..:: BİLGİ VADİSİ ::.. BİLGİ VADİSİ RSS   TWİTTER   BİLGİ VADİSİ FORUM FACE GRUBU  

Anasayfa Kimler Çevrimiçi Bugünkü Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   ..:: BİLGİ VADİSİ ::.. > GENEL KONULAR > SAĞLIK KÖŞESİ > İlaç Sözlüğü
Google

   

 
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Lamictal dc 30 çiğneme tableti
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
1101

Yeni Konu aç Cevapla
 
Seçenekler Stil
Eski 29.06.10, 04:19   #1
crazyossie
 
crazyossie - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 109
Üyelik tarihi: 20.08.2008
Yaşım: 42
Mesajlar: 5.693
Konular: 4141
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 32
Rep Puanı : 1000
Rep Seviyesi : crazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud ofcrazyossie has much to be proud of
Aktivite
Level: 53 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 132 / 1324
Güç: 1897 / 62848
Tecrübe: 96%

İletişim
Standart Lamictal dc 30 çiğneme tableti




» Antiepileptik


Etken Maddesi
Lamotrijin


LAMICTAL DC 200 MG ÇÖZÜNÜR 30 ÇİĞNEME TABLETİ

İthal, Beşeri bir ilaçdır.


FORMÜLÜ


Bir tablet 200 mg lamotrijin içerir.
Diğer maddeler:
Sakarin sodyum, frenk üzümü aroması 502.009/AP 0551


FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ


Farmakodinamik özellikleri: Etki mekanizması: Farmakolojik araştırmaların sonuçları, lamotrijinin, voltaj kapılı sodyum kanalları için kullanıma-bağlı bir bloker olduğunu ortaya koymaktadır. Lamotrijin, nöron kültürlerinde, uzun süreli tekrarlayan uyarılarda, kullanıma ve voltaja bağlı bir blokaj meydana getirir ve glutamatın (epileptik nöbetlerin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynayan nörotransmiter) patolojik salıverilmesini inhibe etmenin yanında, glutamatın meydana getirdiği aksiyon potansiyel deşarjlarını da inhibe eder. Farmakodinamik etkiler: İlaçların merkezi sinir sistemi üzerindeki etkilerini değerlendirmek için tasarlanan testlerde, sağlıklı gönüllülere verilen 240 mg lamotrijin kullanımından elde edilen sonuçlar, plasebodan farklı olmamıştır, oysa hem 1000 mg fenitoin hem de 10 mg diazepam TM: Lamictal GlaxoSmithKline şirketler grubunun tescilli markasıdır. önemli ölçüde ince görsel motor koordinasyonu ve göz hareketlerini bozmuş, beden salınımlarını artırmış ve sübjektif sedatif etkiler yaratmıştı. Bir başka çalışmada, 600 mg tek doz oral karbamazepin önemli ölçüde ince görsel motor koordinasyonu ve göz hareketlerini bozarken, beden salınımalarını ve kalp atım hızını da artırmıştır, oysa 150 mg ve 300 mg dozlarındaki lamotrijinle elde edilen sonuçlar plasebodan farklı olmamıştır.
Farmakokinetik özellikler: Absorpsiyon: Lamotrijin önemli bir ilk geçiş metabolizması olmaksızın bağırsaktan hızla ve tamamen absorbe olur. Doruk plazma konsantrasyonları ilacın oral yoldan alınmasından yaklaşık 2.5 saat sonra meydana gelir. Maksimum konsantrasyona ulaşma süresi besinlerle alındığında hafif gecikirse de, absorpsiyon derecesi besinlerden etkilenmez. Farmakokinetiği test edilen en yüksek tekli doz olan 450 mg’a kadar lineerdir. Kararlı durum maksimum konsantrasyonu, kişiler arasında fazla değişkenlik gösterirse de aynı kişide konsantrasyon değişikliği çok azdır. Dağılım: Plazma proteinlerine bağlanma yaklaşık %55 oranındadır; plazma proteinlerinden ayrılmanın toksisiteyle sonuçlanma olasılığı hemen hiç yoktur. Dağılım hacmi 0.92 ila 1.22 L/kg arasında değişir. Metabolizma: Lamotrijinin metabolizmasından sorumlu enzimler olarak UDP-glukuronil transferazlar tanımlanmıştır. Lamotrijin kendi metabolizmasını doza bağlı olarak çok az indükler. Ancak, lamotrijinin diğer antiepileptik ilaçların (AEİ) farmakokinetiğini etkilediğine ilişkin kanıt bulunmamaktadır ve veriler lamotrijin ve P450 enzimleri tarafından metabolize edilen ilaçlar arasında etkileşimin olası olmadığını göstermektedir. Eliminasyon: Sağlıklı yetişkinlerde ortalama kararlı durum klirensi 39±14 mL/dak’dır. Lamotrijinin klirensi başlıca metaboliktir ve glukuronid konjugatı takiben idrarla elimine olur. %10’undan azı değişmemiş olarak idrarla atılır. İlaçla ilgili maddenin sadece %2 kadarı feçesle atılır. Klirensi ve yarı ömrü dozdan bağımsızdır. Sağlıklı yetişkinlerdeki ortalama eliminasyon yarı ömrü 24 ila 35 saat arasındadır. Gilbert Sendromu olan hastalarda yapılan bir çalışmada, ortalama görünen klirens normal kontrollerle karşılaştırıldığında %32 oranında azalmıştır, fakat değerler genel popülasyonun aralığı dahilindedir. Lamotrijinin yarı ömrü beraberinde kullanılan ilaçlardan büyük ölçüde etkilenir. Ortalama yarı ömrü karbamazepin ve fenitoin gibi glukuronidasyon-indükleyici ilaçlarla birlikte verildiğinde yaklaşık 14 saate düşmekte, tek başına valproat ile birlikte verildiğinde ortalama yaklaşık 70 saate çıkmaktadır (Bkz. Kullanım Şekli ve Dozu ve İlaç Etkileşmeleri).
Özel Hasta Popülasyonları: Çocuklarda: Vücut ağırlığına göre ayarlanmış klirens, çocuklarda yetişkinlerde olduğundan daha yüksektir ve en yüksek değerlere beş yaş altı çocuklarda ulaşılmaktadır. Lamotrijinin yarı ömrü çocuklarda yetişkinlerde olduğundan daha kısa olup karbamazepin ve fenitoin gibi enzim indükleyici ilaçlarla birlikte verildiğinde yaklaşık 7 saatlik bir ortalama değerdedir ve tek başına sodyum valproat ile birlikte uygulandığında 45 ila 50 saat arası ortalama değerlere ulaşmaktadır (Bkz. Kullanım Şekli ve Dozu). Yaşlılarda: Aynı deneylere katılan epilepsi hastası gençlerin ve yaşlıların dahil edildiği bir popülasyon farmakokinetik analizinden elde edilen klinik sonuçlar yaşlılarda lamotrijinin klirensinin klinik açıdan önemli derecede değişmediğini göstermiştir. Tek dozlardan sonra klirens 20. yaşta 35 mL/dak’dan 70. yaşta 31 mL/dak’ya %12 oranında azalmıştır. 48 haftalık tedaviden sonraki azalma, genç ve yaşlı gruplar arasında 41 mL/dak’dan 37 mL/dak’ya olmak üzere %10 olarak gerçekleşmiştir. Buna ilaveten, lamotrijin farmakokinetiği 150 mg’lık tek dozu takiben 12 sağlıklı yaşlı denekte incelenmiştir. Yaşlılardaki ortalama klirens (0.39mL/dak/kg), 30 ila 450 mg arası tek dozlar sonrası yaşlı olmayan yetişkinlerle yapılan 9 çalışmadan elde edilen ortalama klirens (0.31 - 0.65 mL/dak/kg) değerleri arasında bulunmaktadır. Böbrek yetmezliği olan hastalarda: Kronik böbrek yetmezliği olan 12 gönüllüye ve hemodiyalize giren bir başka 6 bireye birer tek doz 100 mg lamotrijin verilmiştir. Ortalama CL/F sağlıklı gönüllülerdeki 0.58 mL/dak/kg ile karşılaştırıldığında, 0.42 mL/dak/kg (kronik böbrek yetmezliği), 0.33 mL/dak/kg (hemodiyaliz arasında) ve 1.57 mL/dak/kg (hemodiyaliz sırasında) olarak gerçekleşmiştir. Ortalama plazma yarı ömrü sağlıklı gönüllülerdeki 26.2 saat ile karşılaştırıldığında, 42.9 saat (kronik böbrek yetmezliği), 57.4 saat (hemodiyaliz arasında) ve 13.0 saat (hemodiyaliz sırasında) olarak gerçekleşmiştir. Ortalama olarak, vücutta mevcut olan lamotrijin miktarının yaklaşık %20’si (aralık = 5.6 - 35.1) 4 saatlik bir hemodiyaliz sırasında elimine edilmiştir. Bu hasta popülasyonu için, başlangıç lamotrijin dozları hastaların antiepileptik ilaç rejimine dayandırılmalıdır; azaltılmış idame dozları, anlamlı böbrek fonksiyon bozukluğu bulunan hastalarda etkili olabilir. Karaciğer yetmezliği olan hastalarda: Çeşitli derecelerde karaciğer yetmezliği olan 24 denek ve kontrol grubu olarak 12 sağlıklı denek üzerinde tek dozluk bir farmakokinetik çalışma gerçekleştirilmiştir. Lamotrijinin medyan görünür klirensi Derece A, B veya C (Child-Pugh Sınıflandırması) karaciğer yetmezliği olan hastalarda sırasıyla 0.31, 0.24 veya 0.10 mL/dak/kg iken, sağlıklı kontrollerde 0.34 mL/dak/kg olmuştur. Başlangıç, artırım ve idame dozları, genel olarak orta derece şiddetli (Child-Pugh derecesi B) karaciğer yetmezliği olan hastalarda yaklaşık %50 ve şiddetli (Child-Pugh derecesi C) karaciğer yetmezliği olan hastalarda yaklaşık %75 azaltılmalıdır. Artırım ve idame dozları klinik cevaba göre ayarlanmalıdır.


