26.04.09, 18:14 | #71 |
Tatlılar:
Peynirli kadayıf, katmer, daş ekmeği, aşır aşı, palıza, fakir şıllığı, şıllık, haside, küncülü akıt, kuymak, zingil, zerde, kadı beyni, pendirli helva, un bulamacı, palıza. ww.uydulife.tv
__________________
|
|
26.04.09, 18:14 | #72 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Urfa Mutfağından Bir Demet
Çiğköfte Çiğköftenin en önemli ve hazırlanması çok zahmetli olan baş malzemesi “kuru isot” denilen kırmızı pul biberdir. Hemen hemen her Urfalı aile, senede 200-400 kg. kırmızı taze biberi ayıklayıp özel metotlarla kurutulup döverek kuru isot haline getirir. Kuru isot, sadece çiğköfte de değil, köftenin diğer çeşitlerinde, lahmacunda ve diğer yemeklerde bolca kullanılır Çiğköftenin Doğuş Öyküsü Hz. İbrahim döneminde yaşayan bir Urfalı avcı, avladığı ceylanı eve getirerek hanımından yemek yapmasını ister. Hanımı evde odun bulunmadığını söyler. Çevrede toplanacak bir tek dal dahi kalmamıştır. Zira Nemrut, Hz. İbrahim’i ateşe atmak için yakacak ne varsa toplattırmıştır. Avcı, hanımından bir çare bulmasını ister. Bunun üzerine kadın, ceylanın budundan bir miktar yağsız et çıkararak bir taş üzerinde başka bir taşla ezmeye başlar. Sonra ezilmiş eti bulgur, biber, tuzla karıştırarar yoğurur. Yeşil soğan, maydonoz ekler. Böylece Urfa’nın o leziz ve tadına doyum olmaz çiğköftesi meydana gelir. Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı günden bir hatıra da bu yemek kalır. ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:14 | #73 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Çiğköftenin yapılışı:
Malzemeler: 2 su bardağı köftelik bulgur, 250 gr döğülmüş yağsız kara et, 6 yemek kaşığı kuru isot, 1 tatlı kaşığı tuz, biraz tarçın, 8-10 adet yeşil soğan, 1 kuru soğan, biraz kara biber, 1 demet maydonoz, bir tatlı kaşığı salça. Çiğköftelik bulgur özel olarak yaptırılmış köfte leğenine konur, tuz, kuru isot, tarçın, kara biber, salça ve et eklenir. Kuru soğan soyulup doğrandıktan sonra bu malzemeye eklenir. Yeşil soğan ve maydonoz yıkanıp incecik doğranarak bir tarafa alınır. Leğendeki malzemeler çok az su ile yavaş yavaş bastırarak bulgur iyice yumuşayıncaya kadar yoğrulur. Doğranmış maydonoz ve soğan karışımı eklenir, hafifçe ezilerek toparlanır. Küçük sıkımlar haline getirilerek marul, salatalık, nane, semiz otu ve turpla servis yapılır. Sıra gecelerinde çiğköfteden sonra şıllık, daş ekmeği, katmer, kadayıf, baklava, küncülü akıt, şire gibi tatlılar da ikram edilir. Şıllık Urfa’ya has tatlıların en güzel olanlarından biridir. Yapımı oldukça maharet ister ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:15 | #74 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Şıllık Tatlısı
Malzemeler: 2 su bardağı un, 300 gr. Ceviz içi, 600 gr. Şeker, 3 yemek kaşığı sade yağ. Derin bir tencerede 2 su bardağı un, 4 su bardağı su ile akıcı hamur kıvamına gelinceye kadar elle çırpılır. Sacın altı yakılır, hamurların yapışmaması için sacın üzeri yağlanır. Hazırlanan hamurdan bir kepçe alınarak saca dökülür. Oklava ya da tahta bir kaşık yardımıyla saca incecik yayılır, pişince diğer tarafı çevrilir. Bütün hamura aynı işlem uygulanır. Bir kaşık yağ tencerede eritilir, üzerine şeker ilave edilir. Üç su bardağı su ilave edilerek şurup kıvamına gelinceye kadar kaynatıldıktan sonra ateşten alınır. Ceviz içi döğülerek bir kaba alınır. Sacda pişirilmiş ekmekler (yufka) sayılarak iki kısma bölünür. Bir tepsiye birinci yarısı üst üste serilerek üzerine ceviz içi serilir. Sonra ikinci yarısı da üst üste serilir. Hazırlanan şurup sıcak olarak üzerine dökülür, beş on dakika bekletildikten sonra dilimler halinde kesilerek sıcak olarak servis yapılır. ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:15 | #75 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Boranı
