..:: BİLGİ VADİSİ ::.. BİLGİ VADİSİ RSS   TWİTTER   BİLGİ VADİSİ FORUM FACE GRUBU  

Anasayfa Kimler Çevrimiçi Bugünkü Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   ..:: BİLGİ VADİSİ ::.. > GENEL KONULAR > İL İL TÜRKİYEMİZ > Güney Doğu Anadolu Bölgesi
Google

   

 
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Şanliurfa Tanitim Vİdeosu ve tarihi
Konudaki Cevap Sayısı
109
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
5836

Yeni Konu aç Cevapla
 
Seçenekler Stil
Eski 26.04.09, 18:17   #81
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 45473
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Çömçe Gelin:
Bu, oyun, kurak geçen ve yağmura ihtiyaç duyulan senelerde orta yaş çocuklar tarafından oynanan bir oyundur. Şanlıurfa’da yağmur ihtiyacından dolayı büyükler “yağmur duası”na çıkarken çocuklar da kendi mahallelerinde kapı kapı dolaşıp bu oyunu oynayarak Allah’tan yağmur yağdırmasını isterler. Büyüklerin çocukları oynamaları için yönlendirdikleri bir oyundur. Oyun için önce küçük bar çapraz tahta çakılır. Bir insanın kol ve bacaklarını andıran bu çapraz tahtaya yırtık veya eski bir elbise giydirilir. Oyun grubunun başı, eline bu “Çömçe Gelin”i alarak arkadaşlarını da peşine takar ve kapıları teker teker dolaşmaya başlarlar. Çocukların çaldıkları kapı açılınca oyunu oynayan çocuk grubu hep bir ağızdan şu tekerlemeyi söyler:

Çömçe gelin nur ister Allah’tan rahmet ister Koç koyun kurban ister Göbekli harman ister Balıklara yem ister Ver Allah’ım ver bi yağmırdan bi sel
Kapıyı açan kişi de bu tekerlemeyi dinledikten sonra o ana kadar elinde hazırladığı kova ile Çömçe Gelin’in başına (bazen şaka olsun diye çocukların da başına) su döker. Bu arada ev sahibi çocuklara, balıklara yem olsun diye bir miktarda bulgur verir ve evinden uğurlar. Bu gezi her kapıda aynı minval üzere bir süre devam eder. Çocuklar topladıkları bulgurların bir kısmı ile kendilerine çiğköfte yapıp yerler. Bulgurların önemli bir kısmını da Balıklıgöl’e ***ürülüp oradaki (halk tarafından kutsal bilinen) balıklara yem olarak atarlar. Bu arada Balıklıgölde çocuklar ellerini açıp Cenab-ı Allah’a yağmur yağdırması için dua ederler
ww.uydulife.tv
__________________
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 26.04.09, 18:17   #82
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 45473
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Yaş Gruplarına Göre Çocuk Oyunları
1. Bebek Oyunları

Bu oyunlar genellikle ev halkının çocukları ile oynadıkları 0-5 yaş grubuna hitap eden oyunlardır.
Bazıları şunlardır: İnne Minne Kirazı, El Elin Üstünde, Mini Mini Havuz, Kala Kala, Geldi-Geldi Güldü, Şakşaka Lillo Hacı Baba, Uçtu Uçtu Kuş Uçtu. Kala Kala:
Bu oyun özellikle baba ve ağabeylerin minik çocukları eğlendirme, onlara haşır neşir olma oyunudur. Oyunu çocuğa oynatacak olan büyük yere yatar ve ayaklarını havaya kaldırır. Çocuğun karnı, ayaklarının taban kısmına yerleşecek şekilde konulur. Oyunu oynatan büyük, çocuğun ellerini tutar. Daha sonra ayaklarını yavaşça indirip kaldırarak çocuğa “Kala Kala Kala Kala Kala” diye yarım bir tekerleme söylenir. Ayaklarının üstündeki çocuk yere inip havaya çıkarken söylenen tekerlemeden de aldığı zevkle gülüp eğlenir.
ww.uydulife.tv
__________________
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 26.04.09, 18:18   #83
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 45473
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Geldi Geldi Güldü:
Bu oyun da yine bebeklerin ağlamalarını dindirmek için oynanır. İşaret parmağı ve orta parmakların ucu yerden çocuğa doğru yavaş yavaş yürütülerek “geldi geldi geldi, güldü, gıdı gıdı” diye parmaklar çocuğun kollarına sonra da boynuna doğru yürütülerek, çocuk boynundan gıdıklanır.

