Porno olmasaydı ne yapardık ?

**Paşa** · 04.05.09, 11:19

Çoğu toplum cinselliği bir tabu olarak kabul eder. Cinsellikle ilgili konuşmak bile yasak, ayıp ya da günah olarak kabul edilir. Böyle bir ortamda yetişen bireyler ise en temel ihityaçlardan biri olan cinselliklerini bastırırlar. Bu anlayış yüzünden cinsellik kavramını sağlıklı yaşayamayan bireyler bunu farklı yollardan öğrenmek ve yaşamak için arayışa girerler. Pornografi ise tam burada devreye giriyor. Cinselliğini özgürce yaşayamayan bireyler pornografiye yönelip, bu kanaldan doğru ya da yanlış bir şekilde bazı şeyler görüp öğrenirler.

Porno endüstrisi deyip de geçmemek lazım. Özellikle İnternet kavramının yaygınlaşmasından sonra isteyen herkesin her tür içeriğe ulaşabilmesi, pornografiye olan ilgiyi çok yüksek seviyelere getirdi. İnternet üzerinde porno içeriğe sahip milyonlarca site bulunuyor. Hatta içerik bazında düşünüldüğünde porno içerikli sitelerin diğer içerik türlerine sahip sitelerin sayısından çok daha fazla olduğu bir gerçek.

Bu kadar fazla porno içerikli site olduğuna göre pornografi için İnternet’in lokomotifi diyebilmek mümkün. Şöyle geriye bakıp bir düşünüldüğünde porno sektörünün İnternet ve bilgisayar dünyasına yaptığı katkıları ve getirdiği yenilikleri görebilirsiniz. Gerçekten de porno endüstrisi, günümüzde İnternet’in bu kadar yaygın olmasında büyük bir role sahip. Sıklıkla kullandığımız birçok uygulamanın ve teknolojinin asıl kaynağının porno endüstrisi olduğunu söylesem ne dersiniz? Eğer çok abarttığımı düşünüyorsanız yazıyı sonuna kadar okuyun.

Bir daha İnternet üzerinden satış yapan sitelerden bir şey satın almanın rahatlığını ve kolaylığını yaşadığınızda Richard Gordon’a teşekkür etmeyi sakın unutmayın. “Richard Gordon da kim?” derseniz, 1990’ların ortalarında İnternet üzerinden kredi kartı kullanma teknolojisini geliştiren Electronic Card Systems şirketinin başındaki isim olduğunu söyleyebilirim.

90’lı yıllarda İnternet’in ve akabinde porno içerikli sitelerin yaygınlaşması, site sahiplerini yeni para kazanma yöntemleri aramaya itti. İşte tam bu anda devreye giren Gordon, ClubLove adlı site (Pamela Anderson ve Tommy Lee’nin görüntülerini ilk kez yayınlayan site)için kredi kartı ile üyelik sistemi geliştirdi. Bundan sonra olan oldu ve benzer siteler de para kazanmak için aynı yolu tercih eder oldular. Bildiğiniz gibi bu sistem günümüzde sadece pornografik sitelerde değil, her türlü içeriğe sahip sitede kullanılıyor.

Bir pazar araştırma şirketi olan Forrester Research’in yayınladığı bir rapora göre İnternet kullanıcıları 1999 yılında porno içeriğe erişmek için yaklaşık 1.3 milyar dolar harcadılar. Bu o zaman için İnternet üzerinden yapılan ticaretin %8’ini oluşturuyordu ve lider sektör konumundaydı. 2006 yılına gelindiğinde porno için harcanan para 2.8 milyar dolara ulaşsa da genele göre oranı daha düşük kaldı çünkü aynı yıl içinde İnternet üzerinden yapılan ticaretin hacmi 200 milyar dolara ulaşmıştı. İnternet üzerinden alışveriş ve ticaretin günümüzdeki seviyeye gelmesine porno endüstrisinin yaptığı katkıyı bu rakamlar çok iyi açıklıyor.

Yığın posta (spam) belasını porno sektörünün yarattığını söylemek belki biraz abartı olabilir ama bu yolla reklam yapmanın faydalarını herkesin görmesi açısından bu sektörün önemli bir rol aldığını söyleyebiliriz.

1990’ların sonlarına doğru, e-posta hesabına sahip olan herkesin gelen kutusunda mutlaka porno içerikli sitelerin reklamını yapan iletilere rastlamak mümkündü. 2001 ile 2002 yılları arasında porno içerikli yığın postların sayısı inanılmaz bir şekilde %450 arttı. 2003 yılında ise gönderilen her beş yığın postadan biri porno içerikliydi. Ancak 2008 yılına gelindiğinde bu oran %2’ye kadar düştü.

