..:: BİLGİ VADİSİ ::.. BİLGİ VADİSİ RSS   TWİTTER   BİLGİ VADİSİ FORUM FACE GRUBU  

Anasayfa Kimler Çevrimiçi Bugünkü Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   ..:: BİLGİ VADİSİ ::.. > OTOMOBİL BÖLÜMÜ > OTO TEKNİK BİLGİLERİ
Google

   

 
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Motor Modifiye Konuları { Tek Başlıkta }
Konudaki Cevap Sayısı
9
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
9123

Yeni Konu aç Cevapla
 
Seçenekler Stil
Eski 17.07.08, 03:07   #1
makinist
 
makinist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 1
Üyelik tarihi: 16.07.2008
Nereden: Yalova
Yaşım: 46
Mesajlar: 4.211
Konular: 2124
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 1000
Rep Seviyesi : makinist isimli üye Tecrübe puanını kapatmıştır.
Aktivite
Level: 48 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 119 / 1190
Güç: 1403 / 56716
Tecrübe: 61%

İletişim
Arrow Motor Modifiye Konuları { Tek Başlıkta }

MOTORLARA { NOS } UYGULAMASI


Açılımı Nitrous Oxide olan NOS uygulaması, güç arttırmanın en etkili yollarından bir tanesidir. İçten yanmalı bir motorun gücü, dışarıdan aldığı oksijeni, püskürttüğü yakıtla ne kadar şiddetle patlatabildiğine bağlıdır. Motor modifiyesinin genel amacı motora giren hava (oksijen) benzin karışımını arttırmak ve bu suretle içerdeki patlamayı şiddetlendirmektir.

Yani, sistemdeki iki ana değişken, yakıt ve oksijendir. Yakıtın depolanması ve aktarılması nispeten kolaydır. Fakat alınan hava miktarının arttırılması ek çalışmalar gerektirmektedir ve genellikle modifiyenin konusunu bu oluşturmaktadır.



İçeri giren havadaki moleküllerin yoğun olması en önemli faktördür. Soğuk hava sıcak havadan çok daha yoğundur. İçeri giren hava ne kadar yoğun olursa içerdeki patlama o derece şiddetli, üretilen güç ve tork da o derece yüksek olur. Otomobillerin soğuk havada daha iyi performans göstermelerinin ve hava filtrelerinin soğuk hava alacak şekilde monte edilmesinin sebebi de budur.
NOS yani nitrojen ve oksijen karışımı, yakılacak olan oksijen miktarını ve patlamanın şiddetini iki şekilde arttırır. Bunlardan birincisi ve en önemlisi, her 2 nitrojen atomu ile birleşik 1 oksijen atomu şeklinde yanma odasına giren nitrous oxide'nin, içerdeki yüksek ısıda nitrojen ve oksijen ayrışmasıdır.

Bu durumda serdest kalan oksijen, dışarıdan alınan havaya ek olarak daha fazla benzinin yakılmasına ve patlama şiddetinin artmasına imkan tanır.
İkinci faktör ise, sıvı olarak tüpte yaklaşık 1000 PSI basınç altında tutulan nitrous oxide, emme manifoltuna doğru ilk serbest kaldığı anda basınç farkından dolayı gaza dönüşür. Bu değişim, ısı emerek, içerdeki sıcaklığın çok ciddi oranda düşmesini sağlar. Isının düşmesi, elbette daha yoğunlaşan oksijen molekülleri anlamına gelmektedir. Bu da içerdeki patlamayı kuvvetlendirecek ikinci etkendir.
Bu sayede NOS, motor gücünü diğer modifikasyonlardan çok daha hızlı, çok daha basit ve çok daha büyük bir şekilde arttırır. Üstelik fiyatı da oldukça makuldur. Ancak nitrous oxide tarafından üretilen bu büyük güç, buna göre üretilmemiş olan aksamlar üzerinde yıpranmaya neden olabilir. Buna, piston ve piston yataklarından tutun da aktarma organlarına ve yürüyen aksama kadar çok çeşitli örnekler verilebilir.
Sağladığı büyük güce karşılık, NOS'un kullanımı sınırlı süreler içindir. Cockpitteki switchlerle sürücü tarafından kontrol edilebilen NOS tüpü, en fazla 30 saniye aralıksız olarak açık tutulabilmekte ve drag yarışları veya benzeri ani kalkışlarda ve ani hızlanmalarda kullanılmaktadır.
NOS'un DRY ve WET olarak adlandırılan iki değişik tipi bulunmaktadır.
DRY NOS'ta sistem, gazı ve hava filtresinden içeri giren havayı yakmak için mevcut enjeksiyon sistemini kullanmaktadır. Elbette çoğunlukla bu durumda enjektörlerin büyütülmesi ve elektronik kontrol ünitesinin modifiye edilmesi söz konusu olmaktadır.
WET yani ıslak NOS tabir edilen modellerde, emme manifoltuna giden gazı ve hava filtresinden gelen havayı içerde yakabilmek için yakıt takviyesi bulunmaktadır. Wet yani ıslak olarak tabir edilen yer aslında emme manifoltudur. Wet sistem, mevcut enjeksiyon sistemini modifiye etmek yerine, NOS sisteminin fazladan gereketirdiği yakıtı adeta kendi yanında getirmesi anlamına gelir. NOS tüpü kapalı iken otomobil standart enjeksiyon sisteminin sağladığı yakıt ile çalışmaktadır. NOS yüklemesi yapıldığı ve gaza basıldığı anda tüpten gelen ek yakıt da devreye girerek emme manifoltuna püskürtülür ve kuru sistemde sadece hava ve gaz aktaran emme manifoltu, wet çalışan bu sistemde hem hava ve gaz hem de sıvı yakıt aktaracaktır.
Tabii ki her iki sistemin de kendine özgü avantaj ve dezavantajları vardır. Dry sistem fazladan bağlantılar ve tüpte yakıt depolamayı gerektirmemesi açısından avantajlıdır ancak her silindire giden nitrous, benzin ve hava miktarının aynı olamaması gibi bir dezavantajı vardır.
Wet sistemde her silindire tam tamına gerekli oranlarda benzin ve nos karışımı gönderme imkanı vardır. Fakat bu sistemin dezavantajı da hava ve yakıt aktarmasıdır. Emme manifoltu hava, nitro ve benzin karışımını aktarmak zorunda kalmaktadır. Sadece hava aktarmak için dizayn edilmiş olan bu aksam, hava benzin karışımını aktarmakta çok da etkili değildir. Ayrıca tüpteki benzin azaldıkça, gönderilen benzinin basıncı da azalmakta ve sonlara doğru performansta kayıplar olmaktadır
ww.uydulife.tv
__________________



