..:: BİLGİ VADİSİ ::.. BİLGİ VADİSİ RSS   TWİTTER   BİLGİ VADİSİ FORUM FACE GRUBU  

Anasayfa Kimler Çevrimiçi Bugünkü Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   ..:: BİLGİ VADİSİ ::.. > GENEL KONULAR > İL İL TÜRKİYEMİZ > Karadeniz Bölgesi
Google

   

 
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Amasya Tanıtım Videosu ve tarihi
Konudaki Cevap Sayısı
59
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
2654

Yeni Konu aç Cevapla
 
Seçenekler Stil
Eski 30.03.09, 22:40   #1
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44098
Tecrübe: 56%

İletişim
new1 Amasya Tanıtım Videosu ve tarihi

AMASYA TANITIM








AMASYA

05 AMASYA ( Kod : 358 )
Vali M.Celalettin LEKESİZ
Valilik 218 10 03
İl Emn. Md. 218 10 31
İl Jn. Kom. 218 10 64
Bld. Bşk. 218 80 14
İlçe Sayısı 6
Belediye Sayısı 29
Köy Sayısı 348
Yüzölçümü 5.520
Nüfusu 365.231

GENEL BİLGİLER

Orta Karadeniz'de, Yeşilırmak vadisi Harşena Dağı eteklerine kurulan Amasya, 7 bin yılın üzerindeki eski tarihi boyunca krallık başkentliği yapmış, bilim adamları, sanatkarlar, şairler yetiştirmiş, şehzadelerin eğitim gördüğü bir belde olmuştur.
Kurtuluş savaşının başlangıç temelleri de Amasya'da atılmıştır. Amasya, tarihi ve kültürel zenginlikleri yanı sıra, özellikle Yeşilırmak kıyısına yapılmış Yalıboyu evleri ile dikkat çekmektedir.
Dünyanın en güzel Misket elması, kirazı, şeftalisi ve bamyasının üretildiği, tarih ve doğanın birlikte bulunduğu ilginç bir antik kent görmek istiyorsanız sıcak kanlı ve misafirperver Amasya sizi bekliyor

İLÇELER:

Amasya (merkez), Göynücek, Gümüşhacıköy, Hamamözü, Merzifon, Suluova, Taşova'dır.

Göynücek: Çekerek Irmağı Vadisi'nde kurulan ilçeye 8 km. uzaklıktaki Çekerek vadisine bakan kayalık üzerinde kurulmuş Gökçeli kalesi ilçenin önemli tarihi eseridir. Roma Döneminde garnizon olarak kullanılan Kalede 98 basamaklı merdiven ile gizli bir yol bulunmaktadır. İlçe merkezine 6 km. uzaklıkta bulunan Çamurlu köyü İlice mevkiinde çıkan kaynak suyunun böbrek taşlarına karşı tedavi edici özelliği olduğu söylenmektedir.

Gümüşhacıköy: İlçe merkezindeki Bedesten, Büyük hamam, Koyun pınarı ve Kabak çeşmesi; Gümüş beldesinde yer alan Haliliye Medresesi, Yörgüç Paşa Cami, Darphane Cami, Maden Cami (Eski Kilise) ilçenin Selçuklu ve Osmanlı dönemi mimari eserleridir. Şarlayuk beldesi ise yeşilin her tonunun bulunduğu, altyapısı olan bir mesire yeridir.

Hamamözü: İnegöl dağlarının doğu ve kuzey eteklerinde kurulmuştur. İlçe merkezinde bulunan Arkut Bey kaplıcası yörenin önemli dinlenme ve piknik yeridir. İlçe merkezine 1km. uzaklıkta olan Kahramanlar İçmesi bağırsak parazitlerine iyi geldiği bilinmektedir.

Merzifon: İl merkezine 49 km. uzaklıktadır. 7. yüzyıl sonlarında Merzifonlu Kara Mustafa Paşanın Sadrazam olmasıyla Merzifon kök lü imar değişikliğine uğramıştır

NASIL GİDİLİR

Amasya; komşu illerden Samsun, Çorum ve Tokat'a Devlet Karayolu ile bağlıdır. Aynı zamanda Avrupa -İran Uluslararası (E-5) Karayolu üzerindedir.
İle en yakın deniz ve havayolu limanları 130 km. uzaklıkta olan Samsun İlinde bulunmaktadır.
Karayolu Otogarın şehir merkezine uzaklığı 1,5 kilometredir. Ulaşım şehir içi minibüs ve firma servisleri ile yapılmaktadır.
Otogar Tel : (+90-358) 218 80 12

Demiryolu Amasya, Sivas-Samsun demiryolu üzerinde Sivas'a 261 km. Samsun'a ise 134 km. uzaklıktadır. İl hudutları içerisinde iki gar (Amasya-Hacıbayram) ve 6 istasyon (Kızılca, Kayabaşı, Eryatağı, Bovazköy, Suluova, Hacıbayram) bulunmaktadır.
İstasyon Tel : (+90-358) 218 12 39

GEZİLECEK YERLER

Konaklar

Hazeranlar Konağı : Yalı boyu evleri dizisindeki en güzel konak olan Hazeranlar Konağı Osmanlı döneminin en zarif sivil mimari örneklerinden birisidir. Konak Defterdar Hasan Talat Efendi tarafından kız kardeşi Hazeran Hanım adına 1872 yılında yaptırılmıştır. Diğer kapı Hatuniye Cami avlusu ile bağlantılıdır. Çift kanatlı selamlık kapısından alçak tavanlı bir mekana girilir. Dört köşede birer oda ve odaların arasında orta sofanın uzantıları eyvanlar yer alır. Batı eyvanlarını giriş kata bağlayan sade korkuluklu ahşap merdivenler işgal eder. Katlarda oturma ve yatak odaları, avlu, kahve odası, ocaklı oda, ebeveyn ve selamlık odaları ile hela sofa etrafında yer almaktadır
Kaleler, Kaya Mezarları

