26.04.09, 18:02 | #41 |
DİĞER İLLERDE DE VAR
Yazar yaşar Duru vardığı sonucu Kütahya ve Afyon civarında yaptıpğı araştırmalarda, bu tür toplantıların "Sıra Gecesi" adıyla az da olsa yapılmasını da dayanak olarak gösteriyor ve ekliyor: " Aynı şekilde Çankırı'nın Yaren Sohbetleri ile Adana'nın Gezek'i de Ahi kültüründen mülhem renkler taşımaktadır"... SIRA GECELERİNDE NELER VARDI? 1950'lerden 1963'lere dek büyükbabası, babası ve amcasının ev sahipliğini yaptığı Sıra Geceleri'nde onlara yardım eden Yaşar Duru, "Büyükbabamın katıldığı Sıra Gecesi'nde dini konularda yapılan sohbetlere kulak verdim. Nakşi hatmesinde oturdum. Babamın arkadaşları daha çok Hz. Ali Cenkleri, Kerem ile Aslı ve bunun gibi halk kitapları okurlardı. Amcamın sıra Gecesi grubunda sohbetin yanı sıra satranç, yüzük-fincan ve benzeri küçük zeka oyunları ve müzik yer alırdı... 1950'lerin Urfasında tanık olduğum bu üç ayrı Sıra Gecesi'nde yer alan motifler de bu geleneğin Ahi Kültürünün bir parçası olduğunu göstermektedir" diyor... Yazarın tezlerine katılırsınız, katılmazsınız o ayrı bir konu. Ama bir Urfalının kaleminden çıkan ilginç tespitleri kaçırmamanızı öneririz.. . ww.uydulife.tv
__________________
|
|
26.04.09, 18:02 | #42 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Viranşehir
Hurri-Mitanni, Hitit, Asur, Arami, Med-Pers ve Keldani hakimiyetlerini gören şehir, MÖ 331'de Makedonya imparatorluğuna, MÖ 163'te de Roma idaresine girdi. Bizans imparatorluğunun ilk dönemlerinde Tella (Tepe) olarak biliniyordu, sonra imparator Konstantin tarafından bazı şehirlerin adları değiştirildi. Buraya da Konstantia ya da Konstantina adı verildi. Viranşehir ilçesi’nden Bir Görünüm Şehir 640 yılında Şam ordusu tarafından fethedilmiş ve Tell-Muzin adım almıştır. Sonraki dönemlerde yine Araplar tarafından Tell-Mavzen ve Tell-Mavzelath adları da kullanılmıştır. Şehrin adı, Urfalı Mateos'un Vak'ayinamesinde Ermenilerin kullandığı Tılmuz şeklinde geçer. 660 yılında Emeviler, 750'de Hamdaniler ve Abbasîler arasında el değiştiren Viranşehir, Türkmenler tarafından son kez kurulmuş ve Ören şehir adım almıştır. Ancak 1258'de Hülagu ve 1400 yılında da Timur tarafından yağma ve büyük ölçüde tahrip edilerek viran bir hale getirilmiş ve bu haliyle Osmanlı dönemine ulaşmıştır. 1517 yılında Osmanlı topraklarına katılan şehir 1792'den sonra Mardin'e, 1924 yılında da Urfa'ya bağlanarak ilçe haline getirilmiştir. il merkezine 90 km uzaklıktadır. 1990 Genel Nüfus sayımına göre nüfusu 100.361'dir. 1 Bucağı, 98 köyü ve 204 mezrası bulunmaktadır. tarafından son kez kurulmuş ve Ören şehir adını almıştır. Ancak 1258'de Hülagu ve 1400 yılında da Timur tarafından yağma ve büyük ölçüde tahrip edilerek viran bir hale getirilmiş ve bu haliyle Osmanlı dönemine ulaşmıştır.2000 Yılı Sayımına Göre nüfusu 187.705'dir. ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:03 | #43 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Suruç
