05.04.09, 19:05 | #31 |
MİLLİ MECLİS TOPLANIYOR :
İstanbul'da Meclis-i Mebusan'ın dağıtılması üzerine Heyeti Temsiliye tarafından Ankara'da milli bir meclisin toplanmasına karar verildi. Ankara'ya gönderilmek üzere Isparta'dan 5 mebus seçildi. Bunlar; Isparta merkezden Hafız İbrahim Bey, Müderris Hacı Hüsnü Bey, Belediye Başkanı Nadir Bey, Uluborlu'dan Hacı Tahir, Yalvaç'tan İsmail Remzi Bey idi. Mebusların Isparta'dan ayrılacakları gün halk, Isparta girişinde Piri Efendi Türbesi önünde toplandı. Önce Mutasarrıf Talat Bey bir konuşma yaptı. Arkasından, üzerinde cephe kıyafeti ile Hafız İbrahim bey bir konuşma yaptı. Yaptığı konuşmada, şartlar ne olursa olsun İslâmiyet'e has olan manevi feyiz ve kuvvetli azimle bütün düşman baskılarını kıracaklarını söyleyerek Ispartalılara veda etti. Takvimlerin 10 Nisan 1919'u gösterdiği o gün Isparta Mebusları Ankara'da kurulacak Milli Meclis için dualarla uğurlandı. Isparta Mebusu Hafız İbrahim Bey, dört ay kadar Ankara'da kaldı. Daha sonra Mustafa Kemal Paşa ve Müdafaa-i Milliye Vekili Fevzi (Çakmak) Bey tensibiyle, Isparta-Burdur bölgesine, Milli Müdafaa Cemiyetlerini aydınlatması ve cepheye gönüllü toplama görevi ile gönderildi. Kendisine yetki belgesi verilen Hafız İbrahim Bey Milli kuvvetlerin oluşmasında fevkalade hizmetler verdi. Daha sonra tekrar Büyük Millet Meclisi'ndeki görevine döndü. Hafız İbrahim Bey'in Isparta'da bulunmadığı zamanlarda Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanlığına Mevlevi Şeyhi Ali Dede vekalet etti ww.uydulife.tv
|
|
05.04.09, 19:05 | #32 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
ISPARTA'DA MİLLİ KUVVETLERİN TEŞEKKÜLÜ
İzmir'in işgali üzerine her beldede Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurulmuş ve bu cemiyetler gönüllü milli kuvvetlerin hazırlıklarına başlamıştı. Isparta bölgesinde ilk asker toplama faaliyeti 20 Haziran 1919 günü yapılan miting sonunda hazırlanan ve 21 Haziran günü bütün beldelere gönderilen bildiri ile başlamıştır. Bu bildiride, Cemiyet-i İlmiye Başkanı Hafız İbrahim Bey, savaşın, "farz-ı ayn" olduğunu belirtiyor ve halkı gönüllü asker yazılmaya çağırıyordu. Bu bildiri ve çağrı üzerine 24 Haziran 1919 tarihi itibarıyla bine yakın gönüllü kayıtlarını yaptırmıştı. Isparta'da milli kuvvetlerin oluşmasında dağa çıkmış efeler ve devlet başkaldırmış eşkıyalardan da faydalanılmıştı. Isparta Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin gayretleriyle Mahmut Efe ve meşhur eşkıya Dereli hafız ve adamları milli kuvvetlere katıldılar. Ayrıca Eğirdir teşkilatı da bu konuda çalışmalar yaparak dağlarda eşkıyalık yapan 47 kişinin gönüllü kuvvetlere katılmasını sağladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışına kadar Isparta'dan çok sayıda gönüllü kuvvet toplandı ve peyderpey cepheye sevk edildi ww.uydulife.tv
|
|||||||||
05.04.09, 19:05 | #33 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
