10.12.11, 01:42 | #131 |
KOLESTEATOM
Kolesteatom mastoid çıkıntının ve orta kulağın rahatsızlığıdır. Östaki borusunun tıkanması sonucu orta kulakta hava basıncı düşer ve kulak zarı içeri doğru çöker. Bu durum kulak zarındaki bir delikten kulak kanalı derisinin orta kulağa doğru ilerlemesi nedeniyle de olabilir. Normalde atılacak olan deri hücreleri (epitelial hücreler) orta kulakta tutulur ve burada bir kist veya kolesteatom denilen bin tümör oluştururlar. Kolesteatom bu bölümü çevreleyen kemikleri aşındırır ve orta kulaktaki ufak kemiklere zarar verir. Belirtiler - işitme kaybı - Kulaktan cerahat akması - Baş ağrısı veya kulak ağrısı - Baş dönmesi Bazı vakalarda bu doğuştan vardır. Gelişme sırasında deri hücreleri kulak zarının gerisinde sıkışıp kalmıştır. Kolesteatom eğer bir çocuğun kulağında oluşursa, çabuk büyür. Yetişkinlerde bu problem yavaş ilenler. Teşhis Doktorunuz kulağınızı otoskopla, kulak kanalının bütününü görmesini sağlayacak bir ufak aletle, muayene eder ve kulak enfeksiyonu geçirip geçirmediğini öğrenmek ister. Eğer bir kolesteatomdan şüphelenirse, sizi bir kulak-burun-boğaz uzmanına gönderir. Böylece daha geniş bir muayeneden ve işitme testinden geçersiniz. Kolesteatom selimdir, başka yerlere yayılmaz. Ancak kalıcı işitme kaybına neden olabilir. Ayrıca yüz sinirlerini etkileyebilir ve tedavi edilmediğinde nadiren menenjite sebep olabilir. Tedavi Bu durum kroniktir ve ancak ameliyatla geçer. Kolesteatom küçükse daha basit (minör) bir ameliyatla alınır. Daha büyük ve ilerlemiş bir kolesteatom orta kulak kemiklerindeki bozuklukların giderilmesi için daha büyük çapta bir ameliyat veya ameliyatlar dizisi gerektirebilir. Bu uygulama kistin tüm parçalarını alabilmek için çok titiz çalışma gerektirir. Kist tekrar oluşabilir onun için tekrar tekrar ameliyat gerekebilir. İşitmeyi sağlayabilmek için orta kulak kemiklerinin yeniden yapılması da ameliyata dahil olabilir. Orta kulağı yeniden şekillendirmek için başka kimselerin kulak kemikleri veya yapay (prostetik) gereçler kullanılabilir. Şiddetli vakalarda radikal (kökten çıkaran) mastoidektomi yapıp belli aralıklarla temizlenebilecek bir bölüm bırakmak uygulanabilir bir seçenektir. Bu metot kemikleri tedavi etmez ve işitme kaybını düzeltmez. ww.uydulife.tv
__________________
TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR... ---------------------------------- Sungate Titan Full HD İptv 42.0°E-39.0°E-46.0°E-19.2°E-16.0°E-13.0°E-9.0°E7.0°E4.9°0.8°W |
|
10.12.11, 01:42 | #132 | |||||||||
Üye Numarası: 9499
Üyelik tarihi: 07.02.2011
Nereden: Adana
Mesajlar: 9.420
Konular: 6809
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 570
Rep Seviyesi :
Level: 63 [] Paylaşım: 313 / 1569 |
KOLOBOM (COLOBOMA)
Kolobom; gözle ilgili herhangi bir oluşumun (göz kapağı, retina,iris gibi) doğumsal gelişim kusurudur. Genelde yarık şeklinde kendini gösterir. Gözün embriyolojisinde 4 haftalık fötus evresinde, gözü oluşturmak üzere ön beyinden çıkıntı yapan parçacık, gözün küresel bir yapıya dönüşmesi için kendi içine çökerek birleşir. Bu kapanma (birleşme) kusurları kolobom olarak bilinir. Durumun ağırlığına göre retina, makula, optik sinir, koroid, lens, iris, kapak kolobomu tekil olarak veya birkaçı bir arada ortaya çıkabilir. Ancak olay herzaman gözlerde belirgin bir yarık şeklinde algılanmamalı, göze ait herhangi bir oluşumun gelişiminin tam olarak tamamlanmadığı şeklinde algılanmalıdır. Koloboma neden olarak ailevi geçiş kesin bir neden olarak saptanmamıştır