..:: BİLGİ VADİSİ ::..

..:: BİLGİ VADİSİ ::.. (http://www.bilgivadisi.biz/index.php)
-   Güney Doğu Anadolu Bölgesi (http://www.bilgivadisi.biz/forumdisplay.php?f=319)
-   -   Sİİrt Tanitim Vİdeosu ve tarihi (http://www.bilgivadisi.biz/showthread.php?t=7197)

draculu45 26.04.09 03:01

Şeyh İbrahim El-Mücahit Türbesi (Aydınlar)



Siirt Aydınlar ilçesinde türbesi bulunan Şeyh İbrahim El-Mücahit, Tillo’da dünyaya gelmiş ve burada Velayet makamına yükselmiştir. İbrahim Hakkı Efendi eserlerinde Onun kerametlerinden söz etmiştir. Bir de divanı olduğu bilinmektedir.

Şeyh İbrahim babasından önce, 1262 yılında ölmüş ve ilçede yapılan türbesine gömülmüştür. Bugün adı Aydınlar olan Tillo’da soyundan gelen aileler ve ismini taşıyan bir mahalle bulunmaktadır

draculu45 26.04.09 03:02

Şeyh Muhammed El Hazin Türbesi (Aydınlar)




Siirt Aydınlar ilçesine 8 km. uzaklıktaki Dereyamaç (Fersaf) Köyü’nde bulunan bu türbe Şeyh Muhammed El Hazin’e aittir.

Şeyh Muhammed El Hazin, Irak’ta Şeyh Osman’ın yanında eğitim görmüş, Siirt’e döndüğünde de Ulu Cami’de vaazlar vermiştir. 1891 yılında ölmüştür. Günümüzde türbesi halk tarafından ziyaret edilmektedir.

Türbe kesme taştan yapılmış, kare planlı ve üzeri kubbelidir. Duvarların bitiminde dışarıya taşkın çok geniş bir saçağı bulunmaktadır. Yakın tarihlerde yenilenen türbenin mimari yönden herhangi bir özelliği bulunmamaktadır.

draculu45 26.04.09 03:02

Şeyh Musa Türbesi (Merkez)



Siirt Doğan Mahallesi’nde bulunan bu türbe Şeyh Musa’ya aittir.

Şeyh Musa’nın Şeyh İlyas, Şeyh Naccar ve Şeyh Türki’nin hocası olduğu söylenmektedir.

Türbe kesme taştan kare planlı olup, üzeri kubbe ile örtülüdür. Türbenin bulunduğu yere daha sonra bir cami yapılmıştır. Bu cami kare planlı, kesme taştan ve

draculu45 26.04.09 03:02

font="Comic Sans MS"]Şeyh Hattab Türbesi (Merkez)


Siirt il merkezinde, Cerrah Camisi’nde türbesi bulunan Şeyh Hattab, Siirtli alim Ömer Alim ve Müftü Hüseyin’den ders ve icazet almıştır. Ayrıca Hicaz’da Mekke-i Mükerreme Müftüsü Alim Zeyni Dehlan’dan da icazet almıştır. Siirt’te Cerrah Camisi’nde imamlık yapmış olup, tefsir ve hadis başta olmak üzere diğer ilim dallarında dersler vermiş ve ün kazanmıştır.


Şeyh Şerafettin Türbesi (Merkez)

Siirt il merkezinde türbesi bulunan Şeyh Şerafettin, I.Dünya Savaşı’nda Hasankale’de binbaşı rütbesi ile savaşa katılmıştır. Ruslar Siirt ve Bitlis yakınlarına geldiklerinde yöre halkının Siirt’ten göç etmesini engellemiştir. Milli Mücadele sırasında da ayrılıkçı hareketleri bastırmış, aşiretler arasında birliği sağlamıştır.


Şeyh Celaleddin Türbesi (Merkez)

Siirt il merkezinde Cerrah Camisi’nde türbesi bulunan Şeyh Celaleddin din âlimlerindendir. Zengin kütüphanesi Siirt Müftülüğü’nde korunmaktadır.

draculu45 26.04.09 03:03

Abdurrahman Bin Avf Türbesi (Pervari)

Click this bar to view the full image.

Click this bar to view the full image.

draculu45 26.04.09 03:03



Siirt Pervari ilçesine 8 km. uzaklıkta, Yukarı Balcılar Köyü yakınında bulunan bu türbe, sahabeden Abdurrahman Bin Avf’ye ait olduğu sanılmaktadır. Abdurrahman Bin Avf Hz. Muhammed’in bütün savaşlarına katılmış ve 75 yaşında ölmüştür. Yöre halkı bu türbede gömülü olduğu sanılan Abdurrahman Bin Avf türbesini ziyaret etmektedir.

Mezarının baş taşında celi sülüs yazı ile “Abdurrahman b. Avf Aşere-i Mübeşşere’den Radiyallah-u Anh-u El Fatiha” yazılıdır. Türbenin hemen yanında bulunan meşe ağacının yapraklarının kış aylarında da dökmediği gözlemlenmiştir

draculu45 26.04.09 03:03

Siirt BAYKAN ilcesi
BAYKAN


Siirt BAYKAN ilcesi

Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Siirt iline bağlı bir ilçe olan Baykan, doğusunda Şirvan, batısında Kozluk, güneyinde Kurtalan ve Siirt Merkez ilçesi, kuzeyinde de Bitlis ile çevrilidir. Baykan ilçesi Muş Dağları ile Kavusşahap Dağlarının uzantılarından olan 1.600 m. yüksekliğinde bir plato üzerinde kurulmuştur. İlçenin kuzeyini, güneydoğu-kuzeybatı doğrultusunda uzanan Muş Dağlarının yüksek kesimleri, kuzeydoğu-güneybatı uzantısında Kavuşşahap Dağları engebelendirir. Bu dağların arasında kalan plato, Bitlis Çayı ve kollarının açtığı bir çöküntü alanıdır. Bu plato akarsuların açtığı vadilerle yer yer yarılmıştır. İlçenin bitki örtüsü ormanlarla kaplıdır. Bu ormanlarda özellikle çam ağaçları bulunmakta olup, ilçeye bu nedenle Yeşil Baykan denilmektedir.

