|
|
|
Seçenekler | Stil |
07.11.20, 22:33 | #1 |
Namaz kılarken niye ilkin subhaneke duası ile başlarız bilir misiniz?
NAMAZ KILARKEN NİYE İLKİN SUBHANEKE DUASI İLE BAŞLARIZ BİLİR MİSİNİZ?
Çünkü yüce ALLAH Arşı yaratınca meleklere onu taşımasını söyledi Meleklere Arş ağır geldi onlar da şöyle duâ ettiler Subhane-ke allâhümme ve bihamdik ALLAH'IM seni tesbih ve tenzih eder sana hamd ederiz Ve tebara kesmük İsmin mübarektir Ve tealâ ceddük Azamet ve celalin yüksektir Va lâ Îlâhe ğayruk Ve Sen'den başka tapınacak yoktur Dediler ve arşı taşımaya kuvvet buldular Evet namaz duâlarının ilki olan Subhâneke duası tekbirden sonra okuduğumuz ilk duâ Peki her hayrın başı olan Besmele'den bile önce okunması ne demek bilir miyiz? Çünkü namaz ağırdır Onu taşıyabilmek için bizler’de namazımıza başlamadan önce okumuş olduğumuz Sübhaneke duasıyla nefis ve Şeytan'ın üzerimize serpmiş olduğu ölü toprağını bütün güç ve iradenin yalnızca kendisinde toplanmış olan o yüce makamdan bu duanın hürmetine kaldırmasını talep ederiz Dilimiz ile söylemesek’de halimizle o makama şöyle sesleniyoruz YA RABB arşı taşıyan meleklerinin bu dua hürmetine üzerindeki yüklerini nasıl hafiflettiysen bizim’de üzerimizdeki yükleri öyle hafiflet İbadetimizden feyiz almamızı kolaylaştır diyerek o kutsiyet ötesi makamdan yardım talep ediyoruz ALLAH'IN RAHMETİ BEREKETİ üzerinize olsun HZ .ALLAH Ümmeti MUHAMMED'e , Neslimizi, sevdiklerimizi Hakkıyla Namaz Kılmayı Nasip Etsin...Rabbim güç yetiremeyeceğimiz hastalıklardan, bela ve musibetlerden bizleri muhafaza eylesin... ww.uydulife.tv
|
|
08.11.20, 07:38 | #2 | |||||||||
Üye Numarası: 3
Üyelik tarihi: 16.07.2008
Nereden: adıyaman
Mesajlar: 5.706
Konular: 2447
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 862
Rep Seviyesi :
Level: 54 [] Paylaşım: 132 / 1325 |
Allah Razı olsun ustad bu güzel ve hayırlı bilgi için benzer paylaşımlar dileğiyle.
ww.uydulife.tv
__________________
La İlahe İllallah kalbimizi karartma. La İlahe İllallah rızkımızı daraltma. La İlahe İllallah bizi imansız bırakma. La İlahe İllallah kabirde bizi bunaltma. La İlahe İllallah kendi kapından başka kapı aratma. La İlahe İllallah kendine kul habibine ümmet olmaktan bizi biran bile ayırma. La İlahe İllallah hesapsız sabır ver. La İlahe İllallah azapsız kabir ver bizlere Allah'ım… AMİN AMİN AMİN ASALET BOYDA DEĞİL, SOYDA OLMALI İNCELİK BELDE DEĞİL, DİLDE OLMALI DOĞRULUK SÖZDE DEĞİL, ÖZDE OLMALI GÜZELLİK YÜZDE DEĞİL, YÜREKTE OLMALI.. |
|||||||||
10.11.20, 00:51 | #3 | |||||||||
Üye Numarası: 6714
Üyelik tarihi: 07.10.2010
Mesajlar: 752
Konular: 77
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 70
Rep Seviyesi :
Level: 24 [] Paylaşım: 0 / 594 |
teşekkürler hep beraber inşallah
ww.uydulife.tv
|
|||||||||
10.11.20, 16:13 | #4 | |||||||||
Üye Numarası: 6714
Üyelik tarihi: 07.10.2010
Mesajlar: 752
Konular: 77
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 70
Rep Seviyesi :
Level: 24 [] Paylaşım: 0 / 594 |
kaynak isteyenler kaynak burada
