..:: BİLGİ VADİSİ ::.. BİLGİ VADİSİ RSS   TWİTTER   BİLGİ VADİSİ FORUM FACE GRUBU  

Anasayfa Kimler Çevrimiçi Bugünkü Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   ..:: BİLGİ VADİSİ ::.. > GENEL KONULAR > İL İL TÜRKİYEMİZ > Doğu Anadolu Bölgesi
Google

   

 
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
ELAZIĞ tanıtım videosu ve tarihi
Konudaki Cevap Sayısı
20
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
1793

Yeni Konu aç Cevapla
 
Seçenekler Stil
Eski 09.04.09, 01:12   #1
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44086
Tecrübe: 56%

İletişim
new1 ELAZIĞ tanıtım videosu ve tarihi

ELAZIĞ tanıtım videosu

ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 09.04.09, 01:12   #2
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44086
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

ELAZIĞ

23 ELAZIĞ ( Kod : 424 )
Vali Muammer MUŞMAL
Valilik 237 60 01
İl Emn. Md. 218 89 01
İl Jn. Kom. 241 11 80
Bld. Bşk. 218 10 05
İlçe Sayısı 10
Belediye Sayısı 26
Köy Sayısı 547
Yüzölçümü 9.153
Nüfusu 569.616
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 09.04.09, 01:12   #3
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44086
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

GENEL BİLGİLER
Elazığ ili, Doğu Anadolu Bölgesinin güneybatısında, Yukarı Fırat Bölümünde yer almaktadır. 9153 Km2 yi bulan yüzölçümü ile Türkiye topraklarının % 0 12 ni oluşturmaktadır. İl, doğudan Bingöl, kuzeyden (Keban Baraj Gölü aracılığı ile) Tunceli, batı ve güney batıdan (Karakaya Baraj Gölü aracılığıyla) Malatya, güneyden ise Diyarbakır illerinin arazileri ile çevrilidir. İl, merkez ilçe ile birlikte 11 ilçe, 537 köy ve 709 mezra yerleşmesinden oluşmak
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 09.04.09, 01:13   #4
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44086
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

İLÇELER

Elazığ ilinin ilçeleri; Ağın, Akçakaya, Arıcak, Baskil, Karakoçan, Keban, Kovancılar, Maden, Palu ve Sivrice’dir.

Ağın: İlçenin tarihinin M.Ö. XVI-XIV yüzyıllarda yöreye yerleşen _urilere kadar uzandığı bilinmektedir. Fırat’ın bir kolu olan Karasu, İlçenin doğu sınırı boyunca uzanmakta ve Keban civarında Murat Nehri ile birleşerek asıl Fırat’ı teşkil etmektedir. İlçe Roma devrinden kalma kaya mezarları ve leblebisi ile ünlüdür.

Alacakaya: İlçede ‘Murat Hanı’ adını taşıyan tarihi bir yapı bulunmaktadır. Doğal güzelliklere sahip ilçede (Elazığ-Alacakaya karayolu üzerinde Sori mıntıkasında) görülmeye değer bir şelale ile ilçe merkezine 3 Km. Mesafede ‘ Gölalan’ adında bir gölcük mevcuttur. İlçe , Dicle Kral Kızı Barajının tamamlanmasıyla yaşanmaya ve görülmeye değer bir sayfiye yeri olmaya aday durumdadır.

Arıcak: İlin en yüksek dağı olan 2517 metre rakımlı Hacı Ali Dağı ilçe sınırları içerisindedir. Dicle nehrinin kaynağını oluşturan Mirvan Çayı ilçe merkezinden geçer. Yaz aylarında bu çayın kıyıları mesire yeri olarak tercih edilir. Ayrıca ilçenin Erimli Kasabasında enfes doğal güzelliğe sahip bir şelale bulunmaktadır.

Baskil: İlçe dağlık bir bölge olup, Haroğlu ve Hacı Mustafa önemli dağlardır. İlçede yapılan kazılarda buranın Roma ve Bizans döneminde de yerleşim merkezi olduğu ortaya çıkmıştır. Ulaşım kara ve demiryolu ile sağlanmaktadır.

