..:: BİLGİ VADİSİ ::.. BİLGİ VADİSİ RSS   TWİTTER   BİLGİ VADİSİ FORUM FACE GRUBU  

Anasayfa Kimler Çevrimiçi Bugünkü Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   ..:: BİLGİ VADİSİ ::.. > GENEL KONULAR > İL İL TÜRKİYEMİZ > Marmara Bölgesi
Google

   

 
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Keşan tarihi ve tanıtım
Konudaki Cevap Sayısı
22
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
3555

Yeni Konu aç Cevapla
 
Seçenekler Stil
Eski 03.04.09, 15:13   #1
akbay022
ONURSAL YÖNETİCİ
 
akbay022 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 98
Üyelik tarihi: 18.08.2008
Nereden: Bilgivadisi
Yaşım: 42
Mesajlar: 3.762
Konular: 1822
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 28
Rep Puanı : 950
Rep Seviyesi : akbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to behold
Aktivite
Level: 46 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 114 / 1142
Güç: 1254 / 52937
Tecrübe: 70%

İletişim
Standart Keşan tarihi ve tanıtım


Keşan ilçesi M.Ö. 30. yy'dan itibaren Luvi ve Trak Türkleriyle başlayan bir geçmişe sahiptir. Yöre daha sonraları eski Yunan, Pers, Makedonya ve Bizans yönetimlerinde kalmış, 14.yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı hakimiyetine girmiştir.

1877 yılında ilçe olan Keşan, sırasıyla Rus, Bulgar ve Yunan işgallerine uğramış, 11 Ekim 1922 Mudanya Ateşkes Anlaşması sonrası 19 Kasım 1922'de TBMM hükümetine bağlanmıştır.

*****oğlu fethedildikten sonra, buraya Anadolu'dan göçmen getirtip yerleştirildi. "Gacal" tabir dilen eski yerlilerin bunların torunları olduğu söylenir. Trakya'nın güneyine yoğun olarak yerleştirilen bu yörüklere "Topkeşan" yörükleri deniliyordu. İsim zamanla kısaltıldı ve Keşan olarak kullanılmaya başlandı. Bir başka söylenceye göre ise kirişlerinin çokluğu ile dikkati çeken bir han vardı. Keşan adı "Kırkkirişhan" adından bozmadır.

Keşan'ın ismi ile ilgili bir başka söylence de, bugünkü eski mezbahahane'nin bulunduğu yerde çok eskiden bulunan,kervanların dinlenme yeriyle ilgilidir. burada atlar dinlendirme amaçlı kaşandırılır, yani araba ve koşumlarından sökülüp dinlendirilirmiş. kaşandırmak yani dinlendirmek deyimine dayanılarak Keşanın adı bir müddet kaşan olarak da kullanılmış.(Kaynak Eski İlçe Halk kütüphanesi merhum müdiresi)ekleyen;yusuf dal, tekirdağ ticaret lisesi öğretmeni.

Anadolu'da halk arasında işlevi "çekmek" türünden değişik nesnelere de bu ismin verildiği görülür. Bazı yörelerde atların deri koşumlarına "kaşan" denmektedir. Ayrıca Keşan ismiyle, İran'da bir kent de bulunmaktadır.

İlçenin antik çağdaki adı birçok kaynakta geçtiği gibi, "Zerlanis"tir. Bölgeye M.Ö. 30.yy'dan itibaren gelmeye başlayan Luviler'in bu ismi verdikleri kaynaklardan anlaşılmaktadır. Bu isim Roma döneminde de kullanılmıştır.

Keşan adının keşişlihan danda geldiği söylenmektedir.
Keşan'ın merkez nüfusu 54.367'dır. 5 belde ve 45 köyden oluşan ilçenin toplam nüfusu ise 77.442'dir. Bu sayı, mevsim özelliklerine bağlı olarak değişkenlik göstermekte, özellikle yaz aylarında 400,000 kişiye ulaşmaktadır.

Nüfusun tamamı Türkçe konuşmaktadır ancak bazı köylerinde yaşlı insanların ana dili, Pomak'ça ya da benzeri diyalektten Slavca'dır. Örneğin, Mavros (Gökçetepe), Grabuna (Çamlıca), Todoriç (Orhaniye) isimleri ile anılan köyler, bugün müslüman oldukları için Türkçe konuşmaktadırlar.

Keşan Marmara Bölgesi'nin Trakya bölümündedir. Yörede Akdeniz ikliminin Marmara'ya özgü iklim şekli hüküm sürer. Yüzölçümü 1087 km² olan Keşan'ın denizden yüksekliği 100 metredir. En yüksek noktası ise 371 metre ile Hızırilyas (Hıdrellez) tepedir. Yıllık yağış miktarı 550-600 mm. olup, mevsimlere göre dağılımı Kış: %38, Sonbahar: %27, İlkbahar; %22 ve Yaz: %13'tür.

Toplu bir yerleşme alanı görülen Keşan'da Cumhuriyet döneminde ve özellikle son 20 yılda hızlı bir yapılaşma göze çarpar. Kooperatif ve özel kişilerin yapıları halen hızla devam etmektedir. Bu hızlı gelişmeye sosyal yaşam da ayak uydurmuştur. Keşan'da her gün, özellikle haftalık pazarı olan cumartesi günü çok canlı bir günlük yaşam görülmektedir. Bu hareket Keşan'da sosyo-ekonomik hayatı da olumlu yönden etkilemektedir.

