Crysis Warhead inceleme resimli!!!!!

[crazyossie]

Crysis Warhead



KATEGORİ : FPS
ÜRETİCİ FİRMA : Crytek Studios
YAYINCI FİRMA : EA
OYUNUN SİTESİ : crysiswarhead.ea.com
HANGİ OYUNA BENZİYOR? : Farcry, Crysis
SİSTEM GEREKSİNİMLERİ : P4 2.6 GHZ+ veya dengi, 1 GB RAM, 256 MB Ekran Kartı

Oyunun Puanı
98


Grafikler: 98
Ses & Müzik: 97
Oynanabilirlik: 97
Atmosfer: 98

Nefes kesici bir oyuna ve beyninizi uyuşturacak bir aksiyona hazır olun! Çünkü Crysis yeniden bizlerle! Crytek, Crysis’ten sonra şimdi de piyasaya sürdüğü Crysis Warhead ile çıtayı daha da yükseltti ve oyunculara dolu dolu dakikalar geçirebileceği bir oyunu, kalitesiyle, ismiyle, oynanışıyla; özetle her şeyiyle tescilledi. Oyunsitesi.com olarak size şu kadarını söyleyebiliriz, 2008 içerisinde görebileceğiniz en iyi ve en sıkı FPS oyununa hazır olun...




Deliyim, delisin, deli...

Aslına bakarsanız, Crysis Warhead, ilk oyun Crysis ile paralel işleyen bir oyun. Yani hikâye olarak aynı konuyu farklı bir bakış açısından tecrübe ediyorsunuz. Tropik bir adada bulunan uzaylı nesneler, Birleşik Devletler ve Kuzey Kore arasında ele geçirme yarışına neden olur. Fakat işin içine uzaylı istilası da karışınca, ada bir anda buz kütlesine dönüşür ve dünyayı tehdit eden bir tehlike haline gelir.

Bu noktadan sonra ise bize İngiliz Çavuş Michael Sykes, namı diğer Psycho’nun rolünü üstlenmek düşüyor. Oyunun giriş videosunda Psycho’yu tanıyor ve nasıl bir karakteri olduğunu görüyoruz. Sykes, emir dinlemeyen, çevresindekiler çok umursamadan hareket eden, başına buyruk, anında çatışma içine dalan, çılgın ve deli bir asker. Durum böyle olunca da en başından ne kadar çok sıcak çatışmaya girebileceğinizi tahmin edebiliyorsunuz. Ara sahnelerde de bu hız aynı şekilde devam ediyor. Özellikle ilk oyun Crysis’i göz önünde bulundurursak, Crysis Warhead her anlamda yol kat etmiş ve bu ara sinematikler de çok başarılı olmuş.

Oyundaki bitmek bilmeyen sıcak temas anları nedeniyle kendinize sürekli yeni oynanış stilleri üretebilirsiniz. Bu da haliyle oyunu yeterince özgün ve özgür kılıyor. Fakat bundaki en büyük etkenlerden biri de giydiğiniz ileri teknoloji ürünü olan zırhınız, yani nanosuit. Nanosuit ile yapamayacağınız şey yok gibi. Çünkü bu zırh Psycho’ya yüksek hız, geçici görünmezlik, insan üstü kuvvet gibi birçok artı avantaj sağlıyor ve zırhı doğru kombinasyonlarda kullandığınız takdirde birçok çatışmadan yara almadan dahi çıkabiliyorsunuz. Düşünün, önünüzde düşman askeriyle dolu bir kamp var. İsterseniz uzaktan birkaç bomba sallayabilir ve süper hızınızı kullanarak kurtulanları süper gücünüzle pataklayabilirsiniz veya görünmez olup kampa yavaşça ve sinsice yaklaşır onlara beklemedikleri bir sürpriz yaşatabilirsiniz.



“Şu şeyin büyüklüğüne bak... Sence uzaylı işi mi?”

Tabii her şey bu kadar kolay değil. Karşınızda gelişmiş bir AI (yapay zekâ) bulunmakta. Olaylara vereceği tepkilerin önceden programlandığı hazır bir zekâdan ziyade, düşünen ve buna göre davranabilen bir düşman tasarlanmış ve geliştirilmiş. Ayrıca envai çeşit de düşmanınız var. Bir tek askerlerle mücadele edeceğinizi düşünmeyin, size bir uzaylı istilasından bahsetmiştim. Yani karşınıza çıkacak olan uzaylılarla da bol bol boğuşacaksınız, ki onlar askerlerden daha zeki olabiliyorlar.

Bitmek bilmeyen kargaşadan ve çatışmalardan bir an bile nefes alacak zaman bulamazken, işin içine uzaylı dostlarınız da karışınca bir yerdeki savaş bitmeden diğeri başlamış olabiliyor. Belirtmek lazım ki uzaylı düşmanlar da kendini bir hayli geliştirmiş ve yenilemiş. Öyle ki karşınıza çıkacak olan bir tanesinin, çevresindeki tüm takım arkadaşlarını koruyan bir kalkanı var. Dolayısıyla tüm takımı indirebilmeniz için önce büyük patronu haklamanız ve kalkanı etkisiz hale getirmeniz gerekiyor; ama bu yazıldığı kadar kolay değil tabii.

