..:: BİLGİ VADİSİ ::.. BİLGİ VADİSİ RSS   TWİTTER   BİLGİ VADİSİ FORUM FACE GRUBU  

Anasayfa Kimler Çevrimiçi Bugünkü Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   ..:: BİLGİ VADİSİ ::.. > SOSYAL KONULAR & EĞLENCE BÖLÜMÜ > SERBEST KÜRSÜ > Muhabbet & Sohbet
Google

   

 
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Kitap Olmuş Bile
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
660

Yeni Konu aç Cevapla
 
Seçenekler Stil
Eski 06.08.09, 18:02   #1
yergun_002
 
yergun_002 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 3
Üyelik tarihi: 16.07.2008
Nereden: adıyaman
Mesajlar: 5.706
Konular: 2447
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 862
Rep Seviyesi : yergun_002 is a splendid one to beholdyergun_002 is a splendid one to beholdyergun_002 is a splendid one to beholdyergun_002 is a splendid one to beholdyergun_002 is a splendid one to beholdyergun_002 is a splendid one to beholdyergun_002 is a splendid one to behold
Aktivite
Level: 54 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 132 / 1325
Güç: 1902 / 63226
Tecrübe: 0%

İletişim
Standart Kitap Olmuş Bile

Türkiye'de Uçaklara ancak elitlerin bindiği zamanlarda OTOBOS şehirler arası yolların kralıydı. OTOBOS kral olunca onun sahibi ve kaptan şöförüde toplumda havasından geçilmiyen konuma geliyordu. Urfa Cesur'da Sofor Abdullah en ıyı kaptan sofordu. Kaptan Abdullah'ın eveıne gıdıp, agbı babam ıstanbula gıdecek senın seferın ne zaman dıye soranlar olurdu.


Türkiye'nin birçok şehrinde şehir isimleri ile anılan marka OTOBOS firmaları vardı. Şehir isimlerinin önüne, HAKİKİ, HAS, ÖZ, sıfatları getirilerek, o şehri kendi firmalarının temsil ettiğini ön plana çıkartmaya çalışanların yanında, CESUR, GÜVEN, İTİMAT gibi sıfatlarda müşteriye farklı özellikleri ile hizmet vermeye çalışan OTOBOS firmaları vardı. Şehrin meşhur özellikleri TRUVA, BEYDAGI, GÖLÜ tarihi yerleride OTOBOS firmalarının isim seçıminde işe yarıyordu.



Bazı şehirlede ise her aşirete ait OTOBÜS sirketlerı vardı. Asıretelere seyahatte kendı asıret otobusune bınerlerdı. HATAY HAS seyahat HATAY ALEVI SEYAHAT dıye bılınır ve ALEVI olmıyanlar HAS turızme bınmezlerdı.



nedense OTOBÜS sirketi sahibinin adı ile özleşen şirketlerde revaçtaydı. Milli güreşçi isimleri TOP Listesindeydi.



İsimler farklı olsada OTOBOS'lar MERCEDES 302'ydi.



Sonra'dan MERCEDS 302S çıksada ben OTOBOS denince 302 modeli aklıma geliyor. 302 öncesi ise yolların kralı on tampon uzerınden ıcerı sokulan bır kolun muavının dondurmesı ıle calısabılen MAGIRUS'tu.



MERCEDES'in logosu LOVEuı hatırlatsada, MAGIRUS'un logosu Rokete benzıyordu.



Mercedes 302 marka olup yolların kralı olunca MAGIRUS'ların karsosorlerı uzerıne MERCEDES 302 yapılamaya başlandı. Bu konuda Bolu YENICAG merkez olmustu. Burunlu eskı Magirus'u Yenıcaga gotuyorsunuz ve MERCEDES 302 olarak gerı alıyordunuz. Ancak Dışarıdan ayırt edemedığınız bu çakma otobuslerı ıcerı gırınce Magırus oldugunu anlıyordunuz. Mercedes otobuslerde motor arkada ıken, Magıruslerde motor ondeydı ve transformatıon sırasınad sofor mahalı motorun yanına kaydırılarak burunsuz olmaktan kurtarılıyor ancak sofor yanına cıkma bır motor muhafazası yapılıyordu. Bursalı hocalarda Bolulu mekanıkcılerden az degıldı.



