..:: BİLGİ VADİSİ ::.. BİLGİ VADİSİ RSS   TWİTTER   BİLGİ VADİSİ FORUM FACE GRUBU  

Anasayfa Kimler Çevrimiçi Bugünkü Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   ..:: BİLGİ VADİSİ ::.. > GENEL KONULAR > İL İL TÜRKİYEMİZ > Karadeniz Bölgesi
Google

   

 
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Amasya Tanıtım Videosu ve tarihi
Konudaki Cevap Sayısı
59
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
2656

Yeni Konu aç Cevapla
 
Seçenekler Stil
Eski 31.03.09, 19:27   #21
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44098
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Sofular Camisi (Merzifon)

Merzifon’da Sofular Mahallesi’ndedir. XVI.yüzyılda Beylerbeyi Abdullah paşa tarafından yaptırılan cami Onun adı ile de anılmaktadır. Son yıllarda onarım görmüştür.

Son cemaat yeriyle birlikte dikdörtgen plânlıdır. Kare planlı olan ibadet mekânının içi kalem işleri ile süslü büyük bir kubbe örtmektedir. Duvarları yontma taş ve tuğladandır. Kuzeydeki son cemaat yeri 4 köşeli 4 sütun üzerine 3 kubbeyle örtülüdür. Kemerleri kırmızı beyaz taştan yapılmıştır.

Giriş kapısı yay kemerlidir. Tuğladan tek şerefeli bir minaresi bulunan caminin avlusunda altıgen plânlı türbede Abdullah paşa gömülüdür. Kuzeybatı köşedeki çeşme, camiden sonra yapılmıştır.








Taceddin İbrahim Camisi (Merzifon)

Click this bar to view the full image.Merzifon’da Gazi Mahbub Mahallesi’ndedir. Gazi Mahbub Camisi olarak da bilinen Cami XV.yüzyılda yapılmıştır. Caminin duvarları yontma taştan yapılmış, kuzey cephesindeki giriş kapısı üzerinde bulunan üç konsolun buradaki sundurmayı taşıdığı sanılmaktadır.

Kare planlı, küçük bir mescittir. İbadet mekanında doğu ve batı duvarları iki büğyük kemerle enine genişletilmiştir. İbadet mekanının üzerini örten kubbe stalaktitli pandantiflere dayanmaktadır.

Mihrap nişi mukarnaslı olup, tümü ile dikdörtgen bir çerçeve içerisine alınmıştır. Rumi ve palmet motifleri ile bezenmiştir. Caminin minaresi kesme taştandır. Minaresinin şerefeden yukarısı 1941 depreminde yıkılmıştır.

Mescidin alt katı arazi meyilinden faydalanılarak bir ahıra ayrılmıştır. Bu da mescidin bitişiğinde bulunan hana ait olduğunu göstermektedir. Yine alt kattaki ikinci bir yapı da dört kemerli baldakin kubbeli bir şadırvan ve çeşmeler bulunmaktadır. Bu şadırvana arazi meyilinden ötürü çukur şadırvan ismi verilmiştir.







Yörgüç Paşa Camisi (Gümüşhacıköy)


Gümüşhacıköy’ün 15 km. güneybatısında, Gökmedrese Mahallesi’nde Yeşilırmak kenarındadır. Amasya Beylerbeyi Yörgüç Paşa tarafından 1429’da yaptırılmıştır. Önce ahşap iken, sonradan kagir olarak yapılan cami 1939 depreminden sonra 1946’da yeniden onarılmıştır.

Dikdörtgen plânlı cami üç bölümlüdür. Üç kubbeyle örtülü orta bölüm dört kalın ayağı birleştiren kemerlerle taşınmaktadır.

Yan mekanlı cami plan şemasına göre inşa edilmiştir. Eserin dış duvarları kesme taştandır. Duvarlarda ve pencere kemerlerinde yer yer kırmızı ve beyaz mermer kullanılmak suretiyle yapıya cazip bir görünüş kazandırılmıştır. Plan şemasındaki ilginç bir özellik de son cemaat yerinin caminin ana mekanına dahil edilmiş olmasıdır. Ulu camiler tipindeki Yörgüç paşa camisi üst örtüsü açısından da ilgi çekici yapıdır
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 01.04.09, 01:39   #22
makinist
 
makinist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 1
Üyelik tarihi: 16.07.2008
Nereden: Yalova
Yaşım: 46
Mesajlar: 4.211
Konular: 2124
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 1000
Rep Seviyesi : makinist isimli üye Tecrübe puanını kapatmıştır.
Aktivite
Level: 48 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 119 / 1190
Güç: 1403 / 55509
Tecrübe: 61%

İletişim
Arrow

Paylaşım için teşekkürler üstad.
ww.uydulife.tv
__________________



LÜTFEN VERİLEN EMEĞE SAYGI DUYALIM


makinist isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 01.04.09, 17:16   #23
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44098
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Amasya Bimarhanesi (Darüşşifası)




Yakutiye Mahallesi’nde, ana cadde üzerinde bulunan bu yapının medrese olduğu da iddia edilmiştir. Ancak yapıldığından günümüze kadar geçen süre içerisinde Bimarhane olarak tanınmıştır.

Bu yapıyı Anadolu Selçuklularının yıkılmasından sonra Amasya’nın İlhanlı hakimiyeti döneminde, İlhanlı Hükümdarı Olcayto Mehmet Hüdabende ve eşi İlduş (Yıldız) Hatun adına köleleri Amber Bin Abdullah tarafından 1308-1309 yıllarında yaptırılmıştır. Anadolu’da buna benzer örneklere Sultaniye’de, Sivas ve Divriği Darüşşifalarında rastlanmaktadır.