LÜTFEN VERİLEN EMEĞE SAYGI DUYALIM


makinist isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 17.07.08, 03:08   #2
makinist
 
makinist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 1
Üyelik tarihi: 16.07.2008
Nereden: Yalova
Yaşım: 46
Mesajlar: 4.211
Konular: 2124
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 1000
Rep Seviyesi : makinist isimli üye Tecrübe puanını kapatmıştır.
Aktivite
Level: 48 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 119 / 1190
Güç: 1403 / 56716
Tecrübe: 61%

İletişim
Arrow

CHIP-TUNING NEDİR ?

Tüm enjeksiyonlu araçlar son derece karmaşık bir yapıya sahip olan bir motor yönetim sistemi kullanırlar. Bu motor yönetim sistemi motorun çeşitli noktalarından aldığı sinyalleri toplayıp beyine gönderir. Sistemin kalbi olan bu beyin (ECU) aldığı sinyallere göre aracın o andaki ateşleme avansı ve yakıt püskürtme stratejisini belirler ve uygulanması için emir verir. İşte beynin içine entegre edilmiş olan ve bu stratejileri barındıran parçaya kısaca "CHIP" adı verilir. Chip-Tuning yani chip'in modifiye edilmesi, içindeki ana stratejilerin değiştirilmesi, bir başka deyişle "performans öncelikli" hale getirilmesidir.

CHIP-TUNING NASIL YAPILIR ?

Chip-Tuning üç ana şekilde yapılabilir:
1- Aracın beynindeki chip sökülerek, özel programlanmış yeni bir chip takılması;
2- Eğer aracın orjinal chip'i yeniden programlanabilir ise, orjinal program yerine modifiyeli programın aktarılması;
3- Araç beyninin içindeki yazılıma göre, beyin yada chip'in demonte edilmeden test soketinden orjinal program emilerek yerine modifiye edilmiş programın yüklenmesi.


OTOMOBİL ÜRETİCİLERİ BUNU NEDEN YAPMIYORLAR ?

Otomobil üreticileri araçların sadece bir özelliğine yani performansa çok fazla öncelik tanıyamazlar. Üretici firmalar için performans kadar önemli bazı özellikler vardır. Örneğin bir üretici firma bir motor dizayn ederken, bu aracın yakıt ekonomisini, uygun olmayan kullanım koşullarını, kalitesiz yakıt kullanılabileceğini, bakımların eksik ve kötü yapılabileceğini düşünmek durumunda ve bu koşulları göz önünde bulundurarak gerekli önlemleri almak zorundadır. Alınacak bu önlemler aracın performans seviyesini olumsuz yönde etkiler. Performans öncelikli modifiye edilmiş araçlar, sınırları zorlayan araçlar oldukları için her zaman iyi bakılmalıdır. Bu koşullar sağlandığında üretici firmaların aldığı performansı düşüren önlemlerden fedakarlık edilebilir.


PERFORMANS TUNING İLE NE KADAR KAZANÇ ELDE EDİLİR ?

"PERFORMANS TUNING" ile araç beyninin ateşleme avansını ve yakıt püskürtme stratejilerini, yakıt tasarrufunu günlük kullanımda çok etkilemeden maksimum performans öncelikli hale getirilir. Motorun ve beyin ünitesinin yazılımına göre turbo olmayan araçlarda %10 güç ve %15 tork artışı, turbo olan araçlarda ise %30 güç ve %40 tork artışı elde edilebilir. Bu güç artışı , aracın tam gaz kullanımında aracın genel performansını arttırırken, günlük kullanım koşullarında çok daha canlı ve hızlı tepki verir hale getirir.



Kaynak: Performans Tunıng
ww.uydulife.tv
__________________



LÜTFEN VERİLEN EMEĞE SAYGI DUYALIM


makinist isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 17.07.08, 03:08   #3
makinist
 
makinist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 1
Üyelik tarihi: 16.07.2008
Nereden: Yalova
Yaşım: 46
Mesajlar: 4.211
Konular: 2124
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 1000
Rep Seviyesi : makinist isimli üye Tecrübe puanını kapatmıştır.
Aktivite
Level: 48 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 119 / 1190
Güç: 1403 / 56716
Tecrübe: 61%

İletişim
Arrow

DERECELİ EKSANTRİK MİLLERİ


Dereceli Eksantrik Milleri standart eksantrik millerinden farkli olarak performansa yonelik duzenlenmis yapilari ve ayarlanmış dereceleri sayesinde gerek cadde otomobillerinde gerekse yarış otomobillerinde yüksek güç ve tork sağlayan performans parçalarıdır.




Dereceli Eksantrik Mili Nasıl Çalışır?

Dereceli Eksantrik'ten güç çıkmasını sağlayan temel unsur subaplarin açılıp kapanma ve açık kalma zamanlarinin degismesidir. Bu konuda Teknik Bilgi olarak bilinmesi gereken birkaç kavram vardir:
LIFT: Lift, eksantrik milinin subaplari ne kadar bastırdığını gösteren değerdir.
DURATION: Subapin yatagindan çıktığı zamanki derece ölçümüdür.
OVERLAP: Giriş ve çıkış subaplarinin aynı anda açık olduğu sürenin derecesidir. Giriş eksantrik milinin açılış numarası çıkış eksantrik milinin kapanış numarasına eklenerek hesaplanır.
POWER BAND: Eksantriğin gücünü verimli bir şekilde verebildiği devir aralığıdır.

Dereceli Eksantrik Mili Ne Kadar Güç Verir?

