14.04.09, 01:52 | #41 |
Ziyaret Ağacı:
Ağaca bez bağlama geleneği, bütün tarihçilerin ittifakla ortaya koydukları Şaman inancının direk yansımasıdır. Şöyle ki; Şamanizm’de iyi ruhların tutulan dilek ve temennileri ulaşması gereken yere ulaştırmasına dayanır. İslam’ın kabulünden sonra da yoğun bir şekilde ilimizde görülmektedir. Sagu (Sadu - Ağıt - Yas): Mezarın etrafında yedi defa dönülerek yapılan bir çeşit yas gösterisidir. Şamanizm de ayinleri yapan din adamlarınca yapılır. Ölüyü kötü ruhlardan uzak tutma amacı taşır. Günümüzde de geleneksel olduğu için özellikle yaşlılar tarafından (unutulmaya yüz tutmuştur) uygulanırlığı vardır. Ancak ölünün arkasından vızıldanarak ve sağa sola sallanarak yapılan Yasa, ‘Sadu’ denilip yas tutan kadınlar arasında yoğun bir şekilde uygulanır. Kampos (Alkız, Alkarısı) İnancı: Doğum sırasında ve sonrasında gerek ana gerekse çocuk için en büyük tehlike olarak kabul edilir. “Kampos” adıyla isimlendirilen Alkarısı ya da Alkız Zıviztan (Loğusa) ve yeni doğmuş çocuklara musallat olan bu kötü ruh bazen de evde, tarlada, bağda, bahçede tek başına iken uyumakta olan kişilerin üzerine ağırlığı ile çöker. Bu şekilde şahsın korkup çarpılmasına dayalı bir takım hastalıkları verdiğine veya kişiyi boğmak suretiyle öldürüleceğine inanılır. Kampos geceyi ve karanlık alemi sever. Kampos’un fiziki yapısı ile ilgili olarak birbirini tutmayan tasvirler ve buna bağlı inançlar da mevcuttur. Kampos’un bazen papağı (börk) olan iri-yarı bir insan, bazen kara bir kediye benzediği, bazen de yüzü tarif edilemeyecek şekilde tüylü küçük bir yaratığı andırdığı ifade edilir. Kişiye zarar vermek için gelen bu meçhul yaratığın çıkardığı hırıltıyı henüz uyku haline geçmemiş kişiler duyduğu halde hiçbir harekette bulamaz. Böyle durumlarda kişinin kanının çekildiği, damarlarının kuruduğu söylenir. Kampos’tan korunmanın yolu, onun korktuğu, iğne gibi demirden imal edilmiş bir eşyayı üzerinde bulundurmaktır. Yörede Kampos tarafından verildiğine inanılan hastalıkların tedavisi için ocaklara ve muhtelif ziyaret yerlerine gidilir. Eski Türklerde bu tür hastalıklar Kamların aracılığıyla tedavi edilirdi. Yöremizde Kampos’un (Alkız-Alkarısı) ağıl, samanlık, su kenarları ve ıssız yerleri kendisine mesken tuttuğuna; korktuğu şeylerden olan iğneyle esir alındığında ise çok bereketli kabul edilen eli ile o aileye ölene kadar hizmet ettiğine inanılır. Dağ, Ata ve Ağaç Kültürü: Eski Türk’lerin ölen büyüklerini kutsallaştırmak için yüksek dağ tepelerine gömdüklerini, ulu dağların tepelerinin de ayni şekilde kutsallaştırıldığı, atalarına ait mezarları bu mekanlarda yapıldığı, gökyüzüne yakın kabul edilişi ve uzaktan mavi renkte görünmelerinden ötürü kutsal mekanlar olarak nitelendirildikleri anlaşılmaktadır. Kaldı ki Altay dağlarında rastlanılan kurganların çoğunun yüksek dağlarda bulunuş sebebinin bu olduğu bilinmektedir. Bu inanışların Anadolu’da da aynı şekilde yaşandığını görmekteyiz. İslamın etkisiyle eski Şemanist inanışlarındaki ulu dağlar ve üzerindeki Ata Ruhlarının yerini, aynı dileklerin yapıldığı Evliyaların ve Yatırların ruhu almıştır. İşte, ilimizin Varto ilçesinde dağ kültürü ile ata kültürünü andıran “Koçkar Baba” adı verilen ve adına törenler yapılıp dualar okunan bir ‘Ziyaret Tepesi’ mevcuttur. Koçkar Baba ya da Köşker Baba Ziyaretinde, çevredeki