MUĞLATÜRK - Muğla'nın En Büyük Haber Sitesi Payas Haber Ajansı Eğitim Haber, MEB Haberleri, Erzurum Haber, Erzurum Eğitim Haber, Son Dakika, Haberler Sorularla İslamiyet | Cevaplanmadık Soru Kalmasın Kutsal Din İslam - Dini Paylaşım Sitesi Hanefi ve Hanbelilere göre Sübhaneke duası okumak sünnettir. Çünkü Hz. Aişe (ra)'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Hz. Peygamber (asm) namaza başladığı zaman "Sübhanekellahümme ve bihamdike ve tebarekesmüke ve teala ceddüke vela ilahe gayruk" derdi."1 Sübhaneke tesbihten gelir. Bu da Allah Teala'yı tenzih etmektir. Tebarekesmüke, bereketten gelir. Bu da bir şeyde ilahi hayrın sabit olmasıdır. Teala ceddüke: Ced, azamet demektir. Te'ala, Tefaül vezninde olup, "Uluvv"den türemiştir. Yani senin büyüklüğün her şeyin büyüklüğünden yüce ve üstündür, yahut senin celalin ve azametin yüce demektir. Bu tesbih duası(Sübhaneke)nın icmalen manası şudur: "Ya Rabb! Seni noksanlıklardan beri kılarım. Ben seni ancak sana hamd ederek tenzih ederim. Senin isminin hayrı her şeyde devam etsin. Senin celalin yüce, senden başka mabud yoktur." 1. Bu hadisi Ebu Davud rivayet etmiştir. Darekutni'nin Enes'ten benzer bir hadis rivayeti vardır. Beş hadis imamı Ebu Said'den benzer bir hadisi rivayet etmişlerdir. Müslim Sahihinde Hz. Ömer'in bunu açıktan okuduğu rivayet edilmiştir. (Neylül Evtar, II/195) Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için her ne iyilik işlemiş olursanız, Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızı görür. (Bakara Suresi, 110. ayet) Haydi namaz kılalım Önce suyu israf etmeden güzelce bir abdest alalım. Kıyafetlerimize bir çeki düzen verip sonra annelerimizin güzel işlemeli seccadelerini kıbleye doğru serelim. Bulunduğumuz yerde seccade yoksa yerin temiz olması da yeterli olur. Toprakta bile namazımızı kılabiliriz. Besmele çekip kılınacak namaza niyet eden erkekler, ellerinin baş parmaklarını kulağının altına hafifçe değdirir. Kadınlar ise göğüslerinin üzerine kaldırıp Allahu ekber diyerek namaza başlar. Erkekler göbek hizalarında, kadınlar göğüslerinin üstünde ellerini birleştirir. Sübhaneke duasını okuduktan sonra “Euzübillâhimineşşeytanirracim. Bismillâhirrahmanirrahim.†diyerek euzü besmele çekip Fatiha Suresini okuruz. Fatihadan sonra bildiğimiz bir sureyi okur ve yine Allahu ekber diyerek ellerimizle diz kapaklarımızı tutarak rükûya eğiliriz. Rükûda üç defa sübhane rabbiyel azim, yani “En büyük olan Rabbim, bütün noksanlıklardan uzaksın.†deriz. Rükûdan semiallahu limen hamideh, yani “Allahım sen şükredenleri işitirsin.†diyerek doğruluruz. Ayakta Rabbena lekelhamd, yani “Ey Rabbimiz bütün teşekkürlerimiz sanadır.†der ve Allahu ekber diyerek alnımızı yere koyup secde ederiz. Secdede 3 defa sübhane rabbiyel âlâ, yani “Yüceler yücesi Rabbim, bütün noksanlıklardan uzaksın.†dedikten sonra Allahu ekber diyerek dizlerimizin üstünde bir süre otururuz. Sonra tekrar Allahu ekber diyerek ikinci defa secde eder ve 3 defa sübhane rabbiyel âlâ deriz. Secde kişinin yaratıcısına en yakın olduğu andır. Allahu ekber diyerek ayağa kalktığımızda namazın birinci rekâtını kılmış oluruz. İkinci rekât için ayağa kalktığımızda besmele çekip Fatiha ve bildiğimiz bir sureyi okuruz. Birinci rekâtta olduğu gibi rükû ve secdelerimizi yapar sonra otururuz. Ettehiyyatü, Allahümme salli, Allahümme barik ve Rabbena dualarını okuduktan sonra başımızı önce sağ omzumuza, sonra da sol omzumuza doğru hafifçe çevirip esselâmü aleyküm ve rahmetullah, yani “Allah’ın selâmı ve rahmeti üzerine olsun.†diyerek selâm verip namazımızı bitiririz. Bu şekilde 2 rekâtlık sabah namazının sünnetini kılmış oluruz. Sabah namazının 2 rekât farzı ile bütün 2 rekât olan namazlar bu şekilde kılınır. 3 ve 4 rekâtlı namazlar da ise 2. rekâtın sonunda oturulduğunda Ettehiyyatü duası okunduktan sonra Allahu ekber denilerek 3. rekât için ayağa kalkılır. Besmele çekip sadece Fatiha Suresi okunur ardından rükû ve secde edilir. 