2. Orta Yaş Çocuk Oyunları
Bu oyunlar 5-12 yaş grubu çocuklar arasında oyananan oyunlardır. Bu oyunlarla çocuklar artık sokağa çıkmaya başlamışlardır. Oyunlar genellikle arkadaş grupları arasında, bazen de evde misafir veya akraba çocukları ile oynanır. Bazıları şunlardır: Deleme Çalmak, Çelik Çubuk, Ebe Saklama, Köşe Kapmaca, Çındır Pır, Duvardan Duvara, Kör Ebe, Bezirgan Başı, Açıl Kilidim Açıl, Al Kuç Mal Kuç, Beş Parmak, Dello Bir, Çile Bülbülüm Çile, Çömçe Gelin, Pış Kutte, Elim Sende, Hop Leyli veya Yerde Ne Var, Hamam Puç, Yaz Geliy Güz Geliy
ww.uydulife.tv
__________________
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 26.04.09, 18:18   #84
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 45473
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Açıl Kilidim Açıl:
Bu oyun kış gecelerinde evlerde misafir çocukları ile oynanan bir oyundur. Çocukların tümü oturmuş vaziyette ellerini yumruk yaparak üst üste korlar. Ebe olan çocuk işaret parmağı ile yumruk halinde üst üste duran elleri açmaya çalışır. Her birinde “Açıl Kilidim Açıl” dendiğinde eller açılır. Böylelikle en alttaki ele gelinir. Ebe “açıl kilidim açıl” sözü ile bu eli açamaz. Bu sırada son elin sahibi ile ebe arasında sorulu cevaplı şu konuşma geçer.

- Hani bunun kilidi? / “Kuya Düştü...” - Kuyu nicoldu? / “İnek İçti...” - İnek nicoldu? / “Dağa kaçtı...” - Dağ nicoldu? / “Yandı kül oldu...” - Külü nereye savruldu? / “Havaya..!”
Bu konuşmadan sonra çocukların gülüşmeleri arasında son el de açılır. Oyun bu şekilde ebe ile en alttaki elin sahibi değiştirilerek devam edip gider.
ww.uydulife.tv
__________________
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 26.04.09, 18:18   #85
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 45473
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

3. Büyük Çocuk / Genç Oyunları
Bu oyunlar da 12-18 yaş arası çocuklarla gençlerin oynadıkları oyunlardır. Yaş ilerledikçe oyunların kurallarında ve ceza şartlarında zorlukların başladığı görülür. Bu oyunlar daha güçlü ve yaşça büyük çocuklar arasında, özellikle de artık gruplaşmaya başlamış olanlarca oynanır. Bu oyunlarda sokaklar veya mahalleler arası rekabet de vardır. Bazıları şunlardır: Sapan Harbi, Gülle-Peste Oyunu, Birdir Bir, Eşşek Bekleme, Yastık Taklası, Koza Kırık, Tolaka, Kasa Kasa va Kasa, Mehlemizde Yiğit Çok, Derrebu Derinebu, Yüzük Saklama Oyunu (Fincan Oyunu), Kolçı Kaçakçı, Hac Haccik, Arpa Çarpa, Pabuç Atlama
ww.uydulife.tv
__________________
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 26.04.09, 18:19   #86
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 45473
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Birdir Bir
Bu oyun gençler arasında özellikle kır gezmelerinde oynanır. Açık saha oyunudur. Uzun ve ayrıntılı bir oyundur. Bir takım yeteneklerin gelişmesinde etkilidir. Taş tutmak suretiyle bir “ebe” seçilir. Ebe bazı oyunlarda “ayrıcalıklı kişi” olduğu halde bu oyunda “cezalı oyuncu”dur. Ebe olan oyuncu ellerini dizlerinin üzerine koyarak iyice eğilir. Diğer oyuncular ebenin üstünden atlayarak geçerler. Oyunun ilk dört atlayışı alıştırma atlayışlarıdır.

