14.04.09, 01:20 | #31 |
Malatya Yazıhan İlçesi
Resim boyutu küçültülmüştür. Orjinalini görmek için tıklayınız!! İlçenin yüzölçümü 618 km2/dir. İlçe, yeryüzü şekli itibariyle güneyden kuzeye bir eğim göstermektedir. Kuzey tarafından dağlık ve vadilik alanlar, arazinin % 50'sini oluşturmaktadır. İlçenin % 50'si yarı sulu düz arazi olmakla beraber tarıma ve yerleşime müsaittir. İlçe arazisinin % 6O'ı dağlık, % 40'ı ise tarıma elverişlidir. Yörenin geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Tarımda makineleşme, gübreleme ve ilaçlama gelişmiş, halk boş zamanlarda genellikle halıcılıkla uğraşmaktadır. 2000 Genel nüfus sayımına göre ilçe köyleriyle birlikte toplam nüfusu 19.295 olup, merkez ilçe nüfusu 4.285, köy ve bucak nüfusu 15.010'dur. İlçede tarihi eser olarak Fethiye köyü Hasan Patrik Camii, 1556 yılında Beylerbeyi Abdullah Selamoğlu Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. M.Ö'sine ait olduğu kabul edilen İriağaç köyü Ünür mezrası kalesini sayabiliriz. Tarih : Yazıhan ilçesinin tarihi tam olarak incelenememiştir. Yazıhan ilçesi M.Ö. 111. ve 11. yüzyılda Çin'in başkenti Pektn'cten başlayıp M.S. 14. yüzyıla kadar uzanan İpek Yolu - Bakır Yolu kervanlarının konakladığı Suriye-Malatya, Gürün-Kayseri, Hekimhan-Sivas, tali yolu üzerinde yer almış, tarihi M.Ö'ye kadar dayanmaktadır. Yerleşim yeri olarak 16. Yüzyıla dayanan Fakat Buzluk köyündeki yapay mağaralardan anlaşıldığına göre, ilk yerleşmenin milattan önceki yıllara kadar uzandığı bilinmektedir. Günümüze kadar çeşitli toplulukların yönetiminde kalan ilçe toprakları Osmanlı Devleti'nin eline geçtikten sonra imar görmeye başlamıştır. Yazıhan'da yerleşim, mezra olarak başlamış 1936 yılında demiryolunun, 1937 yılında karayolunun gelmesiyle önce köy; daha sonra 1947 yılında nahiye statüsünü kazanmıştır. Yazıhan Malatya'ya 40 km. uzaklıkta 900 rakımında, doğusunda Fırat Nehri'nin kolu (Kuruçay) ve Elazığ il sınırı, batısında Hekimhan, kuzeyinde Arguvan-Hekimhan, güneyinde Malatya il merkezi ile Akçadağ bulunmaktadır. İlçeye isim olan han da, bu dönemden kalan en önemli tarihi yapılardan biri sayılır. Merkez ilçeye bağlı bir köy iken, 9 Mayıs 1990 tarih ve 3644 sayılı kanunla ilçe haline getirilen Yazıhan'da belediye teşkilatı 20 Ağustos 1990 tarihinde kurulmuştur. Bağlı Köyler : Yazıhan ilçesine bağlı köylerin nüfusu 15 010’dur. İlçenin bucağı olmayıp Merkez olmak üzere bir belediyesi, 27 köyü ve 64 mezrası vardır. Akyazı, Alican, Ambarcı, Balaban, Bereketli, Boyaca, Boztepe, Böğürtlen, Buzluk, Çivril, Dedekargın, Durucasu, Eğribük, Epreme, Fetlıiye, Gövük, Hamidiye, İriağaç, Karaca, Kö*müşhan, Mısırdere, Piriçli, Sandıklı, Sinanlı, Sürür, Tahtalı ve Tecirli ilçenin köylerini oluşturmaktadır. ww.uydulife.tv
|
|
14.04.09, 01:21 | #32 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Malatya Battalgazi İlçesi
Malatya’nın ikinci yerleşim yeri olan ve 1988 yılına kadar Eskimalatya ismi ile anılan İlçemizin tarihi çok eskidir. Malatya şehrinin ilk kuruluş yeri bugünkü Bahçebaşı Kasabası içinde yer alan Aslantepe Höyüğüdür. Bu alan özellikle M.Ö.XX ve XIX. yüzyıllarda işlek kervan yollarının kesiştiği bir bölümdür. O zaman ki Asur ve Urartu kaynaklarında bu yöre MALDİA, MELİT, MELİDE ve MELİTEA olarak değişik biçimlerde isimlendirilmiştir. M.S. I. y. y.da Aslantepe Höyüğündeki bu yerleşim birimi bugünkü Eskimalatya üzerine kaymıştır. Dolayısıyla bu tarihten itibaren 1836 yılına kadar geçen ve Malatya tarihi olarak anlatılan bölüm aslında Battalgazi İlçesinin tarihidir. Romalılar ve Bizanslılar döneminde büyük bir şehir haline gelen Eskimalatya etrafı surlarla çevrilmiş, doğuda askeri bir üs olarak önem kazanmıştır. Bizans egemenliğinde olduğu halde yıllarca Sasanilerin akınına uğramış, VII. y.y.dan X.y.y.a kadar Araplarla Bizanslılar arasında el değiştirmiştir. Araplar tarafından MALATİYA adıyla anılan kent 1101 yılında Danişmentlilerin, 1105 yılında Anadolu Selçuklularının, 1399 yılında ise Osmanlıların eline geçmiştir. 1401 yılında Timur’un ordusu tarafından yağmalanmıştır. Daha sonra Osmanlılarla Memluklular arasında çekişmeye konu olmuş ve Dulkadiroğullarının yönetimine girmiştir. 1515’de I. Selim’in Osmanlı topraklarına kattığı kent daha sonra Dulkadiriye Eyaletine bağlı Malatya Sancağının Merkezi yapılmıştır. XIX.y.y.ın başında sürekli ayaklanma ve eşkiya saldırıları yüzünden şehir harap duruma düşmüş ve halk kent çevresindeki bağlarda yaşayınca kentin gelişmesi durmuştur. Doğu Anadolu’daki Osmanlı orduları komutanı Hafız Mehmet Paşa karargahını Harput’tan Malatya’ya taşıyınca halk kenti terketmiş ve boş kalan evlere askerler yerleştirilince bağların yoğun olduğu Aspusu yöresine giden halk geri dönmemiş ve bu mahalde yeni Malatya gelişmeye başladı. Ordu Nizip savaşı için Eskimalatya’dan ayrılınca kent boş kaldı. Halk harabeye dönmüş evlere dönmedi. 