03.05.09, 15:39 | #1 |
GUSÜL Hakkında Geniş Bilgi
GUSÜL Gusüle, Türkçemizde boy abdesti de denir. Gusül Ne Zaman Lâzımdır? Guslü gerektiren haller üçtür: 1 - Cünüplük hâlidir. Bu, iki sebebden ileri gelir: a.) İster uyanık halde olsun, isterse uyku hâlinde olsun, herhangi bir temas veya cinsî münasebet olmaksızın, erkek ve kadından şehvetle meninin dışarı atılması. Meninin şehvetsiz boşalmasından dolayı cünüplük hâli meydana gelmez. Bu sebeble gusletmek de gerekmez. Sadece abdest bozulmuş olur. b.) Cinsî münasebette bulunulması... Burada meninin gelmesi (inzal) şart değildir. Cinsî münasebetin kendisi cünüplük sebebidir. 2 - Guslü farz kılan ikinci hal, kadınların hayız hâlidir. Kadınların hayız halleri son bulunca, gusletmeleri farz olur. 3 - Gusletmeyi farz kılan üçüncü durum, yine kadınlara mahsus bir hâl olan nifas, yani doğumdan sonraki lohusalık hâlidir. Nifas hâlinden kurtulan bir kadına da gusletmek farz olur. Guslün Hikmetleri ve Faydaları Gusül, âkıl-bâliğ olan her Müslümana, kendisinde guslü gerektiren bir hal meydana geldiği takdirde farzdır. Gusül temizliğinde, mânevî ve uhrevî birçok faydalar yanısıra, pek çok maddî fayda ve güzellikler de bulunmaktadır. Bu sebeble İslâmiyet, gusle büyük ehemmiyet vermiştir. İnsan bu vecibeyi yerine getirmekle, hem Allah'ın muhabbetini kendine celbetmekte ve rızasına nâil olmakta; hem de maddeten sıhhat ve âfiyet kazanmaktadır. Gusül, aynı zamanda küçük günahlara da keffârettir. Peygamber Efendimiz, Enes bin Mâlik Hazretlerine hitâben: "Ey Enes! Guslederken mübalâğa et. Böylece yıkanma mahallinden ayrılırken üzerinde günah ve hatâlardan arınmış olarak çıkarsın" buyurmuşlardır. Hz. Enes de: "Yâ Resûlâllah, mübalâğa nasıl olur?" diye sorduklarında, şu cevabı almışlardır: "Saç diplerini ıslat ve deriyi de pisliklerden arındır." Cünüplük, ibadetleri ifaya mâni, mânevî bir kirlilik hâli olduğu için, en başta mü'minin kendine ağır gelen, huzursuz kılan, ruhunu daraltan bir durumdur. Rivâyetlerde, yeryüzünün cünüp gezen insanlardan tiksinti duyup onları Allah'a şikâyette bulunduğu zikredilmiştir. Cünüp insanların yanına rahmet meleklerinin gelmeyeceği de yine rivâyetler arasındadır. Bu sebeble salâhat ve takvâ sahibi kimseler, kendilerinde cünüplük hâli meydana geldiğinde, bu halden kurtulmak konusunda acele etmişler; geceyi cünüp olarak geçirmekten şiddetle kaçınmışlardır. Bu, işin takvâ yönüdür. Bütün bunlar, cünüp olan bir insanın, uğursuz ve maddeten pis ve necis olduğu mânasına gelmez. Cünüp kimse ile görüşülüp konuşulmayacağı söylenemez. Dikkat edilmesi gereken husus; namaz vaktini geçirmeden yıkanmaktır. İnsan, namaz vaktini geçirmemek şartıyle, yıkanmayı te'hir edebilir ve bu halde iken cünüp kimseye yapması harâm olan işlerin dışında kalan herşey'i