Amasya Kalesi: Şehrin ve Yeşilırmağın kuzeyinde bulunan Harşane Dağı adlı dik kayalıklar üzerindedir. Kalenin Belkıs, Saray, Maydonos ve Meydan adlarına dört kapısı, kale içinde Cilanbolu adlı su kuyusu, sarnıç, zindan bulunmaktadır.
Kaleden 70 m. aşağıda Yeşilırmağa ve kral mezarlarına kadar uzanan M.Ö. III. yüzyıla ait merdivenli yer altı yolu, burç ve cami kalıntıları vardır.

Kral Kaya Mezarları: Amasya Kalesi eteklerinde düz bir duvar misali dikine uzanan kalker kayalara oyularak yapılmış olan 5 adet mezar, yapıları ve mevkileri itibariyle ilk bakışta dikkati çekmektedir.
Çevreleri oyularak ana blok kayadan tamamen ayrılmışlar ve kaya bloklarına merdivenlerle bağlanmışlardır.
Vadi içerisinde irili ufaklı toplam 18 adet kaya mezarı bulunmaktadır. Amasya'da doğan ünlü coğrafyacı Strabon'un (M.Ö. 63-M.S. 5) verdiği bilgiye göre kaya mezarları Pontus krallarına aittir

Aynalı Mağara (Kaya Mezarı): Çevre yolunun Samsun güzergahından sağa ayrılan Ziyaret beldesi yolu üzerinde, şehir merkezine yaklaşık üç kilometre uzaklıktadır. Kral Kaya Mezarlarının en iyi işlenmiş ve tamamlanmış olanıdır.
Tonoz kısmında 6'sı sağda, 6'sı solda olmak üzere 12 havari tasviri ile kuzey ve güney duvarlarında bir takım kadınlı erkekli figürler, doğu cephesinde ise İsa, Meryem ve Yoannes'ten oluşan bir kompozisyon bulunmaktadır.

Ferhat Su Kanalı: Kentin su ihtiyacını karşılamak için Helenistik dönemde yapılmış olan su kanalı yaklaşık 75 cm. genişliğinde 18 km. uzunluğundadır. Terazi sistemine göre kanallar oyularak, tünel açılarak bazı yerlerinde duvarlar örülerek inşa edilmiştir
Medreseler

Bimarhane (Darüşşifa): İlhanlı döneminden günümüze ulaşan tek eserdir. İlhanlı Hükümdarı Sultan Mehmet Olcaytu ve hanımı Ilduz Hatun adına 1308 yılında yaptırılmıştır. Yapının özellikle ön cephesi sanat bakımından değerlidir. Sadece Amasya Bimarhanesine mahsus bir özellik olan kapı kilit taşında diz çökmüş vaziyette insan kabartması mevcuttur.

Sultan II. Bayezid Külliyesi:Sultan II. Bayezid adına 1485-86 yılında yaptırılan külliye; cami, medrese, imaret türbe ve şadırvandan oluşmaktadır. Her iki minare hizasında bulunan yaşlı çınar ağaçlarının külliye ile yaşıt olduğu tahmin edilmektedir.

Haliliye Medresesi: Gümüşhacıköy İlçesi Gümüş Beldesi merkezinde bulunan eser, Çelebi Sultan Mehmed'in Beylerbeyi Halil Paşa tarafından 1413 de yaptırılmıştır. Kare planlı kapalı avlulu bir medresedir.

Kapı Ağa Medresesi:Sultan II. Bayezid'in Kapı Ağası Hüseyin Ağa tarafından 1488 yılında yaptırılmıştır. Ön Asya ve Selçuklu mezar anıtlarında görülen sekizgen plan şeması fonksiyon itibariyle ilk defa bu medresede tatbik edilmiştir

Diğer Medreseler;

- Gökmedrese 1267)
- Çelebi Mehmed Medresesi (1415) Merzifon
- Büyük Ağa Medresesi (1488)
- Küçük Ağa Medresesi (1463- 1464)
- Hakala Yolpınar Köyü Kasım Bey Medresesi (1463- 1464)

Camiler

Burmalı Minare Cami, Gökmedrese Cami görülmeye değerdir.Amasya'nın diğer önemli camileri Gümüşlü Cami, Bayezid Paşa Cami, Yörgüç Paşa Cami, Sofular Abdullah Paşa Cami,Şirvanlı (Azeriler) Cami, Abide Hatun Cami ve Halifet Gazi Kümbetidir.