Saros sahil şeridi ve burada yer alan Erikli, Mecidiye, Yayla, Gökçetepe, Sazlıdere gibi sayfiye yerleri deniz, orman ve piknik tipi yaz turizmi merkezleridir. Temiz denizi ve yakınlığı Keşan'ı yaz turizminin ilgi odağı haline dönüştürmüştür. Uzun yıllar önce yerli ve yabancı balıkadamlar tarafından keşfedilen ve Orfoz balığıyla ünlenen Saros Körfezi amatör balıkçılar için de bulunmaz cennetlerden birisidir. Saros Körfezinde 144 çeşit balık, 170 çeşit sualtı canlısı vardır. Körfez otoepürasyon denilen dünyanın kendi kendini temizleyebilen iki körfezinden biridir. Bunun yanısıra dalış turizmi (scuba diving), doğa yürüyüşü (trekking) tarzı turizm etkinlikleri için elverişlidir. Gökçetepe ve Danişment sahillerinde Orman Bakanlığı-Milli Parklar'a bağlı günübirlik ve yataklı dinlenme tesisleri vardır.
ww.uydulife.tv
__________________
akbay022 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 03.04.09, 15:21   #2
akbay022
ONURSAL YÖNETİCİ
 
akbay022 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 98
Üyelik tarihi: 18.08.2008
Nereden: Bilgivadisi
Yaşım: 42
Mesajlar: 3.762
Konular: 1822
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 28
Rep Puanı : 950
Rep Seviyesi : akbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to behold
Aktivite
Level: 46 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 114 / 1142
Güç: 1254 / 52937
Tecrübe: 70%

İletişim
Standart

ÖNEMLİ OLAYLARIYLA KEŞAN TARİHİ

KEŞAN'DA TARİH ÖNCESİ


Bir memleketin tarihi, orada yazının ilk defa kullanılmasıyla başlar. Bir ülkede insan yaşamaya başlayışı ile yazı kullanılmaya başlayışı arasında geçen çok uzun süreye "tarihi öncesi" diyoruz. Doğu Trakya ve ilçemiz, M.Ö. 10. yy'dan önce, insan bakımından boştu. Keşan dolaylarına da gelen ilk insanların Batı Anadolu kıyılarından göç etmiş Orta Asyalı "Luviler" olduğu bilinmektedir. Luji Türkleri, Orta Anadolu'da medeniyet kurmuş ÖnEtilerle akrabaydılar. Doğu Trakya'ya M.Ö. 40'ıncı yüzyılda geldi ve cilalı taş devri medeniyetini getirdiler. Keşan'ın bilinen en eski adı olan "Zorlanis", Luji diline ait kelimelerdendi. İlçemizin merkezi, herhalde küçük bir çiftçi ve çoban köyü olarak, ilk defa Luvi Türkleri tarafından kurulmuştur. Zorlanis ismi, Doğu Trakya'ya Büyük Roma İmparatorluğu egemen olduğu zamanlarda bile kullanılmaktaydı.
ww.uydulife.tv
__________________
akbay022 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 03.04.09, 15:21   #3
akbay022
ONURSAL YÖNETİCİ
 
akbay022 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 98
Üyelik tarihi: 18.08.2008
Nereden: Bilgivadisi
Yaşım: 42
Mesajlar: 3.762
Konular: 1822
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 28
Rep Puanı : 950
Rep Seviyesi : akbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to behold
Aktivite
Level: 46 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 114 / 1142
Güç: 1254 / 52937
Tecrübe: 70%

İletişim
Standart

İLÇEMİZDE İLKÇAĞ:

M.Ö. 20. yüzyıldan itibaren Orta Asyalı Traklar, Karadeniz kuzeyinden ve Tuna üzerinden gelerek ilçemizde de yerleşmeye başladılar. M.Ö. 12. yızyıla kadarki 8 yüzyıl boyunca yeni yeni Trak boyları geldi. Doğu Trakya'ya yerleşti. Balkan yarımadasının çok yeri onlarla doldu. Traklar, Balkan yarımadasına maden devri medeniyetini getirdiler. Onlardan kalma paralar, Trakların yazı bilip kullandıklarını göstermektedir. Demek ki ilçemizde ilkçağ, Trak Türklerinin gelip yerleşmesiyle başlamıştır. Keşan ilçesinde yaşayan Traklar, Türk ulusunun kollarından biri olan Trak ulusunun Odris budununa (kavmine) bağlı boylar (kabileler) halindeydi.Meriç havzasının orta ve aşağı bölümlerinde yerleşmişlerdi. İlçede en yoğun olarak bulundukları kısım, Korudağ batısındaki yayla idi.

Pers İmparatoru I. DARYÜS (BÜYÜK DARA), M.Ö. ö.'ıncı yüzyıl sonlarında, ilçenin bulunduğu yeri de imparatorluğuna ekledi. İlçemiz, Doğu Trakya'yı kaplayan Pers Satraplığı (askeri valiliği) nın bir bölümü oldu. Daryüs'ün yerine geçen oğlu I. KSERKSES (BÜYÜK SERHAS), M.Ö. 5'nci yüzyılda Yunanistan'a sefer yaptı. Bu sefer sırasında Pers (İranlı) ordusu ilçemiz güney kısmından da geçip ilerledi. İlçemizde savaşamadılar.

Traklar, Pers İmparatorluğunun zayıflama döneminde aralarında birleşip isyan ettiler. "TREZ" adlı boy beyi başkanlığında Birini Trak Devletini kurdular. İlçemiz, başkenti KYPSELA (İPSALA) olan bu Tür devletinin sınırları içinde yer aldı.

Odris budunundan Trakların birlik ve beraberliği, kral SEVTES zamanında bozuldu. Düşman tehlikesi ve egemenliği uzaklaştığında Trak boylan, gene başına buyruk yaşamak istemişlerdi. Birinci Trak Devleti, düşman saldırısına uğramadan parçalandı. Traklar hiç bir düşman ordusu saldırısına uğramamışlardı ama Makedon kralı FİLİP, Trak boy başkanlarının arasını açmayı başarmıştı. Böylece, ilkçağın pek savaşçı ulusu olan Trakları, kolayca egemenliği altına aldı.