yapabilir. Bu da, işin fetvâ yönüdür. Ebû Hüreyre, bir gün yolda, cünüp iken, Resûlüllah Efendimize rastlamış, fakat bu cünüp hâliyle O'nun yanında bulunmaktan sıkılarak savuşup gitmiş, yıkanıp geri dönmüştü. Resûl-i Ekrem, kendisine nereye kaybolduğunu sorunca da durumu olduğu gibi anlatmış idi. Resûlüllah Efendimiz bunun üzerine Ebû Hüreyre'ye şu cevabı vermişlerdi: "Sübhânallah, mü'min hiç necis (pis) olur mu?" Bu hadîsten anlaşıldığına göre, cünüp olan bir mü'min, kimse ile görüşüp konuşamıyacağı bir pislik ve uğursuzluk içine düşmüş değildir. Şu halde, yeryüzünün tiksinip, rahmet meleklerinin kendisinden kaçtığı insanlar, cünüplüğü hafife alan ve cünüp gezmeyi âdet hâline getiren kimseler olmaktadır. Dinî açıdan bu derece kıymet ve ehemmiyet taşıyan guslün biraz da maddî ve tıbbî yönü üzerinde duralım: ww.uydulife.tv
__________________
|
|
03.05.09, 15:40 | #2 | |||||||||
ONURSAL YÖNETİCİ
Üye Numarası: 98
Üyelik tarihi: 18.08.2008
Nereden: Bilgivadisi
Yaşım: 43
Mesajlar: 3.763
Konular: 1822
Rep Gücü : 29
Rep Puanı : 950
Rep Seviyesi :
Level: 46 [] Paylaşım: 114 / 1142 |
Guslün insan sağlığına yaptığı müsbet te'sir şu şekilde îzah edilmektedir:
Cinsî boşalma olayı, insandaki bütün sinir sistemini seferber eden ve bütün organizmayı sarsan fizyolojik bir hâdisedir. Bu olay esnasında vücutta büyük bir hücre yıkımı meydana gelir. Bu esnada solunum ve dolaşım cihazları bu olaya bütün güçleriyle katıldıklarından, solunum adedi artar. Kan dolaşımı hızlanır. Hattâ bu esnada sarfedilen kuvvet, bin beş yüz metre koşmaya eşittir. Yahut başka bir benzetme ile, yedi katlı bir apartmanın en üst katına koşarak çıkmak kadar yorucudur. Bu hâdise vuku bulduktan sonra, uzviyet müdhiş bir yorgunluk ve ezici bir bitkinlik hisseder. Ağır bir yük taşımış gibi olur. İşte büyük bir hücre yıkımına uğrayan ve büyük bir sarsıntı geçiren insan vücudu, yıkanmak sayesinde derhal bir rehavet ve gevşeme ile sükûnete kavuşur. Vücuda yeni bir zindelik ve canlılık gelir. İşte bu sebeble gusül, insan için mükemmel bir temizlik, maddeten ve mânen dinlenme ve huzur bahşeden bir yıkanmadır. Gusletmesi Farz Olanlara, Harâm Olan Şeyler Nelerdir? Cünüp olan kadın ve erkeğe veyahut hayız ve nifas hâlindeki kadınlara yapmaları harâm olan dinî vazifeler şunlardır: 1 - Namaz kılmak. Cünüp olan kimse, oruç tutmakla beraber, hayız ve nifas hâlindeki kadın, oruç da tutamaz. 2 - Kur'an okumak. Ezberden veya Mushaf'a bakarak bir âyet dahi olsa Kur'an okumak (tilâvet) haramdır. Ancak Kur'an'daki dua ve sena âyetlerini tilâvet kasdı olmaksızın dua ve sena niyyetiyle ezberden okumak câiz görülmüştür. Meselâ, cünüp bir kimsenin dua ve sena âyetlerini ihtiva eden Fâtiha sûresini tilâvet kasdıyla okuması haramdır. Dua ve sena niyyetiyle okuması ise câiz olur.