YouTube daha ortada yokken porno içerikli siteler çoktan videoları kullanıcılarla paylaşmaya başlamıştı. Danni’s Hard Drive adlı soft-porn içerikli sitenin kurucusu Danni Ashe, 2001 yılında kendisiyle yapılan bir röportajda, İnternet sitesi üzerinden video yayınlama ve paylaşma işini ilk yapanların porno sektörüne dahil kişiler olduğunu söylüyordu.

Bu iddia beraberinde bazı sorunları da getirmedi değil. 2003 yılında Acacia Research adlı bir şirket onlarca porno siteye, video yayınlama ve paylaşma patentini ihlal ettikleri gerekçesiyle dava açtı. O sıralarda bu teknolojiyi kullanan başka siteler olsa da en çok rağbet görenler porno siteler olduğu için Acacia’nın davayı sadece bu tip sitelere açtığı söyleniyor.

Porno endüstrisi zamanında site üzerinden video yayınlama ve paylaşma olayına girmeyip bu teknolojinin önünü açmasaydı, YouTube bugünkü popülaritesine bu kadar rahat ulaşabilir miydi bilemiyoruz.

Porno içerikli siteler kısa ama eğlenceli birkaç dakika geçirmek isteyenlerin sistemlerinde virüslerin cirit atmasına yol açmasıyla nam salmışlardır. Fotoğraf galerisi yazan linklere tıklayan ya da video izlemek için gerekli olan codec’leri yüklediğini sanan ziyaretçiler hiç istemedikleri sonuçlarla karşılaşabilirler. Bu tip zararlı yazılımların cirit attığı sitelerin sadece porno içerikli olanlar olmadığını kabul etmek lazım. Günümüzde bu şekilde tuzaklarla dolu her türden siteye rastlayabiliyoruz fakat zararlı yazılımların ortaya çıkmaya başladığı ilk günlerde hedef genellikle porno siteler olmuştu.

Sisteminizde sağlam bir güvenlik yazılımı yoksa porno içerikli bir siteye girmeden önce bir kez daha düşünün. Eğer “Bana bir şey olmaz” diye düşünüyorsanız, hemen aklınıza Julie Amero ismini getirin. Yine “Bu da kim?” dediğinizi duyar gibiyim. Bu zavallı kadıncağız, okulun virüsle dolu bilgisayarında öğrencilerine bir sunum göstermek isterken yanlışlıkla porno görüntüler göstermiş bu yüzden 40 yıl hapis istemiyle yargılanmıştı. Daha sonra bilgisayarı inceleyen uzmanlar, daha önce bu sistem üzerinden porno sitelere girildiğini ve oradan sızan zararlı yazılımların bu şekilde bir olaya sebebiyet verdiğini belirterek Amero’nun üzerindeki suçlamaları kaldırdılar.

Seksi kızların görüntüleri yetmez onlarla canlı canlı konuşmak da lazım diye düşünen cin fikirli geliştiriciler şimdilerde web tabanlı telekonferans diye ciddi bir isme sahip teknolojiye sahip olmamızı sağladılar.

MyVIProom adlı sitenin kurucularından Mark Frieser, canlı chat teknolojisinin porno sektörüne katkısının inanılmaz olduğunu belirterek bunun sadece büyük ölçekli siteler için değil amatör girişimciler için de büyük fırsatlar yarattığını söylüyor.

İnternet üzerinden canlı konuşma günümüzde her türlü platformda kullanılıyor. Hatta dev şirketler biribirinden uzak ofisleri arasında toplantı düzenlerken telekonferans teknolojisini kullanıyorlar. Acaba ciddi konular üzerinde konuşan bu ciddi adamlar telekonferans yaparken bu teknolojiyi yaygınlaştıran şeyin porno sektörü olduğunun farkındalar mı?

Porno içerikli bir siteye adımınızı attığınız anda sağdan soldan fırlayan pop-up’lar ve kapanmak bilmeyen tarayıcı sayfaları ile boğuşmak zorunda kalabilirsiniz. Tarayıcıların kodlarında bulunan açıklardan faydalanılarak yapılanbu sinir bozucu reklam yönteminin yaygınlaşmasında da lokomotiflik görevini porno sektörü üstleniyor.

1990 yılında Penthouse dergisi, okuyucularına 2400 adet modem hediye etmişti. Sadece bu bile porno endüstrisinin İnternet’in yaygınlaşmasına yaptığı etkiyi anlatmaya yeterli olabilir. O zaman için piyasadaki en hızlı modemi veren dergi böylece erotik ve porno içeriğe erişimdeki zorlukları azaltmayı hedeflemişti.

