26.04.09, 18:56 | #11 |
Aksaray İslam Eserleri
İSLAM ESERLERİ 1-Ulu Cami(Karamanoğlu Cami) (Merkez) 2-Eğri Minare (Merkez) 3-Tapduk Emre Türbesi (Tapduk Emre Köyü) 4-Şeyh Hamid-i Veli (Somuncu Baba) Türbesi (Merkez) 5-Kılıçarslan Türbesi (Merkez) 6-Yunus Emre Türbesi (Ortaköy İlçesi Reşadiye Köyü) 7-Kaya Cami (Güzelyurt İlçesi) 8-Selime Sultan Türbesi (Selime Kasabası) 1.ULU CAMİ (KARAMANOĞLU CAMİİ )(Merkez) Yığma bir tepe üzerinde bulunan caminin kitabesinde,1408-1409 yıllarında Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından Mimar Mehmet Firuz Bey’e yaptırıldığı yazılıdır. Anadolu Selçuklu Beyliklerinin tipik süslemeleri ile bezenmiş batı portali ile iç mekana ve doğu kale duvarlarına girilen,diğer yanda sağlam payandalarla desteklenen cami,yatık dikdörtgen bir plana sahiptir. Mehmet Bey’ in oğlu İbrahim Bey zamanında 1482-1483’de büyük tamiratlar görmüştür. Bugünkü minaresi 1925’te yapılmıştır. 2.EĞRİ MİNARE (KIZIL MİNARE) (MERKEZ) Selçuklu dönemine ait olup,1221-1236 yılları arasında yapıldığı sanılmaktadır. Kırmızı tuğladan yapıldığı için Kızıl Minare olarak anılmaktadır. Dört köşe bir kaidenin üzerine oturtulan silindirik gövde,ince bir silme ile iki kısma bölünmüş,alt kısmı mavi ve yeşil çini mozaiklerle kaplanmıştır. Minare yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olması nedeniyle 1973 yılında çelik halatlarla bağlanmıştır. Yanındaki cami, sonradan yapılmıştır ww.uydulife.tv
__________________
|
|
26.04.09, 18:56 | #12 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Aksaray Yerel Mimari Özellikler
Aksaray, ilk çağlardan beri önemli bir yerleşim merkezi olma özelliğini sürdürmektedir. Kapadokya bölgesinin en belirgin özelliklerinden birini teşkil eden yeraltı yerleşim örneklerine burada da çok sık rastlanmaktadır. Henüz bunların büyük bir bölümü ziyarete açık olmamakla birlikte, ziyarete açık olanlar ilgi çekmekte ve yörenin turizmine ayrı bir canlılık kazandırmaktadır. Yine bölgeye has kaya oyma yerleşim yerleri ile kaya oyma kiliseler çok sık görülmektedir. Sadece Ihlara Vadisi içerisinde binin üzerinde kaya oyma yerleşim yeri ve kilise mevcuttur. Çoğunluğu Hristiyanlığın ilk dönemlerinden kalma ve fresklerle bezeli kiliseler yerli ve yabancı yüzbinlerce ziyaretçiyi adeta büyülemektedir. Yeraltı ve kaya oyma yerleşim yerleri ve kiliselerin yanı sıra, yine Hristiyanlığın ilk dönemlerinden (5. yy) kalma, ilimiz geneline dağılmış çok sayıda kilise ve manastır yerel mimari açısından çok büyük öneme haizdir. Freskleri yer, yer parçalanmış olmasına rağmen bu eserler döneminin özelliklerini en iyi şekilde günümüze yansıtmaktadır. Eskiden beri anayolların kesiştiği, stratejik bir konumda bulunması Aksaray’ı Selçuklu ve Karamanoğulları eserleri yönünden de zenginleştirmiştir. Uluırmak üzerinde bulunan iki ve üç gözlü köprüler, hanlar, kervansaraylar ve hamamlar o devrin özelliklerini gösteren, o döneme ışık tutan değerli hazinelerdir. Camii, minare ve minberlerde görülen taş oyma sanatının inceliği, çinilerdeki renk ve desen uyumu ve bezemelerdeki karakteristik dönemin mimari