23.01.12, 01:16 | #1 |
İMF'den Türkiye'ye yeni koltuk
ULUSLARARASI Para Fonu (IMF) Türkiye Daimi Temsilcisi Mark Lewis, üye ülkelerin ekonomik büyüklüklerinin zaman içinde değişmesi nedeniyle gelişen ülkelerin oy haklarının artırılması operasyonundan en çok Türkiye’nin kazançlı çıkacağını söyledi. IMF’nin yeniden yapılanma kapsamında yüzde 6’nın üzerindeki kota paylarının gelişmekte olan ülkelerden, gelişmekte olan ülkelere kaydırılacağını belirten Lewis, “Bu kapsamda Türkiye kota payında yüzde 300’e yakın bir artış elde edecek. Böylelikle Türkiye’nin daha önce yüzde 0.42’den yüzde 0.62’ye çıkarılan oy hakkı, yüzde 1’e çıkmış olacak. Bu Türkiye’nin oy hakkı açısından IMF içinde ilk 20’ye girmesi anlamına geliyor” dedi. Türkiye koltuk alabilir IMF’nin 187 üyesi bulunduğunu hatırlatan Mark Lewis, kota artışından sonra Avrupa Birliği’nin (AB) iki koltuk kaybedeceğini belirterek, şunları anlattı: “IMF’nin bir süredir yürüttüğü reform konusundaki öneriler karara bağlandı. Reformların hayata geçmesi için bazı ülkelerin parlamentolarından karar çıkarmaları gerekiyor. Belçika, Avusturya ve bazı Doğu Avrupa ülkeleriyle aynı grupta olan Türkiye süreç tamamlandığında açılan yeni koltuklardan biri için çok güçlü aday. Kotaların artırımından sonra BRIC ülkeleri (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in IMF içinde oy hakkı açısından ilk 10’a girecekler. Böylelikle kurumun içinde temsil konusunda daha dengeli bir yapı oluşmuş olacak.” Not için zemin sağlam Türkiye’nin kriz ortamında pek çok ülkeye göre çok daha güçlü durumda olduğunu kaydeden Lewis, ‘Türkiye’deki not artırımı beklentisi’ne yönelik şu değerlendirmeyi yaptı: “Kredi ajanslarıyla IMF olarak bizim yöntemlerimiz farklı. Kredi kuruluşlarıyla zaman zaman bizim de görüşmelerimiz oluyor. Ancak benim kredi ajanslarının değerlendirmeleri ile ilgili yorum yapmak doğru olmaz. Ama Türkiye’nin neden not artırımı beklentisi içinde olduğunu anlayabiliyorum. Türkiye’nin not artırımı konusunda zemini sağlam.” İyi tasarlanmış-tutarlı Hükümetin hazırladığı Orta Vadeli Program’ı (OVP) ‘iyi tasarlanmış ve tutarlı’ şeklinde değerlendiren Lewis, şunları söyledi: “OVP’deki büyüme, cari açık gibi makro verilere ilişkin projeksiyonlarımız birbirine yakın. Ancak hedeflere ulaşılması için başta cari açığı düşürmede etkin olacak şekilde tasarrufları, üretkenliği ve ihracatın artıracak önlemlerin alınması ve ithalatı azaltıcı üretimin artırılması gibi ciddi reformların hayata geçirilmesi gerekiyor. Son yıllarda Türkiye ihracatta atak yaptı. Türk özel sektörü bu anlamda global rekabette gücünü kanıtladı. Buradaki zorluk, global rekabet durmuyor, sürekli artıyor. Türk özel sektörünün gücünü sürekli kılması gerekiyor. Türkiye’nin tasarruflarını artırması da çok önemli. Çünkü başka türlü gelen büyüme cari açığı da büyütüyor.” Türkiye ile konuştuğumuz konular artık değişti TÜRKİYE’nin ekonomik gelişimi ile birlikte IMF ile masasındaki müzakere konularının da değiştiğini söyleyen Mark Lewis, şunları anlattı: “IMF’nin 187 üyesiyle de görüştüğü aynı konular var. bunlar daha çok 4’üncü madde raporları, küresel görünüm raporları gibi konuları içeriyor. Türkiye ile eskiden daha çok kredi paketleri gibi konular konuşulurken bu zamanla yerini karşılıklı görüş alışverişine bıraktı. Kredi paketi uygulandığı zaman üslupta farklı oluyordu. Tavsiye veren nitelikte görüşmeler oluyordu. Şimdiyse daha yapıcı görüşmeler yapıyoruz.” IMF’den arkadaşlar Türkiye’yi soruyor TÜRKİYE’nin yüksek büyüme hızı ve özellikle son aylarda işsizliğini düşürmesiyle uluslararası piyasalarda dikkat çektiğini söyleyen Mark Lewis, “Diğer ülkelerde IMF’de çalışan arkadaşlarım Türkiye’yi soruyor. Türkiye’deki gelişmeleri merak ediyorlar. Karşılıklı