İlçe topraklarını Bitlis Çayının kollarından Pınarca Dere sulamaktadır. İl merkezine 47 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 594 km2 olup, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 31.500dür.

Baykan ilçesinde Karasal iklim hüküm sürmekte ve dört mevsim en belirgin özellikleriyle yaşanmakta, Yazları sıcak ve kuraktır.

İlçenin ekonomisi tarım, hayvancılık ve madenciliğe dayalıdır. Ovalık alanların azlığından ötürü yetiştirilen tarımsal ürünler oldukça azdır. Bağcılık ön plandadır. Mera hayvancılığı ilçenin başlıca geçim kaynağıdır. Ormancılık, hayvan ürünlerinin işlenmesi, el sanatları ve arıcılık geliştirilmeye çalışılmaktadır. İlçedeki Sulha Tuzlası Tekel tarafından işletilmekte olup, tuz üretimi yapılmaktadır. İlçe topraklarında bakır yatakları olup, 1960 yıllarına kadar işletilmiş ve daha sonra üretim durdurulmuştur. Bunun dışında krom yatakları da vardır.

İlçenin İlkçağ tarihi ile ilgili yeterli bilgi bulunmamakla birlikte, MÖ.550 yıllarında Perslerin buraya hakim oldukları bilinmektedir. MÖ.332de Anadolunun büyük bir bölümünü ele geçiren Büyük İskender Pers hakimiyetine son vermiştir. İskenderin ölümünden sonra yöre Seleukosların egemenliğine girmiştir. MÖ.129da Partlar buraya hakim olmuş, ardından Romalılar ile Partlar arasında yöre, birkaç kez el değiştirmiştir. MS.6te yapılan bir antlaşma ile Siirt yöresi Arsaklılar tarafından yönetilmek üzere Romalılara bırakılmıştır. MS.V.yüzyılda Sasaniler, 637de de Araplar buraya hakim olmuştur. Bundan sonra Emevi ve Abbasi dönemlerinde Amildenilen beyler, ardından Ermeni prensleri ve Arap emirleri tarafından yönetilmiştir. Bizanslılar 927de buraya hakim olmuştur. XI.yüzyılda Bizansa bağlı olan Philaretos isimli bir Ermeni kral tarafından yönetilmiştir. XII.yüzyılda Artuklular yöreye egemen olmuş, XIII.yüzyılda İlhanlılar, XIV.yüzyılda Eyyubiler buraya hakim olmuşlardır. Yavuz Sultan Selim tarafından 1514te Çaldıran Savaşından sonra Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Osmanlı döneminde Şahkulu İsyanı sırasında Şahkulu buraya sığınmıştır. Bu nedenle de bu yerleşime uzun süre halk arasında Şahkulu ismi ile anıldığı rivayet edilmektedir.

Cumhuriyet döneminde, günümüzde ilçe merkezine bağlı bir köy olan Tüten Ocakta yeniden kurulmuştur. 1949da Havil Hanları Mevkiine nakledilmiştir. Daha sonra İsmi Baykan olarak değiştirilerek 1938de ilçe konumuna getirilmiştir.

İlçede günümüze gelebilen eserler arasında;

Derzin Kalesi
Çaykara Kalesi
Çarpıran (Dörtulular)Köprüsü
Gezer (Kezer) Köprüsü
Veysel Karani Türbesi (1967'de yıkılmış, yeniden yapılmıştır. Günümüzde mimari bir değeri yoktur) bulunmaktadır.

draculu45 26.04.09 03:04

Siirt ERUH ilcesi
ERUH


Siirt ERUH ilcesi

Büyük bir bölümü Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan, Siirt iline bağlı bir ilçe olan Eruh, doğusunda Şırnak, batısında Siirt Merkez ilçe, kuzeyinde Pervari, güneyinde Güçlükonak ilçeleri ile çevrilidir. Eruh dağlık ve engebeli bir alanda kurulmuş olup, kuzeyini Yazlıca Dağı (2.943 m.) engebelendirir. Batı-doğu doğrultusunda Şeyhömer Dağı (1.409 m.), Yassı Dağı (2.280 m.), Kayaönü Dağı (2.301 m.); güneyinde Küpeli Dağı (1.831 m.) bulunmaktadır. Bu dağlık alanlar Dicle Nehrine dökülen küçük akarsularla parçalanmıştır.

İlçenin en önemli akarsuyu da Dicle Nehridir. Ayrıca Dicle nin kollarından Botan Çayı ve onunla birleşen Zorova (Zarova) Suyu ilçe topraklarını sulamaktadır. İl merkezine 53 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 1.765 km2 olup, toplam nüfusu 15.454tür.

İlçede Karasal iklim hüküm sürmekte ve dört mevsim en belirgin özellikleriyle yaşanmakta, Yazları sıcak ve kuraktır.

İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler, buğday, arpa, soğandır. Az miktarda da fasulye ve nohut yetiştirilir. Hayvancılıkta koyun, kıl keçisi ve tiftik keçisi yetiştirilir. Küçükbaş hayvancılık daha çok göçer aşiretleri tarafından yapılmaktadır. Keçi sütü üretilmekte olup, küçük mandıralarda peynir yapılmaktadır. Yün, kıl ve tiftikten Siirt battaniyesi ve keçe yapılmaktadır.