Her birinde “Birdir Bir, İkidir İki, Üçtür Üç, Dörttür Dört” deyi söylenerek ebenin üstünden atlanır ve karşı tarafa geçilir. Sözleri, tam atlarken söylemiyen oyuncu yanar ve ebe olur. Beşinci atlayışta ilk atlayan kişi bir mendili ebenin sırtına atlarken bırakır ve “Beş, değmeden geç” der. Diğer oyuncular da onu takip ederler. Ebenin sırtındaki mendili yere düşüren oyuncu, ebenin yerine cezalanır ve yatar. Altınca geçişte yine birinci atlayan “Altı, mendil kalktı” diyerek atlar. Diğerleri de ebenin üstünden atlar. Yedinci atlayıştan sonra oyunun en heyecanlı bölümlerinden biri başlar. Birinci oyuncu ebenin üstünden atlarken “sekizim sek sek tek ayak” diyerek atlar ve tek ayak üzerine karşı tarafa konup bekler. Diğer oyuncular da aynı şekilde oyunu tekrarlarlar. Karşı tarafa, tek ayak üzerine atlayıp geçemiyen oyuncu ebenin yerine yatar. Bütün oyuncular ebenin üstünden atlayıp tek ayak üzerine karşı tarafta durmayı başarmışsa birinci oyuncu yine tek ayak üzerine diğer oyuncuları gezdirmeye, sektirmeye başlar. İstediği kadar zor yerleri gezdirebilir. Ebe de oyuncuları takip eder. Oyunculardan herhangi biri yorulup diğer ayağını yere basarsa ebenin yerine yatar. Oyuncular bu sektirme dolaşma sırasında ancak birinci oyuncu izin verirse durup dinlenebilirler.
Dokuzuncu atlayışta birinci oyuncu “dokuzum durak” diyerek atlar ve düştüğü yerde durur. Diğer oyuncular da aynı şekilde atlamaya başlarlar. Oyuncular atlama sırasında karşı tarafta daha önce atlayıp durmakta olan oyunculardan birine değerlerse veya atladıktan sonra düştükleri yerde kıpırdarlarsa ebenin yerine cezalanıp yatarlar. Onuncu atlayışta “On’um vurak” diye atlanır ve ebenin sırtına hızla vurularak atlama yapılır. Vurmak istemiyen oyuncu “bağışladım” diyerek atlayışını yapar. Onbirinci atlayışta oyuncular “onbirim yağlı çörek” diyerek atlarlar. Atlama yapılırken yerden alınan taş, bez, cam parçası, tahta gibi parçalar ebenin sırtına bırakılır. Ebenin sırtına eşya bırakmayan veya bırakılanları düşüren oyuncu ebe olur ve yatar. Onikinci bölümde “onikim fıstık kırmak” diye atlanır. Bu arada yerden alınan iki taş parçası birbirine vurularak atlama yapılır. Bazı oyuncular ellerini de çırpabilirler. Onüçüncü bölümde yere bir çizgi çizilir. Ebenin gözü bağlanır. Atlayanlar “Onüçüm postal teki” diyerek atlarlar. Ebenin eline de bir postal (ayakkabı) teki verilir. Atlayanlar bittikten sonra ebe gözünü açarak o sırada sağa-sola koşuşmakta olan oyunculara postal tekini fırlatır. İsabet ettirdiği oyuncu kendisinin yerine ebe olur ve yatar. Ondördüncü atlayışta birinci oyuncu “ondördüm sesler kısıldı” diye atlar ve karşı tarafa geçince ağzını açmaz, konuşmaz. Diğer oyuncular da atlayışını tamamladıktan sonra ebe kalkarak çeşitli hareketlerle oyuncuları konuşturmaya, güldürmeye çalışır. Konuşan veya gülen oyuncu ebe olur. Onbeşinci atlayışta “onbeşim jandarmalar” diye atlanır. Bütün oyuncular atlayışlarını tamamlayıp koşmaya başlar. Ebede bunları yakalamaya uğraşır. Yakalanan veya ebenin elini vurduğu oyuncu ebe olur. Onaltıncı atlayışta birinci oyuncu “onaltım sahra topu” diyerek elini top gibi ebenin sırtına hızla vurup atlar. Diğer oyuncular da onu takip ederek aynı şekilde atlarlar. Daha sonra sayılar yeni şekillerle çoğaltılarak veya yeniden başa dönülerek BİRDİR BİR oyunu sürdürülür
ww.uydulife.tv
__________________
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 26.04.09, 18:19   #87
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 45473
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Şanlıurfa Halk Müziği'ne Genel Bir Bakış
Uygarlığın Doğduğu Şehir: Şanlıurfa