Eski çağların önemli ticaret yollarından biri Harran'dan sonra buradan geçiyordu. MÖ II. yüzyılda Urfa bölgesinde kurulan Osrhoene eyaletinin önemli bir'şehri idi ve Anthemusia ya da Batnai adım taşıyordu. Latin kaynaklarında şehrin adı Sororgiae olarak geçer, Araplar tarafından Saruğ, Saruc ve Seruc olarak isimlendirilmiştir. Suruç ilçesi’nden Bir Görünüm l. Selenkos Nikator tarafından MÖ 302 yılında bölgemizde yeniden kurulan Harran, Birecik ve Urfa ile birlikte Suruç da bulunuyordu. 116 yılında Roma imparatoru Trajanus tarafından işgal edildi. 639 yılında Şam ordu su tarafından, Urfa ve Harran'dan sonra ele geçirildi. XI. yüzyılda sırayla Bizanslılar'ın ve Urfa Haçlı Kontluğu'nun hakimiyetine girdi. 1101 yılında ise Artukoğlu Sökmen tarafından tahrip edildi. 24 Aralık 1144'te Urfa'yı fetheden Musul hükümdarı imadüddin Zengi, Ocak 1145'te de Suruç'u savaşmadan ele geçirdi. 1260 yılında Suriye Seferi'ne giderken Harran ve Urfa'yı alan Hülagu Han, kendisine karşı direnen ve teslim olmayan Suruç balkının tümünü kılıçtan geçirdi. 1517'de Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı topraklarına katılan Suruç, Osmanlı döneminde Halep vilayetinin Urfa sancağına bağlı iken, 1923 yılında Urfa'ya bağlanarak ilçe haline getirilmiştir. İl merkezine uzaklığı 45 km'dir. 1990 Genel Nüfus sayımına göre nüfusu 80.202'dir. 1 bucağı, 11 Nisan isimli beldesi, 77 köyü ve 153 mezrası bulunmaktadır. 2000 Yılı Sayımına Göre nüfusu 82.247'dir. ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:03 | #44 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Siverek
Yörede yapılan arkeolojik kazılar buranın MÖ 3000 yıllarına ait bir yerleşim bölgesi olduğunu ispat eder. Hurri-Mitanni, Hitit, Arami, Asur, Keldanî, Med ve Pers egemenliğine geçen şehir, MÖ 331'de Büyük İskender’in istilasına maruz kaldı. Siverek ilçesi’nden Bir Görünüm Siverek Eski Hükümet Konağı MÖ 305'de Seleu-koslar'ın eline geçen yöre; müslümanlar tarafından fethedilinceye kadar Edessa (Osrhoene), Roma, Bizans ve Sasanî krallıkları arasında el değiştirmiştir. 640 yılında Şam ordusunca fethedilen Siverek 660'da Emeviler'in;750'de ise Abbasiler'in eline geçmiştir.1065 - 1066 yıllarında Selçukluların hakimiyetine girdi. Şehir bu tarihte Bizanslıların elinde bulunuyordu. XI. yüzyıl sonunda Urfa Haçlı Kontluğu, 1182 yılında da Eyyubiler'in hakimiyetine giren şehir, 1400 yılında Timur tarafından zapt edildi. 1451 yılında Safevi hakimiyetine giren Siverek, 1517'de Osmanlı topraklarına katılmıştır.Ermeni ve Süryani kaynaklarında şehrin Sevaverak, Sebabarak, Sebabarok, Sevaveragh ve Severags şeklinde isimlerine rastlanmıştır. Araplar siyah taşlarının çokluğundan dolayı Süveyda adını verdiler. Osmanlı döneminde Diyarbakır vilayetine bağlı bir kaza olan Siverek, 1926 yılında Urfa'ya bağlanarak ilçe haline getirilmiştir. İl merkezine uzaklığı 91 km'dir. 1990 genel Nüfus sayımına göre nüfusu 133.892'dir. 6 Bucak, 98 köy ve 375 mezrası vardır. 2000 Yılı Sayımına Göre nüfusu 224.102'dir. ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:04 | #45 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Harran
