![]() |
Kayserili ve sivaslı
Sivaslının teki bir gün kayseriye gider. Haliyle karnı ackan adam bi lokantaya girer ve bir tacak çorba ister. Çorba geldiğinde adam şok olur çünkü çorbanın içinde bir adet çorap vardır. Adam sinirlenir ve garsona ’’ulan bu ne bee çorbamın içinden çorap çıktı’’ deyince garsonda adama ’’ne bekliyosun len dangalak takım elbisemi olcaktı’’ demiş.
|
Kayserili ve yahudinin macerasi
Günün birinde kayserili nin birisi yahudiyle anlasirlasr büyük bi banka soymak icin, soygun esnasinda polis basar bunlari ve ardindan bizim kayserili ve yahudi baslar lar kosmaya ardindan komiser bagirir hey orosbu cocugu dur kacma diye onun üzere yahudi durur va kayseriliye söyle der tüh beni tanidilar sen devam kac.... |
Kayseri’linin ineği
Kayserilinin ineği hastalanır.Allah’ım ineğim iyleşsin 15 gün oruç tutacağım der bir süre sonra ineği iyleşir Kayseri’li vaadini tutmak için oruç tutar sapasağlam olan inek 16. gün düşer ölür.Kayseri’li Allah’ım bu garip kulunu kandırdın ya sanma ineği kurbana sayarım.Orucuda ramazandan düşerim der. |
Kayserili müşteri
kayserili bir müşteri istanbulda bir taxi’ye binmiş, taksi yokuş aşaği giderken birden freni patlamiş, şöför panik içersinde hizla yokuş aşaği iniyormuş kayserili; taksi metre ye bakip panik içinde durdur şu arabayi diyerek bağirmiş söför; durduramiyorum fren patladi!!! Kayserili; taksimetreyi kapat o zaman. |
[COLOR="rgb(139, 0, 0)"] Mühendis Getirdik
Kayseri’nin bir köyünde imece yöntemiyle yol yapılıyor. Bunun için de eşekten yararlanılıyor.Eşek hangi yolu izlerse, orası genişletip araba yoluna dönüştürülüyor. Köye gelen Amerikalı Barış Gönüllüsü, ne olup bittiğini kavrayamadığı için sorar : -Ne yapıyorsunuz böyle? -Yol yapıyoruz. -Bu eşşek ne için? -O, yolun mühendisi. Yola uygun geçişi o gösterir. Barış Gönüllüsü katıla katıla güler : -Ya eşek bulamasaydınız? -İşte o zaman Amerika’dan mühendis getirirdik! [/COLOR] |
Iki günde oruç tutarım.
Kayserili bir işadamının yanına gariban birisi gelip ,iş sorar ne iş olursa ,ne söylenirse yapacağını söyler,hatta karıntokluğuna bile çalışırım der.Bizim uyanık Kayserili -Tamam seni işe alırım,ama o dediğine olmaz çok istedin biraz indirim yap deyince : -Gariban : -Peki iki günde oruç tutayım der. |
Kurnaz kayserili
Bir kayserili ve iki çorumlu bir gün trende karşılaşır ve konuşmaya başlarlar...çorumlular derki;biz çok zekiyizdir trene bineceğimiz zaman hep bir başka çorumlu arar buluruz ve beraber bineriz trene sonra biletçi gelince ikimizde bir tuvalete girip biletçi bileti isteyince bir bilet veririz...kayserili gülmüş buna ve demiş ki;bende bi trene bineceğim zaman hemen iki tane çorumlu ararım,sonra bakarım onlar ne zaman tuvalete gidiyorsa takılırım o zaman peşlerine ve kapı kapanınca biletçi gibi gelir alırım biletlerini,bedavaya binmiş olurum... |
antikacı(kayserili)
