Başbakanlık Hazine Müsteşarı İbrahim Halil Çanakcı, 'Son yıllarda atılan önemli adımlara rağmen sigortacılık ve bireysel emeklilik sisteminin arzu edilen yaygınlığa ve büyüklüğe ulaşamamış olduğunu da kabul etmemiz gerekir' dedi.

The Marmara Otel'de düzenlenen ''Sigorta Sektörünün 2023 Hedef ve Beklentileri Raporu'' sunumu toplantısında konuşan Çanakcı, son 10 yılda sigortacılık sektöründe güveni tesis etme ve hukuki, teknik ve kurumsal altyapıyı geliştirme yönünde önemli ilerleme sağlandığını söyledi.

Sektörde, son 10 yılda düzenleme, gözetim ve denetim çerçevesine ilişkin attıkları adımların uluslararası en iyi uygulamalara paralel olmasına büyük özen gösterdiklerini kaydeden Çanakcı, 2000'li yılların ilk yarısında atılan adımların katkısıyla, 2008-2009 küresel krizinin ülkedeki sigortacılık sektörüne etkileri 1994 ve 2001 krizlerinden daha kısa süreli ve daha az maliyetli olduğunu anlattı.

Çanakcı, son birkaç aylık dönemde sigortacılık sektörü ve bireysel emeklilik sistemini ilgilendiren çok önemli iki gelişme yaşandığını dile getirerek bu gelişmelerin Afet Sigortaları Kanununun yasalaşması, DASK'ın kapsamının gerektiğinde Bakanlar Kurulu kararıyla, sel, yer kayması, fırtına ve benzeri diğer riskleri de içerecek biçimde genişletilebilmesine imkan sağlaması ve bireysel emeklilik sisteminde yeni bir teşvik modeline geçiş için hazırlanan Kanun Tasarısının TBMM ye sevk edilmiş olması olduğunu ifade etti.

''Son yıllarda atılan önemli adımlara rağmen sigortacılık ve bireysel emeklilik sisteminin arzu edilen yaygınlığa ve büyüklüğe ulaşamamış olduğunu da kabul etmemiz gerekir'' diyen Çanakcı, 2010 yılı göstergeleriyle kişi başına yıllık prim üretiminin Hollanda'da 6 bin 159, İngiltere'de 4 bin 298, Fransa'da 4 bin 221, ABD'de 3 bin 746, Almanya'da 2 bin 843, Yunanistan'da 541 ve Rusya'da 296 dolar iken, Türkiye'de 122 dolar olduğunu aktardı.

Çanakcı, Türkiye'de sigortacılık sektörünün potansiyelinin çok altında olduğunu verilerin açıkça ortaya koyduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

''Bireysel emeklilik için yapılan karşılaştırmalarda da benzer bir tablo çok daha çarpıcı bir şekilde söz konusu. Bu veriler ışığında önümüzde duran en önemli görev, sektörü hızla potansiyeline ulaştırabilecek adımları atmaktır. Sigortacılık sektörü ve bireysel emeklilik sektöründeki potansiyeli harekete geçirmek birçok açıdan büyük önem taşımaktadır. Öncelikle, sigorta sayesinde hem bireyler hem de firmalar uğradıkları zararın tamamen ya da kısmen telafisi ile faaliyetlerini durdurmak yerine devam ettirebilmektedirler. Nitekim ülkemizde de zorunlu trafik ve kasko sigortalarında her yıl milyarlarca lira tazminat ödenerek, trafik kazaları sonucu ortaya çıkan zararlar telafi edilmektedir. Bu özelliği ile sigorta, kişilerin günlük hayatlarını ve ekonomik aktivitelerini sürdürülebilir kılmaya önemli katkı sağlamaktadır. İkinci olarak, sigortacılık, özellikle katastrofik risklerde, devletler tarafından karşılanan afet zararlarının bir kısmını karşılayarak kamu maliyesine yardımcı olmaktadır. Sigortacılıktaki potansiyeli harekete geçirme çalışmalarını ertelenemez bir zorunluluk haline getiren üçüncü husus, sektörün tasarruf oranlarına yapacağı katkıdır. Sigortacılık ve özel emeklilikteki fon birikiminin potansiyel seviyeye doğru yaklaşmasının, ülkemizin tasarruf yatırım dengesinin iyileştirilmesine, cari açığın azaltılmasına ve yatırımların daha uzun vadeli fonlar ile finansmanına önemli katkı sağlayacağı açıktır.''