özelliklerini günümüze taşıyan öğelerdir. Kesme taştan, geniş avlulu, balkonlu, yüksek ve ferah olarak yapılmış olan eski Aksaray evleri, yazları serin ve kışları da sıcak olması nedeniyle oldukça sıhhatli yapılardır. Genellikle tek katlı ve en çok iki katlı olarak yapılmışlardır. Bu yapılar geniş bir salonda çok sayıda odaya açılan kapılar ve arka bahçe kapısı ile ön cephelerdeki taş oyma sanatının zerafeti ile yakın geçmişimizin mimari özelliklerini taşımaktadır. ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:57 | #13 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Aksaray Türküleri
Saffet Efendi, Sıra Sıra Kazanlar, Karabiber Aş Olmaz, Ceyran, Derviş Hanım Bakmazmısın Postuna, Turna, Kazım, Eşmekayanın Kavakları, Aksaray Sürmelisi, Elif Kızın Obaları, İstanbul Yolları, Osman Abim Evde mi, Tombul Bilekli Gelin, Oy Niye Yandim Niye ve Güvercinim Sütbeyaz. Bunlardan düğünlerde en çok söylenenleri şunlardır: KESİK ÇAYIR: (Ahmet GÜRSES) Kesik çayır biçilir mi, sular soğuk içilir mi? Bana yardan geç diyorlar, yar tatlıdır geçilir mi? (Burada oynayanlar bir uzun hava söylerler) Sabahtan uğradım ben bir güzele. Güzel ağlatmadı, güldürdü beni, Ay gelin, sürmelim. (Bundan sonra oynak bir hava söylenir) Kaymakam kızı, etme bu nazı, gel bize bazı bazı Elinizden, elinizden kurtulaydım dilinizden. Yeşil başlı ördek olsam sular içmem gölünüzden aman. (tekrar uzun hava) Ben güzelden vefa ummazdım, aman ummazdım. Ak gerdan üstüne kondurdu beni. Ay gelin sürmelim. Kaymakam kızı, etme bu nazı, gel bize bazı bazı. EŞMEKAYANIN KAVAKLARI: (Ahmet GÜRSES) Eşmekayanın kavakları gölgeli Yel vurdukça denizleri dalgalı Bugün efelerin başı gavgalı Beyleri, beyleri eşmekaya beyleri Beyleri gördükçe a canım, şaşırıyorum dilleri Eşmekayadan çıktı bir buhur deve Ağzında dikeni yer geve geve Kız Allah’ın seversen, gel bizim eve Beyleri, beyleri Eşmekaya beyleri Eşmekaya dedikleri bir küçük avlı Avlının içinde kır atım bağlı Kurşunu yedimde ciğerim dağlı Beyleri, beyleri Eşmekaya beyleri Eşmekayanın bülbülleri ötüyor, İki testi almış suya gidiyor, Kaşı ile gözü gel gel ediyor, Beyleri, beyleri Eşmekayanın beyleri. ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:57 | #14 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
SIRA SIRA KAZANLAR: (Ahmet GÜRSES)
Sıra sıra kazanlar gelin, gelin, Kara yazı yazanlar amman, Kara yazı yazanlar amman, Cennet yüzü görmesin gelin, gelin, Aramızı bozanlar amman, Aramızı bozanlar amman, A benim nazlı yarim amman Çorbası tuzlu yarim vay, vay. Çık daldan kiraz deşir gelin, gelin, Dibinde gayfe pişir amman, Dibinde gayfe pişir amman, Her gayfeyi içtikçe gelin, gelin, Beni aklına düşür amman, A benim hacı yarim amman, Beni aklına düşür amman, Başımın tacı yarim vay, vay, Bir taş attım alıca gelin, gelin, Bir kuş vurdum delice amman, Yenile bir yar sevdim gelin, gelin, Gözleri sürmelice amman. Gözleri sürmelice amman. A benim nazlı yarim amman, Çorbası tuzlu yarim vay, vay. ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:58 | #15 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