Filip'in oğlu BÜYÜK İSKENDER zamanında Makedon egemenliği sürüp gitti. İlçemiz, Büyük İskender'in kurduğu çok büyük imparatorluğun içinde kaldı. Büyük İskender ölünce, Elenizm Devri krallıklarından "TRAKYA KRALLIĞI" içinde yer aldı. Başkenti Sarıöz körfezi kıyılarında olduğu bildirilen bu devleti, Büyük İskender'in generallerinden LİZİMAKHOS kurmuştu. Keşan'ın Yayla ve Enez'in Vakıf köyleri yakınlarında olması mümkün başkentinin adı LİZİMAKYA idi.Lizimakhos, Trakya Devletinin sınırlarını Toros dağlarına kadar genişletti. İskender'in generallerinden PHOLEME'nin oğlu KRAVNOS, Lizimakya ya gelip, Lizimakhos'u hançerleyip öldürdü. M.Ö. 280 yılında işlenen bu cinayetin sebebi, Lizimakhos'un Kravnos'a verdiği askeri yardım sözünü tutmamış olmasıydı. Kravnos, Mısır'da egemenlik kurmak istiyordu.

Kravnos Makedonya'ya gidip krallık tahtına oturdu ve Doğu Trakya'nın zamanını da Makedonya Krallığına kattı. Traklar, Makedon egemenliğinin zayıfladığını hissedince aralarında tekrar birlik sağlayıp İkinci Trak Devletini kurdular. Bu devletin başkenti BİZYE(VİZE) şehriydi. Balkan yarımadası Büyük Roma İmparatorluğunun egemenliği altına girmekteydi. Romalılar, cenkçiliğiyle ünlü Traklara saldırmayı sakıncalı buldu ve onlara karşı sahte dostluk siyaseti güttüler. İç işlerine karışıp Trak Beylerinin arasını açmaya uğraştılar. Traklar bu hileyi sezip Anadolu'nun Doğu Karadeniz bölümündeki PONTUS Krallığının hükümdarı VI. MİTRİDAT (EVPATOR)'la anlaşma yaptılar. Böylece, siyasi zekaya da sahip olduklarını gösterdiler. Mitridat komutasındaki ordu, Romalı komutan SULLA'nın komutasındaki orduyla M.Ö. I.'nci yüzyılda savaştı. Üstünlüğü Romalılar sağladığından İkinci Trak Devleti yıkıldı ve Doğu Trakya Büyük Roma İmparatorluğunun illerinden biri haline geldi. M.S. I.'nci yüzyılda Doğu Trakya, vilayet merkezi ve bir Roma donanmasının üssü olan PERİNTHOS (MARMARA EREGLİSİ) şehrinde oturan vali tarafından yönetiliyordu.

Keşan. Büyük Roma İmparatorluğu zamanında VİA EGNATYA YOLU (EGNATYA ŞEHRİ YOLU) üzerinde küçük mola ve konaklama kasabasıydı. Bu yolun Enez'e ulaşan bir kolu da Zorlanis adını taşımaya devam eden kasabadan ayrılmaktaydı. Ünlü gezgin Evliya Çelebi'ye göre Büyük İskender'in yaptığı bir kaleye de sahip bulunuyordu
ww.uydulife.tv
__________________
akbay022 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 03.04.09, 15:21   #4
akbay022
ONURSAL YÖNETİCİ
 
akbay022 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 98
Üyelik tarihi: 18.08.2008
Nereden: Bilgivadisi
Yaşım: 42
Mesajlar: 3.762
Konular: 1822
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 28
Rep Puanı : 950
Rep Seviyesi : akbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to behold
Aktivite
Level: 46 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 114 / 1142
Güç: 1254 / 52937
Tecrübe: 70%

İletişim
Standart

KEŞAN'DA ORTAÇAĞ:

Büyük Roma İmparatorluğu M.S. 395 yılında ikiye bölününce ilçemiz, Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde kaldı. Doğu Trakya'da yaşayan Trak Türklerinden bazıları, bu imparatorlukta zamanla meydana "kültür değişmesi" yüzünden Helenleşti (diğer bir deyişle Rumlaştı). Bazıları ise Arnavutluk'a göç ettiler. Arnavutluğa yerleşenler, dillerin özelliklerini epey korudular. Dil bilginleri, Arnavutçanın eski Trak dilinin değişikliğe az uğramış bir sekili olduğunun belirtirler. Doğu Roma İmparatorluğu, Latin kültürünün etkisinden ayrılıp Elen kültürü etkisine girince adı Bizans İmparatorluğu oldu.
ww.uydulife.tv
__________________
akbay022 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 03.04.09, 15:24   #5
akbay022
ONURSAL YÖNETİCİ
 
akbay022 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 98
Üyelik tarihi: 18.08.2008
Nereden: Bilgivadisi
Yaşım: 42
Mesajlar: 3.762
Konular: 1822
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 28
Rep Puanı : 950
Rep Seviyesi : akbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to behold
Aktivite
Level: 46 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 114 / 1142
Güç: 1254 / 52937
Tecrübe: 70%

İletişim
Standart

ORTAÇAĞ'DA BİZANSLILAR ZAMANI

Bizans İmparatorlarından I. ALEXUS (ALEKSİ KOMNEN) H'nci yüzyıl sonlarında, on yıl süreyle, Peçenek Türklerini yenmeye uğraştı. Bizanslılar askerleriyle birlikte Keşan kalesine sığındı. "Russiyyon kalesi" denen bu kaleden çıkıp Çorlu Kalesine ulaştı ve İstanbul yolunu Peçeneklere kapamayı başardı.

