|
20.04.09, 14:14 | #1 |
yazık
Bazı insanlar var ; tanıtmak için: "Kavun mu bu?" desen, keleğe yazık. Ne kalıbı kalıp, ne şekli biçim, Elemeye kalksan eleğe yazık. "Henüz büyümedi, çocuk bu!" desen, Sana motif işler hem desen desen. Bu nasıl bir rüzgâr başında esen, Küçük kabul etsen bebeğe yazık. Derine dalmadan boş verip geçsen, Ciddiye almadan boş verip geçsen, Muhatap olmadan boş verip geçsen, "Vızıltı bu!" desen sineğe yazık. Çeşit çeşit tavır, türlü türlü naz, Her hali muamma, her tavrı âraz; Kışları yaz gibi, baharı ayaz, Canlı değil desen feleğe yazık. "Nedir senin derdin, tasan?" denmiyor, Ağzından çıkana lisan denmiyor; Bu nasıl bir mahluk, insan denmiyor! Hayvana benzetsen eşeğe yazık. Ne dişisi dişi, ne erkeği er, Dostluğu, düşmandan belki bin beter. Sırtını az dönsen ensende hançer, Ona dönek desen, döneğe yazık. Simsiyah yüzünü ak ediyor ya (!) Bütün günahını pak ediyor ya (!) Üç öğün köteği hak ediyor ya, Dayağa başlasan değneğe yazık. Sevdası paçavra, aşkı garibe, Derdi saç yoldurur her bir tabibe. Ne maşrık´a dönük ne de mağribe, Hidayet dilesen dileğe yazık. İflahı; kurtların ıslahı gibi, Âmeli; mahpusun ikrahı gibi. İnancı; putperest İlâhı gibi, Yontarken, tokmağa dibeğe yazık. Ne yapsan ne etsen değişmez huyu, Hangi ölçü ölçer "değişken" boyu. Toprağın kaçtığı o lanet soyu, Gömmeye çalışsan küreğe yazık. Desek ki; "Ya Rabbi bıktık şirretten", Tek sana sığındık bu felaketten. Azrail kurtarsa bizi afetten, Zebâni denilen meleğe yazık. ww.uydulife.tv
|
|
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|