Bir yazılım devi olmasının etkisiyle ve senelerdir üzerinde çalıştığı "Live" servisinin neredeyse mükemmelleşmesiyle Microsoft, konsollardaki online içerik konusunda şu anda açık ara önde. Fakat diğer konsol üreticilerinin de eli armut toplamıyor. Nintendo�nun şimdiye kadar sadece hayal kırıklığı yaratan online sistemi bir kenarda dursun, pazarın şimdiye kadarki dominant ismi Sony, Online içerik sunma konusunda hayli hızlı çalışıyor.

PlayStation 3'ün alıcıları genellikle online yetersizliklerden şikayet etmişlerdi konsolun ilk dönemlerinde fakat şu sıralar hayli memnunlar bu konuda da. Sebebi ise artık demoların PlayStation Network'de de zamanında çıkması, hatta bazı demoların Live'dan daha erken çıkması (Örneğin: The Club). Dediğim gibi şu sıralar Playstation3 kullanıcı olarak şikâyetlerimiz git gide azaldı başladı. Bu giriş yazısını yazmamın sebebi de yakın zamanda PS Network'de yerini almış bir demoyu enine boyuna incelemek. Konumuz ise başlıktan da anlaşılacağı gibi, senenin en çok beklenilen, ismi Sony Playstation ile bağdaşmış oyunlardan olan bir oyunun, Devil May Cry 4�ün demosu.

Demo Live�da ve PS Network�de aynı anda yayınlandığı için her iki konsolun kullanıcıları da şu anda kolayca erişebiliyorlar. Oyun sadece 600 küsür megabyte olduğu için indirmekte zorlanmayacaksınız. Artık demonun içeriğine girmek istiyorum izninizle...



Demo iki parçadan oluşuyor, boss savaşı ve klasik bölüm içi ilerleme. Ben öncelikle bölüm içi ilerlemeyi anlatacağım.

Oyuna başladığımızda üstteki seçene tıkladığımızda açılan bu modda ilk önce yeni karakterimiz Nero�yu yönetmesini öğreniyor, ardından birkaç adet puzzle çözerek yolumuza devam ediyoruz. Demonun bu bölümü süre kısıtlamalı, on dakikalık sürede ne yapabilirseniz yapmanız isteniyor sizden. Bu süre oyuna olan aşinalığınızla ilgili olarak size bir boss savaşı yapacak ya da sadece birkaç figüran düşman öldürecek kadar yetebiliyor. Az evvel dediğim gibi, demonun diğer bölümü olan boss savaşı bölümünden ayrı olarak eğer süreyi iyi kullanırsak boss savaşı yapabiliyoruz. Şu noktada sizi uyarmalıyım ki, kendinizi bölüm içi ilerlemede çok zorlamayın boss�u göreceğim diye, çünkü demonun diğer bölümündeki boss ile aynı kişiyi öldürmeye çalışacaksınız sonuçta, yani iki bölümün sonunda da aynı boss var. Aradaki tek fark, direk demonun ikinci kısmından başlarsanız boss�a gelene kadar ki figüran yaratıkları ve mekânları göremiyor olmanız.


Bölüm tasarımları bir slash&smash (vur kır parçala =) oyunu için fazlasıyla detaylı, bulmacası bol, sizi asla sıkmayacak şekilde yapılmış. Düşmanlarımızın tasarımları hakkında söylenecek pek fazla söz yok çünkü toplam iki tip figüran, bir tanede boss�umuz var. Fakat karakterler gözlemlediğim kadarıyla gayet detaylı ve başarılı tasarlanmışlar. Özellikle oyundaki önemli olaylara vurgu yapmak amacıyla araya sıkça giren videolarda Nero�nun ne kadar detaylı tasarlandığını görebiliyorsunuz. Bu videoları dikkatlice izlemenizi tavsiye ederim, zira grafiklerin güzelliğini bu videolarda rahatlıkla görebilirsiniz. Günümüz oyunlarında grafiksel hataları gizlemek için kullanılan kasvetli soluk renkli grafiklerden en azından demo içerisinde bulunmuyor (oyunun teması kasvet üzerine olmasına rağmen ). Gayet berrak ve temiz, kaliteli, saniye başına düşen kare süresi sabit grafikleriyle güçlü bir oyun Devil May Cry 4.


Birazcık da yeni kahramanımızla neler yapabildiğimizden bahsedeyim sizlere. Nero; görünüş ve yetenekleri açısından Dante�ye benzeyen bir karakter. Demo boyunca kullanabildiğimiz bir adet tabancamız, iri kıyım bir kılıcımız ve birkaç tanede şeytani gücümüz var. Bunların yanında eskiden olduğu gibi yine zıplayıp koşabiliyoruz. Kontroller ve kamera açıları gayet kolay ve kullanışlı. Eğer serinin önceki oyunlarını oynamadıysanız kamera açıları sizin için problem yaratabilir bazen. Oyun kamera açısını gerekli gördüğü ve geçtiğimiz bölgede kesinlikle canavar olmayan yerlerde kamera açısını sabitliyor. Bu tecrübeli Devil May Cry oyuncuları için sorun teşkil etmiyorsa da, seriyle dördüncü oyun aracılığıyla tanışan okurlarımızı uyarayım dedim.



Demo boyunca karşımıza çok sık olarak figüran yaratıklar çıkıyor, onların icabına bakarken sıkılacak gibi oluyorsunuz bazen fakat bu noktada da Capcom tecrübesini konuşturmuş ve sizi canlandıran, aksiyonu sürekli körükleyen müzikleriyle oyuncunun bir an için bile sıkılmasına izin vermemiş. Aynı zamanda karakterimizin ve boss�umuzun da seslendirmeleri kalburüstü seviyede. İnceleme konumuz bir demo olduğu için seslerden de fazla bahsedemiyorum çünkü sadece on dakika boyunca duyduğum sesler oyunun ses konusundaki başarısının sadece bir kısmını yansıtabiliyor.



Gerçekten indirdiğime değen demoları hafızamda arayıp bulmakta zorlanmıyorum hiçbir zaman, çünkü sayıları bir hayli az. Devil May Cry 4�ün demosu kesinlikle artık demolardan soğumaya başlayan benliğimi tazeledi, bununla da yetinmeyerek beni oyunun çıkacağı gün en yakın tedarikçiye gidip oyunu satın alma isteğimi de körükledi. Kesinlikle indirirken harcadığınız her saniyeye değen, her oyun severin denemesi gereken bir demo olmuş bu sefer ki. �Şu haliyle dahi çıksa gider bu oyunu alırım� dedim içimden on dakikalık sürem bittiğinde. Oyun gibi bu kısa yazının da tadı damağımda kaldı maalesef, oyun çıktığından bundan çok daha uzun bir inceleme yazısı ile görüşmek üzere, hoşça kalın.