Karakoçan: İlçenin kuzeyinde yer alan dağlık kesimler meşe ormanlarıyla kaplıdır. Peri Çayı’da ilçenin içlerine kadar uzanmaktadır. Zengin doğal güzelliklere sahip olan ilçede, Peri çayı kenarında bulunan Kolan kaplıcalarını her yıl binlerce kişi sağlık amacıyla ziyaret etmektedir. Yine ilçe merkezinde Kalecik Barajı Çamlığı, Beyaz Çeşme Mesire Yeri, Güzel baba Ormanı yaz aylarında halkın rağbet ettiği dinlenme yerleridir.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 09.04.09, 01:13   #5
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44086
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Keban: İlçenin hangi tarihte kurulduğu kesin olarak bilinememekle birlikte X. Yüzyıla ait bir yerleşim yeri olduğu , Keban Barajının yapımı nedeniyle yörede gerçekleştirilen kazılar neticesinde ortaya çıkarılmıştır. IV. Murat , Bağdat seferine giderken yöreye uğramış ve Denizli köyü yakınlarında bir kervansaray yaptırmıştır. İlçede ülkemizin en büyük barajlarından birisi olan Keban Barajı ile Yusuf Ziya Paşa tarafından inşa ettirilen ve kendi adıyla anılan bir camii ve çocuklarına ait bir tarihi türbe bulunmaktadır.

Kovancılar: Ekonomisi genelde tarıma dayalı olan ilçede, son yıllarda endüstri bitkileri de yetiştirilmektedir.

Maden: Bilinen tarihi kaynaklara göre , İlçenin tarihi M.Ö. 2000 yıllarına kadar uzanır. Maden ilçesi, Doğu Torosların devamı olan Mihrap dağı eteklerinde, dar bir vadinin yamaçlarında kurulmuştur.

Palu: İlçenin tarihi oldukça eskidir. Yörede ilkçağ ve ortaçağdan kalma birçok eser vardır. Palu yakınlarındaki Şimsat Kalesi, o dönemde oldukça önem arz etmiştir.

Sivrice: İlçenin tarihi ile ilgili olarak Selçuklu öncesine dayalı çok kesin bilgi ve belgeler yoktur. Öyle ki Hazar Gölü altındaki Batık Şehrin tarihi bile kesin olarak ortaya çıkarılamamıştır. Sivrice ilçesinin en büyük varlığını teşkil eden Hazar Gölü, eşine ender rastlanan göllerden biridir. Özellikle Elazığ ve çevre illerin eğlence, dinlenme ve tatil merkezi durumundadır. Göl çevresinde 25’e yakın Kamu Kurum ve Kuruluşlarının kamp ve dinlenme tesislerinin yanı sıra halka açık tesislerde bulunmaktadır. Son yıllarda çeşitli siteler, yazlıklar ve ikinci konutlarla çevresi bir hayli renklenen Hazar gölü, turizmin yanı sıra balıkçılık için de elverişlidir
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 09.04.09, 01:13   #6
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44086
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

NASIL GİDİLİR?

Karayolu

İlde karayolu ile ulaşım, hemen hemen tüm bölgelere (bu bölgelerdeki bazı illere) özel otobüs işletmeleri tarafından sağlanmaktadır.

Otogar Tel: (+90-424) 224 20 02

Demiryolu

Elazığ İl merkezi Malatya’dan gelerek Maden ve Ergani ilçesi üzerinden Diyarbakır’a giden demiryoluna 1934 yılında açılan Yolçatı - Elazığ hattıyla bağlanmış, bu hat Elazığ İlinden geçerek Tatvan’a ulaşmaktadır. Bununla birlikte Elazığ’dan İstanbul’a ve Adana’ya demiryolu ile yolcu ve yük taşımacılığı yapılmaktadır.

İstasyon Tel: (+90-424) 218 10 72 - 212 18 67

Havayolu

Elazığ’dan, haftanın her günü , Türk Hava Kurumu uçakları ile Ankara’ya ve Ankara bağlantılı İstanbul, İzmir ve Antalya’ya tarifeli uçak seferleri, haftada bir gün ise direkt Elazığ - İstanbul seferi yapılmaktadır.

Hava Limanı Tel: (+90-424) 255 52 87

Denizyolu

Keban Baraj gölü üzerinde, Elazığ-Pertek, Elazığ-Çemişgezek, Elazığ-Ağın arasında ulaşım feribotla sağlanmaktadır. Bu feribotlar belirtilen ilçe belediyeleri tarafından işletilmektedir
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 09.04.09, 01:14   #7
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44086
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Elazığ, Dogu Anadolu da Tarihi Harput Kalesinin bulundugu tepenin eteginde kurulmus bir sehirdir. Deniz seviyesinden 1067 metre yükseklikte bulunan sehir hafif meyilli bir zemin üzerindedir. Elazığ ın yerlesim yeri olarak tarihi yeni olmakla beraber bölgenin tarihi oldukça eskidir. Bu nedenle Elazığ tarihini, Harput un tarihi ile birlikte ele almamız gerekir.