ENDİKASYONLARI


Epilepsi Yetişkinler (12 yaş üzeri): Lamictal epilepsi tedavisinde, parsiyel nöbetlerde ve tonikklonik nöbetleri ve Lennox-Gastaut Sendromu ile ilişkili nöbetleri de içeren jeneralize nöbetlerde, ek-tedavi veya monoterapi olarak endikedir. Çocuklarda (2-12 yaş arası): Lamictal epilepsi tedavisinde, parsiyel nöbetlerde ve tonik-klonik nöbetleri ve Lennox-Gastaut Sendromu ile ilişkili nöbetleri de içeren jeneralize nöbetlerde, ektedavi olarak endikedir. Yeni teşhis edilmiş pediatrik hastalarda ilk olarak monoterapi önerilmemektedir.Ek-tedavi sırasında epileptik kontrol sağlandıktan sonra beraberinde kullanılan antiepileptik ilaçlar (AEİ’lar) bırakılabilir ve hastalar Lamictal monoterapisine devam edebilirler.
Bipolar bozukluk Yetişkinler (18 yaş ve üzeri): Lamictal, bipolar bozukluğu olan hastalarda, özellikle depresif atakları önleyerek, duygu durum ataklarının önlenmesinde endikedir.


KONTRENDİKASYONLARI


Lamictal, lamotrijine ve ilacın bileşimindeki diğer maddelerden herhangi birine aşırı duyarlı olduğu bilinen kişilerde kontrendikedir


