|
29.07.09, 18:46 | #1 |
Fi’leyleti’l-kadr
Rasulüllah (s.a.v) ashabına İsrail oğullarından dört kimseyi anlattı. Zira bunlar seksen sene ibadet etmişler ve ALLAH’a biran olsun asi gelmemişler de. Öyle ki o söz konusu Salih insanları Eyyub, Zekeriya, Hızkıyl, Yuşa b. Nuh Peygamberleri dahi anlatmışlardır. Rasulüllah onları anlattıkça sahabe-i Kiramı hayrete düşürdü. Bunun ardından Cibril Emin geldi ve şöyle dedi:
—Ya Rasulüllah! Sen ve ashabın anlatılan sekiz kimsenin ibadetine hayret etmiş durumdasınız. Oysa ALLAH ondan daha hayırlısını bildiren bir sure yolladı, bu sürenin adı Fi’leyleti’l kadr’dır. Nitekim ayeti celile okunduktan sonra Rasulüllah (s.a.v) çok sevindi. Yahya b. Nüceyh anlatıyor: İsrail oğullarından biri silah kuşandı, tam bin ay ALLAH yolunda savaştı. Bu durumu Habibi Kibriya efendimiz ashabına anlatınca, yine hayretle dinlediler. Elbette ki o kimse Abid Şem’undan başkası değildi. Ashabı Kiram: —Ya Rasulüllah! Demek ki geçmişte uzun ömürlü ümmetlerden bir adam ALLAH için bin ay (Seksen küsur sene) savaş yapabiliyormuş. Biz bütün ömrümüzü sebil etsek bu adamın sevabına erişemeyiz dediler. Bunun üzerine ALLAH Rasulü gelen vahyi okudu: Yüce Mevla’mız; Şüphesiz, Onu (Kur’anı) indirdik biz.. Kadir gecesinde.. Sana bildirecek var mı, Kadir gecesinin ne olduğunu? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve ruh o gece Rablerinin izniyle her iş için dururlar. Selamdır, esenliktir. O gece, ta fecrin doğuşuna kadar (Kadr,1–5) mealindeki Kadir suresi nazil oldu böylece. Abdül Kadir Geylani Hz.lerinin Günyetü7t Talibin eserinin sayfalarını çevirdikçe ayeti kerimelerin anlamını daha iyi anlıyoruz. Şöyle ki; ALLAHü Teala; İnna enzelnahü fi’leyleti’l kadr (Kur’anı kadir gecesinde indirdik) derken; Kur’anın levh-u mahfuzdan yazıcı meleklere indirip Ümmet-i Muhammed döneminde parça parça yirmiüç senede Rasulüllah’a indirdiği manasınadır. Ve ma edrake ma leyleti’l kadr (Kadir gecesinin nasıl olduğunu sana nasıl anlatmalı ki?) beyanıyla da ALLAH bu gecenin hayırlara vesile niteliğinde uğurlu bir gece olduğunu vurgulamak istiyor, yani hüküm gecesi olduğunu ilan ediyor. Leyletül kadr hayrün min elfi şehr (Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır) beyanıyla kadir gecesinde yapılan bir amelin bin aylık amelden hayırlı olduğuna işaret ediliyor. Tenezzelül meaiketü verruhu fiha (o gece melekler ve ruh iner) beyanıyla meleklerin gün batışından başlayıp tan yeri ağarıncaya kadar şereflendirdikleri belirtir. Bi izni rabbihim minkülli emr (Rablerinin emri ile ve hertürlü hayırla) beyanıyla her türlü hayrı ve iyiliği getirirler manasınadır. Selam-ile de melekler yeryüzündekilere selam verirler anlamınadır. Hakeza Rasulüllah (s.a.v) müjde dolu sözlerini şöyle bağlayıp; ALLAHın beş gece ihsan eylediğini beyan ediyor ve bunların: 1-Mucize ve kudret gecesi, 2-Davet ve kabül gecesi, 3- Beraat gecesi, 4-Miraç gecesi, 5- Kadir gecesi olduğunu sıralıyor. Hadisi şeriflerde de anlaşıldığı üzere ALLAH (c.c) beş şey gizlemiş. Yani; 1-Rızasını taatlarda, 2- Gazabını masiyetlerde, 3- Orta namazı kılınan namazlarda, 4- Kadir gecesini Ramazanın son on gününde gizledi. Kadir gecesinin alametlerini ise âlimler özetle şöyle izah ederler; —Kadir gecesi ne soğuk, ne de sıcaktır, —Köpek uluması bu gecede duyulmaz, — Bu gecede Evliya-i kiramda hayret verici şeyler meydana gelir, —Açık ve rahat gece olduğudur. Evet, bin aydan hayırlı bir gece. Kelimenin tam anlamıyla hakkında özel ayet inen tek ışık kandilimizdir kadir gecemiz. Kutsal olarak addettiğimiz zatlar, mekânlar, hatta üç boyutu aşan Miraç ve daha bilmediğimiz nice zamanlar var. Ki, bunlar ALLAH tarafından kullarına bahşedilmiş. Dolayısıyla Kur’anı Muciz’ül Beyan, Fahr-i Kâinat Efendimiz (s.a.v), Arafat, müzdelife, Hacer annemizin Safa ile Merve arasında say yaptığı tepeler, Mescidi Aksa, Mescid-i Haram, Ravza-i Mutahara gibi bir dizi mekânlar kutsallarımızdır. Herbiri hatıralarla yüklüdür. Kadir gecesiyle de kutsallarda olduğu gibi varlığımızı, kulluğumuzu hatırlarız. Bu yüzden Arifler; ‘Her geceyi Kadir bil, her gördüğünüzü Hızır bilin’ demişler. İşte Kadir gecesi, Cuma, Bayram, Haram aylar, duha ve namaz vakitleri gibi zamanlar bizatihi Yüce Mevla’mızca zamanlardan ayrı tutulmuş bize bir ikramı olsa gerektir. İkramdan da öte iç ferahlatıcı kurtuluşa vesile aydınlık kandilimizdir. Hürmette kusur eylememek adına kutsiyete tapınma değil, bilakis kendimize gelmek için herbiri birer fırsat araçlarımız. Sevdiğimizi onun için istemek sünneti seniyyeden şaşmamak kaydıyla güzeldir. Velhasıl ALLAH’a ulaştıran her araç mukaddestir ww.uydulife.tv
|
|
Bookmarks |
Etiketler |
fi’leyleti’l-kadr |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|