Amasya Camileri

Gök Medrese Cami (Merkez)

Selçuklu valilerinden Torumtay'ın (1267) Amasya'da yaptırdığı kabul edilen Gökmedrese Cami, belirli şekilde derinliğine uzanan, kubbe ve tonozlarla örtülü, üç nefli bir yapıdır. Kesme taş mimarisi, olgun nispetleri ve sade süslemeleriyle ağırbaşlı ciddi bir üsluptadır. Caminin çok uzun olan giriş bölümü medrese olarak kullanılmıştır




ww.uydulife.tv
__________________
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 30.03.09, 23:23   #2
akbay022
ONURSAL YÖNETİCİ
 
akbay022 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 98
Üyelik tarihi: 18.08.2008
Nereden: Bilgivadisi
Yaşım: 42
Mesajlar: 3.762
Konular: 1822
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 28
Rep Puanı : 950
Rep Seviyesi : akbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to beholdakbay022 is a splendid one to behold
Aktivite
Level: 46 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 114 / 1142
Güç: 1254 / 52981
Tecrübe: 70%

İletişim
Standart

Bu güzel bilgiler için teşekkürler
ww.uydulife.tv
__________________
akbay022 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 31.03.09, 19:16   #3
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44098
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Amasya Genel Bilgi



Karadeniz Bölgesi’nin orta bölümünde, Yeşilırmak nehrinin doğu-batı doğrultusunda ve bu nehrin iki kıyısında yer almaktadır. Amasya, kuzeyden Samsun, batıdan Çorum, doğu ve güneyden Yozgat, güneydoğu’dan Tokat illeri ile çevrilidir.

Yüzölçümü 5690 km2, denizden yüksekliği 392 m.dir. Nüfusu 2000 genel nüfus sayımına göre 365.231'dir.

Şehrin asıl yerleşim ve gelişim alanı Yeşilırmak'ın güney kıyısındadır. Yeşilırmak tarafından ikiye ayrılan mahalleler nehir üzerindeki 7 köprü ile birbirine bağlanır. Dar bir vadide kurulmuş olmasından dolayı önemli bir şehirdir. Bu konumundan dolayı da kuruluşundan bu yana, her dönemde aynı yerde kalmıştır.

Yeşilırmak, Amasya ovasından çıkıp, Ferhat Boğazından geçtikten sonra âdeta saklı bir vadiye girmektedir. Amasya, vadi yamaçlarına doğru gelişmiştir, ancak elverişsiz konumu nedeniyle yamaçlardan fazla yükselmeye olanak bulunmamış, bu da şehrin Yeşilırrmak vadisi boyunca doğu-batı doğrultusunda uzunlamasına yayılma göstermesine neden olmuştur.

Günümüzde şehir bir vadide saklı konumunu korumakta ve Anadolu’da "V" şekilli bir vadi tabanında kurulmuş tek büyük şehir olarak varlığını devam ettirmektedir. Yeşilırmağın kuzey kıyısında kale kalıntıları, kral mezarları ile Yeşilırmak arasında yerleşim alanı dar olduğundan, yerleşme ince bir şerit oluşturmaktadır.

İlin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Buğday ve arpa gibi tahılların yanı sıra şekerpancarı, tütün, kenevir, başta elma olmak üzere çeşitli sebze ve meyveler yetiştirilmektedir. Ayrıca küçük ölçüde mera hayvancılığı yapılır.

1950'lere kadar küçük sanayinin bulunduğu ilde hızlı bir gelişim sürecine girilmiştir. 1954'te kurulan Amasya Şeker Fabrikasını sonraki yıllarda tarım ürünlerini işleyen meyve suyu üreten fabrikalar izlemiştir.

Amasya'nın ismi İlk Çağlarda Grekçe olarak Amaseia sözcüğünden gelmiştir. Sonraki yıllarda Türkler bu ismi Amasya olarak değiştirmiştir. Tarihi çağlarda Amasya hakkında en iyi bilgileri coğrafyacı Strabon vermiştir. Strabon'a göre şehri Amazonlardan Amasis kurmuş, bu yüzden de Amaseia olarak tanınmıştır.

İlk kuruluş yeri günümüzdeki kalenin olduğu tepe olara kabul edilir. Amaseia’nın tam olarak nerede ve kimler tarafından kurulduğu hakkında kesin bir bulguya rastlanılmamakla birlikte, yapılan Arkeolojik araştırmalara göre; Amesia’nın tarihinin M.Ö.5500’lere kadar uzandığı anlaşılmaktadır. Amaseia’dan günümüze ulaşan eser ise; Yeşilırmak’ın kuzeyindeki dağın eteklerinde bulunan Akrapolis ve büyük bir kısmı daha sonradan bir çok kez onarılan surlardır.

Bölgede Yapılan arkeolojik araştırmalar, Amasya'nın çok eski bir yerleşim merkezi olduğunu göstermektedir. Suluova çevresindeki kazılarda höyüklerden çıkarılan çanak, çömlek ve savaş aletleri, Neolitik ve Kalkolitik dönemlerde (M.Ö. 5500-3500) Amasya'nın bir yerleşim merkezi olduğunu ortaya koymaktadır. Tokat-Amasya sınırları yakınlarında yapılan kazılarda Bronz Çağına ait vazolar ele geçirilmiştir.

