..:: BİLGİ VADİSİ ::.. BİLGİ VADİSİ RSS   TWİTTER   BİLGİ VADİSİ FORUM FACE GRUBU  

Anasayfa Kimler Çevrimiçi Bugünkü Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   ..:: BİLGİ VADİSİ ::.. > SOSYAL KONULAR & EĞLENCE BÖLÜMÜ > SERBEST KÜRSÜ > Muhabbet & Sohbet
Google

   

 
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Pratik Bilgiler Rehberi 1
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
469

Yeni Konu aç Cevapla
 
Seçenekler Stil
Eski 30.05.09, 16:35   #1
Alp Er Tunga
AKTİF ÜYE
 
Alp Er Tunga - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 625
Üyelik tarihi: 08.02.2009
Nereden: ist
Mesajlar: 64
Konular: 55
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 0
Rep Puanı : 0
Rep Seviyesi : Alp Er Tunga is an unknown quantity at this point
Aktivite
Level: 6 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 147
Güç: 21 / 6829
Tecrübe: 89%

İletişim
Arrow Pratik Bilgiler Rehberi 1

Pratik Bilgiler Serisi -1- (Zihninizi Çalıştırın)

Beyninize birkaç eğlenceli deney yaptırmak ister misiniz? "Şimdi zihnimi yorar diye endişelenmeyin, bu deneyler evde, ofiste yapılabilen basit şeyler ve zihni yormadığı gibi açıyor...



Beyin gücünüzü kanıtlamanıza yardımcı olacak bu deneylerle hem eğlenin hem de beyin gücünüzün derinliklerini keşfedin…

1.Şarkı Söyleyerek Sağ Beyninizi Aktifleştirin: Şarkı söylerken şiir yazmanız çok daha kolay olur, çünkü bu arada zaten beyninizin sağ tarafı çalışır durumda olduğundan yine sağ beynin işi olan şiir yazmak da o oranda kolaylaşmış olacak. Eğlenceli şarkı söyleme deneyini denemelisiniz. Bunun için ilk adım: Gün içinde yaşadıklarınızı şarkı söylemeksizin, şiirsel bir şekilde ifade edin. Birkaç dakika bunun üzerinde çalışın. Daha sonra tekrar deneyin, fakat bu sefer şiirinizi şarkıymış gibi okuyun.

Büyük olasılıkla kafiye oluşturacak kelimeleri şarkı söylerken çok daha kolay bulabileceksiniz. Hatta bu yöntemle çok hoş da bir şarkı oluşturabilirsiniz. Şarkı söylemek sağ beyninizin tamamen aktifleşmesine de yardımcı olacak. Bu her ne kadar spekülatif görünse de, şüphesiz son derece eğlenceli bir deney olacak.

2. Otonomik Fonksiyonları Kontrol Altına Alın: Hoşlandığınız bir şeyi gördüğünüzde ya da karanlık bir ortamda gözbebekleriniz birden irileşir. Hatta sizi hareketlendiren, hoşunuza giden bir şeyler hayal ettiğinizde dahi gözbebekleriniz genişler. Bu deneyi hemen deneyin. Aynanın karşısına geçin ve beğendiğiniz bir yemeği ya da görmekten mutlu olacağınız bir şeyi hayal edin ve bu arada gözbebeklerinizi seyredin.

Gözbebeklerinizin büyüdüğünü göreceksiniz. Birbirinden farklı, size mutluluk verecek sahneleri hayal edin ve her birinde gerçekleşen değişimi seyredin. Şimdi yine bilinçli bir şekilde de gözbebeklerinizin ölçüsünü eski haline getirebilirsiniz ya da daha da küçültebilirsiniz. Örneğin odanızdaki ışığa dikkatlice bakın gözbebeklerinizin küçüldüğünü göreceksiniz. Peki neden bu deneyi yaptık? Çünkü normal şartlarda bağımsız bir şekilde işlevini sürdüren bedenimizi “bilinçli” bir şekilde nasıl kontrol altına alabildiğimizi bu deneyle görebiliriz ki bu da zihin dünyamızla yapamayacağımız hiçbir şeyin olmadığını gösterir. (Hatta kalbinizi de bu şekilde kontrol altına alabilirsiniz.)

