![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
#1 |
![]() ![]() ![]() ![]() 1958 yılının 25 Nisan'ında İstanbul Levent'de, ailenin ikinci oğlu olarak doğdum. Otomobile olan ilgim, henüz çocuk yaşlarımda, babamın otomobilini keşfederek başladı. Ağabeyim ve arkadaşlarının otomobillere yakınlığı benim bu ilgimi daha da körükledi. İlkokuluYıldızKoleji'ndetamamladım.Henüz10yaşların daydımkiağabeyim ile birlikte ilk kez bir ralli seyretmeye gittik. 1968 yılında, o zamanın otomobil ve sporları otoritesi olan Türkiye Turing Otomobil Kurumu bünyesinde bir Spor Komitesi oluşturulmuştu. Bu komitenin düzenlediği ve Türkiye'de yapılan ilk resmi ralli olan Trakya Rallisi'ni izlerken henüz on yaşındaydım. Bu yarıştan önce Türkiye’de otomobil sporunun yapıldığını, hatta dünyada otomobil sporu diye bir spor dalının varlığını dahi bilmezdim. O yıl, Trakya Rallisi'ni rahmetli Renç Koçibey, kırmızı Anadol’u ile kazandı. Bu yarıştan sonra, deyim yerinde ise ‘sporun aşısını kaptım’! Otomobil sporları öğrencilik dönemimde ilgilendiğim tek spor dalı oldu. Renç Koçibey, Demir Bükey, Lemi Tanca gibi bu sporun gerçek duayenlerinin, ağabeyimin yakın arkadaşları olması ve onlardan otomobil sporlarının Türkiye’deki gelişimi ile ilgili detaylı bilgiler almam, büyük şanstı. Yıldız Koleji’nin ortaokulundan 1972 yılında mezun olduktan sonra, o zamanki adıyla Maçka Teknik Lisesi’ne girdim ve dört yıllık meslek okulunu 1976 yılında tamamladım. Lise yıllarında Renç Koçibey’in, Şükrü Okçu’nun yarış otomobillerinin yapıldığı garajlara gidip gelmeye ve rallilerde onlara servis vermeye başladım. 16-17 yaşlarında basketbole olan ilgim beni Galatasaray Yıldızlar Takımı’na kadar yükseltti ama asıl hedefim bir an önce ehliyetimi alıp bir ralliye girmekti. Nitekim, 1975 yılının 26 Eylül’ünde ehliyetimi aldım, bir ay sonra da ilk rallime katıldım. 29 Ekim’de, Ankara da yapılan Cumhuriyet Rallisi, o yılların Türkiye Şampiyonası’na puan veren önemli rallilerden biriydi; ancak bu hali 15 yıl yapıldıktan sonra günümüze kadar gelemedi. Kariyerimin ilk ralli sınavı olan Cumhuriyet Rallisi'ne, Grup 2 olarak tanımlanan ve standart otomobil özelliklerini taşıyan bir Renault 12 ile katıldım. İlk yarışım olmasına ve tecrübeli rakiplere karşın, bu zorlu rallide genel klasman 10'uncusu olarak finişe gelmeyi başardım. Bu başarıyla büyük ilgi topladım. Çevremin de desteği ile, öğrenciliğim ve askerliğim süresince yılda 2-3 kez rallilere girmeyi sürdürdüm. Bir yandan Renault 12 ile rallilere katılmaya devam ederken diğer yandan da bir Anadol STC hazırlatmaya başladım. Kariyerimin Anadol ile ilgili kısmı genelde antrenmanlar, testler, ralli kroslar ve tırmanmalarla geçti. Katıldığım tüm ralli kroslarda başarılı dereceler aldım. Ancak, Anadol STC ile girdiğim tek rallide kaza yaptım ve yarışı tamamlayamadım. Daha sonra, STC’nin yol tutuşundan memnun kalmadım ve A1 olarak tanımlanan tek kapılı Anadol’a geçtim. Yeni otomobilim A1 ile 1,5 sezon geçirdim ama o zamanki teknolojisinden dolayı Anadol ile finişe gelmekde çok kolay olmuyordu. Yarışlarda birkaç etap çok iyi zamanlar yapsam da, daha sonra bazı basit teknik arızalardan dolayı yolda kaldım. ![]() ![]() ![]() ![]() 1977 yılında katıldığım üç rallide yolda kaldıktan sonra yeniden Renault 12’ye geçme kararı aldım. Bu tercihle sezonun ikinci yarısında başarılı sonuçlar aldım. Hem Renault 12, hem de Anadol ile yarışma imkanım vardı ve rallilerin bazılarına Renault ile, bazılarına ise Anadol ile girdim. O yıllardaki en büyük emelim, dünyada en popüler ralli otomobili Ford Escort hazırlamaktı, ama RS 2000 gibi çok güçlü bir otomobili almaya o gün için ne olanaklarım, ne pilotajım, ne de bütçem el vermedi! Olanaklarım dahilinde 1600 Sport Mk2 bir Escort hazırladım. 