Anadolu'da M.Ö. 1900-1200 yılları arasında hüküm süren Hititler, MÖ.XIV.yüzyılın sonlarında buraya "hakmiş" ismini vermişlerdir. Bu yerleşim merkezi, Amasya'da kurulan şehir kültürünün de başlangıcı olmuştur. Hitit devleti MÖ.1200'lerde Friglerin akınları sonucunda yıkılmıştır. Anadolu'da, Amasya'yı da içine alan bir devlet kuran Friglerin egemenliği 500 yıl sürmüştür. Kısa bir süre için Amasya'ya hakim olan Kimmerler'in yerini (M.Ö. 650) Lidyalılar almış, Lidya'lılar ile Persler arasında yapılan savaştan (M.Ö. 585) sonra, Amasya Perslerin egemenliği altına girmiştir. Uzun bir süre Pers satrabı tarafından yönetilen Amasya daha sonra I. Mitridat tarafından kurulan Pers-Pontus devleti egemenliğine girmiştir.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 31.03.09, 19:17   #4
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44098
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Batıdan Anadolu'ya ilerleyen Romalılar, Kapadokyalılar ile Galatlar'ı birleştirip Pers-Pontus Krallığı üzerine sürdüler. Ancak VI. Mitridat zamanında durum değişmiş ve Romalılar M.Ö. 123'te bütün güçlerini geri çekmek zorunda kaldılar. Böylece "Mitridat Savaşları" olarak bilinen mücadelelerde Romalılar Anadolu'da en büyük yenilgilerini aldılar. Mitridat Romalıların saldırılarına daha fazla dayanamamış ve M.Ö. 70 yılında Roma Generali Lukullus Amasya'yı ele geçirmiştir. Amasya yaklaşık 400 yıl boyunca Roma egemenliğinde kalmıştır. Roma İmparatorluğunun M.S. 395'te ikiye bölünmesiyle, Amasya'nın yönetimi Doğu Roma'ya (Bizans)geçmiştir. Bundan sonra dini yönden beş patrikliğe bölünen Bizans (Doğu Roma) İmparatorluğunun, patriklik merkezlerinden biri de Amasya olmuştur.

Amasya, MS.VIII. yüzyıldan sonra Araplar ile Bizanslılar arasında sürekli olarak el değiştirmiştir. 1071 yılında Alparslan'a yenilen Bizans İmparatoru Romen Diogenes, tahttan indirildiğini Amasya'da öğrenmiştir. Bundan sonra da Alparslan'ın komutanlarından Danişmend Ahmed Gazi tarafından ele geçirilerek Selçuk yönetimine sokulmuştur (1075). Haçlı seferlerinin Amasya'ya yönelmesi üzerine Anadolu selçukluları ile kuvvetlerini birleştiren Danişmentliler Haçlıları Merzifon Ovasında yenilgiye uğratmışlardır. Bundan sonra Selçuklu hükümdarı Sultan Mesut, Danişmentli emirler arasında çıkan anlaşmazlıklardan yararlanarak 1143'te Amasya'yı onlardan almış ve Anadolu selçuklularının başkenti yapmıştır.1199 yılında ise Haçlı orduları Amasya'ya gelmiş ve şehirde büyük tahribatlar yapmışlardır. Bundan sonra Amasya'da babai İsyanları baş göstermiş, 1243'te Moğolların batıya doğru ilerlemeleri üzerine Kösedağ'da yapılan savaşı Selçuklular kaybetmiştir.

Moğolların Erzincan'a kadar ilerlemesi üzerine Amasya'da yapılan bir antlaşma sonunda Anadolu'nun yönetimi Moğollara geçmiş, Amasya valiliği de Emir Seyfettin Torumtay'a verilmiştir. Moğol İmparatorunun 1258'de ölümü üzerine, imparatorluk toprakları üzerinde dört büyük devlet kurulmuştur. Bu devletlerden İlhanlılar Anadolu'yu işgal etmiş, Amasya'daki hakimiyetleri de 1335'e kadar sürmüştür. Bundan sonraki 8 yıl boyunca Amasya çeşitli yerel beyliklerin egemenliği altında kalmıştır. İlhanlıların Anadolu Valisi Aladdin Eretna 1341'de bağımsızlığını ilan etmiş ve Eretna Devletini kurmuştur. Bu devletin sınırları içinde yer alan Amasya, daha sonra bir kaç defa el değiştirmiştir.

1360 yılında Amasya valisi olan Şadgeldi Paşa, Eretna'ya olan bağlılığını bozarak Amasya Beyliği'ni kurmuştur. Şadgeldi Paşa, kuvvetli rakibi Sivas Hükümdarı Kadı Burhaneddin'i ortadan kaldırmak için 1382'de giriştiği Kazova Savaşı'nda ölmüştür. Bu savaştan sonra Kadı Burhaneddin Amasya toprakları üzerinde hak iddia etmeye başlamıştır. Bölgedeki diğer beyler de Amasya'yı ele geçirmek isteyince, Amasya Beyliğini yönetenler Osmanlı Devleti'nin himayesine girmeyi önermişlerdir.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 31.03.09, 19:18   #5
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44098
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Osmanlı Hükümdarı Sultan Murad bu öneriyi kabul etmiş ve Şehzadesi Yıldırım Bayezid'i Amasya'ya vali olarak göndermiştir. Böylece Amasya Beyliği, Osmanlı Devleti'nin bir eyaleti, Yıldırım Beyazıt da bu eyaletin ilk valisi olmuştur.

Sultan Murad'ın ölümü üzerine padişah olan Yıldırım Bayezid, Timur tehlikesine karşılık, oğlu Çelebi Mehmet'i Amasya Valisi yapmıştır. Yıldırım Beyazıt'ın 1402'de Timur'a yenilmesinden sonra Amasya'nın önde gelenleri Çelebi Mehmet'i tekrar şehre davet etmişlerdir. Çelebi Mehmet'in 1413'te Osmanlı hükümdarı olmasından sonra oğlu Şehzade Murat'ı Amasya'ya vali olarak atamıştır. Ankara valisi Yörgüç Paşa da devlet işlerini yürütmek için, Amasya'ya davet edilmiştir. Şehzade II. Murat'ın padişah olmasından sonra, büyük şehzadesi Çelebi Ahmet Amasya'ya vali olarak atanmış(1435), ancak valiliği uzun sürmemiş, 1438'de ölünce yerine Şehzade Mehmet (Fatih Sultan Mehmet) vali olarak atanmıştır. Şehzade Mehmet aynı yıl Manisa'ya vali atanınca yerine de II. Murad'ın en büyük şehzadesi Alaeddin getirilmiştir. Fakat Alaeddin, kendisini çekemeyenler tarafından 18 yaşında boğdurulunca bu kez, II. Bayezid 1454 tarihinde Amasya'ya vali olmuştur.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 31.03.09, 19:18   #6
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44098
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