Yüksek hızlı bağlantıya neden ihtiyaç duyuyoruz? İnternet üzerinden bir şeyler indirmek için değil mi? Hergün yasalm olmayan yollarla milyonlarca filmin indirildiği günümüzde, daha hızlı bağlantı, daha kısa indirme süresi anlamına geliyor. Yüksek kaliteli porno içeriğe erişmek isteyenler daha yüksek hıza ihtiyaç duyuyorlar ve bunu isteyenlerin sayısı azımsanamayacak şekilde çok.

2000 yılında New York Times’ın yaptığı bir araştırma gerçekleri gözler önüne seriyor. Araştırmanın sonucunda AT&T’nin geniş bant müşterilerinin %20’sinin bu hizmeti sadece İnternet üzerinden daha hızlı bir şekilde porno içeriğe erişmek için kullandığı ortaya çıktı. 2003 yılında Nielsen/NetRatings adlı araştırma şirketinin yaptığı çalışmada da kullanıcıların geniş bant bağlantıyı tercih etmelerinin temelinde pornografik içeriğe erişmek olduğu sonucuna varıldı.

Tarayıcı ele geçirme vakalarının ilk örneklerini hayatımıza sokan şey yine porno sektörü oldu. Porno içerikli bir siteye giren hiçbir şeyden habersiz kullanıcılar, sistemlerine sızan zararlı yazılımlar sayesinde tarayıcıların ana sayfalarını değiştiremez hale geldiler. Bunun çok sıkıntılı bir durum olduğunu söylemeye gerek bile yok. Düşünün, ailenizden biri İnternet’ten bir şeye bakmak için tarayıcıyı çalıştırdığında karşısına bir porno site geliyor. Gerçekten de kötü bir durum.

Bu tip saldırıların bir diğer şekli ise arama motoru sonuçlarının değiştirilmesi şeklinde gerçekleşiyor. Gayet masum bir kelime arattığınızda bile sonuç olarak karşınıza yüzlerce porno içerikli site çıkıyor.

Böyle bir olay yapanlara ne kazandırıyor diye merak ediyorsanız, karşınıza çıkan sitelerin giren ziyaretçi sayısına göre para kazandığını söylersek yeterli olur herhalde.

Digg benzeri çeşitli linkleri biraraya getiren sitelerden, Link Exchange ve Google Adsense’den çok önce porno içerikli siteler, link paylaşarak inanılmaz bir İnternet trafiği yaratıyorlardı. İnternet trafiğini geliştirme ve optimize etme konusunda porno sektörünün liderlik ettiğini söylemek mümkün. Bugün dev İnternet şirketlerinin kullandığı link paylaşımı konseptini geliştiren sektör porno sektörüydü.

İnternet’in ilk günlerinden beri porno içerikli sitelerin müşterilerini birbirleriyle paylaşması günümüzün en çok kullanılan yöntemlerinden birinin doğmasına daha yol açmış anlaşılan.

İnternet artık sadece bilgisayar üzerinden erişebileceğimiz bir dünya olmaktan çıktı. 3G teknolojisinin de hayatımıza girmesiyle cep telefonlarından İnternet erişimi giderek yaygınlaşıyor. Porno sektörü İnternet’in yaygınlaşmasına ne kadar katkıda bulunduysa, cep telefonundan İnternet erişimine de o kadar katkıda bulunuyor.

Geçtiğimiz Haziran ayında iRoticNet, iPhone 3G kullanıcıları için 1000 adet porno içerikli video sunan yeni bir hizmet sundu. Halen iPhone için birkaç yüz adet porno site bulunuyor ve bu sayının yakın bir zamanda katlanarak artması bekleniyor. Daha fazla porno site, 3G hizmetlerine daha fazla talep anlamına geliyor. Juniper Research adlı araştırma şirketinin hazırladığı rapora göre mobil porno hizmetlerine harcanan miktar 2012 yılında 4.6 milyar dolar seviyesine gelecek.

MyVIProom.com’un kurucusu ve ünlü porno yıldızı Jenna Jameson için 2005 yılında bir mobil uygulama geliştiren Mark Frieser, cep telefonu üzerinden porno içeriklerin çoğalmasının erişimin özellike akıllı telefonların satışlarına çok büyük bir etki yapacağını iddia ediyor.

Teşekkürler porno. Gerçekten sen olmasan halimiz nice olurdu?
Emre Demiray

**makinist** · 24.05.09, 15:24

Ençok rağbet gören sektör

**yergun_002** · 24.05.09, 17:47

yorum yok! başımıza ne geliyorsa ahlaki değerlerin yitirilmesinden geliyor diye düşünüyorum...

Konu Bilgileri
	Konu Başlığı Porno olmasaydı ne yapardık ?	Konudaki Cevap Sayısı 2
	Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler	Görüntülenme Sayısı 1802

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)