3. Motivasyon İçin Eğlenceli Deney: Motivasyonunuz düşük mü ya da beyniniz uyanmak istemiyor mu? Bu basit deneyi hemen deneyin! Bunun için ilk olarak; hırslı olduğunuz bir konu ya da planlarınız üzerinde konuşun. Örneğin; klavyenin başında bir şeyler yazmam gerektiği halde, bir türlü yazamıyorum ve Colorado’daki uzun zamandır tırmanmak istediğim o dağı hayal ediyorum ve bir anda hırs yaptığım o duygu beynimi ve bedenimi uyarıyor ve yazmak için ihtiyacım olacak o enerjiye kavuşuyorum.

Bu deneyi siz de deneyin. Hatta arkadaşlarınıza da denetin. Kendilerini kötü hissettiklerinde onları heyecanlandıran, çok istekli oldukları bir konu hakkında konuşmalarını isteyin. Bu heyecan beyin kimyasında değişimler oluşturacak ve otomatikman kişinin zihnindeki durum farklılaşacak. Önemli olan: gerçekten mutlu olacağınız ve çok istediğiniz o şeyi bulmak...

4. Eğlenceli Deneyleri Bir de Zekanız İçin Deneyin: Pozisyonunuz ve bedeninizi kullanış biçiminiz beyin gücünüzü etkiliyor. Bunu basit bir deneyle kanıtlayabiliriz. 1. adım: Aklınızdan bir matematik işlemi yapın. Rahat bir şekilde arkanıza yaslanın ve derinden nefes alıp verin. (Bu arada ağzınız açık olsun.) Zihinden yapmış olduğunuz o matematik işleminin sonucunu çabucak nasıl bulduğunuza dikkat edin!

2. adım: Bu zihinsel matematik işlemini dik bir şekilde oturur vaziyette, ağzınız kapalı ve burnunuzdan derin bir nefes alarak tekrar yapın. Bu deneyde; birçok kişi beyin fonksiyonlarındaki ani gelişimi derhal fark edecektir. Burundan nefes alıp vermek beyniniz de dahil sisteminize daha fazla oksijen girişi sağlar, fakat ağzın kapatılması davranışının neye yardımcı olduğu yeterince anlaşılamamıştır.

5. Başka Biriymiş Gibi Davranın: Başkalarının özelliklerini ve hatta yeteneklerini onları taklit ederek yeniden üretiriz, çoğaltırız. Bu küçük bir çocuk gibi bir şeyleri keşfedip, daha sonra onları unutmamız gibi bir şey… Bir çocuğun Süpermen’i ya da bir başka kahramanı taklit etmesi çocuğa geçici de olsa bir cesaret verir.

Bunu bir yetişkin olarak şöyle deneyebilirsiniz: Kendinizi Einstein farz edin ve bir matematik ya da fizik problemi üzerinde çalışıyormuş gibi hayal edin. Ya da kendinizi işi üzerinde yoğun bir şekilde çalışan en beğendiğiniz iş adamı olarak hayal edin. Burada anahtar nokta: Hayal ettiğiniz kişinin düşüneceği gibi düşünmek; nasıl hareket edecekse onun gibi hareket etmek o nasıl oturur ya da ayaktayken nasıl durur gibi… Bütün hareketlerinizi o kişi nasıl yaparsa o şekilde yapmaya endeksleyin. Bu deney sizin için pek anlamlı görünmese de, beyninizi farklı bir açıdan aktive etmek için denemeye değer bir yol olabilir, siz ne dersiniz?

6. Konsantrasyon Deneyi: Birden fazla düşünce beyninize hücum ettiğinde konsantre olmak çok daha zorlaşır. Düşüncelerin yoğunluğu bilinç düzeyinin üstünde bir seviyeye geldiğinde böyle hissederiz ve odaklanma gücümüzü kaybederiz. Tam da böylesi anlarda kullanabileceğiniz bir teknikle zihninizi kemiren her ne varsa ondan kurtulabilirsiniz.

Durun ve zihninizde neler olup bittiğini seyredin. Not etmeyi unuttuğunuz bir randevu? Bitirilmemiş bir tartışma? Finansal problemler? Biraz daha düşünürseniz bilinç altınızdan bunlara benzer bir sürü halledilmesi ve üzerinde düşünülmesi gereken işleriniz olduğunu fark edersiniz.