Peçenek Türkleri, Bizanslılara karşı, Anadoluda'ki Selçuk Türkleriyle anlaştılar. İzmir Beyi Çaka. onları Çanakkale boğazını tutmaya teşvik etti. (heveslendirdi). Bunun üzerine Peçenekler Gelibolu'ya kadar ilerlediler. Karayollarından faydalanamayan Bizanslılar Aleksi Komnen yönetimindeki bir donanmayla Enez limanına geldiler. Peçenekler, Meriç nehri boylarında Çaka Bey'in göndereceği askeri yardımı beklediler. Bekleyiş üç gün sürdü. Böylece Bizanslılar onlar müttefiksiz iken saldırma fırsatını kaçırdılar. Bizanslıların kandırdığı Kuman Türkleri, 40 000 kişilik bir ordu ile Bizanslıların yardımına geldiler. Peçenekler kıyıdan gelen Bizans ve Kuman orduları arasında kalıp yenildiler. Meriç nehri dolaylarındaki düzlüklerden birinde bulunan LEBUNİON adlı yerde kılıçtan geçirdiler. Bizanslılar, 29 Nisan 1091 tarihinde kazandıkları bu zaferi uzun yıllar büyük törenlerle kutlamışlardır. Bu meydan savaşında öldürülmeyen Peçenekler Bizans'a 12 yy başlarında bir akın daha yapmış fakat şehri ele geçiremeyip dönmüşler, Macarlara karışarak tarihten silinmişlerdir.

İlçenin dirlik düzenliği de, Bizans İmparatorluğunun zayıflama döneminde çok bozuldu. 14.yy PALEOLOGOS soyundan V. İOANNİS (5'inci YUVANNİS) ile KANTAKUZİNOS soyundan VI. İOANNİS (6'ıncı YUVANNİS) Bizans imparatorluk tahtı için mücadeleye giriştiler. 5'inci Yuvannis'i Bulgarlar, 6'ıncı Yuvannis'i Sırplar destekliyordu.

Edirne Şehir Meclisi, Dimetoka'ya imparatorluğunu ilan eden 6'ıncı Yuvannis (Kantakuzinos)'i mi, İstanbul'daki tahta oturtan 5'inci Yuvannis (Paleologos)'i mi, tutacaklarına.dair karar vermek üzere toplandı. Toplantıda şehrin ileri gelenlerinin temsilcileriyle orta halli ve fakir halkın temsilcileri arasında bir kavga çıktı. Meclisteki kavga şehre yayılınca yağmalama ve öldürme olayları başladı. Anlaşmazlık bütün Doğu Trakya'ya yayıldı ve her yerde siyasal cinayetler işlerdi, hali vakti yerinde olanların mal ve canları için güvenlik kalmadı. Çıkmış kavgalar, 5'nci ve 6'ıncı Yuvannis taraftarlarının uzun süre birbirlerini öldürmelerine yol açtı. Aynı yüzyıl ortalarında 1354 yılında şiddetli depremler, su baskınları şeklinde doğal afetlerde baş gösterdi. Bu sebeplerle Doğu Trakya, nüfusunun 1/4'ünü kaybetti. Sağ kalan halk, Doğu Trakya'nın kuzeydeki dağlık kısımlarına doğru göç etti. Düzlük yerlerdeki köy, kasaba ve şehirlerin çoğu pek tenhalaştı.
ww.uydulife.tv
__________________
akbay022 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 03.04.09, 15:24   #6
akbay022
ONURSAL YÖNETİCİ
 
akbay022 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 98
Üyelik tarihi: 18.08.2008
Nereden: Bilgivadisi
Yaşım: 42
Mesajlar: 3.762
Konular: 1822
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 28
Rep Puanı : 950
Rep Seviyesi : akbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to behold
Aktivite
Level: 46 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 114 / 1142
Güç: 1254 / 52937
Tecrübe: 70%

İletişim
Standart

ORTAÇAĞDA OSMANLILAR ZAMANI:

İlçemiz Osmanlı Türkleri tarafından iki defa fethedildi. Birincisinde Gazi Süleyman Paşa'nın emriyle Hacı İlbeyi'nin yardımcısı olan komutan Gazi Evrenuz Bey emrindeki kuvvetler Keşan'ı aldılar. Gazi Süleyman Paşa, 1359 yılında at üstünde avlanırken, çok hızlı koşan atın ayağının bir oyuğa girip kapaklanmasıyla düşerek öldü. Bu olay üzerine fetihler durdu. Bizanslılar bu duraklamadan faydalanıp Keşan'ı da geri alarak Gelibolu yarımadasına kadar sokuldular. Bu sırada birliklerimizden birine "Tirkeş" (okluk) adı verilen bir yerde baskın verip erlerimizi şehit ettiler. Bu olayın ilçemiz Kılıçköy'ü yanında geçtiği ve oradaki şehitliğin o zamandan kalma olduğu söylenir.

Keşan'ın ikinci defa ve asıl fethedilişi, padişah I. MURAT (HÜDAVENDİGAR) zamanındadır. Ağabeyinin ölümünden sonra Rumeli fetih işlerini ele alan I. MURAT, Osmanlı ordusunu üç bölüme ayırdı. Ordunun başkomutanı LALA ŞAHİN PAŞA'ydı. Sağ taraf kuvvetleri doğuya, ortadaki kuvvetler kuzeye doğru ilerleyecekti. Hacı İlbeyi komutasındaki sol taraf kuvvetleriyse Meriç nehri vadisine paralel olarak ilerleyip diğer kuvvetlerin batıdan gelebilecek Sırp saldırısına karşı güvenliğini sağlayacaktı. Keşan'ı bu sol kanat kuvvetlerine bağlı bir birliğin komutanı olan Gazi Evrenuz Bey, ikinci defa fethetti. Seydiköy'de yatan Seyyit AHMET de, bu kuvvetlere bağlı birlik komutanlarındandı. İlk fetihle de bulunduğu, Gazi Süleyman Paşa'nın Seydiköy'e ona misafir gelip oralarda avlandığına dair bilgilerden anlaşılmaktadır. Şükrüköy ve Mahmutköy'ün adları, Seyit Ahmet'in oğullarının adlarından alınmadır. İkinci fetih 1362 yılına, Edirne'nin fethinden az önceye rastlar.