KALDIR DUMANINI GÖSTER YÜZÜNÜ: (Taşpınarlı Aşık Mahmut)
Kaldır dumanını, göster yüzünü, Var mı koyağında kar, Hasandağı, Karlı, buzlu sulardan içeyim, Yüreğim yaralı duy, Hasandağı, Hasandağı diye namın duyulur, Eteğinde mor koyunlar yayılır, Gün dönünce güzellerin dağılır, Kanayan yaramı sar Hasandağı. Hoş yaratmış cemalini yaradan, Çatılmış kaşların hilal, karadan, Suyun taksim olur Helvedereden, Akıyor damarın göl, Hasandağı. SÜPÜRGESİ YONCADAN: (Ahmet GÜRSES) Süpürgesi yoncadan, süpürgesi yoncadan, Gayet beli inceden, aman gayet beli inceden, Ben seni sakınırım, ben seni sakınırım, Yerdeki karıncadan, aman yerdeki karıncadan, Hanım şaşır beni, Aşka düşürdü beni, Aşk adamı ağlatır, Dert adamı söyletir. ELİF KIZIN OBALARI: (Ahmet GÜRSES) Elif kızın obasını gezmeli Galem alıp kaşın, gözün yazmalı Annı top kekilli, burnu yazmalı Elif derler bir güzele yangınım Dinga da dinga da dinga bak Esme hey bad-ı sabah hey Bad-ı sabah eserse Seyranımda buradan geçerse Kabağıda boynuma takarım hey Hovardayı gözden çıkarırım aman Senin gibi yosmayı hey Haydi pazarlarda satarım hey Elifin mendiline mestine Selam verir yarenine dostuna hey Bende kurban olam dostuna hey Uyan koç Elifim tacın göründü Dinga da dinga da dinga bak Esme hey bad-ı sabah hey Bad-ı sabah eserse Seyranımda buradan geçerse Kabağıda boynuma takarım hey. ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:58 | #16 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
AKSARAY’IN KAPILARI: (Asaf GÜVEN)
Aksaray’ın kapıları sürgülü Siyah saçı sırma ile örgülü Haticem de genç yaşında vergili Alırım Haticem koymam orada. Aksaray’ın kapıları çatallı Kırk gün oldu yardan ayrı yatalı Kız ben seni sevip alıp kaçalı Alırım aslanım koymam orada. KAPILARI GATIRAN: (Aşık Molla) Kapıları gatıran Fatma beni batıran Fatma değil anası Beni mahpus yatıran Aman, aman hopla gel Al fistanı topla gel Kapıları kalındır Kardeşleri zalımdır Zalım olsa ne yapar Fatma benim malımdır Aman, aman hopla gel Al fistanı topla gel İSTANBUL YOLUNDA (Ahmet GÜRSES) Dalma beyim dalma çaylar derindir Yolunda bekleyen taze gelindir Size verdi ise Mevlam kerimdir Aman, aman, aman, aman, İstanbul yolunda kuş katar, katar Eşinden ayrılmış bir keklik öter Bu ayrılık bize ölümden beter Aman, aman, aman, aman, İstanbul yoluna uzak dediler Zülüfü gerdana tuzak dediler Aman, aman, aman, aman, İstanbul yoluna diktim gözümü Bir yiğit yoluna verdim özümü Aman, aman, aman, aman. OSMAN ABİM EVDEMİ: (Mehmet AKÇA) Damdan dama atlan yar Osmana yandım Püskülleri sarkan yar bir tanem Püskülleri sarkan yar bir tanem El eyledim gelmedi Omana yandım Horozlardan korkan yar bir danem Horozlardan korkan yar bir danem Osman abim evdemi, evdemi Üç odalı yerdemi, yerdemi Ak kadifeli yerdemi, evdemi? Terliğimin tepesi Osmana yandım Gül kokuyor nefesi, bir danem Gül kokuyor nefesi bir danem Osman abim evdemi,evdemi, üç odalı yerdemi. ARABAMIN DİNGİLİ: (Aşık Molla) Arabamın dingili Nenni yarim nenni Nerde buldun dengini Nenni yarim nenni Gidin sölen o yare Nenni yarim nenni Gamlasın yarim nenni Nenni yarim nenni Gökte uçan