05.12.10, 16:00 | #1 |
İnternet profilinize dikkat!
İşverenler çalışanları 'sosyal ağ'dan seçiyor.
Sosyal ağların ve internette paylaşılan tüm bilgilerin iş yaşamına etkisi her geçen gün artıyor. İnternet kullanım rakamlarında Türkiye internet kullanıcı sayısında dünyada 11. sırada geliyor. Üstelik Türkiye’de internet kullanan nüfusun yüzde 77’si 16-34 yaş arasında, yani işe alımuzmanlarının ilgisini çeken kitleyi oluşturuyor. Şirketler de bu durumun farkında. İK’cılar işe almayı düşündüğü adayları internetten araştırdığını, sosyal ağlardaki profilini incelediğini gizlemiyor. Hatta bazı şirketlerin özellikle satış gibi pozisyonlar için adayın sosyal çevresinin genişliğine dikkat ettiği de bilinen bir gerçek. Durumböyleyken, adayların da internette paylaştıkları bilgilere kariyerleri açısından da bakmaları gerekiyor. AVRUPA VE ABD SOSYAL AĞLARI DAHA ÇOK KULLANIYOR Yurtdışında bir işe alımplatformu olan Jobvite’in İşe Alım 2010 araştırmasına göre firmaların yüzde 73.3’ü işe alımsüreçlerinde sosyal ağlardan yararlandıklarını ve ağırlıklı olarak sosyal iş ağlarını kullandıklarını söylüyor. Ayrıca yine firmaların yüzde 58.1’nin sosyal ağlar üzerinden başarılı bir işe alımgerçekleştirdiklerini ortaya koyuyor. Türkiye’de bununla ilgili olarak gerçekleştirilen bir araştırma olmadığına dikkat çekenMarjinal Porter Novelli Sosyal Medya Direktörü Umut Ersoy, “Özellikle yurtdışında birçok şirket sosyalmedya kavramını iş süreçlerine dahil etmiş durumda. Pazarlamadanmüşteri hizmetlerine ve tabii ki İK’ya kadar, şirketler adaylarla ilgili daha fazla bilgiye sosyal ağlardan ulaşabiliyor” açıklamasını yapıyor. SOSYAL AĞLARLA ‘ONLINE İTİBAR YÖNETİMİ’ XING Türkiye ÜlkeMüdürü Hakan Gönenli, adaylara bir yandan ilgilendikleri konu ve ilgili içerikleri tümboyutlarıyla paylaşırken diğer yandan sosyal ağlardamümkün olduğunca aktif bulunarak genel ağlarını geliştirmelerini tavsiye ediyor: “Bu noktada ‘online itibar yönetimi’ kavramı öne çıkıyor. Kontrol edebildiğimiz ve bilinçli yaratılan sosyal ağ hayatımıza değer katıyor. Çünkü sosyal ağlarda istediğimiz ölçüde bilgi paylaşmak, kendimizi istediğimiz ölçüde daha çok ifade etmek, dünya görüşümüzü sergilemek sonunda bize dair daha net ve kendi kontrolümüzde bir algının oluşmasını sağlayacak.” RESMİ OLMAYAN REFERANS ARAŞTIRMASI İK Uzmanı ve İşte Mülakat Kitabının Yazarı Mehmet Erkan, “Bazen bir aday ile görüşürsünüz ve onun hakkında kafanızda net olmayan şeyler kalır. Bu bazen işten ayrılma sebepleri, bazen bir yerde gerçekten çalışıp çalışmadığı, bazen de o kişinin gerçekten bahsettiği projelerde yer alıp almadığıdır. Bu sebeple internet denizine oltanızı atarsınız ve yakalayabilirseniz bir şeyler yakalamaya çalışırsınız. Örneğin bir işten ücret sebebi ile ayrıldığını belirten bir adayın, Facebook gibi alanlarda yöneticileri hakkında yazdıklarını hayretle okuyabilirsiniz” diyor. Adayın yapacağı işin niteliği önemli “Başvuran adayların internet ortamında araştırılması, işin niteliğiyle de doğru orantılıdır. Son zamanlarda özellikle gündeme gelen dijital ajanslara yönelik çalışan ya da şirketlerde sosyalmedya alanında çalışacak kişilerin seçiminde elbette bu pozisyona başvuran adayların bu alanda yetkinliklerini izleyebilmek açısından bloglarının, sosyal ağlardaki varlıklarının ve etki düzeylerinin incelenmesi söz konusu olabilir” diyen Manpower Türkiye GenelMüdürü Ebru Coş’a göre bu ağlardaki kişilerin sahip oldukları profillerin ve online kimliklerin tıpkı gerçek hayattaki kimliklerimiz gibi itibarının korunması ve geliştirilmesi gerekli. İŞE ALIM SÜRECİN BİR PARÇASI Umut Ersoy, “Her şeyden önce işe alımkararı sadece sosyal ağ hesaplarına bakılarak verilmiyor. Adaylar