1839 Mayıs’ından sonra Eskimalatya eski bir yerleşim birimi olarak varlığını sürdürdü. Cumhuriyet Döneminde Malatya’nın il olmasından sonra Eskimalatya’da 1928 yılında belediye, 1932 yılında nahiye oldu. 1987 yılında Eskimalatya Belediyesi Encümeninin ittifakla aldığı kararla “ESKİMALATYA” ismi ünlü Türk İslam Komutanı ve Kahramanı Battalgazi’nin burada yaşamasından dolayı değiştirilerek “BATTALGAZİ” adını aldı. Eskimalatya Kasabası 19.06.1987 tarih ve 3392 sayılı kanunla (04.07.1987 tarih ve 19507 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.) ilçe oldu. 01.05.1988 tarihinden itibaren İlçede kuruluşlar faaliyetlerini sürdürmeye başladılar. ESKİMALATYA KALESİ: Bugünkü Battalgazi-Malatya karayolunun Doğu kenarı ile Derme Çayı arasında kalan ovanın geniş düzlüğünde yer alır. M.S.79-81 yıllarında Roma İmparatoru Titus zamanında bir garnizon olarak yaptırılmıştır. Roma İmparatoru Trajan (M.S.98-117) tarafından büyütülmüş ve daha sonra inşaat geliştirilerek MELİTENE’nin şehir suru şekline dönüştürülmüştür. Abbasiler, Selçuklular, Anadolu Beylikleri, Memluklular ve Osmanlılar zamanında çeşitli onarımlar ve eklemeler yapılmıştır. Bugün harap vaziyette olmakla birlikte tek tük kalıntılarına rastlanmaktadır. ESKİMALATYA: 1838 yılına kadar şehir Merkezi olup, yarım metreden çıkabilecek uygarlık izlerini yansıtan seramik parçaları ile ilgi çekmekte, çevrede bulunan han, camiler, türbeler, Namazgah ve hamam kalıntıları ile yıkılmış anıtlar mevcut olup, bunların çoğunun İslam Uygarlığı yapıtları olduğu yapılan araştırmalardan anlaşılmıştır. U L U C A M İ: Türkler, Selçuklu İmparatorluğu döneminde İran’daki dikdörtgen bir avlunun dört yanına birer eyvan olan Medrese şemasını camilere uygulamışlardır. Bu nedenle böyle camilere Eyvanlı veya Medrese planlı camiiler denmiştir. İran’da bu plan camilerin ana planı olmuş, malzeme olarak tuğla tercih edilmiştir. Anadolu’nun fethinden sonra Anadolu Selçukluları teni yurtlarında daha bol olan taşı kullanmışlar, yeni planlar uygulamışlardır. Ulu Camii Selçuklu geleneğini ilimizde temsil eden tek eser olarak önem taşımaktadır. 1224 yılında Anadolu Selçuklu hükümdarı 1.Alaeddin Keykubat tarafından Mimar Yakup Bin Ebubekir El Benna El Malati’ye yaptırılmıştır. Bu camiinin kitabesini hala Malatya Saray Mahallesi Camiinde olduğu bilinmektedir. Ulu Camiinin 1247 yılında tadilatı ve tamiratı yapılmıştır. 1515 yılında Memluklular, 1649 yılında Osmanlılar, 1903 ve 1966 yıllarında ise Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce onarımı yapılmıştır. Avlulu, Eyvanlı, Mihrapönü, Tuğla Kubbeli, Çini İşlemeli, Taş Duvarları ince işçiliği bakımından zengin, Kubbesi 16 köşeli, tavanı Nesih yazılı bir Ayet, koyu kahverengi parlak çini Mozaiklerle süslüdür. Yazı Ustası Ahmet Bin Yakup’tur. Minberi hala Ankara Etnografya Müzesindedir. Büyük ölçüde restorasyona ihtiyaç vardır ww.uydulife.tv
|
|||||||||
14.04.09, 01:22 | #33 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
MELİK SUNULLAH CAMİİ / Vaiz Baba / Vaiz Ocağı:
Bazı kaynaklarda Karacaköy Camii ismi İle anılmakta olan bu esere halk arasında, Vaiz Baba veya Vaiz Ocağı ismi de verilmektedir. (A.Gabriel'in Adile Camii ismi ile andığı bu eseri "Koca Vaiz Türbesi" şeklinde adlandıranlar da vardır.) Korkusu olanları buraya ***ürürler. Önemli bir ziyaretgahtır. Son zamanlarda yeniden inşa ile küçük bir mescit haline getirilmiştir. Minare kaidesi üzerindeki Memluk kitabesi 796 h.(1394 m.) tarihlidir. Bu kitabe, minarenin Memluk Sultanı Melikül-Zahir Berkuk zamanında Abdullah Hüsnü oğlu Çerkeş tarafından yaptırıldığı bildirilmektedir AKMİNARE CAMİİ: Surun dışında Derme Deresi kenarında tek minaresi ve tek kubbesi vardır.1573 yılında Zaim Yusuf oğlu Hikmet Bey tarafından yaptırılmış bir Osmanlı eseridir. Meydanbaşı Mahallesindedir. Gelecek kuşaklara kalabilmesi için restore edilmesinde yarar vardır. KARAHAN CAMİİ : 1589 yılında Abdullah oğlu Hüsrev Bey tarafından yaptırılmış olup, İlçemiz Karahan Mahallesinde bulunmaktadır. TOPTAŞ CAMİİ : Surlar dışındadır. Toptaş mahallesinde olup kimin veya kimler tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. 1581 yılında Miralay Hüsrev Bey tarafından 1827 yılında Musullu İsmail ve Mustafa Efendiler tarafından onarılmıştır. Klasik bir Osmanlı Camisidir. ALACAKAPI CAMİİ : Alacakapı Mahallesindedir. 