bütün halkı bayramlık elbiselerini giyer, yiyeceklerini hazırlar tepeye çıkarlar. Burada Kurbanlar kesilir, çeşit çeşit yemekler yapılır, gönüllerdeki dileklerin tutması için Evliyanın yattığına inandıkları (Ata ruhu) mezar taşına dualar yapılıp ve öperek dile getirdiklerini, dağdan aşağıya, düzlüğe indiklerinde at koşturup eğlendiklerini ve bu arada davul sesine benzeyen sesler işitildiğini, halkında bunun “Koçkar – Köşker Baba tarafından çalındığına inanılır. Koçkar ya da Köşker Baba, bazı kaynaklarda 786’da Varto’ya Oğuz Boylarından Akkoyunlu Oymak Başı olarak geldiği ve burayı yurt tuttuğu, vefatı ile birlikte de Bingöl dağlarının üzerinde yüksek bir tepenin üzerine defnedildiğidir. Çelim Çelim Çemçecük : Milletimizin sosyal yaşamında su ve yağmur; hayat ve bereketin kaynağı olarak kabul edilir. Su ve yağmur kutsaldır. Bunun ifadesi de onu bugün de Müslüman Türklerin hayatında ‘rahmet’ sıfatı ile anılmasıdır. Sadece Muş’ta değil ülkemizin her yerinde ‘yağmur yağıyor’ yerine ‘Rahmet Yağıyor’ denilmektedir. Çünkü Yağmurun Allah’ın bir lütfü olduğu inancı hakimdir. Yağmur duası ile ilgili törenler eskiden olduğu gibi bugün de bütün Türk asıllı kavim ve boylarda bazı ufak değişikliklerle devam etmektedir. Yağmur yağması için başvurulan inançların içinde özellikle en önemli geleneklerden biri; Muş ilinde de ve çocuk oyunu niteliğinde olan ‘Çelim Çelim Çemçecük’ gösterisi ve bu hususta söylenen ilahi ve maniler şeklinde kendini gösterir. Çelim Çelim Çemçecük ya da Çemçegelin, çubuk halindeki tahta parçalarını bir araya getirip üzerine çeşitli bez parçaları ile süsleyerek gelin haline getirilen bir nevi totemdir. Çocuklar bunu (büyüklerde yaparlar) kapı kapı dolaştırıp hem yağmur yağması için maniler söyler ve kendilerine de bir şeyler isterler. (Bu gelenek kurak geçen yaz aylarında yağmurun yağması için başvurulan bir halk inanışıdır.)Kapi kapı dolaştırılan bu bebek, her evin kapısı açıldıktan sonra evin reisi tarafından karşılanır. Evin reisi yağmur yağması dileğiyle önce bebeğin üzerine su döker, çocuklara da şeker verir. ww.uydulife.tv
|
|
14.04.09, 01:52 | #42 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Bebeği taşıyan çocuk grubu hep bir ağızdan şu tekerlemeyi söylerler:
Çelim çelim çemçecük Çemçecüge ne gele ineklere ot gele Bizavlara süt gele Tarlada çamur tabakta hamur Ver Allah’ım ver bir sürü yağmur Çıngır çıngır çıngır tas Birini kaldır birini bas Anber oğlu hastadır Kekliği kafestedir Ali binmiş atına Sürmüş göğün katına Gökte ne var bir hurma Dalları burma burma Onu yiyen hacılar hak yoluna durmuşlar Tarlada çamur tabakta hamur Ver Allah’ım ver bir sürü yağmur. Muş Yöresine Ait Bazı İnanışlar: - iki bayram arasında düğün yapılmaz ve nikah kıyılmaz. - Akşamları tırnak kesilmez. - Aluç meyvesinin bol olduğu yıl kış, uzun ve çetin geçer. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
14.04.09, 01:53 | #43 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Muş Varto ilçesi