İlçenin İlkçağ tarihi konusunda yeterli bilgi olmamakla birlikte MÖ.1000 yıllarında Urartuların, daha sonra Medlerin ve Perslerin burada hüküm sürdükleri bilinmektedir. MÖ.337de Anadolunun büyük bir bölümünü ele geçiren Büyük İskender Pers hakimiyetine son vermiştir. İskender ;in ölümünden sonra yöre Seleukosların egemenliğine girmiştir. MÖ.129 da Partlar buraya hakim olmuş, ardından Romalılar ile Partlar arasında yöre, birkaç kez el değiştirmiştir. MS.638 te yapılan bir antlaşma ile Siirt yöresi Arsaklılar tarafından yönetilmek üzere Romalılara bırakılmıştır. MS.V.yüzyılda Sasaniler, 637de de Araplar buraya hakim olmuştur. Bundan sonra Emevi ve Abbasi dönemlerinde Amil denilen beyler, ardından Ermeni prensleri ve Arap emirleri tarafından yönetilmiştir. Bizanslılar 927de buraya hakim olmuştur. XI.yüzyılda Bizansa bağlı olan Philaretos isimli bir Ermeni kral tarafından yönetilmiştir. XII.yüzyılda Artuklular, Anadolu Selçukluları yöreye egemen olmuş, XIII.yüzyılda İlhanlılar, XIV.yüzyılda Eyyubiler buraya hakim olmuşlardır. Yavuz Sultan Selim tarafından 1514te Çaldıran Savaşı ;ndan sonra Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Osmanlı döneminde Siirtin en eski ilçelerinden biri olan Eruh 1872 tarihli Diyar-ı bekir Salnamesi’nden öğrenildiğine göre; Siirt sancağına bağlı dört kazadan biridir. 1899 tarihli Bitlis Salnamesinde ise Eruh’un yine Siirt Sancağının bir kazası olduğu belirtilmiştir.

Cumhuriyet döneminde de Siirte bağlı ilçe konumunu sürdürmüştür.

Eruh ilçesinin Kavaközü (Tanzi) Köyünde bazı tarihi kalıntılar bulunmaktadır. Çetinkol (Kiver) Köyündeki Kiver (Hatem-i Tay) Kalesinden başka birkaç kale kalıntıları ve Sivil Mimari Örneklerinden evler bulunmaktadır. Ayrıca ilçede Hista Kaplıcası bulunmaktadır

draculu45 26.04.09 03:04

Siirt KURTALAN ilcesi
KURTALAN


Siirt KURTALAN ilcesi

Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, Siirt iline bağlı bir ilçe olan Kurtalan, doğusunda Siirt Merkez ilçe, batısında Beşirli ilçesi, güneydoğusunda Eruh, güneybatısında da Hasankeyf ilçesi ile çevrilidir. İlçe toprakları orta yükseklikte dalgalı düzlüklerden oluşmaktadır. İlçenin belli başlı yükseltisi Garzan Dağıdır. İlçe topraklarını Garzan Çayı ve Bitlis Çayı sulamaktadır. Deniz seviyesinden yüksekliği 675 m.dir. İl merkezine 34 km uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 1.085 km2 olup, toplam nüfusu 53.521 dir.

İlçede Karasal iklim hüküm sürmekte ve dört mevsim en belirgin özellikleriyle yaşanmakta, Yazları sıcak ve kuraktır.

İlçe ekonomisi tarım, hayvancılık ve petrole dayalıdır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler; buğday, mercimek, arpa ve üzümdür. Az miktarda tütün, soğan, nohut, badem ve nar yetiştirilir. Büyük ve küçükbaş hayvancılık ilçe halkının önemli bir geçim kaynağıdır. 1945 yılında Garzanda petrolün bulunmasından ötürü petrol üretim alanı burada da yaygınlaşmıştır. İlçe topraklarında çimento hammaddesi içeren yataklar bulunmaktadır.

İlçenin İlkçağ tarihine ait herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Bilinen ilk tarihi Şerefhan Beyliği ile başladığı kaynaklarda yazılı olmasına rağmen, burasının da Siirt ilinde olduğu gibi Medlerin ve Perslerin egemenliği altında kaldığı sanılmaktadır. MÖ.332 de Anadolunun büyük bir bölümünü ele geçiren Büyük İskender Pers hakimiyetine son vermiştir. İskenderin ölümünden sonra yöre Seleukosların egemenliğine girmiştir. MÖ.129 da Partlar buraya hakim olmuş, ardından Romalılar ile Partlar arasında yöre, birkaç kez el değiştirmiştir. MS.63 te yapılan bir antlaşma ile Siirt yöresi Arsaklılar tarafından yönetilmek üzere Romalılara bırakılmıştır. MS.V.yüzyılda Sasaniler, 637 de de Araplar buraya hakim olmuştur. Bundan sonra Emevi ve Abbasi dönemlerinde Amil&denilen beyler, ardından Ermeni prensleri ve Arap emirleri tarafından yönetilmiştir. Bizanslılar 927 de buraya hakim olmuştur.

XI.yüzyılda Bizansa bağlı olan Philaretos isimli bir Ermeni kral tarafından yönetilmiştir. XII.yüzyılda Artuklular, Anadolu Selçukluları yöreye egemen olmuştur. 1500 lerin başında Şerefhanlar Beyliğinin yönetimine giren yöre,Yavuz Sultan Selim tarafından 1514 te Çaldıran Savaşından sonra Osmanlı topraklarına katılmıştır.

XIX.yüzyılda Bitlis Vilayetinin Siirt Sancağına bağlı Garzan kazası sınırları içerisindeydi. Eski ismi Mısırıç veya Mısrıç olan Kurtalan Osmanlı döneminde Garzanın bir köyü idi. Garzan ilçesinin merkezi 1938de Mısrıça taşınmış, 1944te buraya demiryolunun gelmesi ile ilçenin ve ilçe merkezinin ismi Kurtalan olarak değiştirilmiştir. Bundan sonra Garzan, Kurtalan ilçesine bağlı bir bucak merkezi konumuna getirilmiştir.

İlçede günümüze gelen eserler arasında;

Kurtalan Köprüsü
Beykent Kalesi
Garzan Kalesi bulunmaktadır.

draculu45 26.04.09 03:04

Siirt PERVARI ilcesi
PERVARI


Siirt PERVARI ilcesi

Doğu Anadolu Bölgesinde, Siirt İline bağlı bir ilçe olan Pervari, kuzeyinde Hizan ve Bahçesaray, doğusunda Çatak ve Beytüşşebap, güneyinde Şırnak ili ile Eruh ilçesi, batısında da Aydınlar ve Şirvan ilçeleri ile çevrilidir. Siirtin doğu kesiminde yer alan Pervarinin topraklarını Güneydoğu Torosların uzantısı olan dağlar engebelendirmektedir. Akarsu vadileri ile bölünen bu dağlık alandaki belli başlı yükselti Yazlıca Dağı (Herakol Dağı) (2.953 m.)dır. Dağlık kesimlerin yüksek yerlerinde sulak çayırlarla kaplı yaylalar bulunmaktadır.

