03.05.09, 01:06 | #1 |
Kur’ân’ın ilk âyetinin “OKU” diye başlamasındaki hikmet nedir
“İkra/Oku” ilâhî emri, O en şerefli varlığın zâtında tecellî ile beşere emanet edilen sonsuz kemâlata muhatap ve mükellef olmak için bir vazife verme ve bir dâvettir.
Müşâhede edilecek, mânâ ve muhtevası anlaşılacak, anlaşıldıkça da, Hâlık’ın nizam ve kudretinin büyüklüğüne ihtişâm ve güzelliğine vâkıf olunacak bu kâinat, Levh-i Mahfûz’un bir tecellîsi ve yansımasıdır. Allah, insan haricindeki canlı ve cansız her varlığı “kalem” olarak vazifeli kılmış, böylece de, her varlık kendisine tevdî edilen, kendisinde tecellî eden vak’aları kaydetmiş ve kaydetmektedir. Canlı ve cansız her varlık bir kitaptır. Bu itibarladır ki, “Gör, müşâhede eyle!” suretinde değil de “Oku!” şeklinde bir emir vâki’ olmuştur. Zira, kitap ancak okunur. Her biri birer kitap olan varlıklar ile dolu ve pırıl pırıl bu kâinat elbette ve muhakkak ki, ilâhî bir kütüphânedir. İnsandan gayri bütün varlıklar sadece “yazmak” ile mükellef tutuldukları hâlde, insan hem yazmak ve hele de mutlaka “okumak” vazifesi ile şereflendirilmiştir. İlim, kâinatta tecellî edegelen nizam ve değişik şekilde tecellî eden şeylerin birbiriyle olan münasebetlerini idrakten ve bu idraklerin tasnîfi ve bir araya getirilmesinden ibarettir. Kâinattaki bu nizam, nizamdaki ehemmiyetli hassasiyet ve denge, kat’iyen rastlantılara verilemez. Binâenaleyh, böyle bir nizamın elbette bir kurucusu ve vaz’edicisi vardır; hem de, varlığı her şeyden daha ayân bir kurucu. Her nizam, ortaya konmadan önce tasavvur edilir. Tıpkı, kâğıda dökülüp çizilmeden önce bir mimarî plânın, mimar dimağında tasavvur edilmiş olacağı gibi... Beşerin karışık ve yoğun yapısı ve düşüncesi, bu tasavvur ve var olmaya nasıl bir şekil verir, o bir tarafa; kâinat çapındaki bu nizam, Levh-i Mahfûz ise, mukayyet nizam da, Kur’ân-ı Kerim’dir ve Levh-i Mahfûz’un aynasıdır. Buna göre insan okuyacaktır. Okudukça anlamaya çalışacak, zaman zaman yanlış anlayacak, hatalar yapacak; tecrübelere girişecek; hata-sevâp potasından geçirdiği ilim cevherini itimat ve güvenirliğe, emniyet ve sağlamlığa ulaştıracaktır. Bakmak başka, görmek başka; anlamak başka, anladığını kabullenip şuur ve gönlüne mâl etmek başka; bütün bunlardan sonra tatbik etmek başka ve tatbik ettiğini de gayra teslim ve tevdî etmek tamamen başkadır. ww.uydulife.tv
__________________
La İlahe İllallah kalbimizi karartma. La İlahe İllallah rızkımızı daraltma. La İlahe İllallah bizi imansız bırakma. La İlahe İllallah kabirde bizi bunaltma. La İlahe İllallah kendi kapından başka kapı aratma. La İlahe İllallah kendine kul habibine ümmet olmaktan bizi biran bile ayırma. La İlahe İllallah hesapsız sabır ver. La İlahe İllallah azapsız kabir ver bizlere Allah'ım… AMİN AMİN AMİN ASALET BOYDA DEĞİL, SOYDA OLMALI İNCELİK BELDE DEĞİL, DİLDE OLMALI DOĞRULUK SÖZDE DEĞİL, ÖZDE OLMALI GÜZELLİK YÜZDE DEĞİL, YÜREKTE OLMALI.. |
|
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|