06.06.11, 03:29 | #1 |
Kur’an Ve Hutbe
Kur’an Ve Hutbe
Kur’an ve Hutbe dinlemedeki ölçü nedir? İbni Mesud: “İlim isterseniz Kur’an-ı Kerim’i karıştırın, çünkü evvelin ve ahirin ilmi oradadır.” “Kişinin kendi vaziyetini yoklamasına lüzum yok. Eğer Kuran’ı seviyor ve oradaki hükümler hoşuna gidiyorsa, Allah’ı ve Resulünü seviyor demektir. Eğer Kur’an-ı Kerim hoşuna gitmiyorsa, Allah’ı ve Peygamberi sevmiyor demektir.” Ebu Hureyre: “Hangi evde Kur’an-ı Kerim okunursa orada bolluk, bereket çoğalır. Şeytanlar uzaklaşır ve melekler oraya hücum eder. Hangi evde Kur’an okunmazsa o evde darlık, sıkıntı, huzursuzluk baş gösterir. Rahmet melekleri oradan uzaklaşır ve şeytanlar orayı istila eder.” Hasan-ı Basri : “Kuran’a sahip olmaktan daha üstün zenginlik ve Kuran’ı kaybetmekten daha aşağı fakirlik olamaz.” İbn-i Mesud: “Kur’an-ı Kerim hükmüyle amel edilmek için nazil olmuşken, onlar yalnız okumasını amel olarak kabul etmişlerdir.” Diyerek dikkatli olmak gereğini vurgulamıştır. Bazı kimseler Fatiha’dan başlayarak hiç yanılmamak şartıyla Kuran’ı sonuna kadar okudukları halde hükmü ile amel etmezler.” İhyau Ulumuddin, İ. Gazali GÖZYAŞLARI İLE KUR’AN OKUMAK Bütün ibadetler samimi ve ihsan kıvamında gözyaşları ile yerine getirilmeli. Kur’an-ı Kerim’de bu şöyle buyrulur: “Yüzleri üzere secde edip ağlarlar ve (Kur’anı okumak) onların huşuunu artırır.” İsra – 109 Kur’an okurken ağlamak müstehabtır. Zira Rasülü Ekrem Efendimiz şöyle buyuruyor: “Kur’an okurken ağlayın. Eğer ağlayamazsanız ağlar gibi yapın.” Böyle ihlasla yapılan ibadetlerin Allah katındaki makbuliyeti ve ecri kat kat yüksek olur. Allah müminlerin amelini zayi etmez. “Kur’an okunduğu zaman onu dinleyin ve susun ki size merhamet edilsin.” Araf 204 Kur’an okunduğu zaman onu kabul etmek ve gereğince amel etmek maksadıyla Kuran dinlenir. Çünkü onun sahip olduğu şerefli makam bunu zaruri kılar. Kuran’ı Kerim tilaveti sırasında, ona gereken tazimi göstermek ve tam olarak dinlemek için susun ve bitinceye kadar gereken adabı yerine getirin. Fâkihler, Kur’an kırâtından maksadın düşünmek tefekkür etmek ve gereğiyle amel etmek olduğunu söylemişler. Bu ise ancak susmak ve dinlemekle hâsıl olur. İşte bu yüzden imama uyanın susması vaciptir. Cuma hutbesi de bunun gibidir. Cuma hutbesi cemaate bir öğüt ve nasihat olması için konulmuş ve gereken istifadenin sağlanması gayesiyle onu dinlemek vacip olmuştur. Hutbe de bu ayetin hükmüne dâhildir. Çünkü hutbede de Kur’an kıratı söz konusunudur. Biz Kur’an kıratı ve hutbe hakkında şüpheli bir delil sabit olsa bile hürmeti kabul edip ihtiyat yolunu tutarak bu ayetin zahiri ile amel ederiz. Hatip hutbede Peygamber Efendimize salavat getirse dahi cemaat dinler ve susar. Çünkü o da hutbenin bir parçasıdır. Hutbenin diğer kısımlarında nasıl davranırsak onda da öyle davranırız. Fakat hatip: “Ey insanlar ona salatü selam getirin.” Ahzab 56 ayetini okuyunca, cemaat dilini hareket ettirmeden içinden salatü selam getirir. Böylece hem salavat getirip, hem de susmak suretiyle her iki emri de yerine getirmiş olurlar. Günümüzde