22.04.09, 19:40 | #61 |
Konya otogarı çoğunuz muhakkak uğramışsınızdır.
Bu resimdekilerde Konyamızın Silleli Seymenleri.Sille Konya çok eski bir yerleşke olup bizans imparatorluğundan kalma mezar ve kiliseler bulunmaktadır.Çok güzel bir piknik alanı ve göl manzarası vardır. ww.uydulife.tv
|
|
22.04.09, 19:40 | #62 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Konya'da Ramazan Sofraları İçin Hazırlanan Yemekler
Türk mutfağı uzmanı Nevin Halıcı, Konya’da ramazan sofralarının ayrı bir önem taşıdığını, iftar sofralarının 2 kısımdan oluştuğunu ifade etti. Halıcı, “İftariyelik denilen ilk kısım, insanların oruçtan çıkıp hemen yemek yiyerek rahatsız olmamaları amacıyla yapılıyor. Bir anlamda yemeğe hazırlık olarak görülen, mideyi uyaran iftariyelikler, reçel, peynir ve zeytin çeşitleri, sıcak pide, pastırma ve sucuktan oluşuyor. İftariyelik bitince akşam namazı kılınıyor. Daha sonra ana yemek yeniliyor” dedi. Ana yemeğe genellikle yoğurt çorbasıyla başlandığını belirten Halıcı, “Sofrada ayrıca su böreği, baklava, bol meyve, hoşaf, sarmalar ve pilav olur. Misafir ağırlanırken bütümet mutlaka olur. Kaburga veya kolun haşlanıp ardından kızartılmasıyla hazırlanan bütümet, yazları patlıcan kışları ise patatesle servis edilir’ diye konuştu. Sahur yemeklerinde birkaç yıl öncesine kadar genellikle börek yenilip hoşaf içildiğini bildiren Halıcı, hoşafın yerini yavaş yavaş çayın almaya başladığını söyledi ww.uydulife.tv
|
|||||||||
22.04.09, 19:41 | #63 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Konya Ilgın İlçesi
ILGIN Konya Ilgın İlçesi Yüzölçümü : 1394 km2 Nüfusu : 78.075 İlçe Merkezi : 26.586 Köyler : 51.489 Rakım : 1092 m. Ilgın; günümüzden 3500 yıl önce MÖ.1500-1200 yılları arasında şimdiki iskan yerinin 25 km kuzey doğusunda Hititler tarafından "Yalburt" adıyla büyük bir şehir devleti olarak kurulmuştur. Klasik devirlerde Triatum olarak adlandırılan Ilgın Kral yolu üzerinde bulunması sebebiyle önemli bir şehir olarak dikkati çeker. Ege kıyısında Lidya'nın başkenti Sard'dan başlayarak Mezopotomya'ya kadar ulaşan Kral yolu üzerinde bulunan Ilgın ve çevresi, sırasıyla Hitit, Firig, Lidya, Roma ve Bizans'a bağlanmış daha sonra 1077 yılında Anadolu Selçuklu Devletinin Kurucusu olan Kutalmışoğlu Süleymanşah tarafından fethedilerek, Büyük Selçuklu Devleti'ne katılmıştır. Ilgın, Anadolu Selçukluları zamanında başşehir Konya'nın değerli bir "su şehri" idi. Haçlı seferleri sırasında bir çok kere yağma edilen Ilgın, Selçuklular zamanında bilhassa Alaaddin Keykubat ve Gıyasettin Keyhusrev zamanında imar görmüştür. Alaaddin Keykubat ve Vezir Sahip Ata tarafından büyük bir kaplıca binası (hamam) inşaa edilmiştir. Bundan dolayı "Kaplıca Şehri" olarak tanınmıştır. Alaaddin Keykubat Erzincan’ı teslim eden ve kendisine yardımlarda bulunan Mengücek oğlu Davut Şah'a 1227 yılında Akşehir ile birlikte tımar olarak verilen Ilgın daha sonra Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahrettin ve oğullarının eline geçmiştir. Selçuklu Veziri Sadettin Köpek'in türbesi ilçemizin Şıhcarullah mahallesinde bulunmaktadır. Anadolu Selçuklu Devletinin son sultanının 1308' de Kayseri'de ölmesi üzerine Anadolu'nun idaresi Moğolların bir kolu olan ve Irak dolaylarına hakim olan İlhanlı Devletinin gönderdiği valiler tarafından yönetilmiştir. Ilgın ise Beyşehir dolaylarına hakim olan Eşrefoğulları beyliğinin eline geçmiştir. Eşrefoğulları İlhanlılar tarafından ortadan kaldırılması üzerine 1307'de Isparta hakimi olan Hamitoğullarının eline geçmiştir. 