1585 yılında mescit olarak yaptırılan bir Osmanlı eseridir. SÜTLÜ MİNARE CAMİİ : Meydanbaşı mahallesinde surların dışında tek kubbeli ve minareli camiidir. Yapılış tarihi bilinmemektedir. 16.y.y Osmanlı dönemi eseridir. HALFETİH MİNARESİ : Selçuklular zamanından kalmıştır. Tamamen tuğladan yapılmıştır. Ulu camiinin benzeridir. 13.y.y’da yapıldığı sanılmaktadır. Sekizgen tuğla kaide üzerine silindirik olarak yükselir. Firuze renkli çiniler ve Şerefe altındaki Kufi Kitabe dikkati çekmektedir. Restore edilmesinde yarar vardır. EMİR ÖMER CAMİİ VE TÜRBESİ : 1556 yılında yapılmış bir Osmanlı eseridir. ALİ BABA NAMAZGAHI : 1243 tarihinde Sacettin İshakoğlu Kemalettin Kamyol tarafından yaptırılan bir Selçuklu eseridir. Şehir surları dışında Meydanbaşı mahallesindedir. SAHABİYYE KÜBRA MEDRESESİ : 13.y.y’da Alaeddin Keykubat dönemi Selçuklu eseri karakterinde olmakla birlikte 14.y.y’da Emir Cemalettin Hızır tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır. Ulu Camiinin güneyindedir. AHMET DURAN TÜRBESİ : 18.y.y’da yapıldığı sanılan bir Osmanlı eseridir. Seyit Battalgazi’nin arkadaşı Ahmet Duran’a ait olduğu bilinir. ALİ BABA TÜRBESİ : İlçemizde aynı adı taşıyan mezarlığın içinde bulunmaktadır. KARABABA TÜRBESİ : Battalgazi Türbesi girişinde aynı adı taşıyan mezarlığın içindeki türbedir. Karababa’nın asıl adının Şeyh Hasan olduğu son zamanlarda ele geçen bir şiirden anlaşılmıştır. EDİR İLE BEDİR TÜRBESİ : Battalgazi İlçesinde Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nun kuzey batısında bulunmaktadır. Dairesel bir duvarın önünde bulunan tek mezardır. BEŞ KARDEŞLER : Battalgazi İlçesinde Ulu Camii karşısındadır. Harap bir vaziyette bulunmaktadır. Seyit Battalgazi’nin çocuklarının bu yerde yattığı söylentisi yaygındır. ÜÇ KARDEŞLER : Battalgazi İlçesi Ulu Camii ile Hötüm Dede Türbesinin arasında bulunmaktadır. SEYİT GAZİ : Seyit Battalgazi’nin namaz kıldığı yer olarak bilinmektedir. Kırklar Tepesi altında Orduzu yolu üzerinde olup İlçe Merkezine uzaklığı 2 Km’dir. HASAN-İ BASRİ TÜRBESİ : M.S.7.y.y’da Basra’dan geldiği, Malatya çevresinde yaşadığı rivayet olunur. Ermiş bir kişi olarak bilinmektedir. Türbesi Korucuk üzerindeyken Karakaya Baraj Gölünün oluşmasıyla Battalgazi İlçesi Kırkkardeşler mevkiindeki yere taşınmıştır. Türbeye çok sayıda ziyaretçi, gelmektedir. SIDDI ZEYNEP KÜMBETİ : 12.y.y Selçuklu eseri olduğu sanılmaktadır. Battalgazi’nin hanımı olan Zeynep adlı bir kadına ait olduğu söylenir. KANLI KÜMBET : 13. ve 14.y.y ‘a ait mimarisinden Selçuklu eseri olduğu anlaşılmaktadır. SİLAHTAR MUSTAFA PAŞA KERVANSARAYI : 637 yılında IV.Murat’ın Vezirlerinden Silahtar Bosnalı Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. 68x76 metrelik bir alanda yer alır. Avluya giriş doğusundadır. Kervansaray kesme taştan yapılmış üzeri Tonoz sistemi ile örtülmüştür. Yazlık (açık) ,kışlık (kapalı) mekanları vardır. Her ikisi de dikdörtgen planlıdır. Doğudaki giriş üzerinde yer alan ve bir yandaki basamaklarla çıkılan mescidin konumu özgündür. Revaklı cephenin ortası havuzludur. Ana kapının iki yanında iki hancı odası bulunur. Doğuya bakan Revaklı cephede altısı bir yanda , altısıda diğer yanda olmak üzere 12 ocaklı dükkan veya oda vardır. TURİZM : Battalgazi turizm bakımından zengin bir ilçedir. Özellikle tarihi eserlerin her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turist tarafından gezilir. COĞRAFİ DURUMU : Battalgazi İlçesi; Malatya İlinin Kuzey Doğusunda, Kuzey Yarımkürede 38-39 Derecelik Doğu Meridyenleri ile 38-39 Derecelik Kuzey Paralelleri arasında yer almaktadır. Doğusu: Elazığ İli (Bugünkü Karakaya Baraj Gölü) Batısı : Akçadağ Ovası (Dilek Kasabası)Kuzeyi : Arguvan İlçesi, Tohma Çayı (Bugünkü Karakaya Baraj Gölü) Güneyi : Malatya İli Hanımın Çiftliği Kasabası, Bahçebaşı Kasabası DAĞLAR-OVALAR-AKARSULAR : Yer şekilleri bakımından Güneydoğu Torosların devamı olan Beydağlarının çevrelediği Malatya Ovasının kuzeyinde yer almakta ve önemli bir dağı olmayıp tamamen düzlüktür. Önemli akarsuyu yoktur. İKLİMİ : Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlı geçer. Yağışları Akdeniz üzerinden gelen alçak basınç sağlar. Doğu Anadolu üzerinde bulunan basınç etkisiyle alçak basıncın hareketini ağırlaştırarak devamlı yağış alır. Bununla beraber hangi mevsim olursa olsun her türlü iklim hareketine elverişlidir. Yıllık sıcaklık ortalaması 13.5 derece civarında olup en sıcak günler Haziran-Temmuz aylarında 27-30 derece olduğu görülür. En çok yağış İlkbahar ve Sonbahar aylarında yağar. Yıllık ortalama yağış miktarı 400-500 mm’yi bulmaktadır. Deniz seviyesinden yüksekliği 900 metredir. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
