09.12.09, 05:34 | #1 |
yakici aci
Yakıcı Acı İnce sızılarla sızlarken içim Kazanlar dolusu kopkoyu hicran Dökülür üstüme üstten aşağı Yaralar içinde sızlar yüreğim... Akşamdan beridir her yanım acı Yangınlar içinde kalmış gibiyim Kıvrandırır beni bir garip sancı Üstüme dökülen hicran ben miyim? .. Bu nasıl acıdır, kemiklerimi Kemire kemire sanki eritir Bu nasıl acıdır, sevdiklerimi Bir mum gibi yanar, yakar eritir... Yakıcı Bir Islık Sesi Damar damar açan düşsel tomurcuk Gizemli yol bulur sevgilerden Tedirgin bir yalnızlığa inat İz sürer gece gündüz demeden... Göçebe zaman başka bir baharı alır getirir Tutsak aşk işte bu döngüde düşer yıldızlardan Sonrasında Yaşamdan beslenen o bereketli tohum Süt beyaz filizler misali Buğulu bir soluk itişiyle uzar da uzar... Gökçe bulutlarda dolanır sevi Yatağına sığmaz delişken nehir olur da İki bedende Çağlayanlarca taşar... En mahrem ilk yazların körpe düşlerinden Yakıcı bir ıslık sesi yayılır ansızın Öz/üm tutuşur sınırsızca... Sulu sepken yağmurlar nasıl yapışırsa toprağa İşte öylesine, Dudaklar al iziyle ıslanır... Dolunay akşamlarının uykusuz suları gibi Nazlı nazlı akan Umudumun çocuksu yüzünü En masum rüzgarlarla ferahlatan Tedirgin düşsel yolculuğumu Sonsuz kılan Yıldızlardan daha ışıltılı, daha rengarenk Dilimde büyük ülkeler kuran Ömürlere bedel ey büyük aşk Hoş geldin! ww.uydulife.tv
__________________
Hersey çok oLunca ucuzLar Edep Bunun Aksinedir, O çoğaLdıkca değeri Artar |
|
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|