Halk Kültürü
Şanlıurfa Halk Müziği'ne Genel Bir Bakış
Şanlıurfa Halk Müziği, ezgi yapısı, söz zenginliği, eser sayısı, kaliteli ve sistemli icrası ile Türk Halk Müziği içinde seçkin bir konuma sahip olmuştur. Güzel icra yeteneğine sahip yöre sanatçılarının ses rengi ve ağız özellikleriyle bütünleşen bu müzik, yurdumuza güzellikler dünyasının kapısını açmıştır.
Şanlıurfa müzik kültüründe “sıra geceleri” ve “yatı geceleri”nin özel bir rolü bulunmaktadır. Haftada bir gece evlerde toplanarak sıra gezen gruplar ile birkaç gün kalmak üzere dağlara yatıya giden grupların içinde çalgı takımı ve okuyucular da bulunur. Bu gecelerde sohbetlerin yanısıra usta-çırak geleneği içerisinde makam geleneğine göre sistemli müzik icra edilmekte olup gençler ilk müzik bilgisi ve terbiyesini bu gecelerde almaktadırlar.
Şanlıurfa Halk Müziği ürünleri sanat değeri yüksek, insanı yürekten etkileyen, içli ve duygulu eserlerden oluşmaktadır. Duyguların, düşüncelerin, sevginin, ıstırabın, mutluluğun ve hayatın diğer özelliklerinin türkülere, hoyratlara, gazellere ince ince işlendiği Urfa Havaları müzik camiasınca ve geniş kitlelerce sevilmekte ve zevkle dinlenmektedir.
Ağızları, müzik anlayışları, etkilenmeleri, makam geleneğine bağlı müzik icrası gibi ortak özellikleri, benzerlik veya yakınlıkları olan bilhassa; Kerkük, Elazığ, Diyarbakır ve Şanlıurfa gibi illerin türkülerinde çok çeşitli varyantlar olabilmektedir. Bir Şanlıurfa türküsünün Elazığ veya Malatya türküsü, bir Elazığ türküsünün de Malatya veya Diyarbakır türküsü olarak kaydına rastlanmıştır. Bu yörelerin önemli oranda melodi (ezgi) benzerlikleri olan türkülerinin varlığı bilinen bir gerçektir. Yörelerin kendi kendilerine mal ettikleri fakat aslında kendilerinin olmayan türküleri de vardır. Halk müziği derlemeleri ve araştırmalarında bazı türkülerin hangi yöreye ait olduğunun kesin olarak tespiti çoğu kez mümkün olmamaktadır. Bazı eserlerin daha geniş bir coğrafyada sevildiği ve daha ortak izler taşıdığı görülmektedir. Bu durum halk müziğine ayrı bir güzellik ve zenginlik katmaktadır.
Şanlıurfa Halk Müziği sahasında araştırılacak, incelenecek ve derlenecek birçok ürün bulunmaktadır. Konuyla ilgili kurum ve kuruluşlar ile araştırmacıların yapacağı yeni çalışmalar bu kültür mirasımızın gelecek kuşaklara aktarılmasını ve yaşatılmasını sağlayacaktır.
ww.uydulife.tv
__________________
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 26.04.09, 18:20   #88
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 45473
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Şanlıurfa Sosyal Hayatında Gelenekler
Uygarlığın Doğduğu Şehir: Şanlıurfa