14.04.09, 01:22 | #34 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
NÜFUS :
Battalgazi İlçesinin 2000 yılı Nüfus Sayımına göre İlçe Merkezinin köylerle birlikte toplam nüfusu 28.085’ dır. Nüfusun 15.154’ ü İlçe Merkezinde 12.931'i ise köylerde yaşamaktadır. Nüfusun %85’i tarım, %10’u ticaret, %5’i çeşitli işlerle uğraşmaktadır. SOSYAL DURUM : Eskimalatya Türkler tarafından alındıktan sonra bölgeye Türk boyları yerleştirilmeye başlanmıştır. Bundan sonra hızla gelişen şehirde nüfusun büyük bir bölümü Türk ve Müslüman halktan meydana gelmiştir. 17 ve 18.y.y’larda oldukça hareketli bir şehir görünümü alan Eskimalatya 19.y.y’ın yarısına kadar bu hareketliliğini sürdürmüştür. 1838 yılında şehrin bugünkü Malatya’ya nakledilmesiyle sosyal yönden büyük bir gerileme başlamıştır. Bu durum yakın zamana kadar devam etmiştir. İlçe kurulduktan sonra sosyal yaşantı hızla gelişmeye ve değişmeye başlamıştır. İlçemize son yıllarda diğer şehirlerden, özellikle Adıyaman ve Şanlıurfa’dan büyük ölçüde göç olmakta ve çevre illerden gelen vatandaşlar “yarıcılık usulü” ile yerleşmektedirler. İlçe tarımsal sahaların çok olduğu geniş bir ova üzerine kurulmuştur. İlk yerleşim yeri surlar içerisinde olup, çoğunluğunu eski yapılar oluşturmaktadır. Dağınık bir yerleşmeye sahip olan İlçemiz evleri tipik köy evi niteliğindedir. Evlerin çoğunluğunun bahçe içerisinde yapılmış olması dışarıdan gelen yabancıların kiralık konut bulmasında zorluk çekmesine yol açmaktadır. İlçemiz evlerinin yapı ortalamalarını şöyle sıralayabiliriz. Kerpiç yapılar %60’ ını, karkas yapılar %25’ini, yığma binalar %15’ini kapsamaktadır. İlçemizin tümünde elektrik sorunu tamamiyle çözümlenmiştir. İlçemiz İmar Planı 30.05.1980 tarihinden itibaren uygulanmaya konmuş olup imarlı yapılaşmaya geçilmiştir. İlçemizde içme suyu sorunu tamamen çözümlenmiştir. İlçemiz kanalizasyonu 1970 yılında yapılmış olup, günün şartlarına göre yeterli değildir. İlçemiz kanalizasyonuna ait plan, proje ve etüdleri İller Bankası Genel Müdürlüğünce Belediyemiz adına yaptırılmıştır. Bu güne kadar belediye imkanlarıyla 270 km. kanalizasyon şebekesi yapılarak hizmete sunulmuştur. EĞİTİM VE KÜLTÜR DURUMU : İlçemizde Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı 1 adet ziraat meslek lisesi, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı 2 adet lise, 1 adet imam-hatip lisesi, 1 adet yatılı ilköğretim bölge okulu, 12 adet birleştirilmiş sınıflı ilköğretim okulu ve 10 adet de ilköğretim okulu vardır. Bu okullardan 1 lise, 1 imam-hatip lisesi, 1 ziraat meslek lisesi, 1 yatılı ilköğretim bölge okulu, 10 ilköğretim okulu ilçe merkezinde, 1 lise, 5 ilköğretim okulu, Hatunsuyu Kasabası’nda, 1 ilköğretim okulu Hasırcılar Kasabasında, 12 ilköğretim okulu da köylerimizde bulunmaktadır. İSTATİSTİKSİ BİLGİLERİ : İlçemizde okuma çağında 5378 öğrenci bulunmaktadır. Bunun İlköğretim okullarının (1-8) toplam 5251 öğrenci okula devam etmektedir. Okula devam etmeyen 78 öğrenci bulunmaktadır. Okula devamlarıyla ilgili olarak: a- Okul Müdürlerince öğrenci velileriyle görüşülüp, rehberlik yapılarak devamları sağlanılmaya çalışılmış. İlgili çalışmalar yıl boyunca devam etmektedir. b- Okul yönetimi ve Muhtarlıklarca yapılan resmi tebligatlar sonucunda ise 2 öğrencinin devamı sağlanmıştır. c- 222 sayılı Kanuna göre “Okula velisi bulunduğu öğrencilerin devamını sağlamayanlara” uygulanan cezai müeyyide uygulanması hususunda 78 kişiye tebligat yapılmıştır. d- Okuma çağında olup ilçemizden ayrılarak başka yerde ikamet eden öğrenci sayısı 14’ tür. İlçemizde sinema veya tiyatro salonu yoktur. Spor faaliyetleri açısından tatmin edici bir düzeyde olduğumuz söylenemez. Okullarımızın kendi aralarında yaptıkları faaliyetlerin dışında saha ve malzeme yokluğu nedeniyle kayda değer bir çalışmadan söz edilemez. Tüm bu olumsuzluklara rağmen İlçemizi Malatya 1.Amatör Kümede temsil eden bir futbol takımımız vardır. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
14.04.09, 01:22 | #35 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Malatya Kale İlçesi
