..:: BİLGİ VADİSİ ::.. BİLGİ VADİSİ RSS   TWİTTER   BİLGİ VADİSİ FORUM FACE GRUBU  

Anasayfa Kimler Çevrimiçi Bugünkü Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   ..:: BİLGİ VADİSİ ::.. > GENEL KONULAR > İL İL TÜRKİYEMİZ > Doğu Anadolu Bölgesi
Google

   

 
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
HAKKARİ tanıtım videosu ve tarihi
Konudaki Cevap Sayısı
44
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
3883

Yeni Konu aç Cevapla
 
Seçenekler Stil
Eski 13.04.09, 02:43   #21
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 45477
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

4-Trenle Gelecekler İçin

Hakkari'ye direk trenle gelemezsiniz. Ancak Van'a kadar trenle geldikten sonra kalan yolu Otobüsle gelebilirsiniz.


5-Vapurla Gelecekler İçin
Hakkari'ye Vapurla gelemezsiniz

6-Otostopla Gelecekler İçin

Van'a geç saatlerde gelirseniz muhtemelen Hakkari'ye otobüs veya minibüs bulamayacaksınız. Ertesi güne kalmadan otostopla Hakkari'ye gelmeyi düşünüyorsanız duracağınız en iyi yer Van'ın Hakkari'ye olan çıkışlarıdır. Van'dan Hakkari'ye iki alternatif yol bulunur ve her ikisinin çıkışında da trafik kontrol noktası vardır. Bu noktalarda beklerseniz trafik memurları size yardımcı olacaklardır
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 13.04.09, 02:44   #22
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 45477
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

ZOMA (YAYLA) YASANTISI




Zoma yaşantısı Hakkari de yaşamın en güzel halkalarından birini oluşturur. Yayla denince tatil ve dinlenme tesisleri ile kurulur. Yüksek rakımlı yaylalar akla gelir. Hakkari de yayla denince hayvancılık akla gelir. Rençperlik akla gelir, göçebe hayati akla gelir. Yörenin iklim ve coğrafi yapısının zorlamasıyla hayvancılıkla uğrasan insanlar ilk baharın gelmesiyle hayvanlarına daha iyi bir otlak ve sulu alanlar bulabilmek ve neticede daha bol süt, peynir, yün vb. ürünler alabilmek maksadıyla yaylalara çıkmaktadırlar. Bu bakımdan Hakkari de yayla yaşantısı denilince tatil ve dinlenme değil de is ve as akla gelir. Kavram karşılığına meydan vermemek için aslında buna zoma yaşantısı demek daha doğru bir tanımlama olur.



Yörede ilk baharın gelmesiyle zoma ya çıkılır. Sonbaharın soğuk günlerinin başlamasıyla tekrar yerleşim yerlerine dönülür. Bu zaman zarfında üç ayrı mekan da zoma kurulur. Mayıs ayinin başında haziran ayinin ortalarına kadar süren kısmına ilkbahar yaylası, haziran ortasında eylül ortalarına kadar süren yaylaya yaz yaylası, eylül ortalarında ekim sonuna kadar süren yaylaya da sonbahar yaylası denir. İlkbahar yaylası yerleşim yerine yakın mezralarda veya otlak meralarda kurulur. Yayla yaşamının bu bölümünün en belirgin vasfı otlu peynir üretimine ağırlık verilmesidir. Yaz yaylası köyden uzak dorukları karla kaplı dağ eteklerine veya yine yer yer karla kaplı yüksek platolara kurulur. Yaz yaylasın da kara çadırlar kar birikintileri içindedir. Yaz ortasında ilkbahar serinliği yaşanır. Buralarda güzelliği veya renkliliği itibari ile diğer iki yayla yerinde daha canlı ve coşkuludur. Kuzu kırpma senliği bu yaylada gerçekleştirilir. Tereyağı üretimi ile yün yapağı ve keçi kili yine yaz yaylasında kırpılır. Yüksek kesimler soğumaya başlayınca zoma da kiler tekrar göç yolunu tutar. Köye yakın mezralar da vadi yataklarına konarlar. Konan yeni yere sonbahar yaylası denir. Bu nevi köye dönüş hazırlığıdır. Sonbahar yaylasında “teremast” denilen kışlık yoğurt yapılır.”koç katimi” şenliği de bu yaylada gerçekleştirilir.