Şanlıurfa'nın 44 kilometre. Güneydoğusundadır. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilen tarihi Harran Kenti, kendi adiyle anılan Harran Ovası merkezinde kurulmuştur. Tevrat'ta Haran olarak geçen yerin burası olduğu söylenilir, İslam tarihçileri kentin kuruluşunu Nuh Peygamber'in torunlarından Kaynan'a veya İbrahim Peygamber'in kardeşi Aran'a (Haran) bağlarlar. 13.yüzyıl tarihçilerinden ibn Şeddad, Hz. İbrahim'in Filistin'e gitmeden önce bu şehirde oturduğunu yazmaktadır. Bu nedenle Harran'a Hz. İbrahim'in kenti de denildiğini, Harran'da İbrahim Peygamberin evinin, adım taşıyan bir mescidin, onun otururken yaslandığı bir taşın varolduğunu söylemektedir. 2000 Yılı Sayımına Göre nüfusu 56.258'dir. Harran ilçesi’nden Yeni Yerleşim Görünümü Harran tarihiyle ilgili en doğru bilgiler arkeolojik kazılardan elde edilen buluntulara dayanmaktadır. Harran adına ilk defa, Kültepe ve Mari'de bulunan MÖ II. bin başlanna ait çivi yazılı tabletlerde "Har-ra-na" veya "Ha-ra-na" şeklinde rastlanılmaktadır. Kuzey Suriye'de bulunan Ebla tabletlerinde ise Harran'dan "Ha-ra-na" olarak bahsedilmektedir. MÖ II. binin ortalarına ait Hitit Tabletlerinde, Hitit'lerle Mitanni'ler arasında yapılan bir anlaşmaya Harran'daki Ay Tanrısının (Şin) ve Güneş Tanrısının şahit tutulduğu belirtilmektedir. Bu tarihi belgelerden anlaşıldığına göre, Harran adı 4.000 yıldan beri değişmeden günümüze kadar gelmiştir. Harran adı, Sümerce ve Akatca "Seyahat-Kervan" anlamına gelen "Haran-u" ftan gelmektedir. Bazı kaynaklar bu' kelimenin kesişen yollar veya çok şiddetli sıcak anlamına geldiğini de kaydetmektedirler. Gerçekten de Harran, Kuzey Mezopotamya'dan gelerek batı ve kuzey batıya bağlanan önemli ticaret yollarının kesiştiği bir noktada bulunmaktadır. Bu özelliğinden dolayı Harran, Anadolu ile sıkı ticaret ilişkileri bulunan Asur'lu tüccarların da önemli uğrak yerlerinden biri idi. Anadolu'dan Mezopotamya'ya Mezopotamya'dan da Anadoluya olan ticaret binlerce yıl Harran üzerjnden yapılmıştır. Bu da burada zengin ve köklü bir kültür birikiminin oluşmasına neden olmuştur. Harran; Ay, Güneş ve gezegenlerin kutsal sayıldığı eski Mezopotamya putperestliğinin (Sabiizm) Önemli merkezi olması yönüyle önlü idi. Bu nedenledir ki Harran'da Astronomi ilmi çok ilerlemiştir. Urfa'nın Hıristiyanlığın en önemli merkezlerinden biri haline gelmesine karşılık, Asur, Babil ve Hitit devirlerinden beri Harran'da süre gelen Sabiizm varlığım M.S. XI. yüzyıla kadar sürdürebilmiştir. Bu nedenle Hıristiyanlar Harran'a Putperest şehri anlamına gelen "Hellenopolis" adım vermişlerdir. Dünyadaki üç büyük felsefe ekolünden birisi "Harran ekolü"dür. Harran'da bir çok büyük bilgin yetişmiştir. Devrin, en büyük Matematikçilerinden, Tabiplerinden ve Yunan filozoflarının eserlerini Arapça’ya çevirenlerden 821 doğumlu Sabit bin Kurra, dünyadan ay'a olan uzaklığı doğru olarak hesaplayan Battani (Avrupalılar Albetegni veya Albatanius derler), Yunan filozoflarının maddenin bölünebilen en küçük parçasının (atom) parçalanamaz olduğuna dair iddialarım kabul etmeyen, oysa bölünmez kabul edilen bu parçanın müthiş bir enerji