Şimdi, bu düşüncelerle ilgili bir şeyler yapma vakti geldi; randevunuzu takvimden işaretleyin veya beyninizi meşgul eden o tartışmayı aklınızda sonlandırın. Eğer önemli bir sorunla karşı karşıyaysanız ve hemen yapabileceğiniz bir şey yoksa ya da cidden sıkıntı verici bir şeyse ve zihninizde çözümleyemeyeceğinizi düşünüyorsanız, kendinize; “Bu iş için Cuma’ya kadar hiçbir şey yapamıyorum…” deyin yani çözümü zaman tayin ederek gruplandırın.

Bu can sıkıcı düşüncelerin kategorizasyonuyla zihniniz bunlardan bir nebzede olsa kurtulmuş olacak. Böylece neyi, ne zaman yapmanız gerektiğini çok daha iyi bileceksiniz ve otomatikman konsantrasyon sağlayabileceksiniz.

Bu deneyleri sadece eğlenceli mi yoksa cidden işe yarar mı buldunuz? H her iki bakış açısı da bu deneylerin zor bir tarafı olmadığını ve bu basit deneylerle beynimizi nasıl daha iyi kullanabileceğimiz gerçeğini gösteriyor
Flood birleştirildi: 26 Mayıs 2009, 22:52:49Ayakkabılarınız küçük geliyorsa, içine ıslak bir tülbentle kapladığınız ayakkabı kalıbı koyun. Eğer ayağınızı sıkmaya devam ediyorsa içine sirkeyle ıslattığınız gazete kağıtlarıyla doldurun. Bir gecede birden bire ayağınıza uyduğunu göreceksiniz.
Flood birleştirildi: 26 Mayıs 2009, 22:53:02Kadife Giysiler
Kirlenmiş koyu renk kadife elbise ve pantolonlarınızı tuzla
temizleyebilirsiniz. Temiz bir fırçayı temiz ve kuru bir tuza batırarak
giysinize kuvvetle sürün. Lekeler gidecek, kullanılmaktan doğan parlaklık
kaybolacaktır. Ayrıca eskiyip de parlayan pantolonlarınızdaki bu parlaklığı
gidermek için ütü bezini sirkeli suyla ıslatın, sonra çok sıcak su ile
ütüleyin. Parlaklığın tamamen kaybolduğunu göreceksiniz.

Parlayan Kumaşlar
Etek ve pantolonlarınızda parlaklıklar oluşuyorsa, bu kısımları yeni
kesilmiş bir patatesle iyice ovalayın. Kuruduktan sonra fırçalayabilirsiniz.
Parlaklıktan eser kalmaz.


Ütü Yaparken
Ütü yaparken, ütüleyeceğiniz gömlek, etek gibi giysilerin altına çarşaf,
perde, havlu gibi ğeniş satıhlı eşyalar koyarsanız ikisi birden aynı anda
ütülenecektir.

Sararan Giysiler
Sararmaya başlayan beyaz giysilerinizi bir kaşık oksijenli su kattığınız 1
litre ılık suda 1 saat bekletin.

Triko Yıkama
İster yün, ister merserize, ister sentetik iplikle yapılmış olsun, her
örgüde ortak bazı kurallar vardır:
-Her zaman için, sadece ılık su kullanın, durulamada bile. Durulamada sık
sık değiştirerek bol su kullanın.
-Giysileri sabunlu suya iyice daldırın ve çitilemeden nazik bir şekilde
yıkayın.
-Örgü giysileri asla sıkmayın. Aksi takdirde giysileriniz elastikiyetini
kaybeder ve deforme olurlar.
-Islak örgü giysilerinizi sıkmayın, kuru bir havlunun üzerine yayın. Üzerine
de ikinci bir havlu koyun ve havlunun üstüne basarak fazla suyu alın. Sonra
giysinizi, ısı kaynaklarından uzak bir yere koyun.

Örgüleri Ütülerken
En iyi ütüleme metodu, giysini altına nemli bir bez yaymak ve üzerine hafif,
kuru bir bez koymaktır. Kuru bezin üzerinden fazla bastırmadan ütüyü
geçirin. Sıcak ütüyü asla yünün üzerine direkt olarak koymayın. Örgüyü hep
tersten ütüleyin.

Tüylenen Kazaklar
Eğer kazaklarınız eski bir görünüme bürünüp, üzerinde yer yer iplik
kümecikleri oluştuysa üzülmeyin. İşte size yepyeni ve yumuşak bir kazak elde
etmenin yolu: Önce elinizle iplik kümeciklerini ayıklayın. Sonra kıl bir
fırça ile örme yönünün tersinde kazağınızı fırçalayın. Kazak ipliklendikcçe
bu işlemi tekrarlayın. Kazağınızın yepyeni olduğunu göreceksiniz.