ISPARTA MÜCAHİDLERİ
Ispartalı gönüllülerden oluşan ilk birlik " Isparta Mücahidleri" adını aldı. 24 Haziran 1919 tarihinde toplanmaya başlayan gönüllüler, daha sonra cepheye gitmeye hazır duruma getirildi. Isparta Mücahidleri'nin başına Mahmut Efe kumandan tayin edilerek, Kuleönü tren istasyonundan dualarla Nazilli cephesine uğurlandı. Hiç bir firar olayı görülmeden cepheye ulaşan Isparta Mücahidleri'nin Yunan birlikleri ile süren savaşta takdire şayan hizmetleri oldu. Isparta Mücahidleri'nin üstün gayretleri üzerine Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı Hafız İbrahim Bey 27 Ocak 1920 tarihinde Mahmut Efeye bir yazı göndererek teşekkür etti. Bununla kalmayıp ayrıca Isparta Mücahidleri adına atlastan bir sancak hazırlatarak, sancaktar Haytaoğlu Nuri Efendi ile cepheye gönderdi. Bu arada Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, savaşa gidenlerin aileleri ile de ilgileniyor, memur olanların maaşlarını ailelerine veriyor, diğer mücahidlerin ailelerine de yiyecek dağıtıyordu. Şubat 1920'de, Uluborlu, Yalvaç, Şarkikaraağaç, Eğirdir, Keçiborlu ve Senirkent ilçelerinden 1305 ve 1306 doğumlular da askere alınarak Mahmut Efe komutasında ki birlikler daha da güçlendi. Böylece Isparta Mücahidleri cephede önemli bir kuvvet haline geldiler. Isparta Mücahidleri daha sonra yine Ispartalı gönüllülerden oluşan Demiralay ile birleştiler. DEMİRALAY : Hafız İbrahim Bey, ilk Meclise Isparta Mebusu olarak seçilip gönderilmesinden kısa bir süre sonra, Yunan kuvvetlerinin Sarayköy cephesinde üstünlük kurmaları üzerine Isparta'ya asker toplamak üzere gönderildi. Kendisine, Ferik Fevzi (Çakmak) tarafından, gönüllü toplayıp cepheye sevk etme yetki belgesi verildi. Bu sırada Bolu isyanlarını bastırarak dönen Yüzbaşı Fahri Bey komutasındaki milis kuvvetler de Hafız İbrahim Bey'in emrine verildi. Ankara'dan ayrılmadan önce Mustafa Kemal Paşa ile görüşen Hafız İbrahim Bey O'nun emir ve tavsiyelerini aldı. Bu görüşmede Mustafa Kemal Paşa, Hafız İbrahim Bey'den toplayacağı kuvvetleri Demirci Mehmet Efe'ye kaptırmamasını, 57. Tümen Komutanı Nazmi Bey ile temas kurmasını istedi. Hafız İbrahim Bey, beraberinde ki milis kuvvetlerle 13 Temmuz 1920'de Ankara'dan ayrıldı. Eskişehir'e geldiklerinde, Çerkez Ethem kuvvetlerine katılmak için bekleyen başlarında Teğmen Ali Kemal'in bulunduğu Beypazarı gönüllülerinden oluşan Karaşar Müfrezesi Hafız İbrahim'e katıldı. Birlikte 1 Ağustos 1920 günü Isparta'ya geldiler. Isparta'da hemen hazırlığı başlanarak üç gün gibi kısa bir sürede 100 süvari ve 200 piyadeden oluşan bir kuvvet meydana getirildi. Bu birliğe "Demiralay" adı verildi ve kurucusu olan Hafız İbrahim Bey ileride Demiralay soyadını aldı. Burdur Milli Taburu da Demiralay kuvvetine katıldı. Hafız İbrahim Bey 9 Ağustos'ta Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne çektiği