UYARILAR & ÖNLEMLER


Lamictal’in kullanımıyla ilgili hastaneye yatmayı ve tedavinin yarıda kesilmesini gerektiren ciddi döküntüler bildirilmiştir.
Steven- Johnson Sendromunu da içine alan döküntülerin görülme oranı pediatrik hastalarda (16 yaş altı) yaklaşık %1 (1/ 100) ve erişkinlerde %0.3 (3/ 1000)’dır. Dünya çapında ürünün pazara verilmesini takiben nadiren toksik epidermal nekrolizisi içeren ve/veya ölüme sebep olan deri döküntüleri bildirilmiştir. Ancak, bu vakaların oranları tahmin edilemeyecek kadar azdır.
Ciddi döküntü oranının pediatrik hastalarda erişkinlere göre oldukça fazla olması, Lamictal’in Lennox- Gastaut Sendromuyla ilişkili nöbetleri olan 16 yaşın altındaki pediatrik hastalardaki kullanımında dikkatli olunması gerekliliğini açıklar. (Bkz. Endikasyonları)
Lamictal’e bağlı döküntülerin şiddetini veya meydana gelme riskini, önceden kestirmek için yaştan başka belirlenmiş faktör henüz yoktur. Döküntü riskini arttırabilecek , kanıtlanmayan öneriler vardır:
1) Lamictal ile valproik asitin ikili tedavisi
2) Lamictal’in önerilen başlangıç dozunu aşma ya da
3) Lamictal’in önerilen doz arttırımını aşma.
Bununla birlikte vakalar, bu yukarıdaki faktörlerin yokluğunda da bildirilmiştir. Lamictal’e bağlı hayatı tehdit edici vakaların hemen hemen hepsi, tedavinin başlamasını takiben 2. ile 8. haftalarda ortaya çıkar. Buna rağmen, tek tek vakalar 6 ay gibi uzun tedaviden sonra da bildirilmiştir.
Buna göre, tedavi süresi, döküntünün ilk ortaya çıkmasıyla yaklaşan, potansiyel riskin önceden kestirilmesi ilişkili değildir.
Lamictal ile meydana gelen iyi huylu döküntülere rağmen, hangi döküntülerin hayatı tehdit edici ya da ciddi olabileceğini önceden kestirmek mümkün değildir.
Döküntünün ilaçla ilişkili olmadığı kesin olmadıkça, Lamictal ilk döküntü işaretinde kesilmelidir.
Tedavinin kesilmesi döküntünün hayatı tehdit edici hale gelmesini ya da daimi sakatlığı önlemeyebilir.



