Acemi nalbant gavur eşeğinde öğrenir (Dodurgalar-Çarşı Mah., Tanıskalardan Hacı Mehmet Baz).Aynı atasözü Orman Müh. Hüseyin Hacıoğlu (Eskicuma, Bulgaristan) tarafından da ifade edilmiştir. 7.8.2002.
Acemi nalbant gibi kâh nalına vurur, kâh mıhına.
Acı acıyı bastırır, su sancıyı.
Acı patlıcanı kırağı çalmaz.
Acı söz insanı dininden çıkarır, tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır.
Acıkan doymam, susayan kanmam sanır.
Acıkan yanağından, susayan dudağından belli olur.
Acındırırsan arsız, acıktırırsan hırsız olur.
Acıyan çok, ama ekmek veren yok.
Aç ayı oynamaz.
Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez.
Aç bırakma hırsız edersin, çok söyleme arsız edersin.
Aç ayı oynamaz (Fatmana Dağdaş)!
Aç gözünü, açarlar gözünü.
Aç doymam, tok acıkmam sanır.
Aç koyma hırsız olur, çok söyleme yüzsüz olur, çok değme arsız olur.
Aç koynunda azık durmaz.
Aç köpek fırın deler.
Aç kurt arslana saldırır.
Aç tavuk rüyasında kendini buğday ambarında görür.
Aç tokun halinden anlamaz.
Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış.
Açık yaraya kurt düşmez.
Açık ağız aç kalmaz.
Açık yerde tepecik kendini dağ sanır.
Açılan solar, ağlayan güler.
Açın imanı olmaz.
Açın karnı doyar gözü doymaz.
Açlık ile tokluğun arası bir dilim ekmek.
Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü.
Adam adamdır olmasa da pulu, eşek eşektir olsa da çulu.
Adam eşeğinden, kadın döşeğinden belli olur.
Adam kıtlığında keçiye Abdurrahman Çelebi derler.
Adam olana birsöz yeter.
Adam sandık eşeği, altına serdik döşeği.
Adam sandım eşeği, alnıma çarptı daşşağı (Burunsuz Aynımahın İbrahim dayı, Dodurgalar, Temmuz 1980)! Beklemediği anda, çiğlik gösteren, olgun davranmayan insan için kullanılır.
Adam yenilmekle marifetli olur, yanılmakla âlim.
Adamak kolay, ödemek güçtür.
Adamakla mal mı tükenir?.. (Fatma Özdemir, Dodurgalar, 67 yaşında, 2003).
Adamakla mal tükenmez.
Adamın iyisi iş başında belli olur.
Adı çıkacağına canı çıksın.
Adı çıktı dokuza, inmez sekize.
Adın ne? Mülâyim... Sert olsan ne yazar? (Hacı Mehmet Baz): Elinden ne gelir?
Ağaç kökünden yıkılır.
Ağaç ne kadar meyve verirse, dalı o kadar yere eğilir.
Ağaç ne kadar uzarsa uzasın göğe değmez.
Ağaç ne kadar yüksek olsa da yaprakları yere düşer.
Ağaç ucuna yel değer, güzel kişiye söz değer.
Ağaç yaşken eğilir.
Ağaca balta vurmuşlar "sapı bendendir" demiş.
Ağacın kurdu içinde
Ağaca beşikten mezara kadar muhtacız.
Ağaca çıkan keçinin dama çıkan oğlağı olur.
Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur.
Ağaca dayanma çürür, insana güvenme ölür.
Ağacı kurt, insanı dert bitirir.
Ağaçlı köyü su basmaz.
Ağaçsız memleket duvaksız geline benzer.
Ağaçtan maşa, *****dan paşa olmaz.
Ağalık vermekle, yiğitlik vurmakla! Veren el ve attığını vuran yiğit övülmektedir (M. Baz, 1929’lu, 9.1.2006)…
Ağzına sahip olamayan, başka yerine de sahip olamaz ! (Ömer Açıksöz, 1963’lü, Kalfat-Orta, Çankırı)!
Ağaran baş, ağlayan göz gizlenmez.
Ağır baş iyidir, yenlik olsa uçar.
Ağır git ki yol alasın.
Ağır kazan geç kaynar.
Ağır otur, batman götür.
Ağır taş batman döver.
Ağır taş yerinden oynamaz.
Ağız yemeyince yüz utanmaz.
Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar.
Ağlayak da gözden mi olak?
Ağlayanın malından gülene hayır gelmez.
Ağrısız baş mezarda olur.
Ağustos ayında beyni kaynayanın, zemheride (Zahmarıda) kazanı kaynar.
Ağustosta beynin kaynasın, kışın da tencere kaynasın.
Ağzı açık ayran delisi.
Ağzına bir zeytin verir, ardına tulum tutar.
Ağzından bal akıyor.
Ah alan unmaz, ah yerde kalmaz.
Ahmak misafir, ev sahibini ağırlar.
Ak akçe kara gün içindir.
Ak gün ağartır‚ kara gün karartır.