telgrafla cepheye hareket edeceklerini bildirdi. Telgrafta ayrıca "Cenab-ı Kadir mukaddes gayemizi bizi vasıl edinceye kadar silahlarımızı düşman sinesinden ayırmayacağımıza yemin ve alayın bayrağı altında ruhumuzu teslim etmeye imanımızla karar verdik" sözlerine yer verildi. Mustafa Kemal Paşa Demiralay'ın kuruluşunu haber aldığında Hafız İbrahim Bey'e bir telgraf çekerek, kendisinin ve Isparta Sancağının vatan savunmasında gösterdiği fedakarlıktan ve alayın teşkilindeki hizmetlerinden dolayı Türkiye Büyük Millet Meclisi adına teşekkürünü bildirdi. 9 Ağustos 1920'de Isparta'dan hareket eden Demiralay 14 Ağustosla Denizli'ye geldi. Burada Mustafa Kemal Paşa'nın direktifleri doğrultusunda 57. Tümen Komutanı Nazmi Bey ile irtibat kuruldu. Daha sonra Demir alay Sarayköy cephesine hareket etti. Milis kuvvet olmasına rağmen resmi bir birlik gibi yapılan Demiralay, cepheye varır varmaz düşmanla temasa geçti. 28 Ağustos 1920 Kurban Bayramının üçüncü günü, Sarayköy yakınındaki Demirköprü civarında şiddetli çarpışmalar oldu. 5-6 gün süren bu çarpışmalarda Hafız İbrahim Bey'in komutasındaki Demiralay kuvvetleri Yunan Kuvvetlerinin ilerlemesini durdurdu. Daha önce Tepeköy'ü işgal eden Yunan kuvvetlerine Demiralay tarafından 17 Eylül 1920 gecesi baskın yapıldı. Tepeköy Yunan işgalinden kurtarıldı. Aynı gece işgal altındaki Ahmetli Köyü Demiralay tarafından kuşatıldı. Demiralay'a ait bir müfreze Menderes Nehri'ni geçerek işgal altındaki Nazilli'nin Göreniz köyünü bastı ve eğlenmekte olan on kadar Yunan askerini imha etti. Bunlar üzerine Demiralay kuvvetlerinden endişeye düşen Yunan kuvvetleri Demiralay'dan bir esir getirene 200 lira mükafat vaat etmişlerdir. 26 Eylül 1920 gecesi Demiralay, Ahmetli Köprüsündeki düşmana baskın yaptı. Bu başarısından dolayı 12. Kolordu Komutanı Fahrettin Bey, Demiralay'ı tebrik etti. Demiralay kuvvetleri bazı milis güçlerin katılımıyla daha da büyüdü. Bu arada Isparta çevresinde gönüllü toplama faaliyeti devam ediyordu. Hafız İbrahim Bey'in gayretleriyle Rüştü Çavuş komutasında "DOĞAN TABURU" adıyla yeni bir birlik kuruldu ve zaman geçirilmeden cepheye sevk edildi. Ekim ayı sonlarına doğru Demiralay kuvvetlerinin düşmanla teması yoğunlaştı. Buldan, Güney, Çal ve Sarayköy dörtgeni içerisinde düşmana karşı duran tek kuvvet durumundaydı. Bu bölgede Demiralay kuvvetleri sürekli düşmana baskın ve taarruzda bulundu. Demiralay kuvvetleri 2 Aralık 1920 tarihinde düzenli ordu içine alınarak 39. Piyade Alayı olarak sonuna kadar Milli Mücadelede yer aldı. ww.uydulife.tv
|
|||||||||
05.04.09, 19:06 | #34 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Nüfus: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 434.771 olup, 229.574’ü şehirlerde, 205.197’si köylerde yaşamaktadır. Yüzölçümü 8933 km2 olup, nüfus yoğunluğu 48’dir. Şehire göç nisbeti ve gecekondu sayısı diğer şehirlere göre azdır.