4. rekât için ayağa kalkıldığında yine Fatiha Suresi okunur ve rükû, secde yapılır. 4. rekâtın sonunda oturulur ve Ettehiyyatü, Allahümme salli, Allahümme barik ve Rabbena dualarını okuduktan sonra esselâmü aleyküm ve rahmetullah diyerek selâm verilir. SÜBHÂNEKE DUASI Sübhâneke Duasının İnişi Namaz dualarının ilki olan Sübhaneke duası, malum olduğu üzere namaza başlayınca tekbirden sonra okuduğumuz ilk duadır. Her hayırlı işe Besmele ile başlamak gerektiğini biliyoruz. Bundan dolayı namazda da Fatiha Suresi’ni okumadan önce Besmele çekiyoruz. Ancak namazda Sübhaneke duası Besmele’den bile önce okunmakla dikkatimizi çekmektedir. Öyleyse Besmele’nin bile önüne geçen bu duayı herhalde iyi tanımamız gerekmektedir. Sübhaneke cümleleri kimin sözüdür? Her şeyden önce şunu belirtelim ki Sübhaneke duası başından sonuna kadar Kur’an-ı Kerim’de tam olarak geçen bir cümle, yani bir ayet değildir. Ancak duayı oluşturan kelimeler parça parça ayetler içerisinde zikredilir. Rivayetlere göre Sübhaneke duasını oluşturan cümleler Hz. Adem (Aleyhisselam)’e aittir ve ona da bizzat Allah u Teala tarafından öğretilmiştir. Yani Kur’an-ı Kerim’de geçen bir ayet değildir ama yine Allah’ın sözüdür. Hz. Adem (Aleyhisselam) cennette Allah’ın yasakladığı meyveyi yeyip de yeryüzüne inince, cennetin yaşama şartları ile dünyanın yaşama şartları arasındaki korkunç fark karşısında elbette zorlanmıştır. Ayrıca işlediği hatadan dolayı da Allah’tan özür dilemek, tövbe etmek istemiştir. İşte hem tövbe, hem de dünyada bir takım zorluklar karşısında Allah’tan yardım dilemek üzere el açıp dua etme ihtiyacı hissedince, Rabbi onu başıboş bırakmamış, tabiri caizse hem yeryüzüne indirip ceza vermiş, hem de onu affetmek için yine elinden tutmuş, yardımcı olmuştur. Sübhâneke Duası’nın Okunduğu yerler: Her namazın ilk rek’atinde iftitah tekbirinden sonra, İkindi namazının sünnetinde üçüncü rek’ate kalkınca fatihadan önce, Yatsı namazının ilk sünnetinde üçüncü rek’ate kalkınca fatihadan önce, Teravih namazı dört rek’atte bir selâm verilerek kılınıyorsa üçüncü rek’ate kalkıldığı zaman fatihadan önce. Cenaze namazında birinci tekbirden sonra. Sübhâneke Duası Arapça Okunuşu Sübhâneke Duası Türkçe Okunuşu Sübhânekellâhümme ve bi hamdik ve tebârekesmük ve teâlâ ceddük (ve celle senâük ) ve lâ ilâhe ğayrük. Sübhâneke Duası Türkçe Anlamı Râhman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla Allah’ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin adın mübarektir. Varlığın her şeyden üstündür. Senden başka ilah yoktur. Sübhâneke, cenaze namazında parantez içindeki “Ve celle senâük†cümlesi ile beraber okunur Sübhâneke Duası Faziletleri Sübhaneke (seni noksan sıfatlardan tenzih ederim) Allahümme (ey Allah’ım) ve bi hamdik (sana hamd ederiz) vetebara (alidir,yücedir) kesmük (senin ismin) veteala(yine yücedir) ceddük (senin şanın) velailahe (hiçbir ilah yoktur) gayruk (senden başka) Allah Azze ve Celle Meleklere Arşı kaldırmalarını emir ettiğinde. Melekler arşı kaldırmakta çok zorlanmış. Bu hal üzerine Allah Azze ve Celle Sübhaneke duasını okumalarını emir etmiş ve Duayı okuduktan sonra üzerlerinde ki o ağır yük hafiflemiştir. Bizlerde namazımıza başlamadan önce okumuş olduğumuz Sübhaneke duasıyla; Nefis ve Şeytanın, üzerimize serpmiş olduğu ölü toprağını. Bütün güç ve iradenin yalnızca kendisinde toplanmış olduğu o yüce makamdan, Bu duanın hürmetine kaldırmasını talep ediyoruz. Dilimiz ile söylemesekte, halimizle o makama şöyle sesleniyoruz ; “Ya Rab, arşı taşıyan meleklerinin, bu dua hürmetine üzerindeki yüklerini nasıl hafiflettiysen. Bizimde üzerimizdeki yükleri öyle hafiflet. İbadetimizden feyiz almamızı kolaylaştır.