Selçuklu ve Osmanlı döneminde yapılan Darüşşifalar (Bimarhane), diğer sosyal ve tıbbi yapılardan farklıdır. Bunlarda akıl hastalarının müzik ve su sesi ile iyileştirilmesi öncelik kazanmıştır. Amasya Bimarhanesi de bunun bir örneğidir.

Amasyalı bir hekim olan Sabuncuoğlu Şerafeddin bu Darüşşifada 14 yıl hekimlik yapmıştır. Burada “Cerrahiye-i al Haniye” isimli tıbbi minyatürlerle süslü bir kitap yazarak dönemin padişahı Fatih Sultan Mehmet’e sunmuştur.

Bimarhane, revaklı avlusu, iki eyvanı ile Klasik Selçuklu medrese planının bir benzeridir. Amasya Darüşşifası (Bimarhane) dikdörtgen planlı olup, giriş cephesi diğer cephelere göre daha farklı olup, Selçuklu medreselerinde olduğu gibi abidevi görünüşlüdür. Klasik Selçuklu yapılarının tüm özelliklerini taşıyan Darüşşifanın özelliklerinden biri de girişin kilit taşında bağdaş kurmuş bir insan figürünün işlenmiş oluşudur.

Girişin iki yanında pencere nişleri bulunmaktadır. Yuvarlak kemerli girişin üzeri mukarnaslı, sivri kemerli olarak devam eder. İki yanlar üçer şerit halinde geometrik şekillerle bezenmiştir. Buradaki taş oymalar son derece ince yapılmış olup, kıvrık dal, yaprak motifleri portali süsleyen geometrik bezemeyi tamamlamaktadır. Portalin köşelerinde silindirik kulelerle cephe daha belirginleşmiş, ilk kez Sivas’ta görülen palmet ve Rumiler burada da karşımıza çıkmıştır. Darüşşifanın duvarları kesme taşlarla örülmüştür.

Darüşşifa’nın giriş eyvanının iki yanında iki tonozlu bölüm olup, buradan avluya geçilmektedir. Girişin tam karşısında giriş eyvanından daha büyük olan beşik tonozlu dershane eyvanı bulunmaktadır. Yan bölümlerde üçer silindirik sütun ve dört sivri kemerli revakların arkasında beşik tonozlu dikdörtgen hücreler yer almaktadır. Ayrıca dershane eyvanının iki yanındaki beşik tonozlu köşe hücreleri birer kapı ile avluya açılmaktadır.

XIX.yüzyılda Bimarhane önemini yitirmiş, ipekböceği kozacılarının yeri olmuş, sonra da Amasyalı esnaf burayı depo olarak kullanmıştır. Erzincan depreminden sonra (1939) harap olmuş, 1945 yılında dış cephesi, 1992-1997 yıllarında tümü ile restore edilmiştir.

Yapı 1999 yılından sonra Belediye Konservatuarı olarak kullanılmaktadır.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 01.04.09, 17:16   #24
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44098
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Amasya Türbeleri


Halifet Gazi Türbesi (Merkez)

Amasya’nın batısındaki Şamice Mahallesi’nde, Amasya Valilerinden Danişmendli Emir Mücahit el Mübarizüddin Halifet Alp İbn Tûli için 1226’da yaptırılmıştır.

Son yıllarda onarılan türbe, kesme taştan kare plân üzerine sekizgen cepheli kule şeklinde yapılmıştır. Kümbet, kare planındaki bir kaide üzerinde, sekizgen bir plan biçiminde yükselir. Çatısı da sekizgendir. Diğer Selçuklu mezar anıtlarında olduğu gibi, burada da kümbete bir kaç basamaklı bir merdivenle çıkılır. Sekizgen odanın üstü bir kubbe ile örtülüdür. Odanın doğusundaki merdivenle, beşik tonozlu kare planlı mahzene inilir.

Türbe içerisinde 0,90 x 2.15 m. ölçüsünde mermer bir sanduka vardır. Sandukanın güneye bakan yönüne de kıvrık boynuzlu birer koş başı yerleştirilmiştir. Ayrıca bu iki koç figürü arasına, defne yapraklarından yapılmış bir girlandı taşıyan üç adet erkek figürü ile iki kanatlı melek başı görülmektedir. Bu figürlerin Antik Çağlardan alındığı sanılmaktadır. Büyük olasılıkla Halifed Gazi’nin bu motifleri beğenerek burada kullandığı sanılmaktadır.




Torumtay Türbesi (Merkez)


Gök Medrese karşısında, Gıyaseddin II. Keyhüsrev zamanında Amasya valiliği yapmış olan Seyfeddin Torumtay tarafından, 1279 yılında kendisi için inşa ettirilmiştir. Türbe içinde Seyfettin Torumtay’ın kendisi ve ailesi gömülüdür.

Selçuklu mezar mimarisinin eyvan tipli türbelerinden olup, dikdörtgen planlı türbeye, kuzey doğu kenarına yakın bir yerindeki merdivenle çıkılır. Her cephesinde birer penceresi bulunan türbe, içten beşik tonozla örtülüdür. Üstünün konik bir çatıyla kaplı olduğu bilinmektedir. Tamamen kesme taştan yapılmış olan türbenin güney cephesinde palmet ve rûmilerden oluşan panolar yer almaktadır. Böylece Selçuklu mimarisinde görülen cephe süslemeleri, yapıya hareket getirmek amacıyla burada da tekrarlanmıştır.