ancak, hastalıkların belirli kromozomal hastalıklarla ilgili olduğu bilinmektedir. Schmid Fraccaro sendromu, Trisomy 18 (E- sendromu) gibi kromozomal hastalıklarda kolobom meydana gelebiir. Sebebi açıklanamayan tüm doğumsal anomalilerde olduğu gibi, ailevi risk olup olmadığı dikkatlice araştırılmalıdır. Kolobomun etkileri hastalığın şiddetine ve problemin yerine bağlı olarak değişir. Açıklık genelde gözün alt kısmındadır. Lens kolobomu; eğer büyükse iris ve koroid tabakada kusurlara eden olabilir ve retina tabakasında yırtılma meydana gelme olasılığını biraz arttırır. Şiddetli olgularda, gözün büyüklüğünde azalma meydana gelebilir. Buna mikroftalmus adı verilir. Ancak mikroftalmus, kolobom olmadan da meydana gelebilir. İris kolobomu, pupilde anahtar deliği görünümü verebilir. Merkezi görmede hasar oluşabilir. Bazı kolobom olgularında, nörolojik ve kromozomal problemler de var olabilir. Bunlardan birisi son derece nadir görülen CHARGE hastalıklar grubudur. (C - Coloboma; H - Heart defects (kalp problemleri); A - Atresia of the choanae (arka burun deliklerinin kapalı olması); R - Retarded growth and development (büyüme ve gelişme geriliği); G - Genital hypoplasia (yetersiz cinsel organ gelişimi, inmemiş testis gibi); E - Ear anomalies (kulak anomalileri)). Yine küçük göz, fazla parmak ve zeka geriliği koloboma eşlik edebilir. Görme yeteniğinde azalma, nistagmus, şaşılık, fotofobi ve görme alanı kaybı hastalarda bulunabilir. Tedavi Hastalığın durumuna göre tedavi yöntemleri farklılık göstermektedir. Retina dekolmanı (ayrılması) durumunda vitrektomiyi takiben lazer (argon veya kripton) ile retina altta yatan yapılara tutturulur. İris kolobomunda, kozmetik amaçla kontakt lensler kullanılabilir. KOLOBOM KONUSUNDA BİR GÖZ UZMANI HEKİME BAŞVURULMALIDIR ww.uydulife.tv
__________________
TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR... ---------------------------------- Sungate Titan Full HD İptv 42.0°E-39.0°E-46.0°E-19.2°E-16.0°E-13.0°E-9.0°E7.0°E4.9°0.8°W |
|||||||||
10.12.11, 01:43 | #133 | |||||||||
Üye Numarası: 9499
Üyelik tarihi: 07.02.2011
Nereden: Adana
Mesajlar: 9.420
Konular: 6809
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 570
Rep Seviyesi :
Level: 63 [] Paylaşım: 313 / 1569 |
KONJENITAL ADRENAL HIPERPLAZI
Böbrek üstü bezlerinin aşırı büyümesi ve buradaki bazı enzimlerin eksikliği sonucu meydana gelen bir hastalıktır. Ortaya çıkan bulgular eksik olan enzime göre değişiklik göstermektedir. 21 Hidroksilaz Eksikliği Çekinik geçiş gösterir, yani hem anne hem de babanın hastalığı taşıması gerekir. Konjenital adrenal hiperplazi hastalarının %95 inde bu enzik eksiktir. 6. kromozomun kısa kolu üzerindeki bir gen hastalıktan sorumludur. 15000-20000 bebekte bir gözlenir. Topuk kanından alınan kan analizi ile tanı konabilmektedir. Hastalığın genelde iki tipi bulunur : tuz kaybettiren tip (%75) ve virilizan (erkeksi özellik veren) tip (%25). 1) Klasik Tuz Kaybettirici Tip : bu hastalarda kortizol ve aldesteron enzimi azalmış, ACTH ve 17-OH Progesteron artmıştır. Artmış andorjenlerden dolayı kızların cinsel organlarının olmasına rağmen yapışıklık ve anormallik gözlenir ve kız bebekler yanlışlıkla erkek bebek sanılabilirler. Erkeklerin cinsel organlarında anormallik olmaz. Tuz kaybına bağlı olarak yaşamın ilk haftalarında aşırı su kaybı ve şok gelişebilir. Laboratuvarda kan analizi ile tanı konur. Tedavide kortizon ve fludrokortizon verilir, kızlardaki cinsel anormallikler ameliyatla düzeltilir. 