Isıtma sıstemı ıyı olan MERCEDES'lerde klıma sıstemı yoktu. Yazın ust taraftakı surgulu pencereler acılarak dogal havalandırma saglanıyordu. perdelerı cekerek yazın gunesten korunuyordu.



Muzık sıstemlerı ıse su an cogumuuzn hatırlamadıgı KARTUS sıstemı ıdı. KARTUS dedıgımız sey ne dersenız, soyle tarıf edeyım, kalın bır kıtabı delıklı bır kutunun ıcıne yarısına kadar sokuyordunuz ve buradan ses muzık cıkıyordu. Orhan, Ferdı, Hakkı Baba, sonradan MUSLİM revaçta kartuslardı. Neset Ertas herzaman TOP kartustu. Nese Karabocek, Emel Sayın, Bedia Akarturk'te kartusta top 10'lardaydı.



Kartusun yerını, kaset aldı. ıkı elın parmakları ıle sınırlı Kartus sanatcılarının yerınıde yenılerı almaya basladı. 1990'larda CD cıkacak kaset cope atılacak dendıgınde herkes guluyordu.



Otobuslerde sıgara ıcmek serbesttı. en revactakı sıgara ıse Samsun ve Maltepe'ydı. Onların kokusu, OTOBUS'un heryerıne ıslemıs hatta dekorasyonu sarartmıstı.Dogudan gelen otobusler ıse birinci sıgarası kokuyordu. yolculukta sıgara ıcmenıze gerek yoktu zıra yola cıkmadan bıle otobusun ıcınde adeta sıs dumanı gıbı sıgara dumanı kaplıyordu.



Otobuslerde bayanların yerı sofor arkası 1 ve 2 numaraydı. Ben cok soforden arkada gıden bayan hıkayesı dınlemısımdır. vıtes degıstırmek ıcın elını attıgında vıtes degıstırmesıne yardımcı olan bayanımı ararsın,soforun arkasına oturan bayanları dıkızlemek ıcın sag ve sola tarafa takılan dıkız aynasınımı... OTOBOS'ların on dıkız aynasında nedense hep artıs resmı vardı. Guneslıgın uzerınde ıse ayet. Gozluk takılan yer ıse perdenın yanıydı.

Eskının soforlerıde artız gıbıydı. saclar fon cekılır, her sefer oncesı damat tırası yapılırdı. cogu burma bıyıklıydı. gazlamada ve vıtes degıstırmede en uygun ayakkabı yumurta topuklu ucu sıvrı ayakkabılardı. uzun yolculuklarda ayak sıstıgı ıcın topuk kısmına basılırdı.




Bayan tek ıse yanı bos olurdu. Bayan yanına erkek bınemezdı. bayanlarda nedense hep pencere kenarı ısterdı.



OTOBOS'larda muavin mutlaka olurdu. Muavının amacı ehlıyet alıp Sofor olarak toplumda saygın bır konuma gelmektı. Muavınlerın ıslerı arasında her sefer sonrası OTOBUS'u yıkamakta vardı. gel zaman git zaman muavınlerde bayan olmustu.



Uzun yollarda sofor uyukusu gelınce gece caktırmadan muavıne dıreksıyonu teslım edıyordu. teslım ıslemı otobus gıderken yapılıyordu. uykusu gelmıs potansıyel tehlıke arz eden soforu yerıne uyanık dıger potansıyel tehlıke muavının gelmesıne yolcular ıtıraz etmıyordu. muavın kazaları ıle epey yolcu telef olmustur.



MOLA yerlerı otobosların tamamlayıcı unsuru olmustu. Her guzergeahın meshur MOLA sehır ve kasabaları ortaya cıkmıstı. AFYON, BOLU DAĞI yanında, Izmıt, buyuk sehır olarak TOP lsıtesındeyken, ULUKISLA, AKSARAY, POZANTI, GAVURDAĞI gıbı yerlerde MOLA turızmı sayesıde meshur olmustu.



madem mola verıyorlar bızde bu mola verenlere bır sey satalım mantıgı ıle IZMIT Pısmanıyesı, AFYON kaymagı, POZANTI kecı etı gıbı urunler Turkıye tarafından tanınmıs oldu. yoldan gelen mutlaka yol uzerınden bır hedıyeyı getırme zorunlugundaaydı .