Bu türbe diğer Selçuklu türbeleri gibi, iki katlıdır. Alt kat ölünün gömüldüğü mahzen olup, buraya içeriden bir merdivenle inilir. Aynı zamanda bu merdivenle çatıya da ulaşılmaktadır. İkinci kattaki beşik tonozlu sahanda sandukalar bulunmaktadır.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 01.04.09, 17:17   #25
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44098
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Şirvani Türbesi (Merkez)

Amasya’da Şamlar Mezarlığı’nın üst tarafında yer alır. Türbenin batısı, mescide ayrılmış olup, her ikisinin üzerinde de birer kubbesi vardır.

Bu türbeyi Sadrazam Şirvanizade Mehmed Rüştü Paşa 1869’da yaptırmış, 1873’te de vakıflarını düzenlemiştir.

Türbe içerisinde Mehmet Rüştü Paşa’nın babası es Şeyh İsmail Seraceddini Şirvani, kardeşi eski İstanbul Kadısı es Seyyid Ahmed Hulusi Efendi ile eniştesi El Hac İsa Ruhi Efendi gömülüdür.







Aşağı Piriler Türbesi (Merkez)

Aşağı Piriler Türbesi, Amasya’da Çilehane camisi’nin giriş kapısının solunda buradaki dergâhın da batısındadır. Türbeyi Cami ile birlikte 1413’de Yakup Paşa yaptırmıştır. Kare planlı, üzeri kubbe ile örtülü tek sandukalı bir türbedir.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 01.04.09, 17:18   #26
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44098
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Amasya Medreseleri


Halifed Gazi Medresesi (Merkez)

Amasya’da yapılan ikinci medrese Şamice Mahallesi’nde Halifed Gazi Türbesi’nin bitişiğindedir. Medreseyi I.Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Emir Mücahit el Mübarüziddin Halifed Alp İbn-i Tulî yaptırmıştır. Kapı üzerindeki kitabesinde 1235 tarihinde medresenin yapılmasının emir tarafından emredildiği yazılıdır. Ancak kitabede 1235 tarihi yazılı olmasına rağmen vakfiyesinde 1225 tarihinde yapıldığı yazılıdır. Yapılmasındaki amaç Fahreddin Ali bin Muhammed el Buhari ve öğrencilerine öğrenim görmeleri için bir mekân sağlamaktır.

Medresenin günümüze ön cephesi ile temellerine ait taşlar gelebilmiştir.Ayrıca bu yapının altında bir Bizans kilisesi olduğu da iddia edilmiştir. Medreseden türbeye bitişik olan ön cepheye ait kalıntılar günümüze gelebilmiştir. Medrese depremlerden zarar görmüş, mütevellileri tarafından onartılmıştır.


Kapı Ağası Medresesi (Merkez)

Şamlar Mahallesi’nde Beyzıt Camisi’nin karşısındadır. Halk arasında Büyük Ağa Medresesi olarak da tanınmaktadır. Medreseyi II.Beyazıt’ın Kapı Ağası Abdülmûinoğlu Hüseyin Ağa 1488’de yaptırmıştır.

Osmanlı medrese mimarisinde benzerine çok az rastlanan sekizgen plân tipindeki medrese olup, son yıllarda onarılmıştır. Ön Asya ve Selçuklu mezar anıtlarında görülen sekizgen plan şeması fonksiyon itibariyle ilk defa bu medresede tatbik edilmiştir. Duvarları moloz taş ve tuğla hatıllıdır.

Medreseye kuzeybatı köşesindeki büyük yay kemerli bir kapıdan girilmektedir. Sekizgen plânlı avlunun her kenarında dörder sütun üzerine sivri Bursa Kemeri revaklarla çevrilmiştir. Bunların arkasında 20 medrese hücresiyle bir dershane vardır. Dershane aynı zamanda mescit olarak kullanılır ve üzeri büyük bir kubbe ile örtülüdür.


Şamlar Medresesi (Merkez)

Yeşilırmak’ın kuzey yakasında Şamlar Mahallesi’nde Şamlar Camisi’nin kuzeyindedir. Kapı Ağası Ayas Ağa tarafından yaptırılmıştır. Şamlar Camisi’nin son cemaat yerinin uzantısında yer alıp, moloz taştan yapılmıştır. Dershanesi olmayan medresenin avlusunda on bir sütunun taşıdığı 13 kubbe ile örtülü revaklar bulunmakta, bunların arkasında da 17 öğrenci hücresi bulunmaktadır. Ayrıca medresenin kuzeydoğusuna da beşik tonozla örtülü bir sıbyan mektebi eklenmiştir.


Tıgrakya Medresesi (Merkez)

Amasya Mehmet Paşa Mahallesi’nde Yeşilırmak’ın kenarında olup, Nureddin Tıgrak tarafından 1234’te yaptırılmıştır. İlk yapımında mescit olarak düşünülmüş, sonradan medreseye çevrilmiştir.


Çelebi Mehmed Medresesi (Merzifon)

Merzifon’da Camii Cedid Mahallesi’nde Çelebi Mehmet Camisi’nin yanında I.Çelebi Mehmed tarafından 1415’te yaptırılmıştır. Medresenin mimarı Ebu Bekir İbn Muhammed İbn Hamza-tül Müşeymiş’tir. Halk arasında Sultaniye Medresesi ismi ile de tanınan bu medrese 1419’da Emin Onuroğlu Ali Bey tarafından onarılmıştır.