2) Virilizan 21 Hidroksilaz Eksikliği : Tuz kaybı olmaksızın sadece androjen artışına bağlı bulgular vardır. Kızlar cinsel organlarında anormallikle doğarlar. Tedavide kortizol verilir. 11 Beta Hidroksilaz Eksikliği 8. kromozomun uzun kolunda hasar vardır. Bu hastalığı diğerlerinden ayıran özellik hastalarda tansiyon yüksekliği olmasıdır. Erkeksi özellikler gelişmiştir. Kanda 11-deoksikortizol ve DOC artmıştır. DOC tansiyon yüksekliğine neden olur ve tuz kaybını engeller. HAMİLE BAYANIN İDRARINDA VEYA AMNİYOTİK SIVIDA ARTMIŞ 11 DEOKSİKORTİZOL SEVİYESİNİN TESPİTİ İLE DOĞUM ÖNCESİ TANI (PRENATAL TANI) MÜMKÜNDÜR. 17 Alfa Hidroksilaz Eksikliği Bu enzimin eksikliğinde DOC seviyeleri artar ve tansiyon yüksekliği ile potasyum seviyelerinde düşme meydana gelir. Cinsel hormonların sentesi yetersizdir ve bunun sonucunda; erkeklerde psödohermafroditizm (yalancı çift cinsiyet), kızlarda cinsel gelişim geriliği meydana gelir. 3 Beta Hidroksisteroid Dehidrogenaz Eksikliği Kortizol, aldesteron ve androjen sentezinde azalma vardır. Klasik tipinde tuz kaybına ek olarak erkeklerde üretra ucunun normalden farklı olarak penisin üstünde olması (hipospadias) ve erkeksi özelliklerin tam gelişmemesi (kıllanma, kas gelişimi gibi); kızlarda da hafif derecede erkeksi özellik gelişimi bulunur. Hastaların bazılarında tuz kaybı yoktur. Hasta kızlar adet düzensizlikleri ve aşırı kıllanma şikayeti ile doktora başvurduklarında tanı konabilir. Artmış delta-5 steroidleri ile tanı konabilir. ww.uydulife.tv
__________________
TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR... ---------------------------------- Sungate Titan Full HD İptv 42.0°E-39.0°E-46.0°E-19.2°E-16.0°E-13.0°E-9.0°E7.0°E4.9°0.8°W |
|||||||||
10.12.11, 01:43 | #134 | |||||||||
Üye Numarası: 9499
Üyelik tarihi: 07.02.2011
Nereden: Adana
Mesajlar: 9.420
Konular: 6809
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 570
Rep Seviyesi :
Level: 63 [] Paylaşım: 313 / 1569 |
KONJONKTIVIT
Konjonktif tabakanın iltihaplanmasıyla ortaya çıkan bir göz hasta1ığıdır, Konjonktivitin nedenleri çok çeşit1idir. En sık görülen nedenler virüsle ilgili iltihaplar ve mekanik tahriş1erdir. Çoğun1uk1a tüberküloz, difteri ve gonore (belsoğukluğu) gibi hastalıklar sırasında da konjonktif tabaka iltihaplanabilir. Belirtileri: Sabahları gözkapakları çapakla birbirine yapışır. Gözler sulanır ve kızarır. Bazen gözkapağının kenarında arpacık görülebilir. Tedavi: İltihabın nedenine bağ1ı bir tedavi yöntemi uygulanır. Eğer mekanik bir tahriş söz konusuysa, tahriş nedeni ortadan kaldırılır. Genellikle hastalık her iki gözde birden belireceği için tedavi her iki göze de uygulanmalıdır. Virüsle ilgili iltihaplarda antibiyotik tedavisi öngörülür. Göz banyoları çapak o1uşumunu önler ve göz1erin mikroplardan arınmasına yardım eder. Hasta gözlerin üzerine herhangi bir bandaj kullanılması uygun deği1dir, ama koyu renkli gözlük kullanılabilir ww.uydulife.tv
__________________
TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR... ---------------------------------- Sungate Titan Full HD İptv 42.0°E-39.0°E-46.0°E-19.2°E-16.0°E-13.0°E-9.0°E7.0°E4.9°0.8°W |
|||||||||
10.12.11, 01:43 | #135 | |||||||||
Üye Numarası: 9499
Üyelik tarihi: 07.02.2011
Nereden: Adana
Mesajlar: 9.420
Konular: 6809
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 570
Rep Seviyesi :
Level: 63 [] Paylaşım: 313 / 1569 |
KOSTOKONDRIT (TIETZE)
