22.04.09, 19:21 | #11 |
Hoca Fakih Mescidi (Merkez)
Konya Hoca Fakih Mahallesi’nde, Yaka Bağları’na giden yolla Beyşehir’e giden yolun ayırım noktasında bulunmaktadır. Kitabesi günümüze gelememiştir. İ.Hakkı Konyalı kapı kitabesinin 1909’da çalındığını yazmıştır. Mescidin kimin tarafından yaptırıldığı ve yapım tarihi kesin değildir. Şer’iyye Sicil Defterlerinde bu mescidin iki onarım kaydına rastlanmıştır. Buradan da mescidin yanında zaviye, türbe ve hamam olduğu öğrenilmiştir. Bunlardan günümüze yalnızca mescit ve türbe gelebilmiştir. Bu mescit, Anadolu Selçuklu dönemi Mutasavvıflarından Türkmen Dervişi Ahmet Fakih’in (Fakih Kudbüddin) şehir dışında yaptırdığı zaviye çevresindedir. Mescit avlu kapısından yaklaşık 15 m. içeride, bir bahçenin ortasında bulunmaktadır. Günümüze gelen bu mescit ile türbenin mimari bir değeri kalmamıştır. Önündeki son cemaat yeri dört ağaç direkle taşınan ahşap örtülüdür. İbadet mekânından son cemaat yerine iki sıra halinde dört pencere açılmıştır. Giriş kapısının söveleri beyaz mermer, kemeri ise beyaz ve mor mermerlerden meydana gelmiştir. Mescidin giriş kapısı üzerinde bulunan kalıntılardan mavi çinilerle kaplı olduğu sanılmaktadır. Giriş kapısının sağında bir sarnıç, solunda da bir çeşme bulunmaktadır. Mescit moloz taştan olup, kare planlıdır. İbadet mekânının üzeri iki ahşap direğe oturan bir çatı ile örtülü olduğu tamirat kayıtlarından öğrenilmektedir. Bugün mescidin üzeri kırma bir çatı ile örtülüdür. Mescidin minaresi yoktur. Hoca Fakih mescidi ve türbesi Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1990 yılında restore edilmiştir. Karatay Mescidi (Karatay) Konya il merkezi dışında Şeker Fabrikası’nın yanında bulunan bu mescidi XIII.yüzyılın ortalarında Emir Celaleddin Karatay’ın kardeşi Kemaleddin Turumtaş yaptırmıştır. Kitabesi günümüze gelememiştir. Vakıf kayıtlarından da yeterli bilgi edinilememiştir. Mescit kesme taştan, kare planlı olup, üzerini tuğla kubbe örtmektedir. Bu kubbenin oldukça geniş olan Türk üçgenleri dikkat çekicidir. Ayrıca mescit önündeki son cemaat yeri de yapıya göre çok büyük tutulmuştur. Mescitteki bu uyumsuzluklar yapının değişik dönemlerde elden geçirildiğini göstermektedir. Tahir ile Zühre Mescidi (Meram) Tahir ile Zühre Mescidi’nin kitabesi günümüze gelememiştir. Yapı üslubundan XIII.yüzyılın sonlarında Sahip Ata’nın torunları tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır. Sahip Ata’nın torunlarının yanındaki türbede gömülü olduğu sanılmaktadır. Bu konuda yeterli bir bilgiye kaynaklarda rastlanmamıştır. Mescit kareye yakın dikdörtgen planlıdır. Giriş kapısı zengin mukarnas frizleri ile bezenmiştir. Günümüze gelen izlerden firuze, lacivert, mor çini mozaiklerle kaplı olduğu anlaşılmaktadır. İbadet mekânındaki mihrap alçı ve süslemeli olup, geometrik motiflerle de bezenmiştir. Beyhekim Mescidi (Selçuklu) Konya Beyhekim (Devlethan Mahallesi) Mahallesi’nde bulunan bu mescidin kitabesi günümüze gelememiştir. Bununla beraber, mescide ismine veren Beyhekim’in Hz. Mevlana’nın yakınında olan ve Onun ölümüne kadar hekimliğini yapmış olan Nahçıvanlı Hekim Ekmelüddin olduğu söylenmektedir. Beyhekim Mescidi ve Türbesi olan bu yapı, kubbeli bir ibadet mekânı ile ona bitişik üç bölümden meydana gelmiştir. Birbirinden farklı şekilde ve ölçüdeki iki pencere arasına mescidin giriş kapısı açılmıştır. Mescidin doğu cephesi oldukça itinalı kesme taş işçiliğine sahip olmasına rağmen burası oldukça sadedir. Girişin sağındaki pencere Hekim Ekmelüddin’in türbesine açılmaktadır. Mescidin ve türbenin ağaç işçiliği yönünden son