Selçuklu medrese mimarisindeki 4 eyvanlı plân tipinde olup, kare plânlıdır. Dershane bölümü eyvanların dışında çıkıntı oluşturmuştur. Kesme taştan medresenin giriş kapısı üzerindeki saat kulesini 1866’da Amasya mutasarrıfı Ziya Paşa yaptırmıştır. Giriş kapısı ve eyvanlar arasında 20 medrese odası sıralanmıştır. Avluyu çeviren 12 kare ayak kırmızı beyaz taşlarla yapılmış sivri kemerlerle birbirlerine bağlanmıştır. Eyvanın arkasındaki odalar kubbelidir.


Haliliye Medresesi (Gümüşhacıköy)

Gümüşhacıköy İlçesi Gümüş Beldesi merkezinde bulunan eser Çelebi Sultan Mehmed’in Beylerbeyi Halil Paşa tarafından 1413 de yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı, moloz taştan, kapalı avlulu bir medresedir. Avluyu ahşap ve sivri kemerli düz tavanlı revaklar çevirir. Medresenin her yüzünde ortaya gelecek yere birer dershane yapılmış, köşelere de 12 medrese odası eklenmiştir. Giriş kapısı üzerinde kitabesi bulunmaktadır.


Darülhadis Medresesi (Merkez)

Amasya’nın Pirinççi Mahallesi’nde dere kenarında, Hacı Hamza Efendi Camisi’nin hizasındadır. Kadı Şeydi Ali’nin oğlu El-Hac Osman Çelebi tarafından 1527’de Darülhadis olarak yaptırılmıştır. İlk önce ahşap olarak yapılan bu medrese 1602’de çıkan yangında yandığından, Osman Çelebi’nin torunu Ayşe Hatun tarafından 1609’da yeniden yaptırılmış ve mütevelliliğini oğlu Şaban Ağa’ya vermiştir.


Dağrakiye Medresesi (Merkez)

Yeşilırmak’ın kenarında, Mehmet Paşa Camisi’nin kuzeybatısındadır. Amasya Valisi Emir Nureddin Dağrak tarafından 1224’te mescit olarak yaptırıldığı kapı kitabesinden anlaşılmaktadır. Medrese 1875’te Yeşilırmak’ın taşması sonucu yıkılmış ancak, 1891’de Canikli Mehmed Efendi tarafından yenilenmiştir.


Sultan Beyazıt Medresesi (Merkez)

Amasya Ziya paşa Bulvarı’nda Beyazıt Camisi’nin batısında olup, II.Beyazıt tarafından 1486’da yaptırılmıştır. Kesme taştan olan bu medrese U plânlı olup, avlunun etrafını kubbeli revaklar ve bunların arkasındaki dershane hücreleri çevirmektedir. Revakların ucunda, giriş kapısının karşısındaki dershane sekiz kasnaklı bir kubbe ile örtülü ve kare plânlıdır.

Medresenin ilk müderrisliğini Şeyhülislam Amasyalı Cemalîzade Zembilî Ali Efendi yapmıştır. Daha sonra devrin alimlerinden Çorumlu Ahmed Efendi, Mütevellizade Ahmed Efendi, ünlü hattat Kâtipzade es-Seyyid Ahmed Kemal Efendi burada ders vermişlerdir.

Günümüzde Amasya İl Halk Kütüphanesi olarak kullanılmaktadır.


Torumtay Medresesi (Gök Medrese) (Merkez)

Gök Medrese mahallesi’nde Torumtay Türbesi’nin ve Camisi’nin içerisinde olup, 1267’de Amasya Valisi Seyfeddin Torumtay tarafından yaptırılmıştır.

Medrese cami avlusunun iç tarafında, kuzey ve batı yönünde taştan yapılmış küçük odalardan ibarettir. Dershanesi doğuda olup altıgen plânlıdır. Burası açık yakut gibi yeşil taşlarla süslü olduğundan Gök Medrese diye de vakfıyesinde bahsedilmiştir. Bu medresenin dershanesi sonraki yıllarda Torumtay’ların türbesine dönüşmüştür.

Amasya’nın ünlü ulemalarından Gıyasüddin Mahmud-ı Garmini Ömer Efendi, Halil Efendi, Es-Şeyh Mustafa Efendi, Ahmed Niyazi Efendi bu medresede ders vermişlerdir.



Kâşifiye Medresesi (Merkez)


Amasya’da yapılan ikinci medrese Şamice Mahallesi’nde Halifed Gazi Türbesi’nin bitişiğindedir. Medreseyi I.Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Emir Mücahit el Mübarüziddin Halifed Alp İbn-i Tulî yaptırmıştır.

Kapı üzerindeki kitabesinde 1235 tarihinde medresenin yapılmasının emir tarafından emredildiği yazılıdır. Ancak kitabede 1235 tarihi yazılı olmasına rağmen vakfiyesinde 1225 tarihinde yapıldığı yazılıdır. Yapılmasındaki amaç Fahreddin Ali bin Muhammed el Buhari ve öğrencilerine öğrenim görmeleri için bir mekân sağlamaktır.

Medresenin günümüze ön cephesi ile temellerine ait taşlar gelebilmiştir.Ayrıca bu yapının altında bir Bizans kilisesi olduğu da iddia edilmiştir. Medreseden türbeye bitişik olan ön cepheye ait kalıntılar günümüze gelebilmiştir. Medrese depremlerden zarar görmüş, mütevellileri tarafından onartılmıştır
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 01.04.09, 17:18   #27
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44098
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Amasya Kalesi


Amasya kalesi, Amasya il merkezinin kuzeyini kaplayan Harşena Dağı üzerindedir. Harşena Kalesi adıyla da bilinir. Amasya Kalesi’nin üzerinde inşa edildiği kaya , denizden 700. Yeşilırmak’tan ise 300 m. yüksekte bulunmaktadır. Bazı tarihçilere göre kaleyi ilk defa Pontus Kralı Mithridates tarafından yaptırılmıştır. Bazılarına göre ise; Kumandan Karsan veya Harsana yaptırdığı için Harşana / Harşena ismini almış olabileceği söylenmektedir.