Zoma, yukarıda da bahis edildiği gibi sürekli kalınan değil hayvanların bakimi ve görünümünü sağlamak ve daha fazla ürün elde etmek gayesiyle insanimizin kurduğu geçici yerleşim yeridir. Zomada tatil yaylalarında olduğu gibi yazlık evler yoktur. Yöre insaninin elemeği göz nuruyla keçi kılından dokunmuş kara çadırlar vardır. Çadır ağaçtan yapılmış dikmelere oturtulmakta ve kenarlarından da kazıklara bağlanmaktadır. Çadırın kenarlarına ”çit” denilen veya ağaçtan yapılmış örgüler konur. Çadırın içi yine çit ve sicimle ortadan ikiye bölünür. Bir bölümü misafirler ve normal zamanlarda oturma yeri olarak kollanılırken ikinci yerde mutfak ve duşluk yer olarak kullanılır. Mutfak bölümünün ön tarafı ağaç dalları ve taslarla kapatılırken oturma bölümünün önü “çit” ve sicimle kapatılır. Kim zamanda havadar olsun diye açık bırakılır. Zomalarda elektrik yoktur. Çadırlar gaz feneriyle aydınlatılır. Yakacak olarak da tezek kollanılır. Aile fertlerinden koyun ve diğer hayvanların bakımını yapacak genç kadın ve genç delikanlılar zomaya çıkarken,bağ ve bahçelerin bakım ve görünümünü yapan yaşlılar ile kışlık ot biçen yetişkin erkekler köyde kalır. Zoma yaşantısında kadının görevleri çok ağırdır. Koyun sağmak peynir, tereyağı yapmak,yoğurt yapmak ,mutat ev islerini yapmak hep kadının görevleri arasındadır. Erkeklerde çadırların kurulup sökülmesi,koyun otlama, yönlerin kırpılması kışlık otun biçilmesi ve köye taşınması, hayvan ürünlerinin nakil ve satılması zomanin emniyet ve güvenliğinin sağlanması görevleri arasındadır.



Zoma yaşantısı otantik yanını kullanılan deri tulumlar oluşturur. Sağılan sütün taşınmasında ve yapılan tereyağı saklanmasında, tutulan peynirin saklanmasında, kuru gıda ve bakliyatın saklanmasında kullanılan tulumlar bunun en güzel örnekleridir. Bilindiği tulumlar önü yarılmadan bütün olarak yüzülmüş koyun, keçi veya büyük bas hayvan derisinden yapılır. Yörede tulumlar işlevlerine göre halk arasında değişik isimler alırlar. Keçi derisinden yapılan ve sağılan sütlerin zomaya taşınmasında kullanılanlara “mesk”, koyun derisinden yapılan ve tereyağı, peynir gibi ürünlerinin saklanmasında kullanılanlara da “pist”, bakliyat ve kuru gıdanın saklanmasında kullanılanlara da “hinban” adi verilir. Büyükbaş hayvanların derisinden yapılan ve içinde yoğurdun çırpılarak tereyağı elde edilmesin de kullanılanlara da “mesk”(yayik) adi verilir. Tulumların belirgin vasfı hayvansal ürünlerin içinde uzun süre bozulmadan saklanabilmesi ve özelliğinden hiç bir şey kaybetmemesidir. Bunun yanında tulumların hazırlanış sekli başlı başına bir sanat harikasıdır.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 13.04.09, 02:44   #23
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 45477
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Hakkari gelenek ve görenekler



DOĞUM VE SÜNNET ADETLERİ

Doğum hayata atılan ilk adimdir. Her doğum ailenin akrabaların ve soyun sayısını artırır. Akraba ilişkilerinin çok siki olduğu ve aşiretsel yapının egemen olduğu ilimizde sayı artışı çok önemlidir. Bu nedenle her aile mutlak çocuk sahibi olma arzusu taşır. Ailelerin çok çocuklu olması bunun en güzel belirtisidir.

Her anne babanın en büyük arzusu erkek çocuklarının olmasıdır. Erkek çocuğu olmayan aileler bu arzularını gerçekleştirmek için birden çok evlilik yapabilirler. Bunda ‘baba suyunun devam etmesi ‘ düşüncesi yatar. Kısmen de ‘hayvan gütme bağ, bahçe islerinde babaya yardim etme baba yaşlanınca da ona bakma ‘ fikri yatar.

Çocuğu olmayan aileler, çocukları olsun diye türbelere yatırlara gider adak adarlar. Halk arasında ‘kari koca ilacı’ denilen ilaçlar kollanılır. Doğu köy yerinde yaşlı kadınlar nezaretinde gerçekleştirilmekle birlikte doğum evlerinde de gerçekleştirenler vardır.



Doğum işaretlerinin başlamasıyla beraber doğum kolay olsun diye cami damındaki lor tas denilen silindir seklindeki tas dikine kaldırılır.

Doğum sonrasında aile ve akrabalar çocuğu ve anneyi ziyarete gelirler. Geldiklerinde ‘pirsiyar ‘ denilen hediyeler getirilir. Doğum evinde bankut da denilen (dam dövme ) denilen haşlanmış buğday, nohut kuru üzüm ve ceviz içi karışımından oluşan eğlencelik yiyecek istenir. Evin damına çıkılır ve hediye verilinceye dek dama vurulur.