İlçe topraklarını Botan Çayının başlangıç kollarından Çatak Deresi, Bahçesaray deresi ve Büyükdere sulamaktadır. Ayrıca güney kesimindeki küçük akarsular da Hazil Çayı tarafından toplanmaktadır. Bu sular Habur Çayı aracılığı ile Dicle Nehrine katılır.

Deniz seviyesinden yüksekliği 1.380 m.dir. İl merkezine 96 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 1.459 km2 olup, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 31.093’tür.

İlçede karasal iklim hüküm sürmekte olup, yazları sıcak ve kurak, kışlar sert, soğuk ve yağışlı geçer. Yabani fıstık ağacının genel merkezlerinden biri olan Pervaride çok sayıda yabani fıstık ağacı bulunmaktadır.

İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında arpa, buğday, baklagiller, yem bitkisi, Siirt fıstığı ve sebzedir. Bunların yanı sıra üzüm, nar, şeftali, kayısı ve ceviz gibi ürünler de yetiştirilmektedir. Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvancılığın yanında arıcılık da yapılmaktadır. Pervari balı ile ünlenmiştir. Yöreye özgü Ankara keçilerinin koyu renkli tiftiğinden Siirt battaniyesi dokunmaktadır.

İlçenin İlkçağ tarihi konusunda yeterli bilgi bulunmamaktadır. Bununla birlikte tarihi kaynaklar ilçe tarihini Pers egemenliği ile başlatmaktadır. MÖ.332de Anadolu;nun büyük bir bölümünü ele geçiren Büyük İskender Pers hakimiyetine son vermiştir. İskenderin ölümünden sonra yöre Seleukosların egemenliğine girmiştir. MÖ.129da Partlar buraya hakim olmuş, ardından Romalılar ile Partlar arasında yöre, birkaç kez el değiştirmiştir. MS.63te yapılan bir antlaşma ile Siirt yöresi Arsaklılar tarafından yönetilmek üzere Romalılara bırakılmıştır. MS.V.yüzyılda Sasaniler, 637de de Araplar buraya hakim olmuştur. Bundan sonra Emevi ve Abbasi dönemlerinde Amil denilen beyler, ardından Ermeni prensleri ve Arap emirleri tarafından yönetilmiştir. Bizanslılar 927de buraya hakim olmuştur. XI.yüzyılda Bizansa bağlı olan Philaretos isimli bir Ermeni kral tarafından yönetilmiştir. XII.yüzyılda Artuklular, Anadolu Selçukluları yöreye egemen olmuştur. Yavuz Sultan Selim tarafından 1514te Çaldıran Savaşından sonra Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Eski ismi Bervade olan Pervari, XIX.yüzyılda Bitlis Vilayetinin Siirt Sancağına bağlı bir kaza olarak yönetilmiştir. Cumhuriyetin ilanından sonra da kaza konumunu sürdürmüştür.

Pervari ilçesinde Ayvalıbağ (Tannur), Dolusalkım (Mektis) , Gölgeli (Deştelan) köylerinde bazı kale izlerine rastlanmaktadır. Ayrıca ilçede Abdurrahman Bin Avf Türbesi, Savtan Kalesi bulunmaktadır

draculu45 26.04.09 03:04

Siirt SIRVAN ilcesi
SIRVAN


Siirt SIRVAN ilcesi

Doğu Anadolu Bölgesinde, Siirt İline bağlı bir ilçe olan Şirvan, doğusunda Pervari, batısında Baykan, kuzeyinde Bitlis ili, güneyinde de Siirt Merkez ilçe ile çevrilidir. Şirvann toprakları dağlık ve engebeli alanlardan oluşmaktadır. Siirtin kuzey kesiminde yer alan ilçenin kuzey ve kuzeydoğu kesimini Doğruyol (Beknovi) Dağı (2.741 m.), orta kesimini Küran Dağı (2.350 m.) engebelendirmektedir. Akarsu vadileri ile derin biçimde parçalanmış olan ve bu topraklardan kaynaklanan akarsular Dicle Nehri aracılığı ile Basra Körfezine ulaşmaktadır. Botan Çayı;nın başlangıç kollarından Hizan Çayı ile Güzeldere Suyu ilçe topraklarını sulayan belli başlı akarsulardır. İlçede önemli bir düzlüğe rastlanmamaktadır.

Deniz seviyesinden yüksekliği 1.330 m.dir. İl merkezine 26 km uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 1.015 km2 olup, toplam nüfusu 21.999dur.

İlçenin bitki örtüsü step görünümündedir. Dağlık alanlarda ise meşe toplulukları görülmektedir. İklimi ise Karasal olup, yazları sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı geçmektedir.

İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında buğday, arpa, nar ve üzüm gelmektedir. Az miktarda yer fıstığı,mercimek, pirinç, ceviz, soğan, baklagiller ve badem yetiştirilir. İlçenin birinci geçim kaynağı hayvancılık olup, küçükbaş hayvan besiciliği yapılmaktadır. Koyun, kıl keçisi, Ankara keçisi yetiştirilir. Hayvansal ürünlerden tereyağı ve peynir üretilmektedir. Kıl ve tiftikten dokumacılık yapılır. İlçe topraklarında bakır-prit içeren cevher yatakları vardır. Mevsimlik olarak tuz üretimi yapılmaktadır.

