..:: BİLGİ VADİSİ ::.. BİLGİ VADİSİ RSS   TWİTTER   BİLGİ VADİSİ FORUM FACE GRUBU  

Anasayfa Kimler Çevrimiçi Bugünkü Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   ..:: BİLGİ VADİSİ ::.. > GENEL KONULAR > ATATÜRK KÖŞESİ
Google

   

 
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Atatürkten anılar
Konudaki Cevap Sayısı
69
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
3434

Yeni Konu aç Cevapla
 
Seçenekler Stil
Eski 20.07.09, 18:54   #41
crazyossie
 
crazyossie - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 109
Üyelik tarihi: 20.08.2008
Yaşım: 42
Mesajlar: 5.693
Konular: 4141
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 32
Rep Puanı : 1000
Rep Seviyesi : crazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud of
Aktivite
Level: 53 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 132 / 1324
Güç: 1897 / 62861
Tecrübe: 96%

İletişim
Standart

GERİCİLİĞE YAĞMA YOK


Dinsel eğitimin verildiği medreselerde dini kural adı altında yığınla hurafe buradaki öğrencilere ezberletilmiş ve yüzyıllar boyunca genç beyinler uyuşturulmuştur. Bu eğitimin etkisiyle de her türlü gelişmeye karşı çıkan bağnaz kuşaklar yetiştirilmiştir. Oysa eğitimin amacı toplumu ileriye götürecek, akılcı ve sorgulayıcı mantığa sahip aydın bireyler yetiştirmektir. Medreselerin, toplumun ayak bağı durumuna geldiğini gören Atatürk de bundan dolayı bu köhnemiş kurumlara son vermiş ve tekrar açılması yönündeki istekleri de sert bir şekilde reddetmiştir.

Atatürk’ün bir Karadeniz gezisinde söyledikleri bu konudaki tavrını açıkça yansıtmaktadır:


Kız ve erkek çocukların bir arada okumaya başladıkları sırada, Karadeniz kıyılarında bir inceleme gezisine çıkan Atatürk, 19 Eylül 1924 Cuma günü Rize’de bulunurken Rize ve Pazar müftüleri kendisine bir dilekçe verirler. Atatürk, sunulan dilekçeye göz gezdirdikten sonra biraz sinirli müftülere döner:
- Yaaa?... Demek medreselerin tekrar açılmasını istiyorsunuz? Bu millet, çocuklarını istediği gibi okutmayacak mı? Şimdiye kadar geri kalmamızda, en büyük etkinin ne olduğunu hala bilmiyor musunuz? Hayır, medreseler açılmayacak!.. der ve birdenbire kopan alkış sağanağı içinde sözlerine devam eder.
- Geçiminizi mi düşünüyorsunuz? Rahat olun, ibadetinizle meşgul olun bırakın bu milleti!.. Bu kararı veren Meclis’te, sizden büyük alimler yok mu sanıyorsunuz? Millet, bildiği gibi yapacak... anladınız mı?
Bu sözleri de sürekli alkışlarla karşılanırken yanıbaşındaki valiye dönerek:
- Bu adamlar, burasını ahundlar (İranlı Din Adamı) İran’ı gibi mi yapmak istiyorlar?...
ww.uydulife.tv
crazyossie isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 20.07.09, 18:54   #42
crazyossie
 
crazyossie - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 109
Üyelik tarihi: 20.08.2008
Yaşım: 42
Mesajlar: 5.693
Konular: 4141
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 32
Rep Puanı : 1000
Rep Seviyesi : crazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud of
Aktivite
Level: 53 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 132 / 1324
Güç: 1897 / 62861
Tecrübe: 96%

İletişim
Standart

ÖLÜLERDEN YARDIM İSTENMEZ


İnsanların sıkıntılarının ve geri kalmışlıklarının gerçek nedenini; hoşgörü ve yaratıcılığı reddeden hurafelerin etkisinden kurtulup, akıl ve bilimin gücünden yararlanma refleksini gösterememiş olmalarında gören Atatürk; ülkede şeyhlik ve dervişlik iddiasında bulunup halkın bilincini sömürenlere asla izin vermemiştir. Tanrı ile kul arasına girerek inançların sömürüsünü yapmaktan başka mesleği olmayan a*****ların uygar dünyada yeri olmamalı. Aşağıdaki anekdot Atatürk’ün bu konudaki yaklaşımını yansıtması açısından güzel bir örnektir.