Halk Kültürü
Şanlıurfa Sosyal Hayatında Gelenekler
Şanlıurfa'da günlük hayat oldukça renkli ve canlıdır. Urfalılar'ın sosyal ve günlük yaşantılarında, başka yerlerde olmayan, görülmeyen özellik ve motifler vardır. Günlük hayattaki gelenekler, çoğu kez mevsimlere göre şehir merkezi ile kırsal kesimdeki hayat arasında farklılıklar gözlenir.
Sahaniye
Şanlıurfa'ya özgü bir toplantı ve eğlence biçimidir. Genelde orta yaş arkadaşlar arasında yapılır. Kaç kişi arasında olacağına dair kesin bir kural yoktur. Sahaniye gezecek arkadaşların çok samimi ve akran olması gerekir. Sahaniye'de arkadaşlıklar daha da pekişik ve ilerler. Sahaniye gezmeleri genelde kış aylarında, özellikle ramazanlarda olur. Belirli bir arkadaş grubu ya belirli bir yerde, bir odada toplanırlar, ya da herbirinin evinde sırayla birer gece toplanırlar. Üst üste her gece olabileceği gibi, gün aşırı ya da haftada 2-3 gece de yapılabilir.
Sahaniyede genel kural, herkesin evde pişirilen yemekten toplanılacak yere getirmesidir. Sözgelimi, arkadaş grubu 8 kişiyse o gece sofraya 8 çeşit yemek konulmuş olur. Sahaniyede bazen yemekler ve tatlılar, arkadaşlar arasında taksim edilir. 8 kişi 2 gruba da ayrılabilir 4 kişi bur gece, diğer 4 kişi de başka bir gece yapar. Sahaniyede yemek, genelde yer sofrasında yenilir. Ev sahibi-misafir ayrımı yoktur. Herkes ev sahibi gibi hizmet eder, sofrayı hazırlar. Sözgelimi çiğköfte yapılacak ise, köfteyi en iyi yoğurabilen yoğurur. Köfte olunca ayran mutlaka olur. Yemekten sonra da tatlı yenir.
Gerek yemek ve gerekse tatlılar mutlaka evde yapılır. Çarşıda pek yapılmaz ve çarşıda yaptırılan yemek ve tatlıya da sofrada itibar edilmez. Bazı evlerin kendine özgü, meşhur yemek ve tatlıları vardır. İyi hazırlanmış yemek ve tatlı getiren önce methedilir, iltifatlar yağdırılır, gururu okşanır ve sonunda da ödül!) olarak bir ziyafet yüklenir.
Oda Geleneği
Oda, sıra gecelerine çok benzer. Aynı çevrenin arkadaşları belirli bir yerde bir oda veya bir daire tutar ve sererler. Sergi için gerekli eşya ve malzemeleri ya çarşıdan ortaklaşa alırlar, ya da herkes evinden birşeyler getirir. Bir de işleri yapacak etrafı temizleyecek bir adam tutarlar. Odanın bütün giderleri ortaklaşa ödenir.
Odada cumartesi öğleden sonra ve Pazar günleri oturulur. Odaya her gece belirli bir saatte gelinir. Orta hizmetini gören adam, daha evvel gelir. Temizliği yapar, mangalı ya da sobayı yakıp odayı ısıtır. Acı kahveyi hazırlar. Nargile içenlerin nargilelerini temizler. Odaya, sahaniye usulü yemek getirilebilindiği gibi harafane de yapılarak çeşitli yemekler ya da çiğköfte yapılır ve yenir. Odadaki yemekleri yemek yapabilenler yapar. Odada oyunlar oynanır, saz çalınıp türküler ve gazeller söylenir. Sohbet edilir, hatıralar anlatılır ve kitaplar okunur. Oda genelde her gece açılır. Bilhassa yağmurlu ve soğuk kış günlerinin pazarlarında oda alemleri çok güzeldir. Pazar günleri hava açık ve kıra gitmeye uygunsa oda arkadaşları hep birlikte kıra giderler. Bu bir köy olabileceği gibi, bahçe de olabilir.
ww.uydulife.tv
__________________
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 26.04.09, 18:20   #89
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 45473
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Bağ-Bahçe-Dağ Gezme ve Yatı Geleneği
Bağ, bahçe dağ gezme ve yatmaları Urfalı'ya özgü bazı özellikler taşır. Kırlara bahar ve yaz aylarında gidilir. Kişi sınırlaması yoktur. 5 ila 20 arkadaş arasında değişir. Yatıya ya devamlı, ya da bir-iki geceliğine gidilir. Devamlı gidenler, daha donanımlı giderler, gedecekleri yere önce halı, kilim, keçe ve hasır gibi yere serileceklerle yataklarını ***ürürler. Geceleri soğuk olacağı gibi kürkler de unutulmaz. Ayrıca, gerekli mutfak malzemeleri, mangal, kebap için şiş ve kömür de ***ürülür. Yatıda genellikle 1-2 gün kalınabilir. Bir ay ve daha fazla kalan gruplar da olur. Kalma süresi, arkadaş grubunun durumuna göre değişir.