†Diyerek o kutsiyet ötesi makamdan yardım talep ediyoruz. Muhammed Sıddık Haşimi Hazretleri bu konu ile alakalı şöyle bir sohbeti olmuştu; Nefis ve şeytan namaz kılacak bir kimsenin ibadetini engelleyemez ise; namaz ehlinin, kalbine telkin ettikleri vesveseler ile kılacağı namazını zorlaştırmaya çalışırlar. Bu ikili, yapmış oldukları oyunda başarılı olurlarsa; Kulun, Rabbine yapmış olduğu ibadetin samimiyetini körelttiği gibi, namazın ihlas ve feyzini azaltmış olurlar. İşte Sübhaneke duası, bu devrede araya girer. Elmas bir kılıç misali, ejderhalaşmış, ibadetin ruhunu ve samimiyetini yutmaya hazırlanan bu fitnenin başını gövdesinden ayırarak ibadetin ihlas ve feyzini korumuş olur. Rabbimiz, İbadetlerimizden alacağımız zevk ve neşeyi arttırsın. Kıldığımız her namazı, bir miraç heyecanı ile yapmamızı nasip etsin. Kendine inanan kullarını kendi ikliminde dirilterek gören gözü, duyan kulağı, söyleyen ağzı olsun AMİN….. Sübhâneke’nin Tefsiri: Duamızı kelime kelime parçalar halinde anlamamız gerekirse ilk sözden başlayalım: â€Sübhaneke†ne demektir? “Sübhâneke’nin †Arapça’da (S-B-H) bizim bildiğimiz “tesbih†kökünden gelen bir kelime olarak “Ya Rabbi ben seni tesbih ederim†demektir. Ancak “tesbih etmek†ne demektir? Bildiğimizi zannettiğimiz ama gerçek detayıyla bilmediğimiz bu kelimenin anlamı şudur: Tesbih, “Allah’ı kemal sıfatlarla muttasıf, noksan sıfatlardan münezzeh tutmak†demektir. Peki bu kulağımıza ağır gelen cümlenin manası nedir? O da şu demektir: Kemal sıfatlar; iyi, hoş, güzel, tam, olgun, mükemmel… olan her türlü sıfatlar demektir. Kemal sıfatlarla muttasıf olmak ise Allah’ın bu sıfatlara sahip olması, bu özelliklerin Allah’a yakışması demektir. Örnek vermek gerekirse: Adil olmak, bilgili olmak, cömert olmak, güçlü olmak, hakim olmak, büyük olmak… gibi sıfatlar kemal sıfatlardır ve Allah u Teala bu sıfatlara sahiptir, bu özellikler Allah’a yakışır. Noksan sıfatlar ise bunun tersine; kötü, çirkin, nahoş, eksik, nakıs…olan sıfatlar demektir. Noksan sıfatlardan münezzeh olmak ta Allah’ın bu kötü sıfatlardan uzak olması, bu çirkin özellikleri Allah’tan uzak tutmak demektir. Örnek verirsek: Cahil olmak, zalim olmak, cimri olmak, zayıf-aciz olmak… gibi sıfatlar noksan sıfatlardır ve Allah u Teala bu sıfatlardan uzaktır, bu özellikler Allah’a yakışmaz. Bu açıklamadan sonra yeniden manaya bakarsak; bir insan Sübhaneke Allahümme veya Sübhanallah demekle, şunu demek istiyor: Ey Allahım, sen Adilsin-zalim değilsin, Alimsin-cahil değilsin, Görürsün-kör değilsin, Duyarsın-sağır değilsin, Canlısın-ölü değilsin, Güçlüsün-zayıf değilsin. Yani ne kadar iyi sıfat varsa bunların hepsini sayıp, Allah’a izafe etmiş; ne kadar kötü sıfat varsa bunların hepsini sayıp, bu sıfatları Allah’tan uzak tutmuş oluyor. Tabii ki bir insan ne kadar düşünüp taşınsa da bu sıfatların hem iyisini, hem kötüsünü sayarken; unuttuğu, hata ettiği, zikredemediği noktalar olabilir. Ama bir kerecik “Sübhanallah†demekle bunların hepsini tek tek sayıp dökmüş gibi Allah’ı anmış oluyor. İşte Sübhaneke Allahümme veyahut Sübhanallah kelimesi böyle bereketli bir ifade oluyor. Bir insan namazın başında Sübhaneke’yi okumakla daha ilk kelimede sınırsız, sonsuz bir şekilde Allah’ı kolayca anmış oluyor. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|