03.03.10, 09:42 | #1 |
Erkin KORAY
25 Haziran 1941 istanbul doğumludur. Annesi istanbul Konservatuarı'nda Klasik Batı Müziği piyano öğretmeni olduğundan dolayı ilk enstrümanı piyano oldu. Hatta kendisine sorulduğu zaman:
- "Ben piyano çalmaya nasıl başlamış olduğumu bile bilmiyorum. Bu enstrümanı doğal olarak çalıyorum.Ben gitarcıyım!", der. Alman Lisesi'nde okurken aynı konservatuara da devam etti. başlama tarihi 1956, ilk konser ise (piyanoyla) 29 Aralık 1957 Galatasaray Lisesi'ndedir. Bu konser Erkin Koray'ın hayatının büyük bir dönüm noktasını teşkil etmiştir. O kadar olmak isteyen Erkin, belki kaderin cilvesi, belki de netice olarak, kendi tabiri "Elektronik Müzik Mühendisi" olur. O konseri, tam bir sonra 25 Ocak 1958 de Eminönü Halkevi, 20 sonra Alman ve arkasından Lisesi konserleri izler. Ve artık önüne geçilemeyen bir konserler zinciri birbirini takip eder. Gazeteler kendisinden "Rock'n'Roll Kralı" diye bahsediyorlardır artık... 1963 - 65 arası yıllarıdır. Kuvvetleri Caz orkestrası'nda Gitarist - Solist olarak görevini yapar. Söylediği şarkıların notalarını 14 kişilik orkestraya yazar. "Rock şarkılarını büyük orkestra ile söylemek çok şahane bir olaydı. Neredeyse tekrar gideceğim geliyor", diye bahseder o yıllardan... Askerden sonra "olayı yerinde incelemek" amacıyla doğru Almanya'ya gider. O sırada Beatles'ın da oradan şöhret olmuş olduğu, müziğin kalbinin attığı yer sayılan Hamburg'daki Star Club'da alır soluğu... Her gün en az üç ingiliz grubu çalmaktadır Star Club'da... Onları yakından izler. Bir çoğuyla da tanışır. Amaç türkiye'de yapılacak olan şeyin hakkını vermektir. Bu arada Hiccups adlı bir Alman Grubu'yla da sahneye çıkmayı ihmal etmez. Ki, daha sonra o grubun basçısı Bernhard Weber'i yanına alarak dönecek ve bu olay türkiye'de Hard Rock döneminin başlangıcı olacaktır. Diğer yandan ilk Elektro - Bağlamayı da şemsi Yastıman'a tarifini vererek yaptırıp, o konuda da bir ilk olur. "Ben sazcı değilim. Saz çalanlara örnek olsun diye yaptım", der ama, sahnede kullanmayı da ihmal etmez.iki sonra, askerden önce yaptığı "Bir Eylül Akşamı" adlı plak (kendi öyle diyor) sayılmazsa, ilk plağını dolduruyor: "kızları Da Askere - Aşk Oyunu". Onu "Anma Arkadaş, Sana Birşeyler Olmuş, Kendim Ettim Kendim Buldum" gibi 45'lik plaklar takibediyor. (Diskografi bölümünde, çıkmış olan plakların tam listesini bulabilirsiniz) 1971'de Fransa'ya gider, döndüğünde "Yağmur" piyasaya çıkar. 1974'te ise "şaşkın, Fesuphan, Estarabim, Saçı" ile bu sefer başka bir döneme imzasını atar. Sonra uzunca bir yurtdışı seyahati 1975 -1984 yılları arasına rastlar. 1983 Kanada'da bir kız çocuğu sahibi olur. Bu onun dönüş sinyalidir. Çünkü: "Ben çocuğumu en az 18 yaşına kadar türkiye'de büyütmek isterim", der. Dönüşten sonra durumları yüzünden, "kızı ayağa kalkacak yaşa gelinceye kadar" bir aradan sonra, yine bir iLK'e adını yazdırır: istanbul Beyoğlu'nda BiLSAK (Bilim, Sanat, kültür Merkezi) nde ilk Rock Bar açılır. "Bu da Elli'sinden sonraki ilk ...", diyor kendisi bu işe... şimdi yüzlerce Rock Bar var Beyoğlu'nda... Orada eşine rastlanmayacak değişik bir formasyonla sahneye çıkar. önünde klavye ve sırtında gitar... ww.uydulife.tv
__________________
Ölümü bildiği haldegülüp neşelenen,Kadere iman ettiği halde üzülen,Rızka ALLAHü tealanın kefil olduğunu bildiği halde lüzumsuz zahmetlere giren,Kıyamette sorgu suale inandığı halde gaflete dalan, Fani olduğunu bildiği halde,dünyaya bel bağlayan kimseye hayret etmemek imkansızdır PROGRAMLAR VE KONULAR ALINTIDIR ve TANITIM AMAÇLIDIR..
|
|
Bookmarks |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|