Ak ile kara dere kenarında belli olur.
Ak koyunun kara kuzusu da olur.
Ak köpeğe koyun diye sarılma.
Akan su yosun tutmaz.
Akan su, pis tutmaz.
Akçe bulsam, çıkı yok.
Akıl, akıldan üstündür.
Akıl para ile satılmaz.
Akıl yaşta değil baştadır.
Akıl yiğide sermayedir.
Akılsızın şaşkını beyaz giyer kış günü.
Akıl mı üstün, para mı üstün (M. Baz, 10.4.1994) ?
Akıllı deliye söyletirmiş (Mehmed Baz)
Akılsız dosttan akıllı düşman iyidir (yeğdir)
Akıntıya kürek çekme, kurak yere ekin ekme.
Akşamın hayrından sabahın şerri (Pilavcılardan F. Dağdaş, Dodurgalar)... İşe sabah başlamayı öğütleyen bir atasözüdür.
Akşamın işine gündüz gülermiş (Pilavcılardan F. Dağdaş, Dodurgalar)! Akşam karanlığında sağlıklı iş yapılmaz anlamında.
Alet işler el övünür, talih işler kul övünür! Dilimizde “alet işler el övünür, talih işler kul övünür“ diye bir söz var. Bu sözün alet bahsinde tuttuğu yer günümüzde alabildiğine genişliyor (Mustafa Kutlu, 3.5.2006, Yeni Şafak, s. 15).
Alışkın olmayan götte don durmaz! Yöremizde kullanılan “Alışmadık götte don durmaz!” atasözü ile aynı anlamdadır.
Alışmadık götte don durmaz (Pilavcılardan F. Dağdaş, Dodurgalar)! Atasözü ile aynı anlamdaki diğer alıntı atasözü aşağıda verilmiştir. “Alışkın olmayan göt’de don durmaz!” (7.12.2006, 1974’lü Fahri ÖZDEMİR’den naklen Celil Yaman, 1979’lu, Bartın-Ulus’lu)!
Allahümme ferden, sen sakla Allah’ım topalla körden (F. Dağdaş, Aralık-1980)!Bazı aza noksanlıklarında Allah’ın takdirinin yerindeliği vurgulanmıştır. Bu atasözünde de benzer bir yaklaşım görülmektedir.
Allah yolu yolsuza düşürmesin
Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste
Altın, yere düşmekle pul olmaz (F. Dağdaş, Aralık 1984)!
Altına küçük demişler imiş, fiatı büyük demiş (F. Dağdaş, Eylül 1983)!
Altından yel geçen mala, malım var dememeliymiş (Fatmana Dağdaş): Hayvan ve araba gibi mal varlığından ziyade toprak sahibi olmayı öğütleyen bir atasözüdür.
Amirin eşekse binme! Tut, çilbirinden çek! Akıllı bir yol izle. İdare etmeyi öğren! anlamında (M. Baz, 1929’lu, 9.1.2006)…
Anam babam kesem!.. Elimi soksam soksam yesem!..
Anamı yoldan çıkaran kadı, davaya kimden gideyim? (F. Dağdaş)
Anasına bak kızını al, kıyısına bak bezini al (Fatmana Dağdaş):
Anası ölen hanım olur, babası ölen bey olur.
***** ata binince bey oldum sanır (Resul Tosun ):Kendini beğenmişleri tanımlamada kullanılır. ...Yeter ki kimse demokrasiyi halk iradesinin dışında aramasın. Kendini beğenene “***** ata binince bey oldum sanır.” derler.
Arap eli öpmekle Arap olunmaz (F. Dağdaş, Aralık 1979)!
Arap eli öpmekle dudak kara olmaz (F. Dağdaş, Aralık 1979)!Bazen minnet edebilirsin.
Armudu farıdan aşıymış, insanı farıdan eşiymiş (Said Ay’dan F. Dağdaş):İnsanı eşi ihtiyarlatır anlamında...
Akranıyla konuşmayanın sesi, semadan gelir.
Akşamın hayrından sabahın şerri iyidir.
Al elmaya taş atan çok olur.
Al malın iyisini çekme kaygısını.
Al yakışırken, el bakışırken.
Alacağın bir iğne, çeliğin okkasını orantıya vurursun.
Alçak tavuk kendini ferik gösterir.
Alışmış kudurmuştan beterdir.
Allah *****a eşeğini kaybettirir, sonra buldurup sevindirir(miş).
Allah dağına göre kar verir.
Allah şaşırttı mı, dayıya hala dedirtirmiş.
Allı yelek, pullu yelek, canfes neye gerek?
Alma el kızının ahını, gökten indirir şahini.
Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste.
Alma mazlumun ahını, gökden indirir şahını
Almadan vermek Allah'a mahsustur.
Altın eşik, ağaç eşiğe muhtaçtır.
Altın kılıç demir kapıyı açar.
Altın yere düşmekle pul olmaz..
Anan gibi saç büyüteceğine, baban gibi bıyık büyüt.