II. Bayezid döneminde Amasya tam bir bilim ve sanat merkezi haline gelmiştir. öyle ki şehirde, bir kadın şairin (Mihri Hatun) yetişmesine olanak tanıyacak bir kültür ortamı vardır. II. Bayezid, Fatih Sultan Mehmet'in ölümü üzerine Osmanlı Devleti'nin 8. padişahı olunca büyük oğlu Şehzade Ahmet Amasya'ya vali olmuş 1481 - 1512 yılları arasında bu şehirde valilik yapmıştır. Şehzade Ahmet edebiyata ve musıkiye düşkün olduğu için Şeyh Hamdullah gibi bir çok sanatçı Amasya'da toplanmıştır.

İranlıların Anadolu'da oluşturduğu tehlike karşısında, onlarla savaşmak yerine, babasının ölümü üzerine padişah olmak üzere Amasya'yı terk etmiştir. Oysa bu sırada Yavuz Sultan Selim Osmanlı tahtına geçmiştir. Bunun üzerine Şehzade Ahmet de Amasya'ya dönerek bağımsızlığını ilan etmiş, adına hutbe okutmuştur. Ardından 1513 yılında Amasya'dan ayrılarak, Yenişehir'de Sultan Selim ile savaşır ve yenilerek öldürülür. Yavuz Sultan Selim, Çaldıran zaferinden sonra 1515 yılının kışını Amasya'da geçirir. 1516 yılında da Mısır seferine çıkar. Fakat, ağabeyinin oğlu Murad ve taraftarları bu sırada Amasya ve bölgesinde Celali isyanlarını çıkarırlar. Bölgedeki huzursuzluklar yüzünden Rum eyaletinin merkezi Amasya'dan Sivas'a kaydırılır.

Kanuni Sultan Süleyman'ın oğlu Şehzade Mustafa 1538'de Amasya'ya vali olmuş ve bu görevi 1553'e kadar yürütmüştür. Düzenlenen bir tertip sonucunda Konya'da öldürülmüştür. Bu duruma çok üzülen Amasya halkı ve ileri gelenleri Kanuni'ye gücenmişlerdir. Kanuni Sultan Süleyman 1554 yılında Amasya'ya gelir ve 6 ay burada kalır. Amasyalılardaki bu üzüntüyü gidermek amacıyla bir yıllık vergiyi affeder, tımarlı sipahileri terhis eder. Bu arada da bir çok diplomatik faaliyetlerde bulunur, çeşitli ülkelerin elçilerini kabul eder.

1555 Haziran'ında şehirden ayrılır. Kanuni Sultan Süleyman'ın büyük oğlu Şehzade Bayezid Amasya'ya vali olarak atanır. Fakat babasıyla ters düşmesi ve kardeşiyle taht mücadelesine girmesi ve bu mücadeleyi kaybetmesi sonucu 1559'da İran'a kaçar. Bu olaydan sonra Amasya ve civarında bir çok isyan hareketi görülür. Bu hareketler Amasya'da hem maddi hem de manevi bir çok zarara yol açar. Ancak, 1919 yılına kadar Amasya'da bunlardan başka önemli bir olay olmamıştır.

Osmanlı Devletinin 30 Ekim 1918 tarihinde Mondoros Mütarekesini imzalaması üzerine itilaf devletleri Anadolu'yu paylaşmak üzere harekete geçmişler, İngilizler, Fransızlar ve İtalyan'lar çeşitli şehirleri işgal etmeye başlamışlardı.Mustafa Kemal Paşa 16 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak, 12 Haziran 1919'da Amasya'ya gelmiştir. Amasya'yı daha güvenli bulduğundan Anadolu ve Trakya'daki birçok askeri ve mülki idarecilerle ilişkilerini yürütmüştür. 22 Haziran 1919'da yayınladığı Amasya Tamimi ile Milli Mücadelesi'nin ilk adımını atmıştır.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 31.03.09, 19:19   #7
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44098
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Amasya Cumhuriyetin ilanından sonra 20 Nisan 1924'te il olmuştur. Amasya'da ünlü tarihçiler de çıkmıştır. Bunların başında Strabon ile Aşık Paşazade gelmektedir.

Amasya, tarihi eser yönünden son derece zengin bir ildir. Bunların başında Sultan Beyazıt Cami ve Medresesi (1482-1486), Beyazıt Paşa Camisi (1914), Burmalı Minare Camisi (1237-1247), Gökmedrese Camisi (1266-1267), Sultan Mesut Türbesi, Halife Gazi Türbesi, Yürgüç Paşa Camisi, Bimarhane (Şifahane) (1308-1309), Torumtay Türbesi (1278), Yakup Paşa Medrese ve Tekkesi (Amasya Çilehanesi) (1413), Bülbül Hatun camisi (1310) ve Taş Han gelmektedir. Bu yapılar arasında Bimarhane İlhanlılar döneminde yapılmış olup, akıl hastalarının müzikle tedavi edildiği bir şifahanedir. Ayrıca Yeşilırmak üzerindeki Alçak Köprü Helenistik dönemden kalmıştır (MÖ.300-MS.20), bunun yanı sıra Meydan, Maydanos, Hükümet (Helkis) ve Kuş (Künç) köprüleri Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde yapılmış köprülerdir. Amasya Kalesi, Merdivenli Kaya Tüneli, Kral Mezarları ve Aynalı Mağara, başta Hazeranlar Konağı olmak üzere Amasya evleri diğer önemli tarihi eserleri arasındadır.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 31.03.09, 19:20   #8
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44098
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