1979 yılında, o zamanki adıyla Günaydın Rallisi’ne girdim. Yarışı bitiremedim ama çok iyi etap dereceleri yaptım. Daha sonra kariyerimi Escort ile sürdürme kararını verdim ve 1980’den itibaren Mk1 RS 2000 ile yarışmaya başladım. 1981’den 1986’ya kadar Mk1 ve Mk2 Escort’lar ile çok iyi dereceler yaptım. Bir çok yarışı kazandım ve Türkiye Şampiyonası’nda 2’ncilik elde ettim. 1983’te Ankara’da yapılan ralliye Escort Mk1 ile katıldım ve finişe 2’nci olarak geldim. Aynı yıl, kopilot olarak Cihat Gürkan ile yarışmaya başladım. Bu birliktelik, tam on yedi yıl boyunca büyük bir uyum ve başarıyla sürdü. 1985’te ilk kez profesyonellik ile tanıştım. O zamanlar, Türkiye’de Turgut Özal’dan sonra, yeni dışa açılım süreci başlamıştı. İthalatın serbest olmasıyla sigara firmaları başta olmak üzere büyük yabancı firmalar Türkiye’ye geldiler. 1975’den 1985’e kadar otomobil sporlarıyla ilgili en büyük yardımları Renç Koçibey’den aldım. Aramızda ‘usta çırak’ ilişkisi oluşmuştu. Ondan çok şey öğrendim. Zamanla Renç de benim pilotajıma ve bu sporun içindeki yerime inandığı için bir takım oluşturduk. Birlikte servis aldık ve aynı garajı paylaştık. 1986 yılında Yeşim ile evlendik. Eşimin otomobil sporlarının içinden biri,eski bir kopilot olması ve kariyerim boyunca beni canı gönülden desteklemesi benim için ikinci bir şans oldu. Yarıştığım ve takım yönettiğim dönemlerde Yeşim'den her alanda destek aldım. Yeri geldiğinde bana ko-pilotluk yaptı. 1988’de oğlumuz Murat dünyaya geldi. Bugün 18 yaşında ve bir motor sporu tutkunu. Eğitimini motorspor mühendisi olmak üzere İngiltere'de sürdürecek. Sigara firmalarının Türkiye’ye geldiği yıl, Türkiye’de o yılların en flaş ralli pilotu olan Renç Koçibey de Marlboro ile bir anlaşma yaptı ve Türkiye’deki ilk profesyonel takım olan ‘Marlboro-Koçibey Ralli Team’ kuruldu. Spor, bugünkü kadar yaygın ve gelişmiş değildi. Pilotların otomobil bulması, yarışmak isteyen insanların yarışabilmesi de hiç kolay değildi. Renç, takımın ikinci pilotu olarak bir genç yetenek yarıştırmayı düşünmekteydi. Bu görevi bana teklif ettiği zaman çok gururlandım. Renç’in bu görevi verebileceği bir çok pilot vardı ve onların arasından genç yaşıma rağmen tercih edilmiş olmam ve ikinci otomobilin bana verilmesi son derece gurur vericiydi. Artık yarış kariyerimde önemli bir yere sahip olacak olan Marlboro dönemi başlamıştı. ![]() ![]() ![]() İlk profesyonelliğe Escort Mk2 ile başladım, daha sonra Mitsubishi Starion Turbo ve Mitsubishi Lancer Turbo ile devam ettim. Marlboro-Koçibey Ralli Team’ın 1997’de kapanmasıyla da bu dönem sona erdi. Daha sonra kendi imkanlarımla ve sponsor arayışlarımla bir iki sezon geçirdim. Yine Türkiye Şampiyonası’nda girdiğim yarışlarda hep iyi dereceler aldım. Kariyerimde diğer bir milat, 1990 yılında BP ile olan büyük birliktelik. BP için Fikret Şen ile yaptığımız görüşmelerde motor spor anlayışına çok uygun adımlar atılacağını gördük ve 3 yıllık