Deri döküntüsü Lamictal tedavisi başlangıcından sonra genellikle ilk 8 hafta içinde oluşan advers deri reaksiyonları bildirilmiştir. Bu döküntülerin büyük kısmı hafif ve sınırlıdır, ancak hastaneye yatırmayı ve Lamictal tedavisinin kesilmesini gerektiren ciddi döküntüler de bildirilmiştir. Bunlar; Stevens Johnson sendromu (SJS) ve toksik epidermal nekroliz (TEN) gibi potansiyel olarak yaşamı tehdit edici döküntüleri de içerir. (Bkz. Yan Etkiler/Advers Etkiler).
Mevcut Lamictal dozaj önerilerini kullanan çalışmalara katılan yetişkinlerde ciddi deri döküntüleri insidansı 500 epilepsi hastasında 1’dir. Bu vakaların yaklaşık yarısı SJS olarak bildirilmiştir (1/1000).
Bipolar bozukluğu olan hastalarda yapılan klinik çalışmalarda, ciddi döküntü insidansı yaklaşık 1/1000’dir. Çocuklarda ciddi deri döküntüleri riski yetişkinlerdekinden yüksektir.
Bazı çalışmalardan elde edilen mevcut verilere göre epileptik çocuklarda hastaneye yatma ile ilişkili döküntü insidansının 1/300 ile 1/100 arasında olduğu ileri sürülmektedir.
Çocuklarda, döküntünün ilk oluşumu enfeksiyon ile karıştırılabilir. Hekim, tedavinin ilk 8 haftasında döküntü semptomları ve ateş gelişen çocuklarda ilaç reaksiyonu olasılığını göz önünde bulundurmalıdır.
Ilave olarak, tüm döküntü riskinin aşağıdakilerle güçlü ilişkisi olduğu gösterilmiştir: - Yüksek lamotrijin başlangıç dozları ve lamotrijin tedavisinde önerilen doz artırımının aşılması (Bkz. Kullanım Şekli ve Dozu) - Beraberinde valproat kullanımı (Bkz. Kullanım Şekli ve Dozu)
Döküntü gelişen tüm hastalar (yetişkin ve çocuk ) derhal değerlendirilmeli ve döküntünün ilaca bağlı olmadığı açıkça belli değilse lamotrijin hemen kesilmelidir. Daha önce Lamictal ile tedaviye bağlı döküntü nedeniyle tedavisi kesilen hastalarda beklenen yararları riskinden açık olarak fazla değilse tekrar Lamictal tedavisine başlanması önerilmez.
Döküntü; ateş, lenfadenopati, fasiyal ödem ve kan ve karaciğer anormallikleri gibi çeşitli sistemik semptomlarla birlikte görülen hipersensitivite sendromunun bir parçası olarak da bildirilmektedir. (bkz. Yan Etkiler/Advers Etkiler). Sendrom, klinik şiddet açısından geniş bir yayılım gösterebilir ve nadiren dissemine intravasküler koagülasyona ve multiorgan bozukluğuna neden olabilir. Önemle değinilmesi gereken nokta, döküntü olmasa dahi hipersentivitenin erken belirtilerinin (ör: ateş, lenfadenopati) olabileceğidir. Eğer bu gibi belirtiler ve semptomlar varsa hasta hemen değerlendirilmelidir ve eğer alternatif bir etyoloji mevcut değilse Lamictal kesilmelidir.
Hormonal kontraseptifler
Hormonal kontraseptiflerin Lamictal etkinliğine etkisi: Etinil östradiol/levonorgestrel (30 mcg/150 mcg) kombinasyonunun lamotrijinin klirensini yaklaşık iki misli artırarak lamotrijin düzeylerinin azalmasına yol açtığı gösterilmiştir (Bkz. İlaç Etkileşmeleri).Titrasyonu takiben, maksimal bir terapötik yanıt için daha yüksek idame dozları (2 misli kadar) gerekebilir. Lamotrijin glukuronidasyon indükleyicisi almayan ve bir haftalık inaktif ilaç içeren (ör. ilaçsız hafta) bir hormonal kontraseptif alan kadınlarda, inaktif ilaç haftasında lamotrijin düzeylerinde kademeli olarak geçici artışlar meydana gelebilir. Bu artışlar lamotrijin doz artışları inaktif ilaç haftasından önceki günlerde veya bu hafta içinde yapılırsa daha fazla olacaktır. Dozaj talimatları için ‘Kullanım Şekli ve Dozu, Özel Hasta Popülasyonları için Genel Doz Önerileri’ne bakınız.Klinisyenler Lamictal tedavisi sırasında hormonal kontraseptiflere başlayan veya durduran kadınların klinik tedavisini uygun şekilde yönetmelidir ve lamotrijin doz ayarlaması gerekebilir. Diğer oral kontraseptifler ve hormon replasman tedavileri (HRT) çalışılmamıştır, ancak bunlar da lamotrijinin farmakokinetiğini benzer şekilde etkileyebilirler.
Lamictal’in hormonal kontraseptif etkiye etkisi: 16 sağlıklı gönüllüde yapılan bir etkileşim çalışmasında lamotrijin ve hormonal kontraseptif (etinilöstradiol/levonorgestrel kombinasyonu) birlikte uygulandığında, levonorgestrel klirensinde önemsiz artışlar ve serum FSH ve LH ‘da değişiklikler olmuştur (Bkz. İlaç Etkileşmeleri). Bu değişikliklerin overlerin ovülasyon aktivitesine etkisi bilinmemektedir. Ancak, hormonal preparatlarla birlikte Lamictal alan bazı hastalarda bu değişikliklerin kontraseptif etkinliğin azalmasına yol açma olasılığı göz ardı edilemez. Bu bakımdan hastalar beklenmeyen kanamalar gibi menstrual düzendeki değişiklikleri hemen bildirmeleri konusunda uyarılmalıdır.