Fetihten sonra ilçemize de Anadolu'dan göçmenler getirilip yerleştirildi. Göçmenlerin "gacal" sıfatıyla andıkları eski yerliler, bu göçmenlerin torunlarıdır. Trakya'nın güney kısımlarına yoğun olarak yerleşen TOPKEŞAN YÜRÜKLERİ, Keşan ilçesinde de bulunuyorlardı. Topkeşan Yürükleri, ailece, askeri bir teşkilata bağlıydılar. Vergi vermezler fakat nakliyeci sınıfının görevini yaparlardı. İlçenin adının bu Yürük Türklerinden (göçebe Oğuzlardan) geldiği anlaşılmaktadır. Padişan II. Süleyman'ın Keşan kadısına gönderdiği bir fermanda, Keşan ilçesindeki Yürüklerin bir görev icabı Gelibolu yarımadasına gönderilmesi emredilmektedir. Yürük ve Evlad-i Fatihan denen yardımcı örgütler, Padişah II. Mahmut tarafından düzenli ve devamlı ordu örgütü kuruluncaya kadar yaşatılmıştır.
ww.uydulife.tv
__________________
akbay022 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 03.04.09, 15:24   #7
akbay022
ONURSAL YÖNETİCİ
 
akbay022 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 98
Üyelik tarihi: 18.08.2008
Nereden: Bilgivadisi
Yaşım: 42
Mesajlar: 3.762
Konular: 1822
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 28
Rep Puanı : 950
Rep Seviyesi : akbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to behold
Aktivite
Level: 46 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 114 / 1142
Güç: 1254 / 52937
Tecrübe: 70%

İletişim
Standart

KEŞANIMIZDA YENİÇAĞ:

Fatih Sultan Mehmet zamanında Keşan, Hersekzade Ahmet Paşa'nın hassı idi. Hersekzade Ahmet Paşa, Hersek hükümdarı DUKA KOSOVİÇ'in oğlundan en küçüğü olan İSTEFAN KOSOVİÇ'tir. Fatih Sultan Mehmet'e rehine olarak (barış garantisi olarak) verilmiş ve sarayın Enderun adlı okulunda öğrenim görmüştür. İç karışıklıklarından sonra Hersek de alınınca kendiliğinden müslüman olup "AHMET" adını almıştır. Babası, karışıklıklardan önce ölmüş ve ülkesinde taht kavgası çıkmış bulunuyordu. Müslüman-Türk eğitimi aldığından tamamen Türkçeleşmişti. Fatih zamanında devlet hizmetine girip II. Beyazıt ve Yavuz Selim zamanlarında tekrar tekrar sadrazamlık ve amirallik etti. Anadolu beylerbeyi iken, II. Beyazıt'ın tahta çıkmasını sağladı, Sultan Cem kuvvetlerinin yenilenmesinde rol oynadı. Keşan'ın bazı sokaklarında adları verilmiş olan ALİŞAH, HEKİMBAŞI, ABDÜLHAK MOLLA, ÇOKOĞLU adlı şahsiyetler onun yardımcısı olan kişilerdi. İlçe merkezindeki kubbesi kurşunlu ve tek minareli camii Hersekzade Ahmet Paşa yaptırdı. Yıkılmış medrese ve bedesten ile cami yanındaki hamamın da onun tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır. Bu eserler yapılmazdan önce Keşan kasabası, daha aşağılarda, Keşan ovasının bazen su baskınına uğrayabilen bir kenarındaydı. Halk, yavaş yavaş, cami, bedesten, medrese ve köşk yakınlarına evler yaptı. Böylelikle ilçe merkezi, su baskınına uğramayan eteklere taşınmış oldu.

Keşan'a 17. yy sonlarında gelmiş ünlü gezginimiz Evliya Çelebi, Hersekzade Ahmet Paşa caminin aydınlık ve güzel bir yapı olduğunu bildirilir. Keşan kalesinin dörtgen şeklinde ama yıkık olduğunu yazar. Kaletepe'deki bu kalenin gizli giriş çıkış tünellerinden birinin ağzı, Ortacamii mahallesi, Hacıyeşil sokağındaki 3 numaralı küçük yapının arka duvarı yanında olduğu bildirilmiştir. Geniş olan tünelin ağzının büyük bir taşla kapalı olduğu, tünelde fazla ilerlemenin mümkün olmadığı söylenir. Bu kale ve tüneli, Jüstinyen zamanında tamiri yapılan eski Roma eserlerinden olabilir. Jüstinyen zamanında Bizanslılar tarafından yeniden yapılmış kalelerden olması ihtimali azdır. Çünkü Evliya Çelebi Keşan kalesinin çok eski, belki Büyük İskender zamanından kalma olduğunu yazmaktadır.