1381 yılında Hamitoğlu Hüseyin Bey tarafından Osmanlı padişahı birinci Murat'a satılmıştır. Ilgın, Osmanlılar'a satılmasından sonra Osmanlı Karamanlı mücadeleleri sonrasında Karamanoğulları'nın eline geçmiş 15. Yüzyılın başlarında Turgutoğulları'nın idaresine verilmiştir. Karamanlı-Osmanlı mücadelesi sırasında Ilgın da sık sık el değiştirmiştir. 1467'de Fatih Sultan Mehmet tarafından kesin olarak Osmanlı Devletine katılmış ve Akşehir Sancağına bağlanmıştır. Fatih Devrinde Karaman eyalati vakıf ve emlak yazımı yapılmıştır. Yazımın sonunda Karaman eyaleti 11. Vilayet ve iki nahiyeye ayrılmış olup, Ilgın'da Vilayetler arasında yer almıştır. İkinci Beyazıt zamanında Karaman Eyaleti'nin ikinci bir yazımı daha yapılmış olup, bu yazımın sonunda Ilgın kaza olarak gösterilmiştir. Lala Mustafa Paşa Kıbrıs Seferine giderken Ilgın'dan geçmiş ve halk arasında Kurşunlu Camii olarak bilinen Camii ve Kervansaray yaptırmıştır. Dördüncü Murat 1638'de Bağdat seferine giderken Akşehir yoluyla Ilgın'a gelmiş kaplıcanın karşısındaki geniş ova da otağını kurmuş ve bir de Saray yaptırmıştır. Fakat bugün bu sarayın kalıntıları yok olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk Büyük Taarruz öncesi Akşehir'e giderken Ilgın'da bir süre kalmış, birlikleri denetlemiştir. Ilgın, Doğu'da Kadınhanı, Batı'da Doğanhisar, Akşehir, Tuzlukçu Güney'de Hüyük, Beyşehir, Selçuklu, Derbent ve kuzeyde Yunak ilçelerimizle çevrilmiştir. Ilgın'ın kuzey ve batı yönlerini çıplak dağlar, güney yönlerini ise meşelerle örtülü yer yer çam ormanlarıyla kaplı daha yüksek dağlar çevirir. İlçe merkezi düz bir alanda verimli topraklar üzerine kurulmuş günden güne büyüyüp gelişmektedir. Ilgın Kaplıcası : Ilgın kaplıcaları çok eski zamandan beri tanınmıştır. Romalılar ve daha sonra da Bizanslılar zamanında kaynaklar üzerinde hamamlar yapılmış olduğu gibi Selçuklular zamanında baş şehir Konya'nın değerli bir su şifa kaynağı olmuştur. Selçuklu Sultanları'ndan Alaaddin Keykubat harap olan Bizans hamamları yerine 1236 yılında ilk Türk hamamını Ilgın'da yaptırmıştır. Sonradan bu hamam Selçuklu Sultanları'ndan 2. Kıyaseddin Keyhüsrev zamanında çok hayırlı hizmetlerde bulunan Selçuklu vezirleri Sahipataoğullarından Hüseyinoğlu Ali tarafından tamir edilmiştir. Daha sonra 1267 yılında Selçuklu veziri Sahipata Fahrettin Ali tarafından yeniden inşa edilmiştir. Mimarı Taluya (Kelu)' dur. Böylece Ilgın kaplıcalarının şimdiki ayakta duran eski eserler bölümü tamamlanmıştır. Ilgın Kaplıcaları Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar zamanında Türk halkının Sultanlarının mürşidlerinin