Cadde otomobilleri için üretilmiş eksantrikler derecelerine ve kullanıcının seçimine göre 10bg ile 25 bg arasinda güç üretebilecek kapasitedelerdir, yarış otomobilleri için üretilmiş eksantrikler ise çok daha yüksek olarak 80-100bg'lere kadar güçler üretebilmektedirler.
Daha ayrıntılı ve özel bilgi almak için Eksantrik Mili Üreticilerimizden ilgilendiğiniz markayı seçerek devam edebilirsiniz


Eksantriklerin hangi özellikleri neleri etkiler?

Eksantrikleri tanımlarken üreticilerin kullandıkları bir çok özellik vardır. Bunlardan en yaygın olarak kullanılanların aracın motor gücünü nasıl etkilediğini bilmek, eksantrik mili seçiminizde size yardımcı olabilir.



Duration: Emme ve Egzoz için ayrı ayrı belirtilir. Subapın, 360 derecelik döngü içerisinde kaç derecelik sürede açık kaldığını gösterir. Cadde tipi eksantriklerde bu değer 250-270 dereceler arasında oynayabilir, yarış tipi eksantriklerde ise 300 derecelere kadar çıkabilir. Bu değer arttıkça motorun maksimum gücü artar, ancak bu değer artışının, motor üzerinde gerektirdiği farklı tadilatlar da olduğu için cadde tipi dereceli eksantriklerde genelde göreceli olarak düşük değerler tercih edilir.
Overlap: Emme subapının açılmasından, egzoz subapının kapanmasına kadar geçen, iki subapın birlikte açık kaldığı süredir. Bu sürenin artışı, egzoz gazının daha çabuk tahliyesini, akabinde emme manifoldundan gelen temiz hava ve benzin karışımının daha çabuk bir şekilde silindirlere çekilmesini sağlar. Araçların, fabrika çıkışı eksantriklerinde bu değer oldukça düşüktür. Bu sayede düşük devirde uygun güç ve tork yakalanır. Ancak dereceli eksantriklerde, eksantriğin derecesinin artışına göre Overlap değerinin de artmasıyla yüksek devirdeki güçte çok etkili artışlar görünür. Bu yüksek güç artışıyla birlikte rölantide de küçük düzensizlikler görülebilir. Tabii ki bu düzensizlikler daha çok, yüksek dereceli yarış eksantriklerinde belirgindir. Cadde tipi dereceli eksantriklerde konfordan ödün verilmeyerek, bu değer, fazla olmayan bir miktarda arttırılarak uygun güç ve tork artışı sağlanır.
Lift: Eksantrik kataloglarında genelde Full Lift olarak geçer, subabın yatağından maksimum ne kadar uzağa açıldığının milimetre olarak değeridir. Full Lift'in artışı tüm devir bandı üzerinde bir miktar güç ve tork artışı sağlar. Full Lift'ten ayrı olarak, Lift konusunda esas önemli olan nokta, bir subapın yatağından hangi hızla çıktığı ve ne kadar süre Full Lift pozisyonunda kaldığıdır. Full Lift değerleri aynı olan iki eksantrik kıyaslandığında, daha kısa sürede Full Lift pozisyonuna gelen ve o pozisyona yakın pozisyonlarda daha uzun süre kalabilen subap zamanlamasını sağlayan eksantriklerde güç artışı göreceli olarak daha da yüksektir.

Timing: 22-62, 62-22 şeklinde bir örnek ele alındığında;
İlk 22, emme subapının üst ölü noktadan kaç derece önce açıldığını,
İlk 62, emme subapının alt ölü noktadan kaç derece sonra kapandığını,
İkinci 62, egzoz subapının alt ölü noktadan kaç derece önce açıldığını,
İkinci 22, egzoz subapının üst ölü noktadan kaç derece sonra kapandığını belirtir.
Duration ve Overlap bu değerler sayesinde hesaplanır.

Dikkat edilmesi gereken noktalar:

Başlangıç seviyesindeki cadde tipi dereceli eksantrikler standart motorlarda başka hiç bir tadilat gerektirmeden, tamamen sorunsuz bir şekilde kullanılabilmesine karşın, özellikle iddialı kalkış yarışları için hazırlanan otomobillerde kullanılan yüksek dereceli cadde eksantriklerinde dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır.



Yüksek dereceli eksantrikli motorların daha yüksek devirleri çevirebilmesiyle birlikte, eksantriğin yapısı gereği artan Duration ve Full Lift değerlerinin sonucunda, subapla pistonun birbirlerine en yakın oldukları mesafe standart ve düşük dereceli eksantriklere göre bir hayli azalır. Yüksek dereceli eksantriklerde, eksik ve hatalı uygulama sonucu, subapla pistonun temas etmesiyle subaplar yamulabilir. Bu olay özellikle yüksek devirlerde ve erken vites düşürme sonucu yığılma denen olayla meydana gelebilir.
Bu tehlikeyi önlemek için eksantrik mili üreticilerinin sunduğu özel subap yayları mevcuttur. Bu yaylar gerek daha hafif, gerekse direnç olarak daha kuvvetli oldukları için subapların yuvalarına gereken zamanda oturmalarını sağlayarak olası sorunları ortadan tamamen kaldırırlar. Yüksek dereceli eksantrik uygulamalarında subap yayı değişimi, önemle üzerinde durulması gereken bir noktadır.



Kaynak: Best Servis
ww.uydulife.tv
__________________



LÜTFEN VERİLEN EMEĞE SAYGI DUYALIM


makinist isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 17.07.08, 03:09   #4
makinist
 
makinist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 1
Üyelik tarihi: 16.07.2008
Nereden: Yalova
Yaşım: 46
Mesajlar: 4.211
Konular: 2124
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 1000
Rep Seviyesi : makinist isimli üye Tecrübe puanını kapatmıştır.
Aktivite
Level: 48 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 119 / 1190
Güç: 1403 / 56716
Tecrübe: 61%

İletişim
Arrow





Turbonun görevleri nelerdir? Turbo nasıl çalışır?

Turbonun görevi daha fazla soğuk havayı motora vererek performansı arttırmaktır. Motorda soğuk hava sıcak havadan daha yoğundur. Bu yüzden motordan içeri giren hava ne kadar yoğun olursa içerdeki patlama o derece şiddetli olur. Bu sayede de üretilen güç ve tork da fazlalaşır. Otomobillerin soğuk havalarda daha iyi performans sergilemesinin sebebi budur. Turbo ise daha fazla soğuk havayı motora vererek performansı artırır.