İlçenin İlkçağ tarihine ve Anadoludaki Pers hakimiyetinden önceki dönemlere ait yeterli bilgi bulunmamaktadır. MÖ.332de Anadolunun büyük bir bölümünü ele geçiren Büyük İskender Pers hakimiyetine son vermiştir. İskenderin ölümünden sonra yöre Seleukosların egemenliğine girmiştir. MÖ.129 da Partlar buraya hakim olmuş, ardından Romalılar ile Partlar arasında yöre, birkaç kez el değiştirmiştir. MS.63 te yapılan bir antlaşma ile Siirt yöresi Arsaklılar tarafından yönetilmek üzere Romalılara bırakılmıştır. MS.V.yüzyılda Sasaniler, 637de de Araplar buraya hakim olmuştur. Bundan sonra Emevi ve Abbasi dönemlerinde Ami denilen beyler, ardından Ermeni prensleri ve Arap emirleri tarafından yönetilmiştir. Bizanslılar 927 de buraya hakim olmuştur. XI.yüzyılda Bizansa bağlı olan Philaretos isimli bir Ermeni kral tarafından yönetilmiştir. XII.yüzyılda Artuklular, Anadolu Selçukluları yöreye egemen olmuştur. Yavuz Sultan Selim tarafından 1514te Çaldıran Savaşından sonra Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Şirvandan; Kefre-i Şirvan Kasabasına vardık. Şirvan; Diyarbakır,Van eyaletleri arasında bir kasabadır. Şirvan; düz arazide bağlı, bahçeli, akarsulu, Cami ve Medreseli, han, hamam, çarşı ve pazarı mamur bir kasabadır. Diye söz etmektedir.
Eski ismi Küfre olan Şirvan, 1871 tarihli Diyarbakır salnamesinde Siirt Sancağına bağlı dört kazadan biridir. Küfre Beyliği Şirvan da uzun süre egemenliğini sürdürmüştür. Günümüzde Şirvanın mahallelerinden birinin adı Küfredir.1315 tarihli Bitlis Salnamesinde Şirvan kazasının Mimar, Havrası ve İskambo adında 3 nahiyesi ve 157 köyü olduğu yazılıdır. Cumhuriyet döneminde de Siirt e bağlı ilçe konumunu sürdürmüştür.

İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Küfre (Şirvan) Kalesi, Satvan Kalesi, Körmas Kalesi, İrun Kalesi, Bünyan Kalesi bulunmaktadır.

draculu45 26.04.09 03:05

Siirt AYDINLAR ilcesi
AYDINLAR


Siirt AYDINLAR ilcesi

Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, Siirt İline bağlı bir ilçe olan Aydınlar, doğusunda Pervari, kuzeydoğusunda Şirvan, batısında da Siirt ile çevrilidir. İlçe toprakları dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. İlçe topraklarını Güneydoğu Torosların uzantıları olan dağlar engebelendirmektedir. Bu dağlar akarsu vadileri ile parçalanmıştır.

İlçe topraklarını Dicle Irmağının kolları sulamaktadır. Siirte 7 km. uzaklıktaki ilçenin, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 5.540tır.

İlçenin doğal bitki örtüsü step (bozkır) görünümünde olup, dağlık alanlarda meşe ağacı topluluklarına rastlanmaktadır.

Aydınlar ilçesinde Karasal iklim hüküm sürmekte ve dört mevsim en belirgin özellikleriyle yaşanmakta, Yazları sıcak ve kuraktır.

İlçenin ekonomisi tarım, hayvancılık ve inanç turizmine dayalıdır. İlçede yetiştirilen tarımsal ürünler arasında buğday, arpa, kırmızı mercimek, tütün ve sebze ve meyve gelmektedir. İlin en önemli ekonomik etkinliği hayvancılık olup, yaylalarda koyun, kıl keçisi ve yöreye özgü Ankara keçisi yetiştirilip, arıcılık yapılır.

Eski adı Süryanicede Yüksek Ruhlar anlamında Tillo olan Aydınlar ilçesinin İl merkezine yakın olmasından ötürü, Siirt ile aynı tarihi paylaştığı sanılmaktadır. Yavuz Sultan Selim tarafından Çaldıran Savaşından sonra 1514;te Siirt yöresi ile birlikte Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı döneminde burada yaşayan İsmail Fakirullah ve İbrahim Hakkı gibi mutasavvıflar Tilloyu yörenin bir kültür merkezi haline getirmişlerdir. Yine bu dönemde buradaki medreselerde dini ilimlerin yanı sıra astronomi, matematik, fizik, kimya, biyoloji ve tıp eğitimi verilmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında Siirtin bir bucağı olan Tillo, 1990 yılında ilçe konumuna getirilerek ismi Aydınlar olarak değiştirilmiştir.

İlçede günümüze gelebilen eserler arasında;

Şeyh Memduh (Memdun) Camisi
İbrahim Hakkı Türbesi
Zemzemul Hassa Türbesi
Sultan Memduh Türbesi
Şeyh Hamza-El Kebir Türbesi
Şeyh İbrahim-El Mücahit Türbesi
Şeyh Muhammed El Hazin Türbesi bulunmaktadır.

draculu45 26.04.09 03:05

Yöresel El Sanatları
Siirt Battaniyesi: Siirt'e gelen herkese battaniye ısmarlamak, Siirt'ten ayrılan herkese battaniye hediye etmek bir gelenek haline gelmiştir. Battaniyecilik oldukça eski bir el sanatıdır. Battaniyeler tek ve çift kişilik olarak üretilmektedir. Her tezgahta tek kişilik battaniyeden günde sadece bir adet dokunabilmektedir. Aynı dokuma sistemi ile heybe, seccade, atkı ve manto, kaban, yelek gibi ürünler de elde edilebilmektedir.


Tamamen Siirt'e özgü olan Siirt Battaniyesi-Seccade

Yıllarca solmayan renkleriyle orjinal kökboya Kilim


Bölgeye has bir el sanatı olan Kilim Siirt'e de üretilmektedir. Üretimler, Halk Eğitim Kursları, kooperatifler, Sosyal Yardımlaşma Vakıfları, aile tezgahları vb. ile gerçekleşmektedir. Örgüsü ve çözgüsü tamamen yündür. Çeşitli boylarda üretimi yapılabilmekte olan Siirt Kilimleri kök boya ile boyanması nedeniyle yıllarca güzelliklerini muhafaza etmektedir.

