19.07.08, 18:01 | #1 |
Yalova
YALOVA TARİHİ Yörede yerleşimin Neolitik Çağ’da (M.Ö. 8000-5500) başladığı tahmin edilmektedir. Yalova’nın kuruluşu ile ilgili kesin bilgiler olmamakla beraber, M.Ö. 7. yüzyılda Trakya’dan Küçük Asya’ya geçerek Marmara Denizi’nin doğusunda bir krallık kuran Bithynialılar (Bitinyalılar) tarafından bir yerleşim yeri olarak kurulduğu tahmin edilmektedir. Bithynialılar Marmara Denizi’nin doğu kıyılarına yerleştiklerinde, Yalova bölgesi de Bithynia Krallığı topraklarına katılmıştır. M.Ö. 377-327 yılları arasında, Büyük İskender’in Bithynia’ya atadığı komutanı Kalas’ı yenen Bithynialılar, onları topraklarından atmışlardır. M.Ö. 230-182 yılları arasında hüküm süren 1. Prusias zamanında Kios (Gemlik) ve Myrlia (Mudanya) ve Yalova bölgesi Makedonya Kralı 5. Philip’e armağan olarak verilmiştir. Roma İmparatorluğu’ndan kaçan Kartaca Kralı Hannibal, Bithynia Kralı 1. Prusias’a sığınmıştır. Hannibal, 1. Prusias’a armağan olarak Prusa od Olympum (Bursa) kentini kurmuştur. M.Ö. 74'te Roma İmparatorluğu yönetimine giren Yalova ve yöresi, M.S. 395 yılında Roma İmparatorluğu ikiye ayrılınca Doğu Roma yani Bizans İmparatorluğu sınırları içinde kalmıştır. Bugünkü Yalova Kaplıcaları'nın tarih içinde önemli bir yeri bulunmaktadır. M.Ö. 1200 yıllarında bir yer sarsıntısı ile meydana geldiği tahmin edilen Termal İlçesindeki Kurşunlu Hamamı'nın dış duvarlarında kuvvet tanrısı Herakles (Herkül), sağlık tanrısı Asklepios, sıcak su ve sağlık perileri olan Nemfler'in kabartmaları görülmektedir. Termal'in Bizans İmparatorluğu döneminde imparatorların dinlenme ve tedavi yeri olarak büyük üne sahip olduğu bilinmektedir. Bizans İmparatorluğu’ndan sonra Selçuklular'ın yönetimine giren Yalova bölgesi, Haçlı Seferleri sırasında yakılıp yıkılmıştır. Yalova, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi’nde Kara Yalovaç, Katip Çelebi'de ise Yalakabad ve Yalıova adlarını almaktadır. O dönemlerde Yalova isminin verildiğini de görmekteyiz. Bu isimler 19. yüzyılda, yörede kırk gün kalıp tetkiklerde bulunan ünlü tarihçi Hammer tarafından da doğrulanmaktadır. Friglerden Bithynialılara, Selçuklulardan Bizanslılara kadar çeşitli milletlerin yaşamış olduğu Yalova bölgesi, 1326 yılında Osmanlı Devleti Komutanı Gazi Abdurrahman tarafından fethedilmiş ve ebedi Türk yurdu haline gelmiştir. Eski devlet salnameleri incelendiğinde, Yalova’nın 1530 yıllarında İzmit Vilayeti’ne (Liva) bağlı bir kasaba (Yalak-Abad) olduğu görülmektedir. Yalova, 1867 yılında Bursa Merkez Sancağı'na bağlı bir kaza iken, 1901'de bağımsız İzmit Sancağı'na bağlanmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında Yunan askeri birliklerince işgal edilen Yalova, verdiği büyük mücadele ile 19 Temmuz 1921 tarihinde düşman işgalinden kurtulmuştur. 2 Haziran 1929’da Atatürk’ün isteği üzerine çıkarılan bir kanun gereğince, ilçe yapılarak İstanbul İli’ne bağlanmıştır. Kurtuluş Savaşı sonrasında 19 Ağustos 1929 tarihinde ilk defa Yalova'ya gelen Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Atatürk, Termal'in yeniden inşaasını sağlamıştır. Atatürk, 22 Ocak 1938 tarihinde açılan Termal Oteli'nin ilk konuğu olmuş ve 9 gün süreyle Yalova'da kalmıştır. 