Turboşarj ve Süperşarj


Otomobilin performansını en üst noktaya çıkarabilmek için kullanılan iki farklı sistem vardır. Bunlar süperşarj ve turboşarjdır.

Süperşarj

Süperşarj aslında basit bir kompresördür. Dışarıdan gelen havayı basınçlı bir şekilde içeri püskürtecek şekilde dizayn edilmiştir. Süperşarjın iki farklı çeşitte uygulanması mümkündür. Emme manifoltu ile throttle body arasına veya throttle body'nin önündeki hava girişine monte edilebilir. Eğer emme manifoltu ile throttle body arasına monte edilirse, enjeksiyon sisteminde mekanik bir değişiklik yapmadan benzin akışının ayarlanması mümkün olur. Bu genellikle yarış otomobillerinde de tercih edilen daha pratik bir sistemdir. Eğer süperşarj throttle body'nin önünd monte edilirse, gelen basınçlı havayı karşılamak için normalden daha yüksek basınçla yakıt püskürtülmesi gerekecektir.

Çalışma sistemi

Süperşarjın içindeki kompresör çalışma gücünü yine motor kayışlarından ve dişlilerden alır. Bu çalışma için turboşarja göre daha fazla güç gerektiren bir sistemdir. Ayrıca sağladığı sıkışma sebebiyle motorun çabuk yıpranmasına sebep olmaması için motor kompresyon oranı pistonların değişmesi suretiyle düşürülmelidir.

Süperşarj daha fazla benzin tüketebilir

Aynı silindir hacminde ve aynı yanma odalarına sahip iki motordan, süperşarj uygulanmış olan motor aynı büyüklük içinde daha fazla sıkıştırma ile çalışacak ve daha fazla benzin yakacaktır. Buna karşılık turbo uygulamasındaki kadar yüksek güç veremeyecektir.

Turboşarj'a göre avantajlı

Turboşarj uygulamasında, turbonun devreye girmesi için yanan gazın geri dönmesi ve türbünü doldurması gerekmektedir. Fakat süperşarj uygulamasında turbonun devreye girmesi için gereken zaman ve motor devri, süperşarjın devreye girmesi için gerekmemektedir. Gaz pedalına ilk basıldığı anda açılan süperşarj, en alt devirden itibaren gücünü gösterecektir.

Turboşarj

Turboşarj, egzoz gazı ile çalışan bir süperşarj olarak tanımlanabilir. Gücünü süperşarj gibi kayışlardan ve dişlilerden değil, egzoz gazının basıncından alır. Yanma odasında patlayan hava benzin karışımı, gaza dönüşerek egzoz süpaplarından egzoz manifoltuna doğru itilir. Bu aşamada egzoza giden gazın basıncı, yol üzerindeki turbonun pervanesini döndürür ve bu yönlü pervane sayesinde gazın önemli bir kısmı türbüne girer.

Türbün dolar

Türbün basınçlı gazla dolduğu andan itibaren ters yöndeki kompresör pervane de basınçla dönmeye başlar. Gazı, basınçlı bir şekilde, dışarıdan alınan ve emme manifoltuna giren temiz havanın üzerine püskürterek motora giren toplam hava yoğunluğunu ve basıncını normalin yaklaşık yüzde 50 daha üstüne çıkarır. Bu da içeri giren havanın benzinle birlikte ateşlendiğinde çok daha şiddetli bir patlama gerçekleştirmesini sağlar.

Motor patlayabilir

Süperşarjda olduğu gibi, turboda da motor kompresyon oranı atmosferik motorlara göre daha düşük tutulmalıdır. Aksi takdirde yüksek basınçtan dolayı motor çabuk yıpranacak ve hatta çok zorlandığı durumlarda motorun patlama riski ortaya çıkacaktır. Turbo uygulaması, motorun pistonları ve gerekiyorsa diğer aksamının da uygun şekilde değiştirilmesi suretiyle yapılmalıdır. Gücün yüzde 50'lere varan artışına dayanma ihtimali zayıf olan şanzıman ve aktarma sisteminin de değiştirilmesi gerekebilir.

Kullanımdan sonra soğutulması şart

Turbo motorlar kullanılırken dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise otomobili yüksek devirlerde kullandıktan sonra motor stop edilmeden önce kısa bir müddet de olsa rölantide çalıştırılarak, türbünün boşalması ve soğumasına izin verilmesidir. Aksi takdirde gazın sirkülasyonu esnasında türbün boşalmadan bir miktar gaz içerde hapsolacak ve zaman içinde turboyu ciddi şekilde yıpratacaktır. Turbo uygulamasının motorda çok daha fazla yük ve yüksek ısılara yol açacağı ve bunun için intercooler uygulamaları veya diğer soğutma yöntemleri gerektiği unutulmamalıdır.

Fabrika çıkışı otomobillerde kullanılıyor

Turbo uygulaması özellikle ülkemizdeki otomobil modellerinde süperşarjdan daha yaygındır. Bu uygulamanın bir çok zaman Avrupalı standart otomobillerde fabrika çıkışı uygulandığı da görülmektedir. Örnek olarak VW'nin 1.8 litre hacimli 125 beygir güç üretebilen motoruna uygulanan çok küçük türbünlü bir turbo ile 1.8T motorunu yarattığı ve 150 beygir güç ürettiği bilinmektedir.


ww.uydulife.tv
__________________



LÜTFEN VERİLEN EMEĞE SAYGI DUYALIM


makinist isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 17.07.08, 03:09   #5
makinist
 
makinist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 1
Üyelik tarihi: 16.07.2008
Nereden: Yalova
Yaşım: 46
Mesajlar: 4.211
Konular: 2124
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 1000
Rep Seviyesi : makinist isimli üye Tecrübe puanını kapatmıştır.
Aktivite
Level: 48 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 119 / 1190
Güç: 1403 / 56716
Tecrübe: 61%

İletişim
Arrow

İNTERCOOLER{ Ara Soğutucu }NEDİR?