ilçe 09.05.1990 tarih ve 3644 sayılı kanunla 20 Mayıs 1990 tarihinde kurulmuş olup, eski ismi yörede İzollu olarak bilinmektedir. 1560 yılma ait tahrir defterine göre îzoli Komri, yani bugünkü Kömürhan yöresi anlaşılmaktadır. Tahrir defterinde ayrıca îzoli Köyü olarak zikretilmektedir. îzoli Köyünün yaklaşık 430 yıllık bir tarihçesi bulunmaktadır. 18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu' nda İskan Siyaseti adlı esere göre 1760 yılında 1000 çadıra sahip olan, Malatya kazasının Çoban nahiyesinde yaşayan halk Erzurumda yaylayan, Diyarbakır'da kışlayan ikili bir hayat tarzına sahipti. Bunlar, 16. yüzyıl belgelerine göre Türkmenler grubundandır. İlçenin yüzölçümü 192 km2 dir. İlçe Malatya'ya 33 km. uzaklıktadır. 2000 genel nüfusuna göre toplam nüfusu 9.569, şehir nüfusu 3.966, köy nüfusu 5.603'tür. İlçenin bucağı yoktur. Merkez olmak üzere 1 belediyesi, 19 köyü ile 43 mezrası vardır. Doğusunda Elazığ, batısında Malatya il merkezi, kuzeyinde Karakaya Barai Gölü sahası ile Elazığ ilinin Baskil ilçesi, güneyinde Pütürge ilçesi bulunmaktadır. ilçe; iklim bakımından kışları soğuk ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak bir özellik göster*mektedir. Malatya merkezine göre kışları daha ılıman geçmektedir. Nüfusunun tamamı tarımla uğraşır. Özellike de kayısıcılıkla uğraşan halk az da olsa hayvancılık ile uğraşmaktadır, ilçede okuma yazma oranı 1980'de %79, 1985'te %83, 1994'de %86 olarak tesbit edilmiştir. Arkeolojik çalışmalarla Kale köyünde 1 adet Kale kalıntısı ve eski Pilot köyünde (Karakaya Baraj Gölü'ne su tutulmadan önce) yapılan kazılar sonucu çıkarılan eserler mevcut Tarih : İzollu’nun yaklaşık olarak 430 yıllık bir tarihçesi bulunmaktadır. Ama, ilçe toprakları üzerinde milattan önceki zamanlarda yerleşimin meydana geldiği bilinmektedir. Karakay Baraj Gölü suları altında kalan Pirot Höyüğü, Bizans İmparatoru Pirot'tan kalmaydı. Ayrıca "İzollu olarak da buranın önemli bir yerleşim birimi oldu*ğu bilinmektedir. İzollu adının çok eski tarihlerde buraya yerleşmiş bulunan bir aşiretten geldiği söylenmektedir. Önceleri Malatya merkez ilçeye bağlı bir nahiye iken, 9 Mayıs 1990 tarihinde 3644 sayılı kanunla ilçe haline getirilmiştir. Bağlı Bucak ve Köyler : Bağlı bucak ve köylerin nüfusu 5 603 olan ilçenin köyleri şunlardır: Bağlıca, Akuşağı, Bentköy, Çanakçı, Dedeköy Duruldu, Erdemli, Cülenköy İkizpınar, Kaleköy Karaağaç, Kıyıcak, Kozluk, Kumluyazı, Mahmutdursun, Salkımlı, Sarıot, Tepebaşı, Değirmen, Yenidaml ww.uydulife.tv
|
|||||||||
14.04.09, 01:23 | #36 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Malatya Pütürge İlçesi
İlk adı güzel yer, istenen yer anlamına gelen (Imrun) Pütürge, bundan 300 yıl önce köy olarak kurulmuş, 1877 yılında bucak haline getirilerek Adıyaman'ın Kâhta ilçesine bağlanmıştır. 1892 yılında ilçe olarak mülki taksimatta Elazığ iline bağlanan Pütürge Cumhuriyetin ilanıyla "Malatya'ya bağlanmıştır. Malatya'ya 74 km. mesafede olup, yüzölçümü 1.181 km2'dir. Denizden yüksekliği 1.250 metredir. 2000 genel nüfus sayımına göre ilçenin toplam nüfusu 28.382'dir. Bu nüfusun 4.795'i şehirde, 23.587'i köylerde yaşamaktadır. İlçenin 1 bucağı, 1 beldesi, 2 belediyesi ve 62 köyü ile 325 mezrası vardır. İlçe, arazi olarak engebeli ve sarptır. Düz arazi yok denecek kadar azdır. İlçe toprakları Fırat Nehri'ne dökülen Şiro çayı’nın geniş vadisinin tabanı ile bu vadi etrafında bulunan dağlık kesimlerden oluşur. Yerleşim yerleri dağlık ve tepelik alanlarda yoğunlaşmıştır. Bunun için tarıma elverişli arazileri dağ ve tepelerin yamaçlarında bulunmaktadır. İlçeye bağlı köylerin tamamında tarım ve hayvancılık yapılmaktadır. Bölge halkı gelenek ve göreneklerine bağlıdır. İlçede okuma yazma oranı 1985-1994 dönemlerinde % 95'e ulaşmıştır. İlçeye bağlı Uzuntaş Köyünde Perieş (Dilbersen) kalesi bulunmakta M.S. 450 yılında yapıldığı ve yapımında 10.000 askerin çalıştığı söylenmektedir. Yine dünyanın 7. harikası olarak bilinen Nemrut Dağı'nın doğu yakası ilçe hudutları içerisinde bulunmaktadır. Ayrıca Gerar Kalesi Nan-ı Guni ve Battalgazi ziyareti gibi tarihi yerler vardır. Tarih : Önceleri Şiro ve İmran adlarıyla anıldı. Kahta'ya bağlı bir nahiye iken 1870 senesinde Elazığ’a bağlanarak bir kaza merkezi oldu. Bir süre sonra da Malatya'ya bağlandı. Buraya ilk yerleşmenin ne zaman yapıldığı bilinmiyor. İlçe halkının büyük bir bölümünün Kütahya'dan gelen Samanoğulları tarafından meydana geldiği söylenmektedir. Bunlardan başka, nereden geldiği bilinmeyen Kopuzoğulları da daha sonra buraya gelerek yerleşen bir topluluktur. Gezilebilecek Yerler : Şiro Çayına bakan Gerar Kalesi harabeleri, Tepehan'daki han, Ormaniçi köyündeki aslan kabartması, Nan-ı Guni, Battalgazi ziyareti, Kubbe Dağı ile oradaki kaynak, yemyeşil sırtlardaki ve düzlüklerdeki yaylalar, gezilebilecek yerlere örnek verilebilir. Bağlı Bucak ve Köyler : Pütürge ilçesine bağlı bucak ve köylerin nüfusu 23 587’dir. İlçenin 1 bucağı, 1 beldesi, 2 belediyesi ve 62 köyü ile 325 mezrası vardır. Akça, Aktarlı, Arınlı, Aslankent, Bakımlı, Bayırköy, Belenköy, Bölükkaya, Bölünmez, Çayköy, Çengelli, Çığırlı, Çukuroymağı, Düvenlik, Erdemler, Esencik, Gökçeli, Gözlüce, Gündeğer, Gündüz, Karahüseyin, Karakaya, Karşıyaka, Koçköy, Pazarcık, Taşmış, Tatlıcak, Teluşağı, Tosunlu, Uyanık, Uzunhüseyin, Uzunkoru, Yediyol, Sinan, Aliçeri, Alihan, Arıtoprak, Başmezra, Büyüköz, Çaygören, Dikilitaş, Esenlik, Gökçeli, Kayadere, Korucak, Kozluk, Körme, Sahilköy, Sorguçlu, Söğütlü, Taştepe, Tekederesi, Ulutaş, Uzuntaş, Üçyaka, Yandere, Yazıca, Köklükkaya, Örencik, Deredüzü, Meşedibi, Bayırlı, Örnekköy, Nohutlu, Uzuntaş, Tepehan, Kozluk, Kökpınar, Ormaniçi. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