Malzeme: 500 gr. parça et, 500 gr. yoğurt, 250 gr. kara et, 2 kg. pencer (pazı), 1 su bardağı nohut, 1 su bardağı lolaz (börülce), 3 diş sarımsak, 3 su bardağı bulgur, 3 yemek kaşığı sade yağ, 1 çay kaşığı kara biber, 1 çay kaşığı tarçın, 1 tatlı kaşığı tuz, 2 su bardağı sıvı yağ, 1 yemek kaşığı biber, 1 yemek kaşığı un. ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:16 | #76 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Hazırlanışı: 500 gr. parça et yıkanıp kuşbaşı doğranır, 1 yemek kaşığı sade yağla kavrulur. Nohutlar ayıklanıp yıkanır, ete ilave edilerek 25-30 dakika yumuşayıncaya kadar haşlanır. Ayıklanıp yıkanan lolaz üç bardak su ile ayrı bir yerde haşlanır. Pancarlar yeşil yapraklarından ayrılır, sadece sapları doğranarak az su ile yumuşayıncaya kadar haşlanır. Fazla suyu sıkılarak alınır, 2 yemek kaşığı yağ ile 5-10 dakika kavrulur. Haşlanan lolazın suyu süzülerek nohut tenceresine eklenir. Aynı tencereye kavrulmuş pencer eklenip tuz katılarak bir taşım kaynatılır.
Bundan sonra “boranının yuvalağı”nın (köftesinin) yapımına geçilir. Bunun için de; bir tepsiye üç su bardağı köftelik bulgur, isot, tuz, kara biber, tarçın, döğülmüş kara et konularak az su ile yavaş yavaş yoğrulur. Köfte kıvamına gelince (kavrulurken dağılmaması için) un eklenip yoğurmaya devam edilir. Yoğrulan köfte bir tarafa alınır. Nohut büyüklüğünde parçalar alınarak avuç arasında yuvarlanır. Bir tavaya sıvı yağ konur, yuvarlaklar pembeleşinceye kadar kızartılır. Sarımsak az tuz ile döğülüp yoğurda eklenir. Birinci aşamada hazırlanan nohutlu ve pencerli yemekten tabaklara bir miktar alınır, üzerlerine kızarmış yuvalaklar konularak sarmısaklı yoğurt dökülür ve servis yapılır. ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:16 | #77 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Patlıcanlı Kebap
4 Kişilik malzeme: 1 kg az yağlı kıyma et, 3 kg uzun doğranmaya müsait patlıcan, şiş ve bir miktar kömür. Yapılışı: Genişçe bir mangalda odun kömürü yakılır. Kıyma ete tuz katılır ve biraz yoğrulur. Patlıcanlar üçe ya da dörde bölünür. Bu işte özel olarak yapılmış şişe, sırasıyla biber patlıcan ve et sıkıcı saplanır ve ateşte yeteri kadar pişirilir. Pişirilen kebap bir kaba çekilerek üzerine çok az miktarda su tanelenir ve üzeri kapatılır. Biraz bekledikten sonra servis yapılır. ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:16 | #78 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Bostana (Salata)