Örf ve âdetler:Isparta 1071’den sonra Türklerin eline geçmiştir. 1203’ten sonra ise kesin ve devamlı olarak bir Türk beldesi olmuştur. Eski kültürlerden sâdece bâzı antik harâbeler kalmıştır.Isparta 900 seneye varan bir zamandan beri Türk-İslâm kültürü ile yoğrulmuştur. Kıyâfet:Mahallî kıyâfet, köylerde ve mahallî oyunlarda giyilir. Sim işlemeli ve sırmalı yandan yırtmaçlı üçetek, çapraz düğmeli yelek, sırma veya kaytan işlemeli uzun mintan, şal kuşak ve pâzenden yapılmış şalvar, başa fes, ayağa yün çorap ve papuç giyilir. Fesin altına ve üstüne inci, elmas, gümüş ve altın takılır. Erkekler, boy entarisi, mintan, yemeni, fes, ayağa ceviz renginde çorap, şayak pantalon giyerler.Kadın ve erkek giyiminde geleneğe âit öğeler tamamiyle kalkmış gibidir. Yemekleri:Pekmez, üzüm şırası, keten helva, nokul denilen tahinli ekmek, Uluborlu böreği en çok yapılanlardır. El sanatları: Isparta el sanatları bakımından çok ileriye gitmiştir.Halıcılık çok yaygın ve ileri seviyededir.Halıcılığa ilâveten kilim de dokunur. Eskiden heybe ve şalvar da dokunurdu. Urgancılık da ileridir.Kendirden urgan, yular, kınnap, sicim, çul, çuval ve heybe dokunur.Târih boyunca saraçcılık ve semercilikte Isparta çok ileri durumda idi.Osmanlı, Kırım-Tatar ve Macar eğerleri ve diğer eğerlerin en güzeli bu ilde yapılırdı.Isparta asırlardır dericilikte isim yapmıştır.Koyun ve keçi derisinden yapılan meşin ve sahtiyanlar ile sığır ve manda derisinden yapılan kösele, çizme, çetik ve ayakkabılar Türkiye’nin iç pazarlarında aranan mallardır. Halkedebiyâtı: Isparta halk edebiyâtı bakımından çok zengindir. Efsâne, ağıt, hikâye, masal, atasözü ve mânileri çoktur.Halk şâirleri olarak ÇapurAli,Âşık Diler,Esrârî, Âşık MehmedDizârî,Âşık Mehmed,Ispartalı ÂşıkSeyrânî,Âşık Lütfi başlıcalarıdır. Oyunlar ve türküleri:Isparta, halk müziği ve oyunlar bakımından da zengindir. Bunların kaynağı Orta Asya’dan gelen Oğuz boylarıdır.Oyunlarda zeybek ön sırayı alır.Oyun ve türküler,Afyon ve Denizli’ye benzer. Samah, teke oyunları ve okşama başlıca oyunlardır.Oyunları kadın ve erkek ayrı ayrı oynarlar.Oyunların bâzıları kıvrak bâzıları içlidir.Isparta türküleri bol ve meşhurdur. Eğitim: Isparta ili eğitim bakımından ön sıralarda yer alan bir ilimizdir.Okur-yazar nisbeti % 95’tir. Okulsuz köyü yoktur. İlde 41 anaokulu, 329 ilkokul, 68 ortaokul, 14 meslekî ve teknik orta okul, 15 lise, 24 meslekî ve teknik lise ve iki yıllıkEğitimEnstitüsü vardır. Son olarak Süleyman Demirel Üniversitesi kuruldu ve faaliyete geçti (1992). Yetişen meşhurlar:Halil Hâmid Paşa (1736-1786), Eğirdir’de Pîrî Halîfe Hamîdî ve Burhâneddîn Eğridirî, KemankeşAli Paşa (1624) ve SeyyidAli Paşa (1826) Osmanlı sadrâzamlarındandır.Süleymân Demirel son zamanların başbakanlarındandır ww.uydulife.tv
|
|||||||||
05.04.09, 19:07 | #35 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Isparta Ekonomisi