Turbonun kullanıldığı motorlarda, emme manifolduna pompalanan havanın sıcaklığı, hem turbonun egzoz sistemi ile iç içe olmasından hem de basınç uygulanan gazların ısınmasından dolayı artar. Isınarak yoğunluğu azalan ve verimi düşen bu sıcak havayı soğutarak motora veren sisteme intercooler adı verilir. Intercooler çalışma prensibi aslında bir çeşit radyatördür. Aralarındaki fark; radyatörde suyun, intercoolerda ise havanın soğutulmasıdır.
ww.uydulife.tv
__________________



LÜTFEN VERİLEN EMEĞE SAYGI DUYALIM


makinist isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 17.07.08, 03:10   #6
makinist
 
makinist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 1
Üyelik tarihi: 16.07.2008
Nereden: Yalova
Yaşım: 46
Mesajlar: 4.211
Konular: 2124
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 1000
Rep Seviyesi : makinist isimli üye Tecrübe puanını kapatmıştır.
Aktivite
Level: 48 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 119 / 1190
Güç: 1403 / 56716
Tecrübe: 61%

İletişim
Arrow



BLOW OFF VALF NEDİR? NE İŞE YARAR?


Blow OFF Valfi vitesleri değiştirdiğnizde ya da yavaşladığınızda dakikada 100-150.000 kere dönen turbo tribünlerinin ani şekilde durup zarar görmesine engel olan ve çıkardığı "Pshhhht" sesi ile çevrediklerin dikkatlerini üzerine çeken bir sistemdir.Turbonun basıncını ayarlayan ya da onu direk olarak etkileyen bir sistem kesinlikle değildir.Turbo'nun devreye girmesinden sonra ayağınız gazdan çekmeniz durumunda ya da vites atarken Turbo tribünleri hala dönmeye devam etmektedir. Ayağınızı gazdan çektiğinizde gaz kelebeği kapanır ve motora giden hava durdurulur ve geri çevirir.Geri çevrilen hava tekrar turbo bıçaklarına gider ve ters basınç oluştuğu için ani şekilde durmalarına sebebiyet verir.Ayağınızı tekrar gaza bastığınızda ise kelebek tekrar açılır ve turbo tribünlerinin tekrar dönmeleri beklenir.Bu ancak, motorun yeterli dönme hızına ulaşana kadar gerçekleşebilir ve belirli devirlerde yeteri basıncı(boost) üretir.Gaza basma ve Turbo tribünlerinin dönmeye başladığı, yeterli basınca ulaşıldığı an'a kadar ki geçen bu zamana "Turbo Lag" denilir.Blow Off Valfi kelebekteki emişi algılar ve bir valf açarak aşırı basıncı bu valf vasıtasıyla atmosfere ya da valfin türlerine göre kademeli olarak atmosfere bırakır.Bu esnada içeride sıkıştırılmış basınç olmadığı için Turbo bıçakları serbest şekilde dönmeye devam eder ve ani şekilde durmasının önüne geçilir.Bunun sonucu olarak tekrar gaza basmanız durumunda, turbo bıçakları zaten döner durumda olurlar ve bu da Turbo Lagını azda olsa düşürür.

Dışarı atılan bu basıncın oluşturduğu "ÇUF" sesi her ne kadar "cool" bi ses olarak gözüksede ileride bazı problemlere yol açabiliyor.Bunlardan bazıları katalatik konvektörün üzerinde bulunan ve hava yakıt karışımını ölçmekle yükümlü olan MAP sensoru ile alakalı. Basıncın tekrar hava emiş kanalına gönderilememesinden dolayı, map sensoru hava yakıt ölçümünü düzgün yapamıyor ve beyine fazla yakıt göndermesi için yanlış komutlar veriyor.Oluşan bu zengin karışımda genel olarak eksozunuzda patlayarak ikinci bir sendroma yani, backfire'a neden oluyor ve yakıt tüketimide buna paralel olarak artıyor.

Piyasada istediğiniz çeşide göre birçok BOV mevcut:

Plumpback: Aynı stoktaki valfiniz gibi gelen basıncı atmosfere bırakmak yerine tekrar turboya gönderir.

Hybrid BOV: %50 atmosfere %50 tekrar turboya gönderir. (airflow ölçeri olan araçlar için ideal)

Bovus Maksimus: MAP sensoru olmayan araçlarda tercih edilir ve genelde 1 bar üzerinde kullanılan BOV'dir.Tüm basıncı atmosfere bırakır.


Sonuç olarak stoktaki BOV'niz bozulmadıkça ya da sızdırma yapmadıkça değiştirmenizi tavsiye edilmiyor ve uzmanlar bunun boşa para harcamaktan ileriye gitmeyeceğini düşünüyor.Eğer stoktaki BOV'niz bozulduysa plumback olan valflerin kullanılması tavsiye ediliyor..
ww.uydulife.tv
__________________



LÜTFEN VERİLEN EMEĞE SAYGI DUYALIM


makinist isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 17.07.08, 03:11   #7
makinist
 
makinist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 1
Üyelik tarihi: 16.07.2008
Nereden: Yalova
Yaşım: 46
Mesajlar: 4.211
Konular: 2124
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 1000
Rep Seviyesi : makinist isimli üye Tecrübe puanını kapatmıştır.
Aktivite
Level: 48 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 119 / 1190
Güç: 1403 / 56716
Tecrübe: 61%

İletişim
Arrow

Forged Piston Uygulaması



Gerek profesyonel motorsporları alanları, gerek amatör yarışlar, gerekse sadece daha sportif ve güçlü otomobil kullanmak isteyen kullanıcılar için üretilen performans pistonları motoru daha güçlü ve performanslı kılmak yolunda en önemli adımlarin başında gelmektedir.






Çok özel maddeler kullanılarak son teknolojiye sahip makinelerle üretilen ve sayısız testlerden geçirilerek kullanıcıya sunulan performans pistonları, normal pistonlara oranla çok daha hafif ve çok daha dayanıkli olmaları sayesinde performansın alındığı en üst devirlerde en yüksek dayanıklılığı ve en yüksek performansı sağlarlar.