4 kişilik malzeme: 4 Domates, 2 Yeşilbiber, az miktarda kuru biber, 4-5 yeşil soğan, ½ demet Maydonoz, 100 gr. Pirpirim (semizotu), 4-5 yaprak taze nane, 1 bardak nar pekmezi. Yapılışı: Sebzeler yıkanır, iyice ayıklanır, soğanların kabuğu soyulur. Daha sonra bütün sebzeler çok ince doğranır. Tuz atıldıktan sonra ezilerek karıştırılır, üzerine nar pekmezi, az miktarda da su eklenerek karıştırılır ve servis yapılır. Domatesin tadı az ise bir miktar salça da konulabilir. Toplumsal değişme süreci içerisinde, Urfa mutfağının geleneksel türlerinin kaybolmadan yaşatılmasını sağlamak amacıyla tanıtılmaları gerekmektedir. Türler tek tek ele alınıp incelendiği taktirde yörenin yemeklerinin lezzetlerinin güzelliği yanında, besleyici özellikleri ve sağlık açısından değeri kortaya çıkmış olacaktır ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:17 | #79 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Uygarlığın Doğduğu Şehir: Şanlıurfa Halk Kültürü Şanlıurfa Mahalli Çocuk Oyunları Mahalli çocuk oyunları, Şanlıurfa folklorunun en zengin bölümlerinden birini teşkil etmektedir. Şanlıurfa’da şu ana kadar derlenen çocuk oyunlarını öncelikle “Tekerlemeli/Tekerlemesiz” olarak iki kategoride incelemek mümkündür. Bu ayırım yaş grupları itibariyle de yapılabilir. Bebek Oyunları: Kala kala, İnne minne kirazı gibi. Orta Yaş Çocuk Oyunları: Dello bir, deleme çalmak, el el üstünde, açıl kilidim açıl vb. Büyük Çocuk/Genç Oyunları: Koza kırık, birdir bir, sapan harbi gibi... Şanlıurfa çocuk oyunlarının kaynağına bakıldığında; aile yapısı, muhit özellikleri, meslekler, coğrafik şartlar, akraba ilişkileri, yetişme tarz ve ortamının, mahalli örf ve adetlerle günlük hadiselerin oyunların doğmasında, gelişmesinde ve şekillenmesinde en önemli etkenler olduğu görülebilir. Şanlıurfa mahalli çocuk oyunlarının en önemli özelliklerinden biri de, birçok oyunun büyüklerle birlikte oynanmasıdır. Özellikle baba-çocuk, ağabey-küçük kardeş veya anne-çocuk ilişkilerinde bu oyunların apayrı yerleri vardır. Mahalli çocuk oyunlarının gelişmesinde de, Urfalı’nın ince zekâsı, espri gücü ve müzik merakı etkili olmuştur. Burada bütün oyunları teker teker ele alıp onları tarif etmek yerine, yukarıda bahsedilen gruplar itibariyle oynanan oyunların isimleri ve nasıl oynandığından birer örnek verilmiştir. ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:17 | #80 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Tekerlemeli Çocuk Oyunları
Bu grupta yer alan oyunların bazıları şunlardır: Yağ Satarım Bal Satarım, Çömçe Gelin, Mini Mini Havuz, İnne Minne Kirazı, Bezirgan Başı, Açıl Kilidim Açıl, Şakşaka Lillo Hacı Baba, Leyli Hop veya Yerde Ne Var, Yaz Geliy Güz Geliy, Takır Takır Tik Tik... Mini Mini Havuz: Bu bir çocuk eğlendirme oyunudur. Tekerlemesi ile çocuğun ilgisini çekmek, ağlayan çocuğu susturmak veya çocuğun birisine alışmasını sağlamak amaçlanır. Bu aynı zamanda bir bebek oyunudur. Oyunu oynatacak olan büyük, çocuğun bir elini avcunun içine alır. Kendi şehadet parmağını ağzına ***ürerek aşağıdaki işlemleri yapar ve bunları yaparken de oyunun tekerlemesini söyler: Çocuğun avucunun içinde parmağını gezdirerek; - Mini mini havız, bırıya bi kuş kondı... Çocuğun baş parmağını avucunun içine yatırarak; - Bu tuttı... Çocuğun işaret parmağını avucunun içine yatırarak; - Bu kesti... Orta parmağı avucunun içine yatırarak; - Bu bişirdi... Yüzük parmağı avucunun içine yatırarak; - Bi yedi... Serçe parmak yatırılarak; - Bu da Hocadan geldi, “hani biye hani biye” dedi... Bu tekerlemenin son cümlesi söylenirken çocuğa “bak bak (kuş kuş)” diyerek çocuğun yukarıya bakması sağlanır. Çocuk kuş var diye yukarıya bakınca da oyunu oynayan büyük, çocuğun boynunu gıdıklayarak onu güldürmeye çalışır ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
Bookmarks |
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
|
|