Atatürk Kastamonu’da yaptığı bir konuşmada hurafelere ait birçok örnekler verdikten sonra türbelerden ve yalancı evliyalardan bahsederek
- Ölülerden yardım istemek uygar bir topluluk için utanç vericidir, dedi ve şöyle devam etti.
- Mevcut tarikatların amacı kendilerine bağlı olan kimseleri dünyada ve manevi hayatta saadete ulaştırmaktan başka ne olabilir?.. Bugün ilmin ve fennin bütün kapsamı ile uygarlığın parlak ışıkları karşısında filan şeyhin öğretisinde maddi ve manevi saadet arayacak kadar ilkel insanların uygar Türk topluluğunda bulunduğunu asla kabul etmiyorum, (şiddetli alkışlar).
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet! İyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat, uygarlık yoludur (sürekli alkışlar) Uygarlığın emir ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için yeterlidir. Tarikat şeyhleri bu dediğim gerçeği bütün açıklığı ile anlayacak, kendiliklerinden derhal tekkelerini kapatacak ve müritlerin artık olgunluğa kavuştuklarını elbette kabul edeceklerdir.”
ww.uydulife.tv
crazyossie isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 20.07.09, 18:54   #43
crazyossie
 
crazyossie - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 109
Üyelik tarihi: 20.08.2008
Yaşım: 42
Mesajlar: 5.693
Konular: 4141
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 32
Rep Puanı : 1000
Rep Seviyesi : crazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud of
Aktivite
Level: 53 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 132 / 1324
Güç: 1897 / 62861
Tecrübe: 96%

İletişim
Standart

KAMÇISIZ YÖNETİM


Kurtuluş Savaşı’nın başlamasından 1938 yılında ölümüne kadar Türk Milletine önderlik yapan Atatürk, bu süre içerisinde, Osmanlı döneminde çok sık uygulanan baskı yönetimine başvurmaksızın toplumu ikna yolu ile yönetmiştir. Zorbalığa başvurularak ve sindirilerek toplumun kazanılamayacağını, korku ve baskı ile ancak geçici bir süreyle insanların desteklerinin alınabileceğini çok iyi bilen Atatürk, bu yüzden ikna yöntemini kullanmış ve başarılı olmuştur. Aşağıdaki anekdot Atatürk’ün bu anlayışına güzel bir örnektir.



(Bir süre evli kaldığı eşi Latife Uşaklıgil’in anılarından).
Evli bulunduğumuz sıralarda idi. İzmir’deydik.
Doktorların önerisi gereğince sessiz, sakin bir hayat sürmesi, dinlenmesi gerekliydi:
Bir türlü uyuyamadığı bir gece:
- Latife, ben şimdi tramvaya binmek istiyorum, dedi.
- Dinlenseniz olmaz mı? Vakit de oldukça geç, dedim.
- Ben de vaktin geç olmasından yararlanıp tramvaya binmek istiyorum ya, diye karşılık verdi.
Derhal gereken yerlere emir verildi. Bir atlı tramvay hazırlandı.
- Tramvay hazır, emrinize amade...
Yanlarına yaverlerini de aldılar. Hep birlikte tramvaya gittik. Bir sürücüden başka kimse yoktu. Atatürk sürücünün yanına yaklaşıp sordu:
- Sen atları kamçı ile mi idare edersin?
- Tabii Paşam, kamçısız idare edilir mi?
- Neden idare edilmesin?
- Biz görmedik...
Ata sürücünün yanına oturdu.
- Sen şu yerini bana ver de, kamçısız idare edeyim, dedi.
Sürücü hemen yerini verdi. Atatürk dizginleri ele aldı. Tramvay atlarını kamçısız sürmeye başladı.
- Nasıl idare edebiliyor muyum?
- Benden daha güzel idare ediyorsunuz Paşam...
- Ben de senin gibi bir idareciyim. Ben de yüzbinlerce insanı idare ettim. Onları ölüme giden yola seve seve sevkettim. Fakat bir tanesine bile kamçı kullanmadım.
ww.uydulife.tv
crazyossie isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 20.07.09, 18:54   #44
crazyossie
 
crazyossie - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 109
Üyelik tarihi: 20.08.2008
Yaşım: 42
Mesajlar: 5.693
Konular: 4141
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 32
Rep Puanı : 1000
Rep Seviyesi : crazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud of
Aktivite
Level: 53 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 132 / 1324
Güç: 1897 / 62861
Tecrübe: 96%