Profesyonel pist yarışlari ve ralliler gibi tüm motorsporları aktivitelerinde vazgeçilmez bir parça olan performans pistonları Dünya, Avrupa ve Türkiye Şampiyonaları'nda görmeye alışık olduğumuz Fiat Punto Kit Car, Opel Astra Kit Car, Renault Maxi Megane gibi sınıflarında maksimum performansa sahip otomobillerin de motorlarına güç ve dayanıklılık kazandıran parçaların başında gelmektedir.


ww.uydulife.tv
__________________



LÜTFEN VERİLEN EMEĞE SAYGI DUYALIM


makinist isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 17.07.08, 03:12   #8
makinist
 
makinist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 1
Üyelik tarihi: 16.07.2008
Nereden: Yalova
Yaşım: 46
Mesajlar: 4.211
Konular: 2124
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 1000
Rep Seviyesi : makinist isimli üye Tecrübe puanını kapatmıştır.
Aktivite
Level: 48 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 119 / 1190
Güç: 1403 / 56716
Tecrübe: 61%

İletişim
Arrow

ALTERPOWER



Alternatör nedir?

Alternatör aracınızın aküsünü şarj etmeye yarayan cihazdır. Motorunuz çalıştığı sürece alternatör sürekli akünüzü şarj eder, bu şarj sırasında da belli bir miktar güç sürekli alternatör'e harcanır.

Alterpower nedir?

Alterpower, sizin güce ihtiyacınız olduğu anlarda alternatör bağlantısını devreden çıkartarak motorunuzdan çalınan 2 ila 6bg gücü tekrar size kazandırtan bir sistemdir.

Alterpower nasıl çalışır?

Gaz pedalına %75'ten fazla bastığınız zamanlarda Alterpower iş başına geçer ve alternatör bağlantısını devreden çıkartır, bu sayede motorunuz aküyü şarj etmesi için alternatöre enerji sağlamak zorunda kalmaz, bu da alternatörün çalışması için gerekli olan gücü sizin kullanımınıza açar.



Peki bu sırada akü şarj edilmeyince ne olur?

Alterpower sadece sizin anlık güç ihtiyaçlarınızı karşılamak için üretilmiş bir cihazdır, bu nedenle sadece gaza %75'ten daha fazla bastığınız zamanlarda çalışır. Siz şehiriçi trafiğindeyken, uzun yolda sabit hızda seyahat ediyorken, yani performansa ihtiyaç duymuyorken alternatörünüz sürekli devrede kalır ve akünüzü şarj etmeyi sürdürür, ta ki siz yeri geldiğinde gaz pedalına sonuna kadar basarsınız, işte o anda Alterpower devreye girer ve size ekstra bir güç kazandırır.

Sistemin güvenliği

Dolu bir akü yaklaşık 20 dakika boyunca şarj edilmeden görevini sürdürebilir, ancak akünüzde herhangi bir sebepten dolayı güç düşüklüğü yaşandığı zaman (siz tam gaz yapsanız bile) Alterpower otomatik olarak devreden çıkarak sistemin tekrar aküyü şarj etmesini sağlar. Yani Alterpower'de her türlü güvenlik düşünülmüştür, tamamen elektronik olarak akünün yük miktarı gözlenerek gerekli durumlarda şarj etme işlemi devam ettirilebilir.



Alterpower ne kadar güç kazandırır?

Farklı araçlarda farklı kapasitelerde alternatörler bulunmaktadır, eski otomobillerde düşük kapasiteli alternatörler bulunduğu gibi, donanımı yüksek elektrik ihtiyacı fazla yeni otomobillerde daha yüksek kapasitede alternatörler bulunmaktadır.
Aracınızın yapısına göre Alterpower 2 ila 6bg arasında ekstra güç sağlar. Yeni nesil otomobillerde genelde yaklaşık en az 3-4bg güç artışı görülmektedir.


ww.uydulife.tv
__________________



LÜTFEN VERİLEN EMEĞE SAYGI DUYALIM


makinist isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 17.07.08, 03:12   #9
makinist
 
makinist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 1
Üyelik tarihi: 16.07.2008
Nereden: Yalova
Yaşım: 46
Mesajlar: 4.211
Konular: 2124
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 1000
Rep Seviyesi : makinist isimli üye Tecrübe puanını kapatmıştır.
Aktivite
Level: 48 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 119 / 1190
Güç: 1403 / 56716
Tecrübe: 61%

İletişim
Arrow

PERFORMANS HAVA FİLTRELERİ HAKKINDA BİLMEK İSTEDİKLERİNİZ



Hava Filtreleri

Performans hava filtreleri uygulamadaki kolaylıkları ve fiyatlarının diğer modifiye aksamlarına göre çok daha hesaplı olması sebebiyle modifikasyonda genellikle hepimizin ilk başlangıç noktası olmuştur.

Yorumlarıyla birlikte....

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, hepimizin ortak olarak hoşlandığına inandığım, orijinal ekipmana kıyasla bu filtrelerin çıkardığı spor ses bize bu filtreleri aldıran ilk sebeplerdendir. Ancak, modifikasyona genelde herkesin spor hava filtresinden başlamasının bundan daha etkili bir sebebi var ki, o da birilerinin bize bu hava filtrelerini monte ettikten sonra 5-10 bg. gibi güçler elde edebileceğimiz konusunda son derece rahatça atıp tutmalarıdır.

Şimdi.. Ben de kullanıyor olmama rağmen, size spor hava filtrelerinin hiç bir işe yaramadığını söylersem acaba ne dersiniz? Öyle şey olur mu diyeceksiniz.. Evet yarıyor ama, tek bir koşulla.. Lütfen okumaya devam edin..

Teori

Burada teori şudur ki, silindirlerin içindeki yanma odasına yakıtla karıştırılmak üzere ne kadar çok hava gönderirseniz, o kadar fazla güç elde edersiniz, ancak mesele bu havayı birinci olarak nasıl gönderdiğiniz, ikinci olarak da gerçekten fazla hava gönderip gönderemediğinizdir.

Hava aerodinamiği o kadar komplike bir konudur ki, otomobilinizin orijinal hava filtresini açık bir spor hava filtresiyle (K&N, Kingdragon ve Green gibi markalar koton hava filtrelerinde en bilinenleridir) değiştirdiğiniz zaman ne kadar daha fazla hava elde edeceğinizi bilmek imkansızdır.

