Oyun yaşamımın ikiye ayrılmasını sağlayan bu mükemmel yapıtı takdim ederken ve bu satırları yazarken, ne kadar heyecanlı olduğumu kelimelerle anlatmam imkansız. ‘NBA 2K9’u oynamadan önce’ ve ‘NBA 2K9’u oynadıktan sonra’ diye hayatı iki guruba ayrılmış bir oyun sever olarak, bu oyunun incelemesini hazırlamanın önemli bir yük olduğunu şimdi anlıyorum
EA’nın NBA serisini bu zamana kadar PC platformunda bizim tek basket oyunumuzdu. Bir rekabet söz konusu değildi ve EA’dan umduğumuzu değil bulduğumuzu alıyorduk. Konsollarda ise NBA Live serisinin yanında NBA 2K serisi vardı. Bilgisayar dışında başka bir platformda basket oyunu oynamadığım için konsollarda durumun ne olduğu hakkında bilgim yok. NBA 2K9 ile tanışana kadar da bu serinin hiçbir oyununu oynamadım. Bu sezon EA’nın NBA 2009 oyununu PC’de çıkarmayacağını duyunca şaşırdım. Sonra 2K Sports’un NBA 2K serisini PC’de de çıkaracağını öğrendim. Başta ön yargıyla baktığım bu oyuna ne kadar özür dilesem az. Oynadığımda şunu öğrendim; ben bu zamana kadar sanal dünyada basket oynadığımı sanmışım ama oynamamışım.
İlk Bakış
Oyunu açtığım gibi ön yargılarımdan kurtulamadım tabi aksine karşıma çıkan ana menü hoşuma gitmemişti. Yapımcılar belki de hep bu tarz da menü yaptılar bilmiyorum ama ben 2K serisiyle yeni tanışmış biri olarak çok karışık buldum menüyü. İşin aslı hala da zorlanıyorum bu konuda. Ana menüdeki müzikler ise oldukça güzel, NBA Live serisindeki müzikleri aratmıyor. Menüde konsol kontrollerinin simgeleri mevcut, bunu da pek beğenmedim konsoldan hiç anlamayan biri olarak. Bana aşırı karışık geldi, kullanım başlarda biraz zor gerçekten.