İletişim
Standart

DEVLET VE BÜROKRASİ


Vatandaşlarına “angarya” yüklemek Osmanlı Devleti’nin çok sık başvurduğu bir uygulamaydı. Herhangi bir kanuna dayanmadan keyfi bir emirle insanlar işlerinden alıkonularak, ücretsiz olarak zorla çalıştırılırlardı. Cumhuriyetin kurulmasıyla vatandaşın hak ve özgürlüklerine saygı gösteren bir anlayış yerleştirilmeye çalışılıyordu. Oysa bazı yöneticiler, Osmanlı’dan kalan kötü alışkanlıkla kanun dışı, insan onuruna yakışmayan keyfi davranışlarına devam ediyordu. Bunlardan biriyle karşılaşan Atatürk tepkisini şöyle belirtir:



Cumhuriyetin ilanından sonra idi. Karadeniz’de bir gezintiye çıkmıştı. Kendisine eşlik edenler arasında bulunuyordum. Rize’ye geldik. Yolların düzgünlüğü ilgisini çekmişti, valiye:
- Yollarınızı nasıl bu hale getirebildiniz? diye sordu.
Vali de anlattı. Bu yakın köylüleri jandarmalarla toplattırmış ve yol onarımında çalıştırmış.
Ata’nın kaşları çatıldı, oldukça sert bir dille:
- Vali bey, dedi, “corvee” nedir bilir misin? Öyle ise ben söyleyeyim; angarya demektir ve şu anda bilmeniz lazım ki, kanunsuz hiçbir vatandaşı işten alıkoyamaz, onu çalışmaya zorlayamazsınız. Cumhuriyet’te angarya diye bir şey yoktur.
ww.uydulife.tv
crazyossie isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 20.07.09, 18:55   #45
crazyossie
 
crazyossie - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 109
Üyelik tarihi: 20.08.2008
Yaşım: 42
Mesajlar: 5.693
Konular: 4141
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 32
Rep Puanı : 1000
Rep Seviyesi : crazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud of
Aktivite
Level: 53 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 132 / 1324
Güç: 1897 / 62861
Tecrübe: 96%

İletişim
Standart

ANADOLU’YU DİNLEDİNİZ Mİ?


Atatürk herhangi bir konuda karar alırken mutlaka çevresindeki insanların da düşüncesini alır, farklı görüşlerden yararlanırdı. Özellikle toplumun eğilimine büyük önem verir ve halka danışılması gerektiğine inanırdı. Bağımsızlık mücadelesine girişirken de Türk milletinin özgür yaşama arzusunu görmüş ve halktan aldığı bu mesajla mücadeleye atılmıştır. Atatürk’ün bu yöndeki tutumu ve davranışına aşağıdaki anekdot güzel bir örnektir.



Acı işgal günlerinde, önemli devlet adamlarının da hazır bulundukları toplantıda herkes, Türkiye’nin düştüğü acıklı duruma kendisine göre bir çare arıyor; Amerikan, İngiliz himayesinden dem vuruluyordu. Bir aralık, Mustafa Kemal Paşa’ya da sordular. Atatürk şu kısa yanıtı verdi:
- Efendiler, hepiniz konuştunuz, arzularınızı beyan ettiniz ve birbirinize sordunuz, hepinizi dinledik. Fakat ... Anadolu’ya bir şey sordunuz mu? Anadolu’yu dinlediniz mi? Ona da soralım, bir de onu dinleyelim efendiler!
ww.uydulife.tv
crazyossie isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 20.07.09, 18:55   #46
crazyossie
 
crazyossie - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 109
Üyelik tarihi: 20.08.2008
Yaşım: 42
Mesajlar: 5.693
Konular: 4141
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 32
Rep Puanı : 1000
Rep Seviyesi : crazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud of
Aktivite
Level: 53 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 132 / 1324
Güç: 1897 / 62861
Tecrübe: 96%

İletişim
Standart

KIRK ASIRLIK TÜRK YURDU


Hastalığının iyice ağırlaştığı, 1938 yılında doktorlarının istirahat dışında hiçbir şeye izin vermedikleri durumda bile Atatürk, yurt sorunlarından kopamamıştır. O, Hatay’ın Anavatana katılmasını gerçekleştirmek için ölümü pahasına askeri manevralara katılmış ve vatan sevgisinin yaşama arzusundan önce geldiğini göstermiştir. Bu gösteri O’nun çılgınlığından değil, vatanına ilişkin görevlerini henüz tamamlamadığı yönündeki düşüncelerinden kaynaklanmaktaydı. Aşağıdaki anekdot Atatürk’ün vatan sevgisini yansıtan güzel bir örnektir.