teyyare Nenni yarim nenni Varın söylen o yare Nenni yarim nenni Benden ona fayda yok Nenni yarim nenni Bulsun başına çare Nenni yarim nenni DUVAR ÜSTÜNDE DUVAR: (Asaf GÜVEN) Duvar üstüne duvar Aman ne var, sevdiğim ne var? Oturmuşta ağlıyor Aman asker olmadık kim var? Konma bülbül konma dalım boş değil Gülsem oynasamda göğnüm hoş değil Yılan aklı karalı Aman sinem goygun yaralı Sorsam söylermi bana Aman acep aslı nereli Konma bülbül konma dalım boş değil Gülsem oynasamda göğnüm hoş değil Güfteleri yukarıda yazılı olanlar dışında kalan diğer Aksaray Türküleri de şunlardır: Kara biber, Şerif hanım Ahmet Gürses’e Allılar ve Tombul Bilekli Gelin Aşık Molla’ya Oy niye Yandım niye ve Güvercinim Süt Beyaz ise Emel Demiryürek’e aittir. ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:58 | #17 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Aksaray Sarıyahşi ilçesi
Sarıyahşi ilçesinin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. İbrahim Hakkı Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Şereflikoçhisar adlı eserinde Sarıyahşinin XIII. yy. ortaları ile XIV. yy. başlarında kurulduğunu söylemektedir. Oymaklar önce şu an Kırşehir sınırları içindeki“Rumkuş” adlı mevkiden Sarıyahşi yaylasına yerleşmişlerdir. Sonrada bugünkü ilçenin bulunduğu yere yerleşerek burada Sarıyahşi köyünü kurmuşlardır. Sarıyahşi yedi örenin ortasına kurulmuştur. Taşlı Ören mevkiinde Grekçe yazılı bir mezar taşı bulunmuştur. Kurtuluş mahallesinde Selçuklu Caminin tamiri esnasında cami önünde mermerden yapılı bir aslan başı ve genelde kiliselerde kullanılan uzun mermerler mevcuttur. Ancak bunlar sökülüp ***ürülmüştür. Sarıyahşi ‘nin nüfusu; 8.280’dir. Halkın geçim kaynağı büyük ölçüde tarıma, birazda hayvancılığa dayanmaktadır. Tarım ürünleri : Buğday, Arpa, Nohut, Şekerpancarı’ dır. Sebzeler Domates, Biber, Salatalık, Patlıcan, Fasulye’dır. Hayvancılıkta ise küçük baş hayvan olarak koyun, birazda Hirfanlı Barajı gölü kıyılarında balık avcılığı yapılmaktadır. ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:59 | #18 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Aksaray Güzelyurt ilçesi
Günümüzde “Yüksek Kilise” olarak bilinen “ANALİPSİS TEPESİ” ve civarında çok miktarda işlenmiş obsidiyen (volkanik cam) dan işlenmiş taş baltaları ve seramik parçalara rastlanması, bölge de “Kalkolitik Çağı” İnsanının burada yaşadığını göstermektedir. M.Ö. 2000’den itibaren bölgede Hititler’in yaşadığını Güzelyurt içerisinde, Sivrihisar yolu üzerinde bulunan “Kulaklı Tepe”de iki kale kalıntısı ve “Analipsis Tepesi”’indeki kilisenin üzerinde oturduğu duvarlardan anlıyoruz. Yine Mamasun baraj gölü çevresinde Hitit yazıtları ve kabartmaları vardır. Güzelyurt’un da içinde bulunduğu bölge M.Ö. VI. yy. da Pers İmparatorluğuna katılmıştır. Bu dönemde zaten var olan Feodal sistem daha da gelişmiş, köle satışı hızlanmış, bir yandan da bölgede Pers Ateşgedeleri görülmeye başlanmıştır. Persler, Kapadokya insanını kültürel ve dini açıdan öylesine etkilemiştir ki, Büyük İskender’ in bölgeyi işgalinde, İskendere boyun eğmeyerek Pers soylularından birini kral kabul ettiler. M.