İlin ekonomisi geniş ölçüde tarıma dayanır.Gülyağı îmâlatı en çok bu ilimizde yapılır. Halıcılık ve kükürt işletmeciliğinin de ekonomide tarımdan sonra önemli bir yeri vardır. İşsizlik azdır. Tarım:Isparta’da en çok ekilen tahıldır. Buğday arpa, çavdar, baklagiller(nohut, fasulye ve fiğ) ve az miktarda şekerpancarı yetişir.Sanâyi bitkilerinden gül 2000 ton, haşhaş kapsülü üretimi 1000 ton ve haşhaş tohumu üretimi ise 1200 tondur. Gül üretimine gelince; Türkiye’nin gülyağı için yetiştirilen gül bahçelerinin % 80’i bu ildedir. Hâlen senede üretilen iki milyon kilo gül çiçeğinden binde 30 nisbetinde gülyağı elde edilir ve çoğu dışarıya ihraç edilir. 1897’de Bulgaristan’a memur olarak giden Müftüzâde İsmâil Efendi, buradan getirdiği güllerle Isparta’da bir bahçe kurarak gülcülüğü başlatmıştır.Isparta’nın sebze ihtiyâcı il içindeki üretim ile karşılanır.Isparta ilinde bağcılık ve elmacılık oldukça gelişmiştir. Ayrıca ceviz, bâdem, armut, kızılcık, muşmula, vişne ve iğde yetişir.İlde sulama, gübreleme yapılmakta ve modern tarım âletleri kullanılmaktadır. Hayvancılık:Isparta ekonomisinde hayvancılığın önemli yeri vardır. Türkmen göçebeler hayvancılıkla uğraşırlar. Koyun, kıl ve tiftik keçisi, sığır beslenir. Arıcılık gelişmiştir.Isparta ilinde bulunan göllerde balık çoktur. Eğirdir Gölü ise tatlısu balıklarının en çok bulunduğu bir göldür.Gölde, kerevit (hepsi dışarıya ihrâç edilir), kefal, sazan ve alabalık yakalanır. Ormancılık: İlim % 40’a yakını orman ve fundalıktır. Fundalık saha 50 bin, ormanlık saha 300 bin hektar civârındadır.Sedir, kızılçam ve karaçam çoğunluktadır. Bin yaşında sedir ağaçlarına rastlanır. Bunların çapı iki metreye yakındır. Senede 200 bin m3 sanâyi odunu ve 250 bin ster yakacak odunu ile 200 tona yakın reçine elde edilir. Mâdenleri: Türkiye’de en fazla kükürt Isparta ilinde çıkarılır. Memleketimizde bilinen kükürt rezervelerinin % 80’i Isparta’dadır.Türkiye’nin en büyük kükürt işletmeleri de bu ildedir.Kükürtten başka mevcut mâdenler şunlardır: Isparta Sav köyünde mâden kömürü; Kayı köyünde sodyum; İğdecik köyünde mâden kömürü; Lagas köyünde arsenik; Gölbaşı köyünde krom, çelik, arsenik ve cıva; Atabey-Koloğan köyünde manganez; Gelendost-Kötürnek köyünde mâden kömürü; Tokmacık’ta demir;Keçiborlu-Merkezde kükürt; Kozluca köyünde manganez; Gümüşgün köyünde demir, krom, altın, kömür ve Kaplanlı köyünde demir,Sütçüler-Darıbökü köyünde antrasit; Selköşede de taş kömürü; Şarkikaraağaç-Belceğiz köyünde manganez, kurşun, krom, bakır; Zengibar köyünde demir; Ördekçi köyünde krom,Yalvaç Yarıkkaya köyünde linyit kömürü bulunmuştur. Bu mâdenlerde, kükürtten başka hiçbiri işlenmemektedir. Sanâyi: Isparta’da sanâyi sektörü tarıma dayalıdır.Halıcılık ve dokumacılık, gülyağcılık, orman ve mobilya, dericilik ve gıdâ sanâyii başlıca sanâyi kollarıdır.Her köy ve ilçede halı dokuma tezgâhları vardır. Bunların sayısı 25 bine yakındır. Senede 2,5 milyon m2 halı dokunur.