ile parçalanarak Bağdat gibi bir şehri yıkabileceğini söyleyen ve böylece Atom'un mucidi sayılan Cabir bin Hayyan, Din bilgini Şeyhülislam ibni Teymiye Harran'daki okullarda yetişmiş dünyaca ünlü bazı alimlerdir. Emevi hükümdarlarından II. Mervan, Harran'ı devletin başkenti yapmıştır. Emevilerin Asya bölümü 750 yılında Abbasîlere yenilerek Harran'da sona ermiştir. Abbasi hükümdarı Harun Reşit zamanında kurulan "Harran Üniversitesi" dünyada büyük bir ün kazanmıştır. Fatimiler, Zengiler, Eyyübiler ve Selçuklular gibi İslam Devletlerinin yerleşmelerine sahne olan Harran, 1260 yılı başlarında Moğollar tarafından işgal edildi. 1270 yılında Moğollar burayı ellerinde tutamayacaklarım anlayınca Harran'ın Camiini, surlarım ve kalesini yakıp yıkarak kenti tahrip ettiler. Bundan sonra Osmanlı Döneminde dahi Harran eski parlak günlerine bir daha dönemedi. Harran, Cüllab ve Deysan ırmaklarının suladığı bir ovada kuzey Mezopotamya'da kurulmuştur. Harran ovası bir ağ gibi su kanalları ile örülmüş bir tarım sahası idi. 1184 yılında Harran'ı ziyaret eden seyyah İbni Cübeyr, burasının gölgelik ve ağaçlık olduğunu, çeşitli meyve ve sebzelerin yetiştiğini yazmaktadır. Uzun süren bir kuraklık sonucunda da harap olduğunu söylemektedir. 13. yüzyıla ait seyahatnamelerde Harran'da 4 medrese (Üniversite), bir hastahane, 1 düşkünler yurdu ve 8 hamamın bulunduğundan söz edilmektedir. Bu gün Cüllab ve Deysan ırmakları kurumuş olduğundan, Harran sudan ve yeşilden mahrum bir ovanın ortasında 5000 yıllık tarihi île ayakta durmaktadır. Tipik evleri, höyüğü, kalesi, şehir surları ve çeşitli mimari kalıntıları, geceleyin gök yüzünde pırıl pırıl yıldızları ile turistlerin büyük ilgisini çekmektedir. Atatürk Barajı ve Urfa Tünelleri vasıtasıyla Harran Ovasına akıtılacak olan Fırat Nehri, Harran'ı tarihteki yeşil ve verimli günlerine kavuşturacaktır. 3392 sayılı kanunla 19.6.1987 tarihinde ilçe' merkezi olmuştur. İl merkezine 44 km mesafededir. 76 köyü vardır. 1990 Genel Nüfus sayımına göre ilçenin nüfusu 27.592'dir. ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:04 | #46 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Halfeti
İlçe MÖ 855 yılında Asur kralı III. Salmanassar tarafından zapt edildiği zaman Şitamrat adım taşıyordu. Yunanlılar bunu değiştirerek Urima adım vermişlerdir. Süryaniler ise Kal'a Rhomeyta ve Hesna dhe Romaye adlarım kullanmışlardır. Fırat ve Halfeti ilçesi Şehir Arapların eline geçtikten sonra Kal'at-ül Rum adı takılmıştır. XI. yüzyılda Bizanslıların eline geçince bu kez Romaion Koyla adım almıştır. 1280 yılında Beysari komutasındaki Memluk ordusu tarafından kuşatılmış, sonuç alınamayınca şehirdeki Hıristiyan mahalleleri beş gün süreyle yağmalandı. 1290 yılında bu kez Memluk Sultanı Eşref tarafından fetih edildi ve son kez Memluklar tarafından tamir edilen şehre Kal'atül Müslimin adı verildi. Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlılara geçen şehir, zamanımızda da kullanılan Urumgala ve Rumkale adlarım alarak 1954 yılında ilçe haline getirilmiştir. II merkezine uzaklığı 120 km'dir. Yukarı Göklü adlı bir kasabası 35 köyü ve 34 mezrası vardır. 1990 Genel Nüfus sayımına göre ilçenin nüfusu 36.058'dir. 2000 Yılı Sayımına Göre nüfusu 34.402'dir ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:04 | #47 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Ceylanpınar
