Medya Beşiktaş'ın büyüklüğünden korkuyor

[k@rt@ll]

Daha nasıl etik olacak?

Beşiktaş'a Schuster geldi ama gelişi sonrası çıkan ses, Schuster'in nasıl bir teknik adam olduğundan çok bizi neden haberdar etmediniz kavgasına dönüştü. Türk Basını niye tartışıyor neyi paylaşamıyor? Anlamış değilim. Önce onlar yazdı kavgası mı? Yoksa Schuster'in geliş tarzı mı kötü! Veya Beşiktaş'a mı yakışmıyor.
Sevgili ağabeyimiz, üstadımız Güven Taner de bu olayda Beşiktaş yönetiminin bu krizi çok iyi yönettiğini yazmış.

Bir de şöyle koca bir gerçek var ki, Schuster haberini Türkiye'ye duyuran Kartalhaber'in emeği NTVspor tarafından görmezden gelinmiş, daha sonra ajanslara öyle geçmiştir. Artık bu tür işlere alıştığımız için çok dert etmiyoruz. Her gün birçok gazeteyi beslediğimiz için de ayrıca mutlu oluyoruz. Ama Schuster haberini 8 gün önceden biz yazdık.

İşte servis bu haberde
Sevgili Bilal Meşe, Schuster olayını bu kadar abartacak ne var anlamıyorum. Peki ben de size Avusturya kampında kaptanların kavgasını size kimin söylediğini ve ardından Avusturya'da olmasına rağmen ancak ertesi gün gazetede imzalı haberini görünce haberi olup, şaşıran sevgili Serdar'ın Milliyet'te çıkan haberini hatırlatsam ne diyeceksiniz?

Beşiktaş yönetimi bir krizi iyi yönetmiş ve dünya kalitesinde bir teknik adam getirmiştir. Oturup eleştireceğinize alkışlamalısınız.

Medya Beşiktaş'ın
büyüklüğünden korkuyor!

Beşiktaş büyük kulüptür. Elbette Mircea Lucescu, Felix Magath, Manuel Pellegrini, Juande Ramos ve Ronald Koeman gibi isimlerle masaya oturup konuşacak fikir alışverişinde bulunacak. Bundan normal birşey var mı? Ama Beşiktaş'ın bu hamleleri Fenerbahçeli ve Galatasaraylı spor müdürlerini oldukça ürkütmüş. Sürekli sallıyorlar. Mustafa Denizli canlı yayında ekrana çıkıp "Rahatsızlığımdan dolayı bırakıyorum" demesine rağmen hala inanmayıyorlar. Hadi görmüyorlar duyduklarına da mı inanmıyorlar. Beşiktaş'ı kötüleyenlerin hepsi Beşiktaş'ın çıtasından, imajından büyümesinden korkuyorlar!

xxx

Bilal Meşe'ye yakışıyor mu?

Sevgili ağabeyimiz Bilal Meşe yazısında vermiş veriştirmiş. Kendisine her zaman saygımız sonsuzdur. Ama Bilal Meşe neden kızgın veya neye kızmış!
Denizli'nin durumu netleştikten sonra Schuster ile görüşülmüş. Schuster iyi bir isim tabii ki teklif götürülmesi çok normal. Mevcut hocanızın sağlık durumunu göz önüne alıp kendinizi ona göre ayarlıyorsunuz. Zaten Denizli'nin sağlık durumu el verseydi Hoca ile devam edilecekti. Denizli'nin sağlık durumunu takip eden insan sadece Türkiye'nin değil Dünya'nın kabul ettiği hocalardan biri olan Mete Düren değil mi! Mete Düren gerekeni en etik biçimde yapmış işi yönetim kuruluna bildirmiş ondan sonra Hocanın da sağlık durumu kesinlik kazandıktan sonra Schuster ile görüşülmüş. Fotoğraf olayı iki gazeteye servis edilmiş. Üzgünüm Bilal Meşe bu da doğru değil. Yine Kartalhaber'de bu fotoğrafın perde arkasını yazdık. Bayrampaşalı fırlama laakaplı Metin isimli kişi Erdal Cömert ve İsmail Er'in çocukluk arkadaşı olduğundan bu fotoğrafı onlara cep telefonu ile geçmiş. Yani yine servis edilme falan yok. Kusura bakmayın ben internet medyasından olduğum için yazılı basının çok güçlü olduğunu biliyordum. Şunu anlıyorum Beşiktaşlı yöneticiler ellerinde alternatifler olmasına rağmen bir tek kişinin ismini borsaya bildirip gazeteleri de fazla telaşlandırmayacaklar. Çünkü onların ne gezecek ne de araştıracak vakti var. Beşiktaş yönetimi dünyanın sayılı teknik adamları ile masaya oturup olumlu ya da olumsuz görüşüyorsa bunun haber değeri yok mudur merak ediyorum. Ramos gibi teknik adamla masaya oturmak ayıp mı? Siz gazetecilere soruyorum yılların gazetecisi Bilal Meşe, Sabah Gazetesinin spor dünyasında kimseyi tanımayan ve milli takımlarda ücreti karşılığı danışmanlık yapan müdürü Emrah Kayalıoğlu kulüpler sizlerin istediği teknik adamla mı görüşmesi gerek? Her şey sizlerin istediği şeklinde mi olacak!. O zaman kongrede ortaya çıkın kulübü siz yönetin. Aklıma gelmişken söyleyiyim Bilal Meşe'nin bugün yaptığını medyadaki rakipleri yapar mıydı? Geçen yıl iki kupa kazanan Mustafa Denizli ile röportajı başka bir isim yapsaydı, Bilal Meşe Beşiktaş'ı veya Mustafa Denizli'yi yerden yere vurur muydu?. Bu ne hazımsızlık. Milliyet gazetesinin hazmedemediği olay şu. Kendi muhabiri Mehmet Çiftçi İspanya'da olmasına rağmen görüşmeyi görüntüleyemedi. Çünkü Çiftçi evinde otururken Marca Gazetesinden arkadaşını yönlendirdiği söyleniyor. İspanyol gazeteciler de bunu çekemedi. Vatan ve Hürriyet gazetesi bunu Intercontinantel Otel'de bir şekilde temin ettiler. Yönetici ve menajerin bile haberi olmadı. Rakibin iyi iş yapmış takdir edeceksin. Bütün sıkıntı bu. Haber atlama insanlara hakaret ve intikam duygusu hissi vermemeli. Meşe sanki bunu hazmedemiyor. Çünkü kendi gazetesinden adamı toplantının yapıldığı kentte olmasına rağmen Ramos'un toplantısını çekemiyor!.. Ama rakipleri tereyağından kıl çekiyor!
Milliyet Gazetesi spor müdürüne buradan bir tavsiyem var. Namık Sevik'lerin gelecek nesile teslim ettiği spor sayfalarının nasıl değiştiğini objektif bir gözle araştırsınlar. Milliyet'in spor sayfasının iç sayfaya alınması hala içimde bir yaradır. Rahmetli İlker Ateş ölmeden önce hasta yatağında Cem Şengül'e mesaj çekmişti. Umarım Şengül o mesajları silmemiştir!