Ö. 332 yılında Kapadokya krallığını kurdular. Bu dönemde halk siyasi olaylarda da daima Persleri desteklemişlerdir. Hititler’in çok tanrılı dinlerinden sonra, bu yıllarda ateşe tapmayı ve Tanrıya inanışı birleştiren “İpsistaryo dini” ortaya çıktı. Bu din, büyük toprak faaliyetleri arasında rağbet gördü .M.Ö. 17. yy. da bölge Roma İmparatorluğu topraklarına katıldı. Fakat kral gücündeki dini liderlerin (rahipler) yönetimi M.S. 2. yy.’ a kadar azalarak da olsa devam etmiştir. Bu sıralarda köle durumunda bulunan halk arasında St. Paul’un bölgeye getirdiği Hıristiyanlık hızla yayılmaya başladı. Hıristiyanlık ilk yıllarda büyük tepki gördü. İmparatorluk tarafından resmi din olarak kabul edilinceye kadar bu dine inananlar, öncelikle Güzelyurt ve çevresi, Ihlara Vadisi, Peristrema Vadisi, Soğanlı gibi yerlerde saklanmışlardır. Zaman içinde Hıristiyanlık bu bölgede de Pagan dini ve Pers kökenli geleneklerden etkilenerek yeni bir anlayışa dönüştü. Zaten tarihin başlangıcından beri çok değişik Kültür ve dinlerin geçişine sahne olan bölgede bu durum kaçınılmazdı. Güzelyurt’lu Gregorius Teologos ve Kayserili Basilus, birlikte ortaya koydukları fikirlerle zaman içinde ortodoks mezhebinin kurucuları durumuna gelmişler, buna bağlı olarak da ilk manastır hayatı Güzelyurt’ta başlamıştır. İmparator Teodosius tarafından Güzelyurt’ta 385 yılında Gregorius Teologos adına bir de kilise yaptırılmıştır. Oğul Gregorius, 329 yılında “Arianzos” adı verilen çiftlikte doğmuştur. VIII. ve IX. yy. larda Müslüman Araplar Bizans üzerine yaptıkları akınlar sırasında torosları, Kilikya geçidinden aşarak Melendiz ovasına iniyorlardı. Arap yol haritalarında Güzelyurt (Qualuari) Melendiz ovasında bir istasyon olarak gösterilir. Romanın din üzerindeki baskısı, İkonoklast akım’ın başlamasına sebep olmuştur. Bu dönemde Aziz Gregorios’un ortaya koymuş olduğu dini sistem o kadar kuvvetlidir ki, bölge bu hareketten yara almadan kurtulmuş ve İkonoklast akım’a karşı olan Hıristiyan din adamlarına sığınak olmuştur. XII. yy. da Anadolu’ya hakim olan Selçuklular, toprağı işlemeyiiyi bilen Rumlar’ın göçünü önlemek için bazı imtiyazlar tanıdılar. Böylece Hıristiyan ve Müslüman halk bir arada yaşamaya başladılar. Belisırma’da bulunan St. Georges (Kırk Damaltı) Kilisesi buna iyi bir örnektir. Burada bulunan Fresk’de, bölgenin o dönemdeki beylerbeyi olan Basil Güyakupos, Türk kıyafetleri içinde resmedilmiş ve freskin kitabesinde Sultan II. Mesut için “çok yüksek ve çok asil bir sultan” olarak söz edilmektedir. 1470 yılında Osmanlı hakimiyetine giren Güzelyurt, bir müddet için Eratna ve Karaman beyliklerinin de toprağı olmuş, yine bu sıralarda Moğol akınlarına uğramıştır. Osmanlı döneminde, Güzelyurt’taki hristiyan nüfus, Lozan antlaşmasına kadar, daima Selçuklular döneminde buraya yerleştirilen müslüman nüfustan fazla olmuştur. 