Susuyorsun…
Sadece susuyorsun ve sessizlik,
Hayır, bu olsa olsa sensizlik…
Sensiz bir nefes alış,
Sensiz bir kıpırtı,
Sensiz bir gündoğumu olsa olsa…
Sensiz bir uykuya dalış,
Sensiz bir hayali terk ediş,
Sensiz bir manzaraya bakış, hayır bakmayış!
Susuyorsun yine…
Sadece susuyorsun ve yine sessizlik,
Hayır, bu olsa olsa sabırsız bir bekleyiş…
Seninle ve sensiz,
Seninle bir öğlen vakti ve sensiz bir direniş,
Seninle bir el ele tutuşmak ve sensiz bir iç çekiş,
Seninle bir gülüş ve sensiz bir dans ediş…
Susma artık kadın,
Söyle ne var ne yok aklında ve kalbinde,
Acı tatlı anlat bana seni ve beni.
Bu olsa olsa bir meydan okuyuş,
Seni sensiz bir bekleyiş bu,
Sana sensiz bir itiraf,
Sensiz bir haykırış, sessiz bir sensizlik dolu.
Ve yine sensiz bir aşk-ı ilan.
Şimdi de susacak mısın kadın?
Sensiz dedimse sensiz değil,
Sensiz dedimse senden başkası değil,
Sensiz dedimse seni istediğimden sensiz…
Yakın ve uzak olmak bu mudur kadın?
Göz göze gelip el ele olamamak bu mudur?
Değilse bile nedir tüm bu bekleyiş ve sesleniş?
Nedir tüm bu dizeler?
Nedir bu bendeki senin anlamı?
Söyle bana aşk değilse bu, aşık olmak değilse nedir?
Bu sefer susmayacaksın biliyorum.
Gözlerime bakarak söyleyeceksin ne diyeceksen.
Bana sensizliğimi verip, sensizliğimi alacaksın benden…
Hangisini yapacaksın kadın, neden?
Sevecek misin beni, sevmeyi sevebilecek misin benim gibi?
Sevmeyecek misin beni, adını bile bilmediğim bir duygu ile gizli.
Gel, gel ve artık de ki…
De ki…
Hayır sus yine sadece,
Sadece gözlerinle gülümse bana,
Öyle bir gül ki susayım bende,
Susalım beraberce,
Konuşmak gereksiz kalsın,
Sadece sen ve ben olalım o ışık dolu günde…

__________________