Şarap Seçiminin İncelikleri

[crazyossie]

Şaraptan anlar mısınız?
Yoksa siz de konu hakkında bilgisi olmayıp da şarap hakkında ahkam kesebilenlere özenenlerden misiniz? O halde gelin şarap seçiminde bilmeniz halinde size iyi bir temel sağlayacak inceliklere birlikte göz atalım. Öncelikle şarabı bir yemek eşliğinde tüketeceğinizi varsayalım. Bu durumda ne yiyor olduğunuz elbette önem kazanıyor. Bilmeniz gereken en önemli şey, balık, tavuk gibi hafif yiyeceklerle hafif şarapların, kırmızı et, soslu spagetti gibi ağır yiyeceklerle ise daha dolgun şarapların uygun olacağıdır.


Burada en basitinden şu bilgiyi akılda tutabilirsiniz: Beyaz şarap, kırmızıdan daha hafiftir. Salatalar ve balıklar ile beyaz şarap çok iyi gider. Chardonnay, Sauvignon Blanc gibi seçimler uygun olabilir. Beyaz et ile Riesling, kırmızı et ile Shiraz uygun olabilir. Bir tatlının yanında Muscat sunabilirsiniz. Bir kokteylde ya da leziz bir sohbetin eşlikçisi olarak da roze şarapları tercih edebilirsiniz.
Şarap seçiminde önemli olan diğer faktör, şarabın üretildiği üzümün hangi bölgede yetiştiğidir. İklim, toprak özellikleri gibi etmenler üzümü, dolayısıyla da şarabın aromasını etkileyecektir. Şarap profesyonellerinin, belirli yörelerin özelliklerini çok iyi tanıyarak tattıkları şarabın nerenin üzümünden mamul olduğunu anlayabilmelerinin sırrı budur. Eğer iddialı bir şarap seçme durumunda kalırsanız ve fiyat konusunda da sıkıntınız yoksa, Fransa, İtalya gibi şarap üretiminin çok eskilere dayandığı bölgelerin ürünlerini tercih edebilirsiniz. Biraz daha detaya girmeniz gerekirse, Fransa’nın Bordeaux veya İtalya’nın Tuscany bölgelerinin üzümlerinden yapılan bir şarap istediğinizi söyleyebilirsiniz. Dikkat edeceğiniz diğer bir nokta, şarabın üretim yılıdır. Bilinenin aksine, şarap ne kadar eski ise o kadar iyi değildir. Bazı şaraplar zamanla olgunlaşıp değerlenirken diğerleri sirkeye dönme yolunda ilerlemektedir. Genel olarak, kırmızı şarapların çoğu yıllar geçtikçe değerlenir. Beyazlarda ise durum bunun tersidir. Raflarda gördüğünüz şarapların çoğu da en az iki sene bekledikten sonra piyasaya çıkmış şaraplardır. Dolayısı ile şişelerle şarap alıp depolamanın bir anlamı yoktur.

Bir diğer kural da, içilen şarapların belirli bir sıra izlemesi ile ilgilidir. Yani ağır bir kırmızı şarabın ardından hafif bir beyaza geçildiğinde, o şarabın tadını almak pek mümkün olmaz. Hafiften ağıra doğru ilerlemekte fayda vardır. Eğer bu şekilde ilerlenmesi gerekiyorsa arada en azından biraz zaman bırakıp bir bardak su içtikten sonra devam etmek fayda sağlar.

Güzel bir akşam yemeğinden sonra geceye leziz bir kırmızı şarapla devam etmek istiyorsunuz diyelim. Eğer yemeğiniz hafif porsiyonlardan oluştuysa, Şiraz gibi tadı daha yoğun ve damakta daha güçlü iz bırakan şaraplara yönelin deriz. Tam tersi bir durum söz konusu ise, yani yemekte kremalı, soslu, ağır şeyler yediyseniz o zaman Kalecik Karası gibi hafif şaraplara yönelebilirsiniz. Böylece hem yemeğin hem şarabın tadını daha iyi çıkarmış olursunuz.