Flood birleştirildi: 26 Mayıs 2009, 22:53:14Uzun ömürlü mumlar: Mumlar, özellikle romantik yemeklerin vazgeçilmez unsurudur. Mumların ömrünü uzatmak için, kullanmadan 2 saat önce buzdolabının derin dondurucusuna koyup bekletin. Böylece, mumun eriyip masa örtüsüne damlamasını, ya da şamdanda çıkarılmayacak izler bırakmasını önlemiş olursunuz.
Flood birleştirildi: 26 Mayıs 2009, 22:53:24Çay lekesi: Çayla lekelenen bir kumaşı temizlemenin en iyi yolu, hiç vakit geçirmeden üzerine kaynar su dökmektir.

Yumuşak havlular: Eski havlularınızı yumuşatabilmek için, yıkadıktan sonra bolca mutfak tuzu dökülmüş sıcak suda bir saat bekletin. Havlularınızın ne kadar yumuşadığına inanamayacaksınız.

Flood birleştirildi: 26 Mayıs 2009, 22:53:37 Soğan kokusunu ellerinizden çıkarmak için, evvelden haşladığınız patatesi mutfaktaki işiniz bitince elinize sürerek beş dakika kadar ovabilirsiniz.


Kaz, ördek ve av hayvanlarının eti ağır kokulu olanların, bu kokularını gidermek için unla ovalamak ve yarım saat kadar unun içinde bırakmak lazımdır. Av etinin hangisi olursa olsun fırında pişirmeden önce evvela haşlamalı, sonra soğan suyu, tuz, biber, arzu edilen baharatı karıştırıp, haşlanmış etin etrafına sürmeli, en son olarak da yumurta sarısını yoğurtla karıştırıp eti bu karışıma bulayıp, yağlanmış tepsiye koyup fırına sürmelidir.

Uzunca bir süre kullanılmayan eski çaydanlıklar, zamanla pek de hoş olmayan bir koku edinirler. Bunu önlemek için en kolayı, içine bir parça kesme şeker koymaktır.
Karnabaharın haşlama suyuna bir miktar süt katarsanız kar gibi beyaz olduğunu, hem de kötü kokmadığını farkedeceksiniz.

Kereviz pişirirken kokusunu almak için içine biraz lahana turşusu koyun. Turşu, kerevizin kokusunu alacaktır.

Lahananın pişerken pek de hoş olmayan bir kokusu vardır. Bunu önlemek için, lahanayı pişireceğiniz tencerenin içine, biraz ekmek içi koymak yeterlidir. Yemeğe karışmaması için, ekmek içlerini küçük, temiz bir torba içinde koymanız, sonra alıp atmanız da size büyük kolaylık sağlayacaktır.

Ellerdeki sarımsak kokusunu çıkarmak için avucunuza biraz tuz alıp, hafifçe nemlendirdikten sonra iyice ovalayın. Sabunla da iyice yıkarsanız sarımsak kokusunun çıkmış olduğunu göreceksiniz. Hatta soğan ve balık kokusunun da.

Soğan soymaya başlamadan önce parmaklarınızı sirkeye batırırsanız, soğan kokusunun elinize bulaşmadığını göreceksiniz.

Balık kokusunu tabaklardan, çatallardan, bıçaklardan çıkarmak hiç kolay olmaz.Balık kokusunu çıkarmak için yıkama suyunun içine bolca kahve telvesi atın. Telve balık kokusunu emecektir. Sonra bildiğiniz gibi bolca suyla durulayın.
Buzdolabınızdaki bazı meyve ve yemeklerin kokusu öteki yemekleride sarar. Küçük bir kaba biraz süt koyup dolabınızın bir köşesine yerleştirirseniz, istenmeyen kokuların süt tarafından emildiğini göreceksiniz.


Balık kızartırken çıkan kötü kokuyu önlemek için yağa limon suyu sıkın. Böylece aynı yağı başka bir kızartmada da kullanabilirsiniz.

Çöp kutunuzun içine bir miktar karbonat yada kabartma tozu dökerseniz etrafa yaadığı kötü kokuyu önlemiş olursunuz.