bir anlaşma yaptık. Türk Pirelli lastikleri ile de 10 yıl sürecek birlikteliğin ilk adımları bu yıl atıldı. Sponsorlardan edindiğim bütçelerle, o sezon bir Opel Manta 400, bir de Manta 200 aldım. O yıl, Türkiye Ralli Şampiyonası’nın bütün rallileri, Pist Şampiyonası’nın bütün yarışları, tırmanmalar, rallikroslar, İstanbul Mahalli Ralli Şampiyonası ve İstanbul dışındaki bir çok mahalli ralli kroslara varana kadar toplam 37 yarışa girdim. Sezonu Türkiye Grup S Şampiyonu olarak noktaladım. BP ile olan ilişkilerim de çok iyi bir düzeye geldi. 1990’dan sonra Dünya Ralli Şampiyonası’nda kullanılan 4WD Turbo otomobilleri düşünmeye başladık. Dönemin popüler ralli otomobilleri olan Lancia, Toyota, Subaru, Ford ve Mazda arasından, kariyerinde ayrı bir yeri olan Ford’u tercih ettim. 1991 yılında Ford Sierra Cosworth grup A 4x4 otomobilin direksiyonuna oturdum. 91 ve 92, çok iyi geçti. Bir çok yarış zaferi kazandık. 1991 yılı otomobil sporları kariyerimde bir dönüm noktası oldu. Bu, Türkiye otomobil sporları tarihi açısından da çok önemliydi. Bir Türk pilotu ilk defa yurt dışında bir Avrupa Şampiyonası Rallisi kazandı. 1991 yılında o zaman 10 katsayı üzerinden Avrupa Şampiyonasına puan veren Hebros Rallisi’nde 1’nci olduk. 70’lerin sonları ile 80’li yılların başlarında Türkiye’de Bulgar ralli pilotlarının hegamonyası yaşanmakta ve uluslararası yarışlarımızın neredeyse hepsini Bulgar pilotlar kazanmaktaydı. Hatta bazı yarışlarımızda ilk 3 sırada Bulgar pilotlar sıralandılar. Klasmanda ilk 10’a tek bir Türk’ün girebildiği yarışlar dahi vardı. Türk sporcuları için Bulgaristan’daki otomobil sporları standardı neredeyse bir hayal niteliğindeydi. Bulgarlar geldiği zaman onlardan lastik satın alıyor ve onların zamanın şartlarına göre hazırlanmış otomobillerini ilgi ve hayretle izliyorduk. Böyle bir ortamda, Bulgaristan’da Bulgar pilotları geçerek bir Avrupa Şampiyonası yarışı kazanmak, bana ayrı gurur verdi. Aynı yıl, bir Avrupa Ralli Şampiyonası yarışı 1’inciliği daha geldi. Yugoslavya’daki (YU) Ralliyi kazandık. Ertesi yıl hem Hebros’u, hem de YU Ralliyi birer kez daha kazanarak, başarımızın bir tesadüf olmadığını ispat ettik. 1993’de BP ile birlikte Avrupa şampiyonası projesi yaptık. Türkiye dışına çıkmak Avrupa’da yarışmak öncelikti, fakat hemen ardından yaşanan ekonomik kriz, projenin gerçekleştirmesini engelledi. Avrupa şampiyonası bazlı bir proje peşinde oldukları için de bunu yeniden Türkiye ![]() ![]() ![]() ![]() Şampiyonası’na döndüremediler ve 1993 sezonunu boş geçirmek zorunda kaldık. 1994 sezonunda kariyerimde yeni bir sayfa açıldı ve Bosch otomotiv sponsorluğu başladı. BP de devam ediyordu, ama ülkenin içine düştüğü ekonomik krizden dolayı tek bir firmadan sezonluk sponsorluk oluşturmak oldukça zordu. Bosch Otomotiv renklerini taşıyan Ford Sierra Cosworth’umuzda BP bu kez ko-sponsor olarak yer aldı. 1994’de Türkiye Pist Şampiyonası’na, Balkan Şampiyonası’ndaki bazı rallilere ve bazı asfalt rallilere katıldık. O sene bir ilke daha imza attım ve toplam 6 yarıştan oluşan şampiyonada girdiğim yarışlarının tamamını kazanarak sezonu Türkiye Pist Şampiyonu olarak kapadım. 1995’deki hedefimizi, Türkiye Asfalt Ralli Şampiyonası ile Balkan Şampiyonası olarak belirledik. Ancak Ford Sierra artık eski teknoloji bir otomobildi. 