VARTO İLÇESİ TARİH Varto adının Urartulardan geldiği binmektedir. Bu da İlçenin Urartular döneminden bu yana var olduğunu göstermektedir. Varto zaman, zaman işgallere uğramıştır. En son kurtuluş savaşı ile birlikte Varto İlçesi Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisine alınmıştır. İlçe köklü bir geçmişe sahip İlçeye 1840 yılından itibaren Kaymakam ataması yapıldığı tarihi kaynaklardan anlaşılmaktadır. Buda 1840 yılından itibaren Varto ilçesinin ilçe statüsünde olduğunu ispatlamaktadır. COĞRAFYA Muş İlinin kuzeyinde yer alan Varto İlçesi, doğusunda Bulanık İlçesi, kuzeyinde Tekman ve Hınıs İlçeleri ile batıda Solhan ve Karlıova İlçeleri ile çevrilidir. Yüzölçümü 1418 Km2’dir. Rakımı ise 1.650'dür. Bingöl dağlarının eteğinde uzanan ovamsı bir düzlüğe kurulmuştur. İklim yapısı tipik karasal iklimine sahiptir. Yazları kurak ve sıcak kışları ise soğuk ve kar yağışlı geçmektedir. Bingöl, Şerafettin ve Hanşeref dağları olmak üzere üç büyük dağ ilçe sınırları içerisinde bulunmaktadır. Hanşeref dağları üzerinde hamurpet adıyla krater göl bulunmaktadır. Hamurpet büyük ve küçük olmak üzere iki gölden müteşekkildir. İlçede seferek çayı, bingöl çayı ve koşkar suyu adı altında üç önemli akarsu mevcuttur. İlçe de 7 mahalle, 93 köy ve 50 mezra bulunmaktadır. NÜFUS 2000 Yılı Genel Nüfus sayımı kesin olmayan sonuçlarına göre İlçemizde 46 178 nüfus mevcudu vardır. Bu nüfusun 21 084'i şehir merkezinde 25 094'ü ise köylerde yaşamaktadır. İDARİ YAPI İlçede Varto Belediyesi adıyla bir adet Belediye mevcuttur. 7 mahalle 93 köy olmak üzere toplam 100 yerleşim yeri bulunmaktadır. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
14.04.09, 01:53 | #44 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
SOSYAL DURUM
İlçe 1966 yılında geçirdiği deprem afeti sonucunda konut yönünden büyük bir tahribata uğramıştır. İlçe Merkezi ve köylerde mevcut konutlar tamamen yıkılmış ve kullanılamaz bir duruma gelmiştir. Ancak Bayındırlık Bakanlığı bu konuda büyük bir çaba göstermiş ve halkın konut ihtiyacını önemli ölçüde gidermiş olmasına rağmen konut sorunu halende güncelliğini koruyan ve halledilmesi gereken önemli bir sorun olarak devam etmektedir. İlçemiz Merkezi ve köylerinde yaşayan halkın büyük bir bölümü hayvancılıkla ve ondan sağladığı gelirler ile geçim ve yaşantısını sürdürmektedir. Sosyal yaşam ve ilişkilerde söz konusu olan yeniliklere kolayca uyum sağlamaktadır. İlçemizde iş ve çalışma hayatını etkileyebilecek işyerleri bulunmadığından yaz aylarında hayvansal ürünleri değerlendiren ve İlçe Merkezinde kurulu olan bir adet kaşar peyniri üreten küçük tip mandıra mevcuttur. Yurt dışında çalışan büyük ölçüdeki işçi potansiyeline rağmen İlçede klasik konut tipleri ve işyerleri dışında konut ve işyeri bulunmamaktadır. EĞİTİM Eğitim hizmetleri 1 Adet Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü, 3 Adet Ortaöğretim Okulu (Varto Lisesi, Endüstri Meslek Lisesi ve İmam-Hatip Lisesi), 2 Adet Yatılı İlköğretim Bölge Okulu ve 77 adet İlköğretim Okulu ile yürütülmektedir. İlçemizde eğitim öğretim oranı %93'dür. İlköğretim Okulu bitirenlerin nüfusa oranı %45, Lise mezunlarının %33 ve Yüksek Okul mezunlarının ise %15'dir. EKONOMİ Varto İlçesi hayvancılığa dayalı ekonomik bir yapıya sahiptir. Genelde sürü hayvancılığı yapılmaktadır. Ayrıca büyük çapta gezginci arıcılık yapılmaktadır. 