1923 yılı Mart’ının On Beşi Pazar günüydü. Atatürk, Adana İstasyonu’nda trenden inmiş; sağı solu dolduran halkın coşkun alkışları, “Yaşa varol!” sesleri arasında yaya olarak kente giriyordu.
Yarı yolda karalar giymiş bir kadın kalabalığı göze çarptı; sonra onların arasından ikişer levha taşıyan dört genç kız çıktı; Atatürk’ün önünde durdular. Arkalarından bir kız daha göründü ve önüne geçti. Hıçkırıklar, iniltiler ve yalvarışlarla dolu bir nutuk söylemeye başladı. Bu genç kızın kişiliğinde henüz tutsak bulunan İskenderun’la Antakya’nın Türk olan bütün halkı: “Bizi de kurtar” diye yalvarıyordu.
Herkesin gözleri yaşarmıştı, hıçkırıklarını tutamayanlar vardı.
Atatürk’ün de gözleri nemliydi ve başı eğilmiş gibiydi. Genç kızın nutku bitince Atatürk’ün alnı yükseldi; mavi gözlerinde ve pembe yüzünde bir çelik parıltısı görüldü. Her kelimesi üzerinde kuvvetle durarak:
- Kırk asırlık Türk yurdu yabancı elinde kalamaz! dedi.
On altı yıl sonra Hatay sorunun en heyecanlı günlerinde, hasta ve bitkin olmasına rağmen, Hatay’a yakın olmak için tekrar Adana’ya gitti. Dört saat ayakta durmak, birliklerin geçidini izlemek gibi olağanüstü bir dayanıklılık gösterdi. Hatay kurtuldu, fakat Atatürk’ü yitirdik.
İsmail Habib, bu konuyu şöyle bitirir:
“Hatay, Hatay! Seni kurtaran, aynı zamanda senin şehidin oldu!”
ww.uydulife.tv
crazyossie isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 20.07.09, 18:55   #47
crazyossie
 
crazyossie - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 109
Üyelik tarihi: 20.08.2008
Yaşım: 42
Mesajlar: 5.693
Konular: 4141
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 32
Rep Puanı : 1000
Rep Seviyesi : crazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud of
Aktivite
Level: 53 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 132 / 1324
Güç: 1897 / 62861
Tecrübe: 96%

İletişim
Standart

YERE DÜŞEN BARDAKLAR


Doğru olan davranış; insanların kusurlarıyla alay edip, küçük düşmesine neden olmak değil, aksine insanların kendi istemleri dışında gerçekleşen kusurlarını paylaşarak onların onore olmalarına katkıda bulunmaktır. Atatürk, bulunduğu ortamlarda geniş hoşgörüsüyle insanların küçük düşürülmesine ve ezilmesine meydan vermemiştir. Aşağıdaki anekdot Atatürk’ün bu husustaki yaklaşımını yansıtan güzel bir örnektir.



Atatürk, Boğaziçi’nde bir gazinoda dinlenirken halkın, okşayan bakışlarla sesini duymak için konuşmasını beklediklerini hissetti. Çevresindeki gençlerle sohbete başladı. Konu sanatın türlü dalları ile ilgili, akademik bir havaya bürünmüştü. Herkes, kulak kesilmiş, O’nun bu konular üzerindeki düşüncelerini dinlerken, köşedeki masaların birinde oturan bir beyin elindeki bardak o sessizlik içinde kulakları irkilten bir şangırtı ile yere düşüyor. Herkesin yerici bakışları, bu yakışıksızlığı yapanın üzerinde toplanıyor. Adamcağız neredeyse sakarlığın verdiği utançtan ölecek... Tam bu sırada ikinci bir şangırtı, bu kez bakışları kendi bardağını da yere bıraktıktan sonra eli henüz havada duran Atatürk’ün gülen yüzü ve hoşgörülük taşıyan gözleri üzerine çekiyor.
Ve halk, bu davranıştaki inceliği kavradığını uzun, çok uzun alkışlarla anlatıyor.
ww.uydulife.tv
crazyossie isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 20.07.09, 18:55   #48
crazyossie
 
crazyossie - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 109
Üyelik tarihi: 20.08.2008
Yaşım: 42
Mesajlar: 5.693
Konular: 4141
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 32
Rep Puanı : 1000
Rep Seviyesi : crazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud of
Aktivite
Level: 53 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 132 / 1324
Güç: 1897 / 62861
Tecrübe: 96%