Bu isim Latince deki costa (kaburga) ve Yunancadaki chondros (kıkırdak) sözcüklerinden gelmektedir. Bu hastalık kaburga kıkırdaklarını tutar. Kostokondrit, Tietze sendromu adıyla da bilinir. Belirtiler - Göğüste ağrı, özellikle göğüs kafesinin önünde - Göğüs kemiğinin (sternum) çevresindeki dokularda şişme de olabilir. Ağrı kaburgadaki bir iltihabın sonucu oluşur. İltihabın nedeni, göğüs kafesine gelen bir darbe olabilir, ancak çoğu kez neden bilinmemektedir. Ağrı, kaburgaların hareket ettirilmesi ya da hasta bölgeye doğrudan basınç uygulanmasıyla artabilir. Ağrı ilk ortaya çıktığında, kalp krizi olasılığı akla gelebileceğinden endişe duyulmasına neden olabilir. Kostokondrit acil bir durum değildir, ancak göğüste ani ve şiddetli bir ağrı ortaya çıktığında, kalp krizi olasılığı nedeniyle hemen doktorunuza başvurun. Teşhis Kaburgaların birleşme yerinde, şişme ile birlikte ya da şişme olmadan oluşan hassasiyet ana belirtidir, ancak, herhangi bir kalp ya da akciğer hastalığı olmadığından emin olmak için göğüs röntgeni, elektrokardiyogram ve kan testleri gerekebilir. Tedavi Uygun dinlenmeyle, belirtiler zaman içinde ortadan kaybolabilir. Egzersiz belirtileri şiddetlendirebilir, bu nedenle şikayetleri artıran hareketlerden kaçının. ilaç Tedavisi Aspirin ve diğer antienflamatuar ilaçlar yararlı olabilir. Gerekirse, hasta bölgeye kortizon gibi steroid bir ilaç enjekte edilebilir ww.uydulife.tv
__________________
TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR... ---------------------------------- Sungate Titan Full HD İptv 42.0°E-39.0°E-46.0°E-19.2°E-16.0°E-13.0°E-9.0°E7.0°E4.9°0.8°W |
|||||||||
10.12.11, 01:43 | #136 | |||||||||
Üye Numarası: 9499
Üyelik tarihi: 07.02.2011
Nereden: Adana
Mesajlar: 9.420
Konular: 6809
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 570
Rep Seviyesi :
Level: 63 [] Paylaşım: 313 / 1569 |
KULAK
İşitme olaylarının alıcı organı olan kulak dışkulak, ortakulak ve içkulak olmak üzere üç bölümden oluşmuştur. Dışkulak Kulak kepçesi ve kulak yolundan oluşmuştur. Kulak yolunun içinde koyu sarı renkli bir madde olan kulak kiri vardır ve görevi kulağa giren tozları yakalamaktır. Kulak yolunun sonunda, dışkulağı ortakulaktan ayıran, çok ince ve gergin kulak zarı vardır. Ortakulak İçi hava dolu bir boşluktur ve yutağın üst kısmından uzanan östaki borusu ile hava alır. Ortakulağın hava alması kulak zarının yırtılmasını önler. Bazı hallerde östaki borusunun içini örten zar iltihaplanırsa, bu yol kapanır ve işitme biraz güçleşir. Ortakulakta işitme kemikleri olan çekiç, örs ve üzengi kemikleri bulunmaktadır. Çekiç kemiği kulak zarına bağlıdır, üzengi kemiğinin tabanı ise içkulağın kemik duvarı üzerindeki oval pencereye geçmiştir. Örs kemiği ise bu iki kemiğin ortasındadır. Kulak zarı ses dalgalarıyla titreştiği zaman kulak zarına bağlı olan çekiç kemiği sarsılır ve böylece işitme kemiklerinin hepsi titreşime katılarak titreşimleri içkulağa iletirler. İçkulak Kemik ve zar dolambaç olarak iki ye ayrılır. Zar dolambaç kemik dolambacın içine yerleşmiş durumdadır. Kemik dolambaç da kemik dalız, kemik daire kanalları ve kemik salyangoz olmak üzere üçe ayrılmıştır. Kemik dalız üzerinde biri oval, diğeri yuvarlak olan iki pencere vardır. Oval pencereye üzengi kemiğinin tabanı geçmiştir. Yuvarlak pencere ise, ikinci kulak zarı adı verilen bir zarla örtülmüştür. Sarmal biçimdeki kemik salyangoz, bir kenarı eksen tarafındaki duvara yapışık, diğer kenarı serbest olan kemik bir perdeyle iki kanala ayrılmıştır. Zar dolambacın içi renksiz endolenf (iç lenf) sıvısıyla doludur. Kemik dolambaçla zar dolambacın