Üstün teknoloji zırhınız sağ olsun, yumruklarınız bile öldürücü bir silah haline geliyor. Ama tabii onca düşmanın karşısında sadece yumruklarla bir yere kadar, öyle değil mi? Zaten meraklanmayın. Bomba atarlardan otomatik tüfeklere, tank mayınlarından nişancı tüfeklerine kadar birçok çeşit silah da emrinize amade. Tabii bunları haritada dolaştıkça toparlayabiliyorsunuz.



“Hadi o zaman yok edelim!”

Oyun bunca hıza, zorluğa ve büyüklüğe rağmen bir o kadar da eğlenceli. Çünkü Crytek oynanabilirliği olabildiğince yüksek seviyelerde tutmayı başarmış. Kullanıcı dostu bir ara yüzünüz, kullanışlı bir haritanız, gösterge paneliniz ve kullanım paneliniz var. Kullanım panelinde, etkileşime girebileceğiniz bir yere geldiğinizde yapabileceğiniz hareketleri seçebiliyor ve yapabiliyorsunuz. Örneğin, süper hızınızı kullanarak bir düşman askerine yaklaştınız. Bu panelde onu süper gücünüzle havalandırıp, havaya fırlatmayı seçebilirsiniz.

Warhead’de kullanabileceğiniz askeri araçlar da bulunmakta. Örneğin, en çok karşılaşacağınız APC’ler ile (zırhlı, şahıs taşıyıcı) oraya buraya düşünmeden atılabilir ve üzerindeki makineli tüfeği kullanarak yol üzerindeki tüm düşmanlarınızı rahatlıkla alt edebilirsiniz.



Eğlenceli ve başarılı tek kişilik senaryosu dışında, Warhead için geliştirilen çoklu oyuncu desteği Crysis Wars, ilk oyundaki çoklu oyuncu başarısızlığını düzeltebilecek bir kaliteye sahip. Bu yeni çoklu oyuncu desteği sayesinde daha eğlenceli ve dinamik oyunlara tanık olabiliyoruz. Tabii ki üstün zırhımız çoklu oyuncu modunda da bulunmakta ve bu sayede çok daha taktiksel ve hızlı mücadeleler ortaya çıkıyor. Şu an için ümit verici olsa da ilerde çıkabilecek muhtemel yamalarla Crysis Wars’ın daha da geliştirilmesi ve zenginleştirilmesi, böylece de çoklu oyuncu turnuvaları için de ismi geçen bir oyun olması mümkün.



Son sözler...

Aslına bakarsanız, Warhead anlatılmaz yaşanır demek çok daha doğru olacaktır; ama işin en can alıcı noktasını da anlatmadan geçersek olmaz. Yani teknik özellikleri... İlk oyun olan Crysis’in çıkmasının üzerinden bir sene geçti; fakat halen onun sahip olduğu grafikleri geçebilen bir oyun piyasaya sürülmedi. Şimdi de daha geliştirilmiş olan Crysis Warhead ile karşı karşıya olduğumuza göre, görsel şölene hazır olun demek yanlış olmayacaktır. Modellemeler, animasyonlar, tasarımlar, parçacık efektleri, fizik motoru, ışıklandırmalar, gölgelendirmeler... hangisini incelersek inceleyelim, tam bir sanat harikası ile muhatap olmaktayız. Koskoca bir yeryüzü üstüne muazzam güzellikteki doğa ve çevre tasarımı eklenince ve size burada özgürce dolaşabileceğiniz fizik motoru verilince, yaşadığınız atmosfer had safhalara ulaşıyor. Üzerine, kulağınızı dolduran ses efektleri ve diyaloglarını ve filmleri aratmayacak müzikleri eklersek, Crysis Warhead, tadına doyulamayacak bir oyun haline geliyor. Gerçekten de tadına doyulmadan oyun bitiveriyor; çünkü kendinizi kaptırdığınızda saatlerce oyunu oynamış ve sona gelmiş oluyorsunuz. Ama buna değiyor.

Hele ki satışa sunulduğu rakamı göz önünde bulundurursak (30$) ve Warhead’i oynamak için ilk oyuna ihtiyacımız olmadığını düşünürsek, bu oyunu almak ve oynamak için hiçbir engel yok diyebiliriz! Benim bilgisayarım bu canavarı çalıştırır mı diye düşünüyorsanız da şunu söyleyebiliriz. 2-3 senelik bir sistemde oyun rahatça oynanabiliyor. Zira Crytek optimizasyon konusunda da iyice yol kat etmiş ve daha gelişmiş grafikleri ve özellikleri daha stabil ve daha az sistem yiyici şekilde sunmayı başarmış. Yine de bazı durumlarda bir iki kalite ayarı düşürmek, performansı da o oranda yükseltecektir.