Amasya Kalesi, bir çok kez el değiştirmiş ve tahrip olmuştur. Persler, Romalılar, Pontus ve Bizanslıların egemenlikleri döneminde saldırıya uğrayan Amasya Kalesi, yüzyıllar içinde yıkılmış ve her seferinde yeniden inşa edilmiştir.

Roma ve Pontuslular arasında geçen çarpışmalar sırasında önemli oranda tahrip gören Harşena Kalesi 1075’te Türklerin Amasya’yı fethetmesiyle birlikte önemli oranda onarım görmüştür. XVIII. yüzyıla kadar kullanılan Kale, bu yüzyıldan sonra askeri önemini kaybetmiştir.

Kalenin önemli tepe noktası kesme, sur duvarları moloz taşlardan yapılmış olup, Yeşilırmak’ın kıyısına kadar 8 müdafaa kademesine sahiptir. Kalede Cilanbolu denilen ve kalenin orta yerinde giriş kapısının hizasında yüksekçe bir yerden kayaya oyulmuş 150 basamakla aşağıya inilen 8 metre çapında dehliz vardır. Kalede sarnıçlar, su depoları, eteklerinde Osmanlı dönemine ait hamam kalıntıları ve kayaya oyulmuş Pontus Kral Mezarları bulunmaktadır. Kalenin sur duvarlarının çoğunluğu ayakta kalmıştır.

Bugünkü Amasya şehrinin kuzeyini kaplayan kale, İçeri Şehir (Hatuniye Mahallesi), Kızlar Sarayı ve Yukarı Kale (Harşena) olmak üzere üç bölümden oluşmuştur. Yeşilırmak Nehri kıyısı boyunca, İstasyon Köprüsü ile Hükümet köprüsü arasında uzanan yaklaşık 800 m.lik bir alanı kaplayan Hatuniye Mahallesi’nde Yeşilırmak’ın kuzeyinden yükselen antik sur duvarları üzerinde Amasya evleri, hamamlar ve camiler inşa edilmiştir.

Aşağı Kale olarak da adlandırılan bu bölüme Alçak Köprü’den, İstasyon Köprüsü’nden, Sultan Bayezid Camii karşısında bulunan Mağdenüs Köprüsü’nden ve Hükümet Köprüsü’nden girilebilmektedir.Kızlar Sarayı demiryolu ile İçeri Şehir’den (Hatuniye Mahallesi) ayrılmıştır.


İç Kale


Enderun Kalesi olarak da bilinir. Bu iç kaleyi, Pontus Kralı Mithridates M.Ö. 250 dolaylarında yaptırmıştır. Sarayın bulunduğu teraslar güzel ve temiz bir görünümdeki destek duvarlarından başka günümüze gelebilen bir kalıntısı yoktur.Sarayın XVI.yüzyıla kadar kullanıldığı bazı kaynaklardan öğrenilmektedir. Sarayın dış bölümünün taştan, iç kısmının tuğla ve ahşaptan olduğunu sanılmaktadır. 1146’da iç kaleyi onartan Selçuklu Sultanı I. Mesud Amasya’yı merkez yapıp İç Kale’de cami, medrese, hamam ve saray yaptırmış, ölünceye kadar da burada oturmuştur.


Kızlar Sarayı

Kızlar Sarayı, İç kalenin üzerinde bulunan mağaraların altındadır. Sinop mutasarrıfı İsfendiyar Bey’in torunu Doğrak Hatun Amasya’ya geldiği zaman, Selçuk Sarayına giremeyince, Kızlar Sarayı yaptırılmıştır. Bu sarayın yapımından sonra İsfendiyar Beyleri, çevrede yaptıkları fetih ve savunmalarda Amasya’yı bir üs gibi kullanmışlar ve Kızlar Sarayında ikamet etmişlerdir.

Kızlar Sarayı, 150 yıldan uzun bir süre Osmanlı şehzadelerine, hatunlarına ve valilerine mekan olmuştur. 1852 yılına kadar faal bir biçimde hizmet vermiştir. Bu tarihten sonra Amasya ayânına terk edilmiştir. Daha sonra ise kendi kaderine bırakılmıştır. Bugün tamamen harap durumdadır.


Cilanbolu Kuyusu

Amasya kalesinde çok sayıda dehliz ve su kuyuları bulunmaktadır. Bu kuyuların en ünlüsü Cilanbolu diye isimlendirilen yerdir. Cilanbolu kuyusu, Harşena kalesinin orta yerinde, büyük kapının hizasında bulunan yüksek yerde, güneyden kuzeye doğru gitmektedir. Yüz elli kadar basamakla aşağıya inilir. Daha aşağılarda tahribat sonucu merdivenler kaybolmuştur. Kuyunun girişi geniş ve yuvarlaktır. Önce kagir olarak başlayan kuyu, daha aşağılarda kayaların oyulması biçiminde devam etmektedir.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 01.04.09, 17:19   #28
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44098
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Amasya Müzeleri


Amasya Müzesi (Merkez)


Cumhuriyetin ilanından sonra Maarif Müdürlüğü’ne bağlı olarak II.Beyazıt Külliyesinin medresesinin iki odasında mumyalar, arkeolojik ve etnoğrafik eserlerin bir araya getirilmesi ile 1925 yılında müze deposu kurulmuştur. Müzedeki eserlerin çoğalması ile, 1961 yılında eserler Gökmedreseye nakledilmiştir. 1977 yılında da yeni kurulan müzeye taşınmıştır.