minberde imam efendiler dua ederken. Cemaatin hutbe esnasındaki suskunluğunu muhafaza etmesi hutbe adabına uygun olur. Tatar Haniye’de şöyle denilmiştir: “Hatip hutbede duaya başladığı zaman cemaatin ellerini kaldırması dillerini kıpırdatması caiz değildir. Fakat kalben dua etmek ve salavat getirmekte bir beis yoktur.” Hadisi şerifte Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor. “Cuma günü imam (cemaate) hitap ederken arkadaşına “sus bile desen boş konuşmuş olursun” Buhari Müslim. İmamı Nebevi demiştir ki: “Bu hadis hutbe esnasında her türlü konuşmayı yasaklamıştır. Dolayısıyla hutbe esnasında konuşan birini sözle değil işaretle susturmak gerekir.” Bir mekânda Kur’an okuyan tekse oraya uğrayanların hepsi onu dinlemek mecburiyetindeler. Eğer okuyanlar birden çoksa dinlemek zor olacağından mecburiyet ortadan kalkar. Toplu olarak Kur’an okumak mekruh sayılmıştır. Çünkü bu durumda hem dinleme hem de susma emri terk edilmiş olur. Böyle yapmakta bir sakınca olmadığını söyleyenler olmakla beraber Halebinin Eş Şerhul Kebirde okunan Kuran’ı susup dinlemenin farz-ı kifaye olduğu doğrultudadır.(Ruhul Beyan tefsiri cilt 6) Elmalılı tefsinde ise bu ayeti celileyi şöyle açıklamıştır: “Ey müminler hatta ey insanlar Kur’an kıraat edildiği vakit namazda veya hutbede veya herhangi mecliste hemen kulak verip onu dinleyin ve ağzınızı tutup susun ki rahmete kavuşasınız, zira susmak iyi dinlemeye, iyi dinlemek basirete, basiret imana ve amele, iman ve amel de rahmet ve nimeti ilahiyyeye vesiledir. EUZÜ ÇEKMEK Kuran okumaya başlayan kimse Allah ile konuşmaya başladığından, lüzumsuz konuşma dedi-kodu, çekiştirme ve iftira gibi lisana aid kirlerden dilini temizlemelidir. Dil bu tür kirlerden ancak euzü çekmekle temizlenir. Marifet ehli âlimler der ki : “ İstiaze, Allah’a yaklaşmak için vesile, ondan korkanlar için sığınak, günahkarlara tutanak, helaka uğramış olanlara barınak, âşıklara gönül aydınlığıdır.” Ayeti celilede Allahu Teala: “Kur’an okuduğun zaman kovulmuş şeytandan Allah’a sığın.” Nahl 98 buyuruyor. Cebrail aleyhisselam’ın Peygamber Efendimize getirdiği şeylerin ilki istiaze (Euzü billahi mineşşeytanirracim) besmele ve “Rabbının adıyla oku” Alak 1 ayetidir. Euzü, sığınırım, eman dilerim, yardım talep ederim gibi anlamlara gelir. Aklı başında olan kimse eüzü çekerken, insan, cin ve hayvanlardan gelebilecek her türlü şerri düşünerek bunların getireceği sayısız zarar olduğunu kavrar ve yaratılmışların gücüyle bunları uzaklaştırmanın mümkün olmayacağını anlayarak korkulacak her türlü afet bela ve benzerlerinden kâdir olan Allah’a sığınır. Peygamberimiz’in bir istiazesi şöyledir: “Allah’ım acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten, gafletten, zilletten, küfürden sana sığınırım.” Buhari Allahım ümmeti Muhammedi Kuran’a mahkum eyle. Amin. ww.uydulife.tv
__________________
♥♥(¯`´•.¸(¯`´•.¸ ________ღ♥♥ღ_________ ¸.•´´¯)¸.•´´¯)♥♥ ♥♥---==-♥♥°° ÑE MUTLU TÜRKÜM DİYENE°°♥♥-==---♥♥ ♥♥(_¸.•´´(_¸.•´´ ¯¯¯¯¯¯¯¯ღ♥♥ღ¯¯¯¯¯¯¯¯¯ `´•.¸_)`´•.¸_)♥♥
|
|
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|