1993’den sonra Ford da dünyada kendi ralli platformunu Escort Cosworth’lerle götürmeye başlamıştı. Türkiye’deki rakiplerimiz de Escort Cosworth ve Lancia gibi güçlü otomobiller edinmişlerdi. Sierra Cosworth ile bütün şartları zorladığımız halde çok fazla bir şey yapabilmemiz mümkün değildi. Yine de 95’de Türkiye Şampiyonası’nda 2 ralli kazandık ama hedeflediğimiz gibi asfalt ralli şampiyonu olamadık ve sezonu 2’nci olarak kapadık; Balkan Ralli Şampiyonasını da 2’nci olarak noktaladık. 1996 sezonunda yine Bosch-BP renkleri altında Escort Cosworth ile Türkiye Ralli şampiyonasına başladık. Hedef ve konsantrasyonumuzu tamamen Türkiye ralli şampiyonu olmak üzerine kurgulamıştık. Çok güçlü rakipler vardı. Ford-Marlboro sponsorluğunda ve benzer Ford Escort’larla yarışan Volkan Işık ve Adnan Sarıhan’ın pilot olarak görev yaptıkları Atak Motorsport ekibi, bunların başında yer aldılar. Ayrıca bir çok 4WD turbo yarış otomobilli rakip vardı. O sezon şampiyon olmak, hiç de kolay değildi. Sezona çok iyi hazırlandık; akıllı bir stratejiyle başladığımız 7 yarışlık sezonun henüz 5’inci yarışının sonunda Türkiye Ralli Şampiyonluğu’nu garantilemiştik. Bu, ilk ralli şampiyonluğu olarak kariyerimde yerini aldı. 1996, otomobil sporları hayatımdaki başarı grafiğimin en yüksek olduğu yıl oldu. Balkan şampiyonasında da Kalevi Aho ile (Yugoslavya) YU ralliyi kazanarak balkan co-pilot şampiyonu oldum, ama izleyen yıllarda çok arzuladığım halde Balkan Şampiyonluğu kısmet olmadı. Aynı yıl, İzmir’de düzenlenen ve Türkiye Şampiyonası’nda mücadele eden pek çok ünlü pilotun katıldığı organizasyonda "Şampiyonlar Şampiyonu" oldum. Uzun yıllar bana destek veren Türk Pirelli Lastikleri’nin sponsorluğunda düzenlenen bu organizasyonda şampiyon olmaktan büyük mutluluk duydum. 1997’de yurt dışına açıldık ve Türkiye Şampiyonası’nın yanı sıra Balkan Ralli Şampiyonası’nı da takip ettik. Katıldığımız bütün asfalt rallileri kazanarak Türkiye Asfalt Ralli Şampiyonu olarak bitirdik. Aynı sezon, aksilikler ve şanssızlıklar yaşadığımız Balkan Şampiyonası’nı da 2’nci ![]() ![]() ![]() olarak noktaladık. 1998 yılında otomobil sporu kariyerimde yepyeni bir sayfa açıldı; bu, Ford birlikteliği idi. Ford adına Yalçın Arsan ile yaptığımız anlaşma ile hem Ford’un sponsorluğunu aldık, hem de Ford Türkiye Takım Menajerliği’ni yürütmeye başladım ve Ford’un izleyen yıllardaki motor sporları aktivitelerinin altyapısını oluşturmak üzere çalıştım. 1990’den 1998’e kadar otomobil sporu hayatımda BP birlikteliği hiç eksik olmadı. 1998’te Avrupa’da Mobil ile BP güçlerini birleştirdiler. BP tek bir şirket haline geldi ve motor sporları aktivitelerini Mobil ile devam ettirmeye başladı. BP’nin motor spor aktivitesi yoktu, motor sporlarında Mobil’i kullanıyorlardı. 1990’lı yıllardan gelen BP-Mobil ile 1994’den sonra devam eden Bosch ve bunlara katılan Ford ile yeni bir birliktelik oluşturduk. 1998 sezonun girdiğimiz yarışların büyük bir kısmını kazanarak noktaladık. 1999’da Escort WRC’ye geçtik. Bu otomobil ile yalnız yurt dışı yarışları, Balkan ralli şampiyonasını takip ettik. O sırada Ford ile geliştirmekte olduğumuz Ford Ralli Spor Türkiye projesi başlamıştı. 10 tane Ford KA yarış otomobil ile Ford KA Ralli Challange yapılacaktı. Bu kupanın idaresini üstlendim. Ayrıca bir grup N Escort Cosworth otomobil ile yeni pilotlar yetiştirme projesi çerçevesinde Süleyman Atay ve Levent Gür’ü eğitime aldık. Aynı yıl Balkan Şampiyonasında Escort WRC ile yarıştık. 