Mevcut tarihi kaynaklara göre Harput'un en eski sakinleri M.Ö. 2000 yıllarından itibaren Doğu Anadolu'ya yerleşen Hurrilerdir. Yine tarihi kayıtlara göre Hurrilerden sonra bölgenin Hitit hakimiyeti altına girdiğini görmekteyiz. Çok uzun sürmeyen Hitit hakimiyetinden sonra M.Ö. 9. Asırdan itibaren Doğu Anadolu'da devlet kuran Urartular Harput'ta uzun süre hüküm sürmüştür. Bugün bile tarihi heybetiyle ayakta duran Harput Kalesi Urartu devrinin izlerini taşımaktadır. Kale'de kaya içine oyulmuş merdivenler, tünel ve hücrelerle su yolu bulunduğu tespit edilmiştir. M.Ö. 9. Asırdan beri bu kalesiyle müstahkem mevkii olarak bilinen Harput, 4000 yıllık bir maziye sahiptir. Harput isminin ilk hecesi olan Har, taş (kaya) anlamına, son hecesi olan put (berd) ise kale anlamına gelmektedir. Günümüz Türkçe'si ile Taş Kale anlamını taşımaktadır.


Harput'un tarihini derinliğine incelediğimizde, M.S. 1. asırdan 3. asra kadar, zaman zaman Romalıların siyasi ve askeri nüfuzunda kaldığını görmekteyiz. Ancak Romalıları Anadolu'dan çıkarmak için uzun ve çetin mücadeleler yapan Pontus Kralı Mithradates devrinde ve ondan sonraki zamanlarda bir takım eller değiştirdiği de bilinmektedir. Bununla beraber, Miladi 3. asırda, İmparator Dioclatianus zamanından itibaren Harput bölgesi tamamen Roma İmparatorluğuna bağlanmıştır. Daha sonra Sasanilerle, Bizanslılar arasında devam eden harplerde daima ihtilaf hududu olarak görülen ve zaman zaman Sasanilerin, zaman zaman Bizanslıların hakimiyetine girerek el değiştiren Harput'ta Bizans hakimiyetinin ilk devresi 7. asrin ortalarına rastlar. Ancak Hz. Ömer zamanında Suriye ve Irak'ı ele geçiren Arapların 7. asrin ortalarına doğru Harput ve çevresini de zapt ettiklerini görüyoruz. Bu şekilde başlayan Arap hakimiyeti, 10. asrin ortalarına kadar devam etmiştir. Romalılar devrinde olduğu gibi, Araplar devrinde de Harput'ta etkin bir ize rastlanmamıştır. Bölge, daha çok Bizans ve Arap siyasi ve askeri gücünün gövde gösterilerine sahne olmuştur.

Harput'un Bizanslıların hakimiyetine ikinci defa geçişi 10. asra rastlar. Bizanslıların İslam alemine karsı giriştikleri büyük seferlerin ilk hedefi daima Harput olmuştur. Nitekim, ilk taarruzda Bizanslılar Harput'u ele geçirmişler ve burada bir vilayet teşkilatı kurarak kaleleri tahkim etmişlerdir. Bizans tarihinde Harput, bugünkü söyleyişe çok yakın olarak "Harpote" diye geçmektedir. Aslında Harput bölgesi de "Mesopotamia" olarak adlandırılmaktadır. Harput'ta Bizans hakimiyeti aşağı yukarı 11. asrin sonuna kadar devam etmiştir.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 09.04.09, 01:14   #8
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44086
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Harput'un Türklerin Eline Geçisi



Harput ve çevresi, 26 Ağustos 1071 Malazgirt muharebesinden sonra kesin olmamakla beraber 1085 yılında Türklerin eline geçmiştir. Bu ise Selçuklular devrine rastlamaktadır. Harput'un ilk Türk hakimi Çubuk Bey'dir. Çubuk Bey, burada diğer Selçuk ümerası gibi Selçuklu Sultanına bağlı olmak şartıyla bir Hükümet kurmuştur. Kendisine oğlu Mehmet Bey, halef olduğu içindir ki, Harput tarihinde bu devire "Çubukoğulları Devri" denir. Çubukoğulları ve onlarla birlikte gelen Türkmenlerin Harput halkının ecdadını teşkil ettiğine şüphe kalmamıştır.