Bir ünlü bir antikacı kayseride geziyormuş, bir dükkanın önünden geçerken dikkatini bir tas çeker tas osmanlıdan kalma paha biçilme bir tasmış tas tan da uyuz bir kedi su içiyormuş, adam dükkanın sahibine gider selam verir hemşerim der ben şu kediye talibim der ne kadara bana satarsın, kayserili dükkan sahibi şu kadar para der tamam hemşerim ben sana üç katını veriyorum ama sen bana şu tası hediye edicen demiş, kayserili adama dönüp hadi lan git işine der ben o tas için kaç tane kedi sattım sen biliyonmu demiş? |
Kayserili baba
Kayserili bi cocuk babasının yanına gitimiş -baba bana 500 lira veririmisin? demiş. babası -ne 400 liramı 300 neyine yetmio napcan 200 ü al sana 100 lira demiş ve cebinden 50 lira cıkarmış ve vermiş.cocuk -baba ben zaten senden 50 lira istemiştim vermezsin diye oyle dedim demiş. baba: -bak! kerataya eğer sahte para vermesem babasını kazıklayacak |
Bir Taşla iki Kuş
MUTFAK malzemesi üretenler, çok özel bir yemekte bir araya gelmişler. Masadaki son model çatalı gören Mişon, "Bunun benzerini yapayım" diye, çatalı iç cebine atmış. Bunu da Kayserili’den başkası görmemiş. Yemekte, herkes bir fıkra anlatmaya başlamış ve sıra Kayserili’ye gelince; "Valla ben sizler gibi güzel fıkra anlatamam ama bir sihirbazlık gösterisi yapabilirim" demiş ve masadaki çatalı alarak "Bakın şu çatalı, ceketimin iç cebine koyacağım, Mişon’un ceketinin cebinden çıkacak" dedikten sonra masadakilere hitaben "Bakın bakalım Mişon’un cebine" demiş. Ardından Mişon, ceketinin iç cebinden çıkan çatalı, masaya koymak zorunda kalmış. Kayserili de hem rakibini ekarte etmenin, hem de kendi fabrikasına götüreceği, son model çatalı kazanmanın keyfini sürmüş... |
Bir Taşla iki Kuş
MUTFAK malzemesi üretenler, çok özel bir yemekte bir araya gelmişler. Masadaki son model çatalı gören Mişon, "Bunun benzerini yapayım" diye, çatalı iç cebine atmış. Bunu da Kayserili’den başkası görmemiş. Yemekte, herkes bir fıkra anlatmaya başlamış ve sıra Kayserili’ye gelince; "Valla ben sizler gibi güzel fıkra anlatamam ama bir sihirbazlık gösterisi yapabilirim" demiş ve masadaki çatalı alarak "Bakın şu çatalı, ceketimin iç cebine koyacağım, Mişon’un ceketinin cebinden çıkacak" dedikten sonra masadakilere hitaben "Bakın bakalım Mişon’un cebine" demiş. Ardından Mişon, ceketinin iç cebinden çıkan çatalı, masaya koymak zorunda kalmış. Kayserili de hem rakibini ekarte etmenin, hem de kendi fabrikasına götüreceği, son model çatalı kazanmanın keyfini sürmüş... |
Coğrafya
Bölük komutanı "Ali okulu"nu denetliyordu. Hasan’a sordu: - Oğlum, dünya kaç parçadır? - Beş parçadır komutanım. - Say bakalım. - Avrupa, Asya, Amasya, Tosya, Okyanusya. - Sen nerelisin? - Kayseri`liyim, komutanım. - Şu haritada Kayseri’yi göster bakalım. Hasan Kastamonu’yu işaret edince: - Oğlum, orası Kastamonu. - Kayseri’nin bir mahallesi sayılır, komutanım. |
Kayseri`li ve Terzi