1815 yılında yapılmış bir nüfus sayımında hristiyanların oturduğu 300 hane ve 100’den fazla kilise olduğu tespit edilmiştir. Buna karşılık, Müslümanlara ait üç cami vardır. Bu haliyle Güzelyurt, çok eskiden beri gelmekte olan ve kültürel geleneklerini sürdüren bir Rum köyüdür. XIX. yy.’da hristiyanlar, Selçuklu döneminde daha önce bir takım ayrıcalıklara sahip olmaları ve Osmanlı zamanında kapitülasyonlardan yararlanmaları, ayrıca askere gitmemeleri sebebiyle ekonomik üstünlüğü ellerinde bulunduruyorlardı. Güzelyurt’taki Rumlar’ın büyük çoğunluğu arazinin verimsiz olması sebebiyle büyük şehirlerde iş yapmışlar ve çok zengin olmuşlardır. Bu gelirlerin memlekete aktarılması neticesinde, önemli bir dini merkez olan Güzelyurt bölge ticaretini elinde tutar hale gelmiştir. 1924 Mübadelesinden kısa bir süre önce, kilise Osmanlı Devletinden aldığı özel izinle para bastırdı. Kilisenin kontrolü ve garantisi altında 1 kuruş, ve 10 para olarak tedavüle çıkan bu paranın üzerinde Aziz Gregorius’un resmi bulunuyor; Rumların yanısıra Türkler de kullanıyorlardı. Mübadele ile Yunanistan’a giren Rumlar, Kavala yakınlarında “Nea Kalvari” adıyla yeni bir köy kurmuşlar ve Güzelyurt’taki kilisenin aynısını oraya inşa ederek, buradan ***ürdükleri kutsal eşyaların teşhir edildiği bir müze kurmuşlardır. Bugün, göç edenler ve hala hayatta kalanlarla onların çocuk ve torunları Güzelyurt’u ziyarete gelmekte ve bir bayram havasıyla karşılanmaktadır. Rumların göç etmesiyle birlikte Yunanistan’dan gelen Türk göçmenlerde Rumlardan kalan evlere yerleştirilmiştir. Güzelyurt ve civarı günümüzde çok iyi tanınan Kapadokya bölgesinin tüm özelliklerini üzerinde toplar. Manastır Vadisi, iki taraflı yüksek kayaların arasında olan su ve söğüt ağaçları, ayrıca pek çok kiliseler Ihlara Vadisi Analipsis tepesi civarındaki “Peri bacaları,Göreme, Zelve gibi Kapadokya bölgesi yüzey şekillerine iyi bir örnektir. Jeolojik açıdan volkanik bir yapıya sahip olan Güzelyurt’da pek çok mesire yeri olabilecek olan ve güzel görüntülü yerler mevcuttur. İnşaa edilen gölet yöreye ayrı bir güzellik vermiştir. Hasandağı eteklerinde kurulmuş bulunan Güzelyurt, klimatizm yönünden önemlidir. Deniz seviyesinden 1485 m. yüksekliktedir. Burada tam bir yayla havası hüküm sürer. Bu haliyle bölge, ileride yapılacak kış turizmi için bir konaklama merkezi de olabilecek niteliktedir. İklim şartları Güzelyurt’ta pek çok değişik bitkinin gelişmesi için iyi bir ortam sağlar. İlkbaharla birlikte başlayan renk cümbüşü Ağustos ayına kadar devam eder. Sonbaharda ise ilçe kavaklık ve söğütlüklerin yanı sıra çeşitli meyve ağaçları ve üzüm bağlarının sararması ile bambaşka bir renge bürünür. ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:59 | #19 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Aksaray Gülağaç ilçesi
Gülağaç İlçesinin Cumhuriyet tarihinden öncesi tarihinin araştırılması için, ayrıntılı bir tarih çalışması yapılmamış olmakla birlikte, bu güne kadar elde edilen tarihi ve arkeolojik bilgiler ışığında, çok azda olsa, bazı gelişmeler kaydedilebilmiştir. İlçemize bağlı Gülpınar kasabası, Demirci kasabası ve Saratlı kasabası civarında bulunan tarihi kalıntılar, İlçemizin tarihinin Milattan öncesine kadar uzandığını göstermektedir. Aksaray civarı Osmanlının son zamanında, Niğde Vilayet sancağına bağlı iken 1920 yılında tekrar müstakil sancak olmuştur. 