Kutu İçi Uygulamalar

İsterseniz ilk önce kutu içi K&N değişimleri gibi, açık hava filtresi takmak yerine kutuyu aynen kullanıp sadece orijinal filtreyi bir sürü para ödeyip K&N gibi filtrelerle değişmeyi düşünenler için aşağıdaki test sonuçlarını verelim. Otomobilinizin orijinal hava filtresinin bulunduğu kutuda yapılan ve silindirlere, yakıtla karışmak üzere giden havanın akış rezistansını ölçen vakum testleri şu şaşırtıcı sonuçları vermiştir:

(% 100 rakamı havanın yanma odasına giderken maksimum dirençle karşılaştığı durumları, % 100’e göre daha düşük rakamlar ise havanın yakıtla karışmak üzere yanma odasına giderken daha az dirençle karşılaştığı durumları göstermektedir. Doğal olarak arada filtre ya da filtreyi barındıran kutu olmadan, direkt olarak manifolddan alınan hava, % 37,5 ile en az dirence uğrayanıdır)

orijinal hava filtre kutusu / orj.hava filtresi ile 100 %
orijinal hava filtre kutusu / K&N hava filtresi ile 100 %
orijinal hava filtre kutusu / hiç filtre yok 100 %
modifiye edilmiş hava filtre kutusu (kesilmiş) / orj.hava filtresi ile 62.5 %
modifiye edilmiş hava filtre kutusu (kesilmiş) / orj.hava filtresi ile 56 %
açık hava filtreleri 44 %
sadece manifold 37.5 %


Görüldüğü üzere, açık hava filtresi kullanmadıkça, orijinal hava filtresini K&N benzeri hava filtreleriyle değiştirmek, kutuda oynama yapmadıkça yanma odasına giden hava miktarında hiçbir artı sağlamıyor, çünkü hava her seferinde bir şekilde dirence uğruyor. Belki sizin de dikkatinizi çekmiştir, bu testte benim aklıma en çok takılan nokta, orijinal hava kutusu içerisindeki orijinal hava filtresi ile K&N hava filtresinin geçiş sırasında havaya uyguladıkları direncin eşit olmasından çok, kutuda K&N veya orijinal hiç bir filtre yokken de havanın sanki kutuda filtre varmış gibi dirence uğraması oldu.. İnanılır gibi değil.. Burada da yukarıda bahsettiğim, hava aerodinamiği işin içine giriyor. Demek ki kutu, ne olursa olsun havaya direnç uyguluyor. Zaten hiç kutu yokken, sadece manifolddan alındığında bile havanın 100 değerine göre 37,5 değerinde dirence uğruyor olması, hava aerodinamiğinin ne kadar hassas olduğunu kanıtlıyor. Sadece manifolddan alınırken bile bir direnç varsa, kutu olunca -içinde filtre olsun veya olmasın- havanın dirence uğraması kulağa mantıklı geliyor.

Aslında buradan başka bir sonuca daha geçiyoruz.. Kutu varsa, içine hangi marka filtreyi koyarsak koyalım, ya da içinde filtre olsun olmasın hava aynı dirence uğruyor. Hava, ancak kutuya girişini artırmaya yardımcı olacak kesimler uygulanırsa daha rahat akıyor. Sadece manifolddan hava girişi normal karşılanacak bir uygulama olmadığına göre ve kutu içine filtre almak da işe yaramadığına göre, neden kutuyu kesmek yerine filtreyi direkt olarak açığa koymuyoruz? Direkt manifolddan almak yerine filtreyi açığa koyarız ve 37,5 ile 56 arasında bir değer elde ederiz, değil mi? Mesela 44.. Bu da havanın 100 yerine 44, yani kutu içi uygulamanın yarısı kadar dirence uğrayarak geçeceği anlamına gelir.. İşte bu noktada makalenin en can alıcı kısmı geliyor.. Lütfen devam edin..

Açık Filtre Uygulamaları

Normal olarak, emiş sistemine giden havanın oksijen yoğunluğu % 21’dir. Bu oran, otomobilinizi fişekleyen, ve ülkemizdeki modifiyeli otomobillerde nadiren bulunan o pahalı fakat bir o kadar da mükemmel nitro sistemlerinde ise % 33’ tür. Yani, arabanızın motorunu deliye çeviren ve komple bir sistem olan nitro’da bile oran ancak % 33’e çıkabilmektedir. Normalden komple bir sisteme geçildiğinde bile oranların birbirine yakınlığı göze alındığında, ve havanın akışı sırasında karşılaştığı direnci azaltmanın imkan dahilinde olduğu, ancak bunu yaparken içindeki oksijen miktarının yoğunluğunu arttıramayacağımız gerçeğiyle, tek bir konuya odaklanmamız gerekiyor: Evet, havanın direncini azalttık, peki kaç beygir alırız?

Yapılan araştırmalar, açık hava filtrelerinin sadece ve sadece dışarıdan soğuk hava alındığı durumlarda fayda sağladığını, bu faydanın da normal motorlarda otomobilin beygir gücüyle orantılı olarak 0-2, turbo motorlarda ise yine soğuk hava sağlanması koşuluyla ve yine motor gücüyle orantılı olarak maksimum 8-10 bg.’e çıkacağını, eğer filtreye sıcak hava çektirilirse beygir gücü kazanımı yerine net beygir gücü kaybı olduğunu gösteriyor.

Açık tip performans hava filtreleri ile ilgili diğer bir gerçek de, gücü ancak üst devir seviyelerinde vermeleridir. Sahibi olduğum 106 Gti marka arabama yaptığım ilk modifiye açıkta EAFY filtre uygulaması olmuştu. Uygulamadan sonra 2. vites düşük devirlerdeki motorun sağırlığı ilk dikkatimi çeken konu oldu. Gerçi kısa bir süre sonra EAFY’i Green marka, ve filtreyi özellikle şehir içi trafikte motorun sıcaklığından izole ederek sadece dışarıdan gelen soğuk havayı alan bir kutuyla gelen setle değiştirdim. Sonucu söyleyemiyorum, çünkü yapılan her modifiyeden sonra “Dur bakıyım, ne beygir almışım?” diye dinamometreye girip bir de ölçüm parası vermek akla yatmıyor. Ancak, kat iptali, çift çıkış Remus ve bahsettiğim Green kutu ile otobanda 235 km/h gördüm. Ama burada filter belki 1 bg. vermiştir, o kadar önemli de değil. Ben sesini seviyorum, onun için kullanıyorum. Bu arada, en sık rastlanılan geyiktir, “en fazla kaç bastın” diye... Ben 235 dediğim zaman yanımda oturan kadrana bakıyor ve “hııııı..” dedikten sonra uzun bir sessizlik oluyor. Bu arada, 106 Gti’da kilometre göstergesi 220’ ye kadardır. E adam haklı olarak sanki “amma da salladın, biz de yedik.. dur bari sesimi çıkartmayayım en iyisi...” demiş gibi hissedip rahatsız oluyorum, ve hemen açıklıyorum. “Gerçi kadran 220’ye kadar ama, bak bu çizgilerin her biri 5 km, ben de 220’den sonra baktım, hayali olarak 3 çizgiye denk geliyordu, oradan 235 diyorum” şeklinde ekliyorum.. Size de anlatıyım dedim de, ne olur ne olmaz..