Doğum sonrası kırkı çıkıncaya kadar anne ve bebek, cin ve al basmasına karşı yalnız bırakılmaz bununla birlikte yatağın etrafı kalın iple çevrilir. Lohusalık döneminde anne ya hiç yada dışarı çıkınca biri eslik eder.

Ayni günlerde doğum yapan kadınlar saçları karışmasın diye birbirine iğne vererek görüşebilir.

Bebeğin kesilen göbek bağı yastığın içine konur bu şekilde çocuğun uyuyacağına inanılır. Kimi zamanda cami duvarına konur. Bu şekilde de okumuş adam olacağına inanılır.

Çocuğa ad konulurken ailede ölmüş birinin adi verilir. O ad yaşatılmaya çalışılır. Ayrıca çocuğun doğduğu ay ve gün belirli ay ve gün ise o ad ve gün ile adlandırılır. Bunların dışında peygamber isimleri Allah'ın sıfatları ve dini büyükleri isimleri ile de adlandırılabilirler. Bebek beşikte yatırılır. Erkek çocuk çoğu zaman doğar doğmaz sünnet ettirilir. Sünnetler çok sade çoğu zaman sesiz sedasız yapılır.

TÜRBE ZİYARETLERİ

Hakkari de türbe ziyaretleri halkın yaşantısında büyük yer tutar. Günlük yasam içerisinde lüzum görüldükçe ziyaretler gerçekleştirilebildiği gibi yılın belli bir bölümün gerçekleştirilen umumi ziyaretlerde vardır. Ziyaretler kimi zaman ruhi ve amansız bir hastalığı olan şifa bulması düşüncesiyle kimi zaman değişik doğa ve dileklerde bulunmak gayesiyle yapılır. Ziyaret esnasında türbede yatanın ruhuna fatiha ve kurandan sureler okunur. Ziyaretçiler yatır hürmetine dua ve dileklerinin kabulünü yüce Allah’tan dilerler. Yatırın hayrına adak keserek dağıtılır yada hayır denilen bisküvi gibi tüketim maddeleri dağıtılır. Umumi ziyaretler her yılın yerel takvimle “nivi timeh” (28 temmuz) denilen güne rast gelen gün gerçekleştirilir bu ziyaretler diğer ziyaretlerden farklı olarak bir piknik ve senlik havasında yapılır. Türbe ziyaretlerine uzak köylerden ve yerleşme mahallelerinden de yoğun bir katilim olur.

Ziyaret sırasında mum yakılması görülmemekle birlikte, bez bağlama dilek taşı yapıştırma gibi inançlar da mevcuttur
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 13.04.09, 02:45   #24
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 45477
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

MESKEN DURUMU


Hakkari de geleneksel yapı sekli olan yığma tas kerpiç ve toprak damlı evlerden oluşmaktadır. Yörenin ekonomik yapısı ve iklim özelliklerinden kaynaklanan bu geleneksel yapı seklinde duvarlar en az 60 cm genişliğinde çamurdan harç kullanılarak tas veya toprak kerpiçten yapılır. Evin damı mertek denilen kalın ve uzunca ağaçlar ile döşendikten sonra üzeri söğüt ve çalılarla daha sonrada kamış ile örtülür. Bundan sonra çamur ve toprak ile üstü kapatılır. Lor taşı denilen silindir seklindeki tas ile iyice gezdirilerek sıkıştırılır. Bu şekilde karlı ve yağmurlu günlerde damın damlaması önlenmiş olur. Daha sonrada duvarlar içine saman katılmış çamur ile sıvanır. Ekonomik bakımdan dar gelirli olan yöre insani için en ideal yapı tipini oluşturur. İklim açısından da ele alındığında kisin sıcak, yazları da serin çok ferah bir oturma imkanı sağlar. Meskenler soba veya şömine türü ocaklarla ısıtılmaktadır. Köy yerinde soba veya şömine ayni amanda yemek pişirilme aracı olarak ta kullanılır.

Geleneksel yapı şekli toprak damlı evler olmakla birlikte eğitim düzeyinin gelişmesi ve ekonomik gelişmeye bağlı olarak son yıllarda basta il ve ilçe merkezleri olmak özere modern yapılar inşa edilmektedir. Özellikle il merkezin de toplu konut idaresince yapımı gerçekleştirilen 300 konutun yapımı tamamlanmış ve sahiplerine dağıtılmıştır. Kamu sektöründe de memur lojmanları bölgenin iklim özellikleri göz önünde tutularak kaloriferli ve her türlü konfora haiz bir şekilde inşa edilmektedir.