Dihidrofolat redüktaz Lamotrijin dihidrofolat redüktazın zayıf bir inhibitörüdür, bu nedenle uzun süreli tedavide folat metabolizmasıyla etkileşim gösterme olasılığı vardır. Buna rağmen, Lamictal, insanda uzun süreli uygulama sırasında, hemoglobin konsantrasyonunda, ortalama korpüsküler hacim (MCV) veya serum veya eritrosit folat konsantrasyonlarında bir yıla kadar veya eritrosit folat konsantrasyonlarında beş yıla kadar belirgin değişiklikler oluşturmamıştır.
Böbrek yetmezliği Son dönem renal yetmezliği olan bireylerde yapılan tek doz çalışmalarında lamotrijin plazma konsantrasyonları anlamlı derecede değişmemiştir. Ancak, glukuronid metabolitinin birikmesi beklenebileceğinden, renal yetmezliği olan hastalar tedavi edilirken dikkatli olunmalıdır.
Lamotrijin içeren bir başka preparatla tedavi edilen hastalar Lamictal, lamotrijin içeren bir başka preparatla tedavi edilen hastalara doktora danışmadan verilmemelidir.
Epilepsi Diğer antiepileptik ilaçlarda olduğu gibi Lamictal'in aniden kesilmesi nöbetlerin geri gelmesini tetikleyebilir. Eğer güvenilirliği ilgilendiren bir nedenle (ör: döküntü) ani ilaç kesilmesi gerekmiyorsa, Lamictal dozu iki haftalık bir sürede kademeli olarak azaltılmalıdır. Literatürde, status epileptikus gibi çok şiddetli konvülsif nöbetlerin rabdomiyolizis, multiorgan disfonksiyonu ve dissemine intravasküler koagülasyon, bazen fatal sonuçlara neden olabileceğine dair raporlar bulunmaktadır. Benzer vakalar Lamictal kullanımı ile de oluşabilir.
Bipolar Bozukluk İntihar girişimi olasılığı, bipolar bozuklukta doğaldır ve yüksek risk taşıyan hastaların yakından denetimi ilaç tedavisine eşlik etmelidir.
Gebelik ve emzirme döneminde kullanımı: Gebelik kategorisi C. Lamictal’in insan fertilitesi üzerine etkisi hakkında hiçbir deneyim bulunmamaktadır. Çok sayıda prospektif gebelik kayıtlarından elde edilen pazarlama sonrası veriler, gebeliğin ilk üç ayında Lamictal monoterapisine maruz kalan 1000’in üzerinde kadının gebelik sonuçlarını içermektedir. Veriler, genel popülasyon ile karşılaştırıldığında majör doğum defektleri riskinde artış göstermemiştir. Lamictal’in politerapi kombinasyonları içinde kullanımından elde edilen veriler, diğer ajanlarla ilişkili malformasyon riskinin beraberinde Lamictal kullanımı ile etkilenip etkilenmediğini değerlendirmek için yetersizdir.
Diğer ilaçlarda olduğu gibi, Lamictal'in gebelikte kullanımına ancak beklenen yararın, fötüse olan muhtemel riskinden daha fazla olduğu durumlarda kullanılmalıdır.
Gebelik sırasındaki fizyolojik değişiklikler lamotrijin düzeylerini ve/veya terapötik etkisini etkileyebilir.Gebelik sırasında lamotrijin düzeylerinin azaldığına dair raporlar bildirilmiştir. Lamictal tedavisi sırasında gebe kadınlara uygun klinik tedavi sağlanmalıdır.
Emzirme döneminde lamotrijin kullanımı ile ilgili sınırlı veri bulunmaktadır. Anne sütüne geçen lamotrijin konsantrasyonu genellikle serum konsantrasyonunun %40-60'ı oranında olduğunu ön araştırmalar göstermektedir. Bu şekilde anne sütü alan az sayıda bebek bilinmektedir ve lamotrijinin ulaştığı serum konsantrasyonlarında farmakolojik etkiler oluşabilir. Emzirmenin potansiyel faydaları, bebekte oluşabilecek potansiyel advers etki riski karşısında değerlendirilmelidir.
Araba ve makina kullanma becerisi üzerine etkisi: Iki gönüllü çalışmada lamotrijinin ince görsel motor koordinasyonu, göz hareketleri, vücut salınımı ve subjektif sedatif etkiler üzerine olan etkilerinin plasebodan farksız olduğu gösterilmiştir. Lamotrijinle yapılan klinik çalışmalarda, baş dönmesi ve diplopi gibi nörolojik özellik taşıyan advers olaylar bildirilmiştir. Bu nedenle, hastalar, araba veya makina kullanmadan önce lamotrijin tedavisinin kendilerini nasıl etkilediğine bakmalıdır.
Epilepsi Tüm antiepileptik ilaç tedavilerinin kişilere göre değişkenlik gösteren cevabından dolayı, hastalar araba kullanma ve epilepsi konusunu kendi hekimine danışmalıdır.