Amasya Müzesinde Kalkolitik, Eski Tunç Çağı, Hitit, Frig, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait eserler bulunmaktadır.

Müzenin tarihi çağlara ait eserleri arasında çeşitli keramikler, sikkeler, lahitler, steller, mimari parçalar ve heykeller bulunmaktadır. Ayrıca yöresel halı, kilim, yazma eserler ve etnoğrafik malzemeler de müze koleksiyonları içerisinde yer almaktadır.

Müze bahçesinde de Sultan I.Mesut Türbesi içerisinde İlhanlı dönemine ait mumyalar bulunmaktadır. Bu mumyalar 1929 yılında satın alınarak müze envanterine kaydedilmiştir.

Müze kayıtlarına altı adet olarak geçen bu mumyaların, daha sonra yapılan incelemede altıdan fazla olduğu görülmüştür. Bu mumyalar Yeşilırmak’ın 1952 yılında taşması sonucunda sular altında kalarak zarar görmüştür.



Atatürk Caddesi No:91
Tel: (0358) 218 45 13
Faks (0358) 218 69 57



Hazeranlar Konağı Etnoğrafya Müzesi (Merkez)

Amasya’da XIX.yüzyıl sivil mimari örneklerinden Amasya Defterdarı Hasan Talat Efendi’nin yaptırmış olduğu Hazeranlar Konağı 1984 yılında Amasya Müzesine bağlı olarak Etnoğrafik eserlerin sergilendiği Müze-Ev olarak ziyarete açılmıştır.

Hatuniye Mahallesi, Yeşilırmak kenarında yer alan Hazeranlar Konağı 1976 yılında Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nce satın alınarak restore edilmiş ve ziyarete açılmıştır.Bu müze 1988 yılında yeniden restore edilmiş 12 Kasım 2001 tarihinde de ikinci kez ziyarete açılmıştır.

Bu konağın ismi, Hasan Talat Bey’in kızı olan ve uzun süre bu konağın sahipliğini yapan Hazeran Hanım’dan gelmektedir. Hazeranlar Konağı Kastamonu, Safranbolu ve Kula evleri ile mimari yönden benzerlik göstermektedir. Kuzey-güney doğrultusunda, bodrum dahil üç katlı, açık avlulu iki ana girişli olan bu konak haremlik ve selamlık olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. İkinci ve üçüncü katlarda orta sofanın çevresinde dört eyvanlı, köşeleri pahlı, toplam 11 oda sıralanmıştır.

Konak MS.II.yüzyıla ait antik moloz taşlardan yapılmış temeller üzerine ve 3 m. kalınlığındaki sur duvarları üzerine oturtulmuştur. Ahşap kalasların yardımı ile bindirme tekniğinde hımışlı olan yapıda özellikle doğu cephesi dışında kalan bölümler tümü ile cumbalı ve dizi halinde pencerelidir. Dışa kapalı olan batı duvarında büyük bir ocak yer almaktadır.

Konağın bodrum katı eski tarihlerde ahır olarak kullanılmış, günümüzde Devlet Güzel sanatlar galerisi olarak düzenlenmiştir.

Konağın selamlık bölümündeki, Oturma Odası, Anı Odası ve Baş Oda etnoğrafik malzeme ile düzenlenmiştir. İkinci kattaki çift kapı ile geçilen Harem kısmı, Mabeyn Odası, Hizmetçi Odası, Çeyiz Odası ve eyvanlar bulunmaktadır. Müzenin bu bölümleri XIX.yüzyıl Amasya yaşantısını günümüze yansıtacak şekilde düzenlenmiştir.


Hatuniye Mahallesi
Tel : (0358) 218 45 13



Alpaslan Müzesi (Taşova)

Taşova İlçesi, Alpaslan Belediyesi tarafından 1994 yılında ziyarete açılmıştır. Müzede çevreden toplanan Eski Tunç çağı, Hitit, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait keramikler, bronz ve altın sikkeler bulunmaktadır. Ayrıca yörede ele geçen fosiller, etnoğrafik eserler, Selçuklu ve Osmanlı dönemine tarihlenen ahşap eserler sergilenmektedir.

Taşova, Alpsalan

Amasya Sultan II.Beyazıt Anıtı



Amasya Beşikdüzü’nde Ordu Evi önündeki bahçede Sultan II.Beyazıt’ın anıtı bulunmaktadır. Sultan II.Beyazıt padişah olmadan önce 25 yıl Amasya’da valilik yapmıştır. Bu nedenle de Sultan II.Beyazıt anıtı 1916 yılında yapılmıştır.

Dört köşe mermer bir sütun olup, Osmanlıca ve Türkçe yazılarla padişah olmadan önce Sultan II.Beyazıt’ın burada yaşadığı belirtilmiştir.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 01.04.09, 17:19   #29
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44098
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Amasya Kral Mezarları


Helenistik dönemde, Amasya’yı İÖ.333’den İÖ.26’ya kadar başkent olarak kullanan Pontus Krallarına ait olan Kral kaya Mezarları, Harşena Dağı’nın güney eteklerine, kalker kayalara oyularak yapılmıştır.