xxx

Fanatik Gazetesi'nin düşmanlığı

Dikkat ediyorum Ramos haberinin resimli atlatma haberinden sonra Fanatik gazetesi küplere bindi. Özellikle imzasız haberler dikkatimi çekti. Neden korkuyorlarsa! Necil Ülgen, geçmişte Serdar Bilgili'nin şampiyonluğunu imalı bir şekilde kaç milyon dolara sattığını roman şeklinde yazdı da şimdi ne oldu da böyle düşmanlık hortladı çok merak ediyorum. Beşiktaş yönetiminin pinokyo benzetmesi yapan Fanatik'in yayınlandığı günden bu yana tüm kulüplerden yediği tekziplere ne benzetmesi yapılır takdiri kamuoyuna bırakıyorum. Fanatik gazetesi geçmiş yıllarda Nouma ile özel röportajını tek başına verirken diğer gazeteler yönetime savaş mı açtı? Fanatik gazetesi Beşiktaş yöneticilerini Milano'da görüntülerken diğer medya yönetime savaş mı açtı? Bunların amacı üzüm değil bağcı! Yeter ki haber onlarda çıkmasın. O zaman düşmanlığı görün. Şimdi soruyorum Milliyet, Sabah ve Fanatik gazetesi müdürlerine Fenerbahçe başkanı ve yönetimi bir çok teknik adam ve oyuncu ile görüşüyor; neden onlara bir tek keliye yazamıyorsunuz. Çünkü arada insanlık farkı var. Beşiktaş'ın Başkanı Yıldırım Demirören o kadar insaflı o kadar sevecen ki bir telefon açsanız karşınıza çıkıyor. Fenerbahçe başkanını ara ki bulasınız.Ama böyle medyada böyle başkan gerekli diye düşünüyorum. Belki de Aziz Yıldırım toplantıda çıkıp Fanatik gazetesi muhabirine "Seni hiç dövdüm mü Yusuf?" diyebiliyor ve bunu hangi hakla söylüyorsun diyememe cesareti içinde eziliyorsanız size söylenecek bir söz bulamıyorum. Sizin amacınız başka. Fanatik gazetesi ve Milliyet gazetesi sorumluları teknik adam konusunda kamuoyunun oyalandığını ileri sürüyorlar. Sahi siz hergün yaptığınız yaptırdığınız transferlerle kimi oyalıyorsunuz! Açtırmayın bana kutuyu!...F.Bahçe, Galatasaray, Beşiktaş'a bugüne kadar 2010 dünya Kupasında oynayan hemen hemen tüm takımların futbolcularını sizler getiriyor musunuz? Getirdiğiniz oyuncularla Süper Ligde takım sayısı 17 değil 77 olur mu olmaz mı beyler!


xxx


Hasan Arat hikayeleri!

Geçen gün Habertürk gazeteside Hasan Arat'ı kullanarak haber yapmış. Arat, Beşiktaş'ın içişlerini bilmediği için hayatı kongrelerde geçtiği için padişah hikayelerinden bahsetmiş. Beşiktaş kongre üyelerini nerde görsem soruyorlar "Bu Hasan Arat Süleyman Seba döneminde yönetimdeydi. Kaç kez yönetime geldi? Ve Beşiktaş için ne gibi proje hazırladı? Neler yaptı? Bir anlatsa da bilsek" Ben Hasan Arat yaptığı işlerle değil Beşiktaş'ı başkan adayı olarak sadece kongre önceleri bilboardlarda resimlerini gördüm. Arat hiç olmazsa Fikret Orman kadar Ümraniye'ye küçük su havuzu da yapsaydı iyi yönleri ile ansaydık. Arat maalsef elinde hiç bir projesi yok sürekli eleştiri yapan bir insan profili örneği çiziyor. Arat'ın da hikayeleri çok ilerde anlatacağım.

xxx

Metin Keçeli gerçeği

Metin Keçeli'nin sağa sola telefon açarak "Teknik Direktör olayı televizyondan öğrendim" demesi ilginç. Sahi Metin Keçeli siz iki hafta önce teknik adamlık seçimi için Yıldırım Demirören'e tam yetki vermediniz mi? Yoksa reklam kokan hareketlerin içine mi girdiniz çok merak ediyorum.


serkkanustuner@gmail.com