En yaygın el sanatlarından biri olan bakırcılık, alüminyum ve plastik kap yaygınlaşınca önemini yitirmiştir. Bu sanatla uğraşanların merkezi Bakırcılar Çarşısıydı. Bakırdan güğüm, tencere, kazan ve tas gibi gereçler burada yapılırdı. Güğümlerin başlıca özellikleri boyunlarının şeritli, alt bölümlerinin zil biçiminde ve çoğunlukla kapaksız olmalarıdır. Kazanların tabanı yarım küre, dikey boyutlarıysa konik biçimdedir. Bunlar kulpsuz olduklarından, ağız çevresine yerleştirilmiş aşağı doğru kıvrık olan çeperden tutularak taşınabilir. Yine bakırcılığın önemli örneklerinden olan hamam taslarının özgün motifleri vardır. Ağız çevresi testere işi motiflidir. Ortadaki kabartı yarım aylarla çevrilidir. Yan yüzlerse birbirine koşut dikey ya da çapraz çizgilerle süslüdür.

draculu45 26.04.09 03:05

Eğitim Durumu
Genel Durum:

İlimiz genelinde 378 okulda 83.778 öğrenci, 2.598 öğretmen nezaretinde eğitim-öğretim faaliyetleri sürdürülmektedir.

Son yıllarda eğitim alanındaki atılımlarla İlimizde okuma-yazma oranı % 89'a çıkarılmıştır.

Konuya ilişkin projelerin tamamlanması ile geri kalan % 11’lik kesimin de okur-yazar olması ve 2. kademe eğitim programından geçmesi sağlanacaktır

draculu45 26.04.09 03:06

Siirtin Ilk Futbool Tk Resmi


SİİRTİN İLK FUTBOL TAKIMI OLAN GENÇLİK SPORDAN SONRA SİİRT BOTAN SPOR 1948 YILINDA KURULDU TAKIMIN FORMA RENGİ YEŞİL BEYAZ OLUP FUTBOLCULARIDA TAKIMIN KURUCULARINDAN OLUŞMAKTAYDI

draculu45 26.04.09 03:07

SİİRT Yöre Mutfağı
SİİRT Yöre Mutfağı

Mahalli Yemekler :
Siirt’in yemekleri ayrı bir özellik ve lezzete sahiptir. Çeşit olarak zengin olan mutfağın en önemli yemekleri Büryan ve Perde Pilavı’dır.

Büryan (Perive) :
Kızgın kuyularda pişirilen “Büryan” genelde yazın yenilen bir et yemeğidir. Kemiklerinden ayrılan et parçaları daha evvel kızdırılmış yeraltı kuyularına çengellerle sarkıtılır ve kuyu ağzı kapatılır. Kuyu tabanına büyükçe bir kazan yerleştirilir. Etin fazla yağı bu kazanda birikir. İki saat bekletilir. Kuyudan alınan pişmiş etler, askılarda satışa sunulur. Servis esnasında kızgın vaziyette hazır bekletilen etler, tekrar konularak sıcak servis yapılır.

draculu45 26.04.09 03:07

Siirt Köftesi :
Mahalli tabirle “Kitel” diye adlandırılan Siirt Köftesi ince bulgurdan yapılır. Su ile yoğrularak hamur haline getirilen bulgurun içine yağlı et ile pirinç, maydanoz, soğan ve bir miktar baharat konduktan sonra kapatılır. Bundan sonra yapılan iri köfteler kaynar suda haşlanarak pişirilir. Bu ağır köftenin yanında genellikle garnitür olarak ekşi sebzeli çorbalar veya bamya bulunur. “Pırtike” denilen ıspanak çorbası bunların başında gelir. “Nube” denilen çok acılı ottan yapılan çorba da bulunabilir.

draculu45 26.04.09 03:07

Sarımsaklı Köfte :
Serin mevsimlerde Pazar sabahları yenen sade bir köftedir. İnce bulgurla yapılır. Bulgur hamur haline getirilerek elle geniş ve ince bir daire şekli verilir. Kaynar suda haşlanarak pişirildikten sonra yağlı kavurmanın sıcak suda eritilmesi ve bir miktar ince sarımsam ilavesiyle elde edilen bir nevi sosa batırılarak yenilir

draculu45 26.04.09 03:08

Ayranlı Yarma :
Kış mevsiminde yenilen bu yemeğin diğer adı “Şişe Şirten”’dir. Mahalle dibeklerinde dövülerek kasuğu çıkarılan buğday, değirmende övütülerek yarma haline getirilir. Bol suda hamurlaşıncaya kadar pişirilir. Pişirilen bu yarma derin tabaklar içine ortası boş bırakılarak yayılır. Yazın torbalarda süzülerek topak halinde kurutulan ayran “İncene” denen dibi pürüzlü toprak tencerede ılık suda, elle sürtülerek eritilir. Sıvı hale gelen ayranın içine bol miktarda kızarmış yağ, nane ve kırmızı biber konularak yarma tabağının boş bırakılan kısmına dökülür. Hazırlanan ayranlı yarma kıyıdan başlanmak suretiyle yenilir

draculu45 26.04.09 03:08

Bumbar :
Bu yemek mahalli bayram günü olen Cıgor’un (çık gör) özel emeğidir. Mahalli adı “Cokat”’tır. Önceden temizlenmiş, tuzlanarak kurutulmuş veya taze olarak itina ile temizlenmiş kalın bağırsakların bir ucu dikilir. Yıkanmış ıslak pirinç, karabiber, maydanoz ve kıyma (elle ince doğranmış et) karıştırılarak bağırsak içine doldurulur. 30-40 Cm olacak şekilde öbür ucu da dikilir. Bağırsağın hava almasını sağlamak için, çeşitli yerlerinden şişle delik açılır ve kazanda ılık su içine bırakılır. Bir buçuk saat kadar kaynatılarak pişirilir. Bağırsaklar, dolgun vaziyete geldiği zaman ateşten indirilir. Kaynar sudan alınan Bumbar’lar geniş bir kabın içine konur ve üstü bir bezle örtülerek 20 dakika dinlendirildikten sonra servis yapılır.

draculu45 26.04.09 03:08

Tatlılar :

Varak Kek :
Normal sertlikte hazırlanan hamur, yufka yapılarak dilimlenir ve kurutulur. Hamurun iki katı kadar pekmez, yarısı oranında su ile karıştırılarak kaynatılır. Kaynamış bu karışıma hamurlar atılarak yarım saat kaynatılır. Pişen hamurlar karışımla birlikte tepsiye dökülür. Üzerine ceviz içi serpilir. Sogutulduktan sonra servis yapılır.