GÖRGÜ KURALLARI İNSAN İLİŞKİLERİ

Muhafazakar bir aile yapısının hakim olduğu ilimizde, insanlar arası ilişkiler karşılıklı saygı-sevgi ve iyi niyet esasına dayanır. Aile içinde yaşlılar büyük hürmet ve saygı görürler. Yaşlılar yetişkin çocuklarının yanında, sıcacık aile ortamında torunlarıyla oynaşarak günlerini geçirirler. Yaşlıların huzur evine verilmesi Hakkari aile yapısında şiddetle karşı çıkılan bir olaydır, örf ve adetlerde böyle bir şeye rastlanılmamıştır. Yaşlılar küçüklere karşı şefkat yaşlılarda sevgi gösterisinde bulunur ayni şekilde saygı görürler. Küçükler büyüklerin yanında yüksek sesle konuşmazlar, onların sözünü kesmezler.

Bir toplulukta otururlarken büyüklere bas kösede bir yer ayrılır. Toplulukta yaşlılar konuşurken küçükler dinler. Yaslıların bulunduğu yerde çocuklar konuşmaya hayta ederler. Yeni birisi içeri girerken selam eder oturur, yaşlı birisi ise ayağa kalkılır ve gelen kimseye yer gösterilir. Oturduktan sonra herkes teker teker hoş geldiniz der. Birisi su istenildiğinde gelen suyu önce çevresindekilere ikram eder. Sonra kendisi içer. Toplulukta oturulurken ayak ayak üstüne atılmaz bu da bir saygı gereğidir, oturanlara doğru ayak uzatılmaz. Küçükler büyüklerin yanında sigara içmezler.

Yol veya herhangi bir toplulukta karsılaştıkların da öncelikle büyükler küçüklerin hal hatırlarını sorarlar. İnsanlar yolda karşılaştıklarında tanısın tanımasın herkese selam verirler.

Dul ve yetimlere ayrı bir şefkat ve himaye duygusuyla yaklaşılır. Yetim malini yemek ateşe atmak gibi kerih görülür. Ramazan ayında akrabalara, yetimlere ve komşulara iftar yemekleri verilir, muhtaçlar daha çok görülüp gözetilir, zenginler bu ayda zekatlarını verirler, ölmüşlere hatimler okunur.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 13.04.09, 02:45   #25
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 45477
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Hakkari Türküleri
TİYAR DERESİ

Aman bu dere tiyar deresi

Kızlar geliyor elinde testi,

Testiler yerde kızlar halayda,

Çeker halayı a canım Tiyar Efesi,

Aman amanım, canım cananım,

Aman amanım a canım serhat zozanım

Gelin a dostlar dere boyuna

İçinde bakın tatlı suyuna

Elde testi ile sallanan yarim

YAR GÜZEL
Yar güzel, can güzel,

Gül bahçesi sarı gül,

Yar güzel can güzel,

Her gül bir güzel bülbül

Yar güzel can güzel

O güzel benim yarim,

Yar güzel can güzel,

Söyle yarime gelsin,

Yar güzel can güzel,

Söyle gelsin o bekler,

Yar güzel can güzel,

Oynayalım beraber

Yar güzel can güzel,

Çal oynasın yiğitler

Yar güzel can güzel,

Oynayalım beraber.



BERÇELAN TÜRKÜSÜ-(Kürtçe)

Heyran dê rabe biçin zozana
Keprokê çêkin şaxên berana
Qifla ser memika vedikin didana
Heyran dê rabe biçin kêrîya
Keprokê çêkin şaxên nêrîya
Qifla ser memika vedikin tilîya

BERÇELAN TÜRKÜSÜ

Hayran haydi kalk yaylaya gidelim
Evimizi koç boynuzlarından yapalım
Göğsün kilidini dişimizle açalım
Hayran haydi kalk yamaçlara gidelim
Evimizi teke boynuzlarından yapalım
Göğsün kilidini parmakla açalım



MEMO

Hay Hay Hay Memo

Memo aslan abbasî

Canım lo Memo

Memo aslan abbasî

Hay Hay hay Memo

Memo giymiş kirasi,

Canım lo Memo

Hay hay hay Memo

Kör olası annesi,

Canım lo Memo

Kör olası annesi

Hay hay hay Memo

Sendin Serhadın Beyi

Canım lo Memo
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 13.04.09, 02:46   #26
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 45477
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Harap ettin kaleyi.
Esme Seher Yeli Esme
Esme seher yeli esme
Değer tellere tellere
Bozulsun düşmanın fendi
Düştüm ellere ellere

Yardan ayrılan (y)üz gülmez
Sarhoş olan sözün bilmez
Yar adını desem olmaz
Düşer dillere dillere

Irak yollar yakın olsa
Her güzelde hakkım olsa
Dostum Lokman Hekim olsa
Baksa hallere hallere

Emrah'ım da okur yazar
Hak kelamın kimler bozar
Ayna almış perçem düzer
Benzer güllere güllere


(Kervan)