İlde 10 iplik fabrikası, 15 halı yıkama atölyesi, 3 halı kırkımevi, halıcılık için lâzım olan pamuk ipliğini îmâl eden pamuk ipliği fabrikaları ve halıcılıkla ilgili her türlü sanayi işyerleri vardır. Dericilik sanâyii ileridir. Bir büyük fabrika ve 60 atölyede meşin, sahtiyan, kösele ve eldivenlik gibi deri yapan işyerleri vardır.Orman ürünleri ve mobilya sanâyii de önemlidir. Orman tesislerinde yonga, levha, prefabrik ev, karo ve mobilya îmâl edilir. Ayrıca bu sektörle ilgili başka iş yerleri de vardır.Gıdâ sanâyi sektörü olarak 3 büyük un fabrikası, bir bisküvi fabrikası, fruko-tamek meşrubat fabrikası, salça ve marmelat fabrikaları; yağ, çimento, tuğla, kiremit, bez ve ayakkabı fabrikaları vardır. Gülyağı (gül esansı) fabrikalarında elde edilen gülyağının çoğu yurt dışına ihraç edilir. Şarkikaraağaç’ta barit fabrikası vardır. Ulaşım: Havaalanı yoktur.İzmir-Aydın demiryolu bir kolla Isparta’ya bağlanmıştır.Isparta ilinde 8 istisyon vardır. Demiryolu 26 Mart 1936’da gelmiştir. İl merkezini ilçelere ve ilçeleri köylere bağlayan yollar düzgündür.Isparta’nın komşu iller vâsıtasıyla İstanbul, İzmir, Antalya, Adana,G. Antep ve Ankara’ya ve ülkenin her tarafına karayolları ile irtibatı sağlanır ww.uydulife.tv
|
|||||||||
05.04.09, 19:07 | #36 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Isparta Türküleri
SDÜ'nün yaptığı bir araştırma çalışması. Unutulmaya yüz tutan türkülerin notaları ve açıklamalar... şifre: turkudostlari.biz TÜRKÜ SÖZLERİ ww.uydulife.tv
|
|||||||||
05.04.09, 19:08 | #37 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Isparta Tarihi
Isparta ve çevresi, târih sahnesine Hititlerle çıkar.Hititler zamânında bölgenin ismi “Arvaza” idi.Hititlerin yıkılışından sonra Frikya Krallığı bu topraklara sâhip olmak istemişse de, burayı Lidyalılar ele geçirmişlerdir. M.Ö. 4. asırda Lidyalıların elinde bulunan bu topraklarla, Kızılırmak batısındaki toprakları Persler istilâ etmiştir. Makedonya Kralı İskender, Doğu seferine çıktığında Perslerden bu bölgeyi almıştır.İskender’in ölümü ile Makedonya krallığı generalleri arasında taksim edilmiş ve Isparta çevresi Selevkos Devletinin olmuştur.Roma İmparatorluğu M.Ö. 1. asırda Selevkos Devletini ilhak edince, Isparta ve civârı Roma hâkimiyeti altına girmiştir.O târihlerde Isparta, “Psidia” isimli küçük bir şehir idi. Roma İmparatorluğu M.S. 395’te ikiye bölününce bu bölge Doğu Roma’nın payına düşmüştür. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra Türkler,Isparta ve çevresini Bizanstan alarak fethetmişlerse de, Birinci Haçlı Seferinde Bizanslılar bu bölgeyi yeniden istilâ etmişlerdir. Selçuklu Türkleri 1203 senesinde Bizanslılardan geri alarak, yeniden bu bölgeyi ve Isparta’yı fethetmişlerdir. 1300 senesinden sonra Eğirdir’de bulunan Hamidoğulları Beyliği Isparta ve çevresini Türkiye Selçukluları ve İlhanlılara bağlı olarak idâre etmiştir. Bir ara topraklarına İlhanlılar tarafından el konulmuş ve bölgeyi İlhanlı vâliler idâre etmiştir. 1327’de Hamidoğulları Beyliği yeniden kurulmuştur. Bu beyliğin bir kolu da Antalya’da Tekeoğulları olarak hüküm sürmüştür. 1335’te İlhanlılar târih sahnesinden çekilince Hamidoğulları bağımsız olmuştur. 1380’de SultanMurâdHan zamânında (Yalvaç ve Şarkikaraağaç) 80 bin Osmanlı altını karşılığı satın alınmıştır.Hamidoğulları Birinci Kosova Savaşında Osmanlılara asker yardımı yapmıştır. 