1999’da da Balkan Şampiyonluğuna çok yaklaştık. İlk yarıştan itibaren Balkan Şampiyonasında lider olarak gittiğimiz halde son yarış olan Yugoslavya’da (YU) çok basit debriyaj arızasından kaldığımız için Balkan Şampiyonasını 2’nci olarak noktaladık. 1999 Yu Rally, aynı zamanda aktif sporculuk hayatımın sonu oldu. 2000 yılından sonra takım yöneticiliğine başladım. Amacım, 25 yıllık motor sporları birikimimi gençlere aktarmak. 1999 yılında Türkiye’nin en büyük takımını oluşturduk. Bu, 17 tane otomobilden oluşan bir takımdı ve 13 Ford KA aynı anda yarışıyordu. 10 tane KA Challange otomobili, 3 tane Ford Ka Maksi, birer adet grN Escort Cosworth, grA Escort Cosworth, Escort WRC, Focus Kitcar, pist yarışları için Focus (N+) ve bunların haricinde bazı yarışlarda dışarıdan destek verdiğimiz 2 tane pist gr N Escort Cosworth! 2000 Yılında Ford, Türkiye Markalar Şampiyonu oldu. 2001 için çok önemli hedeflerimiz vardı. Zamanın dünyadaki en iyi ralli otomobili gözüyle bakılan Focus WRC almayı düşünmeye başladık. 2001 Yılı için bu yöndeki test ve hazırlıklar başladı. Hakan Tolon’u takıma kattık. 2000 Sezonunda Ford’un Markalar Şampiyonu olmasında Adnan Sarıhan gibi bir pilotu takıma dahil etmiş olmamızın çok büyük katkıları vardı. Adnan, bir yıl önce kendisinin kullandığı WRC ile yarıştı. 2001 sezonu için büyük projeler yaparken aynı yılın Şubat ayında büyük ekonomik krizi ile karşılaşıldı. Bütçelerin %90’ı kesildi ve yeni sezon için ne yapabileceğimizi bilemez hale geldik. ![]() ![]() Bu dar ortamda yeni fikirler üretmekten geri kalmadık. 2002'de takımın adı "Ford Rallye Sport Turkey" olarak değişti. 2003 sezonunda yeni bir sponsor kazandık; "Hazır Kart"! Aynı zamanda takımımızın adı da "Ford Hazır Kart Rallye Team" olarak bir kez daha değişti. Serkan Yazıcı, Focus WRC ile sezona şanssız başladı; gerçi sezonun ikinci yarısında yarışları kazandı ama ne onun olağanüstü çabası, ne de sezonun ikinci döneminde takıma yeniden katılan Adnan Sarıhan'ın büyük katkısı, sezon başındaki kayıplarımızı gidermemize yeterli olmadı ve sezonu Türkiye 2'ncisi olarak kapadık. 2004'te de yeni bir sponsor ve yeni renklerle sezona başladık. Koç Holding bünyesine yeni katılan Opet, takımın yeni sponsoru oldu. Çifte Ford Focus WRC ile; Serkan Yazıcı ve Adnan Sarıhan'ın pilotluklarında 2004 sezonuna hızlı girdik. İzmir (Ege) ve İstanbul'da (Pirelli) kazandığımız zaferlerden sonra gözümüzü Antalya'daki WRC yarışına çevirdik. 2004'de iki WRC'mizin yanı sıra bir Focus Kitcar ile genç yetenek Yağız Avcı'yı takıma üçüncü pilot olarak dahil ettik. 2004 Pirelli Rallisi'de 25'nci yılın anısına verine plaketi diğer kupalarımın yanında özenle saklayacağım. 1975’den bu yana 29 yıldır içinde bulunduğum motor sporlarında 150’ye yakın yarışta start aldım ve bunların 100’e yakınında finişe ulaştım. 1988’den itibaren de sporda takım yöneticisi olarak çalışmalarımı sürdürüyorum. Motor sporları dışında kara avcılığı, deniz sporları ve tekneler ilgi alanlarımın başında yer alıyor. Favori pilotlarım ise; eski kuşaktan Ari Vatanen, son dönemden ise Carlos Sainz.![]() ![]() ![]() ALINTIDIR ww.uydulife.tv
__________________
![]() ![]() LÜTFEN VERİLEN EMEĞE SAYGI DUYALIM ![]() |
|
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|