Aside :
Un ve yağla birlikte kısık ateşte kahve rengini alıncaya kadar kavrulur. Kavrulan un, soğumaya bırakılır. Bir tencerede unla orantılı olarak ağda hazırlanır. Ağda da soğutulur. Kavrulmuş unla ağda iyice yoğrularak elle şekil verilir. Böylece tatlı, servise hazır olur.

Rayoşu Meketip :
2 kg una 2 yumurta kırılır. Bir çay bardağı zeytinyağı ve bir çay bardağı yoğurtla hamur iyice yoğrulur. Yufka yapılır. Yufka içine dövülmüş ceviz serilir. Yufka katlanır. Mektup zarfı şeklinde kesilir. Adı da buradan gelir. Kızdırılmış zeytinyağı içine atılır. Kızartılır. Pekmez veya şekerli suya batırılır. Tatlı servise hazır hale getirilir.

İmçerket :
1 kg un, 1 yumurta ve 1 çay bardağı yoğurtla, kulak memesi yumuşaklığında yoğurulur. Çok az miktarda tuz atılır. Bu hamur yaş bezin altında, küçük parçalar halinde kesilmiş vaziyette bekletilir. 15 dakika dinlendirilen kesilmiş hamurlar açılır ve yağda kızartılır. Soğutulduktan sonra toz şekerle birlikte servise hazır hale getirilir.

draculu45 26.04.09 03:08

SİİRT yöresel giyim
SİİRT yöresel giyim

Kadın Giysisi
1- Üste Giyilenler :
a- Hırka, yelek, cepken,
b- Entari (fistan, çemçem, ince elbise),
c- Kuşak veya gümüş kemer,
d- Levendi (ter bezi) şerit şeklinde (10 Cm),

2- İçe Giyilenler :
a- İç gömleği (kiras),
b- İç donu, şalvar,

3- Başa Giyilenler :
a- Tülbent,
b- Mendil (temesi),
c- Kuşak (ince, renkli bir veya iki yazma bağlanır.),

4- Ayağa Giyilenler :
a- Yün çorap,
b- Deri yemeni,
c- Yarım çizme (mesh şeklinde pek kullanılmamaktadır.)

Hırka, yelek ve cepken gibi giysiler süet ve parlak düz kadife kumaşlardan yapılmaktadır. Üzerleri de sim ile başka türdeki değişik yün ve renkli ipliklerle süslenmektedir. “Çemçem” diye adlandırılan iç elbiselerin üzerine giyilen bu tür giysiler, ince ve parlak bir kumaş türünden yapılmaktadır. Özellikle çok sıcak havalarda giyilmektedir. Diğer kalın türden olan fistan ise soğuk mevsimlerde giyilmektedir. Basma, pazen ve kadifeden de yapılanları vardır. Kuşaklar ise genelde yünlü veya pamuklu dokumadan yapılmakta ve çoğunlukla püsküllü olarak üretilmektedir. Yün çoraplar elde yapılmaktadır. Renkli yün veya orlon türünden iplikle süslenmektedir.

Aksesuar olarak da başa dizili altın, boyuna gerdanlık, bele gümüş kemer ile hayıl, hızma, halhal gibi takılar da takılabilir. (maddi duruma göre.)

Erkek Giysisi
1- Üste Giyilenler :
a- Yelek,
b- Şalvar,
c- Kuşak (püsküllü),

2- İçe Giyilenler :
a- Hakim yaka gömlek,
3- Başa Giyilenler :
a- Külah, takke,
b- Püsküllü camedan,

4- Ayağa Giyilenler :
a- Yün Çorap,
b- Deri yemeni, kundura (ayakkabı),

Şalvar ve yelek, kabardin kumaştan yapıldığı gibi diğer kumaşlardan da yapılabilmektedir. Gömlek ise Osmanlı Yaka ve genelde beyaz renkteki keten ve benzeri kumaştan yapılmaktadır. Başa takılan külah veya takkenin etrafına püsküllü bir mendil, kuşak şeklinde sarılarak bir parçası kuyruk şeklinde bırakılır. Aksesuar olarak da pazubant, kama, hamayıl ve maddi duruma göre kordonlu saat veya köstek takılabilir. Ayakkabının ise deriden ve az topuklu olanı tercih edilmektedir.

draculu45 26.04.09 03:09

Siirt'te Mahalli Bayram ve Özel Günler
Mahalli Bayram ve Özel Günler
Siirt’in diğer illerde görülmeyen kendine özgü mahalli bayram ve özel günleri vardır. Ne yazık ki; maddi yönden külfet getiren türden olanları, yıllar geçtikçe unutulmakta, hafızalarda tatlı bir anı olarak yaşamaktadır. Bunların başlıcaları; Cigor, Yumurta Bayramı ve Şihirler’dir

draculu45 26.04.09 03:09

Cigor
Mahalli bayramların başında gelen cıgor, Şubat ayının ilk Pazartesi günü başlayıp 3 gün devam eder. Şubat ayının ilk Pazartesi aynı zamanda Hıristiyanlarda perhiz günüdür. Bir zamanlar bölgede yaşayan hıristiyanlara göre nazire olarak kullanılan Cigor’un Arapça gegir, gıcık (kızdırma) kelimesinden türemiş olabileceği, veya baharla birlikte insanların çevreye çıkmaları anlamında “Çık gör” olabileceği düşünülmektedir. İlk günde erkekler, diğer günlerde de kadınlar ayrı ayrı tepelere gezilecek yerlere giderler. Özellikle Botan Nehri kenarında bulunan Rasulhacer (Taşbaşı) Mağaraları’na gidilir. Burada, ilkbaharın müjdecisi olan, nergiz çiçeklerini toplarlar. Günün özel yemekleri olan Bunbar, cokat, pekmez tatlısı, rayoşu meketip ve mevsim meyvelerini beraberinde getiren halk, akşama kadar burada eğlenir. Bu bayram dolayısıyla nişanlı kız ve evli kadınlara hediyeler gönderilir. Aynı gece damlarda “Suke” denilen meşaleler yakılarak baş üzerinde dakikalarca çevrilir. Mevsim şartları el vermediği zamanlar bu törenler, evlerde yapılmaktadır.