arasında ise perilenf (dış lenf) sıvısı vardır. Zar dolambacın üç-parçalı zar yarım daire kanalları, tulumcuk, kesecik ve zar salyangoz adını alan dört bölümü vardır. Zar yarım daire kanalları, kemik yarım daire kanallarının, tulumcuk ve kesecik de kemik dalızın içine yerleşmiştir ve her üçü de vücut dengesiyle görevli içkulak parçalarıdır. Zar salyangoz, kemik salyangozun içindeki yarım perdeyle ona karşı olan duvar arasından dolandığı için bütün salyangozda üç kanal oluşur. Bu kanallardan birincisi, zar salyangozun kendi içindeki kanaldır. Zar salyangoz kanalı adını alan bu kanalın içinde, asıl işitmeyle görevli olan korti organı bulunmaktadır. İkinci kanal, kemik salyangozu dalıza bağlayan dalız kanalı ve üçüncü kanal ise, kemik salyangozdan yuvarlak pencereye giden yuvarlak pencere kanalıdır. Asıl işitmeyle ilgili yapı korti organıdır. Korti organında işitme sinirlerinin dağıldığı, üzerlerinde titrek tüyler bulunan işitme hücreleri vardır. Bu hücrelerin sayısı yaklaşık 16-20.000 kadardır. Korti organının en önemli ve üzerinde durulacak bölümü, bu organı örten ve bir kenarı serbest olan örtü zarıdır. İçkulakta iki türlü sinir vardır. Birincisi, korti organının işitme hücrelerinde sonlanan işitme siniri, ikincisi, zar yarım daire kanalları, tulumcuk ye kesecikte sonlanan denge siniridir. Duyma olayı Kulak kepçesiyle toplanarak kulak yolu aracılığıyla kulak zarına gelen ses dalgaları kulak zarını ve kulak zarı da işitme kemiklerini titretir. Bu titreşimler üzengi kemiğinin bağlantısı nedeniyle oval pencereden kemik dolambaç içindeki perilenf sıvısına geçer ve böylece, zar salyangozunun endolenf sıvısında ve dolayısıyla korti organmın işitme hücrelerinde sarsıntı oluşur. Bu sarsıntı sırasında işitme hücrelerinin tüyleri, üzerinde saçak gibi yer almış olan örtü zarına çarpar. İşitme hücrelerinde oluşan bu, uyartı işitme siniri tarafından beyne ulaştırılır. Özetle, asıl işitme organı salyangozdur. Zar dolambacın bölümleri olan ve dengeyi sağlamakla görevli bulunan tulumcuk ve kesecik tabanında, zar yarım daire kanallarının dip bölümlerinde, duyu hücreleri, yani denge organları vardır. ww.uydulife.tv
__________________
TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR... ---------------------------------- Sungate Titan Full HD İptv 42.0°E-39.0°E-46.0°E-19.2°E-16.0°E-13.0°E-9.0°E7.0°E4.9°0.8°W |
|||||||||
10.12.11, 01:43 | #137 | |||||||||
Üye Numarası: 9499
Üyelik tarihi: 07.02.2011
Nereden: Adana
Mesajlar: 9.420
Konular: 6809
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 570
Rep Seviyesi :
Level: 63 [] Paylaşım: 313 / 1569 |
KULAK BUYUKLUGU
Uzağa taşan kulaklar başa yapışan kulaklardan ne daha iyi ne de daha kötü duyar. Onun için bu daha çok kozmetik (yüz ve cilt güzelleşmesi) bir problemdir ve nadir olarak görülür. Baştan uzaklık mesafesi azdan çok fazlaya kadar değişebilir. Bazı durumlarda kepçe kulak hissi bir problemin kaynağı olabilir. Utanma, alay konusu olma veya beğenilmeme gibi duygular gelişebilir. Belirtiler : Anormal sayılacak kadar baştan uzağa (taşan) kulaklar Tedavi Kepçe kulakla ilgili yanlış bir düşünce de geceleri kulakları başa bağlayarak veya bantla yapıştırarak yatırabileceklerine inanmaktır. Bu uygulama problemle ilgili bir şeyler yapıldığı için rahatlatıcı olabilir, fakat netice vermez. Orta derecede kepçe kulağı olanların saç modellerini değiştirip kulağa daha az ilgi çeken bir modeli uygulamaları daha etkili yaklaşım olabilir. Ameliyat Kepçe kulak basit bir cerrahi uygulamayla düzeltilebilir. Cerrah kulağın arkasında dilinin kıvrıldığı yerin yakınını yarar. Bir çubuk (ince, uzun parçalı) deri ve bazı durumlarda kıkırdak kesip çıkarır. Kulağı başa doğru çekip yarığı kapatır. iz kulağın arkasında kalır. Ancak bu uygulama 4 yaşından küçük çocuklarda yapılmamalıdır. Kulakları hala gelişme safhasındadır. Alay edilmeyi önlemek için tam okula başlamalarından önce yapılır. ww.uydulife.tv