14.04.09, 01:23 | #37 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Malatya Akçadağ İlçesi
Akçadağ yöresinde ilk yerleşim M.Ö. 111'de eski Tunç devrinde başlamış, Geç Hitit, Roma ve Bizans devirlerinde devam etmiştir. Bu devirlerin yörede yaşandığı Akçadağ ilçe merkezinde yer alan Akçadağ Höyük ve Akçadağ kasabasında yer alan Ören Höyük ve Akçadağ Ören kasabası yolu üzerinde bulunan ikinciler Höyükte yapılan yüzey çalışmalarıyla belirlenmiştir. İlçemiz Osmanlı döneminde de yerini koruyarak Sultan Hamid'in Doğu Anadolu'da meydana getirdiği Hamidiye Alayları çerçevesinde Osmanlı ordusuna at ve zahire yetiştirmiştir. Akçadağ, Osmanlı devrinde tahminen 1850 yıllarında bugünkü Levent bucağında teşkilatlandırılmış, 1858 yılında ilçe merkezi şimdiki yerine Arga'ya nakil edilmiştir. Cumhuriyet döneminde de Malatya'ya bağlı ilçe merkezi olan Akçadağ'ın Malatya'ya 37 km. batı ve kuzey batısında 850 ile 1660 rakımları arasında, ilçenin doğusunda Malatya merkez ilçesi, güneyinde Yeşilyurt ve Doğanşehir ilçesi, batısında Kahramanmaraş iline bağlı Elbistan ilçesi, kuzeyinde Darende ve Hekimhan ilçeleri bulunmaktadır. İlçenin yüzölçümü 1.193 km2 olup denizden yükseldiği 925 metredir. 2000 Genel nüfus sayımına göre ilçe köyleriyle birlikte toplam nüfusu 48.670 olup, merkez ilçe nüfusu 13.432, köy ve bucak nüfusu 35.238'dir. ilçenin Kürecik ve Levent olmak üzere 2 bucağı, merkez Ören ve Yukarı Kozluca olmak üzere 3 belediyesiyle 72 köyü, 9 mahallesi ve 169 mezrası vardır, ilçe, ova ve dağlık bir konumda kurulmuştur, ilçeye karasal iklim hakimdir. Çiftçiliğin her türlüsüyle uğraşılmakta, genellikle aile ekonomisi tarıma dayanmaktadır. Eğitim ve kültürel faaliyetler ile halkın büyük şehirlerle fazla ilişki kurması, çok sayıda halkın Avrupa ülkelerine işçi olarak gitmesi, ilçenin kısıtlı olan sosyal hayatını modern hale getirmiştir. Okuma yazma oranı %98 gibi yüksek bir rakama ulaşmıştır. ilçe sınırları içerisinde Tigem'e bağlı Sultan Suyu üretme Çiftliği mevcut olup, bu çiftlikte tarım ve meyvecilikle birlikte hayvancılık yapılmaktadır. Ülkemizin ünlü yarış atları burada yetiştirilmektedir. ilçe, tarihi eser bakımdan eski konaklama merkezi olan han kalıntıları açısından zengindir. Bunlardan Sarıhacı, Bekiruşağı ve Esenbey köylerinde, yine Kürecik bucağına bağlı Düvencik köyü civarında Hititler devrinden kalma Ferik Kalesi ile kaya manzaralarını sayabiliriz. Gezilebilecek Yerleri : Başpınar, Akpınar, Karadağ eteklerinde Yaylak köyünün üzerinde yaklaşık iki metre çapındaki yapay mağara ile Sultansuyu sayılabilir. Bağlı Bucaklar ve Köyler : Akçadağ ilçesine bağlı bucak ve köylerin toplam nüfusu 32 238'tir. Köy ve bucaklar şunlardır: Aliçeri, Altınlı, Aksaray, Aşağıörükçü, Bayramuşağı, Bölüklü, Büyükçimis, Bahri (eski ismi Çatyol), Dedeköy, Derinboğaz, Develi, Doğanlar, Dümüklü, Esenli, Gülpınar, Güzyurdu, Fatih, Hançerli, Ilıcak, İkinciler, Kadı İbrahim, Karamağara, Karanlıkdere, Karapınar, Keklikpınar, Keller, Kömekavak, Mihmanlı, Muratlı, Ören, Pınarlıgeçit, Resuluşağı, Sarıhacı, Şıhlar, Yağmurlu, Yalınbudak, Yalınkaya, Yalımlı, Yukarıörükçü, Kürecik, Kepez, Aksüt, Bekiruşağı, Çakılpınar, Çevirme, Darıca, Demirciler, Duruluova, Dutlu, Düvencik, Gürkaynak, Harapuşağı, Kalıyalı, Kasımuşağı, Ortaköy, Taşveler, Tataruşağı, Yenipınar, Yukarı Kozluca, Levent, Bağköy, Büyükköy, Çatalbahçe, Çobanuşağı, Doğantepe, Esenbey, Kayadibi, Kolköy, Kozalak, Kurtuşağı, Küçükkürne, Mezraköy, Sakalı Uzun, Taşolar. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
14.04.09, 01:24 | #38 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
GEZİLECEK YERLER