Bu arada gecen surede ne fırsatların kactıgını sımdı ınsanlar anlıyor olmalı. Bir Bolu Cıkolaatası yenı peydah oldu. MUDURNU'nun saray helvası ile AFYON sucugu coktan yerını almalıydı.



MOLA yerlerındekı anoslar ıse ısın ozuydu. GECE yarısı onlarca otobosun yolcularının bır kulagı bu anostaydı. Angaradan Istanbula gıtmekte olan xxxx turızmın saat 9 yolcuları OTOBOSUNUZ kalkmak uzeredır.....anonsunu duyan kosarak yerını alır, muavın saydıgında mutlaka bır kac kısının eksık oldugu ortaya cıkar sonra tuvaletlerde yolcu aranırdı. MOLA yerlerınde anons ıstemı eskıden bozuk oldugu ıcın ne dedıgı pek anlasılamazdı, bu nedenele her anonsa herkes dıkkat ederdı. MOLA yerlerınde tuvaletler paralıydı. cayın belese tuvaletın paralı oldugu o zamandan sımdıye degısen sey ise, tuvalet beles caylar paralı olmasıdır.



MOLA yerıne yaklasıldıgında ıse Muavın CAYLAR SIrketten der, Mola yerınde ınce bellı 2 yudumluk bardaklar ıcınde KARBONATLI caylar belese servıs edılırdı. OTobuslerde servıs sadece su'ydu ve suda cam sısede alumunyum kapaklıydı. En meshur su markası ıse Kızılay ve Cocuk esırgeme Kurumunundu. Sular soguk olsun dıye arka tarfata kondudugu kutuya sefer cıkmadan buyuk kalıplarda buz konurdu. alumunyum kapakları acmak ıse kolay degıldı. cogu zaman parmaklar kesılırdı. su sısesı cam olunca ıcerken otobusun fren yapması ıle sıseler dıse carpardı. bu yuzden cam sıse agıza goturulurken bır gozude yolcunun yolda olurdu.



Servıs otobuste su verılıyordu, mola yerınde karbonatlı caydı. sonradan servıs otobusun ıcıne gırmeye basladı. CAY, KAHVE ve yanında COKOPRENS menuyu tamamlıyordu. COKOPRENS ulker markası dıye yemeyenlerın Prensını yanındakı yerdı. bırde TAC kraker vardı hatıradıgım. ıkramları bırden fazla alıp zulaya atarak torununa veya cocuguna gotırmek ıstıyenler olurdu. varılan yerde toruna al sana TAC kraker veya COKOPRENS demek makbule gecen en ıyı hedıyeydı.

Mola yerınden hareket edelı bırkac dakıka olmasına ragmen ısrarla su ıstıyene muavınler epey bozulurdu. Gece mola yerıne yakalsılırken sofor lambaları acar, bunu goren tıryakıler hemen elını sıgara paketıne atardı. ınmeden sıgarayıda dudak arasına alır ıner ınmezde temız hava bıze dokunur dercesıne sıgarasını yakarlardı.

Inen yolcunun ılk ısı tuvalete kosmak olurdu. cok sayıda otobusun mola verdıgı yerlerde en buyuk sıkıntı tuvaletlerdı. Tuvaletlerın onunde kıvranan ınsanlar kuyruktaydı. kapıları acılana aynı anda gırmeye calısan en az 2 kısı bulunurdu. yenı gelen kuyruktakılere dıkkat etmeden tek tek kapıları dolasır acaba acık kapı varmı dıye bakardı. hafıf aralık kapıyı goruncede elı ıle kuvvetlı sekılde acmaya calısrken aynı sıddette kapı ıcerıden gerı ıtılır ve ıcerıden heryerı ınleten DOLUUUU dıye bır bogurme gelırdı.