5 700 - 6 000 civarında arı kovanı vardır. Bunun da ilçe ekonomisine katkısı çok büyüktür. Biri ilçe merkezinde biri Tuzlu Köyü Ozankent Mezrasında olmak üzere 2 adet alabalık üretim tesisi vardır. Bu iki tesisin yıllık ortalama üretim kapasitesi 12 ton dolaylarındadır. Çevre il ve ilçelerden ilçeye insan akımını sağlayarak ekonomiye girdi temin etmektedir. Tarım alanında yem bitkileri ekimi ve meyve yetiştiriciliği yapılmaktadır. Ancak bu işle iştigal eden aileler kendi ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Ticari bir üretim yoktur. ULAŞTIRMA İlçenin Muş’a uzaklığı 60 km. dir. Yılın her mevsiminde ulaşım kolaylıkla sağlanmaktadır. İlçenin toplam 469 km lik köy yolu ağının 8 km’ si asfalt 461 km’ si ise stabilizedir. İlçeye bağlı 93 köy ile ulaşım dört mevsim kolaylıkla sağlanmaktadır. MAHALLİ İDARELER İlçemizde 1 adet Varto Belediyesi ismi ile Belediye mevcuttur. 93 adet köy ve 7 adet mahallemiz vardır. Ayrıca 1 Adet Varto İlçesi Köylerine Hizmet ***ürme Birliği vardır ww.uydulife.tv
|
|||||||||
14.04.09, 01:54 | #45 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Muş Malazgirt ilçesi
MALAZGİRT ADI Van Gölü havzasına hâkim olmuş ve buradan büyük bir alana yayılmış olan Urartuların başlarında MENUAS adlı bir kral bulunuyordu. Malazgirt adının bu kralın adıyla ilgili olduğu ansiklopedi bilgilerinde mevcuttur. Bu hükümdara ait bir kitabeden anlaşıldığına göre. Adı geçen kral MENUAHİNA (Menuas'm şehri) isimli bir şehir kurmuş W.Belek'e göre Malazgirt civarında kral Menuas'a ait birçok kitabelere rastlanmış ve bunlara göre bu şehrin eski Ermenicede adı MANAVAZAKERT -manazkert olarak geçmekte dir. Bu şekiller daha sonra Arap Kaynaklarında MANAZCİRD olarak geçer. Ortaçağdaki Bizans kaynaklarında ise o zamanki Harkh ve Apahunileh Nahi yeri üzerinde yer alan şimdiki Malazgirt'in ismi MALAZGERT -MA*NAZKERT olarak İstihkak ettiği (L) harfli şekli daha sonra ortaya çıkmıştır. Yani MANAZGİRT MALAZGERT-MALAZGİRT olarak değişmeye uğramıştır. Yerli halk dilindeki eski İsmi ise Muhteşem kalesinden dolayı (KELE) olarak söylenir ve tanınır. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
14.04.09, 01:54 | #46 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
TARİH
(Malazgirt Savaşı) Büyük Selçuklu Sultanı Sultan Alparslan 1063 yılında hükümdar olduktan sonra kardeşi Melik Yakuti 1064 yılında Van Golü çevresindeki havza*ya kuvvetleri ile birlikte yerleştirir. Daha sonra 1065–1067 yıllarında da büyük kumandanlarından Afşin Bey'i Anadolu’nun birçok şehirlerine sefere gönderir. Afşin Bey 1068 de Önce Tiflis'i arkasın*dan Kars ve Ani'yi fetheder. Akıncıların bir kısmını da Trabzon yakınlarına yollayarak oradaki Gürcülerin Müslüman olmalarını sağlar. Bu durum Bizans İmparatorluğunu dehşete sokar. Ve bunun üzerine dünyanın en büyük ordularından biriyle Anadolu’daki yeni başlamış Türk fetihlerini dur*durmak ve Türkleri ortadan kaldırmak için bir Bizans ordusu meydana getirerek sefer hazırlıkları*na İstanbul'dan başlanır. Hazırlanan bu orduda Bizanslardan başka Oğuz ve Peçenek Türkleri, Normanlar, F renkler - Almanlar- İskandinav'lar ve daha birçok Milletlerden oluşan paralı askerler vardı. Bizans Ordusu Kayseri yakınlarına geldi*ğinde Afşin Bey'in İdaresindeki Türk akıncı Kuvvetlerinin başlıca kumandanları Ahmet Sah, Uvakoğiu. Adsız Çavhoğhi. Arslantaş, Türkmen Dilmaşoğlu Mehmet. Sanduk Bey. Artuk Beş Gevherayin, Tarakoğlu. Mansur ve Yakuti Bey'ler bulunuyordu. Askerliği ve yönetimi ile tanınmış bulunan Romenos Divogenes zeki ve cesaretli bir hükümdar olarak Bizans ordusunun başında bulunmaktadır. Kayseri önlerinde Bizans ordusundan geri çekil*mek