Keşan şehrinin en önemli mimarlık eseri olan Hersekzade Ahmet Paşa camiinin avlusunda, Paşa'nın 935 (1528) yılında ölmüş bir kızının kabri vardır. Şehrin diğer camileri yeniden yapılırcasına esastan tamir görmüşler der ve tarihi olma nitelikleri kaybolmuştur, ispat (Espat: torunlar) camii, Balkan Savaşından beri harabe durumdayken iş adamlarından merhum Bekir Vardalı tarafından yeni baştan yaptırılmıştır. Mescit denebilecek küçük bir camidir. Hacı Mehmet Ağa'nın yaptırdığı Yeni cami (Cami-i cedit) de Cumhuriyet devrinde birkaç kere büyük tamir görmüştür. Sonuncu onarımını merhum işadamı İbrahim Gümülcüneli yaptırmıştır. Bu da tarihi eser sayılmayacak kadar yeni görünüşlüdür. Behram Paşa'nın ya da Bayram Bey'in yaptırdığı Orta Cami (Cami-i esvat), kırmızı cami adıyla da anılırdı. Baklan savaşında Bulgarlar tarafından yıkılıp ortadan kalkmıştır. Atatürk'ün İlkokulunun yeni yapılacak binası için ayrılmış arsa üzerinde bulunuyordu.

Bu arsanın az batısında yer alan bakımsız eski hamam, yapıldığı devir, yapan ve yaptıran bilinmeyen eski mimarlık eserlerimizdendir. Hersekzade Ahmet Paşa camii avlusuna bitişik hamamın cami ile çağdaş ve onun vakfı olduğu söylenir. II. Mahmut zamanının ünlü devlet adamı ve şairlerinden ünlü Keçecizade İzzet Molla'nın sürgün olarak kaldığı Hacı Borozan Hanı, Hamit Demir'in kahvehanesinin ve onun arkasındaki arsanın üzerindeydi. Bu yapıdan da eser kalmamıştır. Yunan işgali dönemi sonunda seçkin Keşanlıların tutuklanıp içinde bekletildikleri Ali Ağa hanı, Edime oteli olarak kullanılmaktadır.

Eski Keşan - İbrice yolu üzerinde ve Mercan köyü yakınındaki üç adet taş köprü de Osmanlı devri mimarlık eserlerindendir. Boyacı ve Çingene köprüleri birer Koca köprü birkaç gözlüdür. Keşan ovasında Türkmen köyüne giden bir yolda, tarihi Bayrambey köprüsü bulunur. Bu tarihi eserler ve kalıntılar yabancı turist çekmek bakımından etkili değillerdir. Bakımlı hale getirilirse yerli turizm bakımından önem kazanmaları belki mümkün olabilir.

Keşan folklorunun halk türküleriyle ilgili yönü, 1950 yılında gelmiş ünlü folklorcu Muzaffer Sarısözen tarafından incelenmiştir. Radyolarımızda zaman zaman okunan "Tut fidanı boyunca / Dut yemedim doyunca", "Bahçelerde börülce / Oynar gelin görümce" mısralarıyla başlayan türküler, merhum müezzin Emrullah Gürses'ten derlenmiştir. Bazı mahalli türkülerde zevk inceliği yok, zevksizlik vardır. Bunların güftelerinin milli zevklerimize ve eğitimimize uygun hale getirilmesi gerekir.

Halk oyunlarımızdan "Kazibe"nin ilçemiz Mahmutköy'ünden "kabadayı" adıyla anılan oyunun Kadıköy'ünden derlendiği söylenir. "Keşan karşılaması" adlı bir halk oyunumuz da vardır. İlçemiz folklorunun diğer yönleri henüz etnografya ve folklor bilgileri yöntemlerine uyularak incelenmemiştir. İlçemiz manilerinden "Keşan" ismini de içeren bir tanesini örnek olarak alabiliriz:

Şu Keşan'ın yolları
Karanfile kokuyor
Benim sevdiğim oğlan
Fakültede okuyor.
ww.uydulife.tv
__________________
akbay022 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 03.04.09, 15:25   #8
akbay022
ONURSAL YÖNETİCİ
 
akbay022 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 98
Üyelik tarihi: 18.08.2008
Nereden: Bilgivadisi
Yaşım: 42
Mesajlar: 3.762
Konular: 1822
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 28
Rep Puanı : 950
Rep Seviyesi : akbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to behold
Aktivite
Level: 46 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 114 / 1142
Güç: 1254 / 52937
Tecrübe: 70%

İletişim
Standart

KEŞAN'DA YAKINÇAĞ:

II. Mahmut Zamanı:

Sadrazam Büyük Fuat Paşa'nın babası KEÇECİZADE İZZET MOLLA, İstanbul'da Galata kadısı ve ünlü şairlerdendi. Devletin dış siyasetiyle ilgili eleştirilerde bulunduğundan, padişah II. Mahmut'un emriyle Keşan'a sürgün edildi. Hacı Borazan hanında oturduğu bir yıllık sürgün hayatı sırasında "MİHNET KEŞAN" (Sıkıntı Çekenler) adlı manzum eserini yazdı. O zamanki Keşanlılar onun bir saz şairi olduğunu sanmışlar ve "Sizin kültür göğünde bir ay gibi olduğunu duyduk. Gönlümüz nağmelerini dinlemek ister!" deyip saz çalarak şiir okumasını istemişlerdi. O ise, "Sesimiz biraz çirkin çıktığından sazımızı İstanbul'da kırdılar!" cevabını vermişti. Sürülüşünden bir yıl sonra affedildi eski görevine atandı. Gene eleştirilerde bulunduğu için bu kere Sivas'a sürüldü ve orada öldü.

İki divanı bulunan İzzet Molla'nın bir de tasavvufi şiiri vardır. Dış siyasette uzak görüşlü olduğunu olaylar doğrulamıştı: İzzet Molla, 1828 - 1829 Osmanlı - Rus savaşına girmenin hata olduğunu ve savaşın bizden yana değil bize karşı sonuçlanacağını ileri sürmekteydi. Divan edebiyatı ile Tanzimat edebiyatı arasında köprü niteliğinde olan eserler vermiştir.