derece önemli olan ahşap kapı ve pencere kanatları Konya’daki Selçuklu devri Taş ve Ahşap Eserleri Müzesi’ndedir. Mescidin ibadet mekânına 2.60x4.08 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı, taş döşemeli bir mekândan girilmektedir. Bunun tam karşısında girişin kapısı bulunmaktadır. Duvarlardaki izlerden çevresinin çinilerle kaplı olduğu anlaşılmaktadır. Girişin güneyinde dikdörtgen planlı tonoz örtülü 2.50x3.40 m. ölçüsünde bir oda bulunuyorsa da bunun fonksiyonu anlaşılamamıştır. Bu odanın karşısında kuzeydoğu köşesinde Hekim Ekmelüddin’e ait sanduka bulunmaktadır. Mescidin ibadet mekânı kareye yakın dikdörtgen planlı olup, üzeri tuğladan bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbenin ortasında çinili bir göbek, çevresinde de palmetlerden oluşmuş motifler ve çiçekli bir kufi yazı bulunmaktadır. Mescidin en ağırlıklı merkezi çinili mihrabıdır. Üzeri stalâktitli, yanlarında iki sütunçenin yer aldığı profilli bir niş mihrabı çerçevelemektedir. Mozaik çini tekniğinde yapılmış levhalarla kaplı olan eser XIX.yüzyılın sonlarında Berlin Müzesi’ne kaçırılmıştır. Beyhekim Mescidi 1964 yılında yerel bir derneğin yardımı ile Konya Müzesi tarafından onarılmaya başlanmış, daha sonra bu onarım Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kısmen tamamlanmıştır. Son onarımda mescidin yıkılma tehlikesi gösteren bölümleri çimento ile koruma altına alınmıştır. Şerafeddin Camisi (Karatay) Konya Hükümet Konağı’nın kuzeyinde bulunan bu camiyi XIII.yüzyılın ortalarında Şeyh Şerafeddin Mesud yaptırmıştır. Cami 1336 yılında tamamen yıktırılmış, Çavuşoğlu Mehmet Bey tarafından yeniden yaptırılmıştır. Osmanlı döneminde de Memi Bey tarafından yıktırılan bu cami 1636 yılında eski temelleri üzerine yeniden yaptırılmıştır. Cami kesme taş duvarlı olup, duvarlarında yer yer Selçuklu devri mozaik çinileri görülmektedir. İbadet mekânını on adet payenin taşıdığı merkezi bir kubbe örtmektedir. Bu kubbe güneyden yarım bir kubbe ile desteklenmiştir. Mihrabın bulunduğu kısım da yarım kubbe ile örtülü olup, bu bölüm dışarıya taşkın şekildedir. Caminin güney kısmı dışında kalan bölümlerinde ikinci kat mahfilleri bulunmaktadır. Caminin kuzeyinde altı mermer sütunun taşıdığı üzeri kubbeli, yedi bölüm halinde son cemaat yeri bulunmaktadır. Giriş kapısı mermer söveli olup, stalaktitlidir. Bu kapının dışında doğu ve batı yönlerinde de birer kapı daha açılmıştır. Caminin mihrap ve minberi mermerdendir. İç mekândaki yarım kubbeler tromplar ve merkezi kubbe XIX.yüzyılda yapılmış kalem işleri ile bezenmiştir. Caminin tek şerefeli minaresi yapımından sonra, Osmanlı döneminde eklenmiştir. Caminin güneyindeki Şeyh Şerafeddin Mesud’un kümbet şeklindeki türbesi XX.yüzyılın başlarında yıktırılmıştır. Kadı Mürsel (Hacı Hasan) Camisi (Meram) Konya Hükümet Konağı’nın batısında bulunan bu camiyi, kitabesinden öğrenildiğine göre Karamanoğlu Mehmet Bey zamanında Hacı Mustafa oğlu Mürsel Bey 1409 tarihinde yaptırmıştır. Cami moloz ve kesme taştan, dikdörtgen planlı olup, yüksek bir subasman kaide üzerindedir. İbadet mekânının üzeri çatı ile örtülmüştür. Yapılan onarımlar sonucunda özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir. Şems-i Tebrizi Camisi (Karatay) Konya Karatay ilçesinde, Şerafeddin Camisi’nin kuzeyinde, eskiden mezarlık olan Şems Parkı’nın içerisinde bulunan Şems-i Tebrizi Camisi’nin kitabesi günümüze gelemediğinden ilk yapım tarihi bilinmemektedir. Yapının XIII.yüzyılda yapıldığı bilinmektedir. Bu cami Abdürrezzakoğlu Emir İshak Bey tarafından yanındaki mescit ile birlikte 1510 yılında genişletilmiş