Amasya Gezgin Gözüyle


Amasya Evleri:
Amasya evleri, genellikle yan yana, sırt sırta ve bitişik nizam yapılmış; konutlar haremlik ve selamlık olarak düzenlenmiştir. Evler daha çok bodrum üzeri tek ve iki katlı olup; birinci ve ikinci kat üzeri "sahniş - sahn-ı şirin"li (üç tarafı pencereli, çıkma tarzı cumba) olanlarına da rastlanmaktadır.

Evlerin çoğu avlulu ve bahçelidir. Bahçe, haremlik ve selamlık arasında kalmakta, burada ocak ve su kuyusu bulunmaktadır. İkinci katları çoğunlukla cumbalıdır. Bununla, hem ev planında simetri sağlanmış, hem de daha fazla yer kazanılması hedeflenmiştir. Özellikle Yalıboyu'nda, Roma Dönemi sur duvarları üzerine yapılmış olan konutlarda, Yeşilırmak'a bakan güney yöndeki evler, "eliböğründe"lerle (ahşap evlerin çıkmalarına destek için yerleştirilen çapraz payanda) desteklenerek dışarıya taşırılmış, böylece daha geniş iç mekan elde edilmiştir. 1915 yangını, 1939 depremi ve zaman zaman meydana gelen sel felaketleri, ahşap konutları olumsuz etkilemiştir. Hatuniye Mahallesi bu olumsuzluklardan en az etkilenmiş olan bölgedir.
AMASYA KALESİ:
Amasya il merkezinin kuzeyini kaplayan Harşena Dağı üzerindedir. Harşena Kalesi adıyla da bilinir. Amasya Kalesi'nin kurulduğu kaya kütlesi, denizden 700m, Yeşilırmak'tan ise 300m yüksekte bulunmaktadır. Arap Bizans Dönemi Mezar Lahiti Bu Bizans dönemine ait yüksek kabartma mezar lahiti, Merzifon'da bulunmuştur. Lahit üzerindeki kitabede, "Saygı ve Merhamet duygularıyla yaklaşanlar Tanrı'dan iyilik görsünler. Ancak kötü niyetle yaklaşanlar ve mezarı ele geçirmeye çalışanlar veya başka bir kötülük yapanlar için, bu dünya basılmaz, denizler aşılmaz olsun. Çocuklarının ve karısının hayrını görmesin, rızkı azalsın" cümlelerine yer almaktadır. tarihçilerine göre kaleyi ilk defa Kumandan Karsan veya Harsana yaptırdığı için Harşana / Harşena ismini almış olabileceği söylenmektedir. Batılı tarihçilere göre ise Kale, Pontus kralı Mitridates tarafından yaptırılmıştır.

Amasya Kalesi, askeri çalkantılar içinde de sık sık el değiştirmiş ve tahrip olmuştur. Pers Hakimiyeti ile Roma, Pontus ve Bizans hakimiyetlerinde de defalarca saldırılara maruz kalan Amasya Kalesi, yüzyıllar içinde yıkılmış ve tekrar tekrar inşa edilmiştir. Roma ve Pontuslular arasında kanlı geçen çarpışmalar sırasında önemli oranda tahrip gören Harşena Kalesi 1075’te Türklerin Amasya’yı fethetmesiyle birlikte önemli oranda onarım görmüştür. 18. yüzyıla kadar kullanılan Kale, bu yüzyıldan sonra askeri önemini kaybetmiştir. Günümüz Amasya şehrinin kuzey bölümünü kaplayan kale, aşağıdan yukarıya doğru üç bölümden meydana gelir.

Hatuniye Mahallesi (İçeri Şehir) Kızlar Sarayı Yukarı Kale (Harşena Kalesi) Hatuniye Mahallesi (İçeri Şehir) Yeşilırmak Nehri kıyısı boyunca, İstasyon Köprüsü ile Hükümet köprüsü arasında uzanan yaklaşık 800 metrelik bir alanı kaplar. Yeşilırmak'ın kuzey kenarlarından hemen yükselen antik sur duvarları üzerinde Amasya evleri, hamamlar ve camiler inşa edilmiştir. Aşağı Kale olarak da adlandırılan bu bölüme Alçak Köprü'den, İstasyon Köprüsü'nden, Sultan Bayezid Camii karşısında bulunan Mağdenüs Köprüsü'nden ve Hükümet Köprüsü'nden girilebilir. Kızlar Sarayı, demiryolu vasıtasıyla Hatuniye Mahallesi'nden ayrılmış durumdadır. Buraya ulaşmak için, Hatuniye Mahallesi'ndeki demiryolu alt geçidinden girilerek yukarı çıkılır. Yukarı Kale (Harşena Kalesi): Bu bölüme çıkmak için İhsaniye Mahallesi'ndeki yol kullanılır. Kale kapısına kadar özel araçla gitmek mümkündür, buradan sonra yaya olarak kale gezilebilir.