Cumartesi ve Pazar günleri devamlı kalınır. İş günlerinde, ise, sabah erkenden şehre gelinir, akşamları dönülür. Yemek ya sırayla yapılır, ya herkes elinden geleni yaparak ortaya koyar, ya da yemek pişirmesini bilenler devamlı yemek yapmayı üslenirler. Her grup bir adam tutar. Bu adam etrafı temizler, bulaşıkları yıkar, ateş yakar ve gerekirse şehre giderek malzeme ve yiyecek satın alır. Ulaşım ve yük taşıma aracı genellikle ya bir merkep, ya da bir beygirdir.
Geceleri sazlar, cümbüşler çalar, Davûdi sesliler gazel ve türküler okur. Bu gazel ve türküler etrafındaki komşu gruplardan duyulur. Duyanlar da, gazel, türkü ve hoyratlara cevap verirler. Bu hallerde bazen iddialaşmalar olur. Karşılıklı söylemeler sabaha kadar devam eder. Dağlarda yatıya kalmak çok eski bir gelenektir. Gitmenin, kalmanın, yemek hazırlamanın, yemek yemenin, oturmanın ve eğlenmenin bir adabı vardır. Adaba uymayanlar, taşkınlık yapanlar gruptan uzaklaştırılır.
Bir yada iki geceliğine yatıya gidenler ise, ya Cuma, ya da cumartesi akşamı gidip Pazar akşamı dönerler. Geçmişte kadınlar da kıra giderlerdi. Çarşamba ve Cumartesi günleri öğleden sonraları genellikle aile fertleri, komşu ya da akraba aile eşliğinde giderlerdi. Kadınların gittikleri gezi yerleri günümüzde artık iskan sahaları oldu, gecekondularla kaplandı. Kadınlar genellikle çiğköfte ile giderler, bazen de evde yaptıkları yemekleri ***ürürlerdi. Özellikle erkeklerin gittikleri başlıca dağ ve diğer mesire yerleri şunlardır: Kanlı Mağara, Delikli Mağara, Şıh Maksut, İpek Mağarası, Merkêfe, Top Dağı, Dip Karlık, Karlıklar, Dev Teşti, Halepli Bahçesi, Karaköprü, Cavsak Suyu ve Zeytinlik
ww.uydulife.tv
__________________
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 26.04.09, 18:20   #90
akbay022
ONURSAL YÖNETİCİ
 
akbay022 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 98
Üyelik tarihi: 18.08.2008
Nereden: Bilgivadisi
Yaşım: 43
Mesajlar: 3.763
Konular: 1822
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 29
Rep Puanı : 950
Rep Seviyesi : akbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to behold
Aktivite
Level: 46 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 114 / 1142
Güç: 1254 / 54574
Tecrübe: 71%

İletişim
Standart

Bu güzel ilimizi bize tanıttığın için teşekkür ederim...
ww.uydulife.tv
__________________
akbay022 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla

Bookmarks


Konuyu Toplam 11 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 11 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz Aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Dizayn ve Kurulum : Makinist
Forum SEO by Zoints

E-Marine Education | Vbulletin | Tosfed |
www.bilgivadisi.biz   www.bilgivadisi.biz