şifa bulduğu yerdir. Gönüller Sultanı Hz. Mevlana'nın kaplıcalarda banyo aldığı, Mesnevisi'nin büyük bir kısmını burada yazdığı söylenir. Meşhur Seyyahımız Evliya Çelebi de çok etkilendiği kaplıcalardan seyahatnamesinde bahsetmeden geçememiştir. Kaplıcalar bir hamam değil şifa gücüne sahip yeraltı su kaynağıdır. Esas faktörlerin başında ihtiva ettikleri madenler, minareler, izmareler, anyon ve katyonlar ile bilhassa radyo aktivite denilen ışın gücüdür. Bu nedenledir ki Ilgın Kaplıcalarının bir çok hastalığı (İç-dış) tedavi ettiği bilinen bir gerçektir. Renksiz ve kokusuz tabii lezzetinde kapılaca suyu 42 derece olup felç, siyatik, trahom, göz ağrıları, cild hastalıkları, sinir ve yorgunluklar, kadın hastalıkları, romatizma, içilmek suretiyle böbrek taşlarının düşürülmesi vb. çok faydalıdır. Ilgın kapılıcaları Ilgın Belediye Başkanlığınca işletilmekte olup, 526 yatak kapasitelidir. Ilgın, tarihî eserler açısından oldukça zengin ilçelerimizdendir. Bu eserlerden; Saadettin İsa Kümbeti (1826), Dediği Mahmut Sultan Mescidi ve 1. Kılınç Arslan Camii, Selçuklu döneminde inşa edilmişlerdir. Karamanoğulları beyliği devrinde Pir Hüseyin Bey Camii (Ulu Camii) yapılırken, Osmanlı Devrine ait eserler ise şunlardır: Lala Mustafa Paşa Camii (Kurşunlu Camii), Kervansaray, Handev-i Kandevi Türbesi ww.uydulife.tv
|
|||||||||
22.04.09, 19:41 | #64 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Konya Kulu ilçesi
KULU Konya Kulu ilçesi Yüzölçümü : 1521 km2 Nüfusu : 86.817 İlçe Merkezi : 33.336 Köyler : 53.481 Rakım : 989 m. Kulu, klasik devirlerde (drya) harabeleri üzerinde kurulmuştur. İlçenin 300 yıllık bir geçmişi vardır. 1780 yılılnda Kulupoğlu Mustafa isminde birisi Afyon dolaylarından gelerek Kulu'nun şimdiki bulunduğu yere yerleşmişlerdir. Aşiret beyinin isminin Kulupoğlu Mustafa (Kulu Beyi) olmasından ötürü ilçenin ismi kesinlik kazanmıştır. Kulu, 1926 yılında bucak, 1954 yılında ilçe olmuştur. Kulu İlçesi, doğusunda: Ş.Koçhisar, Batısında: Cihanbeyli-Haymana, Kuzeyinde: Ankara ve Haymana, Güneyinde ise Cihanbeyli ve Tuzgölü ile çevrilidir. Kulupoğlu Mustafa beyin beraberinde getirdiği kabileler ile Osmanlılar tarafından Erzurum, Muş ve Ağrı çevresinden bir takım aşiretler ilçeye iskan ettirilmiştir. Ayrıca Kırım, Türkistan taraflarından gelenler de ilçenin köy ve kasabalarına yerleştirilmişlerdir. Kulu ilçesi Ankara-Konya asfaltı üzerinde olup, E-5 karayolu ilçe sınırları içerisinden geçmektedir. İlçenin doğusunda bulunan ve 180 kuş çeşidinin mevcut olduğu "Düden Gölü" ilçeye canlılık kazandırmaktadır. Ayrıca gölün bulunduğu alan avcılık açısından Türkiye'nin sayılı yerlerindendir. İlçenin çeşitli yerlerinde hüyükler mevcut olup Karacadağ Kasabası'nda tarihi mağaralar bulunmaktadır. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
22.04.09, 19:41 | #65 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Konya Çeltik İlçesi