Padişah II. Mahmut, 1828 - 1829 savaşından sonra, Doğu Trakya halkının moralini yükseltmek için. İstanbul - Gelibolu - Keşan - Uzunköprü - Edirne seyahatine çıkıp tekrar İstanbul'a döndü. Keşan -Uzunköprü yolunu beğenmeyip onarılmasını emretti.

Bahsi geçen Türk - Rus savaşından sonra bütün Trakya gibi ilçemiz de birinci Rus işgaline uğramıştı. II. Mahmut'un Yeniçeri Ocağını kaldırışını fırsat bilen Ruslar, o yeni bir ordu kurmayı tam başarmazdan evvel, bahaneler uydurarak arayı açıp saldırdılar. İlçemiz halkı, Ruslar ulaşmazdan, önce, yerini yurdunu bırakıp İstanbul ve Anadolu'ya göç etmişti. Ruslar, hemen hemen tamamen boşalmış köy ve kasabaları yakıp yıkarak ilerlediler. İşgalin başlayışından bir ay sonra Edirne antlaşması imzalandı ve üç aya yakın bir süre sonunda Ruslar memleketlerine döndüler: Askerlerinin çoğu hastalanan Rus Generali GRAF DİBİÇ, Edirne'ye yaklaşan İŞKODRALI MUSTAFA PAŞA ordusundan korkup hasta askerlerini yüzüstü bırakarak uzaklaşmıştı. Edirneliler bu hasta Rus askerlerini memleket hastanesine yatırıp tedavi ettirdiler. Ruslar, Edirne halkının bu insani davranışından tarih kitaplarında övgü ile bahsetmişlerdir.

Bu işgalden sonra yurtlarına dönen Doğu Trakyalılar arasında, sefalet yüzünden, veba hastalığı çıktı. 1832 yılında çıkan ve büyük nüfus kaybına yol açan bu salgına halk, "Büyük Kıran" adını vermişti.
ww.uydulife.tv
__________________
akbay022 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 03.04.09, 15:25   #9
akbay022
ONURSAL YÖNETİCİ
 
akbay022 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 98
Üyelik tarihi: 18.08.2008
Nereden: Bilgivadisi
Yaşım: 42
Mesajlar: 3.762
Konular: 1822
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 28
Rep Puanı : 950
Rep Seviyesi : akbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to behold
Aktivite
Level: 46 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 114 / 1142
Güç: 1254 / 52937
Tecrübe: 70%

İletişim
Standart

II. Abdülhamit Zamanı:

Doğu Trakya ve ilçemiz, 19. yüzyılın ikinci yarısında da bir Rus işgaline uğradı. İkinci Rus işgali 1878 yılı ocak ayında başlayıp 1879 yılı mart ayında bitti. Doğu Trakya'da 445 gün kalan Ruslar, yerli halkı Anadolu'ya kaçmış memleketi benimsediler. Keşan'a onların "Rus köyü" anlamına gelmek üzere "Rusiyon" adını verdikleri söylenir. Oysaki bu ad, Bizanslıların verdiği bir addı. İlçeye Rus işgallerinden çok önce gelmiş olan ünlü gezgin Evliya Çelebi de "Rusion" kelimesi yerine "Rusköy"ü kullanmaktadır. Rusların kaçamayanları öldürdüğünü, yağmacılık ve yıkıcılık ettiğini bilmekteyiz. İşgallerin başlangıcı sırasında Rus atlıları Enez'e kadar hızla uzanıp geçtikleri yerleri ateşe vermişlerdi. Rodop dağlarında örgütlenen Kuman Türklerinin torunları Pomak Türkleri ve diğer Türkler, Rus işgali sırasında boş durmamışlar ve Ruslara büyük kayıplar verdirmişlerdi. Onları örnek alan bazı Trakyalılar da çeteler kurup gerilla savaşı yapmışlardır.

İkinci Rus işgalinden sonra geri dönen halk arasında, barınaksızlık ve sefalet yüzünden, bu defa, tifüs salgını çıktı. Bu hastalık da nüfus kaybı verdirdi. Veba ve tifüs Rus askerleri arasında da çıkmış ve onları yıldırmıştı
ww.uydulife.tv
__________________
akbay022 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 03.04.09, 15:25   #10
akbay022
ONURSAL YÖNETİCİ
 
akbay022 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 98
Üyelik tarihi: 18.08.2008
Nereden: Bilgivadisi
Yaşım: 42
Mesajlar: 3.762
Konular: 1822
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 28
Rep Puanı : 950
Rep Seviyesi : akbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to behold
Aktivite
Level: 46 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 114 / 1142
Güç: 1254 / 52937
Tecrübe: 70%

İletişim
Standart

V. Mehmet (Reşat) Zamanı:

20. yüzyılın birinci yarısında ilçemiz iki düşman işgali daha gördü. Birincisi Bulgar işgalidir. 24 Ekim 1912 tarihinde Bulgarlar tarafından kuşatılan Edirne, beş ay beş gün direnip açlık yüzünden teslim oldu. Keşan da Bulgar işgaline uğradı. İşgal öncesinde Keşan'ın mülki amiri, "Karnik Fikri" adında bir Ermeni yurttaşımızdı. Bulgarların yaklaşmakta olduğunu öğrenince devlet memurlarını yanına alarak ilçeden uzaklaştı.