İletişim
Standart

ATATÜRK’ÜN YARGIÇ KARARINA SAYGISI


“Suçu kanıtlanana kadar herkes suçsuzdur” anlayışı hukuk devletinin temel ilkesidir. Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti de demokratik-laik bir hukuk devletidir. Bu devlet anlayışına göre yasalar karşısında herkes eşittir ve kimseye ayrıcalık tanınamaz. Cumhuriyeti kuran ve bu devletin ilk cumhurbaşkanı olan Atatürk, kendisine suikast girişiminde bulunma hazırlığında olduğu iddia edilen bir kişinin davasına bile hiçbir şekilde müdahale etmemiş, bağımsız yargıya güven duyarak Türkiye’de de hukuk devleti anlayışının yerleşmesine katkıda bulunmuştur. Aşağıdaki anekdot O’nun bu yöndeki yaklaşımını yansıtması açısından güzel bir örnektir.



Ölümünden iki yıl önce Atatürk’ün canına kıymak için düzenlenen bir suikast girişimi meydana çıkarılmıştı. Bu girişimde bulunmakla suçlanan kimse “Milli Mücadele’den beri Ata’nın yolunda çalışmış, sevgi ve güvenini kazanmış, birçok iyiliklerini de görmüş biri idi.
Haber yurtta şaşkınlık ve tiksinme yaratmıştı. Herkes bunu konuşuyor “Nasıl olur, Nasıl olur!” diyordu, bir türlü herhangi bir nedene bağlayamıyordu.
Sanık tutuldu, adalete teslim edildi. Fakat Atatürk olaydan haberi yokmuş gibi, bu konuda ne düşündüğünü açıklamak için ağzını açmadı, adalet son sözünü söyleyinceye dek sustu. Atatürk’ün bu suskunluğu çeşitli yorumlara uğramıştı, kimi “bu üzüntülü olayı anmak istemiyor” dedi; kimi de “bunun doğru olduğuna inanmıyor” diye düşündü.
Sanığa yükletilen suç yargı yerinde ispat edilemediği için adam aklandı.
İşte, yargıç kararını bu yolda verdikten sonradır ki Atatürk bu konuda ağzını ilk ve son kez olarak açtı ve yalnız şunu dedi:
- Suça yeltenilmiştir, ancak yargıç buna kanacak ölçüde kanıt bulmuş değildir.
ww.uydulife.tv
crazyossie isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 20.07.09, 18:55   #49
crazyossie
 
crazyossie - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 109
Üyelik tarihi: 20.08.2008
Yaşım: 42
Mesajlar: 5.693
Konular: 4141
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 32
Rep Puanı : 1000
Rep Seviyesi : crazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud of
Aktivite
Level: 53 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 132 / 1324
Güç: 1897 / 62861
Tecrübe: 96%

İletişim
Standart

VATAN İÇİN


Atatürk, Türk milletine karşı görevlerinin hiçbir zaman bitmeyeceğini, onun için ne yapsa az olduğunu düşünürdü. Bu nedenle hayatının son anlarında bile bu millet için bir şeyler yapmak çabasında olmuş, doktorların sağlığıyla ilgili uyarılarına rağmen yurt sorunlarıyla ilgilenmekten kendisini alıkoymamıştır. Ondaki vatan ve millet sevgisinin en iyi göstergesi yaptıkları ve yapmak istedikleridir. Aşağıdaki anekdot bu sevgiyi yansıtan sayısız örneklerden sadece birisidir.