ÇELTİK Konya Çeltik İlçesi Yüzölçümü : 637 km2 Nüfusu : 15.272 ilçe merkezi : 4.751 Köyler : 10.521 Rakım : 850 m. İlçenin kuruluşu 11. ve 12. Yüz yıla kadar uzanmaktadır. İbrahim Hakkı Konyalı'nın "Konya Tarihi" adlı eserine göre Çeltik'in geçmişi Karaman Eyaletine bağlı Akça şehrine dayanmaktadır. Çeltik yakınlarındaki İbanın Kuyusu denilen yerde kurulan Akça şehri 1902'de ilçe kimliği kazanmış, ancak bataklığı ve sivrisinek çokluğu sebebiyle ilçe sıfatıyla önce Hatırliya verilmiş, Daha sonra da Cihanbeyli'ye aktarılmıştır. 1958 yılına kadar köy olarak kalan Çeltik, bu yıl da bucak, 10 yıl sonra da kasaba statüsü kazanmış, 9 Mayıs 1990 tarih ve 3644 sayılı "130 ilçe Kurulması Hakkında Kanun" ile İlçe olmuştur. Konya'nın kuzey batısında yer alan Çeltik, Doğuda Polatlı, batıda Emirdağ, Güneyde Yunak, Kuzeyde ise Sivrihisar ile çevrilidir. İç Batı Anadolu üzerinde kurulmuş Çeltik'te kara iklimi hüküm sürmekte, yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlı geçmektedir. Çeltik 2 kasaba ile 7 köye sahip bulunmaktadır. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
22.04.09, 19:42 | #66 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Konya Cihanbeyli İlçesi
CİHANBEYLİ Konya Cihanbeyli İlçesi Yüzölçümü : 4.109 km2 Nüfusu : 89.105 İlçe merkezi : 22.127 Köyler : 66.978 Rakım : 980 m. Cihanbeyli'nin tarihi gelişimi Konya Tarihi ile eş değerdir. Konya'yı Cihanbeyli'den ayıran doğal sınırlar yoktur. Cihanbeyli tarihi gelişimi, coğrafi ve sosyal yaşantısı yönünden Konya ünitesinin bir parçasıdır. Cihanbeyli'nin ilk adı Esbikeşan'dır. Daha sonraları "İnevi" adını almış ve uzun yıllar İnevi adını taşımıştır. Esbikeşan İlçesi ilçelikten bucaklığa, bucaklıktan ilçeliğe çok kez yer değiştirmiştir. Böğrüdelik Köyüne Cambegli Aşireti yerleşir. Böğrüdelik 1928 yılında ilçe merkezi olur. Cihanbeyli de "Mürseli Efendi" Nahiyesi adını alarak bu ilçeye bağlanır. 1929 yılında Böğrüdelik'ten ilçelik kaldırılır, Mürseli Efendi Bucağı ilçe olur. Böğrüdelik'te bulunan Cambeyli Aşiretinin adına uygun olarak Mürseli Efendi adı Cihanbeyli'ye dönüştürülür. Yeni kurulan ilçeye Kulu Köyü, Altınekin ve Yeniceoba Bucakları bağlanır. Daha sonra 1954 yılında Kulu, 1987 yılında da Altınekin ilçe merkezi durumuna getirilerek Cihanbeyli'den ayrılmışlardır. Cihanbeyli, İç Anadolu Bölgesinin orta kısımlarına düşer. Bağlı olduğu Konya İlinin 100 km. kuzeyinde, Tuz Gölünün batısındadır. Cihanbeyli kuzeye doğru uzanan Konya Ovasının devamı gibidir. İlçenin bulunduğu kesimler geniş yayla özelliği gösterir. Ova-yayla özellikleri Ankara'ya doğru Kulu İlçesi komşusunu da alarak sürer. Ovaların deniz yüzeyinden yüksekliği genellikle 950 ile 1000 metre arasındadır. Yayla kısımlarının deniz seviyesinden yükseklikleri 1000 metreyi aşar. Önemli tepesi, güneyde bulunan Bozdağ'dır. Yüksekliği 1150 m'yi bulur. Cihanbeyli'nin doğusunda Tuz gölü ve Aksaray İli, batısında Sarayönü ve Yunak İlçeleri, güneyinde Altınekin İlçesi, kuzeyinde Kulu İlçesi ile Haymana İlçeleri vardır. Yörenin tek akarsuyu İnsuyu Çayıdır. Tersishan (Tersakan), Süt Gölü, Acı Göl ve Adil Göl, başlıca gölleridir. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