İÇ KALE Enderun Kalesi olarak da bilinir. Sarayın bulunduğu teraslar güzel ve temiz bir görünümdeki destek duvarlarından başka bir şey kalmamıştır. Kanuni Amasya'da iken burada olan gezgin Dernscwam'a göre, saray 16. yy.'a kadar kullanılmıştır. Dernscwam, sarayın dış bölümünün taştan, iç kısmının tuğla ve ahşaptan olduğunu, Osmanlı ordusunun çadırlarının burada bulunduğunu anlatır. Bu iç kaleyi, Pontus Kralı Mitridates M.Ö. 250 dolaylarında yaptırmıştır. 1146'da iç kaleyi onartan Selçuklu Sultanı I. Mesud Amasya'yı merkez yapıp İç Kale'de cami, medrese, hamam ve saray yaptırmış, ölünceye kadar da burada oturmuştur.


CİLANBOLU KUYUSU:
Amasya kalesinde çok sayıda dehliz ve su kuyuları bulunmaktadır. Bu kuyuların en ünlüsü Cilanbolu diye isimlendirilen yerdir. Cilanbolu kuyusu, Harşena kalesinin orta yerinde, büyük kapının hizasında bulunan yüksek yerde, güneyden kuzeye doğru gider. Yüz elli kadar basamakla aşağıya inilir. Daha aşağılarda tahribat sonucu merdivenler kaybolmuştur. Kuyunun girişi geniş ve yuvarlaktır. Önce kagir olarak başlayan kuyu, daha aşağılarda kayaların oyulması biçiminde devam etmektedir.


KIZLAR SARAYI:
İç kalenin üzerinde bulunan mağaraların altındadır. Sinop mutasarrıfı (valisi) İsfendiyar Bey'in torunu Doğrak Hatun Amasya'ya geldiği zaman, Selçuk Sarayına girmeyince, Kızlar Sarayı yaptırılmıştır. Bu sarayın yapımından sonra İsfendiyar beyleri, çevrede yaptıkları fetih ve savunmalarda Amasya'yı bir üs gibi kullanmışlar ve Kızlar Sarayında ikamet etmişlerdir. Kızlar Sarayı, 150 yıldan uzun bir süre Osmanlı şehzadelerine, hatunlarına ve valilerine mekan olmuştur. 1852 yılına kadar faal bir biçimde hizmet vermiştir. Bu tarihten sonra Amasya âyânına terk edilmiştir. Daha sonra tamamen harap olmuştur.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 31.03.09, 19:20   #9
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44098
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

KRAL KAYA MEZARLARI: Harşena Dağı'nın güneye bakan eteklerindeki kalker kayalara oyularak yapılmışlardır. Strabon bu mezarların Pontus krallarına ait olduğunu belirtmektedir. Bu mezarlardan Yeşilırmak vadisinde irili ufaklı on sekiz tane bulunduğundan, bölge Krallar Vadisi olarak da bilinir. Bu yapılardan sadece Aynalı Mağara'nın neden yapıldığı kesin olarak bilinmektedir.
Kral Kaya Mezarlarının en büyüğü, galeri ve merdivenlerle çıkılan, batı yönündeki en son mezardır. Bu mağaranın yüksekliği 15m, genişliği 8m, derinliği ise 6m'dir. Mezar odasına girişi, diğer mezarlardaki kapılardan daha yüksektir. "Büyük Kral Mezarı" olarak da adlandırılan mağara, cephe itibariyle pek çok tahribata uğramıştır. Kızlarsarayı üzerinde yer alan üçlü kral mezarı birbirine çok yakın oyulmuştur. Bu yakın oyulmadan dolayı, ortada kalan mezarın yan bölümleri tahrip edilmiştir. Bu tesadüfi bir tahripten çok, bilinçli yapılan bir harekete benzemektedir. En solda yer alan mezar, ortadaki mezar sahibini gölgede bırakmak amacıyla ön plana çıkarılmıştır.

Kızlarsarayı'nın alt kısmında ve Demiryolu tünelinin hemen üzerinde bulunan mezar da, diğerleri gibi, ana blok kaya oyularak yapılmıştır. Ama onlardan farklı olarak, etrafı oyulmamıştır. Ayrıca mezar odasına çıkmayı kolaylaştıracak taş merdivenler de yapılmamıştır. Mezar odasının sağ ve sol kenarlarında yapılan sütunlar daha sonra kırılmıştır. Mağaraların bütününde gördüğümüz kapaksız, 2-3 metre arasında değişen yükseklikte, kapıya benzeyen girişler, bu beş mağaranın da ortak özelliğidir. Mağaralarının etrafı geniş biçimde boş bırakılmasının amacı da, bazı mezarların tavaf edilmesi, bazılarında da kayalardan sızan suların hava ile temasını sağlamak dolayısıyla mezar odasının korunmasıdır. Kral Kaya Mezarları tarihin kargaşalı dönemlerinde hapishane ve cezalandırma mekanı olarak da kullanılmışlardı. Örneğin VI. Mitridat, kendisi ile yapılan barış görüşmelerinde zorluk çıkaran Romalı elçileri, Demiryolu geçidinin hemen üzerinde yer alan mezara hapsetmiştir.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 31.03.09, 19:21   #10
draculu45
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
 
draculu45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 60
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi : draculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nicedraculu45 is just really nice
Aktivite
Level: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 989
Güç: 851 / 44098
Tecrübe: 56%

İletişim
Standart

DARÜŞŞİFA - BİMARHANE: Darüşşifa denilen binalar, Selçuklu ve Osmanlı döneminde hastaları iyileştirme amacıyla inşa edilmiş yapılardır. Amasya'da bulunan Darüşşifa'yı (Bimarhane) diğerlerinden ayıran en önemli özellik, bütün dünyada, akıl hastalarının müzik ve su sesiyle iyileştirildiği ilk yer olmasıdır. İlhanlı hükümdarı Sultan Muhammed Olcaytuğ'un hanımı İlduz hatun için yapılan Darüşşifa'nın inşaatına 1308 yılında başlamış ve bina 1309 yılında tamamlanmıştır.