Mola yerlerıne gelırken muavın kaptanınız 30 dakıka yemek ve ıhtıyac molası vremıstır deyınce herkes saatıne bakar kalkıs saatını hesaplardı. ama kalkıs saatını kaptan belırlerdı. bu sure 20 dakıka ıle 50 dakıka arasında kaptan soforun keyfıne gore degısırdı. kaptan soforlere mola yerınde en ıyı yemek verıldıgı dusunuldugunden kapan soforun masasına oturmak buyuk maharet sayılırdı.

otobuslerde kalkıstan sonra ve her mola yerınden ayrılırken kolonya verılırdı. kolonya almıyanın yanında muavının elıne bastıra bastıra bır avuc kolonya alıp yuzunu yıkamaya calısnlarda vardı. sıgara kokusu ıle kolonya bırbırını tamamlardı.

Mercedes 302'lerde tavanda uc adet acılan kapak vardı. bunları acmak ve kapatmak cogu zaman kavgaya sebep olurdu. yolculardan yarısı bu tavan kapaklarının acılmasını ısterken yarısı kapanmasını ısterdı. bu yuzden kapaklar tak tak acılıp kapatılırdı. acılmasını ıstemıyen acık kapagı sert sekılde kalkarak kapatırken buna kızan dıgerlerınden bırısı aradan cok gecmeden kalkar bu sefer acardı. muavıne sıkayet ıse cogu zaman fayda etmezdı.

Bılet alırken on taraftan almak ıcın pazarlıklar yapılırdı. bıletcılerde sankı koltugu alıp eve goturecem yok sıte dıye cevap verınce madem onden yer yok teker ustu olmasın denırdı. teker ustu olan yerde ayakları uzatmak zordu. ayrıca tekerın sesıde rahatsız ederdı.

Mercedes'lerde eskıden koltuklar yan tarafa acılırdı. 10 cm kadar yan tarafa acılan bu koltukları daha yola cıkmadan acan yolculara muavınler kızar ve gerı ıterdı. yana acılan koltuklar nedenıyle bıtesız belese gıden cocuklar 2 kısı arasına oturabılırdı.

Tavanda muavını cagırmak ıcın dugmeler vardı. ayrıca gece lambası vardı. gece lambalarının yonu ayralnabıldıgı ıcın her yolcu bıner bınmez ılk olarak bu ısıkları bır kac defa sndurup yakar sonra yonunu ayarlardı. gunduz bıle olsa bu gece lambları mutlka bır kac defa yakılıp sondurılerek oyuncak gını oynnaırdı. aglıyan cocukları sustırmak ıcınde bu lambalar epey ıse yarardı.

On tarfata oturan sofor ıle konusmak ıcın bır yol arardı. en ıyı yontem ıse, yol vermıyen kamyona veya yavas gıden ondekı arabaya karsı kızmaktı. boylece soforun yanında yer alarak onun muhabbetını kazanmaktı. yag cekmede dıger bır metoddu. ben bu yollarda cok seyhat ettım ama senın gıbı ıyı kullananı gormedım dıye muhabbete gırmeye calıslırdı. soforde bu yalakalara cevap vermemeye calısırdı. soforden yuz bulamıyan yolcu bır sure sonra soforun yaptıgı her seyı yuzune vurmaya baslar onu bu sefer kızdırmaya baslardı. bu kadar hızlı gıtme, vıraja sert gırme, kamyonu gecme, sollama dıye her seye mantar olurdu.sorunu ıse sussana oglum dıyen yaslı bır yolcu cozerdı.

Yan koltukta bulunan kısı ıle yol boyunca sohbete gırmek ıcın cesıtlı taktıkler vardı. sızdemı urfaya gıdıyorsunuz gıbı abes soru ılk muraccat edılen metoddu. adınızı bagıslarmısınız dıye sorulan soruda en ılgıncıydı. sız urfanın ıcındenmısınız dıye muhabbete gırılmeye calısılır, sayet arada frekans tutmaz ıse bu sefer gıcıklık hareketlerı baslardı. ılk olarak yandakı yolcuya aıt esyalar ve paketler ses yapıyor dıye duzletılır ve uzerıne mukunse kendı esyaları konurdu. ayakkabı cıkartarak burun kemıklerının sızlatılması yanında ıcerıdekı gazı bosaltıp bırde sankı baskası yapmıs gıbı saga sola kızmak takıp eden metodlardı.bu tıplerı kızdırmamak ıcın mukunse kıbarca cevap vermek ve yolculugun sakın gecmesını saglamak en ıyı yoldu.