22.04.09, 19:42 | #67 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Konya Beyşehir İlçesi
BEYŞEHİR Konya Beyşehir İlçesi Yüzölçümü : 1.721 km2 Nüfusu : 138.431 İlçe merkezi : 52.026 Köyler : 86.405 Rakım : 1125 m. Beyşehir tarihi M.Ö.6000-7000 yılları (Neolitik) cilali taş devrine kadar uzanır. M.Ö.2000 yılları arasında Hititler; Eflatun Pınar ve Fasıllar da ölmez eserler bırakmışlardır. Bu yıllarda çevre, Mısır ve Asur Devletlerinin zaman zaman istilasına uğramıştır. M.Ö.1200 yıllarında Frigler'e geçmiş,daha sonra Psinya adında bağımsız bir devlet kurulmuştur. VII y.y. da Lidyalılar'a Persler'e, 333'de Büyük İskender'e, M.Ö.120 de Romalılar'ın eline geçerek daha sonra Doğu Roma'nın (Bizans) hakimiyetinde kalmıştır. 1071 Malazgirt Seferinden sonra Selçuklu Türklerinin idaresinde kalan Beyşehir, Anadolu Selçukluları devrinde çok önem kazanmış, Alaaddin Keykubat "Eyrinaz Gezisi" Mevkiindeki (Şimdiki Gölyaka Kasabası) Kubad-abad Şehrini kurarak burayı ikinci başkent yapmıştır. Anadolu'yu 1243'de Moğollar'ın istilasından sonra Eşrefoğlu Seyfettin Süleyman Bey, Süleymaniye (Beyşehir) şehrini kurmuş ve buradan bağımsızlığını ilan ederek Eşrefoğlu Beyliği'ni meydana getirmiştir. Beyliğin 65 kasabası, 70.000 süvarisi ve pek çok köyü vardı. İlhanlı Kumandanlarından Çobanoğlu Demirbaş 1326 yılında Eşrefoğlu Beyliği'ne son vermiştir. Bundan sonra Beyşehir, Hamitoğulları'na geçmiş, Hamitoğullarından sonra Osmanlılar ve Karamanoğulları arasında 1374 yılından 1467 yılına kadar 20 defa el değiştirmiştir. 1467 yılında Fatih Sultan Mehmet., Beyşehir'i kesin olarak Osmanlı Devleti sınırları içine katarak Karaman Eyaletinin bir Sancağı yapmıştır. Nihayet 1872 yılında Şehireminliği bugünkü belediye durumuna dönüştürülmüştür. Beyşehir İlçesi; Konya İlinin Akdeniz kesiminde Göller Bölgesinde ve Orta Toroslar arkasındaki kısımda yer almıştır. İlçeye doğudan Konya Merkezi, Seydişehir İlçesi, batısındaki Şarkikaraağaç, Eğirdir, Sütçüler ilçeleri, Kuzeyde Ilgın ve Doğanhisar İlçeleri ile Hüyük İlçesi, güneyde Seydişehir İlçesi kuşatmıştır. En güney kısmında 65 km uzaklıkta olan Akdenizden duvar gibi yükselen Toros Dağları ile ayrılmaktadır. Beyşehir, güney ve batısında Toros sıra dağları, doğusunda Erenler, kuzeyinden Sultan Dağları ile çevrili bir kapalı havza durumundadır. Bu havzaya ortasındaki 651 km2' lik alandaki Beyşehir Gölü ayrı bir özellik vermektedir. Güney ve batısındaki Toros dağları muhtelif isimler altında bir yelpaze gibi açılırlar. Kartos, Dedegöl, Dumanlı ve Naldöken tepeleri belli başlı silsilelerdir. En yüksek yeri Anamas dağları üzerinde bulunan 2890 m. yüksekliğindeki Dippoyraz Tepesi'dir. Gölün tesiri ile bölge iklim yönünden etkilenmekte, gölden uzaklaştıkca Orta Anadolu iklim şartları kendisini hissettirmektedir. Göl civarı, çam, sedir, ardıç, köknar ve meşe ağaçları ile orman halindedir. İlçenin iklimi Akdeniz ve İçanadolu İklimi arasında iklim olup, yazları kısa ve serin, kurak, kışları ise soğuk geçmektedir. Beyşehir Kalesi : Beyşehir Kalesi, gölün güney doğu köşesinde eski Beyşehir Çayının şimdiki kanal köprüsünün