İlçenin Karasatı köyüne komşu köylerde oturan Rum yerliler, Karasatılı Türklere bir oyun ettiler: Din ve mezhep birliği sebebiyle evlerinin Ruslar tarafından aranmayacağını ileri sürdüler. Komşularının silahlarını saklamak istediklerini bildirdiler. Karasatılılar onlara güvenip silahlarını emanet ettiler. Bu Rumlar, Bulgarlar gelmezden önce Karasatı'ya baskın şeklinde hücum ettiler. İlçe merkezine kaçamayanları öldürdüler. Yerli Rumlar, ilçemizin İzzetiye köyünde de böyle bir genel öldürmeye uyguladılar. Oysaki bu yerli Rumlar, Bizanslılar tarafından kültür değişimine uğratılmış Trak Türklerinin torunlarıydı. Ne yazık ki artık Türk olduklarının bilincini yitirmişlerdi. Dilleri de dinleri de değişmişti.

İlçe merkezindeki halk, camiye gitmek için bile sokağa çıkamayıp evlere kapanmış bekliyordu. Yollarda dirlik düzenlik bulunmadığından İstanbul'a ve Gelibolu üzerinden Anadolu'ya çekilmeye cesaret edemiyorlardı. Gelibolu'daki birliklerimizden birinin komutanı olan Doğu Karadenizli RAUF BEY, hemşehrisi askerlerden gönüllüler sağlayıp kendi girişkenliği ile bir küçük birlik meydana getirdi. Bu birlikle Keşan halkının imdadına koştu. Emrindeki 200 fedai askerle Bahçeköy'e gelip mola verdiğinde Keşan metropolitine (papazına), askerleri için yiyecek hazırlaması emrini gönderdi. Keşanlılardan bazıları bu birliğe karşılayıcı olarak yola çıktılar. Yerli Bulgarlar ve Rumlar, korkularından, komşuları olan Türklerin evlerine sığındılar. Türkler bu sığıntı komşulara misafirperverlik gösterdi ve onları ele vermediler. Zaten Rauf Bey, onları aramadı. Sadece, Türklere yapılmış ve yapılacak eziyetlerin yanlarına kar kalmayacağına dair bir bildiri yayınladı. Sonra Keşan halkını toplayıp koruyarak onları Gelibolu'ya iletti. Yerli Hristiyanlar, Bulgarlar geldiğinde öldürülecek Türklerin bir listesini hazırlamışlardı ama bu niyetlerini uygulayamadılar. Keşan'da birkaç ihtiyardan başka Türk kalmadı. Bu ihtiyarlardan birinin ne olduğu anlaşılamadı. Diğerlerini öldürmediler.

Bulgar kralı FERDİNAND, ilçe merkezine gelip orduevi karşısındaki okul binasında birkaç gün kaldı. Yunanca kitab elli mermer bloklardan birini, oralara kadar ilerlediğini ispatlamak üzere, Gelibolu yarımadasındaki Eksmil tepeye taşıttı. Bulgar askerleri, Ortacami (Kırmızı cami) adlı mabedi yakıp yıktılar. Tahtacamii, tavla (at ahırı) olarak kullandılar. Büyük caminin minaresini kurşunladı ve halılarını aldılar. Süleyman Zati Efendi zaviyesini onların yaktığı söylenir. Temmuz 1913'te ilçeyi de boşaltıp memleketlerine dönmek zorunda kaldılar. Bu sırada küçük rütbeli bir subay olan Mustafa Kemal Bey (ATATÜRK) , küçük birliğiyle Keşan'dan geçip Edirne'nin geri alınması işine katıldı.

Bulgar işgalinin bitiminden bir yıl kadar sonra, Birinci Dünya Savaşı başladı. İlçe, Balkan Savaşı yıkıntılarını giderecek bayındırlık çalışmalarına girişemeden, eli silah tutan erkeklerini orduya verdi. Keşanlılar da iki yıl süre ile çeşitli cephelerde savaştılar. Çarpışmalar, 30 Ekim 1918'de yürürlüğe giren MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI ile sona erdi. O günleri yaşamış yaşlılar ve onlardan dinlemiş orta yaşlılar, 1. Dünya Savaşı olaylarını, "Seferberlik" terimini kullanarak anlatırlar.

Orhan Gazi'nin kayınbabası olan 6'ncı Yuvannis (Kantakuzinos), önceleri Aydınoğlu UMUR BEY'den yardım görmüştü. Sonra, Osmanoğullarından yardım istedi. Doğu Trakya'nın Bulgar ya da Sırp egemenliği altına girmesini istemeyen Türkler, 6'ncı Yuvannis'e askeri yardımlar gönderdiler. Osmanlı - Türk kuvvetleri Trakya'ya tekrar tekrar geçerek önceleri bir sınıf kavgası niteliği almış olan taht mücadelesinden doğma karışıklığı bastırdı, sonraları Sırp ve Bulgar ilerlemelerini önledi. "Derviş -gazi" unvanını taşıyan Osmanlı erlerinin bazıları Anadolu'ya dönmeyip Trakya'nın boş ve tenha kısımlarına yerleştiler. Onların kurdukları tekkeler, illerde kurulacak Türk köylerinin temeli ya da çekirdeği oldu. İlçemizde yerleşmiş Alemdar Baba, Garip Baba, Emel Baba, Mercan Baba fetihten önce Bizanslılara yardım için gönderilmiş kuvvetlere bağlı Türk erleri olsa gerektir. İlçemiz, 10 yüzyıla yakın süren Bizans İmparatorluğu egemenliği sırasında, bu imparatorluğun "Rodop İli"nin sınırları içindeydi.
ww.uydulife.tv
__________________
akbay022 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla

Bookmarks

Etiketler
keşan tarihi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz Aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Dizayn ve Kurulum : Makinist
Forum SEO by Zoints

E-Marine Education | Vbulletin | Tosfed |
www.bilgivadisi.biz   www.bilgivadisi.biz