Hatuniye Mahallesi’nin dar sokaklarından ve tren yolunu geçerek çıkılan mezarların arasında, kayaya oyulmuş yollar ve merdivenler bulunmaktadır. Yeşilırmak Vadisi boyunca, irili ufaklı 21 mezar olduğu bilinmekle birlikte bunlardan sadece birkaç tanesi günümüze gelebilmiştir. Kaya Mezarlarının içlerinden çok, arkalarına oyulmuş geçitler dikkat çekicidir. Bu bölgedeki büyük mezarlardan birinin yanında, nehre kadar uzandığına inanılan bir tünelin başlangıcı bulunmaktadır. Kalker kayalara oyularak yapılan bu mezarlar yapı ve büyüklükleri itibarıyla kente hakim bir noktadadırlar.

Kral Kaya Mezarlarının en büyüğü, galeri ve merdivenlerle çıkılan, batı yönündeki en son mezardır. Bu mağaranın yüksekliği 15m, genişliği 8m, derinliği ise 6m’dir. Mezar odasına girişi, diğer mezarlardaki kapılardan daha yüksektir. "Büyük Kral Mezarı" olarak da adlandırılan mağara, cephe itibariyle pek çok tahribata uğramıştır.

Click this bar to view the full image.Kızlar Sarayı üzerinde yer alan üçlü kral mezarı birbirine çok yakın oyulmuştur. En solda yer alan mezar, ortadaki mezar sahibini gölgede bırakmak amacıyla ön plana çıkarılmıştır. Kızlar Sarayı’nın alt kısmında ve Demiryolu tünelinin hemen üzerinde bulunan mezar da, diğerleri gibi, blok kaya oyularak yapılmıştır. Diğer kaya mezarlarından farklı olarak, etrafı oyulmamıştır. Ayrıca mezar odasına çıkmayı kolaylaştıracak taş merdivenler de yapılmamıştır. Mezar odasının sağ ve sol kenarlarında yapılan sütunlar daha sonra kırılmıştır.

Mağaraların bütününde görülen kapaksız, 2-3 metre arasında değişen yükseklikte, kapıya benzeyen girişler, bu mağaraların ortak özelliğidir. Mağaraların etrafı geniş biçimde boş bırakılmasının amacı da, bazı mezarların tavaf edilmesi, bazılarında da kayalardan sızan suların hava ile temasını ve mezar odasının korunmasını sağlamaktır.

Kral Kaya Mezarları bazı dönemlerde hapishane ve cezalandırma mekanı olarak da kullanılmışlardı. Örneğin VI. Mithridates, kendisi ile yapılan barış görüşmelerinde zorluk çıkaran Romalı elçileri, Demiryolu geçidinin hemen üzerinde yer alan mezara hapsetmiştir.

1075’te Amasya’yı fetheden Melik Ahmed Danişmend Gazi, mezarların içindeki Pontus devrinden kalma gömüleri kaldırtmış. Yine o dönemde, Hıristiyan keşişlerin bu mağaralarda inzivaya çekildikleri bilinmektedir.


Aynalı Mağara


Amasya çevre yolunun Samsun yönünden sağa ayrılan Ziyaret Beldesi yolu üzerinde şehir merkezine 3,3 km. uzaklıktadır. Kral Kaya Mezarlarının en iyi işlenmiş ve tamamlanmış olanıdır.

Yerden dört basamakla çıkılan 1.65 m. yüksekliğindeki mezar düz bir kayaya oyulmuştur. Genişliği 9.8 m. Yüksekliği 13 m. dir. Dış cepheden bakıldığı zaman usta bir taş işçiliği ile yapıldığı görülebilir. Mağaranın tamamı parlatılmıştır. Buraya "Aynalı Mağara" denmesinin nedeni de, güneş vurduğu zaman mağaranın cephesinin parlamasıdır. Büyük bir ihtimalle burası, mezar olarak değil de yerleşim ve ibadet amacıyla oyulmuşdur. Nitekim, mağaranın içinin çok geniş olması ve duvarlarda yer alan renkli resimler ve mağaranın alınlığında yazan "Büyük Rahip Tes" yazısı bu düşünceyi destekler.

Mağaranın içinde, biri dikdörtgen, diğeri kare biçiminde iki oda vardır. Dikdörtgen olanı asıl mezar odasıdır. Kare şeklindeki odada ise, XI.yüzyılda. Bizanslılar tarafında yapıldığı tahmin edilen renkli duvar resimleri bulunmaktadır. Tonoz kısmında altısı sağda, altısı solda olmak üzere on iki havari tasvirleri vardır. Kuzey ve güney duvarlarında ise bir takım kadınlı erkekli figürler bulunmaktadır. Doğu cephesinde ise Hz. İsa, Hz. Meryem ve Iohannes’ten oluşan Deisis kompozisyonu görülmektedir. Hz. İsa’nın on iki havarisinden birinin, Hıristiyanlığı bu mağarada yaydığı söylenmektedir
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 01.04.09, 17:20   #30
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44098
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Amasya Sivil Mimari Örnekleri


Amasya Evleri


Amasya’da sivil mimari örneklerinin çok azı restore edilmiştir. Bunun dışında kalan bakımı ve onarımı yapılmayan evlerin ömürlerinin az olduğu bilinmektedir.Bunun için de koruma amaçlı imar planlarının yapılması, evlerin bakım ve onarımını Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, İl Özel İdaresi ve konu ile ilgili Mimarlar Odaları üstlenmelidir.

Amasya evlerinin Türk sivil mimarisinde önemli bir yeri vardır ve yalnızca sit alanı ilan etmekle, onarım yapılmadan kamulaştırılması ile de bir çözüme gidilmeyeceği açıktır.