tüm üye ülkelerdeki arkadaşlarla görüşüyoruz. Türkiye en çok dikkat çekenler arasında” diye konuştu. Borç yönetiminde iyi iş çıkarıyorsunuz 2012’de finansman konusunun diğer ülkeler gibi Türkiye’yi de zorlayan bir konu olacağını vurgulayan Mark Lewis, şöyle devam etti: “Finansman konusunda 2012 çok kolay bir yıl olamayacak. Bunu herkes söylüyor. Bizim 4’üncü madde raporumuzdaki baz senaryosuna göre, Türkiye özellikle kısa vadeli borcunu döndürebilir düzeyde. Türk hazinesi borç yönetiminde oldukça profesyonel bir iş çıkarıyor. ABD ve Avrupa’nın uluslararası piyasaları rahatlatmak için açıkladıkları likidite programlarının Türkiye dahil ülkelerin kredi ihtiyacında rahatlatıcı etkisi olabilir.” Yangında itfaiyeci ile kavga etmemek lazım IMF’nin küresel ekonominin en ciddi sorun alanlarından biri olan işsizlik ile ilgili çözümler getirmeye çalıştığını söyleyen Mark Lewis, şöyle konuştu: “IMF daha çok kredi vermesiyle bilinen bir kurum. Biz bunu küresel itfaiyeci rolü olarak adlandırıyoruz. Oysa bizim farklı faaliyetlerimiz de var. Örneğin önemli bir gözetim faaliyetimiz var. Dünya ekonomisine ilişkin kapsayıcı rapor çalışmaları ve araştırmalar yürütüyoruz. Ayrıca IMF son yıllarda dikkatini giderek artan bir şekilde makroekonomik politika reformların sosyal sonuçlarına yöneltiyor. Artık IMF destekli programların tasarımında sosyal korunma sağlanmasına, yükün eşit paylaşılmasına dönük hassasiyetler göz önüne alınıyor. IMF kredi paketlerinde istihdam dostu politikalar benimsemeye çalışıyor. Bir ülke eğer IMF’den yardım istiyorsa zaten zor durumda demektir. Ülkedeki sorunları IMF’ye bağlamamak lazım. Yangında itfaiyeci ile kavga etmemek lazım.” Yüzde 4 büyüme olabilir MARK Lewis, Türkiye’nin 2012 büyümesiyle ilgili IMF’nin yüzde 2.2, Dünya Bankası’nın yüzde 2.9 öngörüsünde bulunmasına rağmen hükümetin yüzde 4 hedeflemesiyle ilgili şunları söyledi: “Bu genelde her ülkede böyle oluyor. Hükümetlerin belirlediği hedef biraz daha yüksek olabiliyor. Bence üç tahmin arasında çok ciddi farklar yok. Yüzde 4 büyüme gerçekleşibilir bir rakam. ” Türkiye sevgisini ‘İnegöl’ manzarası ile gösterdi MARK Lewis, eşinin Türk olduğunu belirterek, “Türkiye’yi çok seviyorum. Haftada en az 2 saat Türkçe dersi almaya çalışıyorum” dedi. Lewis, bu sevgisini, IMF Türkiye’nin resmi internet sitesine ülkeden bir görüntü ile göstermeye çalıştığını söyledi. IMF Türkiye sitesini açtığınızda karşınıza köftesiyle ünlü İnegöl’den bu manzara çıkıyor. Faiz koridoru kısa vadede iyi, uzun vadede basit politika gerekli MARK Lewis, Türkiye’de Merkez Bankası’nın uluslararası piyasalarda da konuşulan faiz koridoru uygulamasıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Küresel iklim zor ve çetrefilli. Çok ciddi belirsizlikler var. Sadece Türkiye’de değil diğer tüm ülkelerin merkez bankaları bu belirsizlikleri bertaraf etmek için uygun politikalar uygulamaya çalışıyorlar. Ben Merkez Bankası’nın da bu belirsizliklerden korunmak çin faiz koridorunu uyguladığını düşünüyorum. Ancak bu geçici bir politika. Uzun vadede sonuç almak için çok daha basit, temel politikalara ihtiyaç var. Çünkü para politikalarına belli bir zaman dilimi içinde bakacak olursak tek faiz oranını piyasaların algılaması daha kolay. O nedenle faiz koridoru kısa vadeli bir yöntem olarak görülebilir. Ortamdaki belirsizlik bu şekilde yönetilebilir. Kısa vadenin ne kadar olacağını ise şimdiden kestirmek zor görünüyor.” Hürriyet Rotahaber ww.uydulife.tv
__________________
TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR... ---------------------------------- Sungate Titan Full HD İptv 42.0°E-39.0°E-46.0°E-19.2°E-16.0°E-13.0°E-9.0°E7.0°E4.9°0.8°W |
|
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|