YAN ETKİLER


İstenmeyen etkiler, mevcut verilere dayanarak epilepsi ve bipolar bölümlerine ayrılmıştır. Ancak, lamotrijinin genel güvenilirlik profili dikkate alınırken her iki bölüme başvurulmalıdır.
İstenmeyen etkilerin sınıflandırılmasında şu sistem kullanılmıştır:- Çok sık (>1/10), sık (>1/100, <1/10), sık değil (>1/1000, <1/100), ender (>1/10,000, <1/1000), çok ender (<1/10,000)
Epilepsi Deri ve deri altı doku bozuklukları:
Monoterapi klinik deneylerinde: Çok sık: Deri döküntüsü.
Diğer klinik deneylerde: Çok sık: Deri döküntüsü. Ender: Stevens Johnson Sendromu. Çok Ender: Toksik Epidermal Nekroliz.
Çift-kör, ek tedavi klinik deneylerinde, deri döküntüsü Lamictal alan hastaların %10’unda ve plasebo alanların %5’inde meydana gelmiştir. Deri döküntüleri Lamictal alan hastaların %2’sinde tedavinin kesilmesine neden olmuştur. Döküntü genellikle makülopapüler görünüşte olup genellikle tedavinin başlamasından itibaren 8 hafta içinde meydana gelmiştir ve Lamictal’in kesilmesiyle düzelmiştir (Bkz. Uyarılar/Önlemler).
Ender olarak, Stevens Johnson sendromu ve toksik epidermal nekrolizi (Lyell Sendromu) de içeren ciddi, potansiyel olarak yaşamı tehdit eden deri döküntüleri bildirilmiştir. Hastaların çoğunluğunda ilacın kesilmesiyle düzelme olmakla beraber, bazı hastalarda geridönüşümsüz yara izleri ve ender vakalarda ölüm bildirilmiştir (bkz Uyarılar/Önlemler).
Tüm döküntü riskinin aşağıdakilerle güçlü ilişkisi olduğu gösterilmiştir:
- Yüksek lamotrijin başlangıç dozları ve lamotrijin tedavisinde önerilen doz artırımının aşılması (bkz Kullanım Şekli ve Dozu).
- Beraberinde valproat kullanımı, (Bkz Kullanım Şekli ve Dozu).
Döküntü aynı zamanda değişik sistemik semptomlarla ilgili olarak bir hipersensitivite sendromunun bir parçası olarak da bildirilmiştir (bkz Bağışıklık sistemi bozuklukları**).
Kan ve lenf sistemi bozuklukları: Çok ender: Nötropeni, lökopeni, anemi, trombositopeni, pansitopeni, aplastik anemi, agranülositoz içeren hematolojik anormallikler. Hematolojik anormallikler hipersensitivite sendromu ile ilgili olabilir veya olmayabilir (bkz Bağışıklık sistemi bozuklukları**).
Bağışıklık sistemi bozuklukları: Çok ender: Hipersensitivite sendromu** (ateş, lenfadenopati, fasiyel ödem, kan ve karaciğer anormallikleri, dissemine intravasküler koagülasyon , multiorgan disfonksiyonu gibi semptomlar dahil). ** Döküntü aynı zamanda aralarında ateş, lenfadenopati, fasiyel ödem ve kan ve karaciğer anormallikleri gibi çeşitli sistemik semptomlarla birlikte görülen hipersensitivite sendromunun bir parçası olarak da bildirilmiştir. Sendrom klinik şiddet açısından geniş bir yayılım gösterebilir ve nadiren dissemine intravasküler koagülasyona ve multiorgan bozukluğuna neden olabilir. Döküntü olmasa da hipersensitivitenin erken belirtilerinin (örneğin ateş, lenfadenopati) var olabileceği unutulmamalıdır. Bu gibi belirti ve semptomlar mevcutsa, hasta derhal değerlendirilmeli ve alternatif bir etiyoloji belirlenemezse Lamictal kesilmelidir.
Psikiyatrik bozukluklar: Sık: İritabilite. Sık değil: Agresyon. Çok ender: Tik, halüsinasyon, konfüzyon. Sinir sistemi bozuklukları: Monoterapi klinik deneylerinde: Çok sık: Baş ağrısı. Sık: Uyuşukluk, uykusuzluk, baş dönmesi, tremor. Sık değil: Ataksi. Diğer klinik deneylerde: Çok sık: Baş ağrısı, baş dönmesi. Sık: Nistagmus, tremor, ataksi, uyuşukluk, uykusuzluk. Çok ender: Ajitasyon, dengesizlik, hareketbozuklukları, Parkinson hastalığında kötüleşme, ekstrapiramidal etkiler, koreoatetosis, nöbet sıklığında artış. Lamictal’in önceden Parkinson hastalığı bulunan hastalarda Parkinson semptomlarını kötüleştirdiğine dair raporlar ve bu altta yatan koşula sahip olmayan hastalarda da ekstrapiramidal etkiler ve koreoatetosis görüldüğüne dair nadir raporlar bulunmaktadır.
Göz bozuklukları: Çok sık: Diplopi, bulanık görme. Ender: Konjunktivit. Mide-bağırsak bozuklukları: Monoterapi klinik deneylerinde: Sık: Bulantı. Diğer klinik deneylerde: Sık: Midebağırsak rahatsızlığı (kusma ve ishal dahil). Karaciğer-safra bozuklukları : Çok ender: Karaciğer fonksiyon testlerinde artış, karaciğer fonksiyon bozukluğu, karaciğer yetmezliği. Karaciğer fonksiyon bozukluğu genelde hipersensitivite reaksiyonlarıyla ilgili olarak meydana gelir, ancak açık hipersensitivite belirtileri olmaksızın nadir vakalar da rapor edilmiştir.
Kas-iskelet ve bağ dokusu bozuklukları: Çok ender: Lupus-benzeri reaksiyonlar. Genel bozukluklar ve uygulama bölgesi koşulları: Sık: Yorgunluk.
Bipolar Bozukluk
Aşağıdaki istenmeyen etkiler, lamotrijinin genel güvenilirlik profili için epilepside görülenlerle birlikte dikkate alınmalıdır.
Deri ve deri altı doku bozuklukları: Bipolar bozukluk klinik deneylerinde: Çok sık: Deri döküntüsü. Ender: Stevens Johnson Sendromu. Lamotrijinle yapılan bütün bipolar bozukluk çalışmaları (kontrollü ve kontrolsüz) göz önüne alındığında, lamotrijin alan hastaların %14’ünde deri döküntüleri meydana gelmiştir. Oysa, bipolar bozukluk olan hastalarda yapılan kontrollü klinik çalışmalarda, lamotrijin alan hastaların %9’unda ve plasebo alan hastaların %8’inde deri döküntüleri meydana gelmiştir.
Sinir sistemi bozuklukları: Bipolar bozukluk klinik deneylerinde: Çok sık: Baş ağrısı. Sık: Ajitasyon, uyuklama, baş dönmesi.
Kas-iskelet ve bağ dokusu bozuklukları: Bipolar bozukluk klinik deneylerinde: Sık: Artralji.
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesi koşulları: Bipolar bozukluk klinik deneylerinde: Sık: Ağrı, sırt ağrısı.BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE HEKİMİNİZE BAŞVURUNUZ.