__________________
TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR... ---------------------------------- Sungate Titan Full HD İptv 42.0°E-39.0°E-46.0°E-19.2°E-16.0°E-13.0°E-9.0°E7.0°E4.9°0.8°W |
|||||||||
10.12.11, 01:43 | #138 | |||||||||
Üye Numarası: 9499
Üyelik tarihi: 07.02.2011
Nereden: Adana
Mesajlar: 9.420
Konular: 6809
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 570
Rep Seviyesi :
Level: 63 [] Paylaşım: 313 / 1569 |
KULAK CINLAMASI (TINNITUS)
Kulak çınlaması etrafta gürültü olmadığı zaman duyulan rahatsız edici sestir. Bu hem herhangi bir kulak rahatsızlığının hem de kalp damarlarına bağlı hastalıklar ve kansızlık dahil başka hastalıkların belirtisi olabilir. Bu seslerin duyulmasına neden olan mekanizma anlaşılamamıştır. Kulak çınlaması ekseriyetle işitme kaybına bağlıdır. Belirtiler - Kulakta zil, uğultu, ıslık gibi sesler duymak. - işitme kaybı. Teşhis Kulaklarınızdaki zil sesi, vızıltı ya da benzer seslerin görünürde bir kaynağı yoksa, muhtemelen kulak çınlaması sorununuz vardır. Bu gibi sesler ara sıra ya da sürekli olabilir ve ses yüksekliği değişebilir;kalp sesleriyle de eşzamanlı olabilir. Kulak çınlamasında,doktorunuz önce enfeksiyon, kulak tıkanması, otoskleroz, menier hastalığı, akustik travma, irsi sağırlık ya da iş şartlarının neden olduğu işitme kaybı gibi bozuklukların varlığını araştıracaktır. Doktorunuz kulağınızdaki sesin nedenini belirlemek için bir dizi test yapabilir; kulağınızı muayene ettikten ve işitme testlerini yaptıktan sonra bilgisayarlı tomografi çekilmesini de önerebilir. Tedavi Kulaktan gelen sesler çok rahatsız edicidir, fakat kendi başına sağlığı tehlikeye sokmaz. Bazı vakalarda çınlama hemen tedavi edilir ve geçer. Kulak salgısı, yabancı bir madde veya orta kulak iltihabı böyle vakalardır. Neticede işitme kaybı ekseriyetle ortadan kalkar. Ancak birçok olayda belirtiye neden olan etkenin tedavi edilmesi çınlamayı kesebilir de kesmeye-bilir de, çınlamayı durdurmanın bir yolu bulunamadığında müzik sesi ile (örneğin geceleri saatli radyoyla) veya bazı vakalarda kulak çınlaması maskesiyle (işitme aleti gibi kullanılan ve kulakta duyulandan daha hoş sesler çıkaran alet) bu ses bastırılabilir. işitme özürlülerde kullanılan alet çevredeki sesleri yükselttiğinden çınlamayı azaltabilir. Eğer kulaklarınız çınlıyorsa yüksek sesten, nikotinden, kafeinden ve alkolden uzak durun. Bunlar çınlamayı artırır. Ekseriyetle, bu rahatsız edici duruma katlanmayı öğrenmek gerekecektir. ww.uydulife.tv
__________________
TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR... ---------------------------------- Sungate Titan Full HD İptv 42.0°E-39.0°E-46.0°E-19.2°E-16.0°E-13.0°E-9.0°E7.0°E4.9°0.8°W |
|||||||||
10.12.11, 01:43 | #139 | |||||||||
Üye Numarası: 9499
Üyelik tarihi: 07.02.2011
Nereden: Adana
Mesajlar: 9.420
Konular: 6809
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 570
Rep Seviyesi :
Level: 63 [] Paylaşım: 313 / 1569 |
KULAK ILTIHABI (AKUT)