Nemrut Dağı Doğu ve Batı Medeniyetlerinin, 2150 m. yükseklikte muhteşem bir piramitteki kesişme noktası, Dünyanın sekizinci harikası Nemrut, Yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici heykelleri, metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle, UNESCO Dünya Kültür Mirasında yer almaktadır. Nemrut Dağı, üzerinde barındırdığı dev heykellerin ve anıt mezarın yanı sıra, dünyanın en muhteşem gündoğumu ve gün batışının seyredilebildiği yer olmasıyla da ilgi çekmektedir. Her yıl binlerce insan gündoğumu ve gün batışını seyretmek için Nemrut Dağına gelmektedir. UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası olarak ilan edilen Nemrut Dağı, çevresindeki Kommagene Uygarlığı eserleri ile birlikte ülkenin önemli Milli Parklarından biridir. Nemrut Dağındaki dev heykeller ve tümülüs, Arsameia (Eski Kale), Yeni Kale, Karakuş Tepesi ve Cendere Köprüsü Milli Park sınırları içerisinde yer alıyor. Tarihçe İki bin yıldır güneşin doğuşunu ve batışını 2150 m. yükseklikte izleyen dev heykellerin sırrının çözülmesi için Kommagene Uygarlığı'nın keşfine gitmek gerekir. Nemrut Dağı'nın Kraliyet Akademisi tarafından araştırma yapmak üzere bölgeye gönderilen genç bilim adamı Otto Punchtein başkanlığındaki ekip, Nemrut Dağı'nın tepesindeki tümülüs ve tümülüsün doğu ve batı yanlarında oluşturulmuş teraslar üzerindeki devasa heykeller ve çeşitli kabartmalardan oluşan eserler üzerinde çalışır. Uzun çalışmalar sonunda Grekçe yazılı kitabeyi çözen Punchstein, bu eserlerin Kommagene Uygarlığı'na ait olduğunu ve Kommagene Kralı I. Antiochos tarafından yaptırıldığını keşfeder. Antiochos'un ağzından yazılan kitabe, Nemrut Dağı'nın sırrını ve Antiochos'un yasalarını içermektedir. Kommagene Uygarlığının ortaya çıkmasını sağlayan kazılar, Nemrut Dağı'ndan başka Arsameia, Samsat ve Fırat Havzasında gerçekleştirilmiştir. Bölgede yapılan kazılarda ortaya çıkartılan taşınabilir eserler müzelerde, geri kalanları da Milli Park Alanı içerisinde korumaya alınmıştır. Kommagene Krallığı Yunanca "Genler Topluluğu" anlamına gelen Kommagene, ismiyle bağdaşırcasına, Grek ve Pers uygarlıklarının inanç, kültür ve geleneklerinin bütünleştiği güçlü bir krallıktır. Toros Dağlarındaki çeşitli yolların birleştiği noktada bulunan antik Kommagene Krallığı, Suriye'nin Kuzeyi, Hatay, Pınarbaşı, Kuzey Toroslar ve doğuda Fırat Nehri'nin çevrelediği verimli topraklarda yer almıştır. Tarıma ve hayvancılığa elverişli ve ekonomik önemi yüksek sedir ağacı ormanlarını barındıran Kommagene topraklarının, ilk çağlardan beri yerleşim alanı olarak kullanıldığı civardaki mağara ve arkeolojik buluntulardan anlaşılmaktadır. Antik dünyanın küçük ancak güçlü ülkesi Kommagene, baba tarafı Pers Krallarından "Krallar Kralı olarak anılan Darius'a ile, anne tarafı Makedonya Hükümdarı Büyük İskender ile akraba olan bir prensin oğlu Mithradates Kallinikos tarafından, İ.Ö. 109 yılında bağımsız bir krallık olarak kurulmuştur. Farklı topluluklardan meydana gelen ve ayrı inanç ve kültürlere sahip Kommageneliler arasındaki birliği sağlamak konusunda büyük başarı sağlayan Mithradates Kallinikos, tanrılarla olan bağını kuvvetlendireceği ve böylece ulusunu barış içerisinde yaşatacağı inancıyla ülkesinin çeşitli yerlerinde tapınaklar yaptırmıştır. İklim Kahta ilçe sınırlarındaki Nemrut Dağında karasal iklim özellikleri görülmektedir. İlçe sınırlarındaki Atatürk Baraj gölü nedeniyle, iklim yapısı önemli bir ölçüde değişikliğe uğrayarak Akdeniz iklimi ile benzerlik göstermeye başlamıştır. Ancak yaz ortasında bile, Nemrut Dağında gün doğumu oldukça soğuk olur. Müzeler Malatya Müzesi Adres: Dernek Mah. Kanal Boyu - Malatya Tel: (422) 321 30 06 ww.uydulife.tv
|
|||||||||
14.04.09, 01:24 | #39 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Kaleler
Eski Malatya Kalesi: Eski Malatya'da olup geniş bir alanı kaplar. Yapımına Roma İmparatoru I. Titus zamanında başlanmıştır. Daha sonra Bizans İmparatoru Justinianus (522-565) zamanında son halini almıştır. Eski Arapgir Kalesi: Sert kayalar üzerine inşa edilmiş kalenin temel kısımları blok taştan diğer kısımları ise kesme taştan yapılmıştır. Anadolu Selçuklular Dönemi eseridir. Doğanşehir Kalesi: Doğanşehir ilçesinde yeralan kale beşgen bir yapıya sahiptir. Romalılar Devri'nde yapılmıştır. Camiler ve Türbeler Malatya'nın önemli camileri Ulu Cami, Arapkir Ulu Cami, Yeni Camii,Yusuf Ziya Camii, Çarşı Camii, Melik Sunullah Camii(Battalgazi), Somuncu Baba Camii(Darande), Molla Eyüp Mescidi(Arapkir)'dir. Önemli kümbetler Emir Ömer Türbesi, Sıddı Zeynep Kümbeti(Battalgazi) ve Kanlı Kümbeti(Battalgazi)'dir. Hanlar Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı: Eski Malatya'da dikdörtgen alan üzerine inşa edilmiştir. 