1929 yılında yapılan Millet Çiftliği'nin yapılışı sırasında, ikinci kata gelindiğinde, batıda bulunan ağacın kesileceğini gören Atatürk, yapının temelini biraz doğuya alarak binayı kaydırmış ve ağacın kesilmesini engellemiştir. Bu nedenle köşk, Yürüyen Köşk olarak anılmaktadır. Atatürk'ün, “Kurtuluşa öncü” ve “Benim Kentim” olarak bahsettiği Yalova, adeta yazlık başkent haline gelmiş ve yine Atatürk'ün isteği üzerine 1930 yılında İstanbul'un ilçeleri arasına katılmış, 1995 yılında ise İstanbul İli’nden ayrılarak il yapılmıştır. Bursa’nın Gemlik ilçesine bağlı Armutlu Beldesi ile Kocaeli’nin Karamürsel İlçesi’ne bağlı Altınova Beldesi ilçe yapılmak suretiyle il sınırları içerisine alınmıştır. İlin Coğrafi Konumu, Bitki Örtüsü ve İklimi Armutlu Yarımadası’nın kuzey kıyısı ile Samanlı Dağları’nın kuzey eteklerine kurulmuş olan Yalova, Türkiye’nin Kuzeybatısında ve Marmara Bölgesi’nin güneydoğu kesiminde yer almaktadır. Kuzeyinde ve batısında Marmara Denizi, doğusunda Kocaeli İli, güneyinde Bursa İli ile Gemlik Körfezi yer almaktadır. İlin denizden yüksekliği 2 metre, ve yüzölçümü 847 km²’dir. Yalova İli’nin kıyıları girintili ve çıkıntılı bir özellik göstermez. Sahil şeridi dar olmakla birlikte, doğal plaj özellikleri göstermektedir. Yalova, doğu kıyılarındaki düzlükler dışında dağlık bir araziye sahiptir. Bölgenin güneyi; batıdan doğuya doğru İzmit-Sapanca arasında Kocaeli Sıradağları ile birleşen Samanlı Dağları’yla kaplanmış durumdadır ve ilin başlıca dağları da Samanlı Dağları’dır. Bu dağlar Yalova’nın güneyinde bulunmaktadır. Birçok tepenin bulunduğu bu dağlık arazide Samanlı Dağları’nın en yüksek noktası Beşpınar Tepesi’dir. (926 m.) Armutlu, Taz Dağı’nın (867 m.) batıya doğru devam eden eteklerinde kurulmuştur. İlin en önemli yaylası, Kocadere ve Teşvikiye Beldeleri’nin güneyinde yer alan Delmece Yaylası’dır. Bu yayla çam ormanlarıyla geniş bir alanı kaplamaktadır. Yalova İli verimli ve bereketli ovalara sahiptir. Ovalar, akarsular boyunca uzanmakta ve kıyıdan 1-2 km. içeriye doğru sokulmaktadır. Çınarcık, Gökçedere, Kirazlı, Kılıç ve Taşköprü ile deniz arasında birbirinden alçak tepeciklerle ayrılan büyüklü-küçüklü ovalar oluşmuştur. Bunlardan başlıcaları, Kocadere Ovası, Liman Ovası, Samanlı-Kadıköy Ovaları, Kazımiye Ovası ve Taşköprü Ovası’dır. İlin bitki örtüsünü makiler ve ormanlar oluşturmaktadır. Yalova’nın güneyindeki dik yamaçlar tümüyle gür bir orman örtüsüyle kaplıdır. Geniş yapraklı ağaçların hakim olduğu bu kısımda, iğne yapraklı ağaçlar oldukça azdır. Bu ormanlar il yüzölçümünün % 55’ini kaplamaktadır. Armutlu Yarımadası’nın orta kısımları daha çok meşe ağaçlarının hakim olduğu bir ormanlık alana sahiptir. Orman örtüsünün bileşimine giren unsurların büyük bir kısmı Karadeniz kıyı silsilesinin florasına dahildir. Bir kısmı ise Akdeniz florasının türleri olarak bu kısma sokulmuştur. Karakteristik türlerin bir araya geldiği kısımlardaki maki topluluğu da buna eklenebilir. Ormanlık alanlarda genellikle kayın, meşe, gürgen, kızılcık, kestane ve ıhlamur ağaçları görülmektedir. Yalova’daki ormanlardan, çevrenin odun ve kereste ihtiyacı da karşılanmaktadır. Yalova İli’nin iklimi, Makro-klima tipi olarak, Akdeniz ve Karadeniz iklimleri arasında bir geçiş niteliği taşır. Kimi dönemlerde de karasal iklim özelliklerini yansıtmaktadır. İlde yazlar kurak ve sıcak, kışlar ılık ve bol yağışlıdır. 30 yıllık rasat bilgilerine göre, Yalova’da yıllık ortalama sıcaklık 14,6 oC’dir. En soğuk ay ortalama sıcaklığı 6,5 oC, en sıcak ay ortalama sıcaklığı 23,7 oC, yıllık ortalama yağış miktarı da 727,5 mm’dir. Kar yağışlı günlerin ortalama sayısı, 10,6, karla örtülü günlerin ortalama sayısı da 5,2’dir. İlde deniz suyu sıcaklığı, en yüksek olduğu Ağustos ayında 22,9 oC, en düşük olduğu Şubat ayında da 7,4 oC’dir. ww.uydulife.tv
__________________
LÜTFEN VERİLEN EMEĞE SAYGI DUYALIM |
|
25.07.08, 03:09 | #2 | |||||||||
AKTİF ÜYE
Üye Numarası: 30
Üyelik tarihi: 24.07.2008
Mesajlar: 55
Konular: 4
Rep Gücü : 17
Rep Puanı : 10
Rep Seviyesi :
Level: 6 [] Paylaşım: 0 / 131 |
paylasım cok güzel teşekkürler makinist.
YALOVA GALATASARAYLILAR DERNEĞİ;) ww.uydulife.tv
|
|||||||||
Bookmarks |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|