Harput'un Türkler tarafından alınmasına kadar sadece müstahkem bir kale hüviyetinde kalan bu yer, Türklerle beraber büyüyen bir şehir haline gelmiştir. Çubukogulları devrinden sonra Harput'ta "Artukoğulları Devri" baslar. 12. asrin ilk yıllarında başlayan bu devir, 1234 yılına kadar devam etmiştir. Artukoğullarının, Türkmenleriyle beraber Doğu Anadolu'ya gelip yerleşmelerinden sonradır ki bir kolda Harput'a gelmiştir. Bunlara bu sebeple "Harput Artukluları" denmektedir.

Artukoğulları devrinde; adı hala Harput ve Elazığ'da anılan Belek (Balak) Gazi'nin Harput'un yetiştirdiği en ünlü Türk Fatihi olduğu bilinmektedir. (1965 yılında Harput Turizm Derneği tarafından Belek Gazi'nin, at üstünde güzel bir heykeli yaptırılmıştır.) Onun en önemli hizmeti, Haçlı seferleri sırasında görülmüştür. Selahattin Eyyubi ile mukayese edenler bile olmuştur. (Tarihçiler son araştırmalar ışığında Balak Gazi'nin asil isminin "Belek Gazi" olduğunu ifade etmektedirler.)

Balakgazi'den sonra 1185 yılına kadar Harput'ta yine Artukoğullarından gelen Prensler, hüküm sürmüşlerdir. Bunlardan Fahrettin Karaaslan'ında Harput tarihinde unutulmaz yeri ve eserleri vardır. Karaaslan 1148-1174 yılları arasında Harput'ta hüküm sürmüş ve burada bulunan Ulu Camiyi yaptırmıştır.
1234 yılında Harput'ta Artık Hanedanının hakimiyeti son bulur ve Harput Selçuklu Hanedanına ilhak olunur. Selçuklular devrinde Harput, bir Subaşı tarafından idare edilmiş ve bu devirde " Arap Baba Camii "ve bitişiğindeki türbe hariç önemli bir eser bırakılmamıştır.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 09.04.09, 01:14   #9
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44086
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Anadolu Selçuklularının bölgedeki hakimiyeti sona erince, 14. asırda Harput'ta bir müddet İlhanlıların daha sonra da Dulkadiroğulları'nın hüküm sürdüklerini görüyoruz. Uzun sürmeyen Dulkadiroğluları devrinden sonra da Harput, 1465 de Uzun Hasan tarafından raptedilmiş ve 40 yil kadar Akkoyunlular'ın idaresinde kalmıştır. Akkoyunlular'dan sonra 1507 yılında Harput, Sah İsmail'in idaresine geçmiştir. 1516 yılında Çaldıran muharebesi'nden sonra Osmanlı ordusu tarafından fethedilmiştir.

Osmanlı İdaresine geçen Harput, başlangıçta Diyarbakır Eyaletine bağlı bir sancak halinde teşkilatlandırılmıştır. 1530 tarihli bir kayda göre Harput'ta o zaman 14 Müslüman, 4 ermeni mahallesi vardı. Kamus-ül-a'lam'a göre ise 19. Asrin sonlarında Harput'ta 2670 ev, 843 dükkan, 10 cami, 10 medrese, 8 kütüphane ve kilise, 12 han ve 90 hamam bulunmakta idi.

Yukarıda tarihi devirlerinden kısaca bahsettiğimiz Harput, birbirine benzeyen sebeplerle tarihe karışan birçok eski Türk şehirleri gibi nihayet terkedilmiş ve yerini bugünkü Elazığ'a bırakmıştır. Bugünkü Elazığ, II. Mahmut zamanında, 1834 yılında sark vilayetlerinde ıslahata ve devlet otoritesini yeniden kurmaya memur edilen Reşit Mehmet Pasa zamanında halk arasında " Mezra " denilen şimdiki yerine kurulmaya başlanmıştır. Ayni yıl içinde (1834) hastane, kışla ve cephane binaları yapılmış Vilayet Merkezi Harput'tan buraya nakledilmiştir. Bu nakilde Harput'un artık bir hudut şehri olmaktan çıkması, ana yollara sapa kalması, bilhassa kış mevsiminde ulaşım güçlüğü ve mezranın güzel bir şehir kurulmasına elverişli bulunmaması rol oynamıştır.