1632 tarihinde IV. Murat'ın silahtarı Bosnalı Mustafa Paşa yaptırmıştır. Taşhan: Hekimhan ilçesinde Malatya Sivas karayolu üzerinde, Eski Darende'dedir. Selçuklu Sultan Hanlarının geleneklerini devam ettiren bir yapıdır. Bedesten: Eski Darende ilçesinde yer alan dikdörtgen bir yapıdır. Mesire Yerleri Malatya'yı çevreleyen bölge ziyaret edilebilecek bir çok yer sunar. Sultansuyu'nda, sadece safkan Arap atları yetiştirilmez, ayrıca bu büyüleyici yer yakınında Sultansuyu Barajı'nın oluşturduğu göl kenarında insanların piknik yapmasına fırsat tanır. Karakaya Barajı'nın oluşturduğu göl şehirden 15 km. uzaktadır ve yaz ayları yerel halkın gözde piknik mekanıdır. Bu gölde balık avına izin verilmektedir. Darende'nin 10 kilometre batısındaki Günpınar Şelalesi insanların doğal güzelliğin zevkini çıkarıp, piknik yapacağı ve dinleneceği bir yerdir. Şehre yakın diğer dinlenme alanları Gündüzbey Pınarbaşı, Orduzu Pınarbaşı, Yeşilyurt ve Konak kasabasındaki Horata Suyu'dur. Bunlar arasında Yeşilyurt ve Gündüzbey kirazıyla ünlüdür. Kiraz hasat mevsiminde (Haziran ayı), Yeşilyurt'ta Kiraz Festivali düzenlenir. Arguvan ilçesinin Kızık köyü tabiat güzelliği ile huzur vermekte, köyün koruma havuzunda bulunan balıklar ise ziyaretçileri hayrete düşürmektedir. Burada bulunan bir su kaynağı ve kaynaktaki balıklar kutsal kabul edilir. Bu nedenle balıkların yenmesine izin verilmez. Yerel halk bu balıkları 'bulaşıkçı' olarak nitelendirmektedir. Çünkü balıklar köylülerin suya bıraktığı kirli kapları temizlemektedirler. Sportif Etkinlikler Doğa Yürüyüşü: Nemrut Dağı, Sultan Suyu Vadisi, Levent Vadisi ve Pötürge ilçesi yaylaları doğa yürüyüşü sevenler için ideal yerlerdir. Cirit: Ata sporu cirit, Malatya festivallerinin vazgeçilmez faaliyetlerindendir. Malatya'da özel olarak yetişen atlar eşliğinde yapılan bu spor, yerli ve yabancı turistlerde büyük ilgi uyandırmaktadır. Olta Balıkçılığı: Balık avlamayı zevk haline getiren balık severler için Karakaya Baraj Gölü, Sultansuyu Baraj Gölü ve Sürgü Baraj Göllerinde olta balıkçılığı oldukça yaygındır. Çevrede bulunan dinlenme mekanları da ziyaretçilere uygun ortamlar sunmaktadır. Yamaç Paraşütü: İnönü Üniversitesi Havacılık kolu Yamaç Paraşütü eğitim ve atlama kursu düzenlenmektedir. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
14.04.09, 01:24 | #40 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
COĞRAFYA
Doğu Anadolu Bölgesi'nin Yukarı Fırat Havzasında yer alan Malatya İç Anadolu, Akdeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine doğal geçişi sağlayan yol güzergahındadır. Malatya genel olarak yüksek plato ve dağlardan oluşan bir arazi yapısına sahiptir. İlin güney bölümü meşe ağaçlarından oluşan korular ve baltalıklarla, kuzeyi ise bozuk nitelikli yapraklı ormanlarla kaplıdır. Nehir ve çay kenarlarında kavaklık ve söğütlükler bulunur. İl merkezi ve ilçelere bağlı köylerde, kayısı başta olmak üzere geniş meyvelikler yer alır. İklimi karasaldır; yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve çoğu kez kar yağışlıdır. Ancak son yıllarda yapılan Karakaya ve diğer baraj göllerinin etkisiyle, iklim yumuşayarak zaman zaman Akdeniz iklimi özelliklerini göstermektedir. En çok yağış, ilkbahar ve sonbahar aylarında görülmektedir. TARİHÇE Yapılan araştırmalar ve arkeolojik kazılar sonucunda, tarihi geçmişi Paleolitik Çağa kadar uzanan Malatya ilinde, M.Ö. 7000 yıllarında iskanın başladığı anlaşılmıştır. Yöre, daha sonra Hitit, Asur, Urartu, Pers, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu ve Osmanlı egemenliklerini yaşamıştır. NE YENİR Lezzetli bir mutfağa sahip olan Malatya mutfağında etin ve bulgurun önemli bir yeri vardır.Çoğunlukla bulgur ve diğer malzemelerin karışımıyla yapılan 70 tür 'köfte' bulunmaktadır. Bulgur, fasulye yaprağı, kiraz, ayva, üzüm ve dut yaprağı ile yapılan sarmalarda da kullanılır. Ayrıca kebaplardan, tatlılara kadar birçok yerde kullanılan kayısı ve ürünlerinin, damak lezzetinde önemli bir yeri vardır. Yerel mutfağın gözde yemeklerinden kağıt kebabı ve içli köftenin ise tadına doyum olmaz. Tanımlamanın yetersiz kalacağına inandığımız birbirinden lezzetli ve çeşitli kayısı tatlılarını ise Malatya'yı ziyaretinizde mutlaka tatmalısınız. NE ALINIR? Sofra bezi, perde, yazma gibi ahşap kalıplarla ve baskı tekniği ile süslenmiş dokumalar; halılar, canlı ve renkli olan kilimler, cicim; dövme, çekme germe gibi yöntemlerle yapılan bakır mutfak eşyaları; ahşaptan yapılan ve "güm güm" denen yayıklar çıkrıklar, kaşıklar Malatya'dan alınabilecek özgün hediyelik eşyalardır. Kuru kayısının yanında, kayısının çeşitli türlerinden yapılmış dondurulmuş kayısı, kayısı konservesi, jöle, reçel, marmelat ve kreması, yeşil kayısı turşusu ve pestilinin de yapılacak alışverişlerde alınması tavsiye edilir. Malatya kent merkezindeki Kapalı Çarşı, Bakırcılar Çarşısı, Kuru Kayısı Pazarı, Atatürk ve İnönü Caddeleri ile Milli Egemenlik Caddesi alışveriş merkezleridir. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|