Akut kulak iltihabı (otitis media) dört temel şekilde olur. Seröz otitis media (sulu kulak iltihab) akıntılı otitis media, akut pürülan otitis mefia (akut cerehatlı kulak iltihabı) ve sekretuar otitis media (salgılı kulak ilthabı). En hafif tür olan (seröz) sulu kulak iltihabında orta kulakta sıvı birikir. Bunun nedeni östaki borusunun kapalı olması veya orta kulakta aşırı miktarda sıvı salgılanmasıdır. Rahatsızlık duyulabilir ve geçici olarak işitme kaybı olur, ancak genelde enfeksiyon yoktur. Belirtiler - Kulakta doluluk hissi - Şiddetli kulak ağrısı - Yüksek ateş ve üşüme - Bulantı ve ishal - işitme kaybı İkinci türde (akıcı maddeli kulak iltihabında) hem sıva hem enfeksiyon vardır. Bu ekseriyetle üst solunum yolları enfeksiyonu, adenoid büyümesi veya her ikisiyle birlikte ve onlarla ilgili olarak gelişir. Bu kulak iltihabı üçüncü tür kulak enfeksiyonuna ve en tehlikeli an akut cerahatlı (pürülan) kulak enfeksiyonuna neden olur. Bu üçüncü türde orta kulak cerahatla dolar ve cerehatın basıncı kulak zarını patlatabilir. Neticede kan ve cerahat akar. Akut cerahatli kulak iltihabı en çok çocukları etkiler. Enfeksiyon virütik de olabilir. Bakteriden de kaynaklanabilir. Bazen kulak iltihabı uzun sürdüğünde veya tekrarlandığında orta kulak civarındaki hücrelerde değişme görülür. Bu hücreler daha koyu bir sıvı salgılamaya başlarlar. Netice salgılı (secretory) kulak iltihabıdır. Teşhis işitme kaybı ve ateşle birlikte kulakta keskin bir ağrı, otitis medyanın (orta kulak iltihabı) belirtileri olabilir(Eğer bir kulak iltihabı varsa bebekler sürekli ağlar ve hasta kulağı çekiştirirler). Gecikmeden doktorunuza başvurun. Doktorunuz hastalık etkenini belirlemek için bir kültür örneği alarak laboratuvara göndere-bilir. Sulu veya salgılı (kalın sıvılı) kulak iltihabı rahatsız edici durumlardır, ancak kalıcı işitme kaybı doğurmazlar. Kulak iltihabının daha ciddi an türleri gerektiği gibi tedavi edilmezler ise enfeksiyon mastoid çıkıntısına yayılabilir ve nadiren de iç kulağa geçer. Kulak zarı orta kulak kemikleri veya iç kulak yapısı zarar görürse, kalıcı işitme kaybı olabilir. Tedavi Doktorunuzu görünceye kadar akut kulak iltihabının sebep olduğu ağrıyı bir miktar azaltabilirsiniz. Aspirin veya başka bir ağrı kesici alabilir ve ısıtılmış (ılık) ufak bir yastığı kulağınızın üzerine koyabilirsiniz. İlaç Tedavisi Berrak sıvı biriken orta kulak iltihabında (seröz otitis mediya), doktorunuz burundan daha rahat nefes alabilmeniz ve östaki borusundan orta kulağa g den hava miktarını artırmak için, dekonjestan (salgı azaltıcı) bir burun damlası verebilir. Akut ve cerahatli ortakulak iltihabında da antibiyotik tedavisi yapabilir. Eğer iltihap geçmiyorsa tedaviye başka antibiyotikler de eklenebilir Eğer bur n akıntısı ve çeşitli burun alerjileri orta kulak iltihabının gelişmesine katkıda bulunuyorsa, doktorunuz burun damlası ve antihistaminik ilaçlar verebilir. Ameliyat Eğer kulak zarı üzerinde fazla basınç varsa, zar cerrahi müdahale ile açılıp (myringotomi) basınç giderilir. Çocuklarda bu uygulama hastanede genel anestezi altında yapılır. Kulak zarı 1-2 hafta içinde kapanır. ww.uydulife.tv
__________________
TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR... ---------------------------------- Sungate Titan Full HD İptv 42.0°E-39.0°E-46.0°E-19.2°E-16.0°E-13.0°E-9.0°E7.0°E4.9°0.8°W |
|||||||||
10.12.11, 01:44 | #140 | |||||||||
Üye Numarası: 9499
Üyelik tarihi: 07.02.2011
Nereden: Adana
Mesajlar: 9.420
Konular: 6809
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 570
Rep Seviyesi :
Level: 63 [] Paylaşım: 313 / 1569 |
KULAK ILTIHABI (KRONIK)