Sabahın uykusu derin uyku
Hayırdır baba,kimin hışmı üzerimizdeki
Kervan yolda,yüreğim yanıyor nine
Gurbetin soğuğu üzerimizdeki
Yaram derin
Haydi, fistanını giy üstüne
Masallar anlat
Yurdumuz ve gurbet üzerine
Söyle, yolumuz nereye bu yıl
Gözümün önüne gelir
Çocukluğum, arkadaşlarım
O yıldızlı gece
Dağlar öyle gidiyorlar
Zamanın kaderi bu
Kervan,sahipsiz kervan
Masalları koynunuza koyun
Yolda kervan
Tarihimiz, yüreğimiz
Yalnız değilsin arkadaş
Hani nerede yaşlıların ninnisi
Nerede arkadaşların şen gülüşü
Orası yuvamız bizim
Rüyalarımızın yıldızı



Gudi (TürkçeYayık)

Yayığı sallamaktan
Kollarım yoruldu

Yayığı sallıyorum
Ammo için yağ hazırlıyorum


(Deli Elo)

Deli Elo Elo Ağa
Bıyıkları kaytan sıcakkanlı Elo Ağa

Elo'nun kasrı tekmil mermer
Tekmil mermer Elo'nun burcu
Kuşanmıştı kılıcını vurdular gariban
Elo'yo oracıkta

Elo'nun kasrı yol ortasında
Yol ortasında Elo'nun burcu
İçinde kükrüyor iki aslan
Yürüyor Elo kılıçla
Üstüne gelenlere doğru

Kükrüyor iki aslan saldırıyor
Elo kılıç elinde vuruluyor oracıkta



Haydi Gelsin


Gökyüzü gökyüzü
Rüzgar vursun uçsun mendil

Issızlığın içinde bir gülüm
Kaldım kışın ortasında
Ey dağbaşındaki genç
Garipliğin ne olduğunu bir sen bilirsin

Kaldım buralarda biçareyim
Kimseler yok nerede bekleyenlerim
Ey dağbaşındaki genç
Sen bilirsin sıcak yelin ne olduğunu

Hey, haydi aksın pınar
Kimse gelmedi gitmedi

Yaşlı dedi: "Delikanlı hoşgeldin"
Delikanlı dedi: "Ben yolcuyum
rüzgarın peşine düştüm geldim."



Bir Ay Doğdu Odadan

Yar Zeynep Bir Ay doğdu odadan
Yar Zeynep Şavkı vurdu bacadan
Yar Zeynep Bu kaş bu göz sendedir
Yar Zeynep Esirgesin yaradan

Yar Zeynep Ekin ektim çöllere
Yar Zeynep Biçtirmedim ellere
Yar Zeynep İşte ben gidiyorum
Yar Zeynep Bura kalsın ellere

Yar Zeynep Ekin ektim gül bitti
Yar Zeynep Dalında bülbül öttü
Yar Zeynep Ötme bülbülüm ötme
Yar Zeynep Yarim elimden gitti

Ayvana Serdim Kilim

Ayvana serdim kilim
Gel otur benim gülüm
Ne dedim de darıldın
Lal olsun ağzım dilim

Ayvan evimdir benim
Ayvan meskenim benim

Ayvana serdim keçe
Yar gele burdan geçe
Hak yoluna üç kurban
Yar gele burdan geçe

Ayvan evimdir benim
Ayvan meskenim benim



SİZ GELİN GÜL EKELİM

Siz gelin gül ekelim,

He gûlê he gûlê he gûlamın

Güllere su verelim

Esmerim gülüm benim

Üç güzel sudan gelir,

He gûlê he gûlê gûlamın

Ortadaki yar benim,

Esmerim cananım

Gül sümbül benim yarim

He gûlê he gûlê he gûlamın

Kalmadı ahuzarım

Esmeramın gûlamın

O nergis benim olsun,

He gûlê he gûlê he gûlamın

Fistanı yeşil olsun,

Esmerim gülüm benim
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 13.04.09, 02:46   #27
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 45477
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Hakkari Tarihi Yapısı


Hakkari adı, eskiden Van gölünün güneyinde ve bir bölümü de İran’a doğru uzanan yörelere yerleşmiş “Hakkar” kabilesinin isminden gelmektedir. Arap dili, coğrafyası ve tarihlerinde bölge adı “Hakkariye” olarak geçmekte olup, “Hakkarlar’ın Şehri” anlamına gelmektedir.

Yörede yapılan araştırmalarda ele geçen belgelerden ve çevrede bulunan kaya isimlerinden bölgenin tarih öncesi çağlarda yerleşim yeri olduğu, sırayla Sümerler, Akadlar, Urartular ve Asurluların uzun süre yaşadıkları tespit olunmuştur.

İlk çağlarda müstahkem bir kale gözüyle bakılan ve bu yüzden uzun savaşlara sahne olan Hakkari 1514’de Çaldıran zaferinden sonra Osmanlı topraklarına katılmıştır. Birinci dünya savaşı sonrasında 24.04.1915’de Rusların işgaline uğrayan Hakkari 22.04.1918. tarihinde kurtarılmıştır.