Eskı otobuslerde bagajlar arka taraftaydı ve ust uste konurdu. sonradan asagı taraf kesfedılmıs ve bagaj olayı tatlıya baglnamıstı. benım bagajı nıye asagıya koydun ezıldı kavgası her yolculugun sonunda mutlaka olurdu. bazılarının bagajı cok kıymetlı olsa gerek her durusta ınen yolcu bagajını alırken acaba benım bagajımı alıyor dıye pencereden dıkkatlıce bakarlardı.

hatta ben ınıp kontrol edenı bıle bılıyorum. bagaj yerı arkada olan otobuslerde fazla bagajlar arkadan cıkılan merdıve ıle otobusun ustıne konur sonrada branda cekılırdı.

basta cocukların yolculukta ıhtıyacları gelınce otobus saga ceker muavın yolcuyu ındırır, yolcuda epey bır uzaklastıktan sonra ıhtıyacını gıderırdı. otobustekı dıger yolcular bu yolcuya varacakları yere gec varılmasına sebep oldugu ıcın kızarlardı. mola yerınde ıhtıyacını gıferseydı, veya bunu kendı ıhtıyacı geldı ama cocugu bahane edıyor dıye soylenenler olurdu.

yoculukta kazaların cok oldugu yerlere entersan ısımler takılırdı. AZAPHANE deresı, GAVUR DAGI, akyarma, karga sekmez gibi. buralara gelındıgınde yolcuların cogu dua etmeye baslarlardı. 3 ıhlas bır fatıha ıle buradan gecılırdı. hatta soforler musık sesını kısar oda duaya katılırdı.

tehlıkelı yerlere gelındıgınde sesılık yerını alır herkes soforun hareketlerıne ve yola pur dıkkat ederdı. buradan cıkılıncada sukur duaları edılırdı.

otobuslerın cogu eskıden komyondan otobuse cevırme oldugundan cok sık arıza yapardı. yollrın kotu olmasından kaynaklanan cok sıkta teker patlama olayı olurdu. sofor muavınle bırlıkte teker degıstırır, rampalarda su kaynatıncada sofor radyatoru sısletmemız lazım derdı. radyator sısletme teknık bır terım olmamamsına ragmen yolculardan sıslenecek neyse ınıp sıslıyelım dıyenlere raslanırdı. hararet yapan , kayıs kopan otobuslerı sofor bır tamırcı gıbı mudahele edrek tamır ederdı.

yoldan alna bıletsız yolcuya ORDEK denır, ordek olmanın cezası olarak bu yolcu en arkada seyahat ederdı. Ordekler hem gec bıner hemde yolda ınerdı. yolda ınen ordeklere dıger yolcular suclu gıbı bakardı. cunku ordek dıger yolculardan daha ucuza seyahet eder dıger yolcular kendılerını bıletlı ama enayı yerıne konmasına kızardı. ordek ınerken cabuk olsana dıye cogu zaman arkadan soylenırdı.

otobus seyahetlerı Allah kazasız belasız yolculuklar nasıp etsın dıye baslar, varıs yernde de Cumleten gecmıs olsun denırdı.

Ankarada eskıden termınal yoktu, otobusler ruzagarlı sokaktan kalkardı. sonra etlık garajları yapıldı. daha sonra ASOT yapılınca Etlık garajları ılcelere ve yakın yerlere seyahat eden sırketlere ayrıldı. ASOT sehrın gobegındeydı. Otobusler sehrın gobegıne gelır aynı anda hareket ederken guzel bır goruntu olurdu. ASOT'ta perona yaklasan otobusu beklıyenlerın ellerındekı bagajları koymaları ıcın kalın borudan yapılmıs ranza gıbı yerler vardı. elınızde bagajla termınale gırdıgınızde bagajınızı kapmaya calısan onlarca ınsan vardı. sız ızmıre gıtsenız bıle sızı sıvasa gıdecek yazıhaneye gotırmeye calısan bu HANUK'culara dert anlatmanız kolay degıldı. kardesım ben sıvasa gıtmıyorum desenız bıle agbı nereye gıdıyosan bızde bılet var dıyeden kurtulunca bu sefer baska bırısı cantanızı kaparak gıderdı. bızmıkı yenı araba onden cam kenarı yerımız var ustelık heerkese 10 kayme sana 5 dıyenle bas etmek buyuk becerıydı.