MÖ 1500 yıllarında Vaşşuganni adiyle Mitanni krallığının başkentliğini yaptı. Asurlular döneminde Riş 'Ayna olan adı Süryanice'ye Reş 'Ayna olarak' geçmiş; bundan da Arapçaya Ra's el'Ayn (Kaynakbaşı) şeklinde yerleşmiştir. Ceylanpınar ilçesinden Bir Görünüm Ceylanpınar'da Ceylanlar Şehrin adı Roma ve Bizans kaynaklarında Resaina ve Resain formlannda kullanılmıştır. 383 yılında Bizans imparatoru I.Theodosius tarafından bir takım imtiyazlarla birlikte Theodosiopolis ismini de almıştır. Araplar ise şehre 'Ayn el-Varda ve Funduk el-Ra's isimlerini vermişlerdir. 639 yılında Şam ordusu komutanı iyad b. Ganem tarafından Urfa ve Harran'dan sonra ele geçirilmiştir. Bizans imparatoru l. loannes Çimişkes 959 yılında Diyarbakır ve Nusaybin'i ele geçirdikten sonra Ceylanpınar'ı da yağma ve tahrip etmiştir. Şehir, Suriye seferine giden Timur'un da Ocak 1394 yılında ikinci kez yağma ve tahribine maruz kalmıştır. 1921 yılında Türkiye-Suriye sınırı çiziminden sonra ülkemizde kalan kısmına Ceylanlarının çokluğundan dolayı şimdiki adı verilmiş ve 1981 yılında da ilçe yapılmıştır. İl merkezine 141 km uzaklıktadır. 32 köyü vardır. 1990 Genel Nüfus Sayımına göre nüfusu 49.555'tir. 2000 Yılı Sayımına Göre nüfusu 67.817'dir ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:05 | #48 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Bozova
Son yıllarda yapılan arkeolojik kazılarda ele geçen buluntular şehrin Yontma taş çağında (MÖ 600.000-8000) bir yerleşim bölgesi olduğunu göstermiştir. Yöredeki Lidar ve Kurban höyükleri Bozova'nın Bakır çağında da (MÖ 5000-3000) bir yerleşme merkezi olduğunu meydana çıkarmıştır. Halep, Samsat, Malatya yolu üzerinde kurulan şehir, taşıdığı büyük ticari önem dolayısıyla tarihte çeşitli kavimlerin istilasına uğramıştır. Bozova ilçesinden Bir Görünüm Asurlular'ın Asurinai, Romalılar ve Ermeniler'in Tormenapa, Araplar'ın ise Tell-Hüvek adım verdikleri şehir 1326'ya kadar Araplar, yerli Ermeni prensleri ve Mardin Artukluları arasında el değiştirdi. 1389'da Yıldırım Bayazıd tarafından Osmanlı topraklarına katılan Bozova'da Timur döneminde bir yönetim karmaşası yaşandıktan sonra 1526'da temelli olarak Osmanlıların eline geçti. Türkmenler tarafından Yaylak, Osmanlılar tarafından ise Bozabad olarak adlandırılmış ve son olarak Bozova adıyla 1930 yılında ilçe statüsünü kazanmıştır. 2 bucağı, 79 köyü ve 99 mezrası vardır. 1990 Genel nüfus sayımına göre nüfusu 56.812'dir. 2000 Yılı Sayımına Göre nüfusu 65.842'dir ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:05 | #49 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:05 | #50 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
Bookmarks |
Konuyu Toplam 10 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 10 Misafir) | |
|
|