ve yeniden yapılmıştır. Bugünkü cami moloz taştan, dikdörtgen planlıdır. Yanında camiye bitişik olan türbe eyvan şeklinde olup, üzeri sekizgen piramidal tuğladan bir külah ile örtülmüştür. İç mekânında bezemeye rastlanmamaktadır. Türbenin altında mumyalık kısmı bulunmaktadır. Nakiboğlu Camisi Konya Nakiboğlu Mahallesi’nde bulunan bu cami vakfiyesinden öğrenildiğine göre; Konya Müftüsü Nakib’ül Seyyid İbrahim tarafından 1762 yılında yapılmıştır. Cami moloz taştan yapılmış olup, kare planlı ve üzeri ahşap çatılıdır. Yanındaki minaresi Nakib’ül Hac Seyyid İbrahim oğlu Mehmet Emin tarafından 1764 yılında yaptırılmıştır. Cami zamanla harap olmuş, 1926 yılında minaresi dışında kalan bölümleri tamamen yıktırılarak yeniden yaptırılmıştır. Bugünkü hali ile mimari yönden hiçbir özellik taşımamaktadır. Hacı Ferruh Camisi (Akça Cami) Konya Aksine Mahallesi’nde, Taş Cami Caddesi’nde bulunan bu cami, kitabesinden öğrenildiğine göre; Selçuklu Sultanı I.İzzeddin Keykavus zamanında Hacı Ferruh tarafından 1215 yılında yaptırılmıştır. Kesme taştan yapılmış olduğundan ötürü halk arasında Taş Camisi olarak da tanınmaktadır. Duvarları bütünüyle taştan yapılmıştır. Giriş kapısı mermer üzerine geometrik bezemelidir. Kare planlı olan caminin kubbesi yıkıldığından üzeri ahşap bir çatı ile örtülmüştür. Mihrap taş işçiliği yönünden önemlidir. Hacı Ferruh’un mezarı caminin bitişiğindedir. Piri Mehmet Paşa Camisi Konya Piripaşa Mahallesi’nde bulunan bu camiyi Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman devri vezirlerinden Piri Mehmet Paşa 1523 yılında yaptırmıştır. Cami klasik Osmanlı mimarisi üslubunda yapılmıştır. Kare planlı olup, üzeri kubbe ile örtülmüştür. Caminin doğusunda üç kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Son cemaat yerinden ibadet mekânına giriş kapısı mermer söveli ve bezemelidir. Caminin mihrabı boyanmış ve özelliğini kaybetmiştir. Yanındaki minaresi taş kaide üzerine yuvarlak tuğla örülü ve tek şerefelidir. Caminin bitişiğinde Şeyh Siyavuş’a ait türbe bulunmaktadır. Doğusundaki Piri Paşa Medresesinden ise günümüze hiçbir iz gelememiştir. Ovalıoğlu (Çelik Paşa) Camisi Konya Ovalıoğlu Mahallesi’nde bulunan bu camiyi Konya Valisi Mehmet Paşa 1764 yılında yaptırmıştır. Moloz ve kesme taştan yapılan cami kare planlıdır. Mihrabı Kütahya çinileri ile bezelidir. Yanındaki minaresi taş kaide üzerine yuvarlak gövdeli olup, orijinal biçimi ile günümüze ulaşmıştır. Cevizaltı Mescidi Konya Cevizaltı Mahallesi’nde bulunan bu cami Konya Müftüsü Abdullah Vahdi tarafından 1880 yılında yaptırılmıştır. Moloz taştan yapılan dikdörtgen planlı mescidin üzeri ahşap bir çatı ile örtülüdür. Mimari yönden bir özellik taşımayan bu caminin mihrabı mermer stalaktit dolgulu ve Selçuklu özelliklerini yansıtmaktadır. Bu mihrabın bir başka Selçuklu eserinden buraya getirildiği sanılmaktadır. Amber Reis (Feridiye) Mescidi (Meram) Konya Feridiye Mahallesi’nde İstasyon Caddesi üzerinde bulunan bu camiyi Selçuklu döneminde Şehabeddin Amber yaptırmıştır. XIII.yüzyıl eseri olan bu cami zamanla harap olmuş, 1911 yılında yıktırılmış ve 1913 yılında yeniden yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı olan caminin üzeri ahşap çatı ile örtülüdür. Mihrap ve duvarlarının iç yüzlerinin bir bölümü Kütahya çinileri ile bezenmiştir. Yanında tuğla gövdeli, tel şerefeli minaresi bulunmaktadır. Mescidin yakınındaki Selçuklu döneminde yapılmış Şehabeddin Amber Reis’in XIII.yüzyıla tarihlenen türbesi XIX.yüzyılın başlarında yıkılmıştır. ww.uydulife.tv
|
|
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|