Akut kulak iltihaplarından herhangi biri -sulu kulak iltihabı, dökülebilen (akıcı) maddeli kulak iltihabı, akut cerahatli kulak iltihabı ve salgılı kulak iltihabı- kronik kulak iltihabına dönüşebilir. Bir kronik kulak iltihabı (chonic otitis media) akut kulak iltihabından daha tehlikelidir, çünkü ağır ve uzun süren etkisi kalıcı yıpranmaya neden olabilir. Akut bir enfeksiyon hemen gelişir ve çabuk tedavi olur. Kronik durum ise hemen hareket geçirecek kadar rahatsızlık vermez ve hastalık yerleşinceye kadar fark edilmeyebilir. Belirtiler - Kulak ağrısı - Belirli aralıklarla kulaktan cerahat gelmesi. - işitme kaybı Kronik sulu kulak iltihabı burnun en gerisindeki adenoidin ısrarla şişmesi veya iltihaplanması nedeniyle olabilir. Şişme östaki borusunu tıkar. Adenoid problemleri ekseriyetle çocuklarda görülür. Yetişkinlerde olmasının sebepleri östaki borusunun tekrar tekrar tıkanması veya önceki enfeksiyonlar nedeniyle östaki borusunda arızalar kalmış olması veya burnun ve boğazın gerisinde kitleler bulunmasıdır. Kronik akıcı maddeli kulak iltihabı ve kronik cerahatli kulak iltihabı daha ciddi vakalardır. ilk akut enfeksiyon bazı durumlarda tedavi yapılsa bile, tamamen kurumaz ve bu enfeksiyon düşük bir seviyede varlığını sürdürürse kronik enfeksiyona dönüşebilir. Bu tür bir enfeksiyon, mastoid çıkıntısına, kulağın arkasındaki kemiğe yayılabilir. Mastoid çıkıntısındaki enfeksiyonu kökünden kurutmak daha zordur. Bazen ilk akut enfeksiyon tamamen yok edilebilir, fakat yeri ileride enfeksiyon oluştuğunda cerahat kulak zarının delinmesine ve orta kulaktaki ufak kemiklerin zarar görmesine neden olabilir. Teşhis Eğer kulağınızdan cerahat geliyorsa ve kulak ağrısı veya işitme kaybı belirtileri duyuyorsanız, doktorunuzu görün. Enfeksiyonun kaynağını bulmak için kulağınızı otoskopla muayene edecektir. Ayrıca enfeksiyonun mastoid çıkıntısına yayılıp yayılmadığını belirlemek için radyolojik muayene veya CT (bilgisayarlı tomografi) isteyebilir. Kronik salgılı kulak iltihabına sık rastlanmaz. Rahatsız edici olmakla birlikte genelde kalıcı zararlar vermez. Cerahatlı kulak iltihabı ise tedavi edilmediği zaman kalıcı işitme kaybına neden olabilir. Tedavi İlaçla Tedavi Kronik sulu veya salgılı kulak iltihapları eğer burun tıkanmaları veya burun alerjilerine bağlıysalar antihistamikler veya açıcı ilaçlarla (dekonjestan) tedavi edilirler. Kronik akıcı maddeler veya cerahatlı kulak iltihaplarına ekseriyetle ağızdan alınan antibiyotikler uygulanır. Eğer kulak zarı sağlamsa kulak damlaları etkili olamaz, çünkü enfeksiyon bölgesine erişmezler. Ameliyat Eğer durum iyiye gitmezse ve problemin nedeni adenoidler ise doktorunuz cerrahi yolla adenoidlerin alınmasını önerebilir. Bu problemi tedavi etmenin diğer bir metodu da kulak zanından içeri bin tüp sokup iltihabi boşaltmaktır. Tüm tedavi süresince kulaklar ıslanmamalıdır. Bu herkes için özellikle, çocuklar için çok zordur. Eğer kronik sulu veya cerahatli kulak iltihabi şikayetiniz varsa ve mastoid çıkıntısı enfeksiyon kapmışsa, doktorunuz mastoidektomi önerebilir. Bu enfeksiyonun tekrarlanmasını ve yayılmasını önlemek için mastoid çıkıntısının alınması ameliyatıdır. ww.uydulife.tv
__________________
TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR... ---------------------------------- Sungate Titan Full HD İptv 42.0°E-39.0°E-46.0°E-19.2°E-16.0°E-13.0°E-9.0°E7.0°E4.9°0.8°W |
|||||||||
Bookmarks |
Konuyu Toplam 16 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 16 Misafir) | |
|
|