draculu45 26.04.09 03:10

Yumurta Bayramı


Her yıl Mayıs ayında kutlanan bu yöresel bayram nedeniyle, bütün evlerde yumurta kaynatılır. Nişanlı ve yeni evlilere 100 ile 500 arasında yumurta gönderilir. Kurulan bayram yerinde çeşitli renklere boyanmış yumurtalar tokuşturulur. Bir araya gelen erkekler çeşitli oyunlar oynar. Uzun atlama ve koşu müsabakaları yapılır. Ertesi gün nişanlıların eğlenceleri başlar. Buna “Sıhril Memelik” (nişanlı teşhiri) denir. Her aile, müstakbel gelinini alıp Şeyh-üt Türki Yamacı’ndaki Şeyh Osman Mevkii’ne ***ürerek eğlenirler

draculu45 26.04.09 03:10

Şihirler
Bu kelime sergi, panayır anlamına gelmektedir. Her yıl Mayıs ayının 13. gününe rastlar. Bir ay devam eder. Şihirler şehrin dört bir yanında bulunan türbelerde icra edilir. Buralara giden genç kız ve kadınlar en güzel elbiselerini giyer ve eğlenirler. Bilhassa genç kızları kadın görücüler burada tanır ve beğenirler.

draculu45 26.04.09 03:11

Dem
Ocak ayının ilk haftasında kutlanan “Dem Günü” ‘nde Noel Baba tipinde “Devveme” (devam ettiren) ve inek suretinde olan bir iyilik meleğinin evlerin bacalarından girerek şöminenin yanına altın ve mücevher bırakılacağına inanılırdı. Üç gün süren bu kutlama nedeniyle her gece değişik türde yağlı yemekler ve tatlılar yenerek “Devveme” beklenirdi. Çocuklar gündüzden hazırladıkları yeşil otları şöminenin yanına bırakır, Ayrıca, üzüm ve cevizle de bu karşılamayı takviye ederlerdi. En ufak bir hışırtıya uyanarak “Devveme geldi!” diye sevinirlerdi. Bu geleneğin Noel’le aynı zamana denk düşmesi, bunun eskiden Siirt’te yaşayan Hıritiyanlardan kaldığını göstermektedir. Bu gelenek nedeniyle evlerin bacaları birkaç gün evvelinden temizlenirdi. Böylece yangınlara karşı bacalar temizlenmiş olurdu. Bu geleneğin baca temizliği sağlamak için süregeldiği söylenebilir. Bu gelenek bugün unutulmuştur

draculu45 26.04.09 03:11


draculu45 26.04.09 03:12


draculu45 26.04.09 03:12


draculu45 26.04.09 03:13

COĞRAFYA

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kuzeydoğu ucunda yer alan Siirt doğudan Şırnak ve Van, kuzeyden Batman ve Bitlis, batıdan Batman, güneyden Mardin ve Şırnak İlleri ile çevrilidir. Bölge, Güneydoğu Anadolu düzlüklerinden sonra birden yükselmekte, doğu ve kuzey kesimleri bol yağış almaktadır. Bu nedenle, kuzeyden Muş Güneyi Dağları, doğudan Siirt Doğusu Dağlarıyla çevrili olan il alanı, Dicle Irmağı'nın önemli su toplama alanlarından birini oluşturmaktadır. İl topraklarının tümü Dicle Havzası'na girmektedir. Havza, Fırat, Kızılırmak ve Sakarya Havzaları'ndan sonra ülkenin dördüncü büyük su toplama alanıdır. Siirt yaz, kış bol yağış alan zengin çayırlarla kaplı yaylalar ile çevrilidir.

Siirt'te karasal iklim hüküm sürmekte ve dört mevsim en belirgin özellikleriyle yaşanmaktadır. Doğu ve kuzey bölgelerinde kışlar daha sert ve yağışlı, güney ve güneybatı bölgelerinde ılık geçer. Yazları sıcak ve kuraktır

draculu45 26.04.09 03:13

TARİHÇE

Yazılı kaynaklara göre, M.Ö.2000 başlarında Hititler Döneminde önemli yerleşim yeri olmuştur. Daha sonra Frig, Lidya, Asur, Roma, Bizans, Selçuklu, Danişment, ilhanlı, Eretna ve Osmanlı hakimiyetlerini yaşamıştır.

NE YENİR?

Siirt'e özgü yemekler arasında, Büryan (Perive) et yemeği ve fes şeklinde tencerelerde pişirilen perde pilav vardır.

NE ALINIR?

Bıttım sabunu, Siirt battaniyesi, Jirkan kilimi, meyan kökü ve fıstık Siirt'e has ürünlerdendir

draculu45 26.04.09 03:14

YAPMADAN DÖNME

Veysel Karani Hazretleri ile İbrahim Hakkı Hazretleri Türbeleri görmeden,

Ulu Cami gezmeden,

Siirt Büryanı yemeden,

Perde Pilavı tatmadan,

Tiftik dokuma battaniyesi almadan,

Bıtım sabunu almadan,

....Dönmeyin.

draculu45 26.04.09 03:14

SİİRT İLE İLGİLİ LİNKLER






akbay022 26.04.09 23:28

Bu güzel ilimizi bizi tanıttığın için teşekkürler...

dream09 04.06.09 15:03

benim memleketimi en güzel şekilde anlatmışsın emeğine yüreğine sağlık


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 00:20 .

Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Dizayn ve Kurulum : Makinist