Şimdi diyeceksiniz ki bu performans filtreleri meğer ne kötü şeylermiş.. Aslında dahası da var.. Bu filtreler gerçekten de anlatılageldiği üzere normal hava filtrelerine oranla tozu %300 ila %500 arasında daha fazla geçirirler. Ancak içiniz rahat olsun, geçen bu küçük partiküllerin motorun ömrünü kısalttığına dair hiçbir kanıt yok...

Filtre Bakımı

Bakım zamanı, hava filtrenizi hangi koşullar altında kullandığınızla doğrudan bağlantılıdır. Aşırı tozlu ortamlarda bakım zamanı son derece kısalmakla birlikte, normal koşullarda 6 ay ortalama olarak kabul edilebilir bir süredir. Filtre bakımı iki kısımdan oluşur: temizleme ve yağlama.. Bu da ayrı bir meseledir, çünkü benzin istasyonlarına gidip de 5 litrelik Şaşal ya da Hayat Su şişesini gösterip “şunu doldurur musunuz” dediğinizde görevlilerin ilk yaptığı yüzünüze bakıp “Abi yasak, karakoldan kağıt alman lazım” oluyor.. O ilk bakışlarla da sizi süzüyor.. Du bakıyım bu adamda terörist tipi var mı diye.. Evet, var.. İlk 106 Gti kullanan teröristim ben.. molotof kokteyli yapacağım da, bizde kalmamış, sizde fazla varsa biraz benzin rica edecektim.... Neyse efendim.. Benzini aldıktan sonra filtreyi içine daldırıp 1-2 saat kadar bekletin. Filtreyi arada daire şeklinde hareketlerle çevirerek de temizleme işlemine yardımcı olabilirsiniz.. Hatta benzini baştan ikiye bölüp sonradan ikinci bi temiz su yapmak da mümkün.. Son olarak da iyice durulayın. Benzin tamamen uçtuktan sonra ince sprey yağı filtrenin iç kısmına uygulayın. Yağ, filtre üzerinde yapışkan ve tutucu madde görevi görerek toz ve kirin filtreye yapışmasını sağlayacaktır, böylelikle motora girenin sadece hava olduğuna emin olabilirsiniz...

Sonuç

Eğer performans hava filtresi uygulayacaksanız kutu içi filtrelere yeltenmeyin, aldığınız açık tip filtreyi de kesinlikle ve kesinlikle motorun sıcağından izole edin. Yoksa güç kazanımı yerine güç kaybına hazırlıklı olmalısınız. Güç kaybını engellemek için ise ya havayı doğrudan dışarıdan alacak ve otomobilinize uygun bir kutu kullanın, veya en azından kaputu kesin. Ya da her ikisini birlikte yapın (Ne rahatım değil mi? Sanki son derece kolay bir işmiş gibi: “Kaputu kesin!”)

Düşük devirlerde güç beklemeyin, hatta mümkünse kullanım tarzınızı bir miktar değiştirerek, biraz daha yüksek devirlerde vites değiştirmeye başlayın, çünkü asıl gücü yüksek devirde alacaksınız (Her an olmayacağı açık, ancak o sesi duymak için arada şeytan sizi zaten dürtecektir ve arabayı devirlendireceksinizdir. Spor hava filtresi uygulayıp da 3500 devirde vites değiştiren biri var mıdır bilemiyorum)

Filtrenizin bakımını ihmal etmeyin.. Yağlama işlemini temizlikle birlikte yapmak mecburiyetinde değilsiniz. Filtreyi temizlemeye üşeniyorsanız, en azından toz tutucu özelliğini yeniden kazandırmak için örneğin her 3 ayda bir filtreyi yağlayarak her 6 ayda bir de temizlik yapabilirsiniz.
ww.uydulife.tv
__________________



LÜTFEN VERİLEN EMEĞE SAYGI DUYALIM


makinist isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 02.03.10, 09:51   #10
oprt
ONURSAL YÖNETİCİ
 
oprt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 755
Üyelik tarihi: 08.04.2009
Nereden: TÜRKİYE
Yaşım: 50
Mesajlar: 1.520
Konular: 975
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 24
Rep Puanı : 712
Rep Seviyesi : oprt is a splendid one to beholdoprt is a splendid one to beholdoprt is a splendid one to beholdoprt is a splendid one to beholdoprt is a splendid one to beholdoprt is a splendid one to beholdoprt is a splendid one to behold
Aktivite
Level: 33 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 805
Güç: 506 / 36656
Tecrübe: 21%

İletişim
Standart

taclan güzel konu bılader eline sağlık
ww.uydulife.tv
__________________
Ölümü bildiği haldegülüp neşelenen,Kadere iman ettiği halde üzülen,Rızka ALLAHü tealanın kefil olduğunu bildiği halde lüzumsuz zahmetlere giren,Kıyamette sorgu suale inandığı halde gaflete dalan,
Fani olduğunu bildiği halde,dünyaya bel bağlayan kimseye hayret etmemek imkansızdır

PROGRAMLAR VE KONULAR ALINTIDIR ve TANITIM AMAÇLIDIR..
oprt isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla

Bookmarks

Etiketler
modifiye, motor, teknik


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz Aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Dizayn ve Kurulum : Makinist
Forum SEO by Zoints

E-Marine Education | Vbulletin | Tosfed |
www.bilgivadisi.biz   www.bilgivadisi.biz