..:: BİLGİ VADİSİ ::.. BİLGİ VADİSİ RSS   TWİTTER   BİLGİ VADİSİ FORUM FACE GRUBU  

Anasayfa Kimler Çevrimiçi Bugünkü Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   ..:: BİLGİ VADİSİ ::.. > GENEL KONULAR > İSLAM DÜNYASI > Namazlar
Google

   

 
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Kaza Namazı
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
861

Yeni Konu aç Cevapla
 
Seçenekler Stil
Eski 10.07.11, 01:55   #1
sansar
 
sansar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 2752
Üyelik tarihi: 27.12.2009
Yaşım: 55
Mesajlar: 3.980
Konular: 2849
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 25
Rep Puanı : 764
Rep Seviyesi : sansar is a splendid one to beholdsansar is a splendid one to beholdsansar is a splendid one to beholdsansar is a splendid one to beholdsansar is a splendid one to beholdsansar is a splendid one to beholdsansar is a splendid one to behold
Aktivite
Level: 47 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 116 / 1166
Güç: 1326 / 49176
Tecrübe: 65%

İletişim
Standart Kaza Namazı

Bir namazı vaktinde kılmaya "edâ" vaktinden sonra kılmaya da "kaza" denir. Vaktinde kılınamayan namaza "faite" denir. Çoğulu "fevait"'tir.

Vaktinde kılınmamış olan beş vakit farz namazın kazası farz, vitir namazının kazası ise vacip olur. Kaza edilecek sünnet sayısı azdır. Şöyle ki, bir sabah namazının farzı ile birlikte sünneti de vaktinde kılınamamışsa, o günün, güneşin doğmasından 50-55 dakika kadar sonra öğle namazını vaktinden biraz önceye kadar bu sünnet, farz ile beraber kaza edilir. Kuşluk vaktinden önce ve istivadan sonra kaza edilemez. İmam Muhammed'e göre bu sünnet yalnız olarak da vaktinde kılınmamış olsa yine kuşluk vakti ile istiva arasında kaza edilir.

Bir özür olmaksızın namazın kazaya bırakılması büyük günahlardandır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Güvene kavuştuğunuz zaman namazı kılın. Çünkü namaz mü'minlere vakitleri belirlenmiş olarak farz kılınmıştır." (en-Nisa, 4/103) Namazı özürsüz kazaya bırakmanın günahı o namazı kaza etmekle kalkmaz, ayrıca tevbe etmek de gerekir.

Meşru bir özür sebebiyle namaz kazaya bırakılabilir. Bu özürler: Düşman korkusu, bir ebenin doğum yapacak kadının başından ayrılması halinde çocuğun veya annesinin öleceğinden korkması bu özürler arasında sayılabilir.

Namazı bilerek ve tembelliği yüzünden kazaya bırakan kimse günahkar olur ve bu namazı kaza etmesi vaciptir.

Kazaya Kalan Namazlar Nasıl Edâ edilir?

Bir namazın eda şekli nasılsa kazası da aynı olur. Mesela seferde iken dört rekatlı bir namazı kaçıran kimse bunları ister seferde isterse asli vatanına döndükten sonra kaza ederken iki rekat olarak kaza eder. İkamet halinde tam olarak kılınması gereken namazları kazaya bırakan kimse de bunları hazarda veya seferde yine tam olarak kaza eder.

Namaz kaza edilirken bir sıra gözetilmesi gerekir mi? Eğer namazı kaza edecek kişi tertip sahibi ise, kaza namazı ile vakit namazı arasındaki sıraya uymak gerekir. Tertip sahibi değilse, bu namazı kaza etmeden diğerlerini kılabilir.

Bir kimsenin tertip sahibi sayılması için altı vakitten fazla namazı kaza kalmamış olmalıdır. Vitir namazı dahil altı vakit namazı kazaya kalınca tertip sahibi olmaktan çıkar.

Bir kimse ne kadar namazının kazaya kalmış olduğunu bilmese, galip olan kanaate göre hareket eder. Eğer böyle bir karara varamazsa, borcundan kurtulduğuna kanaat getirinceye kadar kaza namazı kılması gerekir.

Kaza namazı kılan kimsenin yanında cemaatle vakit namazına başlanırsa, namazını tamamlamadıkça cemaate iştirak edemez.

Kaza namazını evde kılmak daha uygundur. Çünkü bunu açığa vurmak Cenab-ı Hakka karşı bir cür'et sayılır ve başkaları için kötü örnek teşkil edebilir.

Kaza namazları üç kerahet vakti dışında her vakitte kılınabilir. Bunlar: Güneşin doğma, batma ve zeval (güneş tam tepedeyken) vaktidir.

Kaza namazıyla meşgul olmak nafile namazla meşgul olmaktan daha önemlidir. Fakat beş vakte bağlı olan sünnetler müekked olsun gayri müekked olsun bundan müstesnadır. Yani sünnetleri terk ederek, bunların yerine kazaya niyet etmek uygun değildir. Aksine bu sünnetlere niyet edilmesi daha uygundur. Hatta kuşluk ve teheccüd namazı gibi haklarında hadis bulunan namazlar da böyledir. Bunlara da bu şekilde nafile olarak niyet edilmesi evlâdır. Çünkü bu sünnetler farz namazlarını tamamlar. Ayrıca bunların telafisi mümkün değildir. Kaza namazlarının ise belirli vakitleri olmadığı için telafileri mümkündür.

Farz namazlarını kazaya bırakarak günaha giren kimsenin, bu günahtan kurtulmak için sünnetleri feda etmesi uygun değildir. Böyle bir kimsenin fazla ibadet yaparak Yüce Allah'ın affına sığınması gerekirken, kendisi için Rasulullah (s.a.)'ın şefaatinin tecellisine vesile olacak bir kısım sünnetleri, nafileleri terk etmesi nasıl uygun olabilir? Hem farzları kazaya bırakmak hem de vakit namazlarını sünnetten tecrit etmek iki kat kusur olmaz mı? Fetvaya esas olan görüş budur. Bu görüş Ömer Nasuhi BİLMEN Merhuma aittir.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi DÖNDÜREN, Delilleriyle İslam İlmihali s.,388-393.
ww.uydulife.tv
__________________






sansar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla

Bookmarks


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz Aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Dizayn ve Kurulum : Makinist
Forum SEO by Zoints

E-Marine Education | Vbulletin | Tosfed |
www.bilgivadisi.biz   www.bilgivadisi.biz