1926 yılında yapılan Ankara Antlaşması ile Musul dahil beş bölgesi ulusal hududlar dışında kalan Hakkari aynı yıl il statüsü kazanmıştır. 1933 yılında Van İline bağlanmış, 1936 yılında yeniden il statüsü kazanmıştır.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 13.04.09, 02:46   #28
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 45477
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Hakkari Dağları


Üçüncü zaman yereyleri Alp-Himalayalar'ın ülkemizdeki bağlantı kuşağı durumundaki Torosların en heybetli bölümünü oluşturur Dış doğu Toroslar Bitlis sınırından sonra Hakkari dağları ismini alır. İran sınırına kadar devam eder. Dağlar Doğu-Batı doğrultulu uzanır. Ancak bu uzantılar, Kuzey-Güney doğrultulu derin vadilerle parçalanır.Ulaşım Bu Akarsu yatakları durumundaki vadi yamaçlarında, yer yer ise dağların zirvelerindeki geçişlerden Sağlanır.

Yükseltinin 1500 ile 2000 metre arasında yoğunluk kazandığı bu bölümde 30 'un üzerinde doruk 3000 metreyi aşar. Bunların en önemlilerinin ilçelere göre dağılımı aşağıdaki gibidir.

Bilim adamları, Hakkari ilimizin, henüz keşfedilmemiş bir bölge olduğunu söylerler. Son yıllarda, Hakkari bölgesindeki Sat dağları ile Yüksekova vadisinde yapılan bilimsel araştırmalar, çok ilginç sonuçlar vermiş, bu bölgedeki mağaralar ve mağara girişlerinde ilk çağlara ait kaya resimlerine rastlanmıştır. Resimler, daha çok bu bölgede sık sık görülen dağ keçilerini temsil ediyordu. Tarih öncesi insanlarının sert taslarla kayalara oyduğu bu resimler, av hayvanlarının kolayca yakalanabilmesi için yapılmıştı. Mağara devri insaninin inancına göre, resmi yapılan hayvan, kurulan tuzağa kolayca düşüyor ve avlanıyordu. Ayrıca, burada yetişen dağ keçilerinin midelerinde sert bir tas meydana geliyordu. Söylentilere göre bu tas, çeşitli hastalıklara, özellikle zehirlenmelere karşı ilaç olarak kullanılıyordu. Bugün de, bu inanç Hakkari bölgesinde yaşamaktadır.

Doğu Toroslar'ın İç-Doğu Toroslar ve Orta-Dağı Toroslar'dan en güneydeki üçüncü sırası olan Dış-Doğu Toroslar, batıdaki Amanus Sağları ve Misis Tepelikleri'yle başlayarak, Malatya'nın güneyindeki Ergani ve Bitlis'in çevresinde sıra dağlar sürer. Dış-Doğu Toroslar, buradan İran sınırına dek Hakkâri Dağları'nı oluşturdu .
Hakkâri dağları genellikle batı-doğu yönünde uzanır ve Orta İran Çöküntü Alanı'nı güneyden çevreler . Hakkâri Dağlarının il alanı içinde kalan kesimleri Habur, Zap, Avarobaşin vadileri ve Yüksekova Çöküntü Havası ile parçalanmıştır.

Botan, Habur ve Zap sularının su bölümü çizgisi boyunca , batı-doğu yönünde uzanan dağlar, çok yüksek bir kabartı oluşturur . Bu sıradağ doğuya doğru gidildikçe genişler. Deniz düzeyinden yüksek bir temel üzerinde yükselen dağların kimi kolları, kuzeye ve güneye uzanır.
Sıradağın Botan Havzası'na bakan bölümleri, il sınırları dışında kalmaktadır ve akarsuların oluşturduğu derin vadilerle parçalanmıştır. Bu çok yüksek yaylalarda, kışlar uzun ve sert geçtiğinden, yerleşik yaşam yok denecek denli azdır.

Sıradağın il alanı içinde kalan güney kesimleri ise , çok deha yüksektir. Dağların çoğunluğu 3.000m geçer. Habur ve Zap suları ile kolları, bol yağış alan bu yüksek dağlardan beslenmektedir. Sulara karşı direnci az olan şistler ve eosen kalkerleri içinde, eşine Türkiye'nin hiçbir yerinde rastlanmayan derinlikte ve sarplıkta, vadiler oyulmuştur.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 13.04.09, 02:47   #29
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 45477
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Derin, bazen bir duvar gibi dik ve sarp yamaçlı vadilerin arasında kalan dağ kolları, ilin Zap Suyu'nun batısında kalan kesimini, kuzey-güney yönünde bölümlere ayırır. Bu dağ gruplarının en önemlileri, Habur Suyu ve Siirt il sınırı arasındaki 3.725m yükseltili Karadağ (Terma Dağı ),3.019m yükseltili İncebel Dağı, 3.752m yükseltili Karadağ, 3.264m yükseltili Türemiş Dağı, 3.253m yükseltili Altın Dağları ve 3.000m üzerindeki Konaklı Dağı'dır.