yakınındadır. Kalenin bir kapısı ile bilhassa göl etrafındaki bazı duvar kalıntıları kalmıştır. Eşrefoğlu Camii Camii kale ile sarıldığı için içeri şehir denilen yerde ve aynı adı taşıyan mahallededir. Cami kuzeyden güneye doğru uzanmış dikdörtgen bir plan üzerine yapılmıştır. Kuzey kapısından başka doğuya ve batıya birer kapısı açılır. Yapıda bir çeşit kumlu taş kullanılmıştır. Selçuklu Hakanı Sultan Sancar'ın emri ile 1134 yılında yaptırılmış, Eşrefoğlu Süleyman Bey tarafından 1297 yılında bugünkü şekliyle yeniden inşa ettirilmiştir. Eşrefoğlu Türbesi: Camiinin doğusundadır. Eşrefoğlu 1.Süleyman Bey de buraya gömülmüştür. İçeri Şehir Hamamı : Hamam içeri şehirdedir. Hamam Selçuklu Hamam mimarisinin günümüze ulaşabilen güzel bir örneğidir. Bedesten : Hamamın karşısındadır. 1451 yılında Osmanlılar tarafından kapalı çarşı olarak yaptırılmıştır. Eflatunpınar (Hitit Çeşmesi) : M.Ö. 1300-1200 yılları arasında yapılmış kutsal bir Hitit anıtıdır. Lahit taşına işlenen tanrı kabartmaları ile süslüdür. 7 metre eninde 4 metre yüksekliğinde bu abide 14 muazzam taştan ibarettir. Fasıllar Köyü : Beyşehir'in 18 km. doğusundadır. Bizans devrine ait bir çok eserleri kapsayan Misthia Kenti Harebeleri buradadır. Bunlardan ayrı Hitit-Roma ve Bizans devirlerine ait eserler vardır. Burada Hitit Anıtı, Likypanus Anıtı, Bereket Anıtı ve Dieskuhlar adlı anıtlar da bulunmaktadır. Kubadabat Sarayı : Kubadabat Sarayı Beyşehir'in batısında ve Beyşehir Gölünün güneyinde Gölyaka Köyünün 1.5 km. kuzeyinde sahildedir. Yazın Beyşehir Gölünün güneyinde her çeşit vasıtı ile gidilebilir. Beyşehir'e uzaklığı 60 km.dir. 1. Alaaddin Keykubat tarafından inşa ettirilmiştir. Kız Kulesi : Kubadabat karşısında göl içerisinde bir kaya üzerine Alaaddin Keykubat tarafından harem dairesi olarak inşa ettirilmiştir. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
22.04.09, 19:42 | #68 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Beyşehir Köprüsü ww.uydulife.tv
|
|||||||||
22.04.09, 19:43 | #69 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Beyşehir Gölü ww.uydulife.tv
|
|||||||||
22.04.09, 19:43 | #70 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Konya Altınekin İlçesi
ALTINEKİN Konya Altınekin İlçesi Yüzölçümü : 1106 km2 Nüfusu : 27.018 İlçe merkezi : 11.749 Köyler : 15.269 Rakım : 970 m Altınekin İlçesinin tarihi oldukça eski devirlere dayanmaktadır. İlçe Selçuklular zamanında önemli bir ticaret merkezi idi. Fakat arazinin kıraç oluşu gelişmiş olan ticaretini göçlerin başlaması nedeniyle yavaş yavaş söndürdü. Cumhuriyet Döneminde genelde tüm kamu kuruluşlarıyla birlikte gelişmiş bir yerleşin merkezi iken, bu kurumlar daha sonra başka bir yere taşınmasıyla birlikte küçük bir nahiye halini almıştır. Altınekin Kasaba iken, 4 Temmuz 1998 gün ve 19507 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3292 Sayılı Kanunla ilçe olmuştur. İlçeye bağlı 3 mahalle, 2 kasaba, 15 köy vardır. İlçenin köy ve kasabasına bağlı çok sayıda yayla ve mezrası vardır. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|