zorunda kalan Türk akıncıları Malatya'da Ermeni General Fileteros'un yönetimindeki Bizans ordusunu imha ettiler. Bu sırada Sultan Alparslan Mısır seferi hazırlıkları içerisinde olup, toplamış olduğu ordu ile Önce Halep'i. Kilikya'yi ve daha sonra da Mısır'ı fethetmek üzere 1070 yılında Azerbaycan üzerinden Van Gölü havzasından sefere karar verdi, ayni yılda Bizans ordularının başkomutanı General Komnahos. Afşin Bey'in yönetimindeki 10.000 kişilik akıncı Türk Ordusuna Feci bir şekilde yenilerek geri çekilmek zorunda kaldılar. Gelişen olaylar İmparator Romenos Diyo-genes'i daha da kızdırıyordu. 1070 yılında Sultan Alparslan Anadolu'ya gelerek amcası Tuğrul Bey'*in olmadığı çok Müstahkem Malazgirt Kalesini almak için Savaş Plânları yapıyordu. Alparslan'ın ordusu Mısır seferinde iken Halep yakınlarında İmparator Romenos Diyogenes'in Malatya'yı ge*çerek Malazgirt'e doğru 200.000 kişilik ordusuyla hareket ettiğini duyunca Halep seferinden vazge*çerek Diyarbakır, Bitlis üzerinden Ahlât dolayları*na gelerek Bizans Ordusunu Malazgirt ovasında karşılamayı düşünen Sultan Alparslan ordusunu geri çevirir. 13 MART 1071 yılında Halep'ten Malazgirt'e hareket eden Alparslan’ın idaresindeki Türk Ordusu sırasıyla Dicle, Fırat. Diyarbakır. Urfa, Sürt ve Bitlis'i geçtikten sonra Ahlât’a gelir. Ordu karargâhını Ahlât’ın Kuzey yamaçlarındaki tepeler üzerine kurmuştu. Sultan Alparslan bütün komutanlarını toplayarak Savaş planını hazırlama*ya başlar. Sultan Alparslan atının kuyruğunu bağlar ve beyaz kaftanım giyer, ordusunu bir hilâl şeklinde savaş düzenine sokar. Sağ ve sol kanatlarında en güvendiği yağız komutanlar Savtekin, Afşin Bey, Gevheraym, Tarnakoğlu gibi değerli Komutanla'-Ağustos ayının 26 ncı günü şafağın sökmesiyle birlikte iki ordu, dünyama bir kere daha şahit, olmayacağı bir şekilde çetin bir muharebeye tutuşurlar. Bizans Ordusunun ön saflarında 50.000 zırhlı asker bulunmaktadır. Alparslan'ın ordusu önce hücum eder ve daha sonra savaş planının gereği olarak orta cenah geri çekilmeye başlar. Alparslan'ın yenilip kaçtığını sanan Bizans ordusu dağınık bir şekilde hücuma geçerken sağ ve sol uçlardaki Türk komutanlar; Bizans Ordusunu Büyük bir çember içerisine alarak imha hareketine girişir. Bizans Ordusunda mevcut Oğuzlar. Kıpçaklar. Peçenekler ve Türkmenlerden oluşan paralı Asker*lerde Alparslan'ın ordusunun saflarına geçince İmparator, Romen Diyojen'in en çok güvendiği Ermeni asıllı General Tarakanyotez askerleri ve birlikte İmparatoru yalnız bırakarak kaçar. Diğer taraftan Bizans ordusunun Başkomutanı Generaj Kommenos esir düşmüştür. 200.000 kişilik dev bir ordu gün batmadan tamamen yok olmuştur. Frenklerden, Almanlardan ve İskandinavlardan oluşan paralı askerlerde canlarım kurtarmak için Malazgirt'in Güneydoğusundaki o zaman bataklık halde olan Zehva Ovasına doğru kaçmaya başlar. Bu arada Alparslan'ın büyük komutanlarından Savıekmile veziri Nizamülmülk'ü Malazgirt Kalesi etrafında ve Malazgirt Ovasında karargâh kurmuş Bizans İmparatoruna elçi olarak gönderip boş yere kan dökülmemesi ve bir Sulh yapılarak her iki komutana ait orduların kendi topraklarına çekil*mesi teklifinde bulunur. Ancak Romen Diyoien, Sultan Alparslan'ın barış teklifini reddetiği gibi elçilerini de hakaretler*le kovmak ister. Bu arada elçi Saftettin İmparator Romen Diyojen'e "Bizans'ın yenilgi görmemiş komutanını Mert bir Asker olarak tanırdık. Yoksa bize yanlış mı anlattılar," demesi üzerine İmparator Romen Diyojen Türk komutanı Savtekin'i bu sözlerinden dolayı kutlar. Bunun berine Romer Diyojen "Sultanınıza söyleyin, ben kendisi ile barışı ancak Rey Şehrinde kabul edeceğim. Ordum İslahan'da hayvanlarında Hemedan'da kışlaya-çaktır." şeklinde mübalağalı konuşması üzerine Alparslan'ın elcisi Komutan Saftekin cebaber, şöyle söyler, "hayvanlarınızın Hemedan'da kışlayacağından eminim, ama sizin nerede kışlayacağınızı bilemem". Sultan Alparslan Savtekin'in ve büyük Vezir Nizamül Mülk'ün bu şekilde dönmesini zafer bekliyordu. Son bir Kez daha beylerini ve komutan*larını toplayarak savaş planım ve ordunun moral aurumunun gözden geçirir. Bir tarafta 50.000 kişilik ölümü koltuğuna alan Selçuklu ordusu, diğer taraftan para karşılığında canını verecek 200.000 asker ve bir o kadar da yedek yardımcı kuvvetler Malazgirt ovasında savaşın son hazırlıklarını tamamlarlar. İmparator da kaçan bu paralı askerler arasındadır. Alparslan'ın komutanlarından Afşin Bey ve idaresindeki ordu sürekli olarak onları takip ederler Bu arada Bağdat tan gönüllü olarak Alparslan m saflarında savaşa katılan genç köle Sadi. Bizans'ın mağrur İmparatorunu Zehva ova sında bataklıklar arasında kaçarken esir olarak yakalar. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
14.04.09, 01:54 | #47 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
COĞRAFYA
Malazgirt İlçesi Muş îline bağlı bir ilçe olup, yüzölçümü 1534 Km2'dir. İlçenin Muş îline karayolu uzaklığı 137 Km. kadardır. İlçenin arazisi üçüncü jeolojik zamanında çeşitli tektonik hareketlere maruz kalmış olup, daha sonraki zamanlarda akarsuların etkisiyle çeşitli yarılmalara ve kırılmalara uğrayarak bugünkü şeklini almıştır. 1900 yılından itibaren birçok depremlere sahne olan Malazgirt birinci deprem kuşağı üzerinde bulunmasından dolayı 1903 yılın*da geçirmiş olduğu şiddetli bir depremin etkisiyle Merkezin ve Köylerin birçoğu yerle bir olmuştur. Bunu İ'çe Merkezinde yapılan derin hafriyatlar neticesinde görülen tandır ve ev kalıntıları doğru*lamaktadır. Jeolojik zamanlardaki tektonik kırımlarla yer yer küçük depremler, geniş tabanlı Malazgirt Ovasını meydana getirmiştir. İlçenin Güneydoğu ve Güneyini kuşatan ova yüksek bir plato görünümündedir. Bu plato gerek Süphan dağının gerekse eteğindeki küçük volkanların çıkarmış oldukları lavlarla yer yer kaya yığınlarıyla kap anmıştır. Malazgirt ilçesi Doğu Anadolu Bölgesinde Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölünün kuzeyinde Muş İlinin en büyük ilçesidir. Kuş uçuşu olarak 99 Km. İran ile Türkiye arasındaki gümrük kapısı olan Kapıköye 156 Km. bunun Kuzeyinde bulunan Doğubayazıt-Bakü'yû birbirine bağlayan Gürbulak sınır kapısına 156 km.dir. Van Gölüne en yakın yer Bitlis ilinin Ahlat ilçesidir. Malazgirt Ahlât arasındaki mesafe kuş uçuşu olarak 34 Km'dir. Fırat Nehrinin bir kolu olan Murat nehri hemen ilçenin kuzeyinden geçer. Batısında sulunan, Muş'un diğer ilçesi Bulanı*ğa kuş uçuşu uzaklığı 25 Km. Doğusunda bulunan Ağrı ilinin Patnos İlçesine olan uzaklığı yaklaşık 38 Km'dir. Malazgirt düz bir alana kurulmuş Orta büyüklükte bir ilçedir. Doğusunda Patnos, batı*sında Bulanık, Güneyinde Ahlat ve Kuzeyinde Murat nehri ile çevrilidir. Muş