Kayseri`li Ali`ye babası hayat dersi veriyormuş oğlum senden ne kadar isterlerse istesinler yarısından fazla verme. Ali birgün terziye takım elbise diktirmiş. Kayseri`li sormuş borcum nedir? Terzi cevap vermiş 6 milyon Kayseri`li mümkün değil 3 milyon demiş. Terzi kurtarmaz 4 milyon demiş. Kayseri`li mümkün değil 2 milyondan fazla vermem demiş. Terzi lanet olsun tamam demiş. Bu sefer Kayseri`li 1 milyondan fazla vermem demiş. Terzi sinirlenmiş para falan istemiyorum al elbiseni defol demiş. Kayseri`li bir takım elbise daha dikmezsen şurdan şuraya gitmem demiş. |
Kazıklayacaktı
Oğlu, Kayserili’den para istedi: - "Baba 500 bin lira verir misin?" Kayserili : - "400 bin mi? Naapcan lan 300 bini. 200 bin neyine yetmiyor. Al sana 100 bin yeter" der ve çıkartıp 50 bin lira verir. Bunun üzerine oğlu pişkin pişkin güler: - "Baba bana zaten 50 bin lira lazımdı." Kayserili: - "Bak kerataya, sahte para vermesem kazıklayacaktı beni.." |
Eski Araba
İki tane çiftçi; biri Adanalı diğeri Kayserili, sohbet ediyorlarmış; bu arada haliyle zenginlikleriyle övünüyorlar.. Adanalı başlamış : - "Bizim orda sabah güneş doğmadan biniyoruz arabaya, akşam oluyo biz hala çiftliğin öteki ucuna yetişemiyoz." demiş... Kayserili de bunun üzerine: - "Yav bizim de vardı öyle eski bi arabamız, ama geçenlerde satıp yeni modelini aldık..." |
Ben bilmezmiyim
Ermeni bir gün kayseriye gelir.Kayserili bir çocuğu kandırarak elindeki parayı almak ister.Çocuk :ona dediklerini yaptığı taktirde parayı vereceğini söyler.söyle bakalım der ermeni.çocuk:beni sırtında şuraya kadar taşı der.ermeni taşır.sonrada bir eşek sesi çıkar der. Ermeni başlar anırmaya.Sonra ermeni parayı ister.Çocuk:ermeniye sen eşşek olmakla paranın değerini biliyonda ben kayserili olarak bilmezmiyim der. |
devlet versin
"Bir Laz, bir Kayserili, bir de Diyarbakırlı ölür, öbür dünyaya gider. Bir hafta geçmeden Laz mezarlıktan çıkar, köyüne döner. Herkes merakla, "Sen nasıl geri döndün?" diye sorar. Laz, "Diğer tarafta pazarlık yaptım. 5 bin dolar istediler. Verip, geldim" der. Bunun üzerine kalabalık, Kayserili ve Diyarbakırlı’yı sorar. Laz cevap verir: "Ben gelirken Kayserili ’3 bin 500 dolar olsun’ diye bastırıyordu. Diyarbakırlı da, ’Devlet versin’ diye!" |
Bilmece
Kayseri`li, trende yolculuk etmekte... Karşısında oturan zatla tanışır. Dereden tepeden konuşurlarken: -Gel seninle birbirimize bilmece soralım der. -Önce ben sorayım; bilirsen ben sana bin lira veririm. Bilemezsen 10 bin liranı alırım. Sonra sen bana sorarsın; bilirsem 10 bin liranı alırım, bilemezsem bin lira veririm. -Tamam, der adam, sor bakalım -Söyle öyleyse: Üç ayaklı hayvan nerde yaşar? Öteki yolcu düşünür, bilemez: -Al 10 bin lirayı. Şimdi ben de sana aynı soruyu soruyorum: Üç ayaklı hayvan nerde yaşar? Kayseri`li, hiç düşünmeden, aldığı 10 bin liranın bin lirasını geri verir: -Al şu bin lirayı. Ben de bilmiyorum. |
Vay uyanık Kayserili vay ~¨~¨ Paylaşım için teşekkürler.
|
ben çok severim fıkraları emeğine sağlık
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 08:43 . |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Dizayn ve Kurulum : Makinist