1924 yılında vilayetler kurulurken de adı Aksaray vilayeti olarak değişen ilimiz,1933 yılında vilayetlikten alınarak Niğde iline bağlı bir ilçe haline getirilince, İlçemiz Gülağaç’da bu ilçeye bağlı bir köy durumunda idi 1957 yılında kasaba olan, İlçemizin o zamanki adı AĞAÇLI kasabasıdır. İlimiz Aksaray 15/06/1989 tarih ve 3578 sayılı yasa ile İl statüsüne kavuşunca Ağaçlı kasabası da aynı tarihte ilçe olan Güzelyurt’a bağlanmıştır. İlçemiz Gülağaç 09/05/1990 tarih ve 3644 sayılı yasa ile merkezi Ağaçlı kasabası adı Gülağaç olarak değiştirilerek İlçe statüsüne kavuşmuştur. Başlangıçta İlçemize bağlı 3 kasaba ve 8 köy bulunmakta iken 1996 yılında Niğde ilinden ayrılıp İlçemize bağlanan Sofular ve Bekarlar Kasabaları ile Kasaba sayısı 5‘e çıkmıştır. ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
26.04.09, 18:59 | #20 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Aksaray Eskil ilçesi
Eski kaynaklarda daha ziyade Eski İl olarak geçen Eskil’in ilk kurulduğu yer bugün Gavuröreni olarak bilinen ve İlçenin daha kuzeyinde, Tuz Gölünün yakınında bulunan mevkiidir. Anadolu Selçuklu Hakimiyeti ile birlikte Sultan II. Kılıçarslan tarafından Eskil ve çevresine Türk boyları yerleştirilerek bölge Türkleştirilmiştir. Selçuklular zamanında Eskil’ in Karaman Vilayetine bağlı Esb-Keşan Kazalar grubuna merkezlik yaptığı İstanbul Başvekalet arşivi İl Yazıcı defterinde belirtilmektedir. Geniş yerleşim yerlerine sahip Eskil’ de tarihi kalıntılara rastlanılmaktadır. Böğet Köyü, Ortakuyu, Köşk, Hüyüklü, Mutlu, Çulfa, Sağsak ve Tosun Yaylalarında höyükler mevcut olup, mimari eser kalıntılarına rastlanılmaktadır. Ortakuyu yaylasında Bizanslılardan kalma Tiyatro kalıntıları bugünde mevcuttur. Bağdat yolu olarak bilinen tarihi yolun taş döşeli kısımlarına Bayramdüğün mevkisinde de rastlanılmaktadır. Eskil Merkezinde Selçuklular zamanından kalma Ulu Camii mevcuttur. Selçuklular zamanında Eskil’ in Karaman Vilayetine bağlı Esb-Keşan kazalar grubuna merkezlik yaptığı, İstanbul Başvekalet Arşivi İl Yazıcı Defterinde belirtilmektedir. Geniş yerleşim yerlerine sahip Eskil’ de tarihi kalıntılara rastlanılmaktadır. Böğet Köyü, Ortakuyu, Köşk, Hüyüklü, Mutlu, Çulfa, Sağsak ve Tosun Yaylalarında höyükler mevcut olup, mimari eser kalıntılarına rastlanılmaktadır. Eskil 1929 yılında belde statüsüne kavuşmuştur. Aynı tarihte Eskil Belediyesi kurulmuştur. 1989 yılına kadar Karakol, Taşkapu ve Taşkesik mahalleleri mevcutken bu tarihte mahalle sayısı 11’e yükseltilip, Merkez (5 Yayla), Karşıyaka (2 Yayla), Cumhuriyet (9 Yayla),Mimar Sinan (3 Yayla), Fatih (11 Yayla), Mithatpaşa (7 Yayla), Zafer (5 Yayla), Fevzi Çakmak (7 Yayla), Yıldırım (10 Yayla), Hürriyet (8 Yayla), İstiklal (10 Yayla) şeklinde düzenleme yapılmıştır. İlçeye bağlı Eşmekaya Belediyesi 1971 yılında kurulmuştur. Cami-i Kebir ( 4 Yayla), Yenimahalle (4 Yayla), Kayacık (3 Yayla), Yeşilyurt (6 Yayla) olmak üzere 4 mahalleden oluşmaktadır. ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|