işe alım esnasında birçok adımdan geçiyor. CV’sini iletiyor, kimi zaman çeşitli testlere giriyor, belki defalarca yüz yüze görüşmelerden geçiyor. Yani sosyal ağ hesaplarından paylaştığı içeriklere bakmak, işe alımserüvenindeki adımlardan sadece biri” görüşünü savunuyor. Mehmet Erkan ise, aradan yıllar geçse de, adayların kendileri değişse de bilgilerinin sanal ortamdan yok edilemediğini dile getiriyor: “Bu durum çoğu zaman yanlış bir önyargıya sebep olur. Çünkü adaylar sosyal ağlarda çok da ince eleyip sık dokuyarak hareket etmezler. Yani kişi bir sosyal gruba üye olurken, bir konuda saçma bir yorum yaparken çok da önünü arkasını düşünmez. Belki o an içinden geldiği gibi yazar. Fakat okuyanlar onun yazdıklarınımutlaka ciddiye alır.” TurkNet İK Müdürü Aycan Emre ise işe alımlarda sosyalmecraları kullandıklarını ancak, Facebook ve Twitter’dan çok fazla değerlendirme yapmayı tercih etmediklerini söylüyor: “Facebook ve Twitter profesyonel iş çerçevesi dışında birçok sosyal ortamın paylaşılması için de kullanıldığından, çok fazla sahte isim, kayıt ya da bilgi barındırabiliyor. Adayların sosyal sitelere üye olmalarında sakınca yok tabii ki. Ancak, bu tip sitelerin bazı negatif etkileri de olabiliyor. Oradaki bilgiler yanıltıcı olabiliyor ve/veya başka amaçlarla kullanılabiliyor.” "SOSYAL AĞLAR YETERLİ DEĞİL" “Firmaların işe alım süreçlerini, adayların da iş arayışını tamamen sosyal sitelerden yürütmesi pratik anlamda neredeyse imkânsız” diyen Kariyer.net Genel Müdürü Yusuf Azoz, “Sosyal siteleri, işverenlerin ve adayların bir araya geldiği, iki tarafın da birbirini daha iyi tanıması için önemli bir fırsat olarak değerlendirmek gerek. Sosyal ağlar sayesinde işverenler adaylarla bağlantıya geçmek için bir mecraya daha sahip oluyor. Y kuşağının ayırt edici ortak özelliği, interneti yoğun, becerikli ve neredeyse tutkulu bir şekilde kullanmaları. Genç ve yetenekli adaylara ulaşmak isteyen firmalar, işe alım iletişimlerini büyük oranda gençlerin mecrası olan internete taşıdı. Bu iletişim giderek daha interaktif, daha şeffaf ve yaratıcı bir hale gelirken sosyal siteler, iş ağları İK süreçlerinin içine girdi” diyor. En çok LinkedIn, en az Facebook’ta iş arıyoruz İndeks İletişim tarafından Haziran 2010’da gerçekleştirilen “Türkiye’de İş Dünyasında Çalışanların Sosyal Medya Tüketimi” konulu ankete göre Facebook kullanıcılarının hiçbiri iş bulmak için bu platformu kullanmazken Twitter’ı kullananların oranı yüzde 6. LinkedIn gibi iş ağlarında ise öncelikli kullanım beklenenin aksine iş bulmak değil, iş dünyasındaki diğer şirketlerle iletişim. LinkedIn gibi iş ağlarında iş arayanların oranı sadece yüzde 10. En sık Facebook takip ediliyor Katılımcıların yüzde 65’i Facebook’u günde birkaç kez ziyaret ediyor. Facebook’u Twitter takip ediyor. Twitter kullanıcılarının yüzde 46’sı Twitter’ı günde birkaç kez ziyaret ediyor. Bunları LinkedIn gibi iş ağları ve Flickr gibi fotoğraf paylaşım siteleri takip ediyor. *Online anket sistemi kullanılarak gerçekleştirilen araştırma 4 binden fazla kişiye e-posta yoluyla gönderilmiş. Sosyal medya kullanım oranları Sosyal network’lerde profili bulunma % 83.7 Sosyal medyalarda yer alan içeriklere yorum yazma %73.1 İş network’lerinde profili bulunma %54.7 Blog yazma % 33.3 *Araştırmaya başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere 65 il ile Bulgaristan ve KKTC’den katılım olmuş. Sorular, pazarlama, satış, finans / muhasebe, bilişim / internet, halkla ilişkiler, reklam ve eğitim başta olmak üzere 31 farklı alanda çalışanlar ile öğrencilere yöneltilmiş. ww.uydulife.tv
__________________
>~~Ne Mutlu Türküm Diyene..! |
|
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|