21.06.09, 09:57 | #1 |
İşporta sevgiler......
İşporta sevgiler......
Oruç reis bir savaşta esirler alır. Esirler arasında İspanyol bir kadın da vardır ki hayli yüksek bir yeri vardır kral nezdinde. Oruç Baba, fidyesinin ödenmesi karşılığında esirlerin salıverileceğini ilan eder her zaman olduğu gibi. Gelin görün ki serbestçe dolaşmasına izin verilen kadın fena çarpılmıştır Reis'e… Hem muhteşem bir yakışıklılık, hem de kendisini fark etmesi için her kuytu köşede önüne çıktığında, kendisinden edeple çevrilen bu yüz; bir aşk girdabına sürükler kadını. Her gün geçtiği yerlerde neredeyse nöbet tutar ve bir punduna getirip ilan eder aşkını… - Her gün yollarına çıkıyorum…Niye benden yüzünü çeviriyorsun? Reis: Biz namahreme bakmayız - O kişi seni sevse bile mi? Diyaloğun bundan sonrası tüyleri diken diken edici cinstendir… Reis: Beni seven bende olanı da sever… - Nedir o?.. Reis: Allah ve Resulüne aşk… Asıl şu sözlere bakınız… - Ben onları sevmeden, seni sevemez miyim? Oruç Reis, acıyarak tebessüm eder ve ekler: Onları sevmeyen, sevmeyi bilemez ki… *** Ayşe nine, eşini Çanakkale'de şehit vermiştir… Kendisi 3 çocuğuyla genç yaşta dul kalır. Aradan 70 yıl geçer. Torunlarının dahi çocuklarını görür. Sevgili eşine kavuşma vakti gelmiştir artık. O da her fani gibi emaneti sahibine teslim eder. Cenazesi Cennet bahçesi kabrine konur. Tahtaları konmadan oğlu Ahmet bey, bir torba getirir ve cemaatin, özellikle imam efendinin şaşkın bakışları arasında anneciğinin yanına koymak ister. İmam efendi, bunun ne olduğunu sorar. Ahmet bey – İçinde annemin saçları ve yıllar içinde çürüyüp dökülen dişleri var, bize vasiyeti böyleydi, der… Topluluk iyice şaşırır ve sebebini sorarlar… Ahmet bey – Annem derdi ki… Bu saçları ve dişleri mahşer günü babanıza göstereceğim. Ve diyeceğim ki; bu saçları senden başka bir erkek görmedi… Bu dişlerin arasından, senden başka bir erkeğin ismi çıkmadı… İşte bu saçlarla, dişlerim de şahitleri… Cemaat bu emsalsiz ahlak karşısında göz yaşlarını tutamaz. Son isteğini yerine getirirler… *** Ekrem bey o gün eşi Seçil hanımla annesi Fatma nineye ısrarını sürdürmektedir: Ekrem: Anneciğim ne olur… Sen de gel bizimle. Bırak artık şu hapis hayatını… Seçil: Evet anne ne olur… Bir hava alırsın, bu nereye kadar sürecek? Fatma Nine: Olmaz oğlum, biliyorsunuz!.. Ekrem: Anneciğim biliyorum ama artık hakkını verdin, bırak inadı ne olur gel… Ekrem beyin oğlu Cenk, bu diyaloglara çokça şahit olmuştu evde. Babasının ninesine hava aldırmak istemesine ve ısrarına akıl erdirir de, babaannesinin niye evden hiç çıkmadığına bir mana veremezdi bir türlü… Ne zaman sorsa babası, - Biraz büyü de sebebini anlatırım derdi… Ekrem beyin yorgun geldiği bir akşamdı. Bu sır o akşam çözüldü... Ekrem bey her akşam yaptığı gibi önce annesinin odasına girdi ve girmesiyle ağlayarak kendi odasına koşturması bir oldu… Cenk babaannesinin odasına koşturdu önce. Yoksa o tatlı masallar anlatan, şefkatli elleriyle saçlarını okşayan ninesi ölmüş müydü? Kapıya geldiğinde dona kaldı manzara karşısında… Ninesi bir gelinlik giymiş yatağının üzerinde oturuyor ve yaşlı gözlerle ona bakıyordu! Hemen babasının peşinden koştu. Ekrem beyin gözyaşları sel olmuş, sevgili eşi Seçil hanım onu teselli etmeye çalışıyordu. Cenk: Baba anlat artık, neler oluyor? Ekrem bey: Gel oğlum artık zamanı geldi... Annem babamı Çanakkale'de şehit vermiş. Babam cepheye gideceği zaman, kapıdan çıkmadan önce annemin ellerinden tutmuş ve demiş ki: Gözüm arkada kalmasın hanım… Ne olur… Ben dönene kadar bu kapıdan dışarı çıkma… Annem söz vermiş. Babamın ölüm haberi geldikten sonra bir daha dışarı çıkmamış oğlum… Cenk: Peki bu gelinlik de neyin nesi baba… Ekrem beyin hıçkırıkları artar ve sebebini söyler: - Ben de baba annene sordum. Bana 'Babanla bugün evlenmiştik oğlum. Bugün evlilik yıldönümümüz' dedi. *** Sevginin içinde, sevdiğine kıymet vermek vardır… Edep vardır, gözünün ondan başkasını görmemesi vardır. Günümüzde gömlek değiştirir gibi sevgili değiştirenlere ve buna da sevgi (!) diyenlere ithaf olunur… ww.uydulife.tv
__________________
La İlahe İllallah kalbimizi karartma. La İlahe İllallah rızkımızı daraltma. La İlahe İllallah bizi imansız bırakma. La İlahe İllallah kabirde bizi bunaltma. La İlahe İllallah kendi kapından başka kapı aratma. La İlahe İllallah kendine kul habibine ümmet olmaktan bizi biran bile ayırma. La İlahe İllallah hesapsız sabır ver. La İlahe İllallah azapsız kabir ver bizlere Allah'ım… AMİN AMİN AMİN ASALET BOYDA DEĞİL, SOYDA OLMALI İNCELİK BELDE DEĞİL, DİLDE OLMALI DOĞRULUK SÖZDE DEĞİL, ÖZDE OLMALI GÜZELLİK YÜZDE DEĞİL, YÜREKTE OLMALI.. |
|
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|