1391’de Yıldırım Bâyezîd Hân, Isparta’nın geri kalan kısmını ve Hamidoğulları Beyliğini de Osmanlı Devletine katmıştır.Osmanlı Devrinde Isparta Anadolu Beylerbeyliğinin 14 sancağından birine, Tanzimâttan sonra Konya eyâletinin 5 sancağından birine merkez olmuştur.Isparta ismi yalnız merkez için kullanılmış sancağın ismi de “Hamid ili” (Hamidâbâd) olarak kullanılmıştır. Isparta 1203 senesinden bu yana düşman istîlâsına uğramamış bir ilimizdir.Cumhûriyet devrinde il olmuştur ww.uydulife.tv
|
|||||||||
05.04.09, 19:08 | #38 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
Tarihi Eserler ve Turistik Yerler
Isparta ili, tabiî güzellikleri, târihî zenginlikleri, ulaşım kolaylığı, gül ve kiraz bahçeleri, gölleri, balık ve av hayvanları ve meşhur halıları ile turistik bir şehrimizdir. Târihi yerleri: Isparta’da Selçuklu ve Osmanlı devrine âit târihî eserler eski devirlere âit kalıntılar vardır. HızırbeyCâmii: 1312’de HamidoğullarındanHızır Bey yaptırmıştır.Keçeci Mahallesinde bulunan câmi, 1889 zelzelesinde yıkılmış, daha sonra tekrar yaptırılmıştır. Kutlu Bey Câmii:1415’te Hamidoğullarının Isparta Subaşısı Kutlu Bey tarafından yaptırılmıştır.Çarşı içinde olan câmi, 1914 zelzelesinde yıkılmış daha sonra yaptırılmıştır. İplikCâmii:1550’de Isparta eşrafından Hacı Abdi Ağa tarafından yaptırılmıştır.Hacı Abdi Ağa Câmii olarak da bilinir.İplikPazarı semtindedir. 1781’de sadrâzam HalilHamid Paşa tâmir ettirmiş ve câminin yanına bir kütüphâne yaptırmıştır.Kütüphânede nâdir yazma eserler ve 14 bin cilt eser vardır. 1914 zelzelesinde büyük hasar görmüş olup, 1917’de yeniden ve iki katlı olarak yapılmıştır. Firdevs BeyCâmii: 1561’de Isparta vâlisi FirdevsBey tarafından yaptırılmıştır. 1914 zelzelesinde zarar görmeyen câmilerden biridir.MîmârSinân tarafından inşâ edildiği için Mîmâr SinânCâmii olarak da bilinir. 1783’te sadrâzam Halil Hamid Paşa tâmir ettirmiştir. AtabeyErtokuş Medresesi: Atabey ilçesindedir. 1224’te MübârizüddînErtokuş yaptırmıştır. 1964’te tâmir ettirilen medresenin yanında Gâzi Ertokuş’un türbesi vardır. Dündar Bey Medresesi: Eğirdir ilçesindedir. 1119’da Kılıçarslan tarafından yaptırılmıştır. 30 oda, 1 mescid, 2 dershâne ve hamam vardır.Nakışlı ve süslü mermer taştan yapılmıştır.Türk mîmârlık ve süsleme sanatının eşsiz şâheserlerindendir. İki katlı olan medreseden günümüze sâdece bir katı kalmıştır. Ertokuş Han:Eğirdir-Konya karayolu üzerindedir. 1223’te Ertokuş Bey tarafından yaptırılmıştır. EğirdirGölü kıyısındadır. FirdevsBey Bedesteni: 1561’de FirdevsBey Câmiine gelir getirmek için yapılmıştır. 1967’de tâmir gören bedesten kapalı çarşı olarak kullanılmaktadır ww.uydulife.tv
|
|||||||||
05.04.09, 19:09 | #39 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
EğirdirKalesi:Üç tarafı göl sularıyla çevrili kasaba karadan surlarla çevrilidir.İç ve dış olmak üzere iki bölümden meydana gelmiştir.Kale yıkık vaziyettedir.İç kalenin 10-15 metrelik kısmı sağlamdır.