Bu dağların üzerinde , yaşam olanakları son derece kısıtlıdır . Dağların yamaçlarında yer alan platolar fazla engebeli olmamakla birlikte, yükselti nedeniyle yerleşik yaşam çok sınırlı olmaktadır. Vadiler dar ve derin olduğundan, tarım alanlarının genişliği, genellikle birkaç dönümü geçmemektedir.

Hakkâri Dağları'nın bu kesiminde iklim, yükseltiye bağlı olarak büyük değişimler göstermektedir. Yüksek bölümlerde kış hazirana denk sürerken, yamaçlarda iklim yumuşak, yazlar serin geçer, Vadi oluklarında, özelikle güneyde Irak sınırına yakın yerlerde sıcak iklim özellikle görünmeye başlar. Yükselti ve iklim çeşitliğine bağlı olarak, çok çeşitli, kültür bitkileri yetiştirme olanağı doğar. Güney deki vadi tabanlarında çeltik yetiştirilirken , daha kuzeyde mısır , buğday ,arpa ekilebilmektedir.

Doğal örtü, vadi tabanından dağları doruklarına iklim ve yükseltiye bağlı olarak, bağlı olarak, birbirinden kesin çizgilerle ayrılır. Vadi tabanları, sınırlı tarım alanları dışında , genellikle ceviz ve dut ağaçlarıyla örtülüdür . Vadi yamaçlarında başlayarak yaklaşık, 2.000m yükseltiye dek yer, yer meşenin egemen olduğu ormanlar vardır. 2.000m yükseltiye kuşağından sonra, bodur ağaçlar ve otsu bitkilerle kaplı bir kuşak gelir. Bunu karla örtülü kuşak izler.
Hakkâri il topraklarını ortadan bölen Zap Suyu Vadisi'nin doğusunda, Hakkâri Toroslarının ana kütlesi olan kuzeydoğu ve güneydoğu yönünde açılarak İran ve Irak sınırlarına dek uzanır.

Yörenin en yüksek tepesi, ülkenin de en yüksek dağlarından olan Cilo (buzul)Dağı'nda dır. Hakkâri il merkezi doğusunda, Zap Suyundan sonra, Sümbül(3.467 m ) ve Mere (3.200 m) Dağları ile birden bire yükselen Cilo kütlesinin temelini, kalkerli ve volkanik kayalar oluşturur. Batı-doğu yönünde uzanan bir kıvrım dağı olan bu kütle, doğuya gidildikçe yükselmektedir .Ana kütle, 3.000 m yüksekliğinde bir kabartı durumundadır. Sırtın sağında ve solunda genellikle çıplak, dik ve sarp çok sayıda doruk yükselir. Bunlar sırasıyla 3.500m yükseltili Kisara Dağı, 4.060m yükseltili Suppa Durek Dağı,3.700m yükseltili Köşedireği Dağı ve bütün Cilo kütlesinin en yüksek noktası olan 4.135m yükseltili Reşko(Gelyaşin ya da Uludoruk ) tepesidir, 3.850m yükseltili Maunseli Sivrisi ve 3.650m yükseltili Gelyano tepesi asıl kütleden ayrılarak kuzey yönünden uzanan bir kol üzerindedir.
Zap suyunun doğusunda Sümbül dağı ile başlayıp Gevar ovasının Güneyi boyunca İran sınırına dek uzanan bu yüksek sıra dağla, güneydeki Irak sınırı arasında kalan alan Şemdinli yöresinin en sarp kesimidir.Cilo ve Şemdinli yörelerindeki yüksek dağlardan çıkan ve güney yönünde akan akar sular , kalkerler ve volkanik kayaçlardan oluşan toprakların zamanla oymuş ve birtakım sarp bölmelere ayırmıştır. Cilo dağından güney batı yönünde Zap suyu dirseği içine doğru uzanan geniş dağ kütlesi, bu şekilde yontulmuş ve parçalanmıştır.Bu engebeli kütle üzerinde 3.000m'yi geçen çok sayıda doruk vardır.3.250m yükseltili Beridalo ve Yekboy dağları ,3.250m yükseltili Samur dağı,3.460m yükseltili Gare Dağı bunların başlıcalarıdır. Avarobaşın Çayı (Rubareşin) ile Şemdinli Çayı arasında ,geniş ölçüde volkanik kayalardan oluşan Sat Dağları (İkiyaka Dağları) uzanır.Kütlenin üzerinde 3.540m yükseltili Sat Dağı ile 3.356m yükseltili Gevaroki Dağı önemli doruklardır.

