30.12.12, 04:16 | #1 |
Osmanlı Esnafı Fotoğrafları
Osmanlıda ki bazı meslekler; Şerbetçi, Cigerci, Tavukcu, Kasabı,Tatlıcı, Berber, Tornacı, Simitci, Arzuhalci, Hammal, Kunduracı.. Fotoğraf galerisinde bu saydığımız mesleklerin Osmanlı döneminde çekilmiş gerçek fotoğraflarını görebilirsiniz.
Osmanlı esnafını seyyahlar çok iyi gözlemlemişler. İşte seyyahların gözünden Osmanlı esnafı; “Esnaf dükkanını kapatmayıp, biraz sonra geri döneceğini belirtmek için kapısının önüne bir kez çekiyor. Bu sonsuz güven, hizmete göre değer kazanıyor. İstanbul’da hırsızlık olaylarına çok az rastlanırmış.” (Edward Raczynski, XIX. yüzyıl). “Bu muazzam başkentte namaz saatlerinde dükkanların açık bırakılıp camiye gidildiği ve geceleri konut kapıları basit bir mandalla kapatıldığı halde, senede beş hırsızlık vakası bile olmaz. Baştan aşağı Hristiyanlarla dolu olan Galata ve Beyoğlu’nda ise hırsızlık olmayan bir gün bile yoktur; cinayet vakaları da pek çoktur.” (F. H. A. Ubicini, XIX. yüzyıl). “İstanbul’daki Türklerin namuslu ve dürüst alışverişlerine hayran oldum. Hemen her gün Bedesten’e gidiyordum. Bizdeki alıcı ve satıcıların birbirlerini aldatmaya kalkışmalarına burada hiç rastlamadım.” (Edward Raczynski, XIX. yüzyıl). “Kazanç isteği Müslümanların günde beş vakit namaz kılmalarına engel olmuyor. Müezzin ezan okuyunca bütün esnaf dükkanları açık camiye koşuyor.” (Edward Raczynski, XIX. yüzyıl) Avrupalı bir tüccar ülkemize gelerek bir kumaş imalathanesindeki malları beğenip hepsini satın almak istediğini belirttikten sonra, mal sahibinin vereceği kumaş toplarını denklerken bir top kumaşı vermeyip ayırdığını gördü. Bu hareketinin nedenini sorduğunda mal sahibi “Onu sana veremem, çünkü kusurludur.” cevabını verdi. Yabancı tüccar “Ziyanı yok, onu da ver.” demesine rağmen Osmanlı esnafı o kumaş topunu vermemekte direnerek, “Benim malımın kusurlu olduğunu söyledim, biliyorsunuz. Fakat siz onu kendi memleketinizde satarken, alıcılarınız orada benim bunları size söylemiş olduğumu bilmeyeceklerdir. Böylece müşterilerinize kusurlu mal satmış olacağım. Neticede Osmanlı’nın şeref ve haysiyeti rencide olacak, bizi de hilekar sanacaklardır. Onun için bu sakat topu asla size veremem.” diyerek kumaşı vermeyişinin sebebini izah etti. “Dükkanlardan öteberi satın alırken para kesemi ya da saatimi unuttuğum çok oldu. Bazen verdiğim paranın üstünü almadan çekip gittiğim de oldu. İşte bu dalgınlığıma rağmen Türk dükkanlarında hiçbir zaman tek bir meteliğim dahi kaybolmadı, çünkü bu gibi durumlarda dükkancılar arkamdan koştular ve hatta bulamadıklarında ikametgahımın bulunduğu Beyoğlu’na bile adam gönderdiler. Ben bu Türk namusunun daha yüzlerce misalini sayabilecek vaziyetteyim. Bizzat kendi başımdan geçen vakalar otuzdan fazladır ve bunların hiçbirinde, hiçbir zaman Türklerin harama tevessül ettiğini görmedim.” (Aubry de la Motraye, XVIII. yüzyıl). ww.uydulife.tv
__________________
♥♥(¯`´•.¸(¯`´•.¸ ________ღ♥♥ღ_________ ¸.•´´¯)¸.•´´¯)♥♥ ♥♥---==-♥♥°° ÑE MUTLU TÜRKÜM DİYENE°°♥♥-==---♥♥ ♥♥(_¸.•´´(_¸.•´´ ¯¯¯¯¯¯¯¯ღ♥♥ღ¯¯¯¯¯¯¯¯¯ `´•.¸_)`´•.¸_)♥♥
|
|
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|