Uluborlu Kalesi:Kapıdağ’ın yamacında yapılmıştır. Doğusu çok dik ve sarptır.İç ve dış kaleden meydana gelmiştir.Ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı belli değildir. Mesîre Yerleri: Isparta, tabiî güzellikler bakımından oldukça zengin bir ildir. Gölcük:İl merkezinin güneybatısında Hisartepe’de yer alan ve çevresi ağaçlarla kaplı krater gölü olup, il merkezine 13 km uzaklıktadır. EğirdirGölü:Türkiye’nin Abant’tan sonra en güzel göllerinden biridir.Isparta’nın orta kısmında, dağlar arasında ormanlık bir sahada yer alır.Göl suları temiz ve durudur. Kovada Gölü Parkı:Gölün etrâfı fevkalâde güzel manzaralıdır.Göl çevresi millî park îlân edilmiş olup, çınar, meşe ve kızılçam ağaçları ile doludur.Gölde irili ufaklı adacıklar vardır. Çamyolu:Eğirdir-Sütçüler karayolu üzerinde DavrazDağı eteklerinde çam ormanlarıyla kaplı, bol ve lezzetli suları bulunan bir piknik yeridir. Kuyucak:Keçiborlu-Senirkent karayolu üzerinde dinlenme yeridir. Kızıldağ Millî Parkı: Şarkikaraağaç ilçesindedir. Ormanlık bir sahadır.Kızıldağ ile BeyşehirGölü arasında erozyonla aşınarak değişik arâzi şekilleri meydana gelmiştir. İçmeler ve kaplıcalar: Isparta şifâlı sular bakımından çok zengin bir il değildir. Bilinen içmeler ve kaplıcaları şunlardır: Sinap (Sav) Suyu: İl merkezine 8 km uzaklıkta Sav köyü yakınlarındadır.İçme olarak kullanılır. Değirmendere İçmesi:Keçiborlu’ya 2 km uzaklıkta Değirmendere köyü yakınlarındadır.Mîde hastalıklarına iyi geldiği söyleniyorsa da, suda bulunan serbest kükürt asidi yüzünden içilmemesi tavsiye edilmektedir. Tota İçmesi: Isparta-Eğirdir yolu üzerinde Tota ormanları içindedir. Mîde ve barsak hastalıklarına iyi gelmektedir. Kükürtlü KaynarSuyu: Keçiborlu’ya 4 km uzaklıktadır. Banyo ve çamur kürleri cilt hastalıkları tedâvisinde faydalıdır ww.uydulife.tv
|
|||||||||
05.04.09, 19:09 | #40 | |||||||||
V.İ.P. ÖZEL ÜYE
Üye Numarası: 743
Üyelik tarihi: 28.03.2009
Yaşım: 61
Mesajlar: 2.555
Konular: 131
Rep Gücü : 21
Rep Puanı : 359
Rep Seviyesi :
Level: 40 [] Paylaşım: 0 / 989 |
ISPARTA İLE İLGİLİ LİNKLER
ww.uydulife.tv
|
|||||||||
Bookmarks |
Konuyu Toplam 4 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 4 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|