Yanmış süt kokusunu yok etmek için tencerenin üzerine ıslak bir bez koyun. Daha sonra bezi tencerenin üzerinden kaldırıp, durulayarak tekrar tencerenin üzerine örtün. Bu işlemi birkaç kez tekrarlayın.

Kızartma yaptığınızda mutfağınıza koku yayılmasını istemiyorsanız bir kapta sirkeli su kaynatın.

Ekmek tahtasının kokusunu gidermek için ikiye böldüğünüz bir limonun kesik yüzüyle iyice ovun.

Karidesi haşlarken etrafa yayılan kokuyu gidermek için haşlama suyuna iki çorba kaşığı sirke katın.
__________________

Flood birleştirildi: 26 Mayıs 2009, 22:53:44Parfüm seçerken nelere dikkat edersiniz? Çoğu kimsenin bu soruya cevap verecek uzun bir listesi yoktur. Hatta pek çoğumuz hiçbir şeye dikkat etmez. Çünkü güzel kokması yeterlidir ama:


Ama kokular üzerine yaptığı bilimsel araştırmalarla tanınan Gülçiçek Fabrikası yetkilileri, karakterinize göre parfüm seçmenin püf noktalarını araştırdı. Neşeli ve sempatik birine çiçeksi ve meyvemsi kokular yakışırken, sportif bir kişiliği ozon, okyanus ve deniz esintilerini hatırlatan kokular ifade ediyor. İşte, kişiliğinize uygun parfüm çeşitleri...

Neşeli ve sempatikseniz

Neşeli, sempatik ve sevecen biriyseniz, çiçeksi ve meyvemsi bir koku seçebilirsiniz. Portakal çiçeği neşenize neşe katarken, bergamotun sıcaklığı sizi sempatiyle kucaklar.

Çekingen ve içe dönükseniz

İçe dönük, utangaç ve sakin biriyseniz aromatik kokular tam size göre. Lavanta çiçeği, neroli (portakal çiçeğinden çıkarılan bir esans) ve adaçayı utangaçlığı üstünüzden atmanıza yardımcı olur.

Sportif ve canlı biriyseniz

Sportif, canlı ve hareketli biriyseniz, ferah ve marin (sabunumsu) kokular hareketinize hareket katar. Ozon, okyanus ve deniz esintileri özgürlüğünüzün sınırlarını zorlar.

Sıcakkanlıysanız

Sıcakkanlıysanız yasemin ve zambak kokuları sizi ifade ediyor. Amber (amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde) misk ve tarçın içerikli bir koku da seçebilirsiniz. Ylang Ylang bitkisinin katıldığı parfümleri de tercih edebilirsiniz.

Masum ve çocuksu bir yanınız varsa

Masum, çocuksu ve saf biriyseniz, müge çiçeği ve gül içerikli kokuların yanı sıra size çocukluğunuzu anımsatacak karamel ve çikolata gibi kokuları içeren bir parfüm de seçebilirsiniz.

Hırslı, cesur ve ataksanız

Hırslı, cesur ve atak biriyseniz, içinde zencefil veya pembe biber olan, paçuli (bir tür güzel kokulu bitki),vetiver (bir tür bitki) ve sandal ağacı ile derinleşen bir koku cesaretinizi ve ataklığınızı güçlendirir.

Özverili ve fedakârsanız

Evcimen, özverili, anaç ve dingin biriyseniz, beyaz çiçekler, vanilya ve bir tutam baharat ile bezenmiş bir koku ruhunuzu yansıtır.

***

Yaz aylarında hafif sabunsu kokuları tercih edin

Parfüm hakkında şişeden koklayarak karar vermeyin. Parfümün kokusu vücut kimyanızla temas edince ortaya çıkar. Bileğinizin içine küçük bir miktar sürün ve bir süre bekledikten sonra koklayın. Parfüm satın almadan önce kokunun oturması için en az 10 dakika bekleyin.

Tüm bu etkenlerin yanı sıra asıl önemli nokta kişinin ten yapısıdır. Esmer, kumral ve sarışın kişilerin parfüm seçimleri birbirinden farklı olmalıdır. Çünkü esmer bir tende hoş kokan bir parfüm, daha açık tenli bir kişi için ağır kaçabilir ya da tam tersi açık tenli bir kişide kalıcı olan bir koku, esmer tenli birinde o kadar da kalıcı olmayabilir.

