırnal, sandal, sakızlık, tesbih, gürgen ve pek az da olsa kayın ağacı ; koru ormanlarında ise kızıl çam, kara çam, yükseklerde akçam , katran, ardıç ve sulak yerlerde de köknar yetişmektedir. İlçenin 1.600.000 dekarı orman arazisidir. YÜZÖLÇÜMÜ VE YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ Silifke İlçesi %89’u dağlık % 11’i ovalık olmak üzere 2943 km2 yüzölçümüne sahip olup İl yüzölçümünün % 18,5’ini kaplamaktadır. Taşucu ile Atakent kasabaları arsındaki Devlet Karayolu hattı ile Akdeniz Arasındaki bölgeyi kapsayan Silifke Ovası 640.000 dekarlık yüzölçümüne sahip olup arasından Göksu Irmağı geçer. Kıyı ve ovadan 5 km. kuzeye doğru 200-300 m. Yükseklikteki dalgalı araziden sonra başlayan Toroslarda yükseklikleri 500 ile 2000 m. Arasında değişen dağlara rastlanır. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
07.04.09, 01:32 | #48 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
TARİHİ GELİŞİMİ
İklim ve coğrafi yapısı ile ilkçağda insanların dikkatini çeken yörede , İ.Ö. VII.yy.da şimdiki Taşucu’ nun olduğu yerde İonlular Holmi adıyla bir koloni kurmuşlardır. Korsanların devamlı baskın ve talanlarından dolayı gelişme imkanı bulamayan Holmi İ.Ö. VII.yy.dan itibaren zayıflamaya başlmıştır. Büyük İskender'in kumandanlarından ve Suriye Krallığının kurucusu Selefkos Nikator, Holmi şehrinin bu zayıf durumunu fırsat bilerek kolayca ele geçirmiş; halkını da kıyıdaki Holmi’den 12 km içeriye bugünkü Silifke’nin bulunduğu yere nakledip yerleştirerek Selefkos’un Şehri” anlamına gelen Seleukia kentini kurmuştur. Bu, Selefkos Nikator’un kendi adına kurduğu 9 şehirden biri olup varlığını ve yaşamını günümüze kadar sürdürebilmiş tek Seleukia şehridir. Seleukia , Helenistik dönemde Selefkoslar ve Ptolemeos(Mısır) Krallıkları arasında sıkça el değiştirmiştir. İ.Ö.I.yy’da Romalıların yönetimine giren kent bu dönemde kale eteklerinden ovaya doğru yayılmış , İmparator Diocletianus (İ.S. 284-305) zamanında oluşturulan ve 10 kenti sınırları içine alan İsauria Eyaletinin başkenti olmuştur. Roma İmparatorluğunun 395 yılında ikiye bölünmesinden sonra Bizans Yönetimine giren Seleukia, Ayatekla ’ nın varlığından dolayı Hristiyanlığın önemli bir hac merkezi konumuna gelmiştir. Bizanslıların elinde iken XIII.yy’da Selçukluların ; XIV.yy’da Karamanoğullarının yönetimine girmiş ; 1471 yılında Gedik Ahmet Paşa tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Başlangıçta Seleukia olan adı zamanla değişerek Silifke’ye dönüşmüştür. Osmanlılar döneminde bazen sancak , bazen vilayet merkezi olmuştur. Kurtuluş savaşından sonra İÇ-EL İli merkezi (1924-1933) olan Silifke 1933’den sonra İçel İline bağlı bir İlçe merkezi durumuna gelmiştir ww.uydulife.tv
|
|||||||||
07.04.09, 01:32 | #49 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
EKONOMİK YAPI
İlçenin ekonomisi tarım, turizm ve hayvancılığa dayalıdır. Tarım ekonominin % 23’ ünü oluşturur. Tamamı sulanan ova kesiminde hububat, yerfıstığı, susam, sebze, çilek, narenciye ve çeltik ziraatı yapılmaktadır. Turfanda sebzecilik ve çilekçilik son yıllarda özellikle ova köylerinde önem kazanmıştır. Sahil kuşağı ile Göksu deltasının kuzey kesimlerinde narenciyecilik önemli bir yer tutar. Kısmen sulanabilen orta sahil kuşağında meyvecilik, sebze ve hububat ziraatı; sulanamayan kesimlerde ise zeytin, harnup, antepfıstığı yetiştiriciliği de yapılmaktadır. Yayla kesiminde de hububat, elma, kiraz, armut, şeftali, ve bağ ziraatı yapılır. Silifke ekonomisinin diğer bir ağırlıklı kolu da hayvancılıktır. Dağlık kesimlerin iklim ve bitki örtüsü yapısı küçükbaş hayvan yetiştiriciliğine elverişlidir. Genellikle keçi türü yaygındır. Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği daha çok dışsatıma yöneliktir. Önceleri ovalık kesimde yapılan sığır besiciliği artık dağlık kesimlere de kaymaya başlamıştır. Arıcılık bazı ailelerin geçim kaynağı durumundadır. İlçede deniz balıkçılığının yanı sıra Akgöl ve Paradeniz dalyanlarındaki balık üreticiliği de ekonomide önemli yer tutar. Kefal, çupra levrek, lagos yörenin yaygın balık türleridir. Tarihi, doğal ve kültürel zenginlikleri; yılın 300 günü güneşli iklimi , 105 km.lik kıyı bandı ile büyük bir turizm potansiyeline sahip olan ve ekonomisinin önemli bir bölümünü turizmin oluşturduğu Silifke ilçesinde Turizm Bakanlığından belgeli üç otel, bir motel, dört pansiyon toplam 9 tesiste 647 belgeli yatak kapasitesi bulanmaktadır. Ayrıca 1258 yatak kapasiteli 8 yatırım belgeli tesis hizmete girdiğinde sektörde istenilen düzeye ulaşılacaktır. Bunun dışında çoğunluğunu pansiyonların oluşturduğu Mahalli İdarelerden belgeli 1987 yatak kapasiteli tesisler ile Silifke her kese ve her kese ye hitap edebilen bir tatil ve turizm cennetidir. İlçenin özellikle köylerinde mekikli dokuma tezgahlarında (Çulvalık) dokunan kilim, savan, çıpıt, ıstarlarda dokunan çul, çuval ve heybelerin ihtiyaç fazlaları köylüler tarafından yerli ve yabancı turistlere satılmaktadır. Taşucu beldesinde bulunan ve ülkemizin sayılı kağıt fabrikalarından biri olan SEKA Akdeniz Müessesesi Silifke’nin en önemli ve en büyük sanayi kuruluşudur. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
07.04.09, 01:32 | #50 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
HALK KÜLTÜRÜ
FOLKLORİK DEĞERLER Silifke'de Folklor denince akla ilk halkoyunları gelir. Avrupa ülkelerinde yapılan yarışmalarda birçok kez dünya birinciliği kazanan Silifke Halk Dansları ve Silifke Türküleri Türkmen aşiretlerinin yaşam biçimini yansıtır. Kaşık dalı adı verilen Silifke halkoyunlarının diğer yörelerin halk danslarına göre farkı, "türkülü" olması ve hem tek; hem karşılıklı hemde daire şeklinde oynanışıdır. Oyuncuların ellerinde bulunan tahta kaşıklar ritm aracı olarak kullanılır. Enstruman olarak eskiden deplek, kaval, kabak kemane kullanılırken, bunlar yerini günümüzde davul, klarnet ve kemana bırakmıştır. Keman çalan kişi aynı zamanda oyunların türkülerini de seslendirir.. Silifke Halkoyunlarını özelliklerine göre şu şekilde gruplandırabiliriz: a) Karşılıklı olarak oynanan oyunlar: -Silifke'nin Yoğurdu -Ak Buğday -A Gızım Sana Fistan Alayım mı -Mandilli b)Daire Şeklinde oynananlar: -Sallama -Ger Ali -Türkmen Kızı -Yayla Yolları -Keklik -Tımbıllı -İrfani -Sille -Kullar Olam c) Zeybekler: -Tek Zeybek -Zeytin Dalları -Portakal Zeybeği -Kıbrıs Zeybeği -Silifke Zeybeği -Çaya Vardım Bu oyunların hemen hemen hepsinde yörüklerin günlük yaşantılarının birer öykünüşü vardır. EL SANATLARI Özellikle dağlık kesimlerde yaşayan halk koyun yünü ve keçi kılını yay ve atacaklarla atıp seyrelttikten sonra burma şekline getirir. Bu burmaları kirmen adı verilen eğirtmeçlerle eğirip ipe dönüştürdükten sonra boyayıp çulvalık ve ıstarlarda dokur. Kavak, Çatak, Kırobası, Kıca, Sarıaydın, Karadedeli, Hasanaliler gibi köylerde hala sürdürülen dokumacılık daha çok ihtiyaca yöneliktir. Köylerde her gelin kızın en az birkaç tane çul, çuval, heybe, namazlık çeyizliği olur. YÖRE MUTFAĞI Silifke'nin özellikle köylerinde sabahları yufkadan daha küçük ve kalın sac ekmeğinin (bazlama) içine çökelek, peynir veya kavurma et koyup dürülerek yapılan 'sıkma' veya aynı malzemelerle hazırlanan sac böreği yenir. Yöre mutfağında bulgurun ağırlıklı bir yeri vardır. Hanımların öğleden sonraları yaptıkları ev gezmelerinde mutlaka "batırık" yapılır. Düğülcük denilen ince çiğ bulgura soğan ve domates rendelenip, havanda döğülen kavrulmuş fıstık, susam veya ceviz ezmesi ilave edildikten sonra biraz salça, biber,maydonoz, nane, ve tuz eklenip tümü bulgur yumuşayıncaya kadar yoğrularak yapılan batırık, haşlanmış lahana, pezik, bağ yaprağı veya marulla ister köfte halinde (kısır) yenir; ister çorba kıvamında sulandırılıp sulu şekilde içilir. Yöreye has diğer özel yemek ve tatlıları şu şekilde sıralayabiliriz: Yeşil mercimekli köfte, Topalak, Boş dolması, Sürtme makarna, Övelemeç, mumbar dolması, Soğan bastı, Keşkek, Kulak çorbası, Arabaşı, Ülübü (börülce) çorbası, Döğme pilavı, Mekik tatlısı, Paluza, Pekmez helvası. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
Bookmarks |
Konuyu Toplam 7 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 7 Misafir) | |
|
|