1 Mayıs işçi sınıfının “ birlik, mücadele, dayanışma günüdür”.

[oprt]

“ birlik, mücadele, dayanışma günüdür”.

Emeğiyle geçinen tüm ücretlilere (işçi ve emekçilere) kutlu olsun...

Dünyanın yaklaşık 190 ülkesinde "resmi tatil ve bayram" olarak kutlanan 1 MAYIS, yıllardır ülkemizde yasaklı bir gün olarak işçi-emekçilere yönelik baskı, şiddet ve zulmün had safhaya çıktı günler oluyordu. Özellikle 2008 yılındaki TAKSİM'deki AKP zulmünden sonra tüm dünya kamuoyundan gelen kınama ve tepkiden sonra, nihayet 2009 yılında, 1 Mayıs’ın "Emek ve Dayanışma Bayramı" ve tatil kabul edilmiştir.

Bu kabulleniş şüphesiz ki AKP iktidarının işçi-emekçiyi düşündüğünden değil, tam aksine işçi sınıfımızın kırk yıldır açıkça; “1 Mayıs yasallaştırılsın, tatil olsun” talebi ve bu uğurda verdiği mücadele vardır.

Bu hakkın elde edilmesinde 1970’lerde resmi yasaklara rağmen ülkenin her yanında alanları dolduran işçi sınıfımızın mücadelesi vardır.

‘77 1 Mayıs katliamına başvuran sermaye güçlerinin saldırganlığına, vahşetine duyulan öfkenin yarattığı baskı vardır.

12 Eylül sonrasının yasaklı günlerinde mücadeleci sendikacıların, ileri işçilerin her tür zulmü, işkenceyi ve cezaevine girmeyi göze alarak 1 Mayıs’ı kutlama kararlılığında ısrar etmeleri vardır.

Ve elbette tüm yasaklara karşın 1 Mayıs’ın ülkenin en ücra köşesine kadar, her yerde İşçi Sınıfının Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü, “İşçi Bayramı” olarak zaten kutlanıyor olması vardır.

Yani, Meclis ve sermaye partilerin tavrı, “Zaten her şey oluyor, kabul edelim de ‘bari erkelik bende kalsın” tavrıdır.

Meclisin tavrı budur. Ama alınan kararın işçiler için anlamı daha önemlidir. Bu kararla, egemenlerin(kapitalist sınıfın) temsilcileri, nihayet 1 MAYIS ile birlikte "işçi-emekçileri bir sınıf olarak resmen tanımak durumunda kalmışlardır. Bu bakımdan 1 MAYIS bayramının bu yılki kutlamaları daha bir anlamlıdır.

Özellikle kapitalizmin krizinin milyonları işinden ekmeğinden geleceğinden ettiği bir süreçte, kapitalist sömürü düzenine ve hak gasplarına karşı mücadele gereği daha fazla artmıştır. Ülkenin her yerinde en geniş toplum kesimleriyle birlikte, en kitlesel, en coşkulu GERÇEK BİR BAYRAM olarak kutlamak, işçi-emekçilerin İNSANCA BİR YAŞAM mücadelesi için moral verici olacaktır...