Şemdinli Çayı ile Hacıbey Dersi arasında uzanan Karadağ , doğuya doğru yönelerek İran-Türkiye sınır dağları ile birleşir.Hakkari İli'nde, Nehil Vadisi ile Şemdinli'nin doğusunu kaplayan dağlar, Zap, Nehil, Avarobaşin, Şemdinli ve Hacıbey sularının havzaları ile İran'daki Urmiye kapalı göl havzasının su bölümü çizgisini oluşturur. Türkiye-İran sınırı bu ara üzerinde geçmektedir.Güneyden kuzeye doğru 3.150m yükseltili Çimen Dağı , 2.954m yükseltili Karacadağı 3.008m yükseltili Beyazdağ ve 3.807m yükseltili Mordağ, en önemli doruklardandır.
Cilo Dağı'yla, Şemdinli yöresinin yüksek dorukları ve sınır dağlarının yüksek bölümleri ,derin çukurlar, irili ufaklı taşlar ve buzullarla kaplıdır.
Genellikle, çıplak olan bu dağların, yalnızca güneye bakan bölümlerinde ve yer yer vadi yamaçlarında meşe ve ceviz ağaçlarına rastlanır. Yüksek kesimler karlarla kaplıdır.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 13.04.09, 02:47   #30
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 45477
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Hakkari de Vadiler ve Ovalar
Hakkâri il alanı,Dicle Irmağı'nın kolları olan Zap ve Habur Suları havzaları üzerinde yer alır. Hakkâri yöresini örten Doğu Torosların yayı, neojen otlarından aşınmış, daha sonra şiddetli yükselmelere uğramış ve kubbeleşmiştir dağlardır. Yüksek yerlerde buzul oyma ve birikintileri ortaya çıkmıştır. Buzulların gerilmesinden sonra, akarsu oymaları sonucu, derin karstik vadiler oluşmuştur.

Zap Vadisi
Havaril Dağları'nın güney yamaçlarından başlayan, Zap Vadisinin başlangıçta fazla dar değildir. Başkale yakınlarında vadi daha da genişler.
Bu geniş taban üzerinde Başkale Vadileri oluşmuştur. Daha sonra Hakkâri il sınırları içine giren vadide bu düzlüklerdir, Vadi, Nehil Vadisi ile birleşinceye dek sınırda da olsa sürer. Zap Vadisi Cilo Dağı'nın kuzeyinde Nehil Vadisiyle birleştikten sonra güneybatıya döner. Genişçe bir yay çizerek Altın Dağlarıyla Samur Dağları arasında geçer ve Çukurca yöresinde Irak topraklarına girer.
Zap Vadisi, ülkenin en derin ve dar vadilerden biridir. Bunun iki nedeni vardır, Hakkâri Toroslarının temelinde, kretase ve neojen kalkerleri büyük bir yer tutmaktadır. Kalkerlerin suya karşı dirençleri az olduğundan, derin vadiler oluşmuştur. Ayrıca, neojen sonlarında yörede olan şiddetli yükselmelerden dolayı yapılanmada etkisi büyük olmuştur.
Zap Vadisi, yer yer yarma vadi, yer yer de henüz gelişim tamamlanmamış(u) vadi şeklindedir.Bu nedenle, vadinin hiçbir yerinde geniş tarım alanları yoktur. Vadi yamaçlarında, bölgenin yükseltme hareketleriyle uyumlu olarak şekiller oluşmuş ise de buralar çoğunlukla yüzeyin yontulması sonucu birikmiş taş ve molozlarla kaplıdır. Bu düzlüklerde tarım yapma olasılığı yoktur. Vadi yamaçlarının genişledikleri yerlerde, az da olsa küçük tarım alanları vardır. Tarım toprakları çok yetersiz kaldığından vadi tabanına yakın yamaçlarda, yapay taraçalar oluşturulmuştur.
Zap Vadisi'nde sınırlı tarım alanlarında, kuzeyde daha çok olmak üzere, buğday ve arpa ekilmektedir. Ayrıca elma ve dut üreticiliği başta olmak üzere, bağcılık yapılır.

Nehil Vadisi
Yüksekova'nın doğusundaki dağların güney yamaçlarından başlayan Nehil Vadisi, önce güneybatı, sonrada batı yönünden uzayarak geniş bir yay çizer.Başlangıçtan hemen sonra tabanı genişler ve geniş bir düzlük ortaya çıkar. Bu düzlüğe Gevar Ovası adı verilir. Ovanın, batı ucunda, vadi, yeniden daralır ve bir boğaz şeklini alarak Zap Vadisiyle birleşir.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla

Bookmarks


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz Aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Dizayn ve Kurulum : Makinist
Forum SEO by Zoints

E-Marine Education | Vbulletin | Tosfed |
www.bilgivadisi.biz   www.bilgivadisi.biz