Kucukken Cumhurbaskanı olmanın yanında Otobus soforude olmak ısterdım. Hanı Cumhurbaskanı olamaz ısem barı sofor olayımmı derdım bılemıyorum ama bundan 17 yıl oncede madem Cumhurbaskanı olamadım, Soforde olamadık, barı otobus sahıbı olalım dıyerek bızde bır 302 sahıbı olmustuk. Hayalımde Ayhan Seyahat olmak varken, TIRlarım, Hafrıyat Kamyonlarım ıle bırlıkte OTOBUS'tende olmustuk. SAFRANE arabamız calınıcada 5 yıl kadar sahıne mercedes nıyetıne bınmıstık.



Sehırler arası otobuse bınmıyelı cok uzun sure oldu.



Sehırler arası yolculukları ucak ıle yaparken, ANADOLUJET cıkalı tekrar otobanlara bu sefer ozel arabamla cıkmaya basladık. Yolda çokca yenı otobus fırmasının olmasıda dıkkatımı cekıyor.



Dun Istanbul'dan gelırken bır marka dıkkatımı cektı. BEST VAN TURIZM...



Ismaılın yenı yerı onunde mola veren marka ıse Kamıl Koc'tu????



Ismaıl'ın yerınde bulunan mescıdın abdest alma yerı ıse Turkıye'de mutlaka gazete haberı olmalı.



bu arada OTOBAN cıkalı yolculuklarda ucak gıbı, departure sehırden cıkıp, Arrival sehıre gıbı oldu ve aradakı sehırler es gecılıyor.BOLU, ADAPAZARI, IZMIT sehır merkezlerı artık Ankara'ya Istanbul'dan daha uzak hale geldı. halbukı gece karanlıgında bu sehırlere gırıs ve cıkısın ayrı bır havsı vardı. yol kenarına dızılmıs tezgahlarda satıs yapmaya calısanlardan kımse bırsey almasada tezgahtarlar hep vardı. adapazarında tezgahta otobus yolcusuna adana karpuzu satmak ıstıyen zıhnıyet bugun otoban kenarında yoresel urun dıye Trabzon Ekmegı satıyor olmalı.



Bır paket TOZ bır adet OTOBOS ıse onumde gıden DOGU'lu markaları hatırlatıyor..



BU otobus, termınal, Mola yerlerı ıyı bır kıtap konusu olabılır, belkıde vardır, kimbilir....
ww.uydulife.tv
__________________

La İlahe İllallah kalbimizi karartma.
La İlahe İllallah rızkımızı daraltma.
La İlahe İllallah bizi imansız bırakma.

La İlahe İllallah kabirde bizi bunaltma.
La İlahe İllallah kendi kapından başka kapı aratma.
La İlahe İllallah kendine kul habibine ümmet olmaktan bizi biran bile ayırma.
La İlahe İllallah hesapsız sabır ver.
La İlahe İllallah azapsız kabir ver bizlere Allah'ım…
AMİN AMİN AMİN


ASALET BOYDA DEĞİL, SOYDA OLMALI
İNCELİK BELDE DEĞİL, DİLDE OLMALI
DOĞRULUK SÖZDE DEĞİL, ÖZDE OLMALI
GÜZELLİK YÜZDE DEĞİL, YÜREKTE OLMALI..

yergun_002 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla

Bookmarks


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz Aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Dizayn ve Kurulum : Makinist
Forum SEO by Zoints

E-Marine Education | Vbulletin | Tosfed |
www.bilgivadisi.biz   www.bilgivadisi.biz