Amasya’nın mimari yapısını Selçuklu ve Osmanlı ağırlıklı yapılar oluşturmaktadır. Buradaki evlerin plan ve cephe anlayışı Kastamonu, Safranbolu, Bursa, Edirne gibi illerdeki evlerle benzerlikleri bulunmaktadır. Ayrıca eski Osmanlı toprakları olan Filibe, Mostar, Petric, Arvatalan gibi Balkan kentlerinde de bunlara benzer örneklerle karşılaşılmaktadır.

Amasya evleri çoğunlukla iki katlı, çatılı, cumbalı, bazen sokak boyunca çıkmalı, üçlü pencere sistemli evlerdir. Bu evler vadinin güney yamacı boyunca arazi meyline uyum sağlayarak yayılmışlardır. Bazıları da Yeşilırmak kıyısında uzanan surlar üzerinde yan yana dizilmiş ve çıkmaları ile de ilginç bir görünüm ortaya koymuşlardır. Ancak, Amasya’daki 1915 yangını evlerin bir kısmının yanmasına ve Amasya’nın mimari dokusunun zarar görmesine neden olmuştur. Bunun ardından 1939 Erzincan depremi, zaman zaman Yeşilırmak’ın taşması bu yok oluşu hızlandırmıştır.

XX.yüzyılın ikinci yarısında bütün Türkiye’de görüldüğü gibi modern şehircilik akımının olumsuz etkileri de eski Amasya evlerinin yok olmasına neden olmuştur.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen Amasya’nın en az etkilenen yeri Hatuniye Mahallesi, Sofular Mahallesi, Köprü Sokağı ile Yalıboyu olmuştur. Buradaki Hazeranlar Konağı Ziya Paşa’nın Amasya Mutasarrıflığı zamanında Defterdarlık görevi yapan Hasan Talat Efendi tarafından yaptırılmış, yakın tarihlerde de Kültür Bakanlığı’nca restore edilerek Müze konumuna getirilmiştir.

Click this bar to view the full image.Amasya evleri çoğunlukla yan yana, bitişik nizamda yapılmış olup, haremlik ve selamlık olmak üzere düzenlenmiştir. Bodrum katları üzerinde bir veya iki katlı olan bu evlerin şahnişleri, üç yöne açık pencereleri ve cumbaları ile dikkat çeken bir görünümdedirler. Bu evlerin çoğu avlulu ve bahçeli olup, genellikle bu bahçeler harem ve selamlık arasında yer almakta, ocaklar ve su kuyuları da burada bulunmaktadır.

Evlerin ikinci katları cumbalıdır. Burada simetrik bir plan düzenine önem verilmiştir. Roma surları üzerine yapılan evlerde ise desteklerle evlerin ikinci katları Yeşilırmak’a doğru taşırılmış ve böylece daha geniş bir mekan elde edilmiştir.

Amasya evlerinde taş temeller üzerine kerpiç ve hımış yapı teknikleri uygulanmıştır. Evlerin içerisinde bağımsız bir yıkanma yerine (gusülhane) rastlanmamakta, bunun için odalarda yüklüklerde bu gereksinim giderilmektedir. Evlerin içerisine ocak, şerbetlik (çiçeklik), dolap, raf ve sedirler mutlak surette yerleştirilmiştir. Amasya evlerinin ikinci katlarındaki odalarda daha fazla pencereye yer verilmiş ve bu pencereler mimaride giyotin pencere denilen şekilde üçlü gruplar halinde düzenlenmiştir. Bunların önlerine de ahşap kafesler yerleştirilmiştir.

Evlerin mimari düzeninde merkezi sofalar ve bunlara açılan odalar önceliklidir.Plan tiplerinde katlar arasında farklılıklar dikkati çekmektedir. Bu nedenle aynı plan tarzı katlarda uygulanmamıştır. Örneğin sofalar bazen ortada, bazen köşede yer alır ve evi boydan boya ikiye ayırır. Evlerin içleri ahşap, ahşap üzerine yapılmış kalem işleri, alçı ve madeni bezemelerle süslenmiştir. Özellikle tavanlar, kapılar, dolap kapakları, pencere kafesleri, merdiven korkulukları, konsollar ve saçak silmelerinde yaygın biçimde ahşap süsleme uygulanmıştır.

Amasya evlerinin üzerlerini örten çatı kırma ve beşik çatı olmak üzere iki ayrı grupta toplanmıştır. Bunlarda kırma çatı evin her yüzüne doğru inen, yüzeyleri olan çatı tipidir. Beşik çatı ise daha çok beşik örtüsü biçiminde olup, iki yüzeylidir. Bunların üzerleri oluklu alaturka kiremitlerle örtülüdür.

Amasya’da evlerinin dışında XX.yüzyılda yapılmış taş ve tuğla yapılara da rastlanmaktadır. Özellikle bunlar Cumhuriyetin ilanından sonra yapılan Kamu kuruluşu binalarıdır. Ulusal Türk mimarisinin örneklerinden olan bu yapılar da korunması gereken eserler arasındadır.

Amasya evlerinden günümüze gelebilen ve en iyi korunmuş evler arasında; Hazeranlar Konağı, Hacı İlyas Evi, Sofular Mahallesi’ndeki evler, Yörgüç Paşa Konağı, Yalıboyu’ndaki evler bulunmaktadır. Bu arada Amasya’da Hatuniye Mahallesi’ndeki bazı evler 1968’de restore edilerek pansiyon olarak kullanılmaktadır.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla

Bookmarks

Etiketler
amasya tanıtım, videosu ve tarihi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz Aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Dizayn ve Kurulum : Makinist
Forum SEO by Zoints

E-Marine Education | Vbulletin | Tosfed |
www.bilgivadisi.biz   www.bilgivadisi.biz