Yeni kurulan şehir önceleri eyalet ve bilahare vilayet merkezi olmuş, bir ara Diyarbakır vilayetine bağlı bir Sancak haline gelmiştir. 1875'de Müstakil Mutasarrıflık, 1879'da da tekrar vilayet olmuştur. Osmanlı devletinin son yıllarında Malatya ve Dersim Sancakları da buraya bağlanmış 1921'de bu iki sancakta Elazığ'dan ayrılmıştır.
Sultan Addulaziz'in tahta çıkısının 5. yılında Hacı Ahmet İzzet Pasa devrinde buraya tayin edilen Vali İsmail paşanın teklifi ile 1867 yılında "Mamurat ül -Aziz" adı verilmiştir. Fakat telaffuzu güç olduğundan halk arasında kısaca "EL AZİZ" olarak söylenegelmiştir. Atatürk'ün 1937 yılında şehire teşrifleri sırasında "Azık İli" anlamına gelen "ELAZIK" adı verilmiş, bu isim daha sonra "ELAZIĞ"a dönüşmüştür.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 09.04.09, 01:15   #10
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44086
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

İŞ TAVA GELİR ÖMÜR BİTER”


Bir dost muhabbeti vardır, her dem şairlerin sofrasında! O sofranın bizlerde müdavimi olduk. Seyreyledik alemi kainat bahçesinden! Sadece bir oyun bir eğlenceden mi mürekkepti şu köhne dünya hayatı?


Evet, şair dilinde “önce selam. sonra kelam” vardı. Belalara selam duran bir vaveyla duyulurdu şiirin lisanında! Şiir, kainatı okuyan bir sırlı zırhtı. O zırh elbisesinin adına bizler, ‘takva elbisesi’ diyoruz. Dertten örülü bir büyük çileye kim talip olabilir ki? Gam kervanının asıl yolcuları şüphesiz şairlerdi. Öyle ki, yaşadıkları asrı en iyi yorumlayan da yine bu asil kahramanlarımız olmuşlardır. Yunus, gayet sade bir dille, “Mal sahibi mülk sahibi, Hani bunun ilk sahibi, Mal da yalan mülk de yalan, Var sen oyalan” diyerek bir hayat özetini önünüze getiriyordu.


Muhabbet Okulu, bir dostunu daha yitirdi. Elâzığ’ın ‘Berika Teyzesi’ Hakk’a yürüdü. Ne diyorlardı, Berika Küçük bir şiirlerinde;



“Dostlar bağında sohbet
Bu en güzel muhabbet
Bal olur akar elbet
Söz gönülden içeri.
İçimden gelen her ses,
Vermeli bana heves.
İnce telden bir nefes
Saz gönülden gönüle...
Durma dolaş âlemi
Gelir muhabbet demi
Berika al kalemi
Yaz gönülden içeri.”






Erenler ne hoş söylemişler; “Hamdık, yandık, piştik Elhamdülillah” Tabiatıyla, bu sözün manası, ‘olgunlaşmak’ hamlıktan kurtulmaktı. Bir Berika Teyzemiz vardı. Muhabbeti, sevgiyi şiirinde, mısraların o narin ilmeklerinde dokuyan Hazarların hanımefendisiydi. Ne diyorlardı;


Gül deseni, gül deseni
Kokladım gül’de seni
Gözlerin menevşeden
Yanağın gül deseni.”


Gül kokulu rayihalı bir mevsimde kendileri fani âleme elveda diyorlardı. Hakikat,


“Sac tava gelir, hamur biter.
İş tava gelir, ömür biter.”



Bir an bir dost yüz Şeref Tan gözlerimin önüne geldi;


“Çalın, söyleyin gakkom, yadedelim eskiyi
Memişoğlu Fikret’i, Korukoğlu Şevki’yi,
Sunguroğlu İshak’ı ve daha nicesini...
Hatırlayıp çözelim gönül bilmecesini,


Hacı Hayri; “Sinemde bir tutuşmuş...ocağ” dır,
Bu ocağı göre nice “Hafızlar yahacahğdır!”



Eskileri bir daha yâd etmek, bizim gönül meclisimize bir daha uğramak istedim. Meğer kimler gelmiş, kimler ecel şerbetini içmişler; Bir Şeref Tan’ı, bir Dr. Ali Öztürk’ü, bir Mustafa Öz’ü ve daha nicesi! Türklüğün güftesini yazan ak alınlı bir yiğit insan Dr. Ali Öztürk bugün onu da rahmet ve minnetle anıyoruz. “Kale Otağ Olaydı” şiirinde, gönül dostlarının özlemlerini yâd ediyorlardı.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla

Bookmarks


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz Aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Dizayn ve Kurulum : Makinist
Forum SEO by Zoints

E-Marine Education | Vbulletin | Tosfed |
www.bilgivadisi.biz   www.bilgivadisi.biz