Malazgirt ilçesi MALAZGİRT ADI Van Gölü havzasına hâkim olmuş ve buradan büyük bir alana yayılmış olan Urartuların başlarında MENUAS adlı bir kral bulunuyordu. Malazgirt adının bu kralın adıyla ilgili olduğu ansiklopedi bilgilerinde mevcuttur. Bu hükümdara ait bir kitabeden anlaşıldığına göre. Adı geçen kral MENUAHİNA (Menuas'm şehri) isimli bir şehir kurmuş W.Belek'e göre Malazgirt civarında kral Menuas'a ait birçok kitabelere rastlanmış ve bunlara göre bu şehrin eski Ermenicede adı MANAVAZAKERT -manazkert olarak geçmekte dir. Bu şekiller daha sonra Arap Kaynaklarında MANAZCİRD olarak geçer. Ortaçağdaki Bizans kaynaklarında ise o zamanki Harkh ve Apahunileh Nahi yeri üzerinde yer alan şimdiki Malazgirt'in ismi MALAZGERT -MA*NAZKERT olarak İstihkak ettiği (L) harfli şekli daha sonra ortaya çıkmıştır. Yani MANAZGİRT MALAZGERT-MALAZGİRT olarak değişmeye uğramıştır. Yerli halk dilindeki eski İsmi ise Muhteşem kalesinden dolayı (KELE) olarak söylenir ve tanınır. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
14.04.09, 01:55 | #48 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
COĞRAFYA
Malazgirt İlçesi Muş îline bağlı bir ilçe olup, yüzölçümü 1534 Km2'dir. İlçenin Muş îline karayolu uzaklığı 137 Km. kadardır. İlçenin arazisi üçüncü jeolojik zamanında çeşitli tektonik hareketlere maruz kalmış olup, daha sonraki zamanlarda akarsuların etkisiyle çeşitli yarılmalara ve kırılmalara uğrayarak bugünkü şeklini almıştır. 1900 yılından itibaren birçok depremlere sahne olan Malazgirt birinci deprem kuşağı üzerinde bulunmasından dolayı 1903 yılın*da geçirmiş olduğu şiddetli bir depremin etkisiyle Merkezin ve Köylerin birçoğu yerle bir olmuştur. Bunu İ'çe Merkezinde yapılan derin hafriyatlar neticesinde görülen tandır ve ev kalıntıları doğru*lamaktadır. Jeolojik zamanlardaki tektonik kırımlarla yer yer küçük depremler, geniş tabanlı Malazgirt Ovasını meydana getirmiştir. İlçenin Güneydoğu ve Güneyini kuşatan ova yüksek bir plato görünümündedir. Bu plato gerek Süphan dağının gerekse eteğindeki küçük volkanların çıkarmış oldukları lavlarla yer yer kaya yığınlarıyla kap anmıştır. Malazgirt ilçesi Doğu Anadolu Bölgesinde Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölünün kuzeyinde Muş İlinin en büyük ilçesidir. Kuş uçuşu olarak 99 Km. İran ile Türkiye arasındaki gümrük kapısı olan Kapıköye 156 Km. bunun Kuzeyinde bulunan Doğubayazıt-Bakü'yû birbirine bağlayan Gürbulak sınır kapısına 156 km.dir. Van Gölüne en yakın yer Bitlis ilinin Ahlat ilçesidir. Malazgirt Ahlât arasındaki mesafe kuş uçuşu olarak 34 Km'dir. Fırat Nehrinin bir kolu olan Murat nehri hemen ilçenin kuzeyinden geçer. Batısında sulunan, Muş'un diğer ilçesi Bulanı*ğa kuş uçuşu uzaklığı 25 Km. Doğusunda bulunan Ağrı ilinin Patnos İlçesine olan uzaklığı yaklaşık 38 Km'dir. Malazgirt düz bir alana kurulmuş Orta büyüklükte bir ilçedir. Doğusunda Patnos, batı*sında Bulanık, Güneyinde Ahlat ve Kuzeyinde Murat nehri ile çevrilidir. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
14.04.09, 01:55 | #49 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Muş Korkut ilçesi