Atatürk’ün rahatsızlığının son günlerinde doktorları Atatürk’ün devlet işleriyle uğraşmasını yasaklamıştı. Ancak, ölümünden otuz altı gün önce Başbakan Celal Bayar hazırlığı tamamlanmış “Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı” dosyası ile birlikte Atatürk’ü ziyarete geldi. Celal Bayar planla ilgili olarak bir iki temel konuda Atatürk’ün düşüncelerini öğrenmek istiyordu. Doktorları en çok beş dakika izin verdiler.
Bundan sonrasını Celal Bayar şöyle anlatır:
“Sanki hasta değil, rahat bir uykudan yeni kalkmış gibiydi.
Elimdeki dosyanın ne olduğunu sordu:
- Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın son şekli, efendim, dedim.
Eliyle işaret etti.
- Şöyle, yanıma otur, anlat.
Şezlongunu yükseltmelerini ve arkasına bir yastık konulmasını istedi. Göreceği yakınlıkta oturdum. Dinledikçe alakası artıyordu. Verilen beş dakika geçmişti. Genel Sekreteri Hasan Rıza’nın bana bunu hatırlatmak için içeri girdiğini hissetti:
- Gel Soyak, sen de dinle, başbakan çok güzel şeyler anlatıyor, dedi.
Sadece başlıkları okuyor, birkaç cümle ile o bahsi tamamlıyordum. Öğrenmek istediklerimi de öğrenmiştim. Yakın gelecekleri okurcasına:
- Ufukta, yeni bir dünya savaşının bulutları var. Acele edin. Bunların çoğu ordu ve halk ihtiyaçları için şart olan tesisler, Allah muvaffak etsin, acele edin, dedi.
Bunları söyleyen insan birkaç gün önce komadan çıkmıştı.
Sağlığı ile ilgili tek kelime etmedi.

Cemal KUTAY, Atatürk Olmasaydı
ww.uydulife.tv
crazyossie isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 20.07.09, 18:56   #50
crazyossie
 
crazyossie - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 109
Üyelik tarihi: 20.08.2008
Yaşım: 42
Mesajlar: 5.693
Konular: 4141
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 32
Rep Puanı : 1000
Rep Seviyesi : crazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud of
Aktivite
Level: 53 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 132 / 1324
Güç: 1897 / 62861
Tecrübe: 96%

İletişim
Standart

ANNESİNİ YİTİRMESİ


Atatürk’ün en büyük ideali; ülkeyi ulus egemenliğine dayalı demokratik-laik çağdaş bir devlet ve toplum yapısına kavuşturmaktı. Gerçekleştirdiği devrimlerle bu idealine kavuşan büyük insan, aynı zamanda kendi eserim dediği “Cumhuriyet”in de en yılmaz muhafızıydı. Aşağıdaki anekdot Atatürk’ün bu konudaki düşüncelerini yansıtması açısından güzel bir örnektir.



14 Ocak 1923’te Atatürk, kendisini yetiştiren, zeki,okumuş ve vefalı annesini İzmir’de yitirdi. Zübeyde Hanım, Karşıyaka’da toprağa verildi. Atatürk, annesinin mezarı başında yaptığı konuşmada: “Annemi yitirmekten çok üzgünüm. Ama benim bu acımı gideren bir avuntum var: Anayurdu yoksulluğa, yokluğa sürükleyen yönetimin, artık bir daha geri gelmeyecek gibi yokluğun mezarına götürülmüş olduğunu görerek ölmüş olmasıdır. Annem, şimdi bu toprağın altında, ama bu toprağın üstünde Anayurt bütünlüğü ve ulus egemenliği dünyanın sonuna kadar sürecek, beni avutan en etkili güç işte budur. Evet, ulusal egemenlik dünyanın sonuna kadar sürüp gidecektir. Annemin ve bütün atalarımın ruhunu tanık tutarak vicdanımdan kopan andı bir daha söyleyeyim: Annemin mezarı önünde ve Tanrı’nın yüce katında söz verip and içiyorum ki, ulusumun bu kadar kan dökerek elde ettiği egemenliğin korunması ve savunulması için gerekirse annenim yanına gitmekte gecikmeyeceğim. Ulus egemenliği için canımı vermek, benim için vicdan borcu, namus borcu olsun.” demiştir.
ww.uydulife.tv
crazyossie isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla

Bookmarks

Etiketler
atatürkten anılar


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz Aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Dizayn ve Kurulum : Makinist
Forum SEO by Zoints

E-Marine Education | Vbulletin | Tosfed |
www.bilgivadisi.biz   www.bilgivadisi.biz