-''Hedefimiz Türkiye'yi, sigortacılık bakımından bölgesel bir bölge haline getirmek''-

İstanbul Finans Merkezi çalışmaları çerçevesinde finans sektörüne yatırımcı ilgisinin gelecek 10 yıllık dönemde artarak devam edeceğini bildiren Çanakcı, sigortacılık sektörünün de bu yatırımlardan artan oranda payını alacağını dile getirdi.

Çanakcı, ''2023 yılında Türkiye'nin sigortacılık bakımından bölgesel bir merkez haline gelmesini hedeflemekteyiz. Ürün çeşitliliğini sağlamak ve sektöre yeni ürünler kazandırmak önümüzdeki dönemde önemli ve öncelikli bir çalışma alanı olacaktır. Bu çerçevede, halen gelişmiş ülkelerde var olan ve yaygın biçimde hayata geçirilmiş bulunan sigortalardan ülkemizde mevcut olmayan ya da yaygınlaşmamış bulunanlar uygulanmaya başlanacak ve yaygınlık kazanacaktır'' diye konuştu.

-''Kamu-özel sektör işbirliği uygulamaları artıracak''-

Sigorta sektörünün gerekli risk incelemelerini de yaparak, olabildiğince çok sayıda sektöre teminat sağlar konuma gelmesinin büyük önem arz ettiğine de işaret eden Çanakcı, gelecek dönemde kamu-özel sektör işbirliği şeklindeki oluşumlar ve havuz uygulamalarının artacağını anlattı.

Çanakcı, özellikle katastrofik risklerle ilgili hasarlara yönelik global havuzların ortaya çıkacağını bildirerek, sigortacılık sektörünün bu global havuzların oluşumuna öncülük etmeye ve bunlarla işbirliği yapmaya hazır hale gelmesinin büyük önem taşıdığını dile getirdi.

-''Sigorta şirketlerini daha güvenilir hale getirmeyi amaçlıyoruz''-

Çanakcı, sigorta sektöründeki 2023 hedeflerine işaret ederek, şu şekilde devam etti:

''2023 yılına doğru ilerlerken, sigorta, reasürans ve emeklilik şirketlerinin, mevzuat altyapısına tam uyumlu, tüketiciyi gözeten, sosyal sorumlulukları göz ardı etmeyen ve daha güvenilir kurumlar olarak faaliyet göstermeleri temel hedefimiz olacaktır. Risklere karşı tedbir alınması bağlamında, şirketlerin iç kontrole ve iç denetime çok daha fazla önem veren bir noktada olmasını bekliyoruz. Bu bağlamda meslek örgütlerinin de düzenleme ve denetim alanında daha fazla rol üstlenmelerini arzu etmekteyiz. Aracılar ve eksperlerin daha fazla kurumsallaşması ve teknoloji ile bilişim imkanlarını daha yoğun kullanmaları temel hedeflerimizden birisi olacaktır. 2023 vizyonu bakımından büyük önem arz eden bir diğer husus, sektörle ilgili akademik çalışmaların ve araştırmaların hem sayısının artırılması hem de kalitesinin iyileştirilmesidir. Son yıllarda bu yönde olumlu bazı gelişmeler kaydedildiğini memnuniyetle izliyoruz. Üniversitelerimizin sigortacılık ve aktüerya bölümlerindeki eğitimin kalitesi de her geçen gün artmaktadır. Bu yöndeki iyileşmeleri daha da hızlandırmak sektördeki tüm tarafların önemli bir hedefi olmalıdır.''

-''Tüm taraflar aynı hedefe odaklanırsa 2023 hedeflerimizi gerçekleştiririz''-

Hazine Müsteşarlığı olarak yaptıkları düzenlemelerde eğitim konusuna daima öncelikli bir yer verdiklerini, şirketlerin mali yapılarının ve rezervlerinin güçlü olmasına her zaman büyük bir önem atfettiklerini kaydeden Çanakcı, sermaye yeterliliği ve teknik karşılıklarla ilgili düzenlemelerinin hep bu perspektifi esas alarak şekillenmeye devam edeceğini vurguladı.

Çanakcı, tüm tarafların aynı hedefe odaklanması ve gerekli adımları atması halinde, sigortacılık ve özel emeklilik sektörlerinin gelecek 10 yıllık dönemde büyük bir atılımı gerçekleştirerek, 2023 yılında potansiyeline daha da yaklaşmış bir konuma geleceğini sözlerine ekledi.
AA

__________________