KORKUT İLÇESİ TARİH Yerleşim yeri olarak 1000 yıllık bir geçmişi bulunduğu tahmin edilmektedir. Korkut’un ilkçağlarda urartu devletinin sınırları içinde olduğu bilinmektedir. 1071 Malazgirt zaferinden sonra Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan’ın komutanlarından Seyit İbrahim yöreyi Selçuklu topraklarına katmıştır.1964 yılında Korkut adını alan yöre 09.05.1990 tarih ve 3644 sayılı Kanun ile ilçe statüsüne kavuşmuştur. COĞRAFYA Korkut ilçesi kısmen kuzey ve kuzeybatısında Muş il merkezi, kuzeyde Bulanık ilçesi, doğuda Bitlis ili Güneyde ise Hasköy ilçesi bulunmaktadır. İlçe Muş ovasının Doğusunda Van Gölü çöküntüsüne komşu bir yerdedir. Rakımı 1300 metredir. İKLİM İlçede şiddetli karasal iklim mevcuttur. Yıllık sıcaklık ortalaması 18.7 derecedir. Yıllık yağış ortalaması 37 kg.’dır. NÜFUS 1997 nüfus sayımına göre Korkut merkez ve Köy nüfusları toplamı 30.040 dır. Kadın nüfus 20.894 erkek nüfus ise 22.140 dır. İlçe merkez nüfusu 5.389’dur. İDARİ DURUM Korkut ilçesi 2 kasaba 26 köy ve 13 mezradan teşkil etmiştir. İlçe merkezi 3, Altınova kasabası ise 4 mahalleden oluşmuştur. Yeni kurulan Karakale beldesinde ise henüz mahalle teşkil edilmemiştir. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
14.04.09, 01:56 | #50 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
SOSYAL DURUM
İlçede evler genellikle tek katıl kerpiçten veya taştan yapılmıştır. Çok çocuklu kalabalık aile yapısı hakimdir. Halk oyunları Aşırma, Koçeri, Botani ve Gerandi dir. Evlilik öncesi evliliğe aile büyükleri karar verir. Kız isteme töreninden sonra “Şerbet İçme” de denilen nişan merasimi yapılır. Düğün ise genellikle Çarşamba günü erkek tarafının evinde toplanmayla başlar, Perşembe sabahı gelin alınmasıyla sona erer. Ölüm olaylarında, cenazeyi defin işlemini müteakip ertesi gün cenaze evinde taziye kabul edilir. Erkek ve kadın taziyeleri ayrı yerlerde yapılır. Kur’an dan ayetler okunur ve başsağlığı dilenir. Kadınlar arasında “Sadu” denilen ağıtlar yakılır. EĞİTİM VE KÜLTÜR İlçe genelinde okuma-yazma oranı % 70 tir. İlçede Yarı Açık Cezaevinden okula dönüştürülen 1125 kapasiteli Kümbet Yunus Emre YİBO, Korkut YİBO ve Altınova beldesinde hizmet veren Altınova YİBO okul sorununa büyük oranda çözüm getirmiştir. İlçe genelinde branş öğretmeni 31, sınıf öğretmeni 128’dir. Toplam öğrenci mevcudu ise 6125 tir. EKONOMİ Ekonominin temeli tarım ve hayvancılıktır. Sulu tarım olanakları az olduğundan gelir seviyesi düşüktür. 4000 dekar tarım alanını sulanmasını sağlayacak olan Korkut göleti ve sulama kanallarının bitmesi halinde tarım alanında gelir seviyesi yükselecektir. 109.108 dekar tarım alanından 18.926 dekar alan sulanmaktadır. 88.000 büyükbaş, 65.000 küzükbaş hayvan mevcuttur. İlçe de yetiştirilen başlıca ürünler buğday, arpa, nohut, fasulye, şekerpancarı, yonca, korunga, patates ve lahanadır. ULAŞIM VE ALTYAPI İlçede Posta işleri Merkez Müdürlüğünce hizmet verilmektedir. İlçe Merkezde 808 kapasitede Dicle, Altınova Beldesinde 504 kapasite deElifitre 11, Karakale Beldesinde 304 kapasitede Dicle, Güneyik Köyünde 504 kapasitede Dicle, Güven Köyünde 304 kapasitede Levent ve Taşlıca Köyünde 504 kapasitede Dicle santrali bulunmaktadır. 26 köyün 9 unda şebekeli sistem diğerlerinde ise çeşme sistemi ile su verilmektedir. 8 köyün yolu asfalt diğerlerinin stabilizedir. MAHALLİ İDARELER Mahalli İdareler İlçe Özel idaresi Merkez, Altınova ve Karakale belediyeleri ile 26 köy, 13 mezra ve toplam 7 mahalleden oluşmaktadır. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|