ETKİLEŞİMLER


UDP-glukuronil transferazlar lamotrijinin metabolizmasından sorumlu enzimler olarak belirlenmiştir. Lamotrijinin hepatik oksidatif ilaç metabolize edici enzimleri klinikte belirgin olarak inhibe ettiğine veya indüklediğine dair herhangi bir kanıt bulunmamaktadır ve lamotrijin ve sitokrom P450 enzimleri tarafından metabolize olan ilaçlar arasında etkileşme beklenmez. Lamotrijin kendi metabolizmasını indükleyebilirse de, bu etki önemli oranda değildir ve belirgin klinik sonuçlara neden olması beklenmez.
Tablo 1. Lamotrijinin glukuronidasyonu üzerine diğer ilaçların etkileri


Lamotrijinin glukuronidasyonunu


önemli derecede inhibe eden
ilaçlar
Lamotrijinin glukuronidasyonunu önemli derecede indükleyen ilaçlar
Lamotrijinin glukuronidasyonunu önemli derecede inhibe etmeyen veya indüklemiyen ilaçlar
ww.uydulife.tv
crazyossie isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla

Bookmarks

Etiketler
lamictal dc 30 çiğneme tableti


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz Aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Dizayn ve Kurulum : Makinist
Forum SEO by Zoints

E-Marine Education | Vbulletin | Tosfed |
www.bilgivadisi.biz   www.bilgivadisi.biz