4 - Kâbe-i Muazzama'yı tavâf etmek. 5 - Zaruret olmaksızın câmi-i şerîfin içine girmek veya camiin içinden geçmek. 6 - Üzerinde âyet-i kerime yazılı herhangi altın ve gümüş parayı ve kolyeyi veyahut levhayı elle tutmak da haramdır. Gusletmeleri Farz Olanlara Mekruh Olan Şeyler 1 - Dinî kitablardan herhangi birini el ile tutup okumak. 2 - Elini, ağzını yıkamadan yiyip içmek. Guslü Gerektiren Haller İle İlgili Bâzı Mes'eleler
Erkeğin, kendinden gelen meninin kesilmesini te'min için inzalden, yani, meninin akmasından sonra, ya uyuması veya bir müddet yürüyüp gezinmesi veyahut da birkaç damla da olsa idrar çıkarması gerekir. Bu hususlardan birine riayet ederek gusleden kimseden, yıkandıktan sonra meni gelse bile, bu meni guslü bozmaz. Yeniden yıkanmayı gerektirmez. Fakat bu hususlara riayet edilmeden hemen yıkanılır yıkandıktan sonra da meni gelirse, guslü sahih değildir. Tekrar yıkanmak gerekir. Guslün sıhhatinin ikinci şartı da; bedende iğne ucu kadar bile, kuru hiçbir yerin kalmamasına dikkat etmektir. Vücutta yıkanmamış bir yer kalırsa, o gusül de sahih olmaz. Guslün Rükünleri, Yani Farzları Nelerdir? Guslün farzları üçtür: 1 - Bir kere ağza dolu dolu su vermek, 2 - Bir kere burna sertçe su çekmek, 3 - Bir kere de bütün vücudu yıkayıp, temizlemek. Ağzı, burnu ve bütün bedeni en az bir kere yıkamak farzdır. Bu yıkamayı üç'e çıkaran kimse ise, farzı yerine getirmekle beraber, sünnet sevabını da kazanır. Guslün farzlarını îfa ederken bilhassa şu hususlara dikkat etmelidir:
Hanbelîler ise, ağızı ve burnun içini yüzün bir parçası kabûl ederler. Abdestte de, gusülde de yıkanması bunlara göre farzdır. Diş Dolgusu ve Kaplaması, Guslün Sıhhatine Mâni midir? Hanefîlerde, gusülde ağız ve burnun içini yıkamak farz olduğunu biliyoruz. Buna göre ağzında dolgu veya kaplama dişi bulunan Hanefî bir kimsenin, gusül abdesti alırken, kaplama veya dolgulu dişi sökmesi ve altına su geçirmesi mi gerekecektir, yoksa dolgu ve kaplamanın üzerinden geçen su ile gusül yapılmış mı sayılacaktır? Bu hususla ilgili, Fetvâhâne hey'et-i ilmiyesince Fetvâ Emîni Nuri Efendi riyasetinde ikmâl edilmiş ve Fetvahâne müsevvidlerinden Ali Murtaza tarafından neşredilmiş bulunan "İlâveli Mecmua-i Cedîde" isimli Fetvâ kitabında şu fetva yer almaktadır: "Üzerine gusül farz olan Zeyd'in, oyuk (mücevvel) olan dişleri altın veya gümüş ile doldurulmuş olup, dişlerinin oyuğuna yapışmış olduğu için altın ve gümüşü çıkartmakta güçlük ve meşakkat bulunmakta; gusül ederken o dişlerin oyuğuna su girmese ve bu şekilde bir zaruret meydana gelmiş bulunsa, suyu o dişlerin içine ve oyuğuna ulaştırmak, temas ettirmek farz olmayıp, dışını (dolgunun üstünü) yıkamakla gusletmiş ve temizlenmiş olur mu? Elcevab: Olur." Bu fetvaya göre; ihtiyaç halinde dişlere dolgu ve kaplama yapılmasında hiçbir mahzur yoktur. Gusülde bu dişlerin sadece dış yüzeyi yıkanır. Dolgu ve kaplamayı söküp içini yıkamak gerekmez. Son devir Şeyhü'l-islâmlarından Uryanizâde de diş doldurmaya fetvâ vermiştir. Netice olarak diyebiliriz ki; gusülde ağız içindeki kaplama veya dolgulu dişlerin içine su geçmesi imkânsız olunca, yıkaması mecburî olmaktan çıkar. Çünkü, bunlar