Amasya Darüşşifası, günümüzdeki, hastanesi olan tıp fakültelerine benziyordu. Yani bir yandan öğrencilere tıp bilgileri veriliyor, diğer yandan da hastalar tedavi ediliyordu. 1386 yılında doğan ve Amasyalı bir hekim olan Sabuncuoğlu Şerefeddin, burada 14 yıl hekimlik yapmıştır. "Cerrahiye-i al Haniye" adlı bir minyatürlerle süslü bir kitap yazmış, bu kitabı bizzat Fatih Sultan Mehmet'e sunmuştur.

Bina Klasik Selçuklu eserlerinin özelliklerini taşımaktadır. Zengin süslemeli bir ana girişi vardır. Kapı kemerlerinin kilit taşında, ilk defa rastlanan bir motif olarak, bağdaş kurmuş bir insan figürü işlenmiştir. Ana girişin sağ ve solunda birbirinin aynı iki pencere bulunur. Bimarhane Tanzimat'la beraber önemini yitirmiş, önce ipekböceği kozacılarının yeri, sonra da Amasya esnafının deposu olarak kullanılmıştır. 1939 depreminde harap duruma gelmiş, 1945 yılında dış cephesi kısmen onarım görmüştür. Son olarak da 1992 yılında restorasyon çalışmalarına başlanmış, bu çalışmalar 1997'de sona ermiştir. 1999 yılından itibaren de Belediye Konservatuarına devredilmiştir. Halen Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği ve Tasavvuf Müziği alanlarında çalışmalar yapılmakta, çeşitli enstrümanlar için kurslar düzenlenmektedir.


SULTAN II. BAYEZİD KULLİYESİ:
Amasya valisi Şehzade Ahmed gözetiminde, 1482-1486 yıları arasında, babası II. Bayezid adına yaptırılmıştır. Cami,medrese, imaret, şadırvan ve çeşmeden meydana gelmektedir. Caminin mimarı Şemseddin Ahmed'dir, İki büyük kubbe ile örtülü olan caminin mihrap, minber ve taç kapısı beyaz mermerden özenli bir biçimde yapılmıştır. Eser, Osmanlı mimarisinin tipik örneklerinden biridir. Bayezid Amasya'da valilik yaparken, Cem Sultan'ın saltanatı ele geçirme çabalarından haberdar olur. Şehzade'nin huzursuz olduğunu gören Amasya'nın ileri gelenlerinden bazıları, saltanata kendisinin geçeceğini müjdeler ve Amasya'ya cami, medrese ve imarethane inşasını rica ederler.

Sultan Bayezid bundan çok duygulanır ve tahta çıkışının hemen ardından istenen yapıları Amasya'ya inşa ettirir. Dört tarafı da kagir (taş ve tuğladan yapılmış) bir duvar ile çevrili olan külliyenin avlusunu çevreleyen surda, ikisi güneyde, ikisi kuzeyde, birer tane de doğu ve batıda olmak üzere toplam altı kapı bulunmaktadır.

Külliyenin kuzey tarafı tamamen ırmağa bakmaktadır. Bahçede, 400-500 yıllık anıt ağaçlar bulunmaktadır. Külliyeyi çevreleyen 120 x 160 m boyutlarındaki avlu içinde, ortada cami, caminin sağ (batı) tarafında büyük bir medrese, sol (doğu) tarafında bir imarethane ve kiler vardır.

Avlunun güneydoğu köşesinde türbe (II.Bayezid'in şehzadesi Ahmed'in oğlu Osman Çelebi), kuzey ve güneydoğusunda birer şadırvan, caminin kuzeybatısında da muvakkithane bulunmaktadır.


CAMİ:
Ters T plan tipiyle yapılmış olan caminin iç ölçüleri 29.97m x 30.53m; dış ölçüleri ise 45.44 x 42.95m'dir. Caminin ana mekanı, kıble ekseni üzerinde, birbirinden büyük bir kemerle ayrılan, kare biçimli iki bölümden oluşur. Bunların üstü birer kubbeyle örtülüdür. Binanın sağ, sol ve cümle (ana) kapıları olmak üzere üç girişi vardır.
MEDRESE: Avlunun batı duvarına bitişik olarak inşa edilmiş olan medresenin yapım tarihi 1486'dır. Sultaniye olarak da bilinen II. Bayezid Medresesi 1922'den beri Amasya İl Halk Kütüphanesi olarak kullanılmaktadır.

Evliya Çelebi, 17. yy'da Amasyada bulunan 10 medreseden en süslü ve en bakımlısının Sultaniye Medresesi olduğunu söyler. Bina "U" planında inşa edilmiştir. Binanın doğu, batı ve kuzey cephelerinde, talebe hücreleri sıralanmıştır. Dershane, binanın güney tarafında yer alır ve yayvan bir kubbe ile örtülmektedir. Medrese avlusunun ortasında bir şadırvan bulunur.
ww.uydulife.tv
draculu45 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla

Bookmarks

Etiketler
amasya tanıtım, videosu ve tarihi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz Aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Dizayn ve Kurulum : Makinist
Forum SEO by Zoints

E-Marine Education | Vbulletin | Tosfed |
www.bilgivadisi.biz   www.bilgivadisi.biz