Giyim tarzına ve mevsimlere göre de parfüm seçimi farklılık gösterebilir. Kışın daha şekerli, vanilyalı ve baharatlı kokular ön plana çıkarken, yazın daha hafif sabunsu kokular tercih edilebilir.
Flood birleştirildi: 26 Mayıs 2009, 22:54:10Kek yaparken karıştırmak için kullandığınız kaşığa hamur yapışmasını istemiyorsanız, kaşığı kullanmadan önce süte batırın Hamurun yapışmadığını göreceksiniz
Pişen keki kalıbından çıkartmakta zorluk çekiyorsanız, keki dökmeden önce kalıbın içine yağlı kağıt döşeyin Fırından çıkardığınız zaman, kağıdın uçlarından tutup keki kalıptan çıkarabilirsiniz

Genellikle pasta ve börek yaparken yumurtanın sarısını ayrı kullanmanız gerekir Yumurtayı altında kap olan ve dar ağızlı bir huninin içine kırarsanız, akı hemen akar, sarısı hununin içinde kalır
Pastalara kattığınız fındık, ceviz, vs’nin dibe çökmemesi için una buladıktan sonra karışımın içine katın Böylece piştiğinde pastanın içine eşit bir şekilde dağılmış olurlar
Pastaların üstüne koyduğunuz muz, elma, armut gibi meyvelerin kararmaması için, meyveleri limonlu suya batırıp kullanın.
Flood birleştirildi: 26 Mayıs 2009, 22:54:31Et pişirmek her ne kadar kolay bir işlem olarak görünse de aslında pişirilmesi en zor çeşitlerden biridir. Çünkü etin lezzeti ve sağlayacağı vitaminler tamamen pişirmeyle ilgilidir.
Eti yavaş yavaş pişirmek en sağlıklı yöntemdir. Et pişirirken içi ile dışının aynı oranda pişirilmesi önemlidir. Bu konuda en çok şikayet edilen konu; ya et çok fazla pişmekte veya pişti sanılıp et kesildiğinde sürprizle karşılaşılmaktadır.

Et pişirmede benmari yöntemi eilmektedir. Bu yöntemde yemeğin bulunduğu tencere ile ateşin teması önlenmiş olur. Yemek tenceresi içinde su bulunan başka bir tencerenin içine konularak uygulanan bu yöntemde, içinde su bulunan tenceredeki su seviyesi yemek tenceresinin en az yarısına kadar gelmelidir.

Fırında tavuk pişirirken ise içinin pişmesi, dışının yanmaması için; göğsü altta, sırtı üstte olmalıdır ve tepsi 160 °C'lik önceden ısıtılmış fırına sürülmelidir.
Fırında pişirdiğiniz tavuğu hemen yemeyi düşünmüyorsanız kuruyacaktır. Bunu önlemek için fırından çıktığında üzerine Bizim Margarin veya İçim Tereyağı ile limon suyu sürün. Ayrıca alüminyum folyoya sararsanız tavuğunuz yumuşacık kalacaktır.
Et, tavuğa göre daha uzun sürede pişer. Eti fırında yapacağınız zaman, fırınınızı 180 °C'ye ayarlarsanız, daha iyi sonuç alırsınız.
Yemek yaparken et suyu kullanmayı seviyorsanız, et sularını günlük tüketin. Et suyunun defalarca kaynatılması lezzetinin bozulmasına neden olur.
Izgara etlerini servis yaparken üzerlerine bir parça Bizim Margarin veya İçim Tereyağı koyun. Bakalım sonuçtan memnun kalacak mısınız?
Küçük sebze, balık ve et parçaları sote ederken kabının kapağını kapatmayın. Büyük parçalar halinde pişirilecekse de renk aldıktan sonra kapak örtülerek pişirmeye devam edin.
Et kavururken tencerenin etrafında biriken yapışkan yağlara dikkat! Çoğu kimse bunları atar. Oysa bu maddeler bol miktarda aroma içermektedir. Bu nedenle bunları bir tencerede toplayın...




alıntı
ww.uydulife.tv
Alp Er Tunga isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla

Bookmarks

Etiketler
bilgi, pratik


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz Aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Dizayn ve Kurulum : Makinist
Forum SEO by Zoints

E-Marine Education | Vbulletin | Tosfed |
www.bilgivadisi.biz   www.bilgivadisi.biz