ziynet ve süs için yapılmış olmayıp, ihtiyaç için başvurulan tedavilerdir. Tıpkı yaraların üzerine konulan sargının altına suyun geçmesinin mecburî olmadığı gibi... Diş sağlığının, insan hayatında önemli bir yeri vardır. Dişteki rahatsızlıkların, pek çok hastalığın ortaya çıkmasına sebeb olduğu bugün tıbben de sâbittir. Tedavinin zarurî îcabı olarak yapılan dolgu ve kaplamalar, gusle mâni telâkki edildiği takdirde, İslâm âleminde diş hastalıkları ve rahatsızlıkları alıp yürür. Müslümanların sağlığı tehlikeye düşer. Diş dolgusu ve kaplama, artık tedavide vazgeçilmez bir zaruret hâline geldiği için, belvâ-i âmme hâline de gelmiş, mahzurları mübah kılan mevzuya da girmiş olur. Bu bakımdan dahi kaplama veya dolgulu dişler, gusle mâni olmazlar. Bununla beraber vesveseye kapılanlar, takvâ üzerine hareket etmek istiyenler, gusülde Şâfiî mezhebine de niyet edebilirler. Bilindiği gibi Şâfiî'de ağzın ve burnun içini yıkamak farz değil, sünnettir. Altın Diş Takmak veya Dişleri Altın Kaplatmanın Hükmü Nedir? Mebsut'da, İmam-ı Muhammed'in, altın diş taktırmakta veya dişi altın kaplama yaptırmakta hiçbir mahzur görmediği kaydedilmektedir. İmam-ı A'zam ise, altın dişi mekruh addetmekte, ancak gümüş diş taktırmayı veya dişleri gümüşle kaplatmayı caiz görmektedir. İmam-ı A'zam'ın altın dişi mekruh görmesi, altın süs ve ziynet eşyası olup erkeğe caiz olmaması sebebiyledir. Şu halde altın diş, süs için değil de, tıbbî bir zaruret olarak takılırsa, ortada bir mahzur kalmaz. Nitekim günümüzde, altın dişlerin, gümüş dişlere göre daha sıhhata uygun olduğu ve ağızda kötü koku yapmadığı bir gerçek olarak ortaya çıkmıştır. Ağızdan çıkarılıp takılabilecek şekilde seyyar olan diş ve protezlerin, gusülde ağzı yıkarken çıkarılmaları icabeder. Böylesi temizliğe de daha uygundur. Guslün Sünnetleri Nelerdir? Guslün başlıca sünnetleri şunlardır: 1 - Gusle besmele ile başlamak. 2 - Kalb ve dil ile gusle niyet etmek.
4 - Gerek "Besmele"yi, gerekse niyeti, gusle başlamadan önce yapmak. 5 - Gusülde evvelâ elleri, sonra avret yerlerini yıkamak. Bedende veya avret mahallinde meni veya benzeri bir pislik varsa, onları gidermek. 6 - Bundan sonra âdâb ve erkânına riayet ederek abdest almak. Eğer ayakları altında kullanılmış su birikiyorsa, abdestte ayakların yıkanması işini, guslün sonuna bırakmak gerekir. 7 - Abdest aldıktan sonra, evvelâ üç kere başa, sonra üç defa sağ omuza, sonra da üç defa sol omuza su dökünmek. Suyu her uzva ilk döküşte her yerini iyice ovalamalıdır.
Bu halde iken bir de kımıldar, suyun içinde hareket ederse, gusüldeki sünnetlere de riayet etmiş ve sünnet üzere gusül abdesti almış demektir. Guslün Âdâbı (Müstehabları) Nelerdir? Abdestin âdabları, aynı zamanda guslün de âdâblarıdır. Ancak abdestte kıbleye karşı dönmek ve duaları okumak âdâbdan sayılır iken, gusülde bunlar yapılmaz. Avret yeri açık olabileceği için, kıbleye dönmek mekruh görülmüştür. Guslün en mühim âdâbı; yıkanırken avret yerlerini örtülü bulundurmaktır. Bütün peygamberler, utanmanın insanın en büyük meziyeti ve vasfı olduğunda ittifak etmişlerdir. Utanan insan, bedenini, bilhassa avret yerlerini başkalarına teşhir edip baktırmaktan hoşlanmaz. Terbiye ve edebi buna mâni olur. Beşeriyete örnek olan din büyüklerinden bir Sahâbe: "Gökten düşüp parça parça olmaya razıyım. Fakat avret yerimi açarak başkalarına göstermeye razı değilim" sözüyle, bizlere bu yolda örneklik etmişlerdir. Bu sebebledir ki, müslümanlar, gerek hususî ve gerekse umumî yerlerde yıkanırken dikkat etmeli, avret yerlerini daima örtülü bulundurmaya gayret göstermelidirler. Şu kadar var ki, evlerdeki şahsî banyolarda veya umumi hamamların tek kişilik banyo odalarında kısa bir süre için, insan, bedeninin tamamını açıp traş ve benzeri temizlikleri yapabilir. Kimse görmediği için bunda mahzur söz konusu değildir. Ama bu hâl, âdet hâline getirilmemeli, istenen temizlik yapıldıktan sonra, hemen avret yerleri örtülerek haya duygularının zedelenmesine meydan verilmemelidir. Abdestte olduğu gibi, guslü müteâkip iki rek'at namaz kılmak da âdâbdandır. Din büyükleri bu namazı hiçbir zaman ihmal etmezlerdi. Bu namaz Allah'a hamd ve şükür makamında yapılan bir nafile namazı olabileceği gibi, kaza namazı da olabilir. Guslün Mekruhları Nelerdir? Abdestte mekrûh olan şeyler gusülde de mekruhtur. Fazla olarak gusül yaparken dua okumak ve kıbleye dönmek de mekruh görülmüştür. Gusülde bir uzuvdaki su ile diğer bir uzvu ıslatmak caizdir. Çünkü gusülde bütün beden tek uzuv sayılır. Bu durum abdestte câiz değildir. Gusül Nasıl Alınır? Guslü dar ve geniş zamanda olmak üzere iki türlü almak mümkündür: 1 - Suyun azlığı, soğukluğu, vaktin müsaadesizliği gibi hallerde, acele olarak yapılan gusülde evvelâ ön ve arka taraftaki kirler giderilir. Sonra üç defa ağıza, üç defa buruna su çekilerek içlerinde kuru yer kalmaması te'min edilir. Bundan sonra da baştan, sağ ve sol omuzlardan dökülen su ile bedenin tamamı yıkanıp ıslatılır. Kuru yer kalmadığı anda, gusül yapılmış olur. Bu, dar ve sıkışık anlarda ve sadece guslün farzları yerine getirilerek yapılan gusüldür. 2 - Müsait zaman ve mekânda yapılan gusülde ise, yine edeb yerleri yıkandıktan sonra, evvelâ, namaz abdesti gibi güzelce bir abdest alınır. Önce baştan, daha sonra ise sağ ve sol omuzlardan sıra ile üçer defa su dökülür. Her döküşte bedenin tamamı bir güzel ovalanır, mânevî kirlerin yanında maddî kirlerden de temizlenmeye çalışılır. Bu arada vücutta iğne ucu kadar kuru yer kalmamasına itina gösterilir. En sonunda da, kirli suların döküldüğü yere basan ayaklar, son olarak tekrar yıkanıp çıkılır. Guslün her iki halinde de, şart ve farz olanı ağız ve burun içi ile bedenin tamamında kuru yer kalmamasıdır. Bu yapıldıktan sonra, gusül yerine getirilmiş, mânevî ve maddî temizliğe kavuşulmuş olunur. Gusül İle İlgili Mes'eleler
İlmi bir ifade ile, guslü bozan herşey abdesti de bozar. Lâkin abdesti bozan herşey guslü bozmaz. Bu bakımdan, gusül sırasında idrar yollarından gelen bir akıntı, yahut yaradan akan bir mayi, veya diş kanamaları, v.s. gusle mâni olmaz. Bu akıntılarla yapılan gusül sahih, fakat abdest bâtıl olur.
Buna göre, sahurda yıkanmaya vakit bulamayan kimse, el ve ağzını yıkayıp yemeğini yer. Sonra da guslünü yapabilir. Yıkanmadığı için sahursuz kalmak mecburiyetinde değildir.
Ancak cünüpken böyle bir temizlik yapılsa da sonra gusül edilse, guslün sıhhatine bir zarar gelmez. Gusül Kaç Kısma Ayrılır? 3 kısma ayrılır: ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
03.05.09, 15:40 | #3 | |||||||||
ONURSAL YÖNETİCİ
Üye Numarası: 98
Üyelik tarihi: 18.08.2008
Nereden: Bilgivadisi
Yaşım: 43
Mesajlar: 3.763
Konular: 1822
Rep Gücü : 29
Rep Puanı : 950
Rep Seviyesi :
Level: 46 [] Paylaşım: 114 / 1142 |
I. Farz olan gusüller:
Guslün, cünüplük hâlinden veya hayız-nifas kanının kesilmesinden sonra yapılması farzdır. II. Sünnet olan gusüller: 1 - Cuma namazı için yıkanmak sünnettir. Cuma günü, hadîs-i şerîflerin de beyanı üzere, Seyyidü'l-Eyyâm, yani; günlerin en şereflisi ve üstünüdür. Aynı zamanda mü'minlerin bayram günüdür. Resûlüllah Efendimiz, birçok hadîs-İ şerîflerinde, ümmetine, cuma günü yıkanarak ve temiz kokular sürünerek mescide çıkmalarını tavsiye buyurmuştur. Perşembe günü veya cuma gecesi yıkanmak ile de sünnet yerine getirilmiş olur. Cuma günü yıkanmakla ilgili hadîslerin çokluğuna ve bu husustaki şiddetli tavsiyeye bakarak, âlimler, cuma guslünü sünnet-i müekkede olarak kabûl etmişlerdir. Traş olmak, tırnak kesmek gibi diğer beden temizlikleri de yine cuma günü yapılması tavsiye edilmiştir. 3 - Bayram namazları için de yıkanmak yine sünnettir. 3 - Hac ve ömre için ihrama girerken yıkanmak. Bu yıkanmak, mânevî temizlikten ziyade, maddî temizlik için olduğundan, kadınlar o sırada hayız ve nifaslı dahi olsalar, bu guslü yapabilirler. Şayet su yoksa, teyemmüm yapılmaz. 4 - Hacıların arefe günü Arafat'da vakfe için yıkanmaları da sünnettir. III. Mendub veya müstehab olan gusüller: 1 - Cünüplük veya hayız - nifas gibi bir durum olmadan, temiz olarak ihtida etmiş yeni Müslümanın yıkanması menduptur. 2 - İhtilâm ve hayız olmamakla birlikte, onbeş yaşına ulaşarak hükmen bülûğa eren kız veya oğlanın yıkanması da mendubtur. Hayız ve ihtilâm yoluyla bülûğa erenlerin yıkanması, zaten farzdır. 3 - Baygınlık geçirenin baygınlıktan kurtulduktan sonra yıkanması... Bu gusül, iyileşmeye karşı bir şükür olarak yapılır. 4 - Kan aldırdıktan sonra yıkanmak. 5 - Ölü yıkamak için gusül etmek. 6 - Berat ve Kadir gibi mübarek geceleri ihya etmek için yıkanmak. 7 - Hacıların Mina ve Müzdelife'de bulunmak için yıkanmaları. 8 -Mekke-i Mükerreme'ye veya Medine-i Münevvere'ye girmek için, bu mübarek beldelere hürmeten yıkanmak. 9 - Güneş ve ay tutulmaları ânında kılınan küsuf ve husuf namazları için yıkanmak. 10 - Yağmur duasına çıkmak için yıkanmak. 11 - Yolculuktan gelen veya yeni çamaşır değiştirenin de yıkanması menduptur. 12 - Felâket ve musibetler ânında kılınan havf (korku) namazı için yıkanmak. 13 - Günahtan tevbe etmek isteyen kimsenin de gusletmesi menduptur. 14 - Cünüplüğün hemen ardından âdet görmeye başlayan kadın, dilerse cünüplükten dolayı hemen yıkanır. Dilerse yıkanmayı, âdet bitimine bırakır. 15 - Zevcesiyle cinsî birleşmede bulunan bir kimse, yıkanmadan önce ikinci bir kere daha birleşmede bulunmak istediğinde, abdest alması veya gusletmesi menduptur. 16 - Cünüp bir kimsenin cünüplükten tezelden kurtulması için yıkanmakta acele etmesi de menduptur. Cünüp bir kimse, yıkanmasını namaz vaktini geçirmeyecek kadar bir süre erteleyebilirse de hemen yıkanması efdaldir. Selef-i sâlihîn, bu hususa son derece dikkat ederler, kendilerine cünüplük ârız olunca, vakit geniş bile olsa hemen yıkanmayı tercih ederlerdi. Sünnet veya müstehab olan gusüller mücerred olarak beden temizliği veya hürmet ve tâzim için yapıldığından, farz olan gusüldeki gibi ağzı ve